çok güzel bi bölmdü harikasınn devamını dört gözle bekliyoruz

Yorumlarınız için teşekkürler Ama bence biraz saçma oluyor

öncelikle bu kadar uzun süredir yazmadığım için üzgünüm Ama nasıl toparlayacağımı bilemedim.Neyse sonuç olarak yazmam gereken azıcık bi bölüm kaldı orayı yazana kadar bölümün adını ve ilk kısmını vereyim dedim.İşte:

Bölüm 9-Yeni Dönüşüm/Kaledeki Lanet:

Usagi:
-Gören de kendi kızını değil de bir yabancıyı kurtarmaya gidiyoruz sanır!Bazı nedenler yüzünden kaleyi terk edemiyormuş!Krallığı kendi kızından daha mı önemli sanki?
Makoto:
-Sakin ol Usagi!Eminim gerçekten geçerli bir nedeni vardır.Yoksa kesin bizimle gelirdi.
Usagi:
-Kendi iyiliği için öyle olmasını umuyorum yoksa onu kendi ellerimle boğarım!
Makoto:
-Bi de bana agresif dersiniz...
Rei:
-Şuraya bakın!

devamını yakında göndereceğim...

çok bekletme bizi

Bölüm 9-Yeni Dönüşüm/Kaledeki Lanet:

Usagi:
-Gören de kendi kızını değil de bir yabancıyı kurtarmaya gidiyoruz sanır!Bazı nedenler yüzünden kaleyi terk edemiyormuş! Krallığı kendi kızından daha mı önemli sanki?
Makoto:
-Sakin ol Usagi!Eminim gerçekten geçerli bir nedeni vardır. Yoksa kesin bizimle gelirdi.
Usagi:
-Kendi iyiliği için öyle olmasını umuyorum yoksa onu kendi ellerimle boğarım!
Makoto:
-Bi de bana agresif dersiniz...
Rei:
-Şuraya bakın!
Karşılarında koskoca bir mağara durmaktadır.
Ami:
-Haritadaki siyah yer burası olmalı.Hadi içeri bakalım!
İçeri girerler.İçerisi kapkaranlıktır.Birden karanlıktan bir ses duyulur:
-Merhaba!Ben de sizi bekliyordum. Çok geç kaldınız.
Bir şeyler söyler ve kızlar bayılır.
(Uyandıklarında) Usagi:
-Kızlar!Nerdesiniz?
Yakınlardan kızların sesi gelir:
-Burdayız!
Sonra Gece Savaşçısı’nın sesi duyulur:
-Mağarama hoş geldiniz!Sizi burada öldürmekten mutluluk duyacağım!
Usagi:
-Bu asla olmayacak!
Elini broşunun olduğu yere götürür:
-Ay’ın sonsuz—
Broşu yerinde değildir! Diğer kızlar da broşlarını ararlar ancak hiçbirininki onlarda değildir.
Gece Savaşçısı:
-Bunları mı arıyorsunuz? diye elindeki broşları gösterir.Sonra da tek bir sözcükle onları kırar ve yere atar.
Usagi:
-Madem bizi öldürmek istiyordun; neden biz baygınken bunu yapmadın?
Gece Savaşçısı:
-Çünkü bilezik sizde ve bileziği zorla almanın bir yolu yok.Bileziğin sahibinin onu kendi isteğiyle vermesi gerekir.
Usagi:
-Peki bizim sana bileziği vereceğimizi nerden çıkardın?
Gece Savaşçısı:
-Çünkü Hikari’nin ölmesini istemezsiniz!
Parmağını şıklattı ve Hikari belirdi:Baygındı ve iple bağlanmıştı.
Usagi:
-BIRAK ONU!! diye bağırdı.
Gece Savaşçısı:
-Bileziği verdiğin zaman bırakırım.
Usagi:
-ASLA!!Hikari onu bana sana vermem için vermedi!
Gece Savaşçısı:
-O halde onunla vedalaş!ÖLÜM KARANLIĞI!!
-GÜNEŞİN HAYAT VERİCİ IŞIĞI! diye bir ses duyuldu birden.Kızlar çok şaşırmışlardı.Sesin geldiği yöne baktıklarında gözlerine inanamadılar: Bir gezegen savaşçısı daha!
-Ben aydınlığın askeri Işık Savaşçısı’yım ve senin yaptıklarını affetmeyeceğim!!
Gece Savaşçısı:
-Demek kaleye yaptığım lanete karşın yine de buraya kadar geldin!Bunun bedelinin ne olduğunu bildiğini sanıyordum!
Işık Savaşçısı:
-Hiç merak etme biliyorum!Ama bu yapacağım şeye engel olmuyor!
Elini şıklatır ve kızların bilezikleri ışıldamaya başlar, sonra da yok olur ve birden broşlar parlamaya başlar: hem tamir olmuş hem de şekil değiştirmişlerdir.Kızlar hemen gidip broşlarını alırlar ve:
-Ayın yenilmez gücü!
-Venüs’ün sonsuz gücü!
-Merkür’ün sonsuz gücü!
-Mars’ın sonsuz gücü!
-Jüpiter’in sonsuz gücü!
HAREKETE GEÇ! diyerek dönüşürler.
Yalnız bu arada Işık Savaşçısı -kızlar ne olduğunu anlamadan- bayılmıştır.
Ay Savaşçısı:
-Işık Savaşçısı!! diye bağırır.
Ama Gece Savaşçısı:
-Artık çok geç.Kaledeki lanete aldırmayıp yine de buraya geldi.Yakında ölecek!
Ay Savaşçısı:
-Olamaz!
Gece Savaşçısı:
-Üzülmene gerek yok.Bileziği aldığım zaman siz de ona katılacaksınız!
Ay Savaşçısı:
-Bileziği ver-me-ye-ce-ğiz!!! der ve koşup Hikari’yi yakalar,çözer ve kenara çeker.Kızlar da yanlarına gelirler.
Gece Savaşçısı:
-Sizin buradan çıkmanıza izin vereceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz! der ve kızlara saldırır.Kızlar yere düşer.Gece Savaşçısı Ay Savaşçısı’nı yakalar ve:
-Bileziği bana ver! diyerek boynunu sıkar.
Tam bu sırada etrafa bembeyaz bir ışık yayılır.Hikari uyanmıştır. Gece Savaşçısı Ay Savaşçısı’nı bırakmak zorunda kalır.Hikari:
-Güneş ışığının gücü!Harekete geç! diyerek dönüşür ve Gece Savaşçısı’na saldırır.Sonra Işık Savaşçısı’nın yanına koşar:
-Anne!Cevap ver!ANNE!!
Ama hiçbir işe yaramaz.Işık Savaşçısı ölmüştür.
Ay Savaşçısı yanına gelir ve:
-Çok üzgünüm…Onu geri getirmende sana yardım edeceğiz.Hiç merak etme.(Güneşli bileziği çıkarır.) Al.Bu senindi.
Güneş Savaşçısı Ay Savaşçısı’na ağlamaklı bir şekilde bakar:
-Teşekkür ederim. der ve ağlamaya başlar.

BÖLÜM SONU...
Ben de bölümleri hüzünlü bitirmeye başladım.
Neyse ben bölümü pek beğenmedim ama umarım siz beğenmişsinizdir...

güzel bölümdü

güzel nölümdü ellerine sağlık ama oldukça acıklıydı neyse yeni bölümünü dört gözle bekliyoruz cnm ellerine sağlık

teşekkürler eski yazdıklarımdan biraz daha uzun yazmaya çalıştım ama bu kadar oldu bu arada bir-iki bölüm içinde sezon finali yapmayı düşünüyorum siz ne dersiniz daha uzatayım mı?
not:yorumlarınızı bekliyorum...

o sana bağlı bence eğer devamını getiririm diosan devam et çünkü çok güzel gidiosun yorumumu da yapmış oldum bu arada güzel bölümdü ellerine ağlık^^

canım hikayen çok güzel gidiyor devam et merakta bırakma sonu hüzünlüydü ama daha hüzünlü yapabilirsin
örneğin ben hüzünlü şarkılar dinleyerek yazıyorum gerçekten çoook işe yarıyor(ukalalık gibi oldu kusura bakma)

eğer başka hüzünlü son yaparsam denerim ama zaten ya bu bölümde ya diğerinde sezonu bitireceğim için yapmayabilirim.
bu arada yorumun için teşekkürler

kız naber
yeni bölüm bi gelmedi
bak bekliom

Eveet uzun bir aradan sonra (2 ay kadar ) birazdan yeni ve son bölümü göndereceğim şu an bilgisayara geçiriyorum

edit:işte yeni bölüm^^
Bölüm 10-Ay Işığı! Galaksiyi Aydınlat!

Mağaranın içinde gezegen savaşçıları Güneş Savaşçısı’nın çevresine toplanmıştı.Güneş Savaşçısı ise Işık Savaşçısı’nın üstüne eğilmiş ağlıyordu.Gece Savaşçısı’nı sorarsanız; o gayet sakindi-hatta neredeyse mutluydu.Gaddarca bir mutluluktu bu.Ona bakarak ölenin kendi annesi olduğunu asla anlayamazdınız.
Ay Savaşçısı:
-Güneş Savaşçısı ağlama…
Ancak Ay Savaşçısı’nın kendisi de ağlıyordu.Aslına bakarsanız, bütün gezegen savaşçılarının gözleri dolmuştu.
Gece Savaşçısı:
-Hıh!Bir de savaşçı olacaksınız!Hepinizi tek bir parmağımla bile yok edebilirim!ÖLÜM KARANLIĞI!!
Saldırı, hiçbiri engel olamadan kızlara çarptı.Zaten hiçbirinin karşı koyacak gücü yoktu.Kızlar duvara savruldular.Ay Savaşçısı:
-KIZLAR!!!
Gece Savaşçısı:
-Artık bilezik sende olmadığına göre seni yok edebilirim! dedi ve Ay Savaşçısı’na saldırdı.Ancak Venüs Savaşçısı Ay Savaşçısı’nın önüne atlayıp saldırıya hedef oldu ve bayıldı.
Ay Savaşçısı:
-VENÜS!!!
Gece Savaşçısı bu kez kızlara saldırdı ve Ay Savaşçısı ve Güneş Savaşçısı dışında hepsinin ruhunu almayı başardı.
Ay Savaşçısı:
-Kızlar!!!Hayır!!!
Gece Savaşçısı:
-Merak etme!Çok yakında sen ve sevgili kardeşim de onlara katılacaksınız! dedi ve Ay Savaşçısı’na saldırdı.Saldırı Ay Savaşçısı’na çarptı ve tekrar yere savrulmasına neden oldu.Ay Savaşçısı hüzünlü gözlerle Gece Savaşçısı’na bakarak:
-Lütfen!Onları bırak!Benim ruhumu al!
Gece Savaşçısı umursamazca:
-Merak etme senin de ruhunu alacağım zaten!deyip Ay Savaşçısı’na doğru hamle etti.Ancak bir şey onu engelledi.Güneş Savaşçısı ayağa kalkmış ve çevrelerinde bir kalkan oluşturmuştu ve Gece Savaşçısı’na:
-Bu senin suçun!Annemin…Annemizin ölmesi senin suçun!Bunu nasıl yapabilirsin?Her şeyi yapabilirsin ama, bunu nasıl yapabildin?Hiç mi duygun yok?? diye bağırdı.
Gece Savaşçısı yalnızca bir “Hıh!” dedi ve ani bir saldırıyla Güneş Savaşçısı’nın kalkanını delip onu bayılttı.
Ay Savaşçısı:
-GÜNEŞ SAVAŞÇISI!!!
Gece Savaşçısı:
-Ah, evet, seni neredeyse unutmuşum!dedi ve Ay Savaşçısı’na saldırdı.Ancak saldırı Ay Savaşçısı’nı etkilemedi bile; yalnızca yanından geçip gitti.Ay Savaşçısı ayağa kalkmıştı ve kararlı bakışlarla Gece Savaşçısı’nın gözlerinin içine bakıyordu:
-Hayır!Böyle bitmeyecek!!diyerek gözlerini kapadı ve haykırdı:
-AY IŞIĞI’NIN GÜCÜ!İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ KARANLIĞI AYDINLAT!!!
Birkaç saniye sonra ruhu avuçlarında duruyordu.Onu yukarı kaldırdı ve mağarayı inanılmaz bir ışık doldurdu.Öyle ki, o an mağaraya dışarıdan bakan biri olsa “Acaba içeride yeni bir Güneş mi oluşuyor?” diye düşünebilirdi.Ama kimse mağaraya bakmıyordu ve Ay Savaşçısı’ndan başka hiç kimse Gece Savaşçısı’nın ne dediğini duymadı (Ben de dahil.Sizin duyup duymamış olmanız da hayal gücünüze bağlı.Ne dediğini düşünüyorsanız odur U_U).
Sonra birden Ay Savaşçısı’nın gücü tükendi ve bayıldı.Birkaç dakika sonra diğer kızlar uyandılar.Hepsinin ruhu geri gelmişti.Kızlar Ay Savaşçısı’nın çevresine toplandılar.Sonra sessizce hepsi broşlarını çıkarıp Ay Savaşçısı ve Işık Savaşçısı’nın yanına koydular.(Güneş Savaşçısı bileziğini de koydu.)Kızlar el ele tutuşup iki savaşçının etrafında çember oluşturup güzlerini kapadılar.Saonra bir ışık parladı ve her şey kayboldu.

Birkaç gün sonra...

Usagi kapısının çalınmasıyla uyandı:
-Bırak beş dakika daha uyuyayım!
Dışarıdan Minako’nun sesi geldi:
-Usagi!!Hadi acele et okula geç kalacağız!!!
Usagi birden kalkar ve:
-Nee???Daha önce uyandırsaydın ya beni!!Şimdi geliyorum!
Son hızla giyinip Minako’nun yanına gider ve:
-Diğerleri nerde?
-Caddenin sonunda bizi bekliyorlar.Ayrıca Hikari okuldan sonra annesinin bizi davet ettiğini söylüyor.
Usagi:
-Tamam o zaman.Okuldan sonra gideriz.Ama şimdi geç kalmadan kızlara yetişelim!!!

Bu da sezonun sonu...Ama isterseniz Hikari'nin geçmişiyle ilgili bir özel bölüm hazırlayabilirim.

güzel olmuş ama özel bölümü de beklerim ona göre