Aşkın Sonsuz Meleği(14.bölüm yakında) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 8, 9, 10, 11, 12, 13, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
O perilerini bana gönder.Göderirsen bugün koyarım yeni bölümü
çok ihtiyacım var.


Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

al al al yoksa yeni fanfic aççam eskisini bırakcam yeni fikirler geliyo
(yenisini açarsam mamo-chan a ne olcak kimse bilemez
ben bile
)

(yenisini açarsam mamo-chan a ne olcak kimse bilemez


""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual

ne kadarda çok şey düşünüyorsun aynı yaşta olmamıza rağmen gerçektende ilginçsin en kısa sürede bölümü yazacağım

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

umarım yazarsın
bi anda aklıma geliyor.
(teknoloji tasarımda oksijen ve hidrojeni birleştirip su yaratan ve oksijeni hem emip hem üstüne su püskürterek yangın söndüren yangın söndürücü gib
)

bi anda aklıma geliyor.
(teknoloji tasarımda oksijen ve hidrojeni birleştirip su yaratan ve oksijeni hem emip hem üstüne su püskürterek yangın söndüren yangın söndürücü gib

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual


iki-üç günde bir yazar hayal merak etme 

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual



Teşekürler Anahbethcim
utandırıyorsunuz beni
devamı en kısa sürede gelecek bölümün. 




Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

hani bu gün yazacaktın 

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual

Beklediğiniz bölüm geldi.Kısa olmuş olabilir.Noktalama ve yazım hatalarım varsa affedin lütfen çünkü düzenleyemedim.Birde bazen ilham sorunum olduğu için yazmam zorlaşıyor.Yorumlarınızı bekliyorum.
_________9.Bölüm_____________
Son duyduğum cümle ise beni bırakma oldu.Evet bu hatıralarımdaki kişinin sesiydi.Hatıralarıma ait bir sesdi.Kendimi bir mağaranın içinde buldum.Yanımda o vardı.Tam göremesemde yanımda olduğunu hissediyordum.Uyandığımı anlayınca yanıma gelip beni bir daha bırakma dedi.Tek cevabım seni bir daha yanlız bırakmayacağım oldu.Neden böyle söyledim ki?Neden burdayım?Ama benim için sorun değil.O yanımda olduğu sürece sorun değildi.Ben bunları düşünürken bana sarıldı.Ben de ona sarıldım.Uzun bir süre böyle kaldık.İçimden geçen duyguları anlatmanın imkanı yoktu.Sonra kendimi bir dağın zirvesinde buldum.O kadın geliyordu üzerine karlar düşerken.Evet kar yağıyordu ama ben üşümüyordum.O kadının üzerinde mavi,saten ve uzun bir elbise vardı.Elbisesinin üzerinde buzdan yapılmış desenler vardı.Saçları buz renginde ve gözleri okyanus mavisiydi.Biran hayran kaldım o kadına.
.......:Beni hatırlamak istiyorsan karşıda bulunan dağa gelmelisin.Şuan bir ruh formundayım.Bedenimden bin sene önce ayrıldım.Tekrak bedenime dönmem için bana yardım etmelisin.
Sana yardım edeceğim ama sande bana kim olduğunu söyleyeceksin
........:Seni o dağda bekleyeceğim
Bunu söyledikten sonra yok oldu.Yine rüyaydı gördüklerim.Ama benle bağlantı kurabiliyorlardı.Rüyamdaki olayları kurula anlattım.
Noa:O dağın yerini biliyorum.Yakın bir yerlerde.Ama Selene sadece ilk aşamayı tamamladı.Gitmesi çok tehlikeli.Canavarlar bulursa.Ya Gölge gelirse.
Bayan Kagami:Endişelenme Noa.Hikaru ve baş muhafızda gelecek ayrıca bende geleceğim.Böylece benim yanımda güvende olur.
Böyle bir karar alındıktan sonra yola çıktık.Ben Virgonun üzerindeydim.Önümde annem ve Noa vardı.Arkamda ise Hikaru ve Anahbeth vardı.Yol boyunca çok konuşmadık.Zaten ne hakkında konuşabilirdik ki?Belli bir zaman sonra yorulmaya başladım.Ama yorulduğumu söyleyemezdim.Beni bekleyen bir ruh vardı.O ruha ne olursa olsun yardım etmeliydim.Kim olduğunu bilmesem bile.Gözlerim kapanmaya başladı.Sonra gözlerimi istemsizce kapandı.Bu halimi farkeden Anahbeth ben yere düşmeden önce beni tuttu.Bu hareketiyle bayıldığımı farkettirdi diğerlerine.Gözlerimi açtığımda önceki dağda olduğumu farkettim.Ruh benim yanıma geldi.
.......:Kendini zorlama Diana
Hala kendimi yorgun hissediyordum.Bana Diana demesine bile aldırış etmemiştim.Benim için bir yatak yaptı buzdan ve kar yağışını durdurdu.Çok yorgun olduğum için hareket bile edemiyordum.Ruh beni buzuyla taşıdı.Buz ne soğuktu ne de sertti.Sanki bulutların üzerinde yatoyormuşum gibi hissettim.Vücudumdaki yorgunluk yavaş yavaş yok oluyordu.Sanırım ruhun yaptığı bir büyüydü.Ruha teşekkür ettim.Oda sadece gülümsemekle yetindi onu böyle görünce ben çok mutlu olmuştum nedense.Sonra gözlerimi açtığımda kendimi bir konaklama evindeki bir odada buldum.Sanırım ben bayılınca benim dinlenmem için buraya getirdiler.Sonra odaya annem geldi.Bana biraz kızdı aslında.Sebebi kendimi zorladığım için.Bir süre sonra benim iyi olduğumu görünce mutlu oldu.Çok endişelenmiş sanırım.Elbette endişelenecekti sonuçta bayılan kızıydı.Melek olsamda hala annem o benim değil mi?Biraz kaldıktan sonra yola çıktık.Yine yalnız hissediyordum kendimi.Onu istiyordum.Yanımda olmasını,onun varlığını yanımda hissetmek istiyordum.Yine bencillik ediyorum diye düşünmeye başladım.Belli bir zaman sonra ruhun gösterdiği dağa ulaştık.Dağın bir kaç yerinde canavarlar vardı.Annem güç kısmını öğrenmem için bir fırsat olarak düşündüğü için canavarları bana bıraktı.Bana özel olan mızrağımlar canavarlarla savaştım.Kısa süre sonra hepsini geldikleri boyuta gönderdim.Bunu canavarı öldürerek yapıyorduk.Ama ölünce kendi boyutuna canlı bir şekilde dönüyordu.Buna öldürmek diyemeyiz.Dağdaki canavarlar kendi boyutlarına döndüğünde çok rahatladım.Derin bir nefes aldım ve dağın zirvesine ulaştık.Zirvede ise bir piramit vardı.Buzdan yapılmış bir piramitti.Üzerinde yazı olduğunu fark ettiğimde piramidin yanına yaklaştım.Yazıları belirginleştirdikten sonra okumaya başladım.Eminim anlamadığım bir dilde yazılmıştır diye düşündüm ama yinede baktım yazılara.Baktığımda şaşırdım çünkü yazılar aslında sembolerden oluşuyordu ama yinede anlayabiliyordum.
Bayan Kagami:Acaba üzerinde ne yazıyor.Keşke dil uzmanımız olan kurul üyeside gelseydi.
Selene:Ne? siz anlamıyor musunuz sembolleri?
Bayan Kagami:Semboller mi?biz sembol felan göremiyoruz.Orada bir yazı yazıyor ama anlamıyoruz.Sanırım sen onları onlıyorsun ama sembol olarak görüyorsun.
Selene:Melek güçlerimle alakalı olabilir.Ya da sadece benim anladığım bir yazı.
"Bir terazidir hayat dengelenmezsbüyük yıkım gerçekleşir kalbinde eşitlenirse mühür kırılır bir anda"
Yazıda bunların yazdığını belirttim.Noa önce teraziyi bulmamız gerektiğini söyledi.Biraz araştırdıktan sonra teraziyi bulduk.Terazinin üstünde:
"karanlık mıdır aydınlığı doğuran
yada aydınlık mıdır karanlığı doğuran
birisinin başarısızlığı mıdır ötekisinin gelişi
yada anlaşmalı mıdır geliş gidişleri"
Teraziyi dengelememiz gerektiğini anladım.Sonra terazinin yanındaki nesnelere baktım sonra Noaya döndüm.Çünkü en zeki büyücü oydu.Ondan başka çözecek kimse olmazdı.Ben bile çözemeyebilirdim.Riske atmak istemediğim için Noaya bunu yapabilirsin bakışı attım.Beni anlamış olacak ki hemen nesneleri incelemeye başladı.Nesneler ise:tüy,mor mürekkep,ayna,yıldız şeklindeki asa,melek heykeli ve bir kadeh.Noa önce mor mürekkeple tüyü teraziye koyacaktı ama sonra vazgeçti birine melek heykeli diğerine yıldız şeklindeki asayı koydu.Teretdüt yaşıyordu koyarken ama benle ilgili olabileceğini düşündüğü içinde biraz heyecan duyuyordu.Koyduktan sonra bir çıkıntı oluştu.Çıkıntının üzerinde bir kalp deseni vardı.Benim kalp kristalime benziyordu.Kalp kristalim çıkıntıya yaklaşınca elimde oluştu.Bende oraya uyacağını düşünüp çıkıntıya kalp kristalimi koydum ve her taraf parlamaya başladı.Bir süre sonra piramit açıldı.İçinde gördüğüm kadın duruyordu.Elbisesi buzdan yapılmıştı.Tacı ve küpeleride öyleydi.Bir süre sonra gözlerini açmaya başladı.Kendine geldiğinde bana ve diğerlerine teşekür etti.Sonra bana sımsıkı sarıldı.Neden sarıldığı hakkında bir fikrim yoktu ama içimi huzur kaplamıştı.Sarılınca etrafımda zincirler belirdi.Kilitlerden biri yine kırıldı.Bir hatırama kavuştuğumu anladım.Artık onun kim olduğunu biliyordum.O kadın Kar Kraliçesi Hinaydı.Ayrıca benim yakın arkadaşımdı.Hatırladıktan sonra Hinaya sıkıca sarıldım.Gözlerimden yaşlar akıyordu.Çok mutluydum eski bir arkadaşımı yeniden görmek bana huzur verdi.Bana Diana diye hitap ediyordu çünkü Diana ismi kendi bulduğu bir isimdi.Her zaman bana Diana diye hitap ederdi.Hala değişmemişti.Yanımıza Hinayıda alıp Kutsal Sınıra dönmek için yola çıktık.Ben Hinayı görmenin mutluluğunu yaşarken bizi bekleyen tehlikelerin farkında değildim...

_________9.Bölüm_____________
Son duyduğum cümle ise beni bırakma oldu.Evet bu hatıralarımdaki kişinin sesiydi.Hatıralarıma ait bir sesdi.Kendimi bir mağaranın içinde buldum.Yanımda o vardı.Tam göremesemde yanımda olduğunu hissediyordum.Uyandığımı anlayınca yanıma gelip beni bir daha bırakma dedi.Tek cevabım seni bir daha yanlız bırakmayacağım oldu.Neden böyle söyledim ki?Neden burdayım?Ama benim için sorun değil.O yanımda olduğu sürece sorun değildi.Ben bunları düşünürken bana sarıldı.Ben de ona sarıldım.Uzun bir süre böyle kaldık.İçimden geçen duyguları anlatmanın imkanı yoktu.Sonra kendimi bir dağın zirvesinde buldum.O kadın geliyordu üzerine karlar düşerken.Evet kar yağıyordu ama ben üşümüyordum.O kadının üzerinde mavi,saten ve uzun bir elbise vardı.Elbisesinin üzerinde buzdan yapılmış desenler vardı.Saçları buz renginde ve gözleri okyanus mavisiydi.Biran hayran kaldım o kadına.
.......:Beni hatırlamak istiyorsan karşıda bulunan dağa gelmelisin.Şuan bir ruh formundayım.Bedenimden bin sene önce ayrıldım.Tekrak bedenime dönmem için bana yardım etmelisin.
Sana yardım edeceğim ama sande bana kim olduğunu söyleyeceksin
........:Seni o dağda bekleyeceğim
Bunu söyledikten sonra yok oldu.Yine rüyaydı gördüklerim.Ama benle bağlantı kurabiliyorlardı.Rüyamdaki olayları kurula anlattım.
Noa:O dağın yerini biliyorum.Yakın bir yerlerde.Ama Selene sadece ilk aşamayı tamamladı.Gitmesi çok tehlikeli.Canavarlar bulursa.Ya Gölge gelirse.
Bayan Kagami:Endişelenme Noa.Hikaru ve baş muhafızda gelecek ayrıca bende geleceğim.Böylece benim yanımda güvende olur.
Böyle bir karar alındıktan sonra yola çıktık.Ben Virgonun üzerindeydim.Önümde annem ve Noa vardı.Arkamda ise Hikaru ve Anahbeth vardı.Yol boyunca çok konuşmadık.Zaten ne hakkında konuşabilirdik ki?Belli bir zaman sonra yorulmaya başladım.Ama yorulduğumu söyleyemezdim.Beni bekleyen bir ruh vardı.O ruha ne olursa olsun yardım etmeliydim.Kim olduğunu bilmesem bile.Gözlerim kapanmaya başladı.Sonra gözlerimi istemsizce kapandı.Bu halimi farkeden Anahbeth ben yere düşmeden önce beni tuttu.Bu hareketiyle bayıldığımı farkettirdi diğerlerine.Gözlerimi açtığımda önceki dağda olduğumu farkettim.Ruh benim yanıma geldi.
.......:Kendini zorlama Diana
Hala kendimi yorgun hissediyordum.Bana Diana demesine bile aldırış etmemiştim.Benim için bir yatak yaptı buzdan ve kar yağışını durdurdu.Çok yorgun olduğum için hareket bile edemiyordum.Ruh beni buzuyla taşıdı.Buz ne soğuktu ne de sertti.Sanki bulutların üzerinde yatoyormuşum gibi hissettim.Vücudumdaki yorgunluk yavaş yavaş yok oluyordu.Sanırım ruhun yaptığı bir büyüydü.Ruha teşekkür ettim.Oda sadece gülümsemekle yetindi onu böyle görünce ben çok mutlu olmuştum nedense.Sonra gözlerimi açtığımda kendimi bir konaklama evindeki bir odada buldum.Sanırım ben bayılınca benim dinlenmem için buraya getirdiler.Sonra odaya annem geldi.Bana biraz kızdı aslında.Sebebi kendimi zorladığım için.Bir süre sonra benim iyi olduğumu görünce mutlu oldu.Çok endişelenmiş sanırım.Elbette endişelenecekti sonuçta bayılan kızıydı.Melek olsamda hala annem o benim değil mi?Biraz kaldıktan sonra yola çıktık.Yine yalnız hissediyordum kendimi.Onu istiyordum.Yanımda olmasını,onun varlığını yanımda hissetmek istiyordum.Yine bencillik ediyorum diye düşünmeye başladım.Belli bir zaman sonra ruhun gösterdiği dağa ulaştık.Dağın bir kaç yerinde canavarlar vardı.Annem güç kısmını öğrenmem için bir fırsat olarak düşündüğü için canavarları bana bıraktı.Bana özel olan mızrağımlar canavarlarla savaştım.Kısa süre sonra hepsini geldikleri boyuta gönderdim.Bunu canavarı öldürerek yapıyorduk.Ama ölünce kendi boyutuna canlı bir şekilde dönüyordu.Buna öldürmek diyemeyiz.Dağdaki canavarlar kendi boyutlarına döndüğünde çok rahatladım.Derin bir nefes aldım ve dağın zirvesine ulaştık.Zirvede ise bir piramit vardı.Buzdan yapılmış bir piramitti.Üzerinde yazı olduğunu fark ettiğimde piramidin yanına yaklaştım.Yazıları belirginleştirdikten sonra okumaya başladım.Eminim anlamadığım bir dilde yazılmıştır diye düşündüm ama yinede baktım yazılara.Baktığımda şaşırdım çünkü yazılar aslında sembolerden oluşuyordu ama yinede anlayabiliyordum.
Bayan Kagami:Acaba üzerinde ne yazıyor.Keşke dil uzmanımız olan kurul üyeside gelseydi.
Selene:Ne? siz anlamıyor musunuz sembolleri?
Bayan Kagami:Semboller mi?biz sembol felan göremiyoruz.Orada bir yazı yazıyor ama anlamıyoruz.Sanırım sen onları onlıyorsun ama sembol olarak görüyorsun.
Selene:Melek güçlerimle alakalı olabilir.Ya da sadece benim anladığım bir yazı.
"Bir terazidir hayat dengelenmezsbüyük yıkım gerçekleşir kalbinde eşitlenirse mühür kırılır bir anda"
Yazıda bunların yazdığını belirttim.Noa önce teraziyi bulmamız gerektiğini söyledi.Biraz araştırdıktan sonra teraziyi bulduk.Terazinin üstünde:
"karanlık mıdır aydınlığı doğuran
yada aydınlık mıdır karanlığı doğuran
birisinin başarısızlığı mıdır ötekisinin gelişi
yada anlaşmalı mıdır geliş gidişleri"
Teraziyi dengelememiz gerektiğini anladım.Sonra terazinin yanındaki nesnelere baktım sonra Noaya döndüm.Çünkü en zeki büyücü oydu.Ondan başka çözecek kimse olmazdı.Ben bile çözemeyebilirdim.Riske atmak istemediğim için Noaya bunu yapabilirsin bakışı attım.Beni anlamış olacak ki hemen nesneleri incelemeye başladı.Nesneler ise:tüy,mor mürekkep,ayna,yıldız şeklindeki asa,melek heykeli ve bir kadeh.Noa önce mor mürekkeple tüyü teraziye koyacaktı ama sonra vazgeçti birine melek heykeli diğerine yıldız şeklindeki asayı koydu.Teretdüt yaşıyordu koyarken ama benle ilgili olabileceğini düşündüğü içinde biraz heyecan duyuyordu.Koyduktan sonra bir çıkıntı oluştu.Çıkıntının üzerinde bir kalp deseni vardı.Benim kalp kristalime benziyordu.Kalp kristalim çıkıntıya yaklaşınca elimde oluştu.Bende oraya uyacağını düşünüp çıkıntıya kalp kristalimi koydum ve her taraf parlamaya başladı.Bir süre sonra piramit açıldı.İçinde gördüğüm kadın duruyordu.Elbisesi buzdan yapılmıştı.Tacı ve küpeleride öyleydi.Bir süre sonra gözlerini açmaya başladı.Kendine geldiğinde bana ve diğerlerine teşekür etti.Sonra bana sımsıkı sarıldı.Neden sarıldığı hakkında bir fikrim yoktu ama içimi huzur kaplamıştı.Sarılınca etrafımda zincirler belirdi.Kilitlerden biri yine kırıldı.Bir hatırama kavuştuğumu anladım.Artık onun kim olduğunu biliyordum.O kadın Kar Kraliçesi Hinaydı.Ayrıca benim yakın arkadaşımdı.Hatırladıktan sonra Hinaya sıkıca sarıldım.Gözlerimden yaşlar akıyordu.Çok mutluydum eski bir arkadaşımı yeniden görmek bana huzur verdi.Bana Diana diye hitap ediyordu çünkü Diana ismi kendi bulduğu bir isimdi.Her zaman bana Diana diye hitap ederdi.Hala değişmemişti.Yanımıza Hinayıda alıp Kutsal Sınıra dönmek için yola çıktık.Ben Hinayı görmenin mutluluğunu yaşarken bizi bekleyen tehlikelerin farkında değildim...

Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

vay vay vay hikaye tanıdık geldi
güzel bir bölüm olmuş devamını beklerim

güzel bir bölüm olmuş devamını beklerim

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual

Tanıdık geldi derken?açıklarsan sevinirim.Evet bazı yerleri aldığım yerler oldu tabi ama çok değil. 


Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.

şaka yaptım zaten fikir olsun diye yollamıştım o fikirleri. zaten bana da sürpriz olan olaylar alıntıda olmayanlar. şakaydı işte kısaca 

""Prometheus was punished by the gods for giving the gift of knowledge to man. He was cast into the bowels of the Earth and pecked by birds."" -Oracle Turret
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual
INTP, 5w6, 9w1, 2w1, sp/sx
Sapioromantic Demisexual


9. sayfa (Toplam 13 sayfa) [ 194 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |