Vampire Knight; Roses on the Chess Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 |
Yazar
Mesaj
Evet arkadaşlar uzun bir aradan sonra 4. bölüm bayilerde Ancak Aqua-chan ininiz yarısında yazmaktan sıkıldı XD bu nedenle 4. bölüm 1. part koyuyorum XD
4.BÖLÜM (PART 1)
“Müdür Kaien bugüne kadar bir sürü tuhaflık yapmıştır ama galiba bu kızları daha tanımadan gardiyan yapmak herhalde yaptığı en tuhaf şey olacak…
Yani o kızları daha tam olarak tanımıyor bile. Ben ve Zero onun çocukları sayılırız, ama onlar buraya geleli daha ne kadar oluyor ki?
Acaba o kızlar hakkında bizim bilmediğimiz bir şeyler mi biliyor ? Ama.. Ama onlar hakkında bir şeyler hissediyorum. Tuhaf bir şeyler.Bunu yakın zamanda anlarız nasıl olsa…
O kız..Bely..Galiba Zero onun hakkında bir şeyler biliyor. Yada Zero’nun dediği gibi sadece birine benzetiyor. En iyisi gidip Zero ile konuşmalıyım. Evet..Bunu yapacağım…
--
--Hey Zero!!!
Zero yavaşça kafasını kaldırdı…Bir ağacın altında uzanmıştı . Donuk bakışlarla kapıdan girip çıkan öğrencileri izliyordu.
--Seninle konuşmak istiyorum.. Şu kız hakkında. Bely..
--Ne olmuş o kıza?
--Seni tanıdığını düşünüyor… Ve senin ona böyle soğuk davranman galiba onu üzüyor..
Zero küçümseyen bir tavırla gülümsedi
--Ben herekse karşı soğuk ve kabayım… Onu özel yapan şey nedir Yuuki?
Yuuki biraz geri çekildi..Bilmiyordu ve zaten Zero’nun yanına bunu sormak için gelmişti..
--Bu kızı tanımadığına gerçekten eminmisin Zero..
--Evet..Eminim..Bu okul dışında tanıdığım hiç kimse yok. Tanıdığım herkes…*yumruklarını sıkar* öldürüldü…
--
--Kaname-Senpai.. Kızların yaraladığı vampirlerin durumu şimdi iyi..
--Umrum da bile değiller.Kuralları çiğnememeliydiler cezalarını çekecekler şimdi.
--Ama Kanabe-Senpai! Onlar kuralları çiğnemiş olabilirler ama o kızlarda çiğnediler! Müdür Cross’un kurallarına göre hiçbir vampire ve hiçbir insana zarar verilmemesi gerekiyor öyle değil mi !
Kaname, Aidou’ya oldukça duygu yüklü bir bakış attı. Aidou ise hemen yaptığı hatayı anlayıp başını öne eğdi
--Çok özür dilerim efendim..Sesimi yükseltmek istememiştim. Sadece…*Aidou sesini kendinin bile duyamayacağı bir seviyeye düşürmüştü* neden o insanı ve çevresindekileri koruduğunuzu anlamakta hala güçlük çekiyorum…
--Neler hissettiğini anlayabiliyorum Aidou ama hayır. Onlara bulaşmayacağız ve çok daha büyük bir avı bekleyeceğiz…
--Söylesene Kaname.. Bu büyük avımız ne olacak?
--Lady Cassidy !
İsmini söylemesiyle Aidou’nun dahad aeğilerek selam vermesi bir olmuştu. Cassidy, lila rengi uzun saçlarını iki yana savurarak memnuniyet ifade eden bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirdi. Saygı görmekten hoşlanırdı.
--Bu güzel selamlamadan dolayı teşekkür ederim Aidou..Şimdi bizi Kaname ile yalnız bırak. Onunla konuşmak istediğim bir şeyler var..
--Emredersiniz..
Dedi ve Aidou yüzünde huzursuz bir ifadeyle odadan çıktı. Lady Cassidy ne zaman kendisini odadan çıkartsa, içeride ateşli bir oyun başlardı. İki safkanın kelimelerle birlikte oynadığı ateşli bir oyun…
--Evet Kaname, bu bücürü korumaya çalıştığın çok belli. Onda ne buluyorsun hala anlamıyorum yada sen oldukça mantıksız hareket ediyorsun öyle değil mi?
--Anlamayacağınız meselelere fazla ilgilisiniz leydim..
--Zekamı asla küçümseme Kaname… Zekamda en az bedenim kadar zehirlidir. Tadına azıcık bakanın bütün vücuduna yayılır…
--Zehrinizle fazla gurur duyuyorsun Cassidy.
--Bırak şimdi eski zamanlardan kalma konuşmayı Kaname! Söyle bana. Kim bu bücür..
Kaname koltuğuna yaslanıp gözlerini kapatmıştı. Cassidy ile ilgilenmiyordu ki bu genç kadının daha da sinirlenmesine yol açmıştı.
--Eğer böyle istiyorsan oyunu senin yönteminle oynayacağız Kaname..
Dedi ve yumruklarını sıkarak dışarıya çıktı bu güzel bayan. Adımlarından dehşet saçtığı belli oluyordu ve en kötüsü Kaname, onun neler yapabileceğinin gerçekten farkındaydı..
--
--Beni kaile almadığı için çok pişman olacak.
Dedi ve yürümeye devam etti Cassidy. Ay yatakhanesinden çıkmış ve okula doğru ilerlemeye başlamıştı.. Güneş ışığından nefret ederdi ama şu anki siniriyle hiçbir şeyi doğru düzgün göremiyordu.
Evet.. Cassidy, bir saf kandı. Ay yatakhanesinde en az Kaname kadar saygı duyulan bir başka safkan. Ancak gündüz sınıfı onu pek tanımazdı çünkü derslere tam gece yarısında katılırdı. Uzun lila rengi saçları ve mor renkli gözleriyle oldukça güzeldi. Vücut hatları, mükemmeldi ve bütün bu fiziğiyle birçok erkek için idealdi.
Cassidy fazla çok zeki değildi belki ama fiziğini kullanmayı çok iyi bilirdi ve her zaman bakımlıydı. Fiziğiyle erkekleri büyülemesi birçok yerde işine yaramıştı ve işin garip kısmını bundan çok hoşlanıyordu. Kadınsı birkaç hareket ile birlikte bütün erkekler etrafında pervaneydi. Tabi ondan korkmayanlar. Ancak bütün erkekler umurunda değil. Onun istediği tek erkek Kaname.
Bütün soğukkanlılığına rağmen, Kaname bile bazen ona hayran hayran bakmaktan kendini alamazdı ama bu önemli değildi, çünkü Cassidy, Yuuki adında bacaksız bir insanın tek rakibi olduğunu çok iyi biliyordu.
--Şu işe bak bugün kader benim yanımda
Dedi ve şeytanlıkla gülümsedi Casy. İşte tam karşısında başıboş bir şekilde Yuuki karşısında duruyordu.Ona doğru ilerledi. Kendisine kalsa hemen şuracıkta boynunu sıkabilirdi ama ona acı çektirmek daha eğlenceli olacaktı.
4.BÖLÜM (PART 1)
“Müdür Kaien bugüne kadar bir sürü tuhaflık yapmıştır ama galiba bu kızları daha tanımadan gardiyan yapmak herhalde yaptığı en tuhaf şey olacak…
Yani o kızları daha tam olarak tanımıyor bile. Ben ve Zero onun çocukları sayılırız, ama onlar buraya geleli daha ne kadar oluyor ki?
Acaba o kızlar hakkında bizim bilmediğimiz bir şeyler mi biliyor ? Ama.. Ama onlar hakkında bir şeyler hissediyorum. Tuhaf bir şeyler.Bunu yakın zamanda anlarız nasıl olsa…
O kız..Bely..Galiba Zero onun hakkında bir şeyler biliyor. Yada Zero’nun dediği gibi sadece birine benzetiyor. En iyisi gidip Zero ile konuşmalıyım. Evet..Bunu yapacağım…
--
--Hey Zero!!!
Zero yavaşça kafasını kaldırdı…Bir ağacın altında uzanmıştı . Donuk bakışlarla kapıdan girip çıkan öğrencileri izliyordu.
--Seninle konuşmak istiyorum.. Şu kız hakkında. Bely..
--Ne olmuş o kıza?
--Seni tanıdığını düşünüyor… Ve senin ona böyle soğuk davranman galiba onu üzüyor..
Zero küçümseyen bir tavırla gülümsedi
--Ben herekse karşı soğuk ve kabayım… Onu özel yapan şey nedir Yuuki?
Yuuki biraz geri çekildi..Bilmiyordu ve zaten Zero’nun yanına bunu sormak için gelmişti..
--Bu kızı tanımadığına gerçekten eminmisin Zero..
--Evet..Eminim..Bu okul dışında tanıdığım hiç kimse yok. Tanıdığım herkes…*yumruklarını sıkar* öldürüldü…
--
--Kaname-Senpai.. Kızların yaraladığı vampirlerin durumu şimdi iyi..
--Umrum da bile değiller.Kuralları çiğnememeliydiler cezalarını çekecekler şimdi.
--Ama Kanabe-Senpai! Onlar kuralları çiğnemiş olabilirler ama o kızlarda çiğnediler! Müdür Cross’un kurallarına göre hiçbir vampire ve hiçbir insana zarar verilmemesi gerekiyor öyle değil mi !
Kaname, Aidou’ya oldukça duygu yüklü bir bakış attı. Aidou ise hemen yaptığı hatayı anlayıp başını öne eğdi
--Çok özür dilerim efendim..Sesimi yükseltmek istememiştim. Sadece…*Aidou sesini kendinin bile duyamayacağı bir seviyeye düşürmüştü* neden o insanı ve çevresindekileri koruduğunuzu anlamakta hala güçlük çekiyorum…
--Neler hissettiğini anlayabiliyorum Aidou ama hayır. Onlara bulaşmayacağız ve çok daha büyük bir avı bekleyeceğiz…
--Söylesene Kaname.. Bu büyük avımız ne olacak?
--Lady Cassidy !
İsmini söylemesiyle Aidou’nun dahad aeğilerek selam vermesi bir olmuştu. Cassidy, lila rengi uzun saçlarını iki yana savurarak memnuniyet ifade eden bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirdi. Saygı görmekten hoşlanırdı.
--Bu güzel selamlamadan dolayı teşekkür ederim Aidou..Şimdi bizi Kaname ile yalnız bırak. Onunla konuşmak istediğim bir şeyler var..
--Emredersiniz..
Dedi ve Aidou yüzünde huzursuz bir ifadeyle odadan çıktı. Lady Cassidy ne zaman kendisini odadan çıkartsa, içeride ateşli bir oyun başlardı. İki safkanın kelimelerle birlikte oynadığı ateşli bir oyun…
--Evet Kaname, bu bücürü korumaya çalıştığın çok belli. Onda ne buluyorsun hala anlamıyorum yada sen oldukça mantıksız hareket ediyorsun öyle değil mi?
--Anlamayacağınız meselelere fazla ilgilisiniz leydim..
--Zekamı asla küçümseme Kaname… Zekamda en az bedenim kadar zehirlidir. Tadına azıcık bakanın bütün vücuduna yayılır…
--Zehrinizle fazla gurur duyuyorsun Cassidy.
--Bırak şimdi eski zamanlardan kalma konuşmayı Kaname! Söyle bana. Kim bu bücür..
Kaname koltuğuna yaslanıp gözlerini kapatmıştı. Cassidy ile ilgilenmiyordu ki bu genç kadının daha da sinirlenmesine yol açmıştı.
--Eğer böyle istiyorsan oyunu senin yönteminle oynayacağız Kaname..
Dedi ve yumruklarını sıkarak dışarıya çıktı bu güzel bayan. Adımlarından dehşet saçtığı belli oluyordu ve en kötüsü Kaname, onun neler yapabileceğinin gerçekten farkındaydı..
--
--Beni kaile almadığı için çok pişman olacak.
Dedi ve yürümeye devam etti Cassidy. Ay yatakhanesinden çıkmış ve okula doğru ilerlemeye başlamıştı.. Güneş ışığından nefret ederdi ama şu anki siniriyle hiçbir şeyi doğru düzgün göremiyordu.
Evet.. Cassidy, bir saf kandı. Ay yatakhanesinde en az Kaname kadar saygı duyulan bir başka safkan. Ancak gündüz sınıfı onu pek tanımazdı çünkü derslere tam gece yarısında katılırdı. Uzun lila rengi saçları ve mor renkli gözleriyle oldukça güzeldi. Vücut hatları, mükemmeldi ve bütün bu fiziğiyle birçok erkek için idealdi.
Cassidy fazla çok zeki değildi belki ama fiziğini kullanmayı çok iyi bilirdi ve her zaman bakımlıydı. Fiziğiyle erkekleri büyülemesi birçok yerde işine yaramıştı ve işin garip kısmını bundan çok hoşlanıyordu. Kadınsı birkaç hareket ile birlikte bütün erkekler etrafında pervaneydi. Tabi ondan korkmayanlar. Ancak bütün erkekler umurunda değil. Onun istediği tek erkek Kaname.
Bütün soğukkanlılığına rağmen, Kaname bile bazen ona hayran hayran bakmaktan kendini alamazdı ama bu önemli değildi, çünkü Cassidy, Yuuki adında bacaksız bir insanın tek rakibi olduğunu çok iyi biliyordu.
--Şu işe bak bugün kader benim yanımda
Dedi ve şeytanlıkla gülümsedi Casy. İşte tam karşısında başıboş bir şekilde Yuuki karşısında duruyordu.Ona doğru ilerledi. Kendisine kalsa hemen şuracıkta boynunu sıkabilirdi ama ona acı çektirmek daha eğlenceli olacaktı.
Biliyorum biliyorum uzun zamdnır yeni bölüm falan yazmamıştım ama işte yazdım XD Buyrun okuyun arkadaşlar
Manga.gen.tr de oldukça sevildim umarım buradada seversinizz
*********
Cassidy, yüzüne oldukça geniş bir gülümseme yerleştirdi...Yavaşça ağaca yaslanıp düşünmekte olan Yuuki'nin yanına doğru ilerliyordu. Bir an için gerçektende boğazını sıkıp sıkmamak ,onun yalvarışlarını dinleyip dinlememek arasında gidip geldi ancak sevgili Kaname'sini kızdırmak yada kendinden soğutmak istemiyordu...
Kaname..Neden bu salak kızla bu kadar ilgiliydiki sanki..Kendisi ondan çok daha güzeldi. Ve çok daha güçlü. Sonuçta bu kız sadece bir insandı öyle değilmi ? Onu bu kadar özel yapan şey neydii ney? Bu kız Cassidy'nin kafayı yemesine neden olacaktı neredeyse...Ama Cassidy bir an için kendini toplamayı başardı...Yavaşça Yuuki'nin saklandığı ağacın arkasına geçti ve bileğini sıyırdı...Bileğini sıyırmasıyla bembeyaz teni neredeyse güneşte parladı ama Casy bunu umursamadı. Yavaşça vampir dişlerini bileğine geçirdi...
Bembeyaz kolundan aşağıya doğru uzun bir kan çizgisi akmaya başladı..Birkaç saniye bekledikten sonra,kan buharlaştı ve etrafta neredeyse görülemeyecek kadar ince,kırmızı bir sis perdesi oluştu..Yuuki birdenbire üzerine bir ağırlık çöktüğünü hissetmişti.. Gözleri yanıyordu bu nedenle onları açamıyordu..Solduğu hava birdenbire ağırlaşmıştı ve her nefes aldığında...Sanki hücrelerine doğru birşey işliyordu...Zehir gibi birşey...
Cassidy,yüzünde memnun bir ifadeyle kolunu kapattı ve yürümeye başladı..Yürürken yere damlayan birkaç damlayı umursamadı bile.. Ancak kanın damladığı yerdeki çiçek bunu çok önemsemiş olmalıydı...
Çiçek birdenbire ölmüştü...
--------------------------
Keman...Anya'nın Bely'den sonra delicesine tutkun olduğu tek şey.. Eğer onu kemanıyla yanlız başına bırakırsanız, büyük olasılıkla kendini bütün dünyaya kapatacak ve sadece hislerini notalara dökecektir...Bely,bu trans anlarında onu yanlız bırakırdı.Hayır,Anya'nın kemanından çıkan melodilere aşıktı.. Ama bazen Anya'nın duyguları çok yoğun olabiliyordu...Bir keresinde Anya'yı dinledikten sonra ortada hiçbir neden olmadan hüngür hüngür ağladığını hatırlıyrodu Bely...
Bely'nin buna mantıklı bir açıklaması vardı.. Anya, duygularını gösteremiyordu...Bunu yapabilmesi için bir iletkene ihtiyacı vardı.. Ve Anya'nın iletkenide neredeyse 5 yaşından beri çaldığı kemanıydı...
Bu okula geldiğinden beri ilk kez çalıyordu Anya...Bely için çalıyordu...Onu anlamakta zorlanıyordu..Neden sanki Zero denilen çocuğa bu kadar takılmıştıki! Hemde onun bir vampir olduğunu hissederken...*Uzun bir çıkış* Daha önce hiç böyle davranmamıştı.. Genellikle hep Anya'nın hislerine güvenirdi ama şimdi o çocuk.* Şiddetli bir iniş* Bely'yi Anya'nın elinden almazdı öyle değilmi *Hüzünlü bir değişim* Hayır...Yapamazdı...
Anya birdenbire kafasını kaldırdı ve çok ani bir hareketle kemanının yayını kapıya doğru fırlattı..Ancak kapıdaki insan bu hareketi farkedip aniden kendini yana attığından keman yayı kapıya saplanmıştı...
--Casuslardan hiç hoşlanmam!
diye kükredi Anya.. Yüzünde inanılmaz derecede sert bir ifade vardı.Belkide ifade edebildiği tek duygu...Hiddet!
Zero birdenbire şaşırmıştı..Eğer kendini yana atmamış olsaydı tam göğsüne saplanacak olan keman yayına baktı...
--Casusluk yapmıyroum ama senin katilliğe odaklandığın kesin..Böylesine güzel bir müzik aletini bile ölüm makinasına çevirmişsin..
--Marifet keman yayında değil benim bilek gücümde...
Ve sessizce yürüyerek kapıya saplanmış olan keman yayını çıkardı..Ama maalesef sap o kadar sert saplanmıştıki,Anya çıkarmaya çalışırken kırılmıştı...Anya'nın hiddetli yüzü birdenbire ifadesizleşmişti..
--Ama haklı olduğun bir nokta var...Bu keman gerçekten güzel bir müzik aletiydi...
----
------------
Bely,duştan yeni çıkmıştı. Bir eliyle kafasına öylece attığı havluyu ovuşturuyor bir yandanda eline hemen telefonun yanında duran su şişesini alıyordu.
Üzerindeki havluya aldırış etmeden balkona çıktı ve kana kana su içti.Gözünde gözlükler olmadan çok daha iyi hissediyordu kendini..Yada kafasında saçma sapan bir örgü olmadan.Beline kadar inen siyah saçlarını birkaç kez savurdu ve temiz havayı içine çekti..Banyodan sonra kendini tamamen yenilenmiş hissediyordu...Bir an için aklına o gün sabahtan Kaname-senpai ile yaptıkları konuşma geçti..Farkında olmadan yüzüne bir gülümse kondurmuştu..
--Bayan Bely..Tebrik ederim gardiyanlardan biri olmuşsunuz...
Bely,koridorda yürürken birdenbire kendisine yöneltilmiş bu kelimelere şaşırmıştı..Kaafsını kaldırdığında Lord Kaname'yi görmek,dahada şaşırmasına neden olmuştu..Ama hemen yüzünde bir gülümsemeyle
--Ah Lord Kaname..Ne diyebilirimki..Kardeşimin vampir nefretini gören benide öyle zannediyor..
Kaname'nin yüzünde birdenbire çekici bir gülümseme belirmişti.
--Bu kelimelerden,vampirlerden nefret etmediğinizimi çıkarmalıyım...
Bely Kaname'nin amacını anlamıştı.. İşte tam kendini gibi kur yapmayı seven bir insan...Şey tamam belki insan değildi ama kur yapıyordu sonuçta..Bely'de yüzüne cüretkar bir gülümseme yerleştirdi
--Ah evet..Tüm vampirlerin kötü olmasına imkan yok..Ama bu bütün vampirleri seveceğimide göstermez öyle değilmi...
Ah şu safkanlar..Kendilerini her zaman dayanılmaz buluyor olmalıydılar..Yoksa bu kocaman ego nereden geliyor olabilirdiki...Bely içeriye girip üstünü giyindi..Bu saatten sonra dışarı çıkmayacağı için saçlarını toplamadı..Altına kısa kot bir şort üzerinede askılı dar bi bluz geçirdi.Sonrada kendini koltuğa attı.Masmavi gözlerini kapatıp yavaşça kendini huzurun içine bıraktı...Ancak birkaç saniye sonra...Burnuna gelen inanılmaz mide bulandırıcı bir kokuyla gözlerini kcaman açtı..Koşarak tekrar balkona çıktı ve gözleriyle etrafı taradı..En sonundada korktuğu şeyi gördü...Ağacın altında hareketsiz bir şekilde yatan kız öğrenciyi...Düşünmek için zaman yoktu..Ve zaten Bely'de düşünmek yerine hemen harekete geçerdi.Belkide bu yüzden Anya yanında yokken başı hep derde girerdi...Her neyse. Bely hiç vakit kaybetmeden balkondan aşağıya atladı ve bunun yumuşak bir inşi olması için yaratıcıya dua etti...
-------------
--Hey ! Bana baksana sen! En azından bir özür falan dileyebilrisin öyle değilmi!
diye arkasından bağrılmasını bekliyordu Zero..Ama hayır..Anya hiçbirşey demeden gitmesine izin vermişti..Hoş Zero'da özür dileyecek değildi ya..Neyse...
Ama yinede bütün kızlar gibi en azından arkasından bişiler sayması oldukça...Normal olurdu... Ama Zero zaten bu kızın Normal tanımına pek uymadığını anlamıştı..
Bide şu sürekli kendisine tuhaf tuhaf bakan kız Bely vardı..Neden bilmiyordu ama Zero onu sürekli onu birine benzetiyordu...Yada benzettiğini zannediyordu ama tanıdığı kimse olamazdı ki..Geçmişinin tamamen elinden alındığının farkındaydı...Hemde vampirler tarafından..
--------
Bely,yalınayak çimlere basa basa kızın yanına koştu...Yaptığı sert inişten dolayı canı hala yanıyordu ama bunu önemsemedi..Zaten kızın yanına vardığında bütün benliğini saran şaşkınlık acıyı unutmasına neden olmuştu...
--Yuuki?
diyebildi sadece...İşte orada yerde yatıyordu..Kafasını kaldırıp nefes alıp almadığını kontrol etmeye çalıştı ama nabzı çok zayıftı.Hatta..Neredeyse ölmek üzereydi..Şok olmuş gözlerle ona bakmaya devam ederken..Bely'nin Eli birden boynunda sallanan küçük şişeye gitti.İçinde kırmızı bir sıvı sallanıyordu...
Bu şişe,Bely kendini bildi bileli her zaman boynundaydı..Onu çıkardığını bir kere bile hatırlamıyrodu.Banyo yaparken,uyurken her an yanındaydı o kolye..Genellikle Bely,masallardaki sihirli kolyelere inama,hatta onların çok saçma olduklarını düşünerek onlardan nefret ederdi..Ama bu küçük şişe,Bely için çok değerliydi..
Bely,Yuuki'yi tekrar hayata döndürmeye odaklanmıştı ama yapabilecek hiçbirşeyi yoktuki..Bağırıp yardım isteyebilirdi ama sesi çıkmıyordu...
Onun yerine..Hisleri ve vücudu Bely'ye yardım etti..Yavaşça boynundaki küçük şişenin cam kapağını çekip çıkardı...Bu Bely'yi çok şaşırtmalıydı çünkü daha önce onu hiç açamamıştı ama hiç şaşırmamıştı..Transtaydı sanki..
Yavaşça Yuuki'nin ağzına o kırmızı sıvıdan damlattı...Ve o anda Bely transtan çıktı.Yuuki'de birdenbire öksürmeye başlamıştı..Öksürürken ağzından siyah bir şeyler çıkmıştı ve Bely'nin bluzuna sıçramıştı.Ama Bely bunu umursamadı...Çünkü Yuuki yine bayılmıştı..Ama en azından artık nefes alabiliyordu..Bely şimdi ne yapması gerektiğini biliyordu işte. Yuuki'yi kucağına aldı ve koşarak Müdür Croos'un odasına yöneldi...
Manga.gen.tr de oldukça sevildim umarım buradada seversinizz
*********
Cassidy, yüzüne oldukça geniş bir gülümseme yerleştirdi...Yavaşça ağaca yaslanıp düşünmekte olan Yuuki'nin yanına doğru ilerliyordu. Bir an için gerçektende boğazını sıkıp sıkmamak ,onun yalvarışlarını dinleyip dinlememek arasında gidip geldi ancak sevgili Kaname'sini kızdırmak yada kendinden soğutmak istemiyordu...
Kaname..Neden bu salak kızla bu kadar ilgiliydiki sanki..Kendisi ondan çok daha güzeldi. Ve çok daha güçlü. Sonuçta bu kız sadece bir insandı öyle değilmi ? Onu bu kadar özel yapan şey neydii ney? Bu kız Cassidy'nin kafayı yemesine neden olacaktı neredeyse...Ama Cassidy bir an için kendini toplamayı başardı...Yavaşça Yuuki'nin saklandığı ağacın arkasına geçti ve bileğini sıyırdı...Bileğini sıyırmasıyla bembeyaz teni neredeyse güneşte parladı ama Casy bunu umursamadı. Yavaşça vampir dişlerini bileğine geçirdi...
Bembeyaz kolundan aşağıya doğru uzun bir kan çizgisi akmaya başladı..Birkaç saniye bekledikten sonra,kan buharlaştı ve etrafta neredeyse görülemeyecek kadar ince,kırmızı bir sis perdesi oluştu..Yuuki birdenbire üzerine bir ağırlık çöktüğünü hissetmişti.. Gözleri yanıyordu bu nedenle onları açamıyordu..Solduğu hava birdenbire ağırlaşmıştı ve her nefes aldığında...Sanki hücrelerine doğru birşey işliyordu...Zehir gibi birşey...
Cassidy,yüzünde memnun bir ifadeyle kolunu kapattı ve yürümeye başladı..Yürürken yere damlayan birkaç damlayı umursamadı bile.. Ancak kanın damladığı yerdeki çiçek bunu çok önemsemiş olmalıydı...
Çiçek birdenbire ölmüştü...
--------------------------
Keman...Anya'nın Bely'den sonra delicesine tutkun olduğu tek şey.. Eğer onu kemanıyla yanlız başına bırakırsanız, büyük olasılıkla kendini bütün dünyaya kapatacak ve sadece hislerini notalara dökecektir...Bely,bu trans anlarında onu yanlız bırakırdı.Hayır,Anya'nın kemanından çıkan melodilere aşıktı.. Ama bazen Anya'nın duyguları çok yoğun olabiliyordu...Bir keresinde Anya'yı dinledikten sonra ortada hiçbir neden olmadan hüngür hüngür ağladığını hatırlıyrodu Bely...
Bely'nin buna mantıklı bir açıklaması vardı.. Anya, duygularını gösteremiyordu...Bunu yapabilmesi için bir iletkene ihtiyacı vardı.. Ve Anya'nın iletkenide neredeyse 5 yaşından beri çaldığı kemanıydı...
Bu okula geldiğinden beri ilk kez çalıyordu Anya...Bely için çalıyordu...Onu anlamakta zorlanıyordu..Neden sanki Zero denilen çocuğa bu kadar takılmıştıki! Hemde onun bir vampir olduğunu hissederken...*Uzun bir çıkış* Daha önce hiç böyle davranmamıştı.. Genellikle hep Anya'nın hislerine güvenirdi ama şimdi o çocuk.* Şiddetli bir iniş* Bely'yi Anya'nın elinden almazdı öyle değilmi *Hüzünlü bir değişim* Hayır...Yapamazdı...
Anya birdenbire kafasını kaldırdı ve çok ani bir hareketle kemanının yayını kapıya doğru fırlattı..Ancak kapıdaki insan bu hareketi farkedip aniden kendini yana attığından keman yayı kapıya saplanmıştı...
--Casuslardan hiç hoşlanmam!
diye kükredi Anya.. Yüzünde inanılmaz derecede sert bir ifade vardı.Belkide ifade edebildiği tek duygu...Hiddet!
Zero birdenbire şaşırmıştı..Eğer kendini yana atmamış olsaydı tam göğsüne saplanacak olan keman yayına baktı...
--Casusluk yapmıyroum ama senin katilliğe odaklandığın kesin..Böylesine güzel bir müzik aletini bile ölüm makinasına çevirmişsin..
--Marifet keman yayında değil benim bilek gücümde...
Ve sessizce yürüyerek kapıya saplanmış olan keman yayını çıkardı..Ama maalesef sap o kadar sert saplanmıştıki,Anya çıkarmaya çalışırken kırılmıştı...Anya'nın hiddetli yüzü birdenbire ifadesizleşmişti..
--Ama haklı olduğun bir nokta var...Bu keman gerçekten güzel bir müzik aletiydi...
----
------------
Bely,duştan yeni çıkmıştı. Bir eliyle kafasına öylece attığı havluyu ovuşturuyor bir yandanda eline hemen telefonun yanında duran su şişesini alıyordu.
Üzerindeki havluya aldırış etmeden balkona çıktı ve kana kana su içti.Gözünde gözlükler olmadan çok daha iyi hissediyordu kendini..Yada kafasında saçma sapan bir örgü olmadan.Beline kadar inen siyah saçlarını birkaç kez savurdu ve temiz havayı içine çekti..Banyodan sonra kendini tamamen yenilenmiş hissediyordu...Bir an için aklına o gün sabahtan Kaname-senpai ile yaptıkları konuşma geçti..Farkında olmadan yüzüne bir gülümse kondurmuştu..
--Bayan Bely..Tebrik ederim gardiyanlardan biri olmuşsunuz...
Bely,koridorda yürürken birdenbire kendisine yöneltilmiş bu kelimelere şaşırmıştı..Kaafsını kaldırdığında Lord Kaname'yi görmek,dahada şaşırmasına neden olmuştu..Ama hemen yüzünde bir gülümsemeyle
--Ah Lord Kaname..Ne diyebilirimki..Kardeşimin vampir nefretini gören benide öyle zannediyor..
Kaname'nin yüzünde birdenbire çekici bir gülümseme belirmişti.
--Bu kelimelerden,vampirlerden nefret etmediğinizimi çıkarmalıyım...
Bely Kaname'nin amacını anlamıştı.. İşte tam kendini gibi kur yapmayı seven bir insan...Şey tamam belki insan değildi ama kur yapıyordu sonuçta..Bely'de yüzüne cüretkar bir gülümseme yerleştirdi
--Ah evet..Tüm vampirlerin kötü olmasına imkan yok..Ama bu bütün vampirleri seveceğimide göstermez öyle değilmi...
Ah şu safkanlar..Kendilerini her zaman dayanılmaz buluyor olmalıydılar..Yoksa bu kocaman ego nereden geliyor olabilirdiki...Bely içeriye girip üstünü giyindi..Bu saatten sonra dışarı çıkmayacağı için saçlarını toplamadı..Altına kısa kot bir şort üzerinede askılı dar bi bluz geçirdi.Sonrada kendini koltuğa attı.Masmavi gözlerini kapatıp yavaşça kendini huzurun içine bıraktı...Ancak birkaç saniye sonra...Burnuna gelen inanılmaz mide bulandırıcı bir kokuyla gözlerini kcaman açtı..Koşarak tekrar balkona çıktı ve gözleriyle etrafı taradı..En sonundada korktuğu şeyi gördü...Ağacın altında hareketsiz bir şekilde yatan kız öğrenciyi...Düşünmek için zaman yoktu..Ve zaten Bely'de düşünmek yerine hemen harekete geçerdi.Belkide bu yüzden Anya yanında yokken başı hep derde girerdi...Her neyse. Bely hiç vakit kaybetmeden balkondan aşağıya atladı ve bunun yumuşak bir inşi olması için yaratıcıya dua etti...
-------------
--Hey ! Bana baksana sen! En azından bir özür falan dileyebilrisin öyle değilmi!
diye arkasından bağrılmasını bekliyordu Zero..Ama hayır..Anya hiçbirşey demeden gitmesine izin vermişti..Hoş Zero'da özür dileyecek değildi ya..Neyse...
Ama yinede bütün kızlar gibi en azından arkasından bişiler sayması oldukça...Normal olurdu... Ama Zero zaten bu kızın Normal tanımına pek uymadığını anlamıştı..
Bide şu sürekli kendisine tuhaf tuhaf bakan kız Bely vardı..Neden bilmiyordu ama Zero onu sürekli onu birine benzetiyordu...Yada benzettiğini zannediyordu ama tanıdığı kimse olamazdı ki..Geçmişinin tamamen elinden alındığının farkındaydı...Hemde vampirler tarafından..
--------
Bely,yalınayak çimlere basa basa kızın yanına koştu...Yaptığı sert inişten dolayı canı hala yanıyordu ama bunu önemsemedi..Zaten kızın yanına vardığında bütün benliğini saran şaşkınlık acıyı unutmasına neden olmuştu...
--Yuuki?
diyebildi sadece...İşte orada yerde yatıyordu..Kafasını kaldırıp nefes alıp almadığını kontrol etmeye çalıştı ama nabzı çok zayıftı.Hatta..Neredeyse ölmek üzereydi..Şok olmuş gözlerle ona bakmaya devam ederken..Bely'nin Eli birden boynunda sallanan küçük şişeye gitti.İçinde kırmızı bir sıvı sallanıyordu...
Bu şişe,Bely kendini bildi bileli her zaman boynundaydı..Onu çıkardığını bir kere bile hatırlamıyrodu.Banyo yaparken,uyurken her an yanındaydı o kolye..Genellikle Bely,masallardaki sihirli kolyelere inama,hatta onların çok saçma olduklarını düşünerek onlardan nefret ederdi..Ama bu küçük şişe,Bely için çok değerliydi..
Bely,Yuuki'yi tekrar hayata döndürmeye odaklanmıştı ama yapabilecek hiçbirşeyi yoktuki..Bağırıp yardım isteyebilirdi ama sesi çıkmıyordu...
Onun yerine..Hisleri ve vücudu Bely'ye yardım etti..Yavaşça boynundaki küçük şişenin cam kapağını çekip çıkardı...Bu Bely'yi çok şaşırtmalıydı çünkü daha önce onu hiç açamamıştı ama hiç şaşırmamıştı..Transtaydı sanki..
Yavaşça Yuuki'nin ağzına o kırmızı sıvıdan damlattı...Ve o anda Bely transtan çıktı.Yuuki'de birdenbire öksürmeye başlamıştı..Öksürürken ağzından siyah bir şeyler çıkmıştı ve Bely'nin bluzuna sıçramıştı.Ama Bely bunu umursamadı...Çünkü Yuuki yine bayılmıştı..Ama en azından artık nefes alabiliyordu..Bely şimdi ne yapması gerektiğini biliyordu işte. Yuuki'yi kucağına aldı ve koşarak Müdür Croos'un odasına yöneldi...
Hi me sa maaa
dün gece okudum bitirdim ama sen bunu devamını burayada koymalısın kesinlikle sen koymazsan ben koyarım bak x) x)
ficin ilerki bölümleri hakkında bolca bilgi var kesik kesik ama isterseniz önce fici okuyun sonra burayı x) x)
bu nasıl bir yorumdur yaz yaz bitmiyor tabi bütün fici bir kerede okursan böyle olur
aslında daha yazmak istediğim çok şey var ama burda bu kadar yeter ben msnden sana daha geniş [o.Ô bunun daha genişini düşünemyorum] bir şekilde yorumlarım xD xD
Ama en baştada dediğim gibi sen bunun devamını burayada koy yoksa ben koyarım x) x)
ve ve ve kapanış
gene bir aquamarin[hime-sama] klasiği
dün gece okudum bitirdim ama sen bunu devamını burayada koymalısın kesinlikle sen koymazsan ben koyarım bak x) x)
ficin ilerki bölümleri hakkında bolca bilgi var kesik kesik ama isterseniz önce fici okuyun sonra burayı x) x)
Spoiler:
bu nasıl bir yorumdur yaz yaz bitmiyor tabi bütün fici bir kerede okursan böyle olur
aslında daha yazmak istediğim çok şey var ama burda bu kadar yeter ben msnden sana daha geniş [o.Ô bunun daha genişini düşünemyorum] bir şekilde yorumlarım xD xD
Ama en baştada dediğim gibi sen bunun devamını burayada koy yoksa ben koyarım x) x)
ve ve ve kapanış
gene bir aquamarin[hime-sama] klasiği
Falcı, müşterisinin göremediği bir şeyi görebilen kişidir: Onun bir budala olduğunu. [Ambrose Gwinnett Bierce]
Nasıl birşey yazdıysam artık dsadsadas XD Ulan içimden kendi fanficimi tekrar okumak geldi deli-chan naapıyon bana XD
Beğenmenee ço ksevindim ama bildiğin üzere fanfic okumada kıtlı kvar kimse okumuyorsa neden koyarak kendimi yorayım bak okumayı aklına koyan senin gibi nasılda buluyor bi yolunu
Ehe seviyom seni U__U
Beğenmenee ço ksevindim ama bildiğin üzere fanfic okumada kıtlı kvar kimse okumuyorsa neden koyarak kendimi yorayım bak okumayı aklına koyan senin gibi nasılda buluyor bi yolunu
Ehe seviyom seni U__U
Nasıl birşey mi xD tekrardan oku ama himem ben bu gidişle zaten senin ficlerini tekrar tekrar okutturcam sana ama karar veremiyorum şu yarım bıraktığın ficlerin yokmu senin
ouran gibi sonracıma amarianna gibi nightmare of earth gibi wonder love 6. sezonunuz sonracıma senin başladığın ayrıcalıklı 7. sezonun .P code geassden kıssalar ve ve ve warning *-* e yani daha ne diyim ben sana yasak evrene devam etmi diyim VKya mı yoksa bu saydıklarıma mı bilemedim xD
Ve sen koy emin ol okurlar ya onlar okumasalar bile ben tekrardan okurum senin için
bende seni seviyom u.u
ouran gibi sonracıma amarianna gibi nightmare of earth gibi wonder love 6. sezonunuz sonracıma senin başladığın ayrıcalıklı 7. sezonun .P code geassden kıssalar ve ve ve warning *-* e yani daha ne diyim ben sana yasak evrene devam etmi diyim VKya mı yoksa bu saydıklarıma mı bilemedim xD
Ve sen koy emin ol okurlar ya onlar okumasalar bile ben tekrardan okurum senin için
bende seni seviyom u.u
Falcı, müşterisinin göremediği bir şeyi görebilen kişidir: Onun bir budala olduğunu. [Ambrose Gwinnett Bierce]
bu fanfic için seni tebrik ediyorum. ben de başka bir siteden devamını buldum. ilk başlarda isim dikkatimi çektiği için okumaya başladım ve biraz sıkılıyordum ama muhteşem devam etmişsin. bence tamamını buraya da koymalısın...
aslında bazı yerlerinde kzıdım... kaname fanı olarak... ama sonu çok güzel bitmiş... gerçekten çok başarılı buldum... okuduğum siteye üye olamadığım için not düşemedim ama buradan seni tebrik ediyorum... cidden çok güzel...
aslında bazı yerlerinde kzıdım... kaname fanı olarak... ama sonu çok güzel bitmiş... gerçekten çok başarılı buldum... okuduğum siteye üye olamadığım için not düşemedim ama buradan seni tebrik ediyorum... cidden çok güzel...
O
kadar güzel unutmuştun ki beni, Hatırlatmaya kıyamadım...
teşekkürler sun
kadar güzel unutmuştun ki beni, Hatırlatmaya kıyamadım...
teşekkürler sun
Spoiler:
hemavaz yazmış:
hangi site olduğunu paylaşabilir misin acaba ???
meraktan öldüm resmen ama bir türlü bulamıyorum
lütfen site adresini verir misin ???
Dön gel , yine sev beni.
Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...
Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...
Spoiler:
3. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 44 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |