Aşkın Sonsuz Meleği(14.bölüm yakında) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 11, 12, 13, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj

Biliyor musun antibiyotiklerin tablet olanını bile vişne suyuna katıp çok doldurmayarak bardağı ve o bardaktaki vişnenin yarısını içebiliyordum.Halada öyleyim ama ben artık ilaçları bıraktım.Beni anlayabilen birini bulduğum için mutluyum.Antibiyotik artık işede yaramıyor kaç kutu bitirdim ama olmuyor bu yüzden kendimi ilaçlardan uzaklaştırdım.Sadece ağrıdığı durumlardan kaçınarak ya da mutlu olduğum zamanlarda unutarak başım hafifliyor.Ağrıması için bünyemin zayıf düşmesi lazım.Ya da çok gürültülü ortamlarda ve taçlarımı uzun süre taktığımda ağrısı artıyor.Yine ağrısı arttı 


Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.


Lütfen endişelenmene gerek yok (sanırım böyle şeyleri söyleyerek daha çok endişelendirdim
).Seni endişelendirdiğim için özür dilerim.Yarın yeni bölümü okuyacağım ve yorumumu yapacağım lütfen endişelenme ayrıca yeni bölümümüde ekleyeceğim.Şimdilik iyi geceler Olekun 



Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.



Lütfen sende Olekun gibi üzülme Anahbethcim.Senin karakterin için özelliklerii yazdım.Yeni bölümü yazıp ekleyeceğim.

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

işte beklenilen bölüm sonunda geldi.Öğlen koyacağım dedim ama yazmam uzun sürdü birde perilerin kaçmasını önlemek kolay olmadı tabi.
______6.Bölüm__________
Bu kadar mıydı her şey?Gerçek aşkı tadamadan ölmek sevdiklerimi bırakmak bu kadar kolay mıydı?Özellikle seveceğim adamla daha tanışmadan daha tanımadan sonsuz uykuya yatmak bu kadar kolay mıydı?Belki aşkı hiç bulamayacaktım.Yine yanlızlığımla boğulacaktım.Belki burda ölmem daha iyiydi.Ama hayır pes etmemeliydim.Beni seven insanları beni bekleyen insanları, büyücüleri,annemi,Hikaruyu hayal kırıklığına uğratmamalıydım.Alevleri söndürmeye çalıştım ama olmadı.Sönmüyorlardı.Kahkahalar içinde öleceğim.Ben çabaladıkça dahada arttı kahkahalar.Artık dayanamıyordum.Her şey bitecek yok olacağım kimseye yardım edemeden gerçek aşkı bulamadan ölecekdim.Artık zor nefes alıyordum.Virgoyu kurtarmak için son bir büyü yaptım.Şimdi o alevlerin diğer tarafındaydı.Buraya gelmeye çalışıyordu.Durmasını söyledim kısık bir sesle.Bunu anlayınca dahada uğraşarak alevlerden geçmeye çalışıyordu.Azımdan çıkan son sözcük dur oldu.Ben son kelimemle birlikte yere düşmüş nefes alamıyordum.Vücudumda yanıyordu.Artık sonuna geldim diye düşünürken gözlerim yavaşça kapanıyordu.Hareket etmeye çalıştım ama olmadı.Birden sıçrayarak uyandım.Uyandığımda kendimi kontrol ediyordum.Aslında hepsi rüyaymış.Bunu farkedince derin bir nefes aldım.Sakinleşmek için bir bardak su içtim.Niye bu rüyaları görüyorum diye düşündüm.Bu sırada annem geldi.Her gece üstümü örtmek için gelirdi.Çoğu zaman üstüm açık olduğu için örtüyordu.Yine bunun için gelmişti.Beni ayakta görünce endişelendi.
Bayan Kagami:Ne oldu Selene uyuyamadın mı?Yoksa kabus mu gördün?
Annem her zaman anlıyordu.
Selene:Nasıl anladın anne?
Bayan Kagami:Ben anneyim anlarım ayrıca saçlarındanda belli oluyor.
Annem bunu söyleyince aynaya baktım.Saçlarımın hali berbattı.Saçlarım elektrik çarpmış gibi bir hal almıştı.Ne zaman kötü rüyalar görsem saçlarım bu şekli alıyordu.
Annem etkileyici bir konuşma yaptıktan sonra sakinleştim.Yatağıma geçip uyumaya başladım bir süre sonra annem üstümü örttükten sonra çıktı.
Sabah yine Noa ile dersimiz vardı.Hergün Çalışıyor verdiği kitapları okuyor özetini çıkarıyordum.Çoğu zaman kitapları okuduğumu öğrenmek için verdiği kitaplar hakkında sorular soruyordu.Bu sorular öyle zordu ki cevap vermek için iki kere düşünüyordum.Ama benim için sorun değildi.Günler kabuslarım ve derslerle geçerken çok yoruluyordum.Dersler neyse ama kabuslarım dahada kötüleşti.Bunu durumu annemde farketmeye başladı.Ne kadar büyü yaptığıysa işe yaramamıştı.Doğum günüm eninde sonunda geldi.Tam 16 yaşına girecektim.Bu yüzden yarın bir tören yapılması kararını aldılar.Ben çok mutluydum.Herkes bunun farkındaydı.Onlar benden daha mutlulardı.Sebebini yine anlamamıştım.Akşam olduğunda yine kabuslar göreceğim için annem bana bir ilaç hazırlamıştı bu beni kabuslarımdan biraz olsun rahatlatacaktı.Yatmadan önce o ilacı içtim.Yine uyuyamamıştım.Bu yüzden Kutsal Sınırdaki ormanlık alana gittim.Yine içimde sıkıntı vardı.Yine bir ses duydum.
......:Ne oldu sıkıldın mı?
Yine o sesti.Bu sefer sesin sahibini gördüm.Bir oyuncak bebek gördüm.
.......:Beni görünce şaşırdın mı? hahahaha
Yine kahkaha atıyordu.Gerçekten sinir olmaya başladım.Çünkü sürekli benimle oynuyor birde kahkaha atıyordu.
Selene:Kimsin sen?
........:Ne ? Beni tanımıyor musun?
Selene:Seni elbette tanımıyorum.Artık rüyalarıma karışma.
Bunu söyleyince kahkahaları dahada arttı.Bir anda durdu ve baktı.
........:Anlıyorum daha hatıraların sana geri dönmemiş.Bu benim için daha iyi.Daha iyi oyunlar oynarız seninle hahahaha
........:Bak yanımda kim var?
Bir gölge gördüm önce sonra onun annem olduğunu anladım.Ama nasıl olur?Sonra etrafımı bir koku aldı.Bu kan kokusuydu.Bir anda etrafımda cesetler olduğunu farkettim.Kutsal Sınırdaki herkes ölmüştü.Sadece annem ağır yaralıydı.
Selene:Annemi bırak
.........:Bırakmazsam ne yaparsın?
Selene:Sana onu bırak
Tam devam edecekken kolumda bir sızı hissettim.Kolumu kaldırdığımda kanlar akıyordu.Ne zaman beni yaralamıştı?Diye düşünürken kalbimde derin bir acı oluştu.Yine kanlar akıyordu.Zor nefes alıyordum.Karşımdaki oyuncak bebek annemi bir silah doğrulttu ben yine yapma diye bağırmaya çalıştım.Ama çok kötü bir haldeydim.Tam annemi öldürecekken yapmaaaa diye tüm gücümle bağırmaya başladım.Sonra kırılmış cam sesleri duymaya başladım.Yine rüyaymış.Ama rüyanın etkisiyle odamdaki pencerelerin tüm camlarını kırmışım gücümle.Tabi anında annem,Hikaru ve birkaç kurul üyesi odamda belirdi.Yüzlerinde endişe vardı.Annem büyüyle camları eski haline getirdi.
Bayan Kagami:Ne oldu Selene?Sana saldıran nerde?
Selene:Anne sen neyden bahsediyorsun?Kimse saldırmadı.Yine kabus gördüm sanırım melek güçlerim duygularıma göre hareket ettiği için camlar kırıldı bu yüzden endişelenmeyin
Ben bunları söyledikten sonra dahada endişelendiler.Annem kabuslarımı kurula ve Hikaruya söylemiş sanırım diye düşündüm.Ertesi sabah uyandığımda daha sakindim.Yine Noa ile derslerim vardı.Nedense bugün çok fazla üstüme gelmedi.Sebebini merak ettim.Fazla üstünde durmadan Virgonun yanına gittim.Biraz gezintiye çıktık.Kutsal Sınırda ki bahçede Virgoya egzersiz yaptırdıktan sonra odama gittim.Kendimi direk banyoya attım.Suyla oynamak beni rahatlatıyordu.Tüm yorgunluğumu elimden aldı.Banyodan çıkınca annem geldi.Elinde pembe, kısa ,kabarık,tülleri ve taşları olan bir elbise vardı.Benim için almış.Bu elbiseyi tören için aldığını belirtti.Çok mutlu oldum.Annem çıktıktan sonra elbiseyi giydim.Tam beyaz ayakkabılarımı giyiyordum ki kapı çalındı.Ben girin dedikten sonra birkaç yardımcı ve Hikaru girdi.Hikaru oldukça kızdı bana.Çünkü onu çağırmayı unuttum.O moda uzmanı gibidir.Bu beyaz ayakkabıları giyeceğimi görünce dahada kızdı.Hemen yardımcılardan odasındaki kutuyu getirmelerini söyledi.Yardımcılar bir dakika içinde getirdi.Bu hızlarına şaşırdım doğrusu.Çünkü Hikarunun odası benim odamdan oldukça uzaktı.Sonra aklıma onlarında büyücü olduğunu hatırladım.Hikaru onlara kızdı.Niye daha çabuk getirmediler diye.Hikaru kıyafet konusunda oldukça ciddidir.Biraz korktuğum için Hikarudan kıyafetler konusunda hiç birşey demeden uygulamasına izin verdim.Yardımcıların getirdiği kutuyu açtı ve içinden pembe bir ayakkabı çıktı.Hemen beni oturtturdu ve ayakkabıyı giydirdi.
Hikaru:Daha yapıcak çoook işimiz var seninle.
Bunu söyledikten sonra içten içe gülmeye başladı bu gülüşle ben iyice korkmaya başladım.Beni kendisiyle birlikte büyü yaparak odasındaki aynanın önündeki sandalyeye oturtturdu.Ben hala Hikarudan korkuyordum.Eline bir saç fırçası ve fön makinasını alarak oldukça ürkütücüydü.Sadece ben değil yardımcılarda korkmaya başladı.Saçımla uzun süre uğraştıktan amacına ulaştı.Bir ara neden uğraşıyorsun ki büyüyle yapabilirsin diye sormuştum.Bana büyüyle pek kalıcı olmadığını ve istediği gibi yapamadığını söyledi.Saçım bitince sıra makyaja geldi.Ben genelde hafif makyajlar yaparım ama Hikaru makyaja başladığı zaman kimse durduramıyordu.Uzun saatler sonra Hikaru memnun bakışlar atmaya başaldı.Sanki eseriyle gurur duyan ressam gibi bakıyordu.Umarım kötü olmamışımdır diye düşünüyordum.Aynaya baktığımda kendimi tanıyamadım.Benim gibi birisini bile güzelleştirdiği için Hikaruyu tebrik ettim.
Hikaru:Artık tören salonuna gitmeliyiz
Bunu söyleyince doğum günüm olduğunu hatırladım.Bir anda saçlarım pembe rengini aldı kıyafetime çok uyumluydu saçlarım.Balo salonuna geldiğimizde herkes bana bakıyordu.Bu sefer saçlarım iyice pembeleşti.Kurul Başkanı söze başladı.
Kurul Başkanı:Bugün burada sevgili Selenenin bir başka değişle meleğimizin doğum gününü kutlamak için toplanmış bulunuyoruz.Bu günün bir başka özelliği Selenenin başmuhafızı seçilecektir.Bu muhafız Seleneyi sonuna kadar koruyacak ve Seleneye yardımcı olacaktır.Ayrıca Selene bu muhafızla birlikte Kutsal Sınırdan ayrılabilecek yani istediği yere gidebilecektir.
Bunları duyunca mutluluktan havalara uçuyordum.Uzun süredir dışarı çıkmamıştım.Ama belli etmemeye çalıştım ama saçlarım beni eleverdi.Sapsarı olmuştu saçlarım.Herkes farketti.
Kurul Başkanı:Mutluluğunu anlıyorum.Yanlız seçimi sen değil güçlerin yapacak.Senden tek istediğim muhafızının nasıl bir karaktere sahip olmasını istiyorsan onu düşün güçlerin buna tepki verip doğru kişiyi bulacak bırdan.
Kurul başkanının dediğini yaptım.Düşündüğüm karakterler güçlü,güvenilir ve dürüst olmasını düşündüm.Gözlerimi kapadım.Sonra bir sıcaklık hissettim.Gözlerimi açtığımda vücudum ışıklarla kaplıydı.Ama korkmadım sanırım bu olmak zorunda diye düşündüm ve istediğim karakterleri düşünmeye devam ettim.Bir süre sonra bir ışık gördüm.Bu ışık bir üyenin çevresindeki kalp şeklindeki halkadan geldiğini anladım.Bu üye benim başmuhafızımdı.Anladıktan sonra ışık kayboldu bendeki ışıkta kaybolmaya başladı.Sonra o üye önümde eğildi ve kendini tanıttı.
Anahbeth:Ben sizin başmuhafızınız anahbeth.Bundan sonra sizi her zaman koruyacağım.
Hiç bir şey diyemedim yüzümde sadece büyük bir mutluluk vardı.Kalktıktan sonra benim pastam geldi.Her çeşit vardı pastada.Dilek diledikten sonra mumları üfledim.Pasta kesildikten sonra verilen dilimi yemeye başladım.Tadı çok muhteşemdi.Bir süre sonra etrafım hediyelerle dolmaya başladı.Herkes bir hediye almıştı.O kadar çoktu ki etrafımı bir duvar gibi kaplamıştı.Annem bir büyü yaparak boş bir odaya gönderdi.Bir kısmını ise kendi odama.Bir anda kalbimde bir acı hissettim.Giderek artıyordu bu acı.Sonunda dayanamadım yere düştüm ve bağırmaya başladım.Bağırmaya başlayınca salondaki her şey parçalandı.Bazı üyeler yaralandı hatta ama kendilerini iyileştirdiler.Annem hemen salondaki her şeyi eski haline dönüştürdü.Ben hala acı çekiyordum ve bağırmaya devam ettim .En sonunda vücudum parlamaya başladım.Anahbethnin çevresindeki kalp şeklindeki ışık ortaya çıktı.Giderek çember daralmaya başladı.Kurul Başkanı bu durumu engellemeye çalıştı ama işe yaramıyordu.Annem hemen yanıma geldi bir büyü yaptı.Gözlerim kapanmaya başladı.Anahbethnin çemberi kayboldu.Sonunda gözlerim kapandı.Gözlerimi açtığımda odamdaydım bunun rüya olduğunu düşündüm ama değildi.Üzerimde elbisem hala duruyordu.Yanımda her zamanki gibi annem ve Hikaru vardı.
Bayan Kagami:İyi misin canım?
Selene:Ne oldu bana?
Bayan Kagami:Bende ne olduğunu araştırmak için kütüphaneye gittim.Uzun süren arayışlar sonunda sana ne olduğunu buldum.Bu bir lotus laneti.Biri sana lotus laneti yapmış.Bu lanet korkunç bir lanettir.Bu lanet öldürmez ama çıldırtır ve güçlerine hakim olamazsın.Kabuslar görmenin sebebi ve ordaki halinin sebebi buydu.Bu lanetin bozulması için gerekenleri bende bilmiyorum.Ama yakında öğreneceğim.Bu krizlerin önüne geçmek için özel muhafızına bir büyü öğrettim ben yokken seni uyutarak güçlerini durdurur.Güçlerin sen uyurken aktif olamaz.Bu yüzden endişelenmene gerek yok.
Ne yapmam gerekiyor?Güçlerimi nasıl kontrol edeceğim?Sürekli uyuyamam.Bu lanet yüzünden hem kendim hemde başkaları acı çekiyor.Nasıl katlanacağım bu acılara?Bu yanlızlığımla nasıl dayanacağım?Daha aşkı tatmamışken sevginin ne olduğunu bilmiyorken çıldıracağım.Sonunda öleceğim.Bunları düşünürken bir anda kalbimde bir acı hissettim yine bu sefer farklıydı.Sanki birini arıyor gibiydi.Vücudumu kaplayan ışık dahada arttı.Sanki bulamamış gibi acı dahada arttı.Çığlıklarım o kadar arttı ki Kutsal Sınırdaki herkes duydu.Herkes endişeliydi.Kurul Başkanı telepatik gücüyle endişelenmemelerini sadece Selenenin gücünün bir etkisiyle bağırdığını söyledi.Herkesin içinde hala endişe vardı ama belli etmemeye çalışıyorlardı.Annem bana yaptığı büyüyü tekrar yaptı.Gözlerim yine kapanmaya başladı ve derin bir uykuya daldım.
______6.Bölüm__________
Bu kadar mıydı her şey?Gerçek aşkı tadamadan ölmek sevdiklerimi bırakmak bu kadar kolay mıydı?Özellikle seveceğim adamla daha tanışmadan daha tanımadan sonsuz uykuya yatmak bu kadar kolay mıydı?Belki aşkı hiç bulamayacaktım.Yine yanlızlığımla boğulacaktım.Belki burda ölmem daha iyiydi.Ama hayır pes etmemeliydim.Beni seven insanları beni bekleyen insanları, büyücüleri,annemi,Hikaruyu hayal kırıklığına uğratmamalıydım.Alevleri söndürmeye çalıştım ama olmadı.Sönmüyorlardı.Kahkahalar içinde öleceğim.Ben çabaladıkça dahada arttı kahkahalar.Artık dayanamıyordum.Her şey bitecek yok olacağım kimseye yardım edemeden gerçek aşkı bulamadan ölecekdim.Artık zor nefes alıyordum.Virgoyu kurtarmak için son bir büyü yaptım.Şimdi o alevlerin diğer tarafındaydı.Buraya gelmeye çalışıyordu.Durmasını söyledim kısık bir sesle.Bunu anlayınca dahada uğraşarak alevlerden geçmeye çalışıyordu.Azımdan çıkan son sözcük dur oldu.Ben son kelimemle birlikte yere düşmüş nefes alamıyordum.Vücudumda yanıyordu.Artık sonuna geldim diye düşünürken gözlerim yavaşça kapanıyordu.Hareket etmeye çalıştım ama olmadı.Birden sıçrayarak uyandım.Uyandığımda kendimi kontrol ediyordum.Aslında hepsi rüyaymış.Bunu farkedince derin bir nefes aldım.Sakinleşmek için bir bardak su içtim.Niye bu rüyaları görüyorum diye düşündüm.Bu sırada annem geldi.Her gece üstümü örtmek için gelirdi.Çoğu zaman üstüm açık olduğu için örtüyordu.Yine bunun için gelmişti.Beni ayakta görünce endişelendi.
Bayan Kagami:Ne oldu Selene uyuyamadın mı?Yoksa kabus mu gördün?
Annem her zaman anlıyordu.
Selene:Nasıl anladın anne?
Bayan Kagami:Ben anneyim anlarım ayrıca saçlarındanda belli oluyor.
Annem bunu söyleyince aynaya baktım.Saçlarımın hali berbattı.Saçlarım elektrik çarpmış gibi bir hal almıştı.Ne zaman kötü rüyalar görsem saçlarım bu şekli alıyordu.
Annem etkileyici bir konuşma yaptıktan sonra sakinleştim.Yatağıma geçip uyumaya başladım bir süre sonra annem üstümü örttükten sonra çıktı.
Sabah yine Noa ile dersimiz vardı.Hergün Çalışıyor verdiği kitapları okuyor özetini çıkarıyordum.Çoğu zaman kitapları okuduğumu öğrenmek için verdiği kitaplar hakkında sorular soruyordu.Bu sorular öyle zordu ki cevap vermek için iki kere düşünüyordum.Ama benim için sorun değildi.Günler kabuslarım ve derslerle geçerken çok yoruluyordum.Dersler neyse ama kabuslarım dahada kötüleşti.Bunu durumu annemde farketmeye başladı.Ne kadar büyü yaptığıysa işe yaramamıştı.Doğum günüm eninde sonunda geldi.Tam 16 yaşına girecektim.Bu yüzden yarın bir tören yapılması kararını aldılar.Ben çok mutluydum.Herkes bunun farkındaydı.Onlar benden daha mutlulardı.Sebebini yine anlamamıştım.Akşam olduğunda yine kabuslar göreceğim için annem bana bir ilaç hazırlamıştı bu beni kabuslarımdan biraz olsun rahatlatacaktı.Yatmadan önce o ilacı içtim.Yine uyuyamamıştım.Bu yüzden Kutsal Sınırdaki ormanlık alana gittim.Yine içimde sıkıntı vardı.Yine bir ses duydum.
......:Ne oldu sıkıldın mı?
Yine o sesti.Bu sefer sesin sahibini gördüm.Bir oyuncak bebek gördüm.
.......:Beni görünce şaşırdın mı? hahahaha
Yine kahkaha atıyordu.Gerçekten sinir olmaya başladım.Çünkü sürekli benimle oynuyor birde kahkaha atıyordu.
Selene:Kimsin sen?
........:Ne ? Beni tanımıyor musun?
Selene:Seni elbette tanımıyorum.Artık rüyalarıma karışma.
Bunu söyleyince kahkahaları dahada arttı.Bir anda durdu ve baktı.
........:Anlıyorum daha hatıraların sana geri dönmemiş.Bu benim için daha iyi.Daha iyi oyunlar oynarız seninle hahahaha
........:Bak yanımda kim var?
Bir gölge gördüm önce sonra onun annem olduğunu anladım.Ama nasıl olur?Sonra etrafımı bir koku aldı.Bu kan kokusuydu.Bir anda etrafımda cesetler olduğunu farkettim.Kutsal Sınırdaki herkes ölmüştü.Sadece annem ağır yaralıydı.
Selene:Annemi bırak
.........:Bırakmazsam ne yaparsın?
Selene:Sana onu bırak
Tam devam edecekken kolumda bir sızı hissettim.Kolumu kaldırdığımda kanlar akıyordu.Ne zaman beni yaralamıştı?Diye düşünürken kalbimde derin bir acı oluştu.Yine kanlar akıyordu.Zor nefes alıyordum.Karşımdaki oyuncak bebek annemi bir silah doğrulttu ben yine yapma diye bağırmaya çalıştım.Ama çok kötü bir haldeydim.Tam annemi öldürecekken yapmaaaa diye tüm gücümle bağırmaya başladım.Sonra kırılmış cam sesleri duymaya başladım.Yine rüyaymış.Ama rüyanın etkisiyle odamdaki pencerelerin tüm camlarını kırmışım gücümle.Tabi anında annem,Hikaru ve birkaç kurul üyesi odamda belirdi.Yüzlerinde endişe vardı.Annem büyüyle camları eski haline getirdi.
Bayan Kagami:Ne oldu Selene?Sana saldıran nerde?
Selene:Anne sen neyden bahsediyorsun?Kimse saldırmadı.Yine kabus gördüm sanırım melek güçlerim duygularıma göre hareket ettiği için camlar kırıldı bu yüzden endişelenmeyin
Ben bunları söyledikten sonra dahada endişelendiler.Annem kabuslarımı kurula ve Hikaruya söylemiş sanırım diye düşündüm.Ertesi sabah uyandığımda daha sakindim.Yine Noa ile derslerim vardı.Nedense bugün çok fazla üstüme gelmedi.Sebebini merak ettim.Fazla üstünde durmadan Virgonun yanına gittim.Biraz gezintiye çıktık.Kutsal Sınırda ki bahçede Virgoya egzersiz yaptırdıktan sonra odama gittim.Kendimi direk banyoya attım.Suyla oynamak beni rahatlatıyordu.Tüm yorgunluğumu elimden aldı.Banyodan çıkınca annem geldi.Elinde pembe, kısa ,kabarık,tülleri ve taşları olan bir elbise vardı.Benim için almış.Bu elbiseyi tören için aldığını belirtti.Çok mutlu oldum.Annem çıktıktan sonra elbiseyi giydim.Tam beyaz ayakkabılarımı giyiyordum ki kapı çalındı.Ben girin dedikten sonra birkaç yardımcı ve Hikaru girdi.Hikaru oldukça kızdı bana.Çünkü onu çağırmayı unuttum.O moda uzmanı gibidir.Bu beyaz ayakkabıları giyeceğimi görünce dahada kızdı.Hemen yardımcılardan odasındaki kutuyu getirmelerini söyledi.Yardımcılar bir dakika içinde getirdi.Bu hızlarına şaşırdım doğrusu.Çünkü Hikarunun odası benim odamdan oldukça uzaktı.Sonra aklıma onlarında büyücü olduğunu hatırladım.Hikaru onlara kızdı.Niye daha çabuk getirmediler diye.Hikaru kıyafet konusunda oldukça ciddidir.Biraz korktuğum için Hikarudan kıyafetler konusunda hiç birşey demeden uygulamasına izin verdim.Yardımcıların getirdiği kutuyu açtı ve içinden pembe bir ayakkabı çıktı.Hemen beni oturtturdu ve ayakkabıyı giydirdi.
Hikaru:Daha yapıcak çoook işimiz var seninle.
Bunu söyledikten sonra içten içe gülmeye başladı bu gülüşle ben iyice korkmaya başladım.Beni kendisiyle birlikte büyü yaparak odasındaki aynanın önündeki sandalyeye oturtturdu.Ben hala Hikarudan korkuyordum.Eline bir saç fırçası ve fön makinasını alarak oldukça ürkütücüydü.Sadece ben değil yardımcılarda korkmaya başladı.Saçımla uzun süre uğraştıktan amacına ulaştı.Bir ara neden uğraşıyorsun ki büyüyle yapabilirsin diye sormuştum.Bana büyüyle pek kalıcı olmadığını ve istediği gibi yapamadığını söyledi.Saçım bitince sıra makyaja geldi.Ben genelde hafif makyajlar yaparım ama Hikaru makyaja başladığı zaman kimse durduramıyordu.Uzun saatler sonra Hikaru memnun bakışlar atmaya başaldı.Sanki eseriyle gurur duyan ressam gibi bakıyordu.Umarım kötü olmamışımdır diye düşünüyordum.Aynaya baktığımda kendimi tanıyamadım.Benim gibi birisini bile güzelleştirdiği için Hikaruyu tebrik ettim.
Hikaru:Artık tören salonuna gitmeliyiz
Bunu söyleyince doğum günüm olduğunu hatırladım.Bir anda saçlarım pembe rengini aldı kıyafetime çok uyumluydu saçlarım.Balo salonuna geldiğimizde herkes bana bakıyordu.Bu sefer saçlarım iyice pembeleşti.Kurul Başkanı söze başladı.
Kurul Başkanı:Bugün burada sevgili Selenenin bir başka değişle meleğimizin doğum gününü kutlamak için toplanmış bulunuyoruz.Bu günün bir başka özelliği Selenenin başmuhafızı seçilecektir.Bu muhafız Seleneyi sonuna kadar koruyacak ve Seleneye yardımcı olacaktır.Ayrıca Selene bu muhafızla birlikte Kutsal Sınırdan ayrılabilecek yani istediği yere gidebilecektir.
Bunları duyunca mutluluktan havalara uçuyordum.Uzun süredir dışarı çıkmamıştım.Ama belli etmemeye çalıştım ama saçlarım beni eleverdi.Sapsarı olmuştu saçlarım.Herkes farketti.
Kurul Başkanı:Mutluluğunu anlıyorum.Yanlız seçimi sen değil güçlerin yapacak.Senden tek istediğim muhafızının nasıl bir karaktere sahip olmasını istiyorsan onu düşün güçlerin buna tepki verip doğru kişiyi bulacak bırdan.
Kurul başkanının dediğini yaptım.Düşündüğüm karakterler güçlü,güvenilir ve dürüst olmasını düşündüm.Gözlerimi kapadım.Sonra bir sıcaklık hissettim.Gözlerimi açtığımda vücudum ışıklarla kaplıydı.Ama korkmadım sanırım bu olmak zorunda diye düşündüm ve istediğim karakterleri düşünmeye devam ettim.Bir süre sonra bir ışık gördüm.Bu ışık bir üyenin çevresindeki kalp şeklindeki halkadan geldiğini anladım.Bu üye benim başmuhafızımdı.Anladıktan sonra ışık kayboldu bendeki ışıkta kaybolmaya başladı.Sonra o üye önümde eğildi ve kendini tanıttı.
Anahbeth:Ben sizin başmuhafızınız anahbeth.Bundan sonra sizi her zaman koruyacağım.
Hiç bir şey diyemedim yüzümde sadece büyük bir mutluluk vardı.Kalktıktan sonra benim pastam geldi.Her çeşit vardı pastada.Dilek diledikten sonra mumları üfledim.Pasta kesildikten sonra verilen dilimi yemeye başladım.Tadı çok muhteşemdi.Bir süre sonra etrafım hediyelerle dolmaya başladı.Herkes bir hediye almıştı.O kadar çoktu ki etrafımı bir duvar gibi kaplamıştı.Annem bir büyü yaparak boş bir odaya gönderdi.Bir kısmını ise kendi odama.Bir anda kalbimde bir acı hissettim.Giderek artıyordu bu acı.Sonunda dayanamadım yere düştüm ve bağırmaya başladım.Bağırmaya başlayınca salondaki her şey parçalandı.Bazı üyeler yaralandı hatta ama kendilerini iyileştirdiler.Annem hemen salondaki her şeyi eski haline dönüştürdü.Ben hala acı çekiyordum ve bağırmaya devam ettim .En sonunda vücudum parlamaya başladım.Anahbethnin çevresindeki kalp şeklindeki ışık ortaya çıktı.Giderek çember daralmaya başladı.Kurul Başkanı bu durumu engellemeye çalıştı ama işe yaramıyordu.Annem hemen yanıma geldi bir büyü yaptı.Gözlerim kapanmaya başladı.Anahbethnin çemberi kayboldu.Sonunda gözlerim kapandı.Gözlerimi açtığımda odamdaydım bunun rüya olduğunu düşündüm ama değildi.Üzerimde elbisem hala duruyordu.Yanımda her zamanki gibi annem ve Hikaru vardı.
Bayan Kagami:İyi misin canım?
Selene:Ne oldu bana?
Bayan Kagami:Bende ne olduğunu araştırmak için kütüphaneye gittim.Uzun süren arayışlar sonunda sana ne olduğunu buldum.Bu bir lotus laneti.Biri sana lotus laneti yapmış.Bu lanet korkunç bir lanettir.Bu lanet öldürmez ama çıldırtır ve güçlerine hakim olamazsın.Kabuslar görmenin sebebi ve ordaki halinin sebebi buydu.Bu lanetin bozulması için gerekenleri bende bilmiyorum.Ama yakında öğreneceğim.Bu krizlerin önüne geçmek için özel muhafızına bir büyü öğrettim ben yokken seni uyutarak güçlerini durdurur.Güçlerin sen uyurken aktif olamaz.Bu yüzden endişelenmene gerek yok.
Ne yapmam gerekiyor?Güçlerimi nasıl kontrol edeceğim?Sürekli uyuyamam.Bu lanet yüzünden hem kendim hemde başkaları acı çekiyor.Nasıl katlanacağım bu acılara?Bu yanlızlığımla nasıl dayanacağım?Daha aşkı tatmamışken sevginin ne olduğunu bilmiyorken çıldıracağım.Sonunda öleceğim.Bunları düşünürken bir anda kalbimde bir acı hissettim yine bu sefer farklıydı.Sanki birini arıyor gibiydi.Vücudumu kaplayan ışık dahada arttı.Sanki bulamamış gibi acı dahada arttı.Çığlıklarım o kadar arttı ki Kutsal Sınırdaki herkes duydu.Herkes endişeliydi.Kurul Başkanı telepatik gücüyle endişelenmemelerini sadece Selenenin gücünün bir etkisiyle bağırdığını söyledi.Herkesin içinde hala endişe vardı ama belli etmemeye çalışıyorlardı.Annem bana yaptığı büyüyü tekrar yaptı.Gözlerim yine kapanmaya başladı ve derin bir uykuya daldım.

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.


Neden okuyamıyorsun?Yoksa başın mı ağrıyor?Okuduktan sonraki yorumunu bekliyorum.

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.


Saol anahbethcim farkında olmadan 2 bölüm yazmışım o kadar uzun olmuş.Bu bölümü beğenmene sevindim.

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.



Nasıl olumsuzluklar?perilerimi kaçırdın yoksa?yoksa bölümü yazdığın sayfamı silindi?Düşüncesi bile korkunç biran önce kendine gelmeni ve okuyup yorum yazmanı bekliyorum. 


Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

5. sayfa (Toplam 13 sayfa) [ 194 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |