SAILOR MOON-LAST BATTLE (SON SAVAS)
15. Bölüm(Michiru'nun Geleceği!/Herkes Şaşkın!)

"Ne, Michiru mu? Ne alakası var ki? Ne, n-ne anlamadım ben şimdi? Ne oluyor ya? Haruka? Tamam fazla uzatmayacağım!"

-------------------------------------------------------

"Ah, senin adına üzüldüm Chibi-usa... Yalnız ben anlamadım, orada tam olarak ne oldu?"

"Coddietta ve orduları bizim evrenimizi ele geçirmek için ordularıyla alternatif bir evren kurmuş. Burada zamanı yeniden başlatabilecekti. İşte onun yüzünden!"

-------------------------------------

Chibi-usa(Usa) yumruklarını toprağa vuruyordu. Mechane eğilip kulağına bir şeyler fısıldadı. Bunun üzerine Usa durdu, kalktı ve ciddileşti. Usagi'ye:

"Diğer kızlara da anlatmalıyım. Hepsi gelsinler -Dış gezegenler de- ve Hikawa Tapınağı'nda olsunlar."

Usagi elini başının arkasına götürüp her zamanki gibi güldü ve:

"Yalnız aramıza yeni katılanlar da var."

"Anlamadım?"

"Dünya, Güneş, Nemesis Savaşçıları da aramıza katıldı. Ve ne olduğunu tahmin edemezsin, Dünya Savaşçısı Naru'ymuş! Sonra şöyle böyle şöyle böyle..."

"TAMAAAAM!"

Usagi gülmeyi kesti ve dik dik baktı. Ardından gururlu bir tavırla:

"Bilmek istemiyorsan anlatmam! Sen de onlara FRANSIZ KAL O ZAMAN!"

Usa, Usagi'nin ta gözlerinin içine baktı ve:

"SANA SORAN OLMADI Kİ ANLATIYORSUN USAGİİİİ!!! SUS ARTIK, BAŞIM ŞİŞTİ! ZATEN SENSİZ DE GİDEBİLİRİM ORAYA!"

"Chibi-usaaa, artık seninle konuşmayacağım!"

Aynı anda:

"Hıh!"

Sonra ikisi de arkalarını dönüp tam zıt yönlerde gittiler. Aslında ikisi de doğru yöne gitmiyordu. Durdular ve ikisi de farklı yolları seçip tapınağa gittiler.

-----

(Usa diğerleriyle tanıştıktan sonra)

"... işte böyle oldu."

Michiru:

"Evet ilginç ve üzücü bir deneyim.."

Rei:

"Gerçekten üzüldüm senin adına... Benim gelecekteki halim ve Kraliçe sizi arıyordu ve kaybettiniz ha? Hmm. Belki de tuzağa düşürüldüler..."

Makoto:

"Evet ben de öyle düşünüyorum. Yoksa neden uzaklaşsınlar ki?"

Ami:

"Bence bir şeyin peşine de düşmüş olabilirler."

Minako:

"Bu çok korkunç. Zavallı Chibi-usa, geçmiş olsun."

Haruka:

"Bunun büyük ihtimalle düşmanlarımızla alakası var."

Setsuna:

"Evet esas düşmanımız onlar olabilir."

Usagi:

"Evet, mantıklı!"

Naru:

"Bence iki düşman da aynı olamaz çünkü iki tarafı birden yönetemezdi."

Sakura:

"Bence de öyle. Biri diğerinin hizmetkarı da olabilir."

Monoe:

"Bunun ortaya çıkışımızla bir alakası var mı?"

Seiya:

"Bence olması gereken zamanda geldiniz, yani var."

Taiki:

"Usagi'ler de öyle ortaya çıkmamış mıydılar zaten?"

Yaten:

"Evet haklısınız. Bence siz de öylesiniz ve düşman... Hey, o da kim?"

Hotaru koşa koşa geliyordu. Koşmaktan terlemişti. Merdivenleri çıkınca durdu ve:

"Hah, başardım al Setsuna. İşte istediğin kit... Chi-Chibi-Chibi-usa!"

İki arkadaş doya doya sarıldılar. Birbirlerini çok özlemişlerdi. Hotaru:

"Chibi-usa sen büyümüşsün!"

"Evet senden bir-iki yaş daha büyüğüm. Çünkü..."

Olanların özetini ona da anlattı. Hotaru:

"Çok üzgünüm Chibi-usa. Gerçekten çok, çok üzgünüm geçmiş olsun. Bu arada bahsettiğin kız tam olarak kimdi?"

"Ha, Mechane'yi diyorsun. Onu ben de tam öğrenemedim. Olaylardan vakit kalmadı ki. Mechane neredesin, gel ve bize anlat lütfen."

O ana kadar kimsenin dikkatini çekmemiş kız birkaç adım öne çıktı ve anlatmaya başladı:

"Merhaba. Ben Mechane. Memnun oldum. Size hayatımı anlatmamı istiyorsanız başlayabilirim. Çok da uzun sayılmaz. Belli şeyleri vereceğim. Çoğunuzu tanımıyorum ve lütfen kim olduğunuz konusunda beni aydınlatın. Pekala başlıyorum...

Ben Hanımım ile aynı yaştayım. Babamı hiç görmedim. Benim annem ise Michiru. O beni..."

Burada sözü Haruka'nın bağırışıyla kesilmişti.

"Ne!"

Herkes şoktaydı. Kendini ilk toplayan Rei oldu:

"Ee, yanlış anlama ama başına çok şey geldi. Bundan emin misin?"

"Nasıl yani, elbette eminim."

Michiru:

"Lütfen devam et..."

Herkes şaşkın gözlerle Michiru'ya baktı. Mechane devam etti:

"Evet, nerede kalmıştım? Hah hatırladım. O benim hayattaki tek akrabam sanırım. Elbette Uranüs Savaşçısı da benim çok yakın bir akrabam gibi. O evli değil ve çok hoş bir kadın. Gerçekten örnek almam gereken biri. Annem savaşa, yardıma gittiğinde o benimle kalmayı kabul etti. Neyse sanırım bu kadar yeter."

Usagi sordu:

"Babanın fotoğrafını hiç gördün mü?"

"Evet. Saçları siyah ve keşke hayatta olsaydı dediğim bir adam."

Haruka ve Michiru şaşkınlıkla bakışıyorlardı. Haruka gülümsedi ve:

"Beni bırakmayacaktın?"

"Geleceği ben , ben hazırlamadım Haruka."

Mechane:

"Haruka mı? Aaa Uranüs Savaşçısı siz misiniz? Çok memnun oldum! Gerçekten harika birisisiniz."

Haruka:

"Bunun bir önemi kalmadı."

dedi ve aradan sıyrılarak oradan uzaklaştı. Herkes Michiru'ya bakıyordu. Minako:

"Annenle baban nasıl tanışmış?"

"Hmm... Annem anlatmıştı evet. Of, keşke Bayan Haruka da gitmeseydi. Neyse anlatıyorum:

Annem şu kadarını anlattı ki; o evlendiğinde Uranüs Savaşçısı ona çok yardımcı olmuş ve annem çok mutluymuş."

Hotaru:

"Anne?"

Mechane:

"Senin annen kim?"

Anlaşılan Usa da Mechane de büyümüştü ama hala ruhları küçüktü. Bu sadece bir bedenen büyümeydi. Usagi:

"Michiru?"

Mechane, o anda bakılan kişiden onun annesi olduğunu anlamıştı.

"Anne! Sen buradasın! Oh, seni çok özledim!"

Böylece gidip Michiru'ya sarıldı ve öylece kaldı. Michiru ne yapacağını bilemez bir haldeydi. Elleri havada kalmıştı. Mechane dedi ki:

"Anneciğim siz Neptün Savaşçısı ile adaşsınız. Ama burada ona daha çok benziyorsunuz. Gerçekten öylesiniz ve ona çok yardım yapmıştınız. Savaşta ona çok yardımcı olmuştunuz. Sanırım siz uzaktan akrabasınız.Ancak lütfen söyleyin, gelecekte saçınız kendinden mi düz oldu, yoksa bugünlük saçınızı maşa mı yaptınız?"

Herkesin üzerindeki yük kalkmıştı. Çok rahatlamışlardı. Birileri gidip Haruka'yı geri çağırdı ve Haruka dahil hepsi gülmeye başladı. Mechane ne olduğunu anlamamıştı tabii ki...

-------------------------------------------------------

SAILOR MOON-LAST BATTLE (SON SAVAS)
16. Bölüm(Yeni ve Gizemli!/Mamoru'nun Seçimi!)

"Vaaay, bunlar da kim böyle! Gerçekten harika ikili. Kutsal Ay adına, bizi üzmeye çalışanları cezalandıracaksınız!"

---------------------------------------------------


"... ah! Kraliçem iyi misiniz?"

"Ben iyiyim Mars. Sen iyi misin?"

"Ben, ah evet iyiyim."

"Sence tuzağa mı düşürüldük?"

"Bana göre krali... Hey, siz de duydunuz mu?"

"Neyi?"

"Mars Flame Sniper! (Yazardan Not: Bunun Türkçe karşılığını ne yazık ki henüz bilmiyorum xD?)"

"MARS!"

--------------------------------------------------

"Chibi-usa ver şunu!"

"Vermem, onu giyip Mamo'ya gideceğim ben!"

"Hiç de bile gidemezsin!"

"Ben daha güzelim bir kere boşuna umutlanma! İkuko Annee!"

"Usagi, ver elindeki şapkayı Chibi-usa'ya!"

"Ama anne ya! Uf Chibi-usa. Hep istediğini elde ediyorsun! Şımarık şey!"

"Usagi, kuzenine iyi davran! Sonuçta seneye sizin okula gelecek."

"Ne? Ya of anne ya neden başka okul kalmamış gibi bizim okul ya?!"

"Haha Usagi. Okulda çok popüler olacağım."

Sonra şapkayı alır ve odaya girip kapıyı kilitler. Usagi de kendi odasına gider ve ikisi de hazırlandıktan sonra aynı anda çıkarlar. Aynı anda kapıdan çıkmaya çalışırlar. Aynı adımlarla yürürler. Mamoru'nun kapısını aynı anda çalarlar. Mamoru, kapıyı açmaya gider ve kapıyı açar:

"Çekil yolumdan Usagi!"

"Asıl sen çekil be! Mamo yardım eeet!"

"Hayır Mamo bana et!"

Mamoru çok şaşırmıştı. Sonunda kızlar içeri girdiğinde Usa, Mamoru'nun üstüne düşmüştü. Usagi:

"Ah, seni fırsatçı, kalk ordan!"

Usagi çekiştirmeye başladı ama Usa kalkmıyordu. Usa:

"Hayır olmaz işte!"

Mamoru:

"Pardon ama siz kimsiniz hanımefendi?"

Usa:

"Mamooo beni tanımadın mı? Bak ben çok güzel oldum Usagi'den güzelim. Ben Chibi-usa. Hadi evlenelim!"

Usagi:

"Yavaş biraz Chibi-usa!"

Mamoru:

"Aaa ne kadar büyümüşsün?"

Mamoru Usa'yı üstünden kaldırdı. Usagi çok sinirliydi. Hemen Mamoru'nun koluna yapıştı:

"Beni bırakma Mamo! Ya o fazla hormonlu bir kız sadece!"

"Usagi! Sen kendini benimle karıştırdın herhalde! Ayrıca olgun davran biraz!"

Kavga böyle sürüp gitti...

-----

"Sarafara, git ve saf kalpleri topla. Ablam Codietta onunla savaşçısını oluşturup her yere saldıracak."

"Elbette efendim... Cod Birliği'ne en derin saygılarımla..."

"Evet, gidebilirsin."

-----

Okulların kapanmasına bir gün kalmıştı. Usagi son sınavdan da düşük not almıştı. Dalgın bir şekilde kızlarla eve yürüyordu. Başı öndeydi. Ami:

"Usagi, seneye olan sınavlar için daha fazla çalışacağız tamam mı? Sıkma canını artık."

"Off..."

Makoto:

"Usagi neşelen biraz, ben size çalışırken bir şeyler yaparım."

"Off..."

Minako:

"Usagi, yazın bol bol eğlen ve ders döneminde çok çalış tamam mı?"

"Off..."

Rei'nin okulunun önüne geldiler. Rei de onlara katıldı ve:

"Usagi, yine mi düşük not aldın! Senden adama falan olmaz!"

"Off..."

Ami:

"Neyin var Usagi, çok dalgınsın?"

"Off..."

Minako:

"Mamoru'yla bir şey mi oldu?"

"Off..."

Rei:

"Usagi cevap versene ya!"

Rei onun öne eğik kafasını kaldırdığında hepsi şöyle olmuştu:

" "

Çünkü Usagi hem uyuyor hem yürüyordu. Rei başını sallayarak:

"Ne beklenirdi ki senden Usagi?"

Makoto:

"Hey uyan."

Usagi:

"Ne-n-ne n'oldu?"

Rei kafasına bir şaplak atarak:

"Uyudun seni sersem!"

Uagi her zamanki gibi güldü ve:

"Ahahaha özür dilerim."

Kızlar buna cevap verememişlerdi çünkü tiz bir çığlık duydular. Sese doğru koştular. Bir Kitra bir kızı yakalamıştı ve Sarafara kahkahalar atıyordu. Kızlar hemen dönüştü ve saldırdılar. Ama Kitra çok güçlüydü. Yapışkan bir sıvı atıyordu ve tam Minako'ya fırlatacakken Makoto dikkati üzerine çekti ve o sıvı yüzünden duvara yapıştı. Bu sefer Ami'ye fırlatacakken Minako dikkati üzerine çekti ve duvara yapıştı. Rei'ye atacakken Ami dikkati üzerine çekti ve duvara yapıştı. Daha sonra Rei'ye atacakken Usagi dikkatini dağıtmaya çalıştı fakat Kitra, Rei'yi duvara yapıştırdı. Sarafara ise Usagi'ye saldırmıştı. Usagi'yle kıyasıya dövüşüyorlardı. Usagi yenilecekken, Sarafara'nın kolunu bir gül sıyırdı. Tuxedo Kamen gelmişti. (Arkadan onun müziği eşliğinde her zamanki konuşmasını yapıyordu):

"Genç bir kızın karne heyecanını kullanmak isteyen caniler, sizi yaptığınızdan vazgeçirmeye gelen bu genç kızlara ne hakla vurursunuz? Ben Tuxedo Kamen, sizi asla affetmeyeceğim!"

Sarafara:

"Senden affını isteyen olmadı zaten!"

Tuxedo Kamen artistik bir iniş yaptı. Daha sonra Kitra ona atıldı ve dövüşmeye başladılar. Tuxedo Kamen'e darbe inecekken Ay Savaşçısı atıldı ve darbeyi o yedi ardından duvara yapıştı. Tuxedo Kamen:

"Ay Savaşçısı! Ah!"

Ardından o da duvara yapıştı. Sarafara:

"Bitir şunların işlerini de biz de kendi işimize bakalım."

Kitra diğer kızları çoktan halletmişti. Hepsi kan revan içindeydi. Sıra Tuxedo Kamen ve Usagi'ye geldiğinde bir ses duydu:

"Hey sen baksana! Ben denizci kıyafeti içinde güzel savaşçı, Küçük Ay Savaşçısı! Geleceğin Ayı adına, seni cezalandıracağım!"

Sarafara:

"Şu çıkıntıyı da hallet."

"Hey sen kime çıkıntı diyorsun, oooooopss aaaah!"

Ve Usa (o olduğu her halinden belli) da duvara yapışmıştı. Tam Tuxedo Kamen'in yanına. Kitra çok güçlüydü. Arkadan Mechane elinde sert bir cisimle koştu (çünkü o bir savaşçı değildi) ve ona vurmak isterken o da duvara yapıştı. Kitra tekrar hepsinin işini bitirmeye hazırlanırken başka bir ses daha duydu:

"Çarpık Yansıma!"

Bir sürü kristal arası ışından bir illüzyon Kitra'ya çarptı ve ardından yere yığıldı (fakat ölmemişti). Ve kalkmaya çalışırken bir ses daha:

"Nifak Öfkesi! Kara Yağmur!"

Bu saldırıyla ise gökten asit gibi tehlikeli ve ölümcül bir madde yağmuru başladı ve Kitra, bunların altında eriyip yok oldu. Daha sonra şu sözler işitildi:

"Nefret Ve Yıkım Tanrıçası Eris ! Bana Bahşettiğin Gücüm Düşmanı Aciz Yaptı! Şimdi, Sen Kendini Beğenmiş Şey, Kızların Ve Erkeklerin Hepsini Bırakıp Defol!"

"Kristal Tayfunu !"

Birçok parçalanmış kristal parçası Sarafara'ya gitti. Sarafara kaçtı ve kurtuldu. Başta kaçırdığı kızın saçından bir tel alıp yok oldu.

Ardından bizim kızları duvara yapıştıran sıvı yok oldu ve kızlar yere düştü. Gizemli savaşçılardan erkek olan:

"Bir Kez Daha Görüşene Dek Kendinize İyi Bakın." dedi ve iki savaşçı kayboldular.

Tuxedo Kamen:

"İyi misin Usa-ko?"

"Ben iyiyim, fakat onlar kimdi?"

Usa çok şaşkındı çünkü onları gelecekte de görmemişti. Kızların hepsi dönüşümlerini geri aldı.

-------------------------------------------------------------------------------

*Neo-Queen Serenity ve Sailor Mars'ın Başına Neler Gelecek?
*Gizemli Savaşçılar Kim?
*Peki Gerçekte Dostlar Mı, Düşmanlar Mı?

Hepsinin cevabı için bizi takip edin xD

Hihi savaşçıları kullanmışsın Ay utandım

Müthiş devam ediyorsun. Ama Türkçe yazdığın için bazı şeyler orijinal durmuyor. Orijinal Sailor Moon'a benzetirsen muhteşemliği yakalarsın ^^

Iiie xD Özel bölümler olmasın çünkü saçmalayacaktım iyice xD Neyse işte ben esas kaldığım yerden geleceğim =)

Diğer yazımda da belirttiğim üzere özel bölümler olmayacak =)