yeni bir dünya; yeni bir ölüm Sayfaya git: 1, 2, 3, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj

başlıyorum umarım beğenirsiniz
Neptün derin düşler aynasını iyiyce sıktı; onu avuçlarının arasında hissedince mutlu oluyordu. Hele birde bu onu son tutuşu olunca daha bir siki tuttu derin düşler aynasını. ve son kez aynda yüzüne baktı. düşüncelerinin içinde adeta kayboldu. sonlarının ne olacağı düşüncesi içini ürpertiyordu. o bunları düşünürken uranüs bir anda belirerek artık zaman geldi dedi ve neptünün elini tuttu. bir iki saniyeliğine gözleri bir araya geldi konuşmadan ne kadarda çok şeyi paylaşabiliyorlardı. üzülme dedi uranüs herşey daha iyi olacak ve uzay kılıcını çıkardı belkinden. neptün derin düşler aynasını urannüse doğru uzattı ve urannüs kılıcı hiç düşünmeden kalbine soktu. yaptığıyla kalbinde büyük bir yara açmış oldu. kalbine pompalanması gereken kan büyük bir hızla derin düşler aynasına aktı. aynanın şekilleri yansıtan parlak yüzeyi bütün kanı emerek kadifemsi bir kırmızı rengine dönüştü. uranüs artık vücudundaki son bir kaç damal kan da akarken artık zaman geldi plüton iye bağırdı ve tam o anda plüton sislerin arasından çıkarak elinde asasıyla belirdi.asasını uranüs ve neptüne doğru salayarak şimdiki ve geçmiş zmaanın ruhları bir araya gelin diye bağırdı ve lala küreyi asadan çıkararak zaman evrimini başlattı.
plütonun zaman evrimini başlatmasıyla aynı anda üçününde yıldız tohumu çıkarak bir araya gelip gümüş kristali oluşturdu. derin düşler aynası emdiği kanla beraber lala küreyide yuttup ayini tamaladı.
uranüs yere yığılmıştı. eli hafişfçe titriyordu. dudaklarından zar zor işe yaramalı sözcükleri döküldü ve elinni titremesi kesildi. neptünse derin düşler aynasını kullanarak ruhunu aynaya bıraktı ve o da yere yığıldı. ayakta kalan tek kişi plütondu.
zaman evrimimni tamamlayıp gümüş kristali kraliçe serenityye gnderdi. dha sonrada uranüs ve neptünün bedenlerine doğru son saldırısını gerçekleştirdi:
ÖLÜM ÇIĞLIĞI
her şey karanlığa boğuldu; ardında aydınlığı saklaması umuduyla.
Neptün derin düşler aynasını iyiyce sıktı; onu avuçlarının arasında hissedince mutlu oluyordu. Hele birde bu onu son tutuşu olunca daha bir siki tuttu derin düşler aynasını. ve son kez aynda yüzüne baktı. düşüncelerinin içinde adeta kayboldu. sonlarının ne olacağı düşüncesi içini ürpertiyordu. o bunları düşünürken uranüs bir anda belirerek artık zaman geldi dedi ve neptünün elini tuttu. bir iki saniyeliğine gözleri bir araya geldi konuşmadan ne kadarda çok şeyi paylaşabiliyorlardı. üzülme dedi uranüs herşey daha iyi olacak ve uzay kılıcını çıkardı belkinden. neptün derin düşler aynasını urannüse doğru uzattı ve urannüs kılıcı hiç düşünmeden kalbine soktu. yaptığıyla kalbinde büyük bir yara açmış oldu. kalbine pompalanması gereken kan büyük bir hızla derin düşler aynasına aktı. aynanın şekilleri yansıtan parlak yüzeyi bütün kanı emerek kadifemsi bir kırmızı rengine dönüştü. uranüs artık vücudundaki son bir kaç damal kan da akarken artık zaman geldi plüton iye bağırdı ve tam o anda plüton sislerin arasından çıkarak elinde asasıyla belirdi.asasını uranüs ve neptüne doğru salayarak şimdiki ve geçmiş zmaanın ruhları bir araya gelin diye bağırdı ve lala küreyi asadan çıkararak zaman evrimini başlattı.
plütonun zaman evrimini başlatmasıyla aynı anda üçününde yıldız tohumu çıkarak bir araya gelip gümüş kristali oluşturdu. derin düşler aynası emdiği kanla beraber lala küreyide yuttup ayini tamaladı.
uranüs yere yığılmıştı. eli hafişfçe titriyordu. dudaklarından zar zor işe yaramalı sözcükleri döküldü ve elinni titremesi kesildi. neptünse derin düşler aynasını kullanarak ruhunu aynaya bıraktı ve o da yere yığıldı. ayakta kalan tek kişi plütondu.
zaman evrimimni tamamlayıp gümüş kristali kraliçe serenityye gnderdi. dha sonrada uranüs ve neptünün bedenlerine doğru son saldırısını gerçekleştirdi:
ÖLÜM ÇIĞLIĞI
her şey karanlığa boğuldu; ardında aydınlığı saklaması umuduyla.
karanlıklar içinde parlayan bir çift göz var elimde sönmek üzere olan...




evet belinden olacaktı biraz heyecanlıyım da ondan aslında karamsar değil bireaz daha ilerleyince neden canlarını feda ettiklerini anlayacaksınız gerçi orada gümüş kristal için öldüklerini anlamışsınızdır. daha önce dış gezegen savaşçılarının hakkında ç.ok fazla yazılmamaış okuduklarım kadarıyla okumadıklarımda olabilir tabi ona birşey diyemem bu giriş bölümündenm sonra asıl olaylar başlayacak beğendiğinize göre ikinci bölümü yazsam iyi olcak 

karanlıklar içinde parlayan bir çift göz var elimde sönmek üzere olan...


kraliçe serenity uzun mermer sütuna yaslanmış gökyüzüne bakarkn sonlarının ne olacağını düşünüyordu. endymionu çok seviyordu hatta canından çok ama en son aldığı haberle yıkılmıştı. berily nasıl olurda metalia ile iş birliği yapardı? bunu bir türlü anlayamıyordu.metalia onun çocukluk arkadaşıydı ilk aşık olduğunda herşeyi ona anlatmıştı yada ilk kez gizlice evden çıkıp arkadaşlarıyla buluştuğunda bir türlü olanlara inanamıyordu. yeni ay asasını sıkıca kavradı. eğer bir savaş olacaksa savaşmaktan kaçınmayacaktı. hemde hiç bir şekilde karşısındaki kişi en yakın dostu olsa bile.
dünya gezegenini büyük bir hayranlıkla izlerken -ki aynı zamanda içinde büyük fırtınalar kopuyordu ama bunu kimseye belli edemezdi- kızı prenses serenty yanına geldi. kızının uzun sarı saçları omuzlarına kadar dökülmüş sallanıyordu ahenk içinde.
prensesin yanağını okşadı şefkatle. ve tam o sırada sarayın güney batı cephesindeki bölümü saldırıya uğradı.
bu kadar erken beklemiyordu. kendi kendine an,i çıkışlar yapmayı sevmiştin berily bunu unutmamalıydım dedi. kızı serentyiyi alından öpüp yeni ay asasıyla prensesi kutsadı ve onu yüzyıl uykusuna yatırdı. herşey o kadar ani olmuştu ki prenses hiç bir şey diyemedi. yıldız tohumu çıkarak ay krallığından çokkkk uzaklara gitti. kraliçe ben ölsem bile kızımı kurtardım dedi. prensesi yolladıktan sonra hiç zaman kaybetmeden güney batı cephesine gitti. vardığında savaşın çoktan başladığını ve gezegen kraliçelerinin zaten savaşmakta olduğunu gördü. oda zaman kaybetmeden hızla savaşa katıldı.
merkür gezegeninin kraliçesi gökten yağan ateş toplarını durdurmak için merkür tozu diye bağırdı ellerini birleştirerek ve topların çoğunu durdurdu. yinede büyük bir çoğunluğu gelmeye devam ediyordu. bunu gören mars kraliçesi ateşe ateşle cevap versek çok daha iyi olacak diyerek ateşin efsane taşıyıcısı ile saldırdı ve kalan ateş toplarını yok etti.
kraliçe serenty yeni ay asasını havaya kaldırarak ayın yıldız gücü harekte geçççç diye bağırdı ve asasından yıldız tozları çıkartmaya başladı. asadan çıkan yıldız tozları düşmanın üstüne düştükçe düşman yok oluyordu ne varki berilyin gücü sonsuz gibiydi.
kraliçe serenty ne kadar saldırrısa saldırsın onunda enerjisinin bir sınırı vardı. kalan son bir kaç damla enerjisi ile jüpiter kraliçesini yakalamış olan halikarosu yok etti. ve kendi gücünüde tüketmiş oldu. yavaşça yere yığıldı. endymion hemen kraliçeyi kucağına aldı. gezegen kraliçeleri kraliçenin etrafında çember oluşturup ışınlanma gücünü kullanarak kraliçeyi daha güvenli bir yere taşıdılar . ve savaşmaya devam ettiler.
venüs kraliçesi sağ elinin işaret parmağını gök yüzün doğru kaldırıp yıldızların gücünü toplayarak yeni ay saldrısını gerçekleştirdi bu sırada iki üç tane yıldız paramparça oldu. tabi yıldız üzerinde yaşamakta olan canlılarda yok oldu.
jüpiter kraliçesi karadeliğin kinetik enerjisini kullanarak canavarlardan bir çoğunu yok etti ama herşeye rağmen yaptıkları hiç bir işe yaramıyordu. düşman her seferinde daha fazla geliyordu. kraliçelerinde gücünün bir sınırı vardı. güçleri neredeyse tükenmişti.
berily kraliçelerin güçlerinin tükendiğini görünce savaş meydanında belirdi. yüzüne kan taşıyan damarlar kara enerjiyle dolup şişmişti. deniz mavisi gözleri iyice koyu bir renge bürünmüştü. merkür kraliçesi berilyi görünce son bir çareyle su rapsodisi diye bağırdı ama berily saldırıdan kaçarak merkür kraliçesinin boğazına yapıştı. onu öldüreceği belliydi. kraliçe serenity ortaya çıkk diye bağırdı. yoksa bu kadını öldürrürm.
kraliçe serenty enerjisini azda olsa toplamıştı berilyin sesini duyunca hemen savaş meydanına döndü. merkürürn ölmek üzere olduğunu görünce lütfennn dedi berilye onu bırak.
berily yüzünde şeytani gülümsemesiyle bir şartla dedi. bana yüzyıl asasını verirsen. kraliçe serenty hiç düşünmeden tamam dedi. arkadaşının ölmesine izin veremezdi.
merkür çok kısık bir sesle yapma diye yalvardı ama serenty onu dinlemedi. yüzyıl asasını çıkartarak berilye uzattı. berily asayı alınca serentyi tekrar yalvarmaya başladı hadi artık onu bırak.
berily tabiki dedi ve uzun tırnaklarını merkürün boynuna geçirerek onu öldürdü. serentyi HAYIR diye bağırdı onu bırakacaktınnnnnn onu serbest bırakacaktın.
berily gülümsemesinden hiç bir şey kaybetmeyerek onu bıraktım. ruhunu serbest bıraktım dedi ve sözünü bitirmeden kraliçenin boğazına yapıştı. serenity hüngür hüngür ağlıyordu. neden diyordu. neden bunlar benim halkıma oluyor. ciğerleri hava alamadığı için iyice tükenmişti. artık bir kaç saniye sonra öleceğinin farkındaydı. gözlerini yavaşça kapadı.zihni bomboştu. sadece karanlık vardı...
devamı gelecekkkk
dünya gezegenini büyük bir hayranlıkla izlerken -ki aynı zamanda içinde büyük fırtınalar kopuyordu ama bunu kimseye belli edemezdi- kızı prenses serenty yanına geldi. kızının uzun sarı saçları omuzlarına kadar dökülmüş sallanıyordu ahenk içinde.
prensesin yanağını okşadı şefkatle. ve tam o sırada sarayın güney batı cephesindeki bölümü saldırıya uğradı.
bu kadar erken beklemiyordu. kendi kendine an,i çıkışlar yapmayı sevmiştin berily bunu unutmamalıydım dedi. kızı serentyiyi alından öpüp yeni ay asasıyla prensesi kutsadı ve onu yüzyıl uykusuna yatırdı. herşey o kadar ani olmuştu ki prenses hiç bir şey diyemedi. yıldız tohumu çıkarak ay krallığından çokkkk uzaklara gitti. kraliçe ben ölsem bile kızımı kurtardım dedi. prensesi yolladıktan sonra hiç zaman kaybetmeden güney batı cephesine gitti. vardığında savaşın çoktan başladığını ve gezegen kraliçelerinin zaten savaşmakta olduğunu gördü. oda zaman kaybetmeden hızla savaşa katıldı.
merkür gezegeninin kraliçesi gökten yağan ateş toplarını durdurmak için merkür tozu diye bağırdı ellerini birleştirerek ve topların çoğunu durdurdu. yinede büyük bir çoğunluğu gelmeye devam ediyordu. bunu gören mars kraliçesi ateşe ateşle cevap versek çok daha iyi olacak diyerek ateşin efsane taşıyıcısı ile saldırdı ve kalan ateş toplarını yok etti.
kraliçe serenty yeni ay asasını havaya kaldırarak ayın yıldız gücü harekte geçççç diye bağırdı ve asasından yıldız tozları çıkartmaya başladı. asadan çıkan yıldız tozları düşmanın üstüne düştükçe düşman yok oluyordu ne varki berilyin gücü sonsuz gibiydi.
kraliçe serenty ne kadar saldırrısa saldırsın onunda enerjisinin bir sınırı vardı. kalan son bir kaç damla enerjisi ile jüpiter kraliçesini yakalamış olan halikarosu yok etti. ve kendi gücünüde tüketmiş oldu. yavaşça yere yığıldı. endymion hemen kraliçeyi kucağına aldı. gezegen kraliçeleri kraliçenin etrafında çember oluşturup ışınlanma gücünü kullanarak kraliçeyi daha güvenli bir yere taşıdılar . ve savaşmaya devam ettiler.
venüs kraliçesi sağ elinin işaret parmağını gök yüzün doğru kaldırıp yıldızların gücünü toplayarak yeni ay saldrısını gerçekleştirdi bu sırada iki üç tane yıldız paramparça oldu. tabi yıldız üzerinde yaşamakta olan canlılarda yok oldu.
jüpiter kraliçesi karadeliğin kinetik enerjisini kullanarak canavarlardan bir çoğunu yok etti ama herşeye rağmen yaptıkları hiç bir işe yaramıyordu. düşman her seferinde daha fazla geliyordu. kraliçelerinde gücünün bir sınırı vardı. güçleri neredeyse tükenmişti.
berily kraliçelerin güçlerinin tükendiğini görünce savaş meydanında belirdi. yüzüne kan taşıyan damarlar kara enerjiyle dolup şişmişti. deniz mavisi gözleri iyice koyu bir renge bürünmüştü. merkür kraliçesi berilyi görünce son bir çareyle su rapsodisi diye bağırdı ama berily saldırıdan kaçarak merkür kraliçesinin boğazına yapıştı. onu öldüreceği belliydi. kraliçe serenity ortaya çıkk diye bağırdı. yoksa bu kadını öldürrürm.
kraliçe serenty enerjisini azda olsa toplamıştı berilyin sesini duyunca hemen savaş meydanına döndü. merkürürn ölmek üzere olduğunu görünce lütfennn dedi berilye onu bırak.
berily yüzünde şeytani gülümsemesiyle bir şartla dedi. bana yüzyıl asasını verirsen. kraliçe serenty hiç düşünmeden tamam dedi. arkadaşının ölmesine izin veremezdi.
merkür çok kısık bir sesle yapma diye yalvardı ama serenty onu dinlemedi. yüzyıl asasını çıkartarak berilye uzattı. berily asayı alınca serentyi tekrar yalvarmaya başladı hadi artık onu bırak.
berily tabiki dedi ve uzun tırnaklarını merkürün boynuna geçirerek onu öldürdü. serentyi HAYIR diye bağırdı onu bırakacaktınnnnnn onu serbest bırakacaktın.
berily gülümsemesinden hiç bir şey kaybetmeyerek onu bıraktım. ruhunu serbest bıraktım dedi ve sözünü bitirmeden kraliçenin boğazına yapıştı. serenity hüngür hüngür ağlıyordu. neden diyordu. neden bunlar benim halkıma oluyor. ciğerleri hava alamadığı için iyice tükenmişti. artık bir kaç saniye sonra öleceğinin farkındaydı. gözlerini yavaşça kapadı.zihni bomboştu. sadece karanlık vardı...
devamı gelecekkkk

karanlıklar içinde parlayan bir çift göz var elimde sönmek üzere olan...



xLowemex:
düzenle yapıp düzelte bilirsin ^^(saçma cümle oldu xD )

düzenle yapıp düzelte bilirsin ^^(saçma cümle oldu xD )

ιмzα мєℓєqιмм ѕαιℓσя ηєρтυηє^мм
komiq ¦
---- deLYy ¦
------ara sıra gery ¦
--------hayatın tadındayım¦
----------kıskanç ¦
------------kopuq ¦
----------------ara ara somurduq -¦


komiq ¦
---- deLYy ¦
------ara sıra gery ¦
--------hayatın tadındayım¦
----------kıskanç ¦
------------kopuq ¦
----------------ara ara somurduq -¦







1. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 31 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |