Sailor Moon - Demon or Angel? Sayfaya git: 1, 2, 3, Sonraki |
Yazar
Mesaj
''Off nefret ediyorum şu okul denen tımarhaneye!'' dedi Usagi nefes nefese.Gene her zamanki gibi okula geç kalmıştır , yetişmek için tüm gücüyle koşuyordu.Ve gene her zamanki gibi yanında onun gibi koşturan Luna'dan da azar işitmekteydi.
''Usagi! Asla bıkmayacaksın değil mi?'' dedi Luna tüm kızgınlığıyla.Gerçekten Usaginin bu budalalığı onu kızdırmaktaydı.
''Ama napıyım çok uykum var!'' dedi Usagi utana sıkıla.Ama biliyordu ki Luna gene onu yerin dibine sokacaktı.Ama Luna beklenmedik bir şekilde sadece tıslayarak cevap verdi...
----
Beyni allak bullak olmuştu , kendini zombi gibi hissediyordu Usagi.Dersin boğuculuğu ve sıkıcılığı onu yiyordu sanki , içinde kayboluyordu...Ve birden çevresinde değişik birşeyler olduğunu duydu ve aniden tüm duyularını dikleştirdi...
''Öğrenciler , aramıza yeni birisi katıldı... ^^ Kendini bize tanıtır mısın?'' dedi öğretmen cikcikli bi sesle.
Yeni öğrenci oldukça gizemli gözüküyordu. Beyaz , kısa ve kahküllü saçı ve koyu mavi , uzun bir paltosu olan birisiydi.Suratı oldukça tedirgince bakıyordu.Ama belli etmemeye çalışıyordu...Birde sargılı kolu vardı...''Acaba ne oldu?'' diye düşündü Usagi içinden...
''Adım Nero...'' dedi soğuk bir sesle.Öğretmen bayağı afallamış gözüküyordu.Böyle bir tepki vereceğini hiç düşünmüyordu.
''^^! eh o zaman boş bulduğun bi yere geç...'' dedi öğretmen geçiştirircesine.Nero önde baya boş yer olmasına karşın en arkadaki yere usulca oturdu.Sargılı elinden bayağı utanıyordu anlaşılan...
Usagi ona sanki acırcasına baktığını farketti ve hemen surat ifadesini değiştirdi.Gerçekten baya kötü gözüküyordu Nero...Acaba gerçekten neyi vardı?...
Ve Usagi'nin en sevdiği ses olan teneffüs zili çaldı.Neredeyse herkes sınıftan çıkmıştı ; bir tek kızlar , Usagi ve Nero kalmıştı.Tüm kızlar onun durumunu anlamış olmalılar ki hepsi alışılmışın dışında güler yüzlüydüler.
''Ehm...Sınıfımıza hoşgeldin Nero!!'' dedi Minako 32 dişini birden göstererek.Gülümsemeden gözleri gözükmüyordu.
Nero ise soğukça ''Merhaba'' dedi. Tüm herkesin gülümsemesi aniden silinmişti.Ami ise pes etmedi ve durumu toparlamaya çalışırcasına ''Umarım burada iyi vakit geçirirsin ^^''' dedi.
''Nereden geldin buraya?'' dedi Makoto aynı şekilde....
biraz kısa oldu ama ^^
bu arada bu nero adlı karakterimiz şu ^^ devil may cry 4 ten
''Usagi! Asla bıkmayacaksın değil mi?'' dedi Luna tüm kızgınlığıyla.Gerçekten Usaginin bu budalalığı onu kızdırmaktaydı.
''Ama napıyım çok uykum var!'' dedi Usagi utana sıkıla.Ama biliyordu ki Luna gene onu yerin dibine sokacaktı.Ama Luna beklenmedik bir şekilde sadece tıslayarak cevap verdi...
----
Beyni allak bullak olmuştu , kendini zombi gibi hissediyordu Usagi.Dersin boğuculuğu ve sıkıcılığı onu yiyordu sanki , içinde kayboluyordu...Ve birden çevresinde değişik birşeyler olduğunu duydu ve aniden tüm duyularını dikleştirdi...
''Öğrenciler , aramıza yeni birisi katıldı... ^^ Kendini bize tanıtır mısın?'' dedi öğretmen cikcikli bi sesle.
Yeni öğrenci oldukça gizemli gözüküyordu. Beyaz , kısa ve kahküllü saçı ve koyu mavi , uzun bir paltosu olan birisiydi.Suratı oldukça tedirgince bakıyordu.Ama belli etmemeye çalışıyordu...Birde sargılı kolu vardı...''Acaba ne oldu?'' diye düşündü Usagi içinden...
''Adım Nero...'' dedi soğuk bir sesle.Öğretmen bayağı afallamış gözüküyordu.Böyle bir tepki vereceğini hiç düşünmüyordu.
''^^! eh o zaman boş bulduğun bi yere geç...'' dedi öğretmen geçiştirircesine.Nero önde baya boş yer olmasına karşın en arkadaki yere usulca oturdu.Sargılı elinden bayağı utanıyordu anlaşılan...
Usagi ona sanki acırcasına baktığını farketti ve hemen surat ifadesini değiştirdi.Gerçekten baya kötü gözüküyordu Nero...Acaba gerçekten neyi vardı?...
Ve Usagi'nin en sevdiği ses olan teneffüs zili çaldı.Neredeyse herkes sınıftan çıkmıştı ; bir tek kızlar , Usagi ve Nero kalmıştı.Tüm kızlar onun durumunu anlamış olmalılar ki hepsi alışılmışın dışında güler yüzlüydüler.
''Ehm...Sınıfımıza hoşgeldin Nero!!'' dedi Minako 32 dişini birden göstererek.Gülümsemeden gözleri gözükmüyordu.
Nero ise soğukça ''Merhaba'' dedi. Tüm herkesin gülümsemesi aniden silinmişti.Ami ise pes etmedi ve durumu toparlamaya çalışırcasına ''Umarım burada iyi vakit geçirirsin ^^''' dedi.
''Nereden geldin buraya?'' dedi Makoto aynı şekilde....
biraz kısa oldu ama ^^
bu arada bu nero adlı karakterimiz şu ^^ devil may cry 4 ten
''Bunun sizi ilgilendirdiğini pek sanmıyorum'' dedi Nero donuk bir sesle.Sanki heryer aniden soğumuştu...Ve yavaşça yerinden kalkıp ordan ayrıldı.
''Bunun nesi var?'' dedi Rei sinirlenmişçesine.Gerçektende onun bu yaptığı hiç hoş değildi...
''Bilmiyorum...Ama kesin birşey varsa oda bu çocuğun gerçekten büyük bir sıkıntısı olduğu'' dedi Ami tedirgin bir surat ifadesiyle.Ona göre Nero'nun biraz yardıma ihtiyacı vardı.Bayağı üzgün gözüküyordu...
''Bence bu davranışları sargılı kolu yüzünden...Bir nevi utanıyor gibi...'' dedi Makoto donuklukla.
Usagi ise inanılmaz bir gülümsemeyle ''Bence ona yardım edelim!!'' dedi. Herkes şaşkınlıkla ''Usagi nasıl bu kadar gülümseyebiliyor'' diye içinden geçirirken Usagi ise gülümsemesine devam ederek ''Kesinlikle ona yardım edelim^^ Bence bu hiç de utanılacak birşey değil!! Ona bunu öğretelim!!!^^'' dedi şirin bir sesle.
Uzun aramalar sonucunda Nero'yu bulmuşlardı. Okul bahçesindeki en kuytu köşedeki bankta kiraz ağaçları altında sanki hayattan bezmiş havası veren kambur duruşuyla oturuyordu.Yüzünde acı bir ifade virüs yerleşmişti , bırakmıyordu. Kızlar ise usulca Nero'nun yanına süzüldüler...
''Nero...İyi misin?'' dedi Makoto en sakin ses tonuyla. Nero aniden başını kaldırdı ve bu yardıma hazır kızlar grubunu karşısında gördüğünde bayağı şaşırmıştı.
''Rica etsem beni rahat bırakır mısınız?'' dedi Nero soğukça.Bu soğukluk karşısında kimse pes etmeyecekmiş gibi gözüküyordu.
''Nero...Eğer bir sorunun varsa birlikte çözebiliriz.Böyle bizden kaçmana gerek yok.Yardım edebiliriz sana'' dedi Ami tatlı bir sesle.Gerçekten sesi güven vericiydi.
''Sizden kaçtığım yok ve ayrıca yardımada ihtiyacımda yok.Tek istediğim yalnız kalmak.Tabi sağolun beni hiç tek başıma bırakmıyorsunuz.'' dedi Nero bayıltıcı bir soğuklukla.Ona göre bu kızlar budalanın önde gideniydi.Bir rahat bırakmamışlardı...
''Sen bilirsin Nero.'' dedi Rei aynı karşılığı vererek ve oradan hızlıca gitti.Çaresizce bakışan kızlar mecburen Rei'nin yanında oradan ayrıldılar...
---
''Bu Nero denen çocuk fazla soğuk ve bu soğukluğu beni sinir etmeye başladı'' dedi Makoto sinirlice.Okuldan hele şükür çıkmışlardı...Usagi'nin evine giderlerken Makoto sinir küpü durumuna geçmek üzereyken diğerleri de bir yandan onu sakinleştirip diğer yandan ne yapacaklarını tartışıyorlardı.
''Bu çocukla konuşmak bayağı zor olacak.Resmen buz kütüğü!'' dedi Minako umursamaz bir tavırla.
''Evet ama bir şekilde ona yardım etmenin bir yolunu bulmalıyız!! Yoksa can sıkıntısından takıldığı o kuytu köşelerde ölecek!!'' dedi Ami sesi çok az çıkarak...
Kızlar aralarında konuşurken Usagi birden birşey farketti...
''Hey kızlar bakın! Önde yürüyen Nero değil mi?'' dedi Usagi cikli bir sesle. Yakındaymış gibi söylemişti ama aralarında en az 50 adım vardı...
''Aaa evet bu o!'' dedi Minako şaşırarak.''Hadi onu takip edelim!'' dedi hınzırca.
''Sen deli misin?Niye takip edeceğiz ki?'' dedi Rei karşı çıkarak.Minako ve Usagi ise çoktan gitmişlerdi.Diğerleri ise düşünecek fırsatları olmadığını anlayıp onların peşine takıldı...
''Bunun nesi var?'' dedi Rei sinirlenmişçesine.Gerçektende onun bu yaptığı hiç hoş değildi...
''Bilmiyorum...Ama kesin birşey varsa oda bu çocuğun gerçekten büyük bir sıkıntısı olduğu'' dedi Ami tedirgin bir surat ifadesiyle.Ona göre Nero'nun biraz yardıma ihtiyacı vardı.Bayağı üzgün gözüküyordu...
''Bence bu davranışları sargılı kolu yüzünden...Bir nevi utanıyor gibi...'' dedi Makoto donuklukla.
Usagi ise inanılmaz bir gülümsemeyle ''Bence ona yardım edelim!!'' dedi. Herkes şaşkınlıkla ''Usagi nasıl bu kadar gülümseyebiliyor'' diye içinden geçirirken Usagi ise gülümsemesine devam ederek ''Kesinlikle ona yardım edelim^^ Bence bu hiç de utanılacak birşey değil!! Ona bunu öğretelim!!!^^'' dedi şirin bir sesle.
Uzun aramalar sonucunda Nero'yu bulmuşlardı. Okul bahçesindeki en kuytu köşedeki bankta kiraz ağaçları altında sanki hayattan bezmiş havası veren kambur duruşuyla oturuyordu.Yüzünde acı bir ifade virüs yerleşmişti , bırakmıyordu. Kızlar ise usulca Nero'nun yanına süzüldüler...
''Nero...İyi misin?'' dedi Makoto en sakin ses tonuyla. Nero aniden başını kaldırdı ve bu yardıma hazır kızlar grubunu karşısında gördüğünde bayağı şaşırmıştı.
''Rica etsem beni rahat bırakır mısınız?'' dedi Nero soğukça.Bu soğukluk karşısında kimse pes etmeyecekmiş gibi gözüküyordu.
''Nero...Eğer bir sorunun varsa birlikte çözebiliriz.Böyle bizden kaçmana gerek yok.Yardım edebiliriz sana'' dedi Ami tatlı bir sesle.Gerçekten sesi güven vericiydi.
''Sizden kaçtığım yok ve ayrıca yardımada ihtiyacımda yok.Tek istediğim yalnız kalmak.Tabi sağolun beni hiç tek başıma bırakmıyorsunuz.'' dedi Nero bayıltıcı bir soğuklukla.Ona göre bu kızlar budalanın önde gideniydi.Bir rahat bırakmamışlardı...
''Sen bilirsin Nero.'' dedi Rei aynı karşılığı vererek ve oradan hızlıca gitti.Çaresizce bakışan kızlar mecburen Rei'nin yanında oradan ayrıldılar...
---
''Bu Nero denen çocuk fazla soğuk ve bu soğukluğu beni sinir etmeye başladı'' dedi Makoto sinirlice.Okuldan hele şükür çıkmışlardı...Usagi'nin evine giderlerken Makoto sinir küpü durumuna geçmek üzereyken diğerleri de bir yandan onu sakinleştirip diğer yandan ne yapacaklarını tartışıyorlardı.
''Bu çocukla konuşmak bayağı zor olacak.Resmen buz kütüğü!'' dedi Minako umursamaz bir tavırla.
''Evet ama bir şekilde ona yardım etmenin bir yolunu bulmalıyız!! Yoksa can sıkıntısından takıldığı o kuytu köşelerde ölecek!!'' dedi Ami sesi çok az çıkarak...
Kızlar aralarında konuşurken Usagi birden birşey farketti...
''Hey kızlar bakın! Önde yürüyen Nero değil mi?'' dedi Usagi cikli bir sesle. Yakındaymış gibi söylemişti ama aralarında en az 50 adım vardı...
''Aaa evet bu o!'' dedi Minako şaşırarak.''Hadi onu takip edelim!'' dedi hınzırca.
''Sen deli misin?Niye takip edeceğiz ki?'' dedi Rei karşı çıkarak.Minako ve Usagi ise çoktan gitmişlerdi.Diğerleri ise düşünecek fırsatları olmadığını anlayıp onların peşine takıldı...
dante ile nero arasındaki farkı istiyorum * . * gerekirse ömden yollayabilirsin...ben dante hastasıyım da ama be nero onun aynısı...oğlu filan mı??(çünkü kardeşi vergil di )
Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:
nero aslında kim olduğu belli değil ama kessinlikle dante nin oğlu değil... ama aynı soydan geldikleri biliniyor... ah şu yapımcılar böyle soru işaretleri bıraka bıraka bi hal oldular u_u
nero yu ben biraz değiştirdim yani biraz bu hikayeye uydurdum ^^ aslında öğrenci değil ama ben öyle yaptım ^^ biraz değişti işte:D
nero yu ben biraz değiştirdim yani biraz bu hikayeye uydurdum ^^ aslında öğrenci değil ama ben öyle yaptım ^^ biraz değişti işte:D
''Hımm... Bu Nero'nun evi bayağı uzak olmalı...Baksana dakikalardır yürüyoruz!'' dedi Minako mırın kırın ederek.Bayağı yorulmuştu anlaşılan...
''Şşşt! Sus!! Bizi duyacak!!'' dedi Rei Minako'nun ağzını eliyle kapayarak.Minako ise hemen Rei'nin elini itti ve kızarak ''Tamam sustum ama ağzımı kapaman gerekmez'' dedi sinirlice.Makoto ise her ikisinede dirsek atıp ''Tamam susun artık'' dedi zor duyulan bir fısıltıyla....
Nero batan güneşin ışıl ışıl yaptığı yolda yürürken birden duraksadı.Sanki panik olmuş gibiydi...
Aniden önünde bir ışık hüzmesi belirmişti.Kör eden bu beyaz ışık yavaş yavaş biçimlenmeye başladı ve Nero'nun suratında anlaşılmaz bir şaşkınlık belirdi. Karşısında kıpkızıl saçları olan ve etrafından yüzlerce sarmaşık gibi kollar fışkıran açık yeşil derili bir kadın hunharca bir gülümsemeyle ona bakıyordu.
''Sonunda senin gibi bir kurban bulabildiğime sevindim!!'' dedi kadın ve Nero'yu sarmaşık kollarıyla kıskıvrak yakaladı. Ne kadar debelenirse debelensin sarmaşıkların içinde kaçma şansı yoktu her hareketinde sarmaşıklar boğazını sıkıyordu.
''Hey sen!'' dedi bir ses.Kadın arkasını döndü ve karşısında dönüşüm geçirmiş kızları buldu. Usagi gerçekten kendinden emin bir sesle ''Onu rahat bırak!'' dedi. Bunu bir emir gibi söylemişti sanki.
''Yaa...Demek sen şu efsanevi Ay Savaşçısısın değil mi? Hıh...Ününü duymuştum ama böyle küçük olduğunu tahmin etmiyordum...'' dedi kadın çığlık ata ata gülerek.
Usagi ve diğerleri hiç zaman kaybetmeden saldırıya geçtiler.Tüm güç topları kadına çarpmasına karşılık ona hiçbirşey olmamıştı.
''Hah...Ben o kadar güçsüz değilim...sizin gibi..'' dedi ve kızların üstüne kollarını saldı.Kızlar daha hamle yapamadan onlara yakalandılar. Yakalar yakalamaz hareket etmelerini engelleyecek ve nefes almalarını zorlaştıracak biçimde vücutlarını sarmaya başladılar.Dayanmak öyle zordu ki...
Kadın yavaşça Nero'ya dönüp acımasız bir gülümsemeyle ''Ve sen... işime çok yarayacaksın.Ama ondan önce...'' dedi kadın ve aniden mızrak gibi bir kolu sırtından çıkarıp aniden Nero'nun böğrüne sapladı. Ve acı bir haykırış duyuldu... Nero'nun gözleri acıdan faltaşı gibi açılmıştı... yere ise onun kanı damlıyordu...
''HAYIR!'' dedi tüm kızlar hep bir ağızdan. Usagi yaşlı gözlerle ''NERO!'' diye bağırdı. Ama artık çok geçti...
''Susun sizi zavallılar...Anlaşılan sizde ölmek istiyorsunuz...'' dedi kadın acımasızca ve sırtından gene mızrak gibi 5 tane kol çıkmaya başlamıştı ki aniden büyük bir mavi ışık patlaması oldu... Kızlar birden üstlerinden kolların gittiğini hissetti...Işık o kadar yoğundu ki hiçbirşey gözükmüyordu...İçinde kaybolmuşlardı sanki...
Ve birden ışıklar gittiğinde karşılaştıkları manzara gerçekten inanılmaz şaşırtıcıydı...
Nero'nun üstünden mavi ışık dalgaları fışkırıyordu , bu haliyle çok ama çok etkileyiciydi...Biraz daha dikkatli bakıldığında bu etrafındaki mavi ışık hüzmeleri aslında bir yaratığın vücudu gibiydi... Sargılı olan kolu ise açılmıştı ; kristal ama etrafları kabukları olan büyülü bir eli vardı...Neden sakladığı şimdi belli olmuştu.
Nefes alışları öyleydi ki ondan başka ses duyulamıyordu...
''Bana...Daha...Fazla...Güç...VER!...'' dedi Nero değişime uğramış sesiyle.Ağır ağır yürüyordu ; sanki sırtında sonsuz ağırlıkta bir yük vardı...Kendinden geçmiş gibiydi...
''NE?!'' dedi kadın çığlık atarak. Bayağı korkmuş gibiydi...
Ve aniden Nero eliyle ona saldırmaya kalkıştı ama kadın aniden yukarıya atlayıp ''Görüşeceğiz elbet!'' der ve gökyüzünde kaybolur...
Nero aniden duraksadı ve deniz mavisinden kan kırmızısına dönüşmüş gözlerini kapadı... Arkasındaki ışık hüzmeleri ise aniden kayboldu ve kaybolur kaybolmaz sanki ölmüşçesine yere yığıldı...
işte nero nun dönüşüm geçirmiş hali
''Şşşt! Sus!! Bizi duyacak!!'' dedi Rei Minako'nun ağzını eliyle kapayarak.Minako ise hemen Rei'nin elini itti ve kızarak ''Tamam sustum ama ağzımı kapaman gerekmez'' dedi sinirlice.Makoto ise her ikisinede dirsek atıp ''Tamam susun artık'' dedi zor duyulan bir fısıltıyla....
Nero batan güneşin ışıl ışıl yaptığı yolda yürürken birden duraksadı.Sanki panik olmuş gibiydi...
Aniden önünde bir ışık hüzmesi belirmişti.Kör eden bu beyaz ışık yavaş yavaş biçimlenmeye başladı ve Nero'nun suratında anlaşılmaz bir şaşkınlık belirdi. Karşısında kıpkızıl saçları olan ve etrafından yüzlerce sarmaşık gibi kollar fışkıran açık yeşil derili bir kadın hunharca bir gülümsemeyle ona bakıyordu.
''Sonunda senin gibi bir kurban bulabildiğime sevindim!!'' dedi kadın ve Nero'yu sarmaşık kollarıyla kıskıvrak yakaladı. Ne kadar debelenirse debelensin sarmaşıkların içinde kaçma şansı yoktu her hareketinde sarmaşıklar boğazını sıkıyordu.
''Hey sen!'' dedi bir ses.Kadın arkasını döndü ve karşısında dönüşüm geçirmiş kızları buldu. Usagi gerçekten kendinden emin bir sesle ''Onu rahat bırak!'' dedi. Bunu bir emir gibi söylemişti sanki.
''Yaa...Demek sen şu efsanevi Ay Savaşçısısın değil mi? Hıh...Ününü duymuştum ama böyle küçük olduğunu tahmin etmiyordum...'' dedi kadın çığlık ata ata gülerek.
Usagi ve diğerleri hiç zaman kaybetmeden saldırıya geçtiler.Tüm güç topları kadına çarpmasına karşılık ona hiçbirşey olmamıştı.
''Hah...Ben o kadar güçsüz değilim...sizin gibi..'' dedi ve kızların üstüne kollarını saldı.Kızlar daha hamle yapamadan onlara yakalandılar. Yakalar yakalamaz hareket etmelerini engelleyecek ve nefes almalarını zorlaştıracak biçimde vücutlarını sarmaya başladılar.Dayanmak öyle zordu ki...
Kadın yavaşça Nero'ya dönüp acımasız bir gülümsemeyle ''Ve sen... işime çok yarayacaksın.Ama ondan önce...'' dedi kadın ve aniden mızrak gibi bir kolu sırtından çıkarıp aniden Nero'nun böğrüne sapladı. Ve acı bir haykırış duyuldu... Nero'nun gözleri acıdan faltaşı gibi açılmıştı... yere ise onun kanı damlıyordu...
''HAYIR!'' dedi tüm kızlar hep bir ağızdan. Usagi yaşlı gözlerle ''NERO!'' diye bağırdı. Ama artık çok geçti...
''Susun sizi zavallılar...Anlaşılan sizde ölmek istiyorsunuz...'' dedi kadın acımasızca ve sırtından gene mızrak gibi 5 tane kol çıkmaya başlamıştı ki aniden büyük bir mavi ışık patlaması oldu... Kızlar birden üstlerinden kolların gittiğini hissetti...Işık o kadar yoğundu ki hiçbirşey gözükmüyordu...İçinde kaybolmuşlardı sanki...
Ve birden ışıklar gittiğinde karşılaştıkları manzara gerçekten inanılmaz şaşırtıcıydı...
Nero'nun üstünden mavi ışık dalgaları fışkırıyordu , bu haliyle çok ama çok etkileyiciydi...Biraz daha dikkatli bakıldığında bu etrafındaki mavi ışık hüzmeleri aslında bir yaratığın vücudu gibiydi... Sargılı olan kolu ise açılmıştı ; kristal ama etrafları kabukları olan büyülü bir eli vardı...Neden sakladığı şimdi belli olmuştu.
Nefes alışları öyleydi ki ondan başka ses duyulamıyordu...
''Bana...Daha...Fazla...Güç...VER!...'' dedi Nero değişime uğramış sesiyle.Ağır ağır yürüyordu ; sanki sırtında sonsuz ağırlıkta bir yük vardı...Kendinden geçmiş gibiydi...
''NE?!'' dedi kadın çığlık atarak. Bayağı korkmuş gibiydi...
Ve aniden Nero eliyle ona saldırmaya kalkıştı ama kadın aniden yukarıya atlayıp ''Görüşeceğiz elbet!'' der ve gökyüzünde kaybolur...
Nero aniden duraksadı ve deniz mavisinden kan kırmızısına dönüşmüş gözlerini kapadı... Arkasındaki ışık hüzmeleri ise aniden kayboldu ve kaybolur kaybolmaz sanki ölmüşçesine yere yığıldı...
işte nero nun dönüşüm geçirmiş hali
1. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 43 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |