SM 6. SEZON: TÜRKİYE MACERALARI Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 11, 12, 13, Sonraki |
Yazar
Mesaj
sanırım haklısın cecile, ama geldiklerinin ertesi günü gidiyorlar düğüne,yani kına gecesi olsa bile kızlar gidemezdi ki.o zaman da tadı olmazdı. ya bu düğün kısmında biraz zorlanıyorum.1-2 gün düşünmeliyim.yani 1-2 gün için yeni bölüm beklemeyin arkadaşlar
DUYURU:Şu sıralar göz sağlığım konusunda biraz endişeliyim.Bu yüzden artık haftasonu harici yeni bölüm yazamayacağım.Cuma, cumartesi, pazar günleri dışında yeni bölüm gelemeyecek.Anlayışınız için teşekkürler.
BÖLÜM 6
Yiğit, arabasını düğün salonunun önüne parkeder.ama inmeden önce kızların bilmesi gereken bazı şeyler vardır.
Yiğit:
düğündekilere sizin kim olduğunuzu anlattım.herkes sizi aşağı yukarı tanıyor artık.fazla yabancılık çekmezsiniz sanıyorum.bir de, düğün iki kısımdan oluşacak:birinci kısımda nikah ve dans olacak.ikinci kısımda ise Urfa gecesi tarzı birşeyler yapılacakmış.erkek tarafı Şanlıurfalı olduğu için öyle istiyormuş.doğrusunu isterseniz, ikinci kısımda ne olacağını ben de tam olarak bilmiyorum.ama sıkılırsanız, istediğiniz zaman gidebiliriz.bana söylemeniz yeterli.
-------------------------------------------------------------------------------------
Yiğit, kızlara oturacakları masayı gösterir ve düğün sahipleriyle konuşmak üzere bir süreliğine ortadan kaybolur.kızlar ise zannettiklerinin aksine hiç sıkılmıyorlardır, sanki uzun süredir Türkiye'deymiş gibi karşılanmışlardır.
usagi:
burayı sevdim, insanlar çok samimi
kızlar sohbete dalmışken Yiğit gelir.
Yiğit:
demin düğün sahipleriyle konuşuyordum.minakonun Japonyada konservatuara gittiğini öğrenmişler.bizim için bir parça söyleyebilir mi diyorlar.ne dersin?
minako:
eh madem ünüm buralara kadar geldi, hayranlarımı hayal kırıklığına uğratmak istemem
kızlar:
Yiğit:
ami:
kabul ediyorum demek istedi
Yiğit:
ha tamam öyleyse.yalnız,Türkçe bir şarkı veya türkü biliyor musun?çünkü bizimkiler Japoncayı pek bilmez de.
usagi:
hıh! sen sen uyarmasaydın Japon bozlağı söyleyecekti sanki.
Yiğit:
yahu bacım Allah aşkına sen neden hep bana muhalefetsin?
usagi:
peki sen neden "sadece bana" bacım diye hitap ediyorsun?
Yiğit:
çünkü adın tuhafıma gidiyor."bacım" demek daha kolay
usagi:
NE?!
minako kavga çıkmasından korkarak konuyu değiştirir:
sahne kıyafetimi giyebilmem için uygun bir yer var mı?
Yiğit ve kızlar:
rei:
inanamıyorum minako, 3 dakika için kıyafet mi değiştireceksin?
minako:
sanatçı olarak prensiplerim var.
Yiğit:
arka tarafta bir makyaj odası olabilir.sorarsan gösterirler.
-------------------------------------------------------------------------------------
Minako, kostümünü giyerken birden aklına bir fikir gelir:
neden ben de güçlerimi denemiyorum ki?ben venüs savaşçısıyım, gücümü güzellik ve aşktan alıyorum...o halde benim gücüm, duyguları kontrol etmekle ilgili olabilir.eğer bunu sahnede beğenilmek için kullanırsam...müthiş olur!
giyinmeyi tamamlamıştır.sahnede kendi adının anons edildiğini duyar.
minako:
hazır olun millet, hayatınızın en etkileyici anlarından biri olacak.
sahneye çıkar ve "yüksek yüksek tepeler"i söyler.
kostümü biraz tuhaf karşılansa da oldukça beğenilmiştir ve bol bol alkış alır.bu sırada da salonda dedikodular dolaşmaktadırXD
normal kıyafetini giymek için makyaj odasına döner.güçleri çok işine yaradığı için keyfi yerindedir.
bu sırada dans başlamıştır.bir genç, usaginin yanına gelir ve dans teklif eder.ama birden Yiğit'i karşısında bulur.usagi cevap vermeye bile fırsat bulamamıştır.
Yiğit:
hemşerim, sen sahipsiz mi sandın bacılarımı hadi uza bakalım!
genç,biraz bozularak uzaklaşır.usaginin şartelleri atmıştırXD
usagi:
sen ne yaptığını sanıyorsun
Yiğit:
valla faruk amcam, anneniz, babanız sizi bana emanet etti.hiç risk alamam, kusura bakma, iti var,kopuğu var...hırlı olur, hırsız olur... ne biliyorsun iyi biri olduğunu
usagi:
ami gülerek diğer kızlara fısıldar:
tam bir Türk abisi davranışıXD
bu sırada minako üstünü değiştirmiş ve salona gelmiştir.Yiğit usagiyle tartışmaya devam ettiği için onu görmemiştir.birden minakonun gözleri bir yere takılır...
BÖLÜM 6
Yiğit, arabasını düğün salonunun önüne parkeder.ama inmeden önce kızların bilmesi gereken bazı şeyler vardır.
Yiğit:
düğündekilere sizin kim olduğunuzu anlattım.herkes sizi aşağı yukarı tanıyor artık.fazla yabancılık çekmezsiniz sanıyorum.bir de, düğün iki kısımdan oluşacak:birinci kısımda nikah ve dans olacak.ikinci kısımda ise Urfa gecesi tarzı birşeyler yapılacakmış.erkek tarafı Şanlıurfalı olduğu için öyle istiyormuş.doğrusunu isterseniz, ikinci kısımda ne olacağını ben de tam olarak bilmiyorum.ama sıkılırsanız, istediğiniz zaman gidebiliriz.bana söylemeniz yeterli.
-------------------------------------------------------------------------------------
Yiğit, kızlara oturacakları masayı gösterir ve düğün sahipleriyle konuşmak üzere bir süreliğine ortadan kaybolur.kızlar ise zannettiklerinin aksine hiç sıkılmıyorlardır, sanki uzun süredir Türkiye'deymiş gibi karşılanmışlardır.
usagi:
burayı sevdim, insanlar çok samimi
kızlar sohbete dalmışken Yiğit gelir.
Yiğit:
demin düğün sahipleriyle konuşuyordum.minakonun Japonyada konservatuara gittiğini öğrenmişler.bizim için bir parça söyleyebilir mi diyorlar.ne dersin?
minako:
eh madem ünüm buralara kadar geldi, hayranlarımı hayal kırıklığına uğratmak istemem
kızlar:
Yiğit:
ami:
kabul ediyorum demek istedi
Yiğit:
ha tamam öyleyse.yalnız,Türkçe bir şarkı veya türkü biliyor musun?çünkü bizimkiler Japoncayı pek bilmez de.
usagi:
hıh! sen sen uyarmasaydın Japon bozlağı söyleyecekti sanki.
Yiğit:
yahu bacım Allah aşkına sen neden hep bana muhalefetsin?
usagi:
peki sen neden "sadece bana" bacım diye hitap ediyorsun?
Yiğit:
çünkü adın tuhafıma gidiyor."bacım" demek daha kolay
usagi:
NE?!
minako kavga çıkmasından korkarak konuyu değiştirir:
sahne kıyafetimi giyebilmem için uygun bir yer var mı?
Yiğit ve kızlar:
rei:
inanamıyorum minako, 3 dakika için kıyafet mi değiştireceksin?
minako:
sanatçı olarak prensiplerim var.
Yiğit:
arka tarafta bir makyaj odası olabilir.sorarsan gösterirler.
-------------------------------------------------------------------------------------
Minako, kostümünü giyerken birden aklına bir fikir gelir:
neden ben de güçlerimi denemiyorum ki?ben venüs savaşçısıyım, gücümü güzellik ve aşktan alıyorum...o halde benim gücüm, duyguları kontrol etmekle ilgili olabilir.eğer bunu sahnede beğenilmek için kullanırsam...müthiş olur!
giyinmeyi tamamlamıştır.sahnede kendi adının anons edildiğini duyar.
minako:
hazır olun millet, hayatınızın en etkileyici anlarından biri olacak.
sahneye çıkar ve "yüksek yüksek tepeler"i söyler.
kostümü biraz tuhaf karşılansa da oldukça beğenilmiştir ve bol bol alkış alır.bu sırada da salonda dedikodular dolaşmaktadırXD
normal kıyafetini giymek için makyaj odasına döner.güçleri çok işine yaradığı için keyfi yerindedir.
bu sırada dans başlamıştır.bir genç, usaginin yanına gelir ve dans teklif eder.ama birden Yiğit'i karşısında bulur.usagi cevap vermeye bile fırsat bulamamıştır.
Yiğit:
hemşerim, sen sahipsiz mi sandın bacılarımı hadi uza bakalım!
genç,biraz bozularak uzaklaşır.usaginin şartelleri atmıştırXD
usagi:
sen ne yaptığını sanıyorsun
Yiğit:
valla faruk amcam, anneniz, babanız sizi bana emanet etti.hiç risk alamam, kusura bakma, iti var,kopuğu var...hırlı olur, hırsız olur... ne biliyorsun iyi biri olduğunu
usagi:
ami gülerek diğer kızlara fısıldar:
tam bir Türk abisi davranışıXD
bu sırada minako üstünü değiştirmiş ve salona gelmiştir.Yiğit usagiyle tartışmaya devam ettiği için onu görmemiştir.birden minakonun gözleri bir yere takılır...
Yeni bölüm geldi!
BÖLÜM 7
Tahmin ettiğiniz gibi, bizim ayrangönüllü, bir yakışıklı görmüştür.aklına hemen zararsız(!) bir fikir gelir.
duygu kontrol güçlerini ikinci kez deneyecektir.hemen tüm dikkatini delikanlının üzerinde toplar.aradan bir dakika bile geçmemiştir ki, minako kendini onunla dans ederken bulur.
delikanlı:
salonda dolaşan dedikodulara bakılırsa Japonyada oldukça ünlüymüşsün
minako hafifçe böbürlenir:
eh, ben övünmeyi sevmem ama olağanüstü bir ünüm olduğu doğru.starlights kaç kere benimle çalışmak istedi de ben gitmedim.üstelik neler neler teklif ettiler...
hatta bir ara üçünün de bana aşık olduğu söylentisi bile çıktı
-------------------------------------------------------------------------------------
minako, danstan sonra kızların oturduğu masaya gider.Yiğit ve usagi hala tartışmaya devam etmektedir.bu sırada düğünün ikinci kısmı başlar.usagi uzun zamandır merak ettiği çiğköfteyi görünce her şeyi unutur ve inanılmaz bir hızla yemeye koyulur.ama bilmediği bir şey vardır...
Yiğit:
aman bacım dur, ne yapıyorsun?bu senin bildiğin köftelere benzemez.yavaş ol, yoksa biraz sonra çok kötü yanacaksın.
usagi:
sen bana karışamazsın sırf sana inat yiycem işte
Yiğit:
sen bilirsin, ben sadece uyardım
aradan 10 dakika geçtikten sonra gecenin trajikomik sonu şöyle olur:
-------------------------------------------------------------------------------------
arabayla tekrar otele dönerlerken usagi hala sızlanmaktadır:
kendimi berbat hissediyorum
Yiğit:
sırf bana inat olsun diye tek seferde bir tabak çiğköfte yememeliydin
usagi:
ayaklarım da en az iki numara büyüdü
Yiğit:
sırf bana inat olsun diye halay çekmeye çalışırsan böyle ayaklarına basarlar işte tabi o zavallı halayzedelerin ayakları da senden beter oldu ya neyse
usagi:
ami:
yarın ne yapıyoruz?
Yiğit:
yarın sizin için güzel bir gezi programı uygulayacağız
usagi içinden:
kesin yarın bana bir tezgah kuracak hadi hayırlısı...
BÖLÜM 7
Tahmin ettiğiniz gibi, bizim ayrangönüllü, bir yakışıklı görmüştür.aklına hemen zararsız(!) bir fikir gelir.
duygu kontrol güçlerini ikinci kez deneyecektir.hemen tüm dikkatini delikanlının üzerinde toplar.aradan bir dakika bile geçmemiştir ki, minako kendini onunla dans ederken bulur.
delikanlı:
salonda dolaşan dedikodulara bakılırsa Japonyada oldukça ünlüymüşsün
minako hafifçe böbürlenir:
eh, ben övünmeyi sevmem ama olağanüstü bir ünüm olduğu doğru.starlights kaç kere benimle çalışmak istedi de ben gitmedim.üstelik neler neler teklif ettiler...
hatta bir ara üçünün de bana aşık olduğu söylentisi bile çıktı
-------------------------------------------------------------------------------------
minako, danstan sonra kızların oturduğu masaya gider.Yiğit ve usagi hala tartışmaya devam etmektedir.bu sırada düğünün ikinci kısmı başlar.usagi uzun zamandır merak ettiği çiğköfteyi görünce her şeyi unutur ve inanılmaz bir hızla yemeye koyulur.ama bilmediği bir şey vardır...
Yiğit:
aman bacım dur, ne yapıyorsun?bu senin bildiğin köftelere benzemez.yavaş ol, yoksa biraz sonra çok kötü yanacaksın.
usagi:
sen bana karışamazsın sırf sana inat yiycem işte
Yiğit:
sen bilirsin, ben sadece uyardım
aradan 10 dakika geçtikten sonra gecenin trajikomik sonu şöyle olur:
-------------------------------------------------------------------------------------
arabayla tekrar otele dönerlerken usagi hala sızlanmaktadır:
kendimi berbat hissediyorum
Yiğit:
sırf bana inat olsun diye tek seferde bir tabak çiğköfte yememeliydin
usagi:
ayaklarım da en az iki numara büyüdü
Yiğit:
sırf bana inat olsun diye halay çekmeye çalışırsan böyle ayaklarına basarlar işte tabi o zavallı halayzedelerin ayakları da senden beter oldu ya neyse
usagi:
ami:
yarın ne yapıyoruz?
Yiğit:
yarın sizin için güzel bir gezi programı uygulayacağız
usagi içinden:
kesin yarın bana bir tezgah kuracak hadi hayırlısı...
5. sayfa (Toplam 13 sayfa) [ 185 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |