The Disappear Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 9, 10, 11, Sonraki |
Yazar
Mesaj
yeni böl. yeni görüyorum U_U zekama bitiyorum <.< insan söyler ama dimi haberim bile yoktu U_U neyse yeni bl. süperdi *.* yuki ile einen arasında aşk filizleri görür gibi oldum sanki xP mai ye noldu merak içerisindeyim umarım en kısa zamanda yeni böl. gelir bekliyorum *__* ama ama ama... o krispili kısım neydi ya asafafsafddsfd xD koptum valla kesin kıvancın aklından çıkmıştır dedim xD ama güzeldi güldürdü beni sns yeni böl. bekliyore... *__*
Lacrimis struit insidias cum femina plorat. 🌙


o espri benimdi XD yeni bölümü biraz geciktireceğim malesef çünkü önceden yazdığım bölümü bulamıyorum o.0 yeniden yazıcam Tordiye yollicam onaylancak yollicaz filan XD bikaç güne elinizde olur XD


hınaaaaaam. ben geldim xDD ffniz çok gözümü korkutuyordu.bilgeden özeti aldıktan sonra hemen 9. bölüme daldım. *-* çok güzel kurgu olmuş bayıldım.takipççisiyim *-* gerçi baştaki düşüşlerden bişey anlamasam da .. xDD yuki yi sevmedim desem yeridir.çok küçük emrah havası sezinledim.sen gitme diye ilk ben gittim ayakları falan xDD saf aşk eskilerde kaldı işte U_U hmmm mai karakterini sevdim.neden bilmiyorum.kaybolmasıyla da hikayeye bi heyecan katmış süper *-*



Nobu hikayenin başlarını da oku artık :H uçaktan düşüyoduk Yukiyle orda <__< direk 9 a dalmış manyak xD
neyse yeni bölümü yazdım Tordi msn e gelsin yollayacağım onaylanırsa elinizde olacak o__0 bizden ayrılmayın~
neyse yeni bölümü yazdım Tordi msn e gelsin yollayacağım onaylanırsa elinizde olacak o__0 bizden ayrılmayın~


Dershane yüzünden bölümler aksıyor anca işte koyuyoruz şimdi doya doya okuyabilirsiniz U.U
***
Bölüm 10: Mai'nin Korkusu~ Raion ve Shizen'in Antalya maceraları!
İçeri girdiklerinde Eien etrafı kırmızı görünce birden “MAİ!!” diye çığlık atar. Birden Yuki etrafı koklar ve:
-Eien ?
-N-NE VAR?! Ne yapmalıyız şimdi Ma…
-Ketçap…
-He?
-Patates..
-He?
-Ketçap…
-Onu anladık yahu! Nerden çıktı şimdi bu?
-Ketçap ve patates kızartması kokuyor da…
O sırada Mai titreyerek masanın altından çıkar ve onu görünce Eien ve Yuki taş kesilmiş haldedir. Mai:
-*elini Ei ve Yuki’ye doğru sallayarak* Şey.. Patates kızartması yapmaya çalışıyordum da.*kafasında ter damlacıkları çıkar* Ortalığı azıcık batırdım affedersiniz. *daha çok damlacık çıkar*
Eien azarlayıcı bir ses tonuyla:
-Azıcık mı?! Ortalığı ne hale getirdiğine bak! Hem niye masanın altına saklandın ki?
Mai gözlerini sıkıca kapatır ve titreyerek buzdolabını işaret eder. Mai’nin elini takip eden Yuki buzdolabına bakınca aniden kahkahayı patlatır. Ne olduğunu anlamayan Eien de buzdolabına baktığı anda birden ağzını kapatır ve kıkırdamaya başlar. Mai niye gülüyorlar diye bakmak için gözlerini açtığında buzdolabındaki şeyle göz göze gelir ve korkudan düşüp bayılır. Bunun üzerine Yuki ve Eien yerlere yatarak gülmeye başlarlar. Kendine gelince Eien buzdolabının üzerindeki avuç boyundaki büyük, siyah ve “korkunç görünümlü” mıknatıslı böceği çöpe atarak yeniden kıkırdamaya başlar. Yuki ise bir yandan su doldurmaya çalışır bir yandan da Mai’yi ayıltmaya. Eien aniden Yuki’nin elinden bardağı kaparak tüm suyu Mai’nin kafasına döker ve uyanmasını sağlar. Mai uyanınca Eien mutfağı toparlaması için sürü emirler verir ve odasına gider. Yuki de Mai’ye biraz yardım eder ve herkes odasına giderek derin bir uykuya dalar…
Bu arada Shizen ve Raion Antalya’ya varmışlardır. Uçaktan inerlerken arkalarında bir ses duyarlar. Dikkat kesilince kendilerine seslenildiğini anlarlar. Sesin yönüne bakınca 20’li yaşlardaki bir kızın seslendiğini fark ederler. Kız yanlarına varınca Raion:
-Bize sesleniyordunuz sanırım?
-Evet, şey.. Siz uçaktaki o çocuklar değil misiniz? Hani kahr…
-Evet.*şüpheli şüpheli bakar* Siz de mi bizi aşağılayacaktınız.
-Hayır hayır hayır. Ben sadece teşekkür etmek istemiştim. Onca sizi kötüleyen insanın arasında söyleyemedim çekindim.
-Hmm…
-Arkadaşlarınız nerede?
-Onlar İstanbul’da kaldılar. Biz aktarmalı geldik.
-Burada eviniz mi var?
-Hayır otelde kalmayı düşünüyoruz.
-İsterseniz yardımcı olabilirim.
Raion ve Shizen aynı anda:
-NE? NASIL?
-Babamın ortaklarından birinin işlettiği bir otel var. İsterseniz adresi verebilirim. Adımı verirseniz size indirim de yaparlar.
-Çok teşekkürler gerçekten ihtiyacımız vardı. Ama bize niye bu kadar yardımcı oluyorsunuz?
-Siz bizim hayatımızı kurtardınız. Bu yüzden ben de size yardımcı oluyorum. *gülümser*
Shizen:
-Pekâlâ, siz adresi verin biz gideriz. *Michiru’nun elinden kâğıdı kapar* Çok teşekkürleeer. Görüşmek üzereeee. *Raion’un kolunu tutarak oradan hızla uzaklaşır*
Raion:
-Ne yapıyorsun sen ya? Rezil olduk kıza.
-Muhabbet daha fazla uzamadan kesmek istedim.
-Neyse taksiye binelim de götürsün bizi adrese. Banklarda uyuklamak bana göre değil. Diğerlerine de mesaj çekeyim merak etmesinler.
Otele vardıklarında siyah saçlı genç bir çocuk onlara doğru gelerek:
-Siz Michiru hanımın bahsettiği kişiler olmalısınız. Ben Cenk. Otelin sahibinin oğluyum.
-Ben de Raion. Bu da kuzenim Shizen. Kusura bakmayın çok az Türkçe biliyorum.
Shizen Raionun kulağına fısıldayarak:
-Bence gidelim buradan. Bu çocuğun tipini de hiç beğenmedim. Dövecek gibi bakıyor. O kızı da hiç gözüm tutmamıştı. Başka bir otele gidelim.
-Saçmalama be manyak. Ne dövmesi. Gayette kibardı. Üstelik Türkiye’de kimseyi tanımamamıza rağmen çoktan iki arkadaş bulduk bile. Hem niye fısıltıyla konuşuyorsun sanki Japonca bilen var etrafta. Nanba ölünce beynini de mi götürdü anlamadım.
-Ay iyi be ertesi günü bu çocuğun içinden canavar çıkınca görürsün.
-Görürüz.
Otelde onlara gösterilen odalara girince eşyalarını yerleştirip canavarın göründüğü yere gitmek için hazırlandılar. Otelin kapısından çıkarken Michiru’yu görürler. Raion:
-Aaa siz de mi buradasınız. Tekrar çok teşekkürler bu iyiliğinizi mutlaka ödeyeceğiz.
-Önemli değil asıl ben size ödeme yapıyor gibi hissediyorum.
*Raion çaktırmadan Shizene gör bak ne kibar kadın der* *Shizen sırtını çimdikler*
-Ahh!
-Efendim?
-Aaa ah ah ah bizim gitmemiz lazım biraz işimiz var da.
-O zaman Cenk de sizinle gelsin ona uçaktaki meseleyi anlatmıştım çekinmenize gerek yok hem Japoncası da fena değildir size gitmenizde yardımcı olur.
*Shizen çaktırmadan “baak Japonca biliyormuş nabeeer” bakışı atar*
Canavarın görüldüğü yerlerde Cenkle birlikte uzun uzun gezerler çevreye sorular sorarlar fakat hiçbir işe yarar bir şey bulamazlar. Otele geri dönünce Shizen Maiye olayları anlatan kısa bir e-posta yollar. Raionun yanına gittiğinde onun kahkahalarla güldüğünü görür. Açık durumda olan dizüstüde Eienden gelen e-postayı okumaya başlar. Üst kısımlarda bulduklarını anlatan yerleri okuduktan sonra aşağıda yazanlara göz atar. Mai’nin yemek faciasından bahsedilen yerleri okurken kıkırdamaktan kendini alamaz. En sonda yazan notu okuyunca Raion gibi kahkahalar atmaya başlar.
“Buki’ye mesajlar atın avunsun kız. Berk yumiYoko’nun kalem kutusunu yürütmüş. Yumi’den kaçarken Buki onu durdurmak için önüne geçmiş ve Bukinin saçını çok fena bozarak kaçmış. Buki çok fena depresyonda.
Dip Not: Sakın gülerken kalp krizi geçirmeyin!”
O sırada Raion’un cep telefonuna bir mesaj gelir…
Devam Edecek~
***
Bölüm 10: Mai'nin Korkusu~ Raion ve Shizen'in Antalya maceraları!
İçeri girdiklerinde Eien etrafı kırmızı görünce birden “MAİ!!” diye çığlık atar. Birden Yuki etrafı koklar ve:
-Eien ?
-N-NE VAR?! Ne yapmalıyız şimdi Ma…
-Ketçap…
-He?
-Patates..
-He?
-Ketçap…
-Onu anladık yahu! Nerden çıktı şimdi bu?
-Ketçap ve patates kızartması kokuyor da…
O sırada Mai titreyerek masanın altından çıkar ve onu görünce Eien ve Yuki taş kesilmiş haldedir. Mai:
-*elini Ei ve Yuki’ye doğru sallayarak* Şey.. Patates kızartması yapmaya çalışıyordum da.*kafasında ter damlacıkları çıkar* Ortalığı azıcık batırdım affedersiniz. *daha çok damlacık çıkar*
Eien azarlayıcı bir ses tonuyla:
-Azıcık mı?! Ortalığı ne hale getirdiğine bak! Hem niye masanın altına saklandın ki?
Mai gözlerini sıkıca kapatır ve titreyerek buzdolabını işaret eder. Mai’nin elini takip eden Yuki buzdolabına bakınca aniden kahkahayı patlatır. Ne olduğunu anlamayan Eien de buzdolabına baktığı anda birden ağzını kapatır ve kıkırdamaya başlar. Mai niye gülüyorlar diye bakmak için gözlerini açtığında buzdolabındaki şeyle göz göze gelir ve korkudan düşüp bayılır. Bunun üzerine Yuki ve Eien yerlere yatarak gülmeye başlarlar. Kendine gelince Eien buzdolabının üzerindeki avuç boyundaki büyük, siyah ve “korkunç görünümlü” mıknatıslı böceği çöpe atarak yeniden kıkırdamaya başlar. Yuki ise bir yandan su doldurmaya çalışır bir yandan da Mai’yi ayıltmaya. Eien aniden Yuki’nin elinden bardağı kaparak tüm suyu Mai’nin kafasına döker ve uyanmasını sağlar. Mai uyanınca Eien mutfağı toparlaması için sürü emirler verir ve odasına gider. Yuki de Mai’ye biraz yardım eder ve herkes odasına giderek derin bir uykuya dalar…
Bu arada Shizen ve Raion Antalya’ya varmışlardır. Uçaktan inerlerken arkalarında bir ses duyarlar. Dikkat kesilince kendilerine seslenildiğini anlarlar. Sesin yönüne bakınca 20’li yaşlardaki bir kızın seslendiğini fark ederler. Kız yanlarına varınca Raion:
-Bize sesleniyordunuz sanırım?
-Evet, şey.. Siz uçaktaki o çocuklar değil misiniz? Hani kahr…
-Evet.*şüpheli şüpheli bakar* Siz de mi bizi aşağılayacaktınız.
-Hayır hayır hayır. Ben sadece teşekkür etmek istemiştim. Onca sizi kötüleyen insanın arasında söyleyemedim çekindim.
-Hmm…
-Arkadaşlarınız nerede?
-Onlar İstanbul’da kaldılar. Biz aktarmalı geldik.
-Burada eviniz mi var?
-Hayır otelde kalmayı düşünüyoruz.
-İsterseniz yardımcı olabilirim.
Raion ve Shizen aynı anda:
-NE? NASIL?
-Babamın ortaklarından birinin işlettiği bir otel var. İsterseniz adresi verebilirim. Adımı verirseniz size indirim de yaparlar.
-Çok teşekkürler gerçekten ihtiyacımız vardı. Ama bize niye bu kadar yardımcı oluyorsunuz?
-Siz bizim hayatımızı kurtardınız. Bu yüzden ben de size yardımcı oluyorum. *gülümser*
Shizen:
-Pekâlâ, siz adresi verin biz gideriz. *Michiru’nun elinden kâğıdı kapar* Çok teşekkürleeer. Görüşmek üzereeee. *Raion’un kolunu tutarak oradan hızla uzaklaşır*
Raion:
-Ne yapıyorsun sen ya? Rezil olduk kıza.
-Muhabbet daha fazla uzamadan kesmek istedim.
-Neyse taksiye binelim de götürsün bizi adrese. Banklarda uyuklamak bana göre değil. Diğerlerine de mesaj çekeyim merak etmesinler.
Otele vardıklarında siyah saçlı genç bir çocuk onlara doğru gelerek:
-Siz Michiru hanımın bahsettiği kişiler olmalısınız. Ben Cenk. Otelin sahibinin oğluyum.
-Ben de Raion. Bu da kuzenim Shizen. Kusura bakmayın çok az Türkçe biliyorum.
Shizen Raionun kulağına fısıldayarak:
-Bence gidelim buradan. Bu çocuğun tipini de hiç beğenmedim. Dövecek gibi bakıyor. O kızı da hiç gözüm tutmamıştı. Başka bir otele gidelim.
-Saçmalama be manyak. Ne dövmesi. Gayette kibardı. Üstelik Türkiye’de kimseyi tanımamamıza rağmen çoktan iki arkadaş bulduk bile. Hem niye fısıltıyla konuşuyorsun sanki Japonca bilen var etrafta. Nanba ölünce beynini de mi götürdü anlamadım.
-Ay iyi be ertesi günü bu çocuğun içinden canavar çıkınca görürsün.
-Görürüz.
Otelde onlara gösterilen odalara girince eşyalarını yerleştirip canavarın göründüğü yere gitmek için hazırlandılar. Otelin kapısından çıkarken Michiru’yu görürler. Raion:
-Aaa siz de mi buradasınız. Tekrar çok teşekkürler bu iyiliğinizi mutlaka ödeyeceğiz.
-Önemli değil asıl ben size ödeme yapıyor gibi hissediyorum.
*Raion çaktırmadan Shizene gör bak ne kibar kadın der* *Shizen sırtını çimdikler*
-Ahh!
-Efendim?
-Aaa ah ah ah bizim gitmemiz lazım biraz işimiz var da.
-O zaman Cenk de sizinle gelsin ona uçaktaki meseleyi anlatmıştım çekinmenize gerek yok hem Japoncası da fena değildir size gitmenizde yardımcı olur.
*Shizen çaktırmadan “baak Japonca biliyormuş nabeeer” bakışı atar*
Canavarın görüldüğü yerlerde Cenkle birlikte uzun uzun gezerler çevreye sorular sorarlar fakat hiçbir işe yarar bir şey bulamazlar. Otele geri dönünce Shizen Maiye olayları anlatan kısa bir e-posta yollar. Raionun yanına gittiğinde onun kahkahalarla güldüğünü görür. Açık durumda olan dizüstüde Eienden gelen e-postayı okumaya başlar. Üst kısımlarda bulduklarını anlatan yerleri okuduktan sonra aşağıda yazanlara göz atar. Mai’nin yemek faciasından bahsedilen yerleri okurken kıkırdamaktan kendini alamaz. En sonda yazan notu okuyunca Raion gibi kahkahalar atmaya başlar.
“Buki’ye mesajlar atın avunsun kız. Berk yumiYoko’nun kalem kutusunu yürütmüş. Yumi’den kaçarken Buki onu durdurmak için önüne geçmiş ve Bukinin saçını çok fena bozarak kaçmış. Buki çok fena depresyonda.
Dip Not: Sakın gülerken kalp krizi geçirmeyin!”
O sırada Raion’un cep telefonuna bir mesaj gelir…
Devam Edecek~

by me~

teşekkürler tusako~ ^-^

asfdfdsafdf şu anda kopuyorum xD Berk nasıl yaparsın bunu bana güzelim saçım gitti falan xD len sizde beni iyice kokoş bellediniz ama U_U süslüyüm ama o kadar da değil ya xD oje olsa neyse gebertirdim ama saç kısmını pek takmıyorum xP vee o en son gelen mesajda neydi merak ediyore ben U_U kim acaba
yeni bll. bekliyoreee *__*

Lacrimis struit insidias cum femina plorat. 🌙



-Ketçap…
-He?
-Patates..
-He?
-Ketçap…
Mai yi tebrik ediyorum U_U mutfak konusunda bnden beter xD
forum ahalisi yavaş yavaş karışıyo hikayeye

yeni bölümü bekliyorm *Q*
avatar ~ michiru
.
McFly ♥



beğenmenize çok sevindim *-* (cezalı olduğumdan hepsini ben yazmıştım da heycanlanıyo insan xD) buki bi dahakine ojeni bozdurtçam berke
daha berkin retsuyla dalaşmaları filan
kaptan onlar ketçaptı bak korkma artık XD
mesajın kimden geldiği hakkında bi ipucu vermiştim gerisi tahmininize kalmış xD forumdan bi kişiyi daha eklemeyi düşünüyorum ayrıca
forumu yavaş yavaş katıyoruz xD


mesajın kimden geldiği hakkında bi ipucu vermiştim gerisi tahmininize kalmış xD forumdan bi kişiyi daha eklemeyi düşünüyorum ayrıca



10. sayfa (Toplam 11 sayfa) [ 153 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |