peruru:teşekkür ederim cane=))

M. Annabeth Walebreaker: teşekkür ederim zaten bua rada okuduysan dünya savaşçısı naruydu =)) çok teşekkür ederim. bu arada yeni bölümü yazacağım hatta şimdi xD

SailorVenus:yok bence sen de süper yazarsın sağol yorumun için çok teşekkürler=)

Galaxi Savaşçısı: doğru diyosun aslında dikkat edeceğim. bu arada evet galaksi ve güneş gezegen değil ama aklımda birsürü karakter vardı hadi savaşçı olsunlar dedim. aslında ilk sakura dünyai monoe de güneş savaşçısı olcaktı ama işte sonra işler değişti xD ama haklısın. yine de şu anda mesela bazı fanfizlerde güneş savaşçısına öncelik veriliyor ve fanartlarda da tabii oradan kopya çekmedim ama ne bileyim ay da gezegen değil mesela uydu xD teşekkür ederim. senin kadar iyi yazmaya çalışacağım. aslında ben kendim hikaye yazarken betimleme yaparım ama bunda kolum özellikle nedense omzum yoruluyor xD neyse evet dikkat edeceğim teşekkürler tekrardan =)))

Yeni bölüm Yaşasınn

koyucam az sonra xD

SAILOR MOON-LAST BATTLE (SON SAVAŞ)
7. Bölüm(Hinoe'nin Hayal Kırıklığı/Sakura Âşık)

Juban Lisesi'nde zil çalmıştı. Öğrenciler sınıflarına akın ediyordu. Usagi'de kırk yılın başı erken gelmenin rahatlığı vardı. Kapıdan içeri girenlerden birinin üstü başı dağılmış, sanki çamurların arasına dalmış gibiydi. Bu saçları bozulmuş, ayakkabısının bağcığı çözülmüş, yakası dağılmış kız Sakura'ydı. Hiçbirşey söylemeden gidip Monoe'nin yanına oturdu. Monoe sanki onu anlamış gibi hiçbirşey sormadı, önüne döndü. Aslında Sakura'nın acınası bir hali vardı. Usagi ve Ami bakıştılar. Usagi sonunda dayanamadı ve:

-Sakura iyi misin? Neyin var, ne oldu?

Sakura ona ters bir bakış attı, ardından:

-Bu seni hiç ilgilendirmez DOLUNAY SURAT!

Monoe yumruğunu sıkıyordu.

-Seni ilgilendirmez dedim, şimdi git buradan!

Tüm sınıfın gözleri onnlara çevrilmişti. Usagi'nin ne yapacağını çok merak ediyorlardı. Birazdan Usagi neredeyse ağlamaklı bir şekilde:

-Peki Sakura, sen nasıl istersen...

O sırada Seiya olanlara dayanamadı:

-Ne hakla yaparsın bunu sen!

Sakura:

-Şimdi sana cevap mı vermem gerekiyor, dedi dalga geçer bir biçimde.

Seiya:

-Evet hanımefendi!

Sakura sandalyesinden kalktı Seiya'nın burnunun dibine kadar gelip:

-Sana asla,asla,asla ve asla cevap vermek zorunda değilim tamam mı!!!

O sırada içeri öğretmen girdi. Tüm öğrenciler ayağa kalktı. Ortalığı derin bir sessizlik kaplamıştı. Sakura ve Seiya şaşkınlıktan oldukları yerde kalakaldılar. Öğretmen:

-Sakura! Seiya! Ne oluyor burada?! Biri bana anlatsın. Hemen dışarı!

Dedikoducu öğrencilerden bazıları yanındaki arkadaşına:

-Bayan Sakura İneoh'un disiplin cezası olacak, dedi ve kikirdedi...

Ami olanları gördü ve üzüldü. Bu insanlar ne kadar da dedikoducuydu...

-----

O sırada kapının önünde Sakurwa ve Seiya hararetli bir şekilde tartışıyordu. Neredeyse kavga çıkacaktı.

-Sen bana karışamazsın tamam mı Seiya!

-Bal gibi de karışırım, Usagi'ye öyle bağırmasaydın!

Birden kapı açıldı ve öğretmen çıktı.

-Çocuklar, bu yaptığınız da neydi? Kendinizden utanın! Ayrıca Sakura, üstünün başının hali ne böyle?! Sizi disipline göndermem gerekirdi ancak bunun sabah gerginliğiyle ilgili olduğunu düşünerek sizi yollamıyorum. Eğer bir daha olursa ben karışmam!

-Peki öğretmenim, dedi ikisi birden başları önde...

-----

Çıkışta Sesuko,Minako, Makoto, Ami ve Usagi birlikte yürüyordu. Yanlarından dalgınca geçen iki kız vardı. Monoe ve Sakura. Sesuko:

-Aaaa bunlar Sakura ile Monoe! dedi heyecanlı bir biçimde. Ardından Usagi onun ağzını kapattı. Eliyle sus işareti yaptı ve Monoe'yle Sakura'ya fark ettirmeden arkalarından yanaştı, onları dinlemeye başladı. Ami fısıldayarak:

-Bu yaptığı çok ayıp, dedi.

Makoto:

-Öyleyse sen n'için kısık sesle konuşuyorsun, dedi. Ami kızardı. Minako neredeyse kahkahayı basacaktı ki Sesuko onu durdurdu:

-Usagi birşey yapıyorsa yapıyor demektir. Ve de engellenmemesi lazımdır, dedi.

Minako yine kahkaha atacaktı ancak kendini tutarak kulaklarına kadar tebessüm etti. Makoto da aynı şekilde. O sırada Ami'den ses geldi:

-Olamaz!

Minako:

-Neyin var?

Ami:

-Dün 2500 sorumu çözemedim, 2498'de bıraktım, şimdi hatırlıyorum.

Kızlar hayal kırıklığına uğramış bir yüz ifadesiyle yürümeye devam ederler. O sırada Usagi Monoe ve Sakura'nın konuşmalarını dinlemektedir. Onlar zaten çok dalgın olduklarından Usagi'yi fark edememişlerdir. Monoe:

-Sabah neden öyleydin Sakura?

Sakura cevap vermedi. Sadece yoluna devam etti. Monoe üsteledi:

-Hadi ama, bana söylemeyeceksin de kime söyleyeceksin! Darılırım ama.

Sakura kafasını başka yöne çevirerek anlatmaya başladı:

-Evden çıktığımda böyle değildim ben. Ancak bir ara karşıma beyaz saçlı bir kelebek çıktı. Sanırım bu sizin düşmanınız Hinoe idi... Bana karşı savaşmaya başladı. Etraftaki insanlar kaçtı, bana yardım edecek kimse kalmamıştı. Nasıl almadınız sinyali anlamadım! Nerede kalmıştım, evet, ben koştum ve Oyun Merkezi'ne kadar geldim. Ancak hâlâ beni takip ediyordu. Koşarak uzaklaşmaya çalıştığımda son bir darbe vurdu ve ben yere yığıldım. Öldüğümü sandım ama bayılmışım. Son anlarda Hinoe'nin şu sözlerini duydum:

"Sonunda seni yok ettim, sevdiğim kişiyi elimden almazsın!"

Uyandığımda insanlar etrafımda çember olmuştu. Açıkçası ne olduğunu anlamamıştım. Kalktım okula geldim.

Usagi arkada şaşkındı:

-Sakura demek o yüzden sabah...

Sonra içinden "Ooopss..." diye geçirdi ve yutkundu. Sakura arkasını dönerek sert bir biçimde:

-Sen bizi mi dinliyordun!!!

Usagi her zamanki gibi kahkaha attı. Kızlar arkadan onu merakla izliyordu. Usagi:

-Yok canım n'iye dinliyim ki ben sizi.

Sonra tekrar kahkaha attı. Monoe:

-Sakura bak dinlemiyormuş, hem otobüs de geldi hadi binelim, dedi Usagi'ye göz kırparak. Sakura şoföre para verirken Usagi'ye "Seninle sonra hesaplaşacağım." gibisinden bir bakış attı.

Usagi de el salladı. Makoto:

-Usagi, yine ucuz kurtuldun.

Ami:

-Ben zaten bunun yanlış olduğunu söylemiştim.

O sırada kızlar Ami'nin etrafına toplandılar ve "Ami!" diye bağırdılar. Ami de iyice kızardı.

-----

Luna ve Usagi Hikawa Tapınağı'na koşuyordu. Usagi:

-Beklettiğimiz için üzgünüm, dedi nefes nefese. Rei:

-Biraz daha gelmeseydin sensiz gidecektik. Hep ucu ucuna yetişirsin zaten, dedi ve burun kıvırdı. Usagi sitem etti:

-Rei, çok kabasın!!!

Rei:

-O senin beceriksizliğin!

Usagi her zamanki gibi ağlamaya başladı. Kızlar onu zor susturdu. Sesuko:

-Ben Naru ve Monoe'yi bizimle çalışmaya ikna ettim onlar vardılar bile.

Artemis:

-Gidelim o zaman!

Kızlar hep bir ağızdan:

-Tamam! diye bağırdı.

-----

(O sırada karanlık bir mekân olan Coddy Şato'sunda)

"Baweii, Hinoe yeni hedefe gitti mi?"

Baweii:

-Evet Lord Coddy!

Lord Coddy:

-Sen neden gitmedin?

Baweii:

-Yine Hinoe'nin bir saçmalığı efendim. Geleceği görmüş. Sakura İneoh adında bir kız, Seiya Kou adında bir gence aşıkmış. Genç de ona. Hinoe ise o gençten hoşlanıyor anladığım kadarıyla. O kızı öldürmeye gitti. Başımıza dert açabilirdi, çünkü o genç bir insandı sonuçta. Bunu size söylemek için henüz gitmedim.

Lord Coddy:

-Aferin, Baweii... Şimdi sen de git bakalım.

Baweii:

-Emredersiniz!

-----

(Juban Merkez Dairesi Önünde)


"Benimle baş edemezsiniz!!!" diye bir yaygara kopardı Hinoe.

Güneş Savaşçısı:

-O kadar emin olma derim ben!

Ay Savaşçısı:

-Hey! Biz de buradayız, ve bence de o akdar emin olma!

O sırada Baweii geldi ve ikisi güçlerini birleştirdiler. Sakura bir binanın arkasından onları izliyordu. Dayanamayıp olduğu yerden çıktı:

-Hey, kelebek kafa!

Hinoe arkasını döünce büyük bir şok yaşadı:

-Seni pis velet, dedi ve ona bir darbe indirdi. Ancak o sırada hiç akıllara gelmeyen bir olay oldu. Savaşçı Yıldız Savaşçısı Sakura'yı korudu ve esas darbeyi o yedi. Sakura çok şaşkındı. Birden dönüşüm geri alındı. Seiya Sakura'nın üzerine yığıldı. Sakura:

-Seiyaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!!! diye bağırdı. Hinoe şok geçiriyordu sanki. İçinden dedi ki:

"Bu benim gördüğüm sahne, olamaz..." Sonra bağırarak:

-Bu olamaaaazzzzz!!!

Baweii:

-Şimdi duygularına yenik düşemezsin Hinoe! dedi. Ama Hinoe dinlemedi ve ağlamaya başladı. Baweii ne kadar da bağırsa o ağlamaya devam etti. Anladı olacak iş değil, Hinoe'yi de aldı ve:

-Bu sefer sizi öldüremedik ama bu iş burada bitmez! diyerek ortadan kayboldu.

Sakura:

-Seiya, neden?

Seiya:

-Çünkü, çünkü...

Sakura:

-Kendini zorlama...

Kızların gözlerine yaş dolmuştu.

Seiya:
-Çünkü, sen özelsin Sakura, dedi.

Sakura ağlamaya başladı. Kızlar dönüşümelrini geri aldı. Naru:

-Onu hastaneye kaldıralım, dedi.

Sonra onu hastaneye kaldırdılar. Doktorlar bakımını yaptı ve taburcu oldu. Sakura:

-Teşekkür ederim...

-------------------------------------------------------------------------------------


Athena sana yetişmedi ama kusura bakma yarın okursun =)

bunu bana yapamazsın nayır nolamazzzzzz Seiyam ühüüüüüüüüüüüüüüü biricik aşkımmmmmm böhüüüüü
aşkım sen nie atlıon ölmek için ühüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüü

bu bölüm dışında diğer bütün bölümlerin süperdi ama benim biricik aşkım seiya ma bunu yapmıcaktın kanımca seni kınıyorum
ühüüüüüüüüüü seiyam biricik aşkım bi usagi bi sakura heder oldun ellerinde neyse alice sana layık aslında o da değil sen gel bana ben ölümüne korurum seni

xD öyle deme sakura da onu seviyo xD

bananeee sakuraymış seiya bni sevciyo leyn galaksiler arası suikastçi moduma sokmayın uleyn beni

xD

Yeni bölümmm ve evet kaçırmışım neyse yoruma geçiyorum Bölüm çok güzel olmuş (ama sailor chibi chibi moon bunu okumasın onu galaxiler arası süikastçı moduna sokmak istemiyorum Sonra olan bana olur )

xD xD xD Çok sağol canee =)))

leyynnnnnnnn ahanda giriom galaksiler arası suikastçi moduma benim arkamdan iş çevirmek ha yıkacam ortalığı uleyn yıkımı8n efendisi yapmayın len beni

o saturn savaşçısı diil miydi xD tamam tamam bi daha seiya'nın hayatını tehlikeye atmıcam =)[/quote]

aaaa


süpeee


hayikaa
bide fanfice eklesene beni xD sailor ventus die xD

Çok teşekkür ederim, beğendiğine sevindim=)))) Ventus gezegen değil ama bakarız =)))) belki gelirsin xD