Watashi no Sekai (DUYURU) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Aneem çok hoşlaştım ama ben *-*
Devamını bekliyorum açıkçası..
Geç kalma mı? Her gün. - mainichi mainichi -_- -
Birilerine çarpma olayı da çok olur bana da henüz bi Japona çarpamadım. Malum metroda pek japon olmuyor maalesef. İnşallah bi gün o da kısmet olur u.u
Neyse hotaruchii, güzel yazıyosun güzel
Devamını bekliyorum açıkçası..
Geç kalma mı? Her gün. - mainichi mainichi -_- -
Birilerine çarpma olayı da çok olur bana da henüz bi Japona çarpamadım. Malum metroda pek japon olmuyor maalesef. İnşallah bi gün o da kısmet olur u.u
Neyse hotaruchii, güzel yazıyosun güzel

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): hotaru_zezo


Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): hotaru_zezo

Çok komik bir bölümdü.Böyle küçük tartışmalar ilk başlarda gereklidir zaten.
Devamını bekliyor olacağım.

Devamını bekliyor olacağım.


Bana bir kelime söyle sonsuzluğa ulaşan.
Bana bir hikaye anlat asla unutulmayan.
Bana bir gökyüzü göster karanlıktan daha koyu olan.
Bana bir hayal ver zamanın kalbini kıskandıran.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): hotaru_zezo


Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): hotaru_zezo
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): hotaru_zezo

kuzenn sen bu okurlarına işkence mi ediyorsun sen bu hızla benim okuduğum yere kadar yazamazsın bile
ama siz siz olun sabredin Zehra yakında coşturcak





Gözlerin açık değilse, rüya görmekle uyanıklık arasındaki farkı bilemezsin.
...sss...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): hotaru_zezo
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): MoonMirror
Minna SÜRPRİİİİZ dayanamadım ve bir bölümcük yazdım ama SBS den önceki son bölüm bu (gerçi 1 hafta kaldı
3. Bölüm---------------------------------------------------
"Çok kötü davrandıysam özür dilerim. Aslında buraya yeni geldim sayılır. Büyük ihtimalle o nedenle nasıl davranacağımı bilmiyorum. Ee nasıl söylenir... Seninle oldukça anormal bir ikinci tanışmamız oldu o yüzden sana samimi davranabilirim sandım. Sizde nasıl söyleniyordu bilmiyorum ama tam bir 'baka' (aptal) gibi davrandım. Gomen."
Aman Allah'ım çook şirindi. Kendimi suçlu gibi hissetmeme yetecek kadar şirindi hemde. Ama şu 2. tanışma olayı neydi? Her neyse zaten şu an vakti değil.
"Sen de istediğinde kibar olabiliyor muşsun, şok oldum." bana ukala bir bakış attı içimden derin bir 'eyvah' çektim "Ben hep kibardım Zeynep-chan ne diyorsun, hem de benim suçum yok ki. neden bana kızıyorsun?" dudağını büktü. Şirin olduğunu kabul edebilirdim tabii bu kadar ukala olmasaydı. bir an her yerinde ışıltılar olduğunu hayal ettim ve gülmeye başladım ama içimden ona karşı taviz vermeyecektim. Tam tekrar ağzını açtı ki zil çaldı.
"Zeynep, Sekai bir buraya gelin bakalım." yandım. Matematikçi ben asla hayır için çağırmaz. Kesin yine azar yiyeceğim. Sekai ile yan yana hocanın yanına gittik.
"Ne oldu hocam. Beni hayırlı bir şey için çağırmazsınız." bana baktı ama bakışlarında beklediğimin aksine öfke yoktu daha yumuşaktı. Bana kızgındı ama beni ve Sekai'ı bize kızdığı için çağırmamıştı. Korkmaya başlamıştım çünkü aklıma bir ihtimal gelmişti ve bu beni korkutuyordu. Önce Sekai'a sonra bana baktı. Bende kaldı ve konuşmaya başladı, "Hayır size kızmayacağım. Her ne kadar bütün ders sinirimi bozsanız da. Sizi başka bir şey için çağırdım." tuttuğumdan haberimin olmadığı nefesimi bıraktım. Daha ne istediğini öğrenememiştim ama sonuçta azar yemeyecektim bu da yeterdi. "Sizi çağırdım çünkü bu sınıfta Sekai'a rehberlik edebilecek tek kişi sensin." ah hayır korktuğum başıma gelmişti. Sınıfta -hatta okulda- benim Japonlara olan ilgimi bilmeyen sayılı kişi vardı ki bu, bu düşünceyi destekliyor gibi görünebilirdi ama bunu istemiyordum. Bunu KESİNLİKLE istemiyordum hem de. Hayatımda en çok ukala insanlardan nefret etmiştim ve bu en beteriydi.
"Hayır öğretmenim bence yanılıyorsunuz. Benim ona rehber olmam İMKANSIZ. Benim onunla anlaşmam da İMKANSIZ." Sekai bana baktı ukala değil daha çok kızgın gibiydi nedenini anlayamadım çok da umurumda değildi de hani. "Bence imkansız değil. Ayrıca burada Sekai bir kelimenin Türkçe'sini bilmediği zaman ona destek olabilecek tek kişi sensin." Sekai da destekler şekilde kafasını sallıyordu. Kafasına geçirdiğimi hayal ettim ama yapamadım. Hoca hala benim onun rehberi olmam için zorluyor Sekai da destek oluyordu. "Tamam karar verildi. Melisa bana bir çizgisiz kağıt verir misin?" Bayan başkan özenle içindekilerle herkese şantaj yaptığı 'sınıf özel dosyası' nı çıarttı oradan da bir A4 kağıdı alıp yanında pilot kalemle hocaya uzattı.
"Zeynep ceza mı aldı hocam? Öyleyse onu yazma zevkini ben yaşayabilir miyim?" hoca Bayan Mükemmel'e öyle bir bakış attı ki Melisa kuyruğunu kıstırıp yerine geçti. doğal olarak beni de bir gülme aldı. Hoca aynı bakışı bana atınca ben sustum bu sefer de Sekai gülmeye başladı. Gülünce suratı çok şirin olmuştu. Aynı bakıştan Sekai da nasibini alınca hoca kağıda bir şeyler yazmaya başladı. İşi bitince kağıdı bana uzattı kağıtta:
"Ben Zeynep TÜRKYILMAZ,
Bugünden itibaren önümüzdeki 30 gün boyunca okulumuza yeni gelmiş Sekai İNUKAMİ'ye rehberlik yapacağım ve okulun son ziline kadar ona eşlik edeceğim. Eğer yapmazsam Deniz Hoca tarafından verilecek olan cezayı kabul ediyorum." yazıyordu altta da imza boşluğu vardı.

3. Bölüm---------------------------------------------------
"Çok kötü davrandıysam özür dilerim. Aslında buraya yeni geldim sayılır. Büyük ihtimalle o nedenle nasıl davranacağımı bilmiyorum. Ee nasıl söylenir... Seninle oldukça anormal bir ikinci tanışmamız oldu o yüzden sana samimi davranabilirim sandım. Sizde nasıl söyleniyordu bilmiyorum ama tam bir 'baka' (aptal) gibi davrandım. Gomen."
Aman Allah'ım çook şirindi. Kendimi suçlu gibi hissetmeme yetecek kadar şirindi hemde. Ama şu 2. tanışma olayı neydi? Her neyse zaten şu an vakti değil.
"Sen de istediğinde kibar olabiliyor muşsun, şok oldum." bana ukala bir bakış attı içimden derin bir 'eyvah' çektim "Ben hep kibardım Zeynep-chan ne diyorsun, hem de benim suçum yok ki. neden bana kızıyorsun?" dudağını büktü. Şirin olduğunu kabul edebilirdim tabii bu kadar ukala olmasaydı. bir an her yerinde ışıltılar olduğunu hayal ettim ve gülmeye başladım ama içimden ona karşı taviz vermeyecektim. Tam tekrar ağzını açtı ki zil çaldı.
"Zeynep, Sekai bir buraya gelin bakalım." yandım. Matematikçi ben asla hayır için çağırmaz. Kesin yine azar yiyeceğim. Sekai ile yan yana hocanın yanına gittik.
"Ne oldu hocam. Beni hayırlı bir şey için çağırmazsınız." bana baktı ama bakışlarında beklediğimin aksine öfke yoktu daha yumuşaktı. Bana kızgındı ama beni ve Sekai'ı bize kızdığı için çağırmamıştı. Korkmaya başlamıştım çünkü aklıma bir ihtimal gelmişti ve bu beni korkutuyordu. Önce Sekai'a sonra bana baktı. Bende kaldı ve konuşmaya başladı, "Hayır size kızmayacağım. Her ne kadar bütün ders sinirimi bozsanız da. Sizi başka bir şey için çağırdım." tuttuğumdan haberimin olmadığı nefesimi bıraktım. Daha ne istediğini öğrenememiştim ama sonuçta azar yemeyecektim bu da yeterdi. "Sizi çağırdım çünkü bu sınıfta Sekai'a rehberlik edebilecek tek kişi sensin." ah hayır korktuğum başıma gelmişti. Sınıfta -hatta okulda- benim Japonlara olan ilgimi bilmeyen sayılı kişi vardı ki bu, bu düşünceyi destekliyor gibi görünebilirdi ama bunu istemiyordum. Bunu KESİNLİKLE istemiyordum hem de. Hayatımda en çok ukala insanlardan nefret etmiştim ve bu en beteriydi.
"Hayır öğretmenim bence yanılıyorsunuz. Benim ona rehber olmam İMKANSIZ. Benim onunla anlaşmam da İMKANSIZ." Sekai bana baktı ukala değil daha çok kızgın gibiydi nedenini anlayamadım çok da umurumda değildi de hani. "Bence imkansız değil. Ayrıca burada Sekai bir kelimenin Türkçe'sini bilmediği zaman ona destek olabilecek tek kişi sensin." Sekai da destekler şekilde kafasını sallıyordu. Kafasına geçirdiğimi hayal ettim ama yapamadım. Hoca hala benim onun rehberi olmam için zorluyor Sekai da destek oluyordu. "Tamam karar verildi. Melisa bana bir çizgisiz kağıt verir misin?" Bayan başkan özenle içindekilerle herkese şantaj yaptığı 'sınıf özel dosyası' nı çıarttı oradan da bir A4 kağıdı alıp yanında pilot kalemle hocaya uzattı.
"Zeynep ceza mı aldı hocam? Öyleyse onu yazma zevkini ben yaşayabilir miyim?" hoca Bayan Mükemmel'e öyle bir bakış attı ki Melisa kuyruğunu kıstırıp yerine geçti. doğal olarak beni de bir gülme aldı. Hoca aynı bakışı bana atınca ben sustum bu sefer de Sekai gülmeye başladı. Gülünce suratı çok şirin olmuştu. Aynı bakıştan Sekai da nasibini alınca hoca kağıda bir şeyler yazmaya başladı. İşi bitince kağıdı bana uzattı kağıtta:
"Ben Zeynep TÜRKYILMAZ,
Bugünden itibaren önümüzdeki 30 gün boyunca okulumuza yeni gelmiş Sekai İNUKAMİ'ye rehberlik yapacağım ve okulun son ziline kadar ona eşlik edeceğim. Eğer yapmazsam Deniz Hoca tarafından verilecek olan cezayı kabul ediyorum." yazıyordu altta da imza boşluğu vardı.


Hahahhaha yazık bu kıza ya valla... Ne hocaymış be, bizim okulda bırak zorlamayı, yapmak istiyorum demediğin sürece kimsenin sana bir şey yaptırdığı yok. Güzel okulum beniiim.
SBS'de başarılar hadi bakalım, bi güzel net çıkarıver de daha güzel ve hızlı chapterlar okuyabilelim :3
SBS'de başarılar hadi bakalım, bi güzel net çıkarıver de daha güzel ve hızlı chapterlar okuyabilelim :3
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): hotaru_zezo
2. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 55 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |