SM 6. SEZON: TÜRKİYE MACERALARI Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 8, 9, 10, 11, 12, 13, Sonraki |
Yazar
Mesaj


İşte yeni bölüm, umarım sürpriz karakter konusunda hayalkırıklığı yaşamazsınız...
BÖLÜM 13
Sorunsuz bir uçak yolculuğundan sonra kızlar Antalya’ya gelir.Havaalanında omları karşılayan kişiyi görünce Irmak’ın sürprizinin ne olduğunu anlarlar.Ryo Urawa bekleme kapısının orada onlara el sallamaktadır.
Ami:
Makoto’nun dediği gibi, espri yapan olursa pişman ederim.
Kızlar kıs kıs gülmektedir.Ami’nin morali bozulur.Herkese sert birer bakış attıktan sonra sakin olmaya çalışarak bekleme salonuna doğru ilerler, kızlar da onu takip eder.
Ryo:
Hoş geldiniz.Sizi tekrar görmek çok güzel.
Usagi:
Hoş bulduk Ryo, seni burada görmeyi hiç beklemiyorduk, bizim için tam bir sürpriz oldu.
Ryo:
Babamın işleri yüzünden uzun zamandır burada yaşıyoruz.Eşsiz bir yer ama insanın vatanı gibisi yok yine de.En kısa zamanda Japonyaya geri dönmek istiyoruz.
Makoto:
Türkiye’ye geldiğimizi nereden öğrendin?
Ryo:
Faruk Demir, babamın en samimi iş arkadaşlarından biridir de…
Minako:
Desene tam bir Türk filmi…
Ryo:
Yol yorgunu olmalısınız, sizi otele götüreyim.
Rei:
Çok iyi olur, biraz kafamızı toplayıp gezi planları hakkında konuşuruz.
Ama Ryo’nun başka bir planı vardır…Kızlarda bir değişiklik fark etmiş ve aklına bazı varsayımlar gelmiştir…
-----------------------------------------------------------------------------------
Kızlar otele bayılır.Denize sıfır, gürültüden uzak, güvenli ve az masraflı…Otele yerleşir ve akşama kadar dinlenip ertesi gün gezmeye karar verirler.
Akşamleyin Ami biraz bunalır.Kızlara biraz yalnız kalmak istediğini söyler ve sahile iner.İçinde bir şeylerin ters gittiğine dair bir his vardır.Oturup gözlerini kapatır ve Akdeniz’in sesini dinleyerek kafasını boşaltmaya çalışır.Tam rahatlamışken arkasında hafif bir ses duyar ve ani bir hareketle arkaya döner.Karşısında Ryo durmaktadır.
-------------------------------------------------------------------------------------
Aynı anda kızların odasının penceresinde...
-------------------------------------------------------------------------------------
Rei:
Usagi biraz yana kaysana!İkisini de göremiyorum!
Usagi:
Hep Minakonun yüzünden!Omzuma öyle bir abanıyor ki…
Minako:
Sürekli kıpırdanıp durmayın ya, Ami bizi fark etmemeli …
Makoto:
Acaba Ryo Ami’ye ne söyleyecek?Otele öyle bir aceleyle geldi ki…
Minako:
Resepsiyondan başlayarak gördüğü herkese Ami’yi sormuş
Makoto:
Ufff, çok karanlık!Sahili doğru dürüst göremiyorum ki!Usagi yine ayışığını kullansana.
Usagi:
Tabii ya, sonra da oteli türbeye çevirsinler!Türk insanının hayalgücünü bilmiyorsun galiba?
Rei:
Ay’ı biraz yaklaştır öyleyse, hem dikkat de çekmez…
-----------------------------------------------------------------------------------
Bu sırada kumsalda...
-----------------------------------------------------------------------------------
Ryo:
Kızlar biraz yalnız kalmak istediğini ve buraya geldiğini söyledi.Rahatsız etmek istemezdim ama bu önemli bir konu.
Ami:
Önemli değil Ryo, sadece içimde kötü bir his var ve kurtulmak istedim.Beni rahatsız etmedin.Konu nedir?
Ryo:
Sanırım o hissin kaynağını biliyorum, aslında konuşmak istediğim konu da aşağı yukarı bununla ilgili.
Ami:
Beni meraklandırıyorsun Ryo.Biraz daha açık konuşur musun?
Ryo:
Tamam, olabilecek en açık şekilde anlatyorum:Tehlikedesiniz!
Ami:
Hala yeterince açık değil…
Ryo:
Ami; sizi havaalanında gördüğümde büyük bir değişiklik fark ettim.Tehlikeli bir değişiklik…Şimdi beni dikkatle dinlemeni istiyorum:
Anadolu çok sıra dışı bir yer, tarih boyunca buraya gelen her kavim buraya sahip olmak istedi.Eski yerleşmelerde yapılan kazılarda bazı yazıtlar bulundu.Yazıtlarda bu toprakların özel bir güce sahip olduğu yazıyor.Bazı efsanelerde de “kendine aşık eden ülke” diye geçiyor.Bunun o güç veya enerjiden kaynaklandığını düşünüyorum.En büyük kanıtım da turistler.Çoğu turist buraya gezmek için gelip bir gün yerleşme düşüncesiyle dönüyor.
Arkadaşların da yerleşmeyi düşündü, değil mi?
Ami:
Evet ama bunun nesi tehlikeli?
Ryo:
Şu yüzden tehlikeli:Burada kalırsanız her geçen gün daha çok seveceksiniz.Ve bu gittikçe bir hırsa dönüşecek; bir gün burayı kendi ülkenizin topraklarına katmak isteyeceksiniz.Amacınıza ulaşmak için yapılacak her şey size doğruymuş gibi görünecek.Böylece farkında olmadan kötülerden olacaksınız.Bu ülkenin zaten yeterince düşmanı var…
Ami:
Peki sen neden buradasın Ryo?
Ryo:
Bahsettiğim enerji herkesi etkilemiyor.Sebebini bilmiyorum, ama etkilemiyor.Mesela ben ve ailem burayı seviyoruz ama yerleşmeyi kesinlikle düşünmüyoruz.Hem herkesi etkileseydi tüm dünya buraya düşman olurdu.
Her neyse, sizin etkilendiğinizi fark ettim.Gezegen savaşçılarının da bu döngüye kapılması büyük felaket olur.Çok geç olmadan Japonya’ya dönmelisiniz.Bu toprakların gerçek sahibi Türkler; bu gerçeği unutup mutsuz olmanızı istemem.
Ryo gitmek üzereyken birden geri döner:
Bu arada söylemeyi unuttum,bu akşam Usagi Ay’ın konumuyla çok fazla oynadı, büyük bir gel-git olabilir, dikkatli ol.
Ryo gittikten sadece birkaç saniye sonra dev bir su kütlesi Ami’ye doğru gelir ama Ami son anda durdurmayı başarır.”Usagi seni bir elime geçireyim…” diye söylenerek otele döner.
-----------------------------------------------------------------------------------
Sonraki iki gün Ryo, kızlara hayatlarının en hızlı gezisini ayarlar.İki günde Antalya’nın her yerini gezdirir.Böyle davranmasının sebebi, kızların bir an önce Japonya’ya dönmelerini istemesidir.İkinci günün akşamı, kızlara bir açıklama yapar.Ami’ye önceden anlattıklarını onlara da anlatır.Ama bu defa sözlerini daha farklı bir şekilde bitirir:
Ülkenin büyüsüne yeni yeni kapılıyorsunuz.Henüz vaktiniz varken bir an önce geri dönmelisiniz.Adana’da sizi karşılayacak olan arkadaşlarımla da konuştum, gezinizi mümkün olduğunca kısa tutacaklar.Zaman kaybetmemeye bakın.Ve bu arada, iyi şanslar!
-----------------------------------------------------------------------------------
Ertesi gün, kızların Adana yolculukları başlar…
BÖLÜM 13
Sorunsuz bir uçak yolculuğundan sonra kızlar Antalya’ya gelir.Havaalanında omları karşılayan kişiyi görünce Irmak’ın sürprizinin ne olduğunu anlarlar.Ryo Urawa bekleme kapısının orada onlara el sallamaktadır.
Ami:
Makoto’nun dediği gibi, espri yapan olursa pişman ederim.

Kızlar kıs kıs gülmektedir.Ami’nin morali bozulur.Herkese sert birer bakış attıktan sonra sakin olmaya çalışarak bekleme salonuna doğru ilerler, kızlar da onu takip eder.
Ryo:
Hoş geldiniz.Sizi tekrar görmek çok güzel.

Usagi:
Hoş bulduk Ryo, seni burada görmeyi hiç beklemiyorduk, bizim için tam bir sürpriz oldu.
Ryo:
Babamın işleri yüzünden uzun zamandır burada yaşıyoruz.Eşsiz bir yer ama insanın vatanı gibisi yok yine de.En kısa zamanda Japonyaya geri dönmek istiyoruz.
Makoto:
Türkiye’ye geldiğimizi nereden öğrendin?
Ryo:
Faruk Demir, babamın en samimi iş arkadaşlarından biridir de…
Minako:
Desene tam bir Türk filmi…
Ryo:
Yol yorgunu olmalısınız, sizi otele götüreyim.
Rei:
Çok iyi olur, biraz kafamızı toplayıp gezi planları hakkında konuşuruz.
Ama Ryo’nun başka bir planı vardır…Kızlarda bir değişiklik fark etmiş ve aklına bazı varsayımlar gelmiştir…
-----------------------------------------------------------------------------------
Kızlar otele bayılır.Denize sıfır, gürültüden uzak, güvenli ve az masraflı…Otele yerleşir ve akşama kadar dinlenip ertesi gün gezmeye karar verirler.
Akşamleyin Ami biraz bunalır.Kızlara biraz yalnız kalmak istediğini söyler ve sahile iner.İçinde bir şeylerin ters gittiğine dair bir his vardır.Oturup gözlerini kapatır ve Akdeniz’in sesini dinleyerek kafasını boşaltmaya çalışır.Tam rahatlamışken arkasında hafif bir ses duyar ve ani bir hareketle arkaya döner.Karşısında Ryo durmaktadır.
-------------------------------------------------------------------------------------
Aynı anda kızların odasının penceresinde...
-------------------------------------------------------------------------------------
Rei:
Usagi biraz yana kaysana!İkisini de göremiyorum!

Usagi:
Hep Minakonun yüzünden!Omzuma öyle bir abanıyor ki…

Minako:
Sürekli kıpırdanıp durmayın ya, Ami bizi fark etmemeli …

Makoto:
Acaba Ryo Ami’ye ne söyleyecek?Otele öyle bir aceleyle geldi ki…

Minako:
Resepsiyondan başlayarak gördüğü herkese Ami’yi sormuş

Makoto:
Ufff, çok karanlık!Sahili doğru dürüst göremiyorum ki!Usagi yine ayışığını kullansana.

Usagi:
Tabii ya, sonra da oteli türbeye çevirsinler!Türk insanının hayalgücünü bilmiyorsun galiba?

Rei:
Ay’ı biraz yaklaştır öyleyse, hem dikkat de çekmez…

-----------------------------------------------------------------------------------
Bu sırada kumsalda...
-----------------------------------------------------------------------------------
Ryo:
Kızlar biraz yalnız kalmak istediğini ve buraya geldiğini söyledi.Rahatsız etmek istemezdim ama bu önemli bir konu.
Ami:
Önemli değil Ryo, sadece içimde kötü bir his var ve kurtulmak istedim.Beni rahatsız etmedin.Konu nedir?
Ryo:
Sanırım o hissin kaynağını biliyorum, aslında konuşmak istediğim konu da aşağı yukarı bununla ilgili.
Ami:
Beni meraklandırıyorsun Ryo.Biraz daha açık konuşur musun?
Ryo:
Tamam, olabilecek en açık şekilde anlatyorum:Tehlikedesiniz!
Ami:
Hala yeterince açık değil…
Ryo:
Ami; sizi havaalanında gördüğümde büyük bir değişiklik fark ettim.Tehlikeli bir değişiklik…Şimdi beni dikkatle dinlemeni istiyorum:
Anadolu çok sıra dışı bir yer, tarih boyunca buraya gelen her kavim buraya sahip olmak istedi.Eski yerleşmelerde yapılan kazılarda bazı yazıtlar bulundu.Yazıtlarda bu toprakların özel bir güce sahip olduğu yazıyor.Bazı efsanelerde de “kendine aşık eden ülke” diye geçiyor.Bunun o güç veya enerjiden kaynaklandığını düşünüyorum.En büyük kanıtım da turistler.Çoğu turist buraya gezmek için gelip bir gün yerleşme düşüncesiyle dönüyor.
Arkadaşların da yerleşmeyi düşündü, değil mi?
Ami:
Evet ama bunun nesi tehlikeli?
Ryo:
Şu yüzden tehlikeli:Burada kalırsanız her geçen gün daha çok seveceksiniz.Ve bu gittikçe bir hırsa dönüşecek; bir gün burayı kendi ülkenizin topraklarına katmak isteyeceksiniz.Amacınıza ulaşmak için yapılacak her şey size doğruymuş gibi görünecek.Böylece farkında olmadan kötülerden olacaksınız.Bu ülkenin zaten yeterince düşmanı var…
Ami:
Peki sen neden buradasın Ryo?
Ryo:
Bahsettiğim enerji herkesi etkilemiyor.Sebebini bilmiyorum, ama etkilemiyor.Mesela ben ve ailem burayı seviyoruz ama yerleşmeyi kesinlikle düşünmüyoruz.Hem herkesi etkileseydi tüm dünya buraya düşman olurdu.
Her neyse, sizin etkilendiğinizi fark ettim.Gezegen savaşçılarının da bu döngüye kapılması büyük felaket olur.Çok geç olmadan Japonya’ya dönmelisiniz.Bu toprakların gerçek sahibi Türkler; bu gerçeği unutup mutsuz olmanızı istemem.
Ryo gitmek üzereyken birden geri döner:
Bu arada söylemeyi unuttum,bu akşam Usagi Ay’ın konumuyla çok fazla oynadı, büyük bir gel-git olabilir, dikkatli ol.
Ryo gittikten sadece birkaç saniye sonra dev bir su kütlesi Ami’ye doğru gelir ama Ami son anda durdurmayı başarır.”Usagi seni bir elime geçireyim…” diye söylenerek otele döner.
-----------------------------------------------------------------------------------
Sonraki iki gün Ryo, kızlara hayatlarının en hızlı gezisini ayarlar.İki günde Antalya’nın her yerini gezdirir.Böyle davranmasının sebebi, kızların bir an önce Japonya’ya dönmelerini istemesidir.İkinci günün akşamı, kızlara bir açıklama yapar.Ami’ye önceden anlattıklarını onlara da anlatır.Ama bu defa sözlerini daha farklı bir şekilde bitirir:
Ülkenin büyüsüne yeni yeni kapılıyorsunuz.Henüz vaktiniz varken bir an önce geri dönmelisiniz.Adana’da sizi karşılayacak olan arkadaşlarımla da konuştum, gezinizi mümkün olduğunca kısa tutacaklar.Zaman kaybetmemeye bakın.Ve bu arada, iyi şanslar!
-----------------------------------------------------------------------------------
Ertesi gün, kızların Adana yolculukları başlar…














9. sayfa (Toplam 13 sayfa) [ 185 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |