sailor moon wonder love(6.sezon) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 51, 52, 53, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj

13.BÖLÜM
Aquamarin düşüncelere dalmıştı ki bi koku duydu . Bu koku Naturela 'nın yaptığı tatlılardan biriydi . Ama Naturela hiç bir zaman tek başına kıvamı tutturamazdı . Aquamarin gittiğinde tamda tahmin ettiği gibi bir manzarayla karşılaştı . Naturela önünde duran kek ke bakıp duruyordu . Aquamarin yanına gitti ve bir dilim kesip ağzına götürdü. Birden yüzü değişti.Gerçekten kötüydü.Ağzındaki keki çaktırmadan çöpe attı.Ağzında kötü tat kalmıştı.Ve yüzünde küçük ama sevecen bir tebessümle Naturela nın omzuna elini koydu
"Üzülme o kadar da kötü değil"
Naturela yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Aquamarin e döndü büyük bir mutlulukla
"Gerçekten mi?"dedi. Aquamarin
"hayır çok kötü olmuş"dedi . Yüzünde büyük bir tebessüm vardı . İnsanlarla bu tür konuşmayı severdi. Naturela yüzünü buruşturdu. Ve arkasını döndü. Küstüğünde hep böyle yapardı . Aquamarin büyük bir kahkaha attı. Sonra Naturela nın omzundan elini çekti ve mazemeleri hazırlayıp kek yapmaya başladı . Ne zaman Naturela küsse Aquamarin onun dikkatini çekcek birşey buluyordu . Ve yine başarmıştı. Naturela kekin yapımını izlemeye başlamıştı.Aquamarin birden durdu ve Naturela ya baktı . Naturela hemen başını çevirdi .Aquamarin yüzünde büyük ve bilmiş bir gülümseme vardı içinden yine dikkatini çektim bu natu-chan de hep kanıyor diye geçirdi. Ve keki hazırdı. Fırına koydu ve oturup Naturela yı izlemeye başladı.Alaycı bir tavırla
"ee hangi keki yemeyi düşünüyorsun" dedi . Naturela önce kendi yaptığı keke baktı sonra mis gibi kokan ve kabarmakta olan keke sonra gururlu bi tavırla başını çevirdi
"tabikide kendi kekimi senin kekini istemem "dedi. Aquamarin mutfaktan çıktıve saatini ayarlamıştı.
----------30 dakika sonra-------
Aquamarin mutfağa girdi. Naturela yı fırının önünde buldu.Keki izliyordu.Aquamarin gülümseyerek fırının önüne gitti . Naturela onu görünce hemen kalktı.
"Şey tokamı düşürmüştüm onu arıyordum "dedi. Auqamarin fırını kapattı ve keki fırından çıkardı. Kekin kokusu karşısında Naturela nın ağzının suyu akmıştı Aquamarin Naturela nın yanına gitti ve
"tamam özür dilerim barışmak istediğimin simgesi olarak seni kek yemeğe çağırıyorum"dedi.Naturela da hemen
"çok ısrar ettin kırmıyim seni "dedi ve barışmışlardı . Keki bitirdikten sonra solana geçtiler Naturela bi şeyler düşünüyordu Aquamarin alaycı bir tavırla
""ne o onu mu düşünüyorsun"dedi aslında o diye biri yoktu ama Aquamarin hep Naturela yla böyle dalga geçerdi Bİrden Naturela yerinden fırladı büyük bir heycanla
""bi fikrim var "dedi sanki Dünya daki en iyi şeyi bulmuş edasıyla
"ne iş yapacağımızı buldum"dedi Aquamarin yine alaycı bir tavırla
"ne iş yapcakmışız"dedi . Naturela gözlerinin içi parlayarak
""bak bi tatlıcı dükkanı açalım sen düper yapıyorsun ben de servis yaparım insanlarla aram çok iyidir ne dersin?"dedi Aquamarin o büyük kahkahalarından birini attı tam birşey söyleyecekken birden irkildi ve düşüncelerle dolu bir boyuta geçmişti[/b]
Aquamarin düşüncelere dalmıştı ki bi koku duydu . Bu koku Naturela 'nın yaptığı tatlılardan biriydi . Ama Naturela hiç bir zaman tek başına kıvamı tutturamazdı . Aquamarin gittiğinde tamda tahmin ettiği gibi bir manzarayla karşılaştı . Naturela önünde duran kek ke bakıp duruyordu . Aquamarin yanına gitti ve bir dilim kesip ağzına götürdü. Birden yüzü değişti.Gerçekten kötüydü.Ağzındaki keki çaktırmadan çöpe attı.Ağzında kötü tat kalmıştı.Ve yüzünde küçük ama sevecen bir tebessümle Naturela nın omzuna elini koydu
"Üzülme o kadar da kötü değil"
Naturela yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Aquamarin e döndü büyük bir mutlulukla
"Gerçekten mi?"dedi. Aquamarin
"hayır çok kötü olmuş"dedi . Yüzünde büyük bir tebessüm vardı . İnsanlarla bu tür konuşmayı severdi. Naturela yüzünü buruşturdu. Ve arkasını döndü. Küstüğünde hep böyle yapardı . Aquamarin büyük bir kahkaha attı. Sonra Naturela nın omzundan elini çekti ve mazemeleri hazırlayıp kek yapmaya başladı . Ne zaman Naturela küsse Aquamarin onun dikkatini çekcek birşey buluyordu . Ve yine başarmıştı. Naturela kekin yapımını izlemeye başlamıştı.Aquamarin birden durdu ve Naturela ya baktı . Naturela hemen başını çevirdi .Aquamarin yüzünde büyük ve bilmiş bir gülümseme vardı içinden yine dikkatini çektim bu natu-chan de hep kanıyor diye geçirdi. Ve keki hazırdı. Fırına koydu ve oturup Naturela yı izlemeye başladı.Alaycı bir tavırla
"ee hangi keki yemeyi düşünüyorsun" dedi . Naturela önce kendi yaptığı keke baktı sonra mis gibi kokan ve kabarmakta olan keke sonra gururlu bi tavırla başını çevirdi
"tabikide kendi kekimi senin kekini istemem "dedi. Aquamarin mutfaktan çıktıve saatini ayarlamıştı.
----------30 dakika sonra-------
Aquamarin mutfağa girdi. Naturela yı fırının önünde buldu.Keki izliyordu.Aquamarin gülümseyerek fırının önüne gitti . Naturela onu görünce hemen kalktı.
"Şey tokamı düşürmüştüm onu arıyordum "dedi. Auqamarin fırını kapattı ve keki fırından çıkardı. Kekin kokusu karşısında Naturela nın ağzının suyu akmıştı Aquamarin Naturela nın yanına gitti ve
"tamam özür dilerim barışmak istediğimin simgesi olarak seni kek yemeğe çağırıyorum"dedi.Naturela da hemen
"çok ısrar ettin kırmıyim seni "dedi ve barışmışlardı . Keki bitirdikten sonra solana geçtiler Naturela bi şeyler düşünüyordu Aquamarin alaycı bir tavırla
""ne o onu mu düşünüyorsun"dedi aslında o diye biri yoktu ama Aquamarin hep Naturela yla böyle dalga geçerdi Bİrden Naturela yerinden fırladı büyük bir heycanla
""bi fikrim var "dedi sanki Dünya daki en iyi şeyi bulmuş edasıyla
"ne iş yapacağımızı buldum"dedi Aquamarin yine alaycı bir tavırla
"ne iş yapcakmışız"dedi . Naturela gözlerinin içi parlayarak
""bak bi tatlıcı dükkanı açalım sen düper yapıyorsun ben de servis yaparım insanlarla aram çok iyidir ne dersin?"dedi Aquamarin o büyük kahkahalarından birini attı tam birşey söyleyecekken birden irkildi ve düşüncelerle dolu bir boyuta geçmişti[/b]
Ryuzaki L . You're the only one that I love for real...





aquamarin in düşünmesi asla susmak demek değildi...o aksine sustuğunda konuşacağı şeyleri planlayanlardandı...düşünüyordu.natu haklı olabilirdi...hem böyle bir kafe planlarına yaklaşmalarınada yardımcı olabilirdi ama yinede hemen kabul etmemeye kararlıydı.aquamarşn zorlu bir insandı...elini masaya,kafasınıda elinin üzerine dayadı ve
--söylesene bu fikirler aklına nereden geliyor?dedi.naturela ise büyük bir heyecanla
--ne yani fikrimi begendinmi?
--hayır...unutmaki ben başkaları için bişeyler yapmayı hiç sevmem...bu kocaman bir yalandı.aquamarin de yardım etmeyi severdi ama bunu asla itiraf etmezdi.onun için bu zayıflık belirtisiydi.
--ama aqua-chann benim için yapsan olmazmııııı.dedi naturela sevimli bir yüzle.aquamarin ise kafasını çevirdi ve ilgilenmiyormuş gibi yaptı.naturela tam küsecekken kafasını çevirmeden
--tamam olabilir...ama bunun bizi planımıza daha çok yaklaştıracağını düşündüğüm için...dedi aquamarin...natu tam aqua nın boynuna atlayacakken aquamarin birden döndü ve
--ama bir şartla dedi.
--nedir o şart?aqua yüzünü buruşturarak
--mutfaktn uzak duracaksın.der ve kahkayı basar.naturela ise
--aquaaaa!!!! diye bağırarak onun peşine düşer ve iki kardeş arasında bir kovalamaca başlar.
öğlene doğru aquamarin ve naturela şehirde gezinmeye başlamışlardı.kendileriyle gelmekte ısrar eden korumaları ve şöförü evde bırakıp kardeş kardeşe gezmek istiyoruz demişlerdi.böyle ufak gezielri çocukluklarından beri severlerdi.ama ikisi yolda çok göze çarpıyorlardı.naturela günlük bir kıyafet giymişti böyle giiynmeyi severdi ama aquamarin in içinde bulunduğu durumdan pek mutlu olduğu sölenemezdi.gözündeki güneş gözlüklerinden dolayı kimse onun mutsuz bakışlarını göremiyordu...ama bu bakışlar giydiği kıyafetten dolayı değildi...
natu yolda giderken herşeye dokunuyordu aqua ise sabit bir şekilde ilerliyordu yoldan geçen büütn erkekler aqua ya dönüp bir daha bakıyorlardı.saçlarının savruluşu vücudunun kıvraklığı herşeyiyle çok enfes görünüyordu. ama onun bunlarla ilgisi yoktu.gözleri sürekli natu daydı natu ise nerede boş bir mağaza bulabilir diye ehryere soruyordu.aquamarin yürümekten yorulmuştu
--yeter artık natu ben çok yoruldum dinlenelim...
--tamam bak şurada bir kafe var orada oturmaya ne dersin tamam bence süepr olur
der ve kafeye giderler.kafeye girdikerlinde bütün gözler onlara çevirilir.bunun 3 sebebi vardır.aquamarin in güzelliği,naturela nn sevimliliği ve herkese gülmesi son oalrakta insanların ikiz gördükleri andaki o garip duygu...bunların hiçbiri aquamarin in umrunda değildi...bahçeden bir masaya oturdular ve garsonu beklemeye başladılar...
--burası ne kadar güzel bir yer böyle.ne dersin aqua bizde böyle bir yer bulabilecekmiyiz...aqua ise alışkanlık edindiği bir tavırla önce elini amsaya sonrada kafasını eline yaslayarak bilmiş bir edayla
--azmin sonu selamettir derler.der ve güler o sırada masaya yakışıklı bir garson gelir...
--hoşgeldiniz hanımlar ne arzu ederdiniz?
aqua gözlüklerini gözünden çıkarır ve garsona doğru gülen gözlerle bakar...garsonun gözleri aquamarin de kalır.aquamarin in bundan oşlandığı belli idi ama naturela sıkıldı...
--ben kocaman bir dilim çikolatalı pasta istiyorummm.dedi çocuksu bir tavırla.garson teşekkür eden bakışlarla naturelaya baktı ve servisi aldığını belli etti.aquamarin ise gülerek
--bende bir dilim frambuazlı,bir dilim çilekli,bir dilim çikolatalı ve bir dilimde krokanlı pasta istiyorum dedi..herkesin ona baktığını fark ederek
--hepsini yiyeceğimden değil sadece denemek istiyorum dedi...garson
--hemen geliyor dedi..aquamarin ise yaka akrtına bakarak
--teşekkürler tony...dedi...
--söylesene bu fikirler aklına nereden geliyor?dedi.naturela ise büyük bir heyecanla
--ne yani fikrimi begendinmi?
--hayır...unutmaki ben başkaları için bişeyler yapmayı hiç sevmem...bu kocaman bir yalandı.aquamarin de yardım etmeyi severdi ama bunu asla itiraf etmezdi.onun için bu zayıflık belirtisiydi.
--ama aqua-chann benim için yapsan olmazmııııı.dedi naturela sevimli bir yüzle.aquamarin ise kafasını çevirdi ve ilgilenmiyormuş gibi yaptı.naturela tam küsecekken kafasını çevirmeden
--tamam olabilir...ama bunun bizi planımıza daha çok yaklaştıracağını düşündüğüm için...dedi aquamarin...natu tam aqua nın boynuna atlayacakken aquamarin birden döndü ve
--ama bir şartla dedi.
--nedir o şart?aqua yüzünü buruşturarak
--mutfaktn uzak duracaksın.der ve kahkayı basar.naturela ise
--aquaaaa!!!! diye bağırarak onun peşine düşer ve iki kardeş arasında bir kovalamaca başlar.
öğlene doğru aquamarin ve naturela şehirde gezinmeye başlamışlardı.kendileriyle gelmekte ısrar eden korumaları ve şöförü evde bırakıp kardeş kardeşe gezmek istiyoruz demişlerdi.böyle ufak gezielri çocukluklarından beri severlerdi.ama ikisi yolda çok göze çarpıyorlardı.naturela günlük bir kıyafet giymişti böyle giiynmeyi severdi ama aquamarin in içinde bulunduğu durumdan pek mutlu olduğu sölenemezdi.gözündeki güneş gözlüklerinden dolayı kimse onun mutsuz bakışlarını göremiyordu...ama bu bakışlar giydiği kıyafetten dolayı değildi...
natu yolda giderken herşeye dokunuyordu aqua ise sabit bir şekilde ilerliyordu yoldan geçen büütn erkekler aqua ya dönüp bir daha bakıyorlardı.saçlarının savruluşu vücudunun kıvraklığı herşeyiyle çok enfes görünüyordu. ama onun bunlarla ilgisi yoktu.gözleri sürekli natu daydı natu ise nerede boş bir mağaza bulabilir diye ehryere soruyordu.aquamarin yürümekten yorulmuştu
--yeter artık natu ben çok yoruldum dinlenelim...
--tamam bak şurada bir kafe var orada oturmaya ne dersin tamam bence süepr olur
der ve kafeye giderler.kafeye girdikerlinde bütün gözler onlara çevirilir.bunun 3 sebebi vardır.aquamarin in güzelliği,naturela nn sevimliliği ve herkese gülmesi son oalrakta insanların ikiz gördükleri andaki o garip duygu...bunların hiçbiri aquamarin in umrunda değildi...bahçeden bir masaya oturdular ve garsonu beklemeye başladılar...
--burası ne kadar güzel bir yer böyle.ne dersin aqua bizde böyle bir yer bulabilecekmiyiz...aqua ise alışkanlık edindiği bir tavırla önce elini amsaya sonrada kafasını eline yaslayarak bilmiş bir edayla
--azmin sonu selamettir derler.der ve güler o sırada masaya yakışıklı bir garson gelir...
--hoşgeldiniz hanımlar ne arzu ederdiniz?
aqua gözlüklerini gözünden çıkarır ve garsona doğru gülen gözlerle bakar...garsonun gözleri aquamarin de kalır.aquamarin in bundan oşlandığı belli idi ama naturela sıkıldı...
--ben kocaman bir dilim çikolatalı pasta istiyorummm.dedi çocuksu bir tavırla.garson teşekkür eden bakışlarla naturelaya baktı ve servisi aldığını belli etti.aquamarin ise gülerek
--bende bir dilim frambuazlı,bir dilim çilekli,bir dilim çikolatalı ve bir dilimde krokanlı pasta istiyorum dedi..herkesin ona baktığını fark ederek
--hepsini yiyeceğimden değil sadece denemek istiyorum dedi...garson
--hemen geliyor dedi..aquamarin ise yaka akrtına bakarak
--teşekkürler tony...dedi...



ikizim ben devam ediyorum umarım kızmazsın bana
----------------------------------------
pastalar gelmişti...masanın üstü tamamen bir renk şöleniydi.herkes yemeyi bırakmış aqua ve natu yu izliyordu...aquamarin önce masada bulunan kumaş peçeteyi nazikçe kucağına serdi.daha sonra bir eline çatalı bir eline bıçağı alarak tam bir soylu gibi pastları denemeye başladı.naturela da aynı şekilde yiyordu.ama ikisininde yüz ifadesi hiç değişmiyordu.aquamarin pastaları denemyi bırakmıştı...naturela da kendi pastasını bitirmişti. tony yanlarına geldi ve
--pastayı nasıl buldunuz hanımlar? diye sordu.herkes çok güzel omluş demelerini bekliyordu çünkü burası tokyo daki en güzek pasta yapan yerdi.naturela başını öne eğdi ve
--hiç fena değil dedi...aqua ise yine dalgacı bir şekilde tebessüm etti ve..
--doğrusunu söylemek gerekirse hiç begenmedim...dedi...tony bu lafa bozulmuştu.kafeyi kısa bir süre önce açmıştı ama bu kısa sürede çok müşterisi olmuştu...tony sonunda sorabildi..
--peki neden? aqua ise istifini hiç bozmadan
--insan daha iyilerini yemeye alışınca ağzına yakıştıramıyor dedi...bu dalgacı hali aqua yı gıcık biri olarak gösterebilirdi ama aksine sanki bu ona ayrı bir güzellik katıyordu...ama tony ninde altta kalmaya hiç niyeti yoktu...gülümsedi ve aqua ya
--neden siz denemiyorsunuz sizin yaptığınızıda denemek isteriz...dedi.naturela bunun üzerine neredeyse kahkaha atacaktı ama kendini tuttu..aqua ise gözlerini kapadı baş parmağını çenesinin altına koydu ve gülümsedi...
--mutfak nerede?
kısa bir sürede aqua tam 5 çeşit pasta hazırlamıştı...hepsi birbirinden enfes görünüyordu ve insanlar onları denemek istiyordu. aqua bu pastaları kafede bulunan herkese yetecek şekilde böldü ve bir dilimide tony e vermeyi unutmadı.naturela büyük bir neşeyle bunları insanlara dağıttı.o kadar güler yüzlü ve sevimliydiki insanlar onu hemen sevmeye başlamışlardı...herkes pastalardan ağızlarına bir lokma götürdü ve adeta büyülendiler...tony de denedi ve oda bu inanılmaz lezzete inanamadı.aqua tony ye dalgacı bir tavırla bakıyordu.tony ise bu büyük lezzet ustasını ve bu güleryüzlü garsona sahip olursa işlerin nasıl ilerleyeceğini düşünüyordu.aqua belinden önlüğü çıkardı,tony nin karşısına geçti ve...
--çalışmam karşılığında para falan istemem...ama tek şartım olacak.bu kafenin sahibi naturela ve ben oalcağım.sende yanımda çalışacaksın ama naturela ve ben kesinlikle para almayacağız bütün para senin oalcak buna ne dersin? dedi.tony birden şok olmuştu ne diyeceğini bilemedi naturela ona sevimlice bakıyordu.aqua nın gözleri ise kapalıydı.tony tam ona bakarken aqua gözlerini açtı ve kahverengi gözleri birden mavi mavi parlamaya başladı.tony ise şaşkınca bu mavi alevleri izledi.kendine geldiğinde sadece kabul ediyorum diyebildi....

----------------------------------------
pastalar gelmişti...masanın üstü tamamen bir renk şöleniydi.herkes yemeyi bırakmış aqua ve natu yu izliyordu...aquamarin önce masada bulunan kumaş peçeteyi nazikçe kucağına serdi.daha sonra bir eline çatalı bir eline bıçağı alarak tam bir soylu gibi pastları denemeye başladı.naturela da aynı şekilde yiyordu.ama ikisininde yüz ifadesi hiç değişmiyordu.aquamarin pastaları denemyi bırakmıştı...naturela da kendi pastasını bitirmişti. tony yanlarına geldi ve
--pastayı nasıl buldunuz hanımlar? diye sordu.herkes çok güzel omluş demelerini bekliyordu çünkü burası tokyo daki en güzek pasta yapan yerdi.naturela başını öne eğdi ve
--hiç fena değil dedi...aqua ise yine dalgacı bir şekilde tebessüm etti ve..
--doğrusunu söylemek gerekirse hiç begenmedim...dedi...tony bu lafa bozulmuştu.kafeyi kısa bir süre önce açmıştı ama bu kısa sürede çok müşterisi olmuştu...tony sonunda sorabildi..
--peki neden? aqua ise istifini hiç bozmadan
--insan daha iyilerini yemeye alışınca ağzına yakıştıramıyor dedi...bu dalgacı hali aqua yı gıcık biri olarak gösterebilirdi ama aksine sanki bu ona ayrı bir güzellik katıyordu...ama tony ninde altta kalmaya hiç niyeti yoktu...gülümsedi ve aqua ya
--neden siz denemiyorsunuz sizin yaptığınızıda denemek isteriz...dedi.naturela bunun üzerine neredeyse kahkaha atacaktı ama kendini tuttu..aqua ise gözlerini kapadı baş parmağını çenesinin altına koydu ve gülümsedi...
--mutfak nerede?
kısa bir sürede aqua tam 5 çeşit pasta hazırlamıştı...hepsi birbirinden enfes görünüyordu ve insanlar onları denemek istiyordu. aqua bu pastaları kafede bulunan herkese yetecek şekilde böldü ve bir dilimide tony e vermeyi unutmadı.naturela büyük bir neşeyle bunları insanlara dağıttı.o kadar güler yüzlü ve sevimliydiki insanlar onu hemen sevmeye başlamışlardı...herkes pastalardan ağızlarına bir lokma götürdü ve adeta büyülendiler...tony de denedi ve oda bu inanılmaz lezzete inanamadı.aqua tony ye dalgacı bir tavırla bakıyordu.tony ise bu büyük lezzet ustasını ve bu güleryüzlü garsona sahip olursa işlerin nasıl ilerleyeceğini düşünüyordu.aqua belinden önlüğü çıkardı,tony nin karşısına geçti ve...
--çalışmam karşılığında para falan istemem...ama tek şartım olacak.bu kafenin sahibi naturela ve ben oalcağım.sende yanımda çalışacaksın ama naturela ve ben kesinlikle para almayacağız bütün para senin oalcak buna ne dersin? dedi.tony birden şok olmuştu ne diyeceğini bilemedi naturela ona sevimlice bakıyordu.aqua nın gözleri ise kapalıydı.tony tam ona bakarken aqua gözlerini açtı ve kahverengi gözleri birden mavi mavi parlamaya başladı.tony ise şaşkınca bu mavi alevleri izledi.kendine geldiğinde sadece kabul ediyorum diyebildi....




hadi bklm devam ediyorum canım sıkıldı
-------------------------------------
aqua ve natu kafede çalışmaya başlamışlar...aqua mutfakta tony ile natu ise dışarıda çalışıyordu.tony her seferinde aqua nın yanında olmak istiyordu
--ne olur sanki bi kereciğine nasıl yemek yaptığını izlesem...aqua nın cevabı ise ufak bir tebessümün yanında şu oluyordu
--büyük ustalar asla sırlarını başlaarıyla paylaşmaz...aslında aquamrin in bir sırrı yoktu.o sadece dşarıda insanlara göstermediği sevgisini yemeklerine katıyordu.onun için natu nun yaptığı yer içten davranış zayıflıktı.halbuki natu çok güçlüydü ve ikisininde güçelr eşitti...
bir gün tony natu nun yanına geldi..
--hey naturela
--efendim tony?
--benim birazcık işim var aqua ya söylermisin bugunluk kasaya o baksın sende servis yaparsın...
--olmuş bil der ve gülümser natu
--tek başına halledebileceğinze eminsin değilmi? der natu ise
--sen bizi ne zannediyorsun çocukmu elbette hallediriz hadi sana güle güle...der ve tony yi sırtından itikleye itikleye dışarı çıkarır. ardındanda hoşçakal diye bağırır ve koşarak aqua nın yanına gidip haberi verir...aqua ise her zmanaki umursamaz tavrıyla
--bu çocuk bütün işleri bize yıkmaya çalışıyor ama yemezlerr.derve aksaya geçer.natu bir o yana bi bu yana koşturup siparişleri almaya devam eder o sırada kafe den içeri 3 kişi gelir.3 üde gözlük takmışlardır.herkes bahçede otutruken onlar içeri bir masaya geçerler. naturela hemen yanlarına gider ve her zamanki sevimli tavrıyla
--hoşgeldiniz ne arzu edediniz...der.çocuklardan birincisi natu yu şöyle bi süzer ve yanındakilere şöyle der:
--çocuklar bakın ne kadar tatlı bir yer....natu eğilerek teşekkürler der.çocuk ise gözlüklerini çıkarmadan
--ama sen burada olmasan bu kadar tatlı olamazdı burasıda..dedi..naturela kızarmıştı...
--çok naziksiniz efendim ne alırdınız?
--ne tavsiye edersiniz?
--aslında menümüzdeki herşey kesinlikle enfestir.emin olunki buranın sürekli müşterisi olacaksınız...çocuk ise sesini yumuşatarak
--ona ne şüphe..der ve güler diğerleride onunla gülmeye başlamıştır.naturela ne olduğunu anlamaz...çocuklar biraz sonra sipariş verirler ve naturela aqua nın yanına gider...
--aqua-chan aqua-chan diye heyecanlı heyecanlı bağırır...
--ne oldu natu görüyorsunki iki yere yetişmek yeteri kadar zorluyor beni bide sen gleme üstüme.der natu ise susar ve sadece siparişi istemekle yetinir...aqua siparişi hazırlar ve natu da çocuklara servis yaparak diğer müşterilerle ilgilenmeye başlar. çocuklar ise
--ne kadar şirin kız öyle değilmi...
--öyle ama fazla çocuksu..der 2.çocuk..olgun bayanları tercih ederim...
--bazen çok sıkıcı oluyorsun biraz eğlenmene bak der ve pastayı tadar çocuk...onunla birlikte diğerleride aynı anda lokmaları ağızlarına koymuşlardır ve birden hepsinin gözleri ışıldar...
-enfesssssss!!!!!!bir lokma bütün hepsini bitirirler ve birkaç sipariş daha verirler..artık yiyemeyecek kıvama geldikerlinde masadan kalktılar ve kasaya ilerlediler ve gördükleri oldukça hoşlarına gitti.aquamarin pastaları yerleştiriyordu birden doğruldu ve çocukları gördü o sırada natu da yanına gelmişti ama susup bir köşede durmayı tercih etti..ne oalcağını merak ediyordu. aqua çekici bakışlarından bir tanesini kullandı ama onlarla ilgilenmedi.çocuklardan birincisi öne çıktı aqua nın elini yakaladı ve dudaklarına götürdü...aqua tam çocuga bir tane yapıştıracakken natu yu gördü ve fazgeçti...
--aman allahım yoksa bu enfes pastların mucidi sizmisiniz...der birinci çocuk.aqua ise oldukça dik ve kendini begenmiş bir edayla
--ona mucit dedndiğini sanmıyorum...ben bu pastların aşçısıyım...dedi..arkadaki iki çocuk gülmeye başladı. birinci çocuk arkasını döndüğü anda gülmeyi kestiler.çocuk ise istifini bozmadan
--kusuruma bakmayın ladyim güzelliğniiz karşısında adeta büüylendim...dedi.aqua ise büyülendinizmi kafanıza bir darbe mi yediniz bilimez ama bir daha bana bu şekilde yaklaşırsanız sonunuz kötü olur...dedi..arkadaki çocuklar gülmekten ölecekti neredeyse çocuk ise
--anladımm zor kadını oynuyorsunuz...dedi aqumarin ise sıkıntılı bir sesle
--zor kadını oynamıyorum ben zor bir kadınım zaten dedi.bu seferde wowww sesleri gelmeye başladı arkadan..çocuk ise
--tmm o zaman bakalım bunu örünce ne diyeceksiniz dedi ve gözlüklerini gözüdnen çıkardı.çıkarmasıyla natu nun çığlığı basması bir oldu...aqua natu ya ne var gibisinden baktı çocuk ise aqua ya büyüleyici bir şekilde bakıyordu.
--beni tanıyabildinizmi? dedi çocuk aqua ise yine umursamaz bir tavırla
--aaa evet saçları biraz kesince aynı brett pitt..ben nerden bileyim gittsenize başımdan dedi...çocukların 3 üde bu sefer şaşkınlıktan ne yapacaklarını şaşırmışlardı..geri kalan 2 taneside gözlüklerini çıakrdı ve natu çığlığı bastı gene...aqua ise natu ya dönüp
--ne bağrıyosun iki saattir orada bi açıklama yapsana bağıracağına..dedi.natu ise
-aqua bunlar star lightslar dünyanın en iyi şarkıcı gruub seiya,yaten ve taiki!!!! diye bağırdı...içerisi boş olduğundan bunu kimse duymadı...aqua ise ağzı açık bir şekilde natuya bakıyordu star lightslar yaptığı hatayı anladı diye sırıtırlarklen aqua natu ya
--yeter artık natu sana bir daha televizyon yok bu dünyalı snatçılara beslediğin şeyleride anlamıyorum zaten dedi...seiya yaten ve taiki nin kafalarında kocaman damlalar çıktı..tam kapıdan çıakcaklerken aqua arkadan bağırdı...
--heyyyy müzik grubu tanıştığımıza sevindim der ve tebessüm eder çocuklar buna şaşırır ve aqua nın kendilerinden hoşlandıklarını sanıp gülerler ama aqua bağırır
--bari bide şu yediğiniz 20 civarında pastanın parasnı ödeseydiniz der ve somurtmaya başlar... seiya yanıldıklarını anlar ve gidip parayı öder bu sırada aqua küçükseyici bakışlarla onlara bakar..seiya tam gidecekkende
--hey şarkıcı çocuk! diye seslenir ona
--bir dahaki sefere bir kzıı etkilemek istediğinde şarkıcılığını değil aklını kullan der. seiya acaba bir umut diye aquaya bakar ama aqua gözelrini kapatıp sırıt..
--yazıkk benim sınavımdan kaldınız der ve star ligtslar kıpkırmızı bir yüzle kafeden dışarı çıkarlar.

-------------------------------------
aqua ve natu kafede çalışmaya başlamışlar...aqua mutfakta tony ile natu ise dışarıda çalışıyordu.tony her seferinde aqua nın yanında olmak istiyordu
--ne olur sanki bi kereciğine nasıl yemek yaptığını izlesem...aqua nın cevabı ise ufak bir tebessümün yanında şu oluyordu
--büyük ustalar asla sırlarını başlaarıyla paylaşmaz...aslında aquamrin in bir sırrı yoktu.o sadece dşarıda insanlara göstermediği sevgisini yemeklerine katıyordu.onun için natu nun yaptığı yer içten davranış zayıflıktı.halbuki natu çok güçlüydü ve ikisininde güçelr eşitti...
bir gün tony natu nun yanına geldi..
--hey naturela
--efendim tony?
--benim birazcık işim var aqua ya söylermisin bugunluk kasaya o baksın sende servis yaparsın...
--olmuş bil der ve gülümser natu
--tek başına halledebileceğinze eminsin değilmi? der natu ise
--sen bizi ne zannediyorsun çocukmu elbette hallediriz hadi sana güle güle...der ve tony yi sırtından itikleye itikleye dışarı çıkarır. ardındanda hoşçakal diye bağırır ve koşarak aqua nın yanına gidip haberi verir...aqua ise her zmanaki umursamaz tavrıyla
--bu çocuk bütün işleri bize yıkmaya çalışıyor ama yemezlerr.derve aksaya geçer.natu bir o yana bi bu yana koşturup siparişleri almaya devam eder o sırada kafe den içeri 3 kişi gelir.3 üde gözlük takmışlardır.herkes bahçede otutruken onlar içeri bir masaya geçerler. naturela hemen yanlarına gider ve her zamanki sevimli tavrıyla
--hoşgeldiniz ne arzu edediniz...der.çocuklardan birincisi natu yu şöyle bi süzer ve yanındakilere şöyle der:
--çocuklar bakın ne kadar tatlı bir yer....natu eğilerek teşekkürler der.çocuk ise gözlüklerini çıkarmadan
--ama sen burada olmasan bu kadar tatlı olamazdı burasıda..dedi..naturela kızarmıştı...
--çok naziksiniz efendim ne alırdınız?
--ne tavsiye edersiniz?
--aslında menümüzdeki herşey kesinlikle enfestir.emin olunki buranın sürekli müşterisi olacaksınız...çocuk ise sesini yumuşatarak
--ona ne şüphe..der ve güler diğerleride onunla gülmeye başlamıştır.naturela ne olduğunu anlamaz...çocuklar biraz sonra sipariş verirler ve naturela aqua nın yanına gider...
--aqua-chan aqua-chan diye heyecanlı heyecanlı bağırır...
--ne oldu natu görüyorsunki iki yere yetişmek yeteri kadar zorluyor beni bide sen gleme üstüme.der natu ise susar ve sadece siparişi istemekle yetinir...aqua siparişi hazırlar ve natu da çocuklara servis yaparak diğer müşterilerle ilgilenmeye başlar. çocuklar ise
--ne kadar şirin kız öyle değilmi...
--öyle ama fazla çocuksu..der 2.çocuk..olgun bayanları tercih ederim...
--bazen çok sıkıcı oluyorsun biraz eğlenmene bak der ve pastayı tadar çocuk...onunla birlikte diğerleride aynı anda lokmaları ağızlarına koymuşlardır ve birden hepsinin gözleri ışıldar...
-enfesssssss!!!!!!bir lokma bütün hepsini bitirirler ve birkaç sipariş daha verirler..artık yiyemeyecek kıvama geldikerlinde masadan kalktılar ve kasaya ilerlediler ve gördükleri oldukça hoşlarına gitti.aquamarin pastaları yerleştiriyordu birden doğruldu ve çocukları gördü o sırada natu da yanına gelmişti ama susup bir köşede durmayı tercih etti..ne oalcağını merak ediyordu. aqua çekici bakışlarından bir tanesini kullandı ama onlarla ilgilenmedi.çocuklardan birincisi öne çıktı aqua nın elini yakaladı ve dudaklarına götürdü...aqua tam çocuga bir tane yapıştıracakken natu yu gördü ve fazgeçti...
--aman allahım yoksa bu enfes pastların mucidi sizmisiniz...der birinci çocuk.aqua ise oldukça dik ve kendini begenmiş bir edayla
--ona mucit dedndiğini sanmıyorum...ben bu pastların aşçısıyım...dedi..arkadaki iki çocuk gülmeye başladı. birinci çocuk arkasını döndüğü anda gülmeyi kestiler.çocuk ise istifini bozmadan
--kusuruma bakmayın ladyim güzelliğniiz karşısında adeta büüylendim...dedi.aqua ise büyülendinizmi kafanıza bir darbe mi yediniz bilimez ama bir daha bana bu şekilde yaklaşırsanız sonunuz kötü olur...dedi..arkadaki çocuklar gülmekten ölecekti neredeyse çocuk ise
--anladımm zor kadını oynuyorsunuz...dedi aqumarin ise sıkıntılı bir sesle
--zor kadını oynamıyorum ben zor bir kadınım zaten dedi.bu seferde wowww sesleri gelmeye başladı arkadan..çocuk ise
--tmm o zaman bakalım bunu örünce ne diyeceksiniz dedi ve gözlüklerini gözüdnen çıkardı.çıkarmasıyla natu nun çığlığı basması bir oldu...aqua natu ya ne var gibisinden baktı çocuk ise aqua ya büyüleyici bir şekilde bakıyordu.
--beni tanıyabildinizmi? dedi çocuk aqua ise yine umursamaz bir tavırla
--aaa evet saçları biraz kesince aynı brett pitt..ben nerden bileyim gittsenize başımdan dedi...çocukların 3 üde bu sefer şaşkınlıktan ne yapacaklarını şaşırmışlardı..geri kalan 2 taneside gözlüklerini çıakrdı ve natu çığlığı bastı gene...aqua ise natu ya dönüp
--ne bağrıyosun iki saattir orada bi açıklama yapsana bağıracağına..dedi.natu ise
-aqua bunlar star lightslar dünyanın en iyi şarkıcı gruub seiya,yaten ve taiki!!!! diye bağırdı...içerisi boş olduğundan bunu kimse duymadı...aqua ise ağzı açık bir şekilde natuya bakıyordu star lightslar yaptığı hatayı anladı diye sırıtırlarklen aqua natu ya
--yeter artık natu sana bir daha televizyon yok bu dünyalı snatçılara beslediğin şeyleride anlamıyorum zaten dedi...seiya yaten ve taiki nin kafalarında kocaman damlalar çıktı..tam kapıdan çıakcaklerken aqua arkadan bağırdı...
--heyyyy müzik grubu tanıştığımıza sevindim der ve tebessüm eder çocuklar buna şaşırır ve aqua nın kendilerinden hoşlandıklarını sanıp gülerler ama aqua bağırır
--bari bide şu yediğiniz 20 civarında pastanın parasnı ödeseydiniz der ve somurtmaya başlar... seiya yanıldıklarını anlar ve gidip parayı öder bu sırada aqua küçükseyici bakışlarla onlara bakar..seiya tam gidecekkende
--hey şarkıcı çocuk! diye seslenir ona
--bir dahaki sefere bir kzıı etkilemek istediğinde şarkıcılığını değil aklını kullan der. seiya acaba bir umut diye aquaya bakar ama aqua gözelrini kapatıp sırıt..
--yazıkk benim sınavımdan kaldınız der ve star ligtslar kıpkırmızı bir yüzle kafeden dışarı çıkarlar.




17.BÖLÜM
dışarı çıkan starlight tın arkasından naturela şaşkın bi şekilde baka kalmışdır.Aquamarin ise hiç birşey olmamış gibi işine devam etmektedir . Sonra Naturela nın ona baktığını görür.Hala şaşkın olan Naturela ya
"uff natu-chan ne var bu kadar abartıcak alt tarafı şarkıcı"
der küçümser bir tavırla.Naturela ise
"senin alt tarafı şarkıcı dediğin çocuklar tüm Dünya nın peşinde koştuğu süper bir grup"
der ve boşları toplamak için masaya gider.Aquamarin ise hala onların sadece şarkıcı olduğunu söyleyerek mutfağa gider.Halbuki onların şarkılarını hiç dinlememiştir.
**********************************************************
Rei Usagi ye bunun bir rüya olduğunu söyleyip durmaktadır.Ve Tony nin yerine doğru gitmeye onu ikna etmiştirler .Tam giderken Starlight ile çarpışırlar.Usagi ve minako yerden tam kalkarken Seiya ve Yaten ne tutunurlar . Ama bi daha düşerler . Rei kendini tutamaz ve gülmekten ölecek duruma gelir.Usagi ise Rei kötü kötü bakmaktadır.Minako
"eee nerden geliyosunuz Yaten"
der ve Yaten nin yanına gider . Yaten ise onu tersler .Hepsinin yüzü asıktır .Kızlar nedenini sorar . Seiya
"Ya hani şu köşede bir tatlıcı var ya""
sözünü Makoto keser
"Tony ninin yeri ah.. ahh"
der ve iç geçirir.Herkes ona bakınca kızarır.Seiya ise sözüne devam eder
"Tony nin yeri olduğunu sanmıyorum iki kız vardı."
Yaten devam eder
"biri çok ama çok tatlı"
Taiki ise
"Biri ise çok ama çok güzel "
der.Kızlar özellikle minako çok bozulur . Makoto da üzülür Tony nin yerinde başkaları olmasındean dolayı.Ve kızlar çok merak ettiklerinden hemen tatlıcı dükkanına giderler ve kapıda onları gerçekten çok tatlı ve sevecen bi kız karşılar.
dışarı çıkan starlight tın arkasından naturela şaşkın bi şekilde baka kalmışdır.Aquamarin ise hiç birşey olmamış gibi işine devam etmektedir . Sonra Naturela nın ona baktığını görür.Hala şaşkın olan Naturela ya
"uff natu-chan ne var bu kadar abartıcak alt tarafı şarkıcı"
der küçümser bir tavırla.Naturela ise
"senin alt tarafı şarkıcı dediğin çocuklar tüm Dünya nın peşinde koştuğu süper bir grup"
der ve boşları toplamak için masaya gider.Aquamarin ise hala onların sadece şarkıcı olduğunu söyleyerek mutfağa gider.Halbuki onların şarkılarını hiç dinlememiştir.
**********************************************************
Rei Usagi ye bunun bir rüya olduğunu söyleyip durmaktadır.Ve Tony nin yerine doğru gitmeye onu ikna etmiştirler .Tam giderken Starlight ile çarpışırlar.Usagi ve minako yerden tam kalkarken Seiya ve Yaten ne tutunurlar . Ama bi daha düşerler . Rei kendini tutamaz ve gülmekten ölecek duruma gelir.Usagi ise Rei kötü kötü bakmaktadır.Minako
"eee nerden geliyosunuz Yaten"
der ve Yaten nin yanına gider . Yaten ise onu tersler .Hepsinin yüzü asıktır .Kızlar nedenini sorar . Seiya
"Ya hani şu köşede bir tatlıcı var ya""
sözünü Makoto keser
"Tony ninin yeri ah.. ahh"
der ve iç geçirir.Herkes ona bakınca kızarır.Seiya ise sözüne devam eder
"Tony nin yeri olduğunu sanmıyorum iki kız vardı."
Yaten devam eder
"biri çok ama çok tatlı"
Taiki ise
"Biri ise çok ama çok güzel "
der.Kızlar özellikle minako çok bozulur . Makoto da üzülür Tony nin yerinde başkaları olmasındean dolayı.Ve kızlar çok merak ettiklerinden hemen tatlıcı dükkanına giderler ve kapıda onları gerçekten çok tatlı ve sevecen bi kız karşılar.
Ryuzaki L . You're the only one that I love for real...

5. sayfa (Toplam 53 sayfa) [ 790 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |