sailor moon wonder love(6.sezon) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5 ... 51, 52, 53, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj



11.BÖLÜM
kızlar ve Luna mucize aşk ın kimle kim arasında olduğunu düşünürken Usagi yanlarına geldi Usagi yi gördüklerinde hemen sustular usagi
--Luna senin burda ne işin var ne oluyor? kötü biişey mi?
luna hemen
--hayır hiç bişi olmuyo sadece sen uyuyodun canım sıkıldı ve dışarı çıktım
Rei de hemen
--bizde tam sana gelirken lunayla karşılaştık
diğer kızlarda
--evet
dedi Usagi bişeyden şüphelenmedi çünkü aklı rüyadaydı ve
--kızlar bi rüya daha gördüm
dedi herkes sabırsızlıkla anlatmasını bekliyordu çümkü bu rüya kötü krallığa karşı bi koz olabilrdi sonra usagi
--şey rüyamda bi kız gördüm yüzünü hatırlamıyorum kız tek başına duruyordu ve birden kalkıp aydınlık yere geçti aydınlık yer çok güzel ve ağaçlarla dolu mükemmel bi yerdi sonra kız tekrar kalkıp karanlık tarafa geçti karanlık tarafta çok kötü ağaçların çürüdüğü bir yerdi ama kız bi aydınlık tarafa bi karanlık tarafa geçip duruyordu sonra aydınlık tarafa siz geldiniz
minako lafını kesti
--biz mi yani 4 dümüz mü?
dedi usagi
--hayır ayrıca mamoru seiya,yaten,taiki de vardı sonra karanlık tarafada ruhları çalan kadın geldi ama öyle bir kötülük enerjisi vardıki çok fazla sonra bi kadın daha geldi ve ruh avcısı hemen eyildi o kadın O heykeldi ve onda ki güç daha fazlaydı ama tuhaf olan o kadın gelince içimde bişey hissettim sanki bir parçam ondaymış gibi sonra
usagi devamını getiremedi rei
--evet sonra
dedi Usagi ağlamaya başladı ve
--sonra ruh avcısı size çok büyük bi saldırı yaptı ve orda kalktım ama o an ben sizin yanınızda değildim
dedi ağlamayı sürdürüyordu minako usagi nin yanına geldi ve
--Usagi bu bir rüya bu kadar üzülme
dedi ama bunun sıradan bir rüya olmadığını biliyordular
--------------devamı gelecek---------------
biraz kısa ama devamı nı yazcam ve öyle bir yerde sezon filani yapcam ki çok özel olcak
şimdilik bu kadar devamı gelcek 
kızlar ve Luna mucize aşk ın kimle kim arasında olduğunu düşünürken Usagi yanlarına geldi Usagi yi gördüklerinde hemen sustular usagi
--Luna senin burda ne işin var ne oluyor? kötü biişey mi?
luna hemen
--hayır hiç bişi olmuyo sadece sen uyuyodun canım sıkıldı ve dışarı çıktım
Rei de hemen
--bizde tam sana gelirken lunayla karşılaştık
diğer kızlarda
--evet
dedi Usagi bişeyden şüphelenmedi çünkü aklı rüyadaydı ve
--kızlar bi rüya daha gördüm
dedi herkes sabırsızlıkla anlatmasını bekliyordu çümkü bu rüya kötü krallığa karşı bi koz olabilrdi sonra usagi
--şey rüyamda bi kız gördüm yüzünü hatırlamıyorum kız tek başına duruyordu ve birden kalkıp aydınlık yere geçti aydınlık yer çok güzel ve ağaçlarla dolu mükemmel bi yerdi sonra kız tekrar kalkıp karanlık tarafa geçti karanlık tarafta çok kötü ağaçların çürüdüğü bir yerdi ama kız bi aydınlık tarafa bi karanlık tarafa geçip duruyordu sonra aydınlık tarafa siz geldiniz
minako lafını kesti
--biz mi yani 4 dümüz mü?
dedi usagi
--hayır ayrıca mamoru seiya,yaten,taiki de vardı sonra karanlık tarafada ruhları çalan kadın geldi ama öyle bir kötülük enerjisi vardıki çok fazla sonra bi kadın daha geldi ve ruh avcısı hemen eyildi o kadın O heykeldi ve onda ki güç daha fazlaydı ama tuhaf olan o kadın gelince içimde bişey hissettim sanki bir parçam ondaymış gibi sonra
usagi devamını getiremedi rei
--evet sonra
dedi Usagi ağlamaya başladı ve
--sonra ruh avcısı size çok büyük bi saldırı yaptı ve orda kalktım ama o an ben sizin yanınızda değildim
dedi ağlamayı sürdürüyordu minako usagi nin yanına geldi ve
--Usagi bu bir rüya bu kadar üzülme
dedi ama bunun sıradan bir rüya olmadığını biliyordular
--------------devamı gelecek---------------
biraz kısa ama devamı nı yazcam ve öyle bir yerde sezon filani yapcam ki çok özel olcak







ben bunu daha yeni gördüm yahu
)) güzelmis begendim hespin okumadmim 2-3 bölümü okudum daha en kisa zmaanda hepsini okuyacahim ama sana birkaç seye dikkat etmeni söylemliyim.
0lk olarak konusma ve yaziyi ayir.Bir mekandna baska bir mekana giderken ________ seklind eayirki birbirne girip garip olmasin ya da bir iki satir bosluk birakarak geç
Birde betimlemeler yap ve yaziminin biraz daha hayalde canlandiracak sekilde yaz. Eger betimleme yaparsan yani; ".........."dedi usagi, gözleri öfke ve hüzünle karisk bir sekilde.
(Eyraf iyice karramisti, sanki sonsuz bir karanligin ortasinda gibi hissediyordu kendini. Yol gösterecek ne bir yildiz ne de isik vardi. Ürpertici bir his bedenini sariyordu.... gibi
Bu sayede kisi aklinda daha kolay canlandirir heryesi. Hem de daha akici olur betimlemeler. Konusmalara önem verme sakin yani çok konusma yapacam diye ugrasman. Konusmalar hikayede sadece karakterlerin düsüncelerinin birbirne yansitmasidir ama betimlemelr hem hikayeyi anlatir hem de akiskanlik katarak eglenceli olmasini saglar hikayenin.
Özelikle ilk dedigim seyi yap konusma ve hikayeleri ayir. Kalin ve italik seklind eyapabilirisn benim yaptigim gibi gözede hos görünür. Birde olaylari anlatirken biraz heyecan katmak için gizemli yaz, yani bir soru olussun okuyucuda sonra o soruya cevap verirken bir soru daha olsusn vede kafasida bazi süpheler.

0lk olarak konusma ve yaziyi ayir.Bir mekandna baska bir mekana giderken ________ seklind eayirki birbirne girip garip olmasin ya da bir iki satir bosluk birakarak geç
Birde betimlemeler yap ve yaziminin biraz daha hayalde canlandiracak sekilde yaz. Eger betimleme yaparsan yani; ".........."dedi usagi, gözleri öfke ve hüzünle karisk bir sekilde.
(Eyraf iyice karramisti, sanki sonsuz bir karanligin ortasinda gibi hissediyordu kendini. Yol gösterecek ne bir yildiz ne de isik vardi. Ürpertici bir his bedenini sariyordu.... gibi
Bu sayede kisi aklinda daha kolay canlandirir heryesi. Hem de daha akici olur betimlemeler. Konusmalara önem verme sakin yani çok konusma yapacam diye ugrasman. Konusmalar hikayede sadece karakterlerin düsüncelerinin birbirne yansitmasidir ama betimlemelr hem hikayeyi anlatir hem de akiskanlik katarak eglenceli olmasini saglar hikayenin.
Özelikle ilk dedigim seyi yap konusma ve hikayeleri ayir. Kalin ve italik seklind eyapabilirisn benim yaptigim gibi gözede hos görünür. Birde olaylari anlatirken biraz heyecan katmak için gizemli yaz, yani bir soru olussun okuyucuda sonra o soruya cevap verirken bir soru daha olsusn vede kafasida bazi süpheler.
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)

Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler





arkadaşlar sevgili ikizim ve ben yeni karar aldık bundan sonra burayı biz ikimiz yürütücez
işte başlıyoruz...
-----------------------
uzun siyah bir limuzin...yolda orta hızda ilerlemektedir...limuzinin içinde iki tane kız vardır...
--ben çok sıkıldım ne zaman bitecek bu yol...
--sabırlı ol küçük kardeşim. der ikinci kız...sesi oldukça soğk ve etkileyici çıkmaktadır...
--benden 2 dakika büyüksün diye bana küçük kardeşim diyemezsin tmmı!!! der birinci kız kızmış gibi yaparak...
--öyle diyorsan...
kızlardan birincisi siyah upuzun saçlı kahverengi gözlü ve oldukça hareketliydi...ikincisi ise neredeyse hiç hareket etmeyen uzun kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü biriydi.
--ne dersin aqua amacımıza ulaşabilecekmiyiz...
aqua ise sanki onu duymamıştı sadece düşünüyordu.
--aqua? beni duyuyormusun...
aqua kafasını avaşça ona çevirdi...soğuk bakışları birden yumuşadı ve yüzünde hafif bir tebessüm belirdi.bu şekilde oldukça etkileyici görünüyordu.
--tabiki amacımıza ulaşağız natu her zaman ulaşmadıkmı...
--aquaaa bana kaç ekre natu dememeni söyledim benim adım naturela!!
--orası öyle ama ismin çok uzun geliyor...sende bana aqua diyorsun ama asıl adım aquamarine öyle değilmi? der yüzündeki tebessümü bozmadan...
--gıcık işte ne olacak der ve dil çıkararak kafasını pencereye çevirir naturela.dışarıyı izlemeye başlar.arabacı birden ormanlık bi yere girer ve kocaman,saray yavrusu denilebilecek büyüklükte bi yerin önünde durur.
--işte geldik küçük hanımlar...
der ve kapıyı açar şöför onlara.aqua uzun elbisesinin eteğini toplayarak arabadan aşağı iner.natu ise hemen arabadan atlar ve bir o yana bi bu yana koşarak etrafı incelemey başlar.
""bu haliyle küçük bir çocugu andırıyor kim düşünür onun 20 yaşında olduğunu""diye içinden geçirir aqua...bu sırada natu yanına gelir ve
--aqua burası gerçekten harika hadi gel içeri girelim.der ve koşmaya başlar biraz koştuktan sonra olduğu yerde durur ve snaki birşeyi yeni anlamış gibi etrafına bakmaya başlar.aqua ise arkadan dalga geçer bir ifadeyle güelrek yanına gelir...natu ise o sırada
--ne yani benim orman sandığım o yer buranın bahçesimiydi der...
--ne yani binalardan sorna hiçbir şekilde yol ayırmadan ormana girdiğimizi düşünmedin herhalde dedi donuk bir bakışla
--aquaaaaaaa!!! diye bağırır ama sonra kendine gelir ve hadi içeri girelim der natu...aqua ise kafasıyla onaylar ve birlikte yaşayacakları bu yeni eve doğru ilk adımlarını atarlar...
aquamarine ve naturela ikiz kardeşlerdi.oldukça zenginlerdi ama ne hizmetçielri nede başkaları kimsesiz bu iki kızın nasıl bu akdar zengin olabildiğini bilmiyordu.ikizlerden aquamarin oldukça soğuk ve cool görünen biriydi herkes onun yaşıdnan daha olgun olduğunu söylerdi.zekiydi ve bu zekiliğini nasıl kullanacağını bilirdi aynı güzelliğnii nasıl kullanacağını bilmesi gibi.ikizlerin ikiside çok güzellerdi ama natu bu güzelliğini sevimliliği ile örtüyordu.aquamarin içinise güzellik en büyük silahlarından biriydi. onu gören bütün erkekler hayranlıkla bakardı.genelde uzun gece elbiseleri giymeyi severdi...naturela ise kelimenin tam anlamıyla onun tam tersiydi. aquamarin her ne kadar olgunsa,naturela o kadar çocuktu.her zaman neşeliydi ve her zaman gülerdi.etrafına neşe dağıtırdı ve bunu yapmayı severdi.çok kitap okurdu ve öğrendiği her yeni bilgiyi aklında mükemmel bir şekilde saklardı.çocukları severdi ve onlara yardım etmeyi...ama aquamarin çocukları hiç sevmezdi.çocuk sesine asla katlanamazdı ve bu sebeple naturela nın eve getirdiği çocuklar evden gidene akdar asla odasından çıkmazdı...bütün bu farklılıklarına rağmen birbirlerine çok bağlılardı ve bir yemin etmişlerdi...ömür boyu sürecek bir yemin...
naturela bir o yana bi bu yana koşuyordu...
--aqua baksana ne akdar güzel..aqua şuna baksana..aqua...
aqua ise yavaş yavaş sinirlenmeye başlamıştı en sonunda elini masaya vurarak
--yeterr!!!! yeter dedim natu herşeyi ilk defa görüyormuş gibi bana göstermene gerek yokkk!!!!
diye bağırdı...
naturela ise ona çocuksu bakışlarıyla baktı...belliki birşey bekliyordu...
aqua nın ise birden kırmızılaşan gözleri tekrar kahverengi olmuştu...yerine oturdu ve yüzünü nturela ya çevirerek
--özür dielrim natu ama biliyorsunki bu benim elidme olan birşey değil...
--biliyorum aqua üzülme ben artık alıştım buna dedi buruk bir gülümsemeyle...aqua ise yine dalmıştı ve düşünüyordu...düşünceleri çok basitti ama bir o akdarda zorlayıcıydı...
"allahım bu gücü ben bile tam oalrak kullanamazken...natu bunu nasıl başaracak..."

-----------------------
uzun siyah bir limuzin...yolda orta hızda ilerlemektedir...limuzinin içinde iki tane kız vardır...
--ben çok sıkıldım ne zaman bitecek bu yol...
--sabırlı ol küçük kardeşim. der ikinci kız...sesi oldukça soğk ve etkileyici çıkmaktadır...
--benden 2 dakika büyüksün diye bana küçük kardeşim diyemezsin tmmı!!! der birinci kız kızmış gibi yaparak...
--öyle diyorsan...
kızlardan birincisi siyah upuzun saçlı kahverengi gözlü ve oldukça hareketliydi...ikincisi ise neredeyse hiç hareket etmeyen uzun kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü biriydi.
--ne dersin aqua amacımıza ulaşabilecekmiyiz...
aqua ise sanki onu duymamıştı sadece düşünüyordu.
--aqua? beni duyuyormusun...
aqua kafasını avaşça ona çevirdi...soğuk bakışları birden yumuşadı ve yüzünde hafif bir tebessüm belirdi.bu şekilde oldukça etkileyici görünüyordu.
--tabiki amacımıza ulaşağız natu her zaman ulaşmadıkmı...
--aquaaa bana kaç ekre natu dememeni söyledim benim adım naturela!!
--orası öyle ama ismin çok uzun geliyor...sende bana aqua diyorsun ama asıl adım aquamarine öyle değilmi? der yüzündeki tebessümü bozmadan...
--gıcık işte ne olacak der ve dil çıkararak kafasını pencereye çevirir naturela.dışarıyı izlemeye başlar.arabacı birden ormanlık bi yere girer ve kocaman,saray yavrusu denilebilecek büyüklükte bi yerin önünde durur.
--işte geldik küçük hanımlar...
der ve kapıyı açar şöför onlara.aqua uzun elbisesinin eteğini toplayarak arabadan aşağı iner.natu ise hemen arabadan atlar ve bir o yana bi bu yana koşarak etrafı incelemey başlar.
""bu haliyle küçük bir çocugu andırıyor kim düşünür onun 20 yaşında olduğunu""diye içinden geçirir aqua...bu sırada natu yanına gelir ve
--aqua burası gerçekten harika hadi gel içeri girelim.der ve koşmaya başlar biraz koştuktan sonra olduğu yerde durur ve snaki birşeyi yeni anlamış gibi etrafına bakmaya başlar.aqua ise arkadan dalga geçer bir ifadeyle güelrek yanına gelir...natu ise o sırada
--ne yani benim orman sandığım o yer buranın bahçesimiydi der...
--ne yani binalardan sorna hiçbir şekilde yol ayırmadan ormana girdiğimizi düşünmedin herhalde dedi donuk bir bakışla
--aquaaaaaaa!!! diye bağırır ama sonra kendine gelir ve hadi içeri girelim der natu...aqua ise kafasıyla onaylar ve birlikte yaşayacakları bu yeni eve doğru ilk adımlarını atarlar...
aquamarine ve naturela ikiz kardeşlerdi.oldukça zenginlerdi ama ne hizmetçielri nede başkaları kimsesiz bu iki kızın nasıl bu akdar zengin olabildiğini bilmiyordu.ikizlerden aquamarin oldukça soğuk ve cool görünen biriydi herkes onun yaşıdnan daha olgun olduğunu söylerdi.zekiydi ve bu zekiliğini nasıl kullanacağını bilirdi aynı güzelliğnii nasıl kullanacağını bilmesi gibi.ikizlerin ikiside çok güzellerdi ama natu bu güzelliğini sevimliliği ile örtüyordu.aquamarin içinise güzellik en büyük silahlarından biriydi. onu gören bütün erkekler hayranlıkla bakardı.genelde uzun gece elbiseleri giymeyi severdi...naturela ise kelimenin tam anlamıyla onun tam tersiydi. aquamarin her ne kadar olgunsa,naturela o kadar çocuktu.her zaman neşeliydi ve her zaman gülerdi.etrafına neşe dağıtırdı ve bunu yapmayı severdi.çok kitap okurdu ve öğrendiği her yeni bilgiyi aklında mükemmel bir şekilde saklardı.çocukları severdi ve onlara yardım etmeyi...ama aquamarin çocukları hiç sevmezdi.çocuk sesine asla katlanamazdı ve bu sebeple naturela nın eve getirdiği çocuklar evden gidene akdar asla odasından çıkmazdı...bütün bu farklılıklarına rağmen birbirlerine çok bağlılardı ve bir yemin etmişlerdi...ömür boyu sürecek bir yemin...
naturela bir o yana bi bu yana koşuyordu...
--aqua baksana ne akdar güzel..aqua şuna baksana..aqua...
aqua ise yavaş yavaş sinirlenmeye başlamıştı en sonunda elini masaya vurarak
--yeterr!!!! yeter dedim natu herşeyi ilk defa görüyormuş gibi bana göstermene gerek yokkk!!!!
diye bağırdı...
naturela ise ona çocuksu bakışlarıyla baktı...belliki birşey bekliyordu...
aqua nın ise birden kırmızılaşan gözleri tekrar kahverengi olmuştu...yerine oturdu ve yüzünü nturela ya çevirerek
--özür dielrim natu ama biliyorsunki bu benim elidme olan birşey değil...
--biliyorum aqua üzülme ben artık alıştım buna dedi buruk bir gülümsemeyle...aqua ise yine dalmıştı ve düşünüyordu...düşünceleri çok basitti ama bir o akdarda zorlayıcıydı...
"allahım bu gücü ben bile tam oalrak kullanamazken...natu bunu nasıl başaracak..."




4. sayfa (Toplam 53 sayfa) [ 790 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |