Aşkın Sonsuz Meleği(14.bölüm yakında) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 6, 7, 8 ... 11, 12, 13, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
Ah Hanfendi ah..!..En azından azıcık geliştirmişsin ama dediğimi yapmamışsın:
hala:
-zamanların karışık:dum-tu-yormuş-yorum..Bir karar ver şimdiki mi,geçmiş zamanı mı kullanacaksın..?..
-yazım yanlışlarını saymıyorum bile direk noktalamalara gçiş yapıyorum:inanamıyorum!..Lütfen onları düzelt..Yazarken noktalama işaretlerine hiç dikkat etmiyorsun hanfendi
..Bu beni üzüyor çünkü anlamıyorum;o duyguyu hissedemiyorum
..(bize hissettirmek istediğini yani
)..
-cümlelerin bozuk:bir yerde ama kelimesini gereksiz yere ve bir cümlede 2 iki kullandın.Sen de biliyorsun ki :bir cümlede başka manada kullanılmadığı sürece bir kelime ,birden fazla kullanılmaz..
Daha fazla elektirmeyeceğim..Hikayen güzel gidiyor..Yazmaya devam et:ama daha ..çok daha dikkatli ol..
Yeni bölümünü bekliyorum..
hala:
-zamanların karışık:dum-tu-yormuş-yorum..Bir karar ver şimdiki mi,geçmiş zamanı mı kullanacaksın..?..
-yazım yanlışlarını saymıyorum bile direk noktalamalara gçiş yapıyorum:inanamıyorum!..Lütfen onları düzelt..Yazarken noktalama işaretlerine hiç dikkat etmiyorsun hanfendi



-cümlelerin bozuk:bir yerde ama kelimesini gereksiz yere ve bir cümlede 2 iki kullandın.Sen de biliyorsun ki :bir cümlede başka manada kullanılmadığı sürece bir kelime ,birden fazla kullanılmaz..
Daha fazla elektirmeyeceğim..Hikayen güzel gidiyor..Yazmaya devam et:ama daha ..çok daha dikkatli ol..
Yeni bölümünü bekliyorum..



Eleştirilerinde haklısın. Daha.... çok daha dikkat edeceyim.Amma yine de hikayemi beyendiyin için mutluyum.Qaliba ömrümün sonuna kadar bu hatalarımı düzeltmek zorunda kalıcagam.
Onu da biliyorum ki insan hata yaparak yapmamayı öyrenir.Kendimi geliştirmemde eleştirilerinle bana yardım etdiyin için çok sagol Olesea 


mutluluk mutsuz olmak beyaz siyah için iyi kötü için yokmu zaten
teşekkürler KEŞFEDİLMEMİŞ ELMAZ...ve ya KAR TANESİ
Yalnızlık güzeldir ama yalnızlıkdan çıkdıgında seni bekleyen biri varsa......
Teşekkürler_Kar tanesi....
büyük hayal kırıklıgı yaşayıp ben artık sevemem deme .unutma ki en güzel çiçekler mezarlıkda yetişir..
Nazim Hikmet..
ne güzeldir insanin kendini birakip gitmesi.ama olmuyor
Can Yücel
teşekkürler KEŞFEDİLMEMİŞ ELMAZ...ve ya KAR TANESİ
Yalnızlık güzeldir ama yalnızlıkdan çıkdıgında seni bekleyen biri varsa......
Teşekkürler_Kar tanesi....
büyük hayal kırıklıgı yaşayıp ben artık sevemem deme .unutma ki en güzel çiçekler mezarlıkda yetişir..
Nazim Hikmet..
ne güzeldir insanin kendini birakip gitmesi.ama olmuyor
Can Yücel

öhhöm!..sanırım brada büyük bir yanlış anlaşılma söz konusu
..Bu fanfiction prensesbenim adlı üyenin fanfictionu..Ona yorum atmıştım aslında
...
Anlaşılan foruma yeni üye olduğundan dolayı azıcık problemler çekiyorsun..Umarım en kısa zamanda giderebilirsin Lale chan..Görüşmek üzere..





Anlaşılan foruma yeni üye olduğundan dolayı azıcık problemler çekiyorsun..Umarım en kısa zamanda giderebilirsin Lale chan..Görüşmek üzere..


OleSea yazmış:
O karışıklığın sebebi ise yaşanan olaylara göre meydana geliyor.Yani şuan yaşanırken gelecek yaşanmadığı için ve geçmiş şuandan önceki zaman dilimi olduğu için duruma göre zaman değişiyor onu demek istiyorum.Bu arada noktalama işaretlerine elimden geldiğince dikkat ediyorum.Bazen unutuyor olabilirim ama diğer fanficlere göre oldukça düzenli olduğunu düşünüyorum.Ayrıca iki yerde hata gördüğün için üstüme fazla gelme lütfen.Ben senin gibi bir yazar değilim.Elbette hatalarım olacak.Tamam anladım fanficim güzel ama iki yerde hata yapınca beni nerdeyse öldürüyordun.Bu kadarı çok fazla ama .

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

prensesbenim yazmış:
olur mu öyle şey..asla seni kırmak gibi bir niyetim yoktu..Sadece belirtmek istedim..Kırdıysam kusuruma bakma..Tabii ki bir başkası veya ben gibi yaz demiyorum:bu zten mumkun değil herkesin tarzı söz konusu....Peki dediğin gibi olsun..Ben takipteyim..
anlaşılan çok ağır eleştirmişim:kusuruma bakma..


Olekun bazen çift kişilikli olduğunu düşünüyorum.Ya da senden başka senin profilini kullanıp giriyor.Bazen çok ince olabiliyorsun.Bazen çok kırıcı oluyorsun allahtan böyle durumlarda hemen alınmıyorum.Yoksa hergün ağlarmıydım bilemiyorum.Gerçekten böyle sert bir karaktere sahip olduğum için çok şanslıyım.Yani demek istiyorum ki duygusal biri değilim.Bazen içindeki karakterin fışkırıyor.Bazen düşünüyorum tüm erkekler böyle mi diye
Aslında ben kırılmıyorum söylediklerine sadece bazen sinirleniyorum.Biliyorsun hakim olamadığım bir şey bu 



Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

incelik bir sanattır derler..ince olmak bana haz verir...ama eleştirilerimde gayet katıyım:bunu bir türlü çözemedim gitti...
Dediğinin çift kişilikle alakası yok:sadece eleştirdiğimde katı,diğer zamanlarda ise nazik olmaya çalışıyorum..
...
O siniri iyi tanırım: zamanla alışırsın
..
Dediğinin çift kişilikle alakası yok:sadece eleştirdiğimde katı,diğer zamanlarda ise nazik olmaya çalışıyorum..

O siniri iyi tanırım: zamanla alışırsın



Alışırmıyım bilmiyorum.Bu siniri iyi tanıyorsan çok karşılaştın bu tür sinirlerle.Acaba nasıl katlandılar kim bilir

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.


Hırs mı yapardın ?ne için?kim bilir nasıl sinirlerle karşılaştın düşünmek bile istemiyorum.

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.


En sevmediğim şey geçiştirilmektir.Ayrıca bu sen misin?ciddi bir şekilde soruyorum.Nerde eski Olekun ben eski Olekunu istiyorum.

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

Üzgünüm çok uzun olmadı sebebi ise periler bugün pek gelmediler.Herkes yei bölüm ekleyince dayanamayıp ekledim.Çok sabırsızım ama bu size faydalı oldu.
___________7.Bölüm________________
Uyandığımda çimenlerin üstündeydim.Yanımda bir sakura ağacı vardı.Biraz ilerde mozaik desenleri olan bir duvar gördüm.Duvara yaklaşmak istedim.Duvarın soğukluğunu anlamak istediğim.Ben yaklaşmaya çalıştıkta uzaklık değişmiyordu.Tıpkı ulaşamadığın bir ışığa ulaşmak gibiydi.Geri dönüp sakura ağacına tırmandım.Kendime hayret ettim doğrusu.Benim gibi yükseklik korkusu olan biri nasıl bir ağaca çıkabilmiştim.Hiç korku hissetmedim.Ne bir endişe ne de mutluluk.Sadece hüzün vardı kalbimde.Birini arıyor ama ona ulaşamıyor gibiydim.Belki bu bencilce ama onu istiyordum.Sadece onu başka kimseyi değil.Ama onu bulamayacağım hiçbir zaman.Bu hayatta hep yalnızdım,yalnız öleceğim.Bu gerçeği itiraf etmek ne zor.Tek yaptığım kendime zarar vermek.Tek istediğim onu sevmek,onu tanımak istiyordum.Başka bir şey istemiyorum.Sadece o olsun yanımda bana yeterdi ama olmuyordu.Ne aptalcaydı.Varlığını bilmediğim biri için acı çekiyordum.Bu yüzden yanlız olmayı kabullenmeliydim.Onu tanımadan kalbimde öldürmeliydim.Bunu en kısa sürede yapmalıydım.Bu karar bana acı versede yapmalıydım.Bunu yaparsam acım önce artıcak sonra hafifleyecekti.Gözümden bir süre sonra yaşlar akmaya başladı.Ağlamak istemesemde göz yaşlarıma hakim olamıyordum.Onu öldürmeden önce rüzgarı hissediyordum.Bir süre sonra gözlerimi kapattım.Gözlerimi açtığımda hala odamdaydım.Etrafıma baktım ama annem ya da Hikaru yoktu.Pencereyi açtım.Dışardaki rüzgarı hissedebiliyordum.Rüzgarın serinliği yüzümü okşuyordu.Rüyamda aldığım kararı hatırladım.Evet onu öldürecektim var olmayan duygularımı.Varlığını bilmediğim adamı öldürecektim.Bir süre sonra Anahbeth geldi ve önümde eğildi.Bunu bir daha yapmamasını söyledim ona.Çok rahatsız oluyordum çünkü.Önce biraz garipsedi sonra kabul etti.
Anahbeth:Efendim kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Selene:Bana efendim şeklindeki hitabın hiç hoşuma gitmiyor.Bana sadece Selene diye hitap edemez misin?
Anahbeth:Çok özür dilerim ama size adınızla hitap edemem çünkü bin yıl önceden kalan kurallar var biz onlara uymak zorundayız.Bir baş muhafız koruduğu kişiye adıyla hitap edemez.
Selene:En azından başkası olmadığı zamanlar bana adımla hitap etsen.Bu kurallara aykırı değil öyle değil mi?
Anahbeth:Evet efendim kurallara aykırı değil.Şuan sarayda olduğumuz için size adınızla seslenemem.Çünkü kurul üyeleri sizi sürekli izliyorlar.
Söylediklerine tepki vermemiştim.Çünkü kendimi yorgun hissediyordum.Sonra pencereye tekrar döndüm.Yine rüzgarın soğukluğunu hissediyordum.Kalbimdeki yanlızlığı rüzgarlar duyuyorlardı.Neden ben yanlızım artık yorulmaya başladım.Her ne kadar melek olsamda benimde duygularım vardı.Her insan gibi benimde aşkı tatmaya hakkım yok muydu?Ne aptalca.Ben insan değildim ki.Ben bir melektim kanatları olmayan bir melek.Hatıraları olmayan bir melek.Yanlızlığıyla boğulan bir melek.Ben bunları söylerken arkamda olan yatağa düştüm.Yine kalbimde acı vardı.Yüzümde yine kederli bir ifade vardı.Gözlerim yine kapanmaya başladı.Yine kabuslarımdan birini görecek olmam bana daha çok acı verdi.Tam gözlerim kapanacağı sırada bir ses duydum.
-----:Kendini bırakma
Bu ses kulaklarımda yankılandı.Birden vücudumu saran zincirler oluştu.Zincirlerin üstünde kalp şeklinde kilitler vardı.Bu kilitlerden birisi kırıldı.Kırılır kırılmaz önceki yaşamımdan bir anı canlanmıştı gözlerimde.Anıda ise ben yaşımdaki halimi görmüştüm ve bir yatakta yatıyordum.Üşütmüş ve bayılmak üzereydim.Yanımda ise tanımadığım bir insan duruyordu oda beş yaşındaydı.Yüzünü tam olarak göremiyordum.
-----:Kendini bırakma
Evet aynı ses.Bunu o sesin sahibi yapıyordu.Ama ona teşekkür etmeliyim onun sayesinde geçmiş anılarımdan birini hatırladım.Kendime geldiğimde Anahbeth bana şaşkınlıkla bakıyordu.Eminim kurul üyeleride şaşırmışlardır diye düşündüm.Kurul üyeleri beni yanlarına çağırdılar.
Kurul Başkanı:Kısa süre önce bir büyücü bir canavardan bir kitap almış.Aslında bu kitabı inceledik.Bu kitap cadılar zamanından kalma bir defter olduğunu ve geçmişte yaşamış bir cadının günlüğü olduğunu tesbit ettik.Günlükte cadıların yaptığı büyüler dışında bir hikaye olduğunu bulduk.Hikayede bir cadı güce olan açlığıyla bilinirmiş.Birgün gökyüzünde büyük bir ışık küresi görmüş.Merak edip ışığın yanına gitmiş. Işık küresi yeryüzüne değdiğinde kristal gibi parçalanmış ve iki melek ortaya çıkmış.Baygın olan melekleri evine ışınlamış kendisiyle birlikte.Meleklere bir büyü yaptıktan sonra melekler uyanmışlar.Oldukça şaşkın bir haldelermiş melekler.Cadı meleklere kim olduklarını sormuş.Melekler ise dünyada yaşamaya karar vermiş melek olduklarını söylemiş.Cadı meleklerin gücünü istiyormuş.Tek zayıf yönlerinin aşkları olduğunu farketmiş.Birbirinden ayrılırsa güçleri açığa çıkıyormuş.Cadı bu güce ulaşmak için kız olan meleği lanetlemiş.Bu lanet sayesinde istediği gücü ele geçirmeye bir adım daha yaklaşıyormuş.Bu lanet sayesinde melekler ayrı düşmüş.Bu lanetin bozulmasının tek yolu kalp kristalini sakinleştirecek ikinci kalp kristali.Bu ikinci kristal erkek melekte bulunuyormuş.Şimdilik buraya kadar çevirebildik defteri.Senin hikayedeki meleklerden biri olduğunu düşünüyorum.Seni lanetten kurtarmanın tek yolu kalp kristalinin eşini yani diğer meleği bulmalıyız biran önce.
Bunları duyduğuma çok sevinmiştim.Artık yanlız olmayacağımı biliyordum.Çünkü beni seven bir kalp vardı.Benim için atacaktı sonuna kadar.Aramızdaki bağlar çoktan oluşmuştu.Ya da zaten vardılar.Ne olursa olsun onu bulacaktım.Sevginin ne demek olduğunu yavaş yavaş anlamaya başaladım.Aramızdaki bağın değerini şimdi anlıyordum.Güçlerim bu yüzden böyle oluyordu.Onu arıyordu umutsuzca.Bulamayınca acı çeken ben oluyordum.Artık acı çekmek benim için çok önemli değil.Onun varlığını bilmek bile acıları çekmeye değerdi benim için.Oda biliyor benim yaşadığımı.Farkında olmasa bile güçleri hissediyor.O an aklımdan bunlar geçiyordu.Sonra Virgonun yanına gittim beni görünce heyecanlandı sonra durdu.Sonra Virgonun kıskandığını hissettim.Hemen elimle Virgoya dokundum.Virgoya hissettiklerimi anlatmaya çalıştım.Hiç bir zaman aramızdaki bağın kopmayacağını söyledim .Mutlu oldu hissedebiliyordum. Tam onu kalbimde öldürmek üzereyken kurulun çağırması ne büyük şanstı.Az kalsın onunla aramızdaki bağlar kopacaklardı.Buna bir daha izin veremezdim.Mutluydum sonunda onu bulacaktım.Yine kulaklarımdaydı sesi.
-----:beni bul
Yüzümde bir tebessüm vardı.Bende seni bulacağım sevgilim diye cevap vermiştim.Hatıralarım beni ölüme götüreceklerdi belki de sonun bir başlangıcına.Şunu iyi biliyorum ki sevgi var olduğu sürece yaşamaya devam edeceğim onunla birlikte.Sadece bu şekilde hayata tutunabilirim.Kalplerimiz kopmayacak bir bağ ile bağlı.O yaşadığı sürece ben varolacağım.
___________7.Bölüm________________
Uyandığımda çimenlerin üstündeydim.Yanımda bir sakura ağacı vardı.Biraz ilerde mozaik desenleri olan bir duvar gördüm.Duvara yaklaşmak istedim.Duvarın soğukluğunu anlamak istediğim.Ben yaklaşmaya çalıştıkta uzaklık değişmiyordu.Tıpkı ulaşamadığın bir ışığa ulaşmak gibiydi.Geri dönüp sakura ağacına tırmandım.Kendime hayret ettim doğrusu.Benim gibi yükseklik korkusu olan biri nasıl bir ağaca çıkabilmiştim.Hiç korku hissetmedim.Ne bir endişe ne de mutluluk.Sadece hüzün vardı kalbimde.Birini arıyor ama ona ulaşamıyor gibiydim.Belki bu bencilce ama onu istiyordum.Sadece onu başka kimseyi değil.Ama onu bulamayacağım hiçbir zaman.Bu hayatta hep yalnızdım,yalnız öleceğim.Bu gerçeği itiraf etmek ne zor.Tek yaptığım kendime zarar vermek.Tek istediğim onu sevmek,onu tanımak istiyordum.Başka bir şey istemiyorum.Sadece o olsun yanımda bana yeterdi ama olmuyordu.Ne aptalcaydı.Varlığını bilmediğim biri için acı çekiyordum.Bu yüzden yanlız olmayı kabullenmeliydim.Onu tanımadan kalbimde öldürmeliydim.Bunu en kısa sürede yapmalıydım.Bu karar bana acı versede yapmalıydım.Bunu yaparsam acım önce artıcak sonra hafifleyecekti.Gözümden bir süre sonra yaşlar akmaya başladı.Ağlamak istemesemde göz yaşlarıma hakim olamıyordum.Onu öldürmeden önce rüzgarı hissediyordum.Bir süre sonra gözlerimi kapattım.Gözlerimi açtığımda hala odamdaydım.Etrafıma baktım ama annem ya da Hikaru yoktu.Pencereyi açtım.Dışardaki rüzgarı hissedebiliyordum.Rüzgarın serinliği yüzümü okşuyordu.Rüyamda aldığım kararı hatırladım.Evet onu öldürecektim var olmayan duygularımı.Varlığını bilmediğim adamı öldürecektim.Bir süre sonra Anahbeth geldi ve önümde eğildi.Bunu bir daha yapmamasını söyledim ona.Çok rahatsız oluyordum çünkü.Önce biraz garipsedi sonra kabul etti.
Anahbeth:Efendim kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Selene:Bana efendim şeklindeki hitabın hiç hoşuma gitmiyor.Bana sadece Selene diye hitap edemez misin?
Anahbeth:Çok özür dilerim ama size adınızla hitap edemem çünkü bin yıl önceden kalan kurallar var biz onlara uymak zorundayız.Bir baş muhafız koruduğu kişiye adıyla hitap edemez.
Selene:En azından başkası olmadığı zamanlar bana adımla hitap etsen.Bu kurallara aykırı değil öyle değil mi?
Anahbeth:Evet efendim kurallara aykırı değil.Şuan sarayda olduğumuz için size adınızla seslenemem.Çünkü kurul üyeleri sizi sürekli izliyorlar.
Söylediklerine tepki vermemiştim.Çünkü kendimi yorgun hissediyordum.Sonra pencereye tekrar döndüm.Yine rüzgarın soğukluğunu hissediyordum.Kalbimdeki yanlızlığı rüzgarlar duyuyorlardı.Neden ben yanlızım artık yorulmaya başladım.Her ne kadar melek olsamda benimde duygularım vardı.Her insan gibi benimde aşkı tatmaya hakkım yok muydu?Ne aptalca.Ben insan değildim ki.Ben bir melektim kanatları olmayan bir melek.Hatıraları olmayan bir melek.Yanlızlığıyla boğulan bir melek.Ben bunları söylerken arkamda olan yatağa düştüm.Yine kalbimde acı vardı.Yüzümde yine kederli bir ifade vardı.Gözlerim yine kapanmaya başladı.Yine kabuslarımdan birini görecek olmam bana daha çok acı verdi.Tam gözlerim kapanacağı sırada bir ses duydum.
-----:Kendini bırakma
Bu ses kulaklarımda yankılandı.Birden vücudumu saran zincirler oluştu.Zincirlerin üstünde kalp şeklinde kilitler vardı.Bu kilitlerden birisi kırıldı.Kırılır kırılmaz önceki yaşamımdan bir anı canlanmıştı gözlerimde.Anıda ise ben yaşımdaki halimi görmüştüm ve bir yatakta yatıyordum.Üşütmüş ve bayılmak üzereydim.Yanımda ise tanımadığım bir insan duruyordu oda beş yaşındaydı.Yüzünü tam olarak göremiyordum.
-----:Kendini bırakma
Evet aynı ses.Bunu o sesin sahibi yapıyordu.Ama ona teşekkür etmeliyim onun sayesinde geçmiş anılarımdan birini hatırladım.Kendime geldiğimde Anahbeth bana şaşkınlıkla bakıyordu.Eminim kurul üyeleride şaşırmışlardır diye düşündüm.Kurul üyeleri beni yanlarına çağırdılar.
Kurul Başkanı:Kısa süre önce bir büyücü bir canavardan bir kitap almış.Aslında bu kitabı inceledik.Bu kitap cadılar zamanından kalma bir defter olduğunu ve geçmişte yaşamış bir cadının günlüğü olduğunu tesbit ettik.Günlükte cadıların yaptığı büyüler dışında bir hikaye olduğunu bulduk.Hikayede bir cadı güce olan açlığıyla bilinirmiş.Birgün gökyüzünde büyük bir ışık küresi görmüş.Merak edip ışığın yanına gitmiş. Işık küresi yeryüzüne değdiğinde kristal gibi parçalanmış ve iki melek ortaya çıkmış.Baygın olan melekleri evine ışınlamış kendisiyle birlikte.Meleklere bir büyü yaptıktan sonra melekler uyanmışlar.Oldukça şaşkın bir haldelermiş melekler.Cadı meleklere kim olduklarını sormuş.Melekler ise dünyada yaşamaya karar vermiş melek olduklarını söylemiş.Cadı meleklerin gücünü istiyormuş.Tek zayıf yönlerinin aşkları olduğunu farketmiş.Birbirinden ayrılırsa güçleri açığa çıkıyormuş.Cadı bu güce ulaşmak için kız olan meleği lanetlemiş.Bu lanet sayesinde istediği gücü ele geçirmeye bir adım daha yaklaşıyormuş.Bu lanet sayesinde melekler ayrı düşmüş.Bu lanetin bozulmasının tek yolu kalp kristalini sakinleştirecek ikinci kalp kristali.Bu ikinci kristal erkek melekte bulunuyormuş.Şimdilik buraya kadar çevirebildik defteri.Senin hikayedeki meleklerden biri olduğunu düşünüyorum.Seni lanetten kurtarmanın tek yolu kalp kristalinin eşini yani diğer meleği bulmalıyız biran önce.
Bunları duyduğuma çok sevinmiştim.Artık yanlız olmayacağımı biliyordum.Çünkü beni seven bir kalp vardı.Benim için atacaktı sonuna kadar.Aramızdaki bağlar çoktan oluşmuştu.Ya da zaten vardılar.Ne olursa olsun onu bulacaktım.Sevginin ne demek olduğunu yavaş yavaş anlamaya başaladım.Aramızdaki bağın değerini şimdi anlıyordum.Güçlerim bu yüzden böyle oluyordu.Onu arıyordu umutsuzca.Bulamayınca acı çeken ben oluyordum.Artık acı çekmek benim için çok önemli değil.Onun varlığını bilmek bile acıları çekmeye değerdi benim için.Oda biliyor benim yaşadığımı.Farkında olmasa bile güçleri hissediyor.O an aklımdan bunlar geçiyordu.Sonra Virgonun yanına gittim beni görünce heyecanlandı sonra durdu.Sonra Virgonun kıskandığını hissettim.Hemen elimle Virgoya dokundum.Virgoya hissettiklerimi anlatmaya çalıştım.Hiç bir zaman aramızdaki bağın kopmayacağını söyledim .Mutlu oldu hissedebiliyordum. Tam onu kalbimde öldürmek üzereyken kurulun çağırması ne büyük şanstı.Az kalsın onunla aramızdaki bağlar kopacaklardı.Buna bir daha izin veremezdim.Mutluydum sonunda onu bulacaktım.Yine kulaklarımdaydı sesi.
-----:beni bul
Yüzümde bir tebessüm vardı.Bende seni bulacağım sevgilim diye cevap vermiştim.Hatıralarım beni ölüme götüreceklerdi belki de sonun bir başlangıcına.Şunu iyi biliyorum ki sevgi var olduğu sürece yaşamaya devam edeceğim onunla birlikte.Sadece bu şekilde hayata tutunabilirim.Kalplerimiz kopmayacak bir bağ ile bağlı.O yaşadığı sürece ben varolacağım.

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.


yine harika bir bölümdü bu fanfic bana arkadaşımın okuduğu ve bana bahsettiği bir kıtapı aklıma getiriyor adı fısıltıydı galiba çığlık da olabilir ve yada ikisi aynı serinin 2 kitabı olabilir bilemiyorum kitabı okumadım ama sen ordan mı esinlebdin merak ettim çünkü ordada kanatları koparılan bir melek gibi şeyler vardı
neden neden neden bir türlü avatarımı değştiremiyorum neden beceremiyorum :'(

Neyden bahsediyorsun Anahbeth ben ciddi değil miyim yani?Böyle söylediğine göre gerçek hayatta beni tanıyorsun ama ben gerektiğinde ciddi olurum.Bu arada kim olduğunu öğrenebilir miyim Anahbethcim?Bahsettiğin kitabı hiç okumadım.Bir yerde duymuştum adını ama okumadım.Ayrıca kanatları koparılan bir melek gibi bir şey varsa benim fanficimle alakası yok.Çünkü Selenenin kanatları kopmadı ki ya da koparılmadı.Ayrıca hikaye tam olarak çevirilmedi.O yüzden sonra ne oldu bilmiyoruz.Tabi ben biliyorum o ayrı bir şey. 


Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

7. sayfa (Toplam 13 sayfa) [ 194 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |