Sailor Moon:The Last Dance Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, Sonraki |
Yazar
Mesaj

valla artık devamı haftaya ama fazla bi aksiyon beklemeyin kai nin maçları dışında savaş bekleyenler için üzgünüm bikaç bölüm bekliceniz 

Kai Suzuke Genshi Corporation
bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi


bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi



Minako ve Kai aşklarını doyasıya yaşaya dursunlar Rei ve Seiya cephesinde de ufak ufak hareketlilik söz konusuydu. Rei’nin Ami ve Minako’nun çocuk sahibi olması ve olacağı durumu yüzünden yoğun kıskançlık krizine girmiş olması Seiya’nın morallerini bozuyordu. Seiya henüz babalığa hazır olmadığını ısrarla Rei’ye anlatmasına rağmen Rei’nin çocuk konusunda ısrarı iki tarafın yoğun çekişme yaşamasına sebep oluyordu. Seiya gece yarısından sonra uykusuz olmasından dolayı tapınağın bahçesine çıkıp girişteki merdivenlere oturup kendi kendine konuşmaya başlar…
Seiya:Ah be bitanem neden böyle ısrarcı davranıyorsun???Sana daha hazır olmadığımı kaç defa söylemem gerekiyor???Off ne yapacağım şimdi ben? =(
Seiya yaklaşık iki saat kadar bahçede derin düşüncelere dalıp gitmişti. O düşüncelere dalarken Rei uyanır, yanında Seiya’nın olmadığını görünce panikler ve Seiya’ya seslenmeye başlar ama Seiya uzakta olduğu için bunu duyamaz, Rei’nin endişesi artar ve üzerine hiçbir şey almadan bahçeye fırlar. Rei’nin üzerinde kırmızı saten bir gecelik vardı ve görenleri kendine hayran etmeye yeterdi. Rei etrafına biraz bakındıktan sonra Seiya’nın üzgün bir şekilde merdivenlerde oturduğunu görmesi içine biraz su serpmişti ama üzgün olmasının nedenini merak etmeye başlamıştı bu sefer. Ellerini arkasında birleştirip yavaş yavaş Seiya’ya yaklaşan Rei’nin merakı gidecek gibiydi zira Seiya ağlıyordu ve ona yaklaştıkça bunu duymaya başlamıştı. Sinsi bir ifade olan yüzünde şimdi merakın yanı sıra sevdiğinin üzüldüğünden dolayı onu da bir üzüntü almıştı. Yanına gelince Seiya’ya sarılan Rei’nin ne olduğunu öğrenmesi çok da zaman almayacak gibiydi…
Rei:Seiya neyin var hayatım?
Seiya:Yok bir şey iyiyim ben tatlım niye uyandın?
Rei:Seni yanımda göremeyince endişelendim bi an.
Seiya:Önemli bişi yok sevgilim hadi git yat sen uykun daha çok açılmasın.
Rei:Uykumdan daha önemli bi durum var ama burda Seiya!
Seiya:Neymiş o?
Rei:Neden ağlıyordun?
Seiya:Ağlamak mı? Bunu da nerden çıkardın???
Rei:Yapma bitanem seni yaklaşık on dakikadır izliyorum.
Seiya:Ya canım biraz sıkkın ondan doldum galiba.
Rei:Hepsi benim yüzümden…Aşırı tepki verdim sana çok özür dilerim. =(
Der ve Seiya’nın boynuna sarılır. Seiya’nın biraz da olsa yüzü gülmüştür eşinin hatasını anlayıp ondan özür dilemesi karşısında. Diğer bir yanda ise Ami hamileliğine yavaş yavaş alışmaya başlamıştı. Taiki’nin uykuları Ami’ye her an bişi olur şüphesiyle uçup gitmişti. Bütün gece Ami uyurken onu izleyen Taiki sürekli sabahlara kadar bunu yapıyordu. Ami uyandığında ise kocasını sızıp kalmış bir halde bulunca durumu önce anlayamaz fakat bunu kahvaltıda onunla konuşunca Taiki’ye yaptığı şey için kızar ve uyuduğunda varlığını hissetmek istediğini söyler. Taiki’de sevdiğini kırmamak için bu isteğini geri çeviremez doğal olarak. Başka bir cephede ise Makoto’nun yeni açacağı pastane için yaşadığı boş dükkân telaşı vardı. Oturduğu muhit çevresinde güzel bir dükkân bakan Makoto gününün neredeyse tamamını Yaten ile dükkân arayarak geçiriyordu. En sonunda Kai’den yardım isteyen Makoto Hikari’nin evini aldıkları emlak şubesiyle kendi dükkânı için seçenekler bakıyordu ve bulması an meselesiydi. Haruka ve Michiru çıktıkları dünya turundan henüz dönmemişlerdi. Türkiye’ye giden ikili Michiru’nun daha önceden Türkiye konseri sırasında tanıştığı Semih adlı genci tekrar görmek istemesi üzerine İstanbul’a gitmişlerdi. Haruka bu durumu fazlasıyla kıskanmış olsa da Haruka’nın aklı da Honda takımından arkadaşı olan Takeshi Yano’daydı. Setsuna ise Hotaru’ya bakma görevini son hızda sürdürüyordu. Her ne kadar artık eskisi gibi küçük bir çocuğa bakmasa da Hotaru’nun gizli hastalığı yüzünden başına bir şey gelsin istemiyordu da. Hikari ise evinin çevresinde komşuluk ilişkilerine başlamıştı. Şu sıralar kendi gibi bekâr yaşayan Shinnosuke Misaki ile dostluk çerçevesinde bir komşu ilişkisi vardı. Aynı zamanda oturduğu yerin arka ve yan bloklarında oturan ev sahipleriyle de çok iyi geçiniyordu. Aradan yaklaşık üç gün geçmişti ve Kai Seiya Minako ve Rei milli takım kampı için Osaka’ya gitmişlerdi ve yoğun bir dönem onları bekliyordu. Kai’nin kaptanlığındaki Japon milli takımı kamp yapacakları üç şehirde toplam dokuz maç yapacaklardı ve bu hazırlık döneminin sonunda ise Asya kupasına hazır hale geleceklerdi ve ilk durak Osaka’ydı…
Seiya:Ah be bitanem neden böyle ısrarcı davranıyorsun???Sana daha hazır olmadığımı kaç defa söylemem gerekiyor???Off ne yapacağım şimdi ben? =(
Seiya yaklaşık iki saat kadar bahçede derin düşüncelere dalıp gitmişti. O düşüncelere dalarken Rei uyanır, yanında Seiya’nın olmadığını görünce panikler ve Seiya’ya seslenmeye başlar ama Seiya uzakta olduğu için bunu duyamaz, Rei’nin endişesi artar ve üzerine hiçbir şey almadan bahçeye fırlar. Rei’nin üzerinde kırmızı saten bir gecelik vardı ve görenleri kendine hayran etmeye yeterdi. Rei etrafına biraz bakındıktan sonra Seiya’nın üzgün bir şekilde merdivenlerde oturduğunu görmesi içine biraz su serpmişti ama üzgün olmasının nedenini merak etmeye başlamıştı bu sefer. Ellerini arkasında birleştirip yavaş yavaş Seiya’ya yaklaşan Rei’nin merakı gidecek gibiydi zira Seiya ağlıyordu ve ona yaklaştıkça bunu duymaya başlamıştı. Sinsi bir ifade olan yüzünde şimdi merakın yanı sıra sevdiğinin üzüldüğünden dolayı onu da bir üzüntü almıştı. Yanına gelince Seiya’ya sarılan Rei’nin ne olduğunu öğrenmesi çok da zaman almayacak gibiydi…
Rei:Seiya neyin var hayatım?
Seiya:Yok bir şey iyiyim ben tatlım niye uyandın?
Rei:Seni yanımda göremeyince endişelendim bi an.
Seiya:Önemli bişi yok sevgilim hadi git yat sen uykun daha çok açılmasın.
Rei:Uykumdan daha önemli bi durum var ama burda Seiya!
Seiya:Neymiş o?
Rei:Neden ağlıyordun?
Seiya:Ağlamak mı? Bunu da nerden çıkardın???
Rei:Yapma bitanem seni yaklaşık on dakikadır izliyorum.
Seiya:Ya canım biraz sıkkın ondan doldum galiba.
Rei:Hepsi benim yüzümden…Aşırı tepki verdim sana çok özür dilerim. =(
Der ve Seiya’nın boynuna sarılır. Seiya’nın biraz da olsa yüzü gülmüştür eşinin hatasını anlayıp ondan özür dilemesi karşısında. Diğer bir yanda ise Ami hamileliğine yavaş yavaş alışmaya başlamıştı. Taiki’nin uykuları Ami’ye her an bişi olur şüphesiyle uçup gitmişti. Bütün gece Ami uyurken onu izleyen Taiki sürekli sabahlara kadar bunu yapıyordu. Ami uyandığında ise kocasını sızıp kalmış bir halde bulunca durumu önce anlayamaz fakat bunu kahvaltıda onunla konuşunca Taiki’ye yaptığı şey için kızar ve uyuduğunda varlığını hissetmek istediğini söyler. Taiki’de sevdiğini kırmamak için bu isteğini geri çeviremez doğal olarak. Başka bir cephede ise Makoto’nun yeni açacağı pastane için yaşadığı boş dükkân telaşı vardı. Oturduğu muhit çevresinde güzel bir dükkân bakan Makoto gününün neredeyse tamamını Yaten ile dükkân arayarak geçiriyordu. En sonunda Kai’den yardım isteyen Makoto Hikari’nin evini aldıkları emlak şubesiyle kendi dükkânı için seçenekler bakıyordu ve bulması an meselesiydi. Haruka ve Michiru çıktıkları dünya turundan henüz dönmemişlerdi. Türkiye’ye giden ikili Michiru’nun daha önceden Türkiye konseri sırasında tanıştığı Semih adlı genci tekrar görmek istemesi üzerine İstanbul’a gitmişlerdi. Haruka bu durumu fazlasıyla kıskanmış olsa da Haruka’nın aklı da Honda takımından arkadaşı olan Takeshi Yano’daydı. Setsuna ise Hotaru’ya bakma görevini son hızda sürdürüyordu. Her ne kadar artık eskisi gibi küçük bir çocuğa bakmasa da Hotaru’nun gizli hastalığı yüzünden başına bir şey gelsin istemiyordu da. Hikari ise evinin çevresinde komşuluk ilişkilerine başlamıştı. Şu sıralar kendi gibi bekâr yaşayan Shinnosuke Misaki ile dostluk çerçevesinde bir komşu ilişkisi vardı. Aynı zamanda oturduğu yerin arka ve yan bloklarında oturan ev sahipleriyle de çok iyi geçiniyordu. Aradan yaklaşık üç gün geçmişti ve Kai Seiya Minako ve Rei milli takım kampı için Osaka’ya gitmişlerdi ve yoğun bir dönem onları bekliyordu. Kai’nin kaptanlığındaki Japon milli takımı kamp yapacakları üç şehirde toplam dokuz maç yapacaklardı ve bu hazırlık döneminin sonunda ise Asya kupasına hazır hale geleceklerdi ve ilk durak Osaka’ydı…
Kai Suzuke Genshi Corporation
bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi


bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi



Osaka… Japonya’nın limanları ve ticaret merkezleriyle ünlü olan ikinci büyük kenti. Aynı zamanda Kai’nin ikinci evinin olduğu şehir ve milli takımın Asya kupası hazırlıklarını yapacağı ilk duraktı. Kai, Seiya, Minako ve Rei kamp dönemi içinde sürekli beraber kalma şansına sahiplerdi, dahası hepsi bir arada Kai’nin evinde kalacaklardı. Kai’nin Osaka’daki evi büyük limana yakın bir muhitte tepenin yamacına kurulmuş bir sitenin sahil tarafındaki büyük villalardan biriydi. Tam altı odası vardı ve üç katlıydı. Eve vardıklarında Kai’nin ilk baktığı yer mutfaktı ve buzdolabı tamamen boştu, alışveriş yapılması gerekiyordu. Bunun için kızları ve Seiya’yı alan Kai arabasıyla önce Minako ve Rei’yi şehir merkezindeki alışveriş merkezine bırakır, oradan Seiya ile takımının toplanacağı yere Nagai stadına giderler. Statta Kai’nin eskiden oynadığı takımla yaptığı maçlar aklına gelir ve kazandığı kupalar. Ama artık o Verdy Tokyo F.C. takımının kaptanıydı ve bu takımda da öncekinde kaldığı yerden devam ediyordu. Hemen koçun olduğu odaya giden Kai ile Seiya kamp programını öğrenmek için Mizuno Hattori ile uzun uzun konuşurlar. Aradan tam iki buçuk saat geçmişti ki Minako, Kai’yi arayarak onu alışveriş merkezinden almasını ister ve Kai, Seiya’yla birlikte kızları almaya geri alışveriş merkezine gider. Kai, Minako ve Rei’nin elindeki on iki poşeti görünce şoka uğrasa da Osaka’da kalacakları bir buçuk hafta için bu alışverişin iyi olduğunu düşünmüştü. Hemen eve gelen kahramanlarımız önce biraz dinlenirler, sonra kızlar hemen yemek durumunu ellerine alıp mutfağa geçerler. Bu sırada da Kai ile Seiya salonda takımla ilgili son haberleri öğrenmek için televizyon başına geçmişlerdi. Kızlar bir saat içinde muhteşem yemekler yapmışlardı kocaları için, onlar da bunun karşılığı olarak eşlerine birer öpücük verebilmişlerdi sadece. Yemekten sonra biraz sohbet eden kahramanlarımız daha sonra Minako’nun evden getirdiği birkaç filmi izlemek için DVD başına geçmişlerdi. Seiya ve Kai koltuğun kol kısımlarına kızlar da aralarına oturup kocalarına bir güzel sarılıp filmi izlemeye başlamışlardı. Uyku maratonuna ilk katılan Seiya olmuştu, onu Minako takip etmişti. Kai ve Rei eşlerinin uyuduklarını görünce birbirlerine bakarlar. Kai Minako’yu kucakladığı gibi üst kata Rei ise Seiya’yı uyandırıp yatacakları odaya giderek uykularına kaldıkları yerden devam etmişlerdi…
Kai Suzuke Genshi Corporation
bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi


bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi



sonunda hepsini okudum bitti
şimdi ilk sayfada üçüncü bölümde Kai ve Minako hemen içeri girip bebeğin altını değiştirmeye başlarlar. diye bi cümle var bölüm ilerledikçe kai içerideyken nasıl oluyorsa şöyle birşey yapıyor O sırada Kai biraz durulur başını gökyüzüne kaldırır ve: içerdeyken bu adam başını gökyüzüne nasıl kaldırıyor
tavana bakması lazım gelmez mi
daha sonrada şöyle bir cümle var Kai,bahçede durur Minako ise Kairi’yi kontrol etmek için içeri gider bunlae ne ara dışarı çıktılar
bunun dışında mantık hatası göremedim
kurgu çok güzel olmuş kaan eline sağlık
ama bir iki tavsiye vereceğim sana müsadenle
öncelikle olayların hızına çok kaptırıyorsun kendini betimleme yapmıyorsun hiç çevre ve insan tasvirleri mesela kızları alışveriş merkezine bırakıyor geri dönüyorlar filan bu yol yok ortada ruh halleri filan kahramanların pek anlatılmamış çok az bu yüzden kuru kalıyor
akıcılık bakımından iyi sürükleyici
konusu gittikçe ilginçleşiyor ama görünürde sadece minako kai filan var ötekiler çok geri planda kalmış
bir de normalde hep kızlar savaşıyor filan şimdi erkekler ön plana çıkmış kızlar için filan diyorlar
bu fanfici bir erkeğin yazdığı çok belli yani
takip ediyorum

şimdi ilk sayfada üçüncü bölümde Kai ve Minako hemen içeri girip bebeğin altını değiştirmeye başlarlar. diye bi cümle var bölüm ilerledikçe kai içerideyken nasıl oluyorsa şöyle birşey yapıyor O sırada Kai biraz durulur başını gökyüzüne kaldırır ve: içerdeyken bu adam başını gökyüzüne nasıl kaldırıyor



daha sonrada şöyle bir cümle var Kai,bahçede durur Minako ise Kairi’yi kontrol etmek için içeri gider bunlae ne ara dışarı çıktılar


bunun dışında mantık hatası göremedim



öncelikle olayların hızına çok kaptırıyorsun kendini betimleme yapmıyorsun hiç çevre ve insan tasvirleri mesela kızları alışveriş merkezine bırakıyor geri dönüyorlar filan bu yol yok ortada ruh halleri filan kahramanların pek anlatılmamış çok az bu yüzden kuru kalıyor

akıcılık bakımından iyi sürükleyici

konusu gittikçe ilginçleşiyor ama görünürde sadece minako kai filan var ötekiler çok geri planda kalmış

bir de normalde hep kızlar savaşıyor filan şimdi erkekler ön plana çıkmış kızlar için filan diyorlar


takip ediyorum





by BaLıMSuLTaN *-*

teşekkür ederim gülcüm valla aklıma geldiği anda yazdığım için pek dikkat edemiyorum dediğin şeylere ama artık dikkat etmeye çalışcam daha ii olması için 

Kai Suzuke Genshi Corporation
bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi


bebeğim midori ye sonsuz thx. emeğine sağlık canım kızım <3
Kavuşmamız an meselesi




hepsini okuyup bitirdim uzun zamandır siteye giremiodum valla ybleri görünce ilaç gibi geldi kafam dağıldı.
yah bu kainin bilmediği ne var cok merak ediyorum.Yemek bile yapabilioo:Dkıskandım doğrusu ben bile beceremiorum.bölümler çok romantikti yalnız cok sevdim.Ee hep savaş hep savaş nereye kadar.hikari bencede artık birini bulmalıyız.Aslında şöyle ingiliz bişey olabilir veya baska bir galaksiden gelen bir savaşçı
yah bu kainin bilmediği ne var cok merak ediyorum.Yemek bile yapabilioo:Dkıskandım doğrusu ben bile beceremiorum.bölümler çok romantikti yalnız cok sevdim.Ee hep savaş hep savaş nereye kadar.hikari bencede artık birini bulmalıyız.Aslında şöyle ingiliz bişey olabilir veya baska bir galaksiden gelen bir savaşçı


ah kai ah ben ev kızı olacak savaşçı mıydım o.O tamam yerim yurdum olsun güzel sağol yüreğin dert görmesin...de...ev kızı oldum yahu T-T bi de kocaya evercen tam olcak yani...

Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:


3. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 57 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |