sevgicim yazılarınıda okudum bu ne duygu yüklü yazılar aman allahım bak gözlerim doldu ilk yazıları okurken
on parmağında yüz marifet yemek yapamıyormuşsun ne çıkar
aquamarin haklısın bunları yazarken aşık olmak gerekmiyor bu insanın içinden gelmeli
eğer aşk gerekseydi benim 18. ciltlik ansiklopedi yazmam gerekirdi

miharu güldürdün beni valla 18 cilt haa

evet sağol öyle düşündüğün için sana az önce dedim de ben sevgi dolu bir çizerim diye

şöyle değiştiriyim


sevgi dolu arada bu sevgi patlamalarıyla yazılar yazan bir çizerim ben

işte duygusal arkadaşınız yine iş başında
bu yazıyı cumartesi gecesi bi duygu patlaması anında yazdım ama malesef anacak paylaşabiliyorum.

işte umarım beğenirsiniz!!!


Kocaman kalbi olan küçük bir kız vardı.
Bir zamanlar, zamanın adının gümüş bin yıl olduğu zamanlar…
Birini çok sevmişti, onu tanıdığından beri onla yatmış onla kalkmıştı.Taa ki o en büyük cezaya, unutmak denen o soğuk duvarlara çarpıncaya dek!
Sonra kendine başka avuntular buldu. Her gece onu o çok sevdiği istemişti bunu, kendini onun büyük sevgisinden yoksun yapayalnız hissedecekti, onun yokluğu acı bir boşluk bırakacaktı geriye. Belki böylesi daha iyi olacaktı, onun yüreğinde, o kocaman yüreğinde, o duygusal yürekte yaralar açılmasına müsaade edemezdi ya!
İşte yaptı bunu, “ gel, buradayım, tut elimi sımsıkıca” dese hemen sesini duyururdu; ama ağzını açtığında adeta sesi kesiliyordu. Sanki bir şey buluşmalarını istemiyordu. İşte yaptı bunu, ona unutturdu kendini.
O karanlık gecede, tek bir yıldızın parlamadığı, ayın ağladığı o soğuk ve gecede. Sevdiği unutturdu kendini, küçücük bedende var olan kocaman yüreğe…
O küçücük beden şimdi büyüdü, ama kocaman kalbi çok az büyümüştü. Hala o kadar sevgi doluydu; ama yıllar önce unuttuğu sevdiğinin yokluğunda ancak bu kadar büyümüştü.
Birden –pat- diye aklına geldi sevdiği, ne olmuştu sevdiğinin yaptığı büyü yoksa bozulmuş muydu?! Sonra genç düştü yollara, sevdiğini aramaya, bu kez kara vermişti ne olursa olsun sevdiğini bırakmayacağına.
Buldu da sevdiğini, görmeyeli baya değişmişti, aksaldı onu tanımıyordu! Ona kızgındı, sevdiğini bunu nasıl yapabilmişti? Bir gün hesap sorulacağını hiç mi düşünmemişti?
Ne olduysa olmuştu o kocaman yürek sevdiğini affetmişti. Artık daha olgundu onu daha da yoğun sevecek ve anlayacaktı.
Aylarca sürdü iyi sevenin mutluluğu.
Fakat yine zaman yapacağını yapmıştı. Bu genç sevdiğini yine kaybedecekti!! Buna o kocaman yürek bile dayanamazdı.
Ama ya sevdiğinden ebediyen uzaklaşacak; yaşadığını bile bile yanına gidemeyecekti.
Ya da onun ölmesine göz yumacak ve onu sonsuza dek unutacaktı.
Her iki ihtimal aynı sona yani gencin ölümüne neden olacaktı, bu ortadaydı!
Zaman gence “sevdiğinden ayrıl artık!” diyordu da güya iki seçenek sunuyordu.
Ama genç o kocaman yüreğinin sesini dinledi ve sevdiğini alıp kalbinin en eşsiz köşesine koydu. Artık ona dokunamıyor, gözlerine bakamıyordu.
Oysa ölmediğini bilmek!!!!
İşte bu…
Kocaman, sevgi dolu yüreği olan genç için

BAMBAŞKA BİR MUTLULUKTU…




________yorumlarınızı bekliyorum_________
1)bunu kime ve neden yazmış olabilirim

2)bunu birine değil de sadece hissederek mi yamış olabilirim

işte bu gibi şekillerde yorum yaparsanız benim için büyük mutluluk olur canlarım benim

bence hiissderek yazmışsın cnm valla harika olmuş eşşerine sağlık ama tabi yanlışsa bilemem ama^^

ben sanırım biliyorum cevabını çünkü bizzat muhattabıyım sevgim ne demek istediğimi anlamıştır eğer doğruysa sevgim açıklamak istemiyorum çünkü bence sen en iyi şekilde ifade etmişsin

aslında bu durum tam olarak şöyle oluyor:
geçen cumartesi akşamı babam artık pc2ye bu kadar çok girmememi böyle tembellik fln ettiğimi söyledi ki ben kibir olmasın çalışkan bi öğrenciyimdir pc'ye pek takmam kafayı ama ay savaşçısı ile ilgili olunca taktım kaldım işte
ben 4. sınıfa giderke yani küçğkken ay savaşçısını çok sevdim nasıl bi sevgidir ifade edemem
sonra 5. sınıf başladığı ve okulun ilk günü 200. bölüm vardı okuldaydım izleyemedim 1 hafta fln çok üzüldüğümü ama sonraki zamanlarda çok az onu hatırladığımı biliyorum. yani ay savaşçısı benim üzülmemem için unutmamaı istemöişti.işte taa ki bu yıl temmuzun sonunda "ya savaşçısını" google'da arayana kadar bu bilinmezlik unutma içindeydim. öyle ki adlarını bile unutmuştum.
işte sonra şimdi birçok şey hatırladım ve ona kızdım da niye unutturdun kendine bana diye.
şimdi o büyük sevgi depreşti(yani tekrar yoğunlaştı) işte bababm pc'ye daha girme diyince
ay savaşçısını bırak artık oluyordu bu ve beni der,inden sarsıyordu.
böyle bi duygu karmaşasında yazıverdim işte
belki biraz soyut anlattığım için yanlış anlamalar oldu
veya asıl olay bilinmediğini için kendimi iyi ifade edemediğim düşünüldü yani siz düşündünüz
ama ben o gün nasıl bi ruh halindeydim yıkılmıştım işte bunları yazıverdim
şimdi durumu biliyorsunuz bu haliyle bir kere daha okursanız belki o kadar da kötü bir yazı yamamış olurum
veya kimbilir daha da kötü bir yazı olduğunu düşünürsünüz size kalmış
ben ağlamak istiyorum yaa

tekrar okuyunca dedimki tam benim duygularımı anlatmışsın yahu ne güzel yazıdır öyle
bende kendimi uzaklaştırmaya çalışıyorum ama olmuyor aynı senin gibi duygular içerisindeyim bide birinden hoşlanıyorum ama herşeyi ertelemem gerek yaaa tam beni anlatmışsın bende yazdım bu duygularımı ama senin gibi olmuyor işte

Şimdi o tür duygularla böyle yazman gerçekten müthiş birşey ve seni cani gönülden kutluyorum çok saol Sevgicim

çok teşekkür ederim miharucuğum ve duru ablacığım beğendiğinize çok sevindim
bi de önemli olarak şunlaru söylemem lazım
1. babam tarafından herhangi bir baskı altında fln değilim kesinlikle böyle düşünmeyin lütfen. o bana sadece pc başında çok kalmamam gerktiğini söyledi o kadar
(adam haklı tabii geçen yıl ne biçim bi çalışma tempom vardı birden pc'ye odaklanınca benim için endişe fln duydu herhalde)
2. bu yazıyı öyle çok çok duygulandım ve aklıma ne gelirse direkt yazdım öyle şunu şöyle yazıyım fln demedim hiç o yüğzden eskilerine göre daha basit kaldığını biliyorum.
bi de o gece öyle birden duygulanıverdim ya abarttım galiba

şöyle bi karar da aldım artık durduk yere duygulanıp da kendimi yıpratmıycam
canikom bana "senle tanıştıktan sonra her şeyin olumlu yönünü daha çok görüyorum artık" demişti ona layık olacağım ve öyle bardağın dolu tarafını görmeye çalışacağım
bu ara böyle bi duygusallığım tuttu ama şimdi gayet iyiyim meraklanmayın

hımmm biliyorsun yazını beğenmemiştim zaten bunu sana da söyledim. ama bu yazdıklarından sonra düşüncem değişti. ay savaşçına yazmış olman çok hoş. hem eleştirmem gerekiyordu seni.bu yüzden üzülmedin umarım. ama dost acı söyler derler. ben senin dostunsam düşündüklerimi söylemeliyim.
hem üzülmeyin küçük hanım. eleştiri alman çok iyi oldu. yazdıkları önemsenen insanlar eleştiri alırlar. seninde yazılarını herkes beğeniyor. hem yazdıklarında ne kadar samimi olduğunda ortada.
yazılarının devamını bekliyorum. daha güzellerinin.

teşekkür ederim bulut ablacığım ablam ya işte benim ablam

Duru Chan: ÖH ÖHÖ buralarda birileri de var.
Bulut Chan: Hani nerde len ?
Sevgi Chan: HAHAHAH

NOT: Tabi bu bir diyalog. Öylesine aklıma geldi ve yazayım dedim de

çok güzeller ya hele benim gibi duygusal biri için çok acıklı böhhhüüüüü böhhhüüüüüü nese sen yamaya devam et çok güzel gidion böhhüüüüübende ağlamaya devam edeyim

teşekkür ederim canım ama ağlama ya

bu arada önemli not:şu son yazdığım (ay savaşçısına olan) dışındakilerin benle alakası yok sadece hayal ettim ve yazdım hem daha önce dediğimiz gibi aşk yazıları yazmak için illa aşık olmaz gerekmez hayal etmek de yeterlidir