SM 6. SEZON: TÜRKİYE MACERALARI Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 6, 7, 8 ... 11, 12, 13, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Ne alem akrabalar çıkıyor ya.Önce Yiğit, sonra Melike,şimdi de Irmak. Nasıl olacak bakalım?Kesin garip bir şeyler dönecek ama.İstemez misiniz şu ileride hipnozcu olacak çocuk usagi'yi hipnoz etsin. Eline sağlık.
Gold-chan ^^ Bunu yapan insan olamaz.
BÖLÜM 11
Irmak'ın evi şehir dışında, deniz kenarında hoş bir sayfiye evidir.Tek kusuru, etrafında pek fazla komşusu olmamasıdır.Ama kızlar evi çok beğenir.Çabucak eşyalarını yerleştirir ve ertesi günkü planlarından konuşmaya başlarlar.
Makoto:
Yarın bizi nereye götürmeyi düşünüyorsun Irmak?
Irmak:
En yakın yerden başlayalım bence, evin bir kaç metre ötesi sahil çünkü.Önce bir kumsal keyfi, sonra piknik, sonra da antik kentler gezisi düşünüyorum.Ne dersiniz?
Usagi ve Minako:
Irmak:
Rei:Sen onlara bakma, her zamanki halleri
-------------------------------------------------------------------------------------
Ertesi gün kızlar büyük bir hevesle uyanır ama hevesleri kursaklarında kalır.Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaktadır.
Minako:
Haayııır! Olamaaazzz! Bütün planlarımız suya düştü
Usagi:
Plaj keyfi...
Minako:
piknik...
Usagi:
Güzel bir lokantada izmir lokmasını deneme hayalleri...
Minako:
külah külah dondurmalar...
Irmak:
Rei:
Hey kesin şunu artık!Zaten hepimizin morali yerlerde, bir de sizi hiç çekemem
Irmak:
Neden şikayet edeceğimize elimizdeki olanaklarla eğlenmiyoruz?Mısır patlatıp film seyredebiliriz
Kızlar:
İyi fikir
-------------------------------------------------------------------------------------
Öğleden sonra yağmur dinmiş, ama hala güneş açmamıştır.Kızlar ne yapacaklarını bilememektedir.
Makoto:
Türkiye'de bir çok endemik bitki türü olduğunu duydum, bir keşif gezisine çıkalım mı?
Usagi:
nasıl, ne bitkisi dedin?
Ami:
Endemik bitki, bulunduğu yere özgü bitki demektir.Yeryüzünde başka hiç bir yerde yetişmezler ve ender bulunurlar.
Rei:
Sen de endemik bir insansın Usagi...
Usagi:
Ehehe, sağol canım
Rei:
O kadar sevinme canım, o kadar cinssin ki türünün tek örneğisin demek istedim, eşin benzerin yok
Usagi ise cevap olarak Rei'ye doğru uçuşa geçer...
Muhteşem ikiliyi zar zor ayırıp keşif gezisine çıkarlar.Makoto bir çok yeni tür keşfetmenin heyecanıyla grubu uzaklara sürükler.Yağmur tekrar yağmaya başlar.Ev uzaklarda kalmıştır.
Makoto:
Aaa yağmur yağıyor!
Rei:
Bravo yani yeni mi farkediyorsun?
Makoto:
Ne var ya?Niye ben suçlu oldum şimdi?
Rei:
senin yüzünden evden uzaklaştık, ne yapacağız şimdi
Irmak:
Hemen telaşlanmayın, yakınlarda oturan bir tanıdığım var
Kızlar yürümeye devam ederler ve bir süre sonra ilerde küçük bir ev görünür...
Irmak'ın evi şehir dışında, deniz kenarında hoş bir sayfiye evidir.Tek kusuru, etrafında pek fazla komşusu olmamasıdır.Ama kızlar evi çok beğenir.Çabucak eşyalarını yerleştirir ve ertesi günkü planlarından konuşmaya başlarlar.
Makoto:
Yarın bizi nereye götürmeyi düşünüyorsun Irmak?
Irmak:
En yakın yerden başlayalım bence, evin bir kaç metre ötesi sahil çünkü.Önce bir kumsal keyfi, sonra piknik, sonra da antik kentler gezisi düşünüyorum.Ne dersiniz?
Usagi ve Minako:
Irmak:
Rei:Sen onlara bakma, her zamanki halleri
-------------------------------------------------------------------------------------
Ertesi gün kızlar büyük bir hevesle uyanır ama hevesleri kursaklarında kalır.Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaktadır.
Minako:
Haayııır! Olamaaazzz! Bütün planlarımız suya düştü
Usagi:
Plaj keyfi...
Minako:
piknik...
Usagi:
Güzel bir lokantada izmir lokmasını deneme hayalleri...
Minako:
külah külah dondurmalar...
Irmak:
Rei:
Hey kesin şunu artık!Zaten hepimizin morali yerlerde, bir de sizi hiç çekemem
Irmak:
Neden şikayet edeceğimize elimizdeki olanaklarla eğlenmiyoruz?Mısır patlatıp film seyredebiliriz
Kızlar:
İyi fikir
-------------------------------------------------------------------------------------
Öğleden sonra yağmur dinmiş, ama hala güneş açmamıştır.Kızlar ne yapacaklarını bilememektedir.
Makoto:
Türkiye'de bir çok endemik bitki türü olduğunu duydum, bir keşif gezisine çıkalım mı?
Usagi:
nasıl, ne bitkisi dedin?
Ami:
Endemik bitki, bulunduğu yere özgü bitki demektir.Yeryüzünde başka hiç bir yerde yetişmezler ve ender bulunurlar.
Rei:
Sen de endemik bir insansın Usagi...
Usagi:
Ehehe, sağol canım
Rei:
O kadar sevinme canım, o kadar cinssin ki türünün tek örneğisin demek istedim, eşin benzerin yok
Usagi ise cevap olarak Rei'ye doğru uçuşa geçer...
Muhteşem ikiliyi zar zor ayırıp keşif gezisine çıkarlar.Makoto bir çok yeni tür keşfetmenin heyecanıyla grubu uzaklara sürükler.Yağmur tekrar yağmaya başlar.Ev uzaklarda kalmıştır.
Makoto:
Aaa yağmur yağıyor!
Rei:
Bravo yani yeni mi farkediyorsun?
Makoto:
Ne var ya?Niye ben suçlu oldum şimdi?
Rei:
senin yüzünden evden uzaklaştık, ne yapacağız şimdi
Irmak:
Hemen telaşlanmayın, yakınlarda oturan bir tanıdığım var
Kızlar yürümeye devam ederler ve bir süre sonra ilerde küçük bir ev görünür...
Ben genelde yazılarımı doğaçlama yazarım.Dün akşam 11. bölümü yazarken kardeşim zırt-vırt beni rahatsız etti, yazının sonunu zor getirebildim Konsantre olamayınca da ortaya böyle bir şey çıktı işte Beğenmediğin kısmı ben de pek beğenmedim aslında, hemen değiştiriyorum, bak bakalım yeni hali nasıl?
Teşekkürler hemavaz, bir sonraki bölümde tarzımı biraz değiştiricem, umarım o zaman da beğenirsiniz.Bu arada, şunu da söylemeliyim:
Elimde olmayan bazı nedenlerden ötürü bu fanfic'i kısa kesmek zorundayım.Birkaç bölüm sonra bitireceğim ama bölümler uzun olacak.Beğenmediğiniz bir şey olursa lütfen belirtin
Elimde olmayan bazı nedenlerden ötürü bu fanfic'i kısa kesmek zorundayım.Birkaç bölüm sonra bitireceğim ama bölümler uzun olacak.Beğenmediğiniz bir şey olursa lütfen belirtin
İlham perileri gerçekten işe yaradı İşte yeni bölüm:
BÖLÜM 12
Irmak, evin kapısını çalar.Kapıyı yaşlıca bir teyze açar.
Irmak:
Tanrı misafiri kabul ediyor musun Mücella teyze?
Mücella teyze:
Tabii ki kızım, buyurun girin içeri.
Mücella teyze herkesi içeri alır ve çay demlemek için mutfağa gider.Bir dakika sonra mutfaktan bir çığlık yükselir:
EYVAAAH!SENİ MENDEBUR!
Kızlar hemen mutfağa koşar ama görünürde ters bir şey yoktur.
Irmak:
Neden bağırdın Mücella teyze?
Mücella teyze:
Mendebur kedi çeyrek tepsi böreğin hepsini bitirmiş!Çatlamayasıca! Ne ikram edicem ben şimdi çayın yanında?Kusura bakmayın kızım, size de ayıp oldu…
Makoto:
Teyzecim siz hiç canınızı sıkmayın, ben şimdi iki dakikada bir kurabiye yaparım.
Mücella teyze:
Aaa!Üstüme iyilik sağlık!Misafir hiç çalıştırılır mı ayol?
Makoto:
Lütfen teyzecim, benim için zevk bile olur.
Mücella teyze:
Eee…Madem çok istiyorsun…Tamam, olur.
Makoto onbeş dakika sonra elinde kurabiye tabağıyla salona girer.
Mücella teyze:
Aferin kızım, hakikaten hızlıymışsın.Maşallah, tü tü tü tü…
Makoto:
Teyze sağol da niye tükürüyorsun?
Irmak:
Nazar değmesin diye.
-------------------------------------------------------------------------------------
Kızlar yağmur dininceye kadar Mücella teyzenin evinde çay içip sohbet eder.Mücella teyze en çok Makotodan hoşlanmıştır.Makoto da onu sevmiştir ama içinde tuhaf bir his vardır…
Sohbet daha fazla koyulaşmadan yağmur diner.Irmak Mücella teyzeye teşekkür eder ve gitmek için izin ister.Mücella teyze kızları uğurlamak için bahçe kapısına kadar gider.Kızlar gittikten sonra bir süre daha arkalarından bakar.Bazı planları vardır…
------------------------------------------------------------------------------------
Ertesi gün Irmak’ın evinin kapısını tanıdık biri çalar, ama yalnız değildir.Irmak kapıyı açtığında biraz şaşırır.
Irmak:
Mücella teyze?
Mücella teyze:
Hoş bulduk!
Irmak:
Şey, yani, hoş geldin de, Tayyar’ı görünce biraz şaşırdım.
Mücella:
Kızım iyisin, hoşsun da biraz safsın.Oğlumla gelemez miyim yani?Belki Irmak ablasını bir göresi gelmiştir, Allah Allah…Valla bu aralar bir şeyler oldu sana da…
Irmak:
İçeri gelsenize, ayakta kalmayın
Mücella teyze oğluyla içeri girer.Irmak da kızları çağırır.Mücella teyze oturduğu yerden oğluna bir dirsek atar. Tayyar önceden hazırladığı çiçek ve çikolatayı Irmak’a uzatır.
Tayyar:
Buyur ırmak abla, ne de olsa evin en büyüğü sensin şu an.
Irmak içinden:
Şaka mı bu…
Kızlar gelip Mücella teyzeye “hoş geldiniz,” der.
Mücella teyze:
Makbule kızım sen bize bir kahve yap da içelim…Türk kahvesi olsun ama…
Makoto:
Şey, adım Makoto…
Mücella teyze:
Aman canım neyse işte…
Makoto mutfağa girer.On dakika sonra kahvelerle döner.
Irmak:
Hayırdır Mücella teyze? Bir şey mi oldu?
Mücella teyze:
Valla kızım, bilirsin ben uzun lafı sevmem.Diyeceğim o ki, Allah’ın emri peygamberin kavli ile Makbule’yi oğlum Tayyar’a istiyorum.
Kızlar:
Makoto:
Sen ne diyorsun Mücver teyze!
Ami:
Makoto, canım, mücver bir Türk yemeği, Mücella diyecektin…
Mücella teyze:
Aaa! Ne var canım!Gözüm tuttu, oğluma istiyorum işte!...
Makoto:
İnanamıyorum ya!Bu kadar basit öyle mi!Şafak Sezer tipli oğluna bula bula beni mi buldun?
Gururu incinen Tayyar lafa karışır:
Kusura bakma da beni ne Çinliler Japonlar istedi de ben gitmedim!
Makotonun eli, cebindeki dönüşüm asasına gider.Ami bunu görür:
Hayır, sakin ol, sakın bir delilik yapma, diye fısıldar.
Makoto içinden:
Şimdi size bir yüksek gerilim hattı tecrübesi yaşatırdım ama Ami haklı…
Bu sırada Mücella teyze Irmak’la tartışmaktadır.
Irmak:
Anlamıyorsun Mücella teyze…
Mücella teyze:
Nesi varmış aslan gibi oğlumun?Askerliğini yapmış, mesleği gül gibi, sonra boyu posu…
Tayyar:
Valla eksiğim yok fazlam var…
Makoto iyice sinirlenir.Ami’ye bir bakış atar, Ami olumsuz anlamda başını sallar.
Makoto:
Şeytan diyo geçir şu asayı kafasına…
Ami Makoto’yu zar zor sakinleştirir.Diğerleri de Mücella teyzeyle uğraşmaktadır ama Mücella teyze çok sinirlenmiştir.Son sözünü söyler ve çekip gider:
Aman!Benim oğluma kız mı yok sanki?!Evde kal da gör gününü!
Kızlar Mücella teyze ve Tayyar’ın arkasından bakakalır.Tam kahkahayı basacakken Makotonun yüz ifadesinden korkup kendilerini tutarlar.
Makoto:
Espri yapan olursa pişman ederim!
------------------------------------------------------------------------------------
Kızlar bir hafta boyunca hemen her gün denize girer…
…dondurma dükkanlarını zengin eder…
…ve Türk usulü bowling oynarlar…
Türkiye’yi gittikçe daha çok sevmişlerdir.Hatta yerleşmeyi bile düşünürler ama şu an için imkansızdır…
Antalya’ya gitmelerinden bir gün önce Irmak, kızlara Antalya’da onları bir sürprizin beklediğini söyler.Ama sürpriz hakkında başka bir açıklama yapmaz…
BÖLÜM 12
Irmak, evin kapısını çalar.Kapıyı yaşlıca bir teyze açar.
Irmak:
Tanrı misafiri kabul ediyor musun Mücella teyze?
Mücella teyze:
Tabii ki kızım, buyurun girin içeri.
Mücella teyze herkesi içeri alır ve çay demlemek için mutfağa gider.Bir dakika sonra mutfaktan bir çığlık yükselir:
EYVAAAH!SENİ MENDEBUR!
Kızlar hemen mutfağa koşar ama görünürde ters bir şey yoktur.
Irmak:
Neden bağırdın Mücella teyze?
Mücella teyze:
Mendebur kedi çeyrek tepsi böreğin hepsini bitirmiş!Çatlamayasıca! Ne ikram edicem ben şimdi çayın yanında?Kusura bakmayın kızım, size de ayıp oldu…
Makoto:
Teyzecim siz hiç canınızı sıkmayın, ben şimdi iki dakikada bir kurabiye yaparım.
Mücella teyze:
Aaa!Üstüme iyilik sağlık!Misafir hiç çalıştırılır mı ayol?
Makoto:
Lütfen teyzecim, benim için zevk bile olur.
Mücella teyze:
Eee…Madem çok istiyorsun…Tamam, olur.
Makoto onbeş dakika sonra elinde kurabiye tabağıyla salona girer.
Mücella teyze:
Aferin kızım, hakikaten hızlıymışsın.Maşallah, tü tü tü tü…
Makoto:
Teyze sağol da niye tükürüyorsun?
Irmak:
Nazar değmesin diye.
-------------------------------------------------------------------------------------
Kızlar yağmur dininceye kadar Mücella teyzenin evinde çay içip sohbet eder.Mücella teyze en çok Makotodan hoşlanmıştır.Makoto da onu sevmiştir ama içinde tuhaf bir his vardır…
Sohbet daha fazla koyulaşmadan yağmur diner.Irmak Mücella teyzeye teşekkür eder ve gitmek için izin ister.Mücella teyze kızları uğurlamak için bahçe kapısına kadar gider.Kızlar gittikten sonra bir süre daha arkalarından bakar.Bazı planları vardır…
------------------------------------------------------------------------------------
Ertesi gün Irmak’ın evinin kapısını tanıdık biri çalar, ama yalnız değildir.Irmak kapıyı açtığında biraz şaşırır.
Irmak:
Mücella teyze?
Mücella teyze:
Hoş bulduk!
Irmak:
Şey, yani, hoş geldin de, Tayyar’ı görünce biraz şaşırdım.
Mücella:
Kızım iyisin, hoşsun da biraz safsın.Oğlumla gelemez miyim yani?Belki Irmak ablasını bir göresi gelmiştir, Allah Allah…Valla bu aralar bir şeyler oldu sana da…
Irmak:
İçeri gelsenize, ayakta kalmayın
Mücella teyze oğluyla içeri girer.Irmak da kızları çağırır.Mücella teyze oturduğu yerden oğluna bir dirsek atar. Tayyar önceden hazırladığı çiçek ve çikolatayı Irmak’a uzatır.
Tayyar:
Buyur ırmak abla, ne de olsa evin en büyüğü sensin şu an.
Irmak içinden:
Şaka mı bu…
Kızlar gelip Mücella teyzeye “hoş geldiniz,” der.
Mücella teyze:
Makbule kızım sen bize bir kahve yap da içelim…Türk kahvesi olsun ama…
Makoto:
Şey, adım Makoto…
Mücella teyze:
Aman canım neyse işte…
Makoto mutfağa girer.On dakika sonra kahvelerle döner.
Irmak:
Hayırdır Mücella teyze? Bir şey mi oldu?
Mücella teyze:
Valla kızım, bilirsin ben uzun lafı sevmem.Diyeceğim o ki, Allah’ın emri peygamberin kavli ile Makbule’yi oğlum Tayyar’a istiyorum.
Kızlar:
Makoto:
Sen ne diyorsun Mücver teyze!
Ami:
Makoto, canım, mücver bir Türk yemeği, Mücella diyecektin…
Mücella teyze:
Aaa! Ne var canım!Gözüm tuttu, oğluma istiyorum işte!...
Makoto:
İnanamıyorum ya!Bu kadar basit öyle mi!Şafak Sezer tipli oğluna bula bula beni mi buldun?
Gururu incinen Tayyar lafa karışır:
Kusura bakma da beni ne Çinliler Japonlar istedi de ben gitmedim!
Makotonun eli, cebindeki dönüşüm asasına gider.Ami bunu görür:
Hayır, sakin ol, sakın bir delilik yapma, diye fısıldar.
Makoto içinden:
Şimdi size bir yüksek gerilim hattı tecrübesi yaşatırdım ama Ami haklı…
Bu sırada Mücella teyze Irmak’la tartışmaktadır.
Irmak:
Anlamıyorsun Mücella teyze…
Mücella teyze:
Nesi varmış aslan gibi oğlumun?Askerliğini yapmış, mesleği gül gibi, sonra boyu posu…
Tayyar:
Valla eksiğim yok fazlam var…
Makoto iyice sinirlenir.Ami’ye bir bakış atar, Ami olumsuz anlamda başını sallar.
Makoto:
Şeytan diyo geçir şu asayı kafasına…
Ami Makoto’yu zar zor sakinleştirir.Diğerleri de Mücella teyzeyle uğraşmaktadır ama Mücella teyze çok sinirlenmiştir.Son sözünü söyler ve çekip gider:
Aman!Benim oğluma kız mı yok sanki?!Evde kal da gör gününü!
Kızlar Mücella teyze ve Tayyar’ın arkasından bakakalır.Tam kahkahayı basacakken Makotonun yüz ifadesinden korkup kendilerini tutarlar.
Makoto:
Espri yapan olursa pişman ederim!
------------------------------------------------------------------------------------
Kızlar bir hafta boyunca hemen her gün denize girer…
…dondurma dükkanlarını zengin eder…
…ve Türk usulü bowling oynarlar…
Türkiye’yi gittikçe daha çok sevmişlerdir.Hatta yerleşmeyi bile düşünürler ama şu an için imkansızdır…
Antalya’ya gitmelerinden bir gün önce Irmak, kızlara Antalya’da onları bir sürprizin beklediğini söyler.Ama sürpriz hakkında başka bir açıklama yapmaz…
7. sayfa (Toplam 13 sayfa) [ 185 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |