Watashi no Sekai (DUYURU) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4 |
Yazar
Mesaj
PART 4,5
Bana boş boş baktı. Ben de umursamayıp sınıfa girdim.
“Bana hala su ‘ukalalık’ dediğin şeyi açıklamadın.” Sırama oturdum o da kendi sırasına oturdu.
“Sağğa ağçığklamağajağım.” Simidi ısırdığım için sesim çok absürt bir şekilde çıkmıştı. Sekai ağzı 5 karış açıldı
“Nani?” lokmamı yuttum.
“Sana açıklamayacağım dedim.” Yanaklarını şişirerek bana baktı. Kafamı çevirdim çok tatlıydı ve ben taviz vermeyecektim.
Bugün nasıl geçti anlamadım. Bütün gün Sekai’la ve ereksiz derslerle uğraştım. Gerçi son ders de çok lazım ya. Sanki Türkçeyi bilmiyorum. Sekai’ın dik dik bakmasının da yardımı yok hani. Biraz daha bakarsa benden dayak yiyecek veya yemeyecek çünkü ona vurmam onunbenim tsundere olduğum tezini kanıtlamaktan başka işe yaramaz. Bide bana inanılmaz zevk verir gerçi.
“Bana dik dik bakmayı kes Sekai.” Güldü ama ukala olarak değil. Keşke sözleri de gülüşü gibi ukalalıktan uzak olsaydı.
“Ya kesmezsem. Sonuçta bunu engelleyen bir kural yok değil mi?” ağzımdan kötü bir şey çıkmaması için dudağımı ısırdım, yumruk atmamak için de yumruğumu sıktım.
“Öyle mi? O zaman dördüncü kural da…”
“Matte matte Zeynep bana 3 kural söyleyeceğim dedin. Yakusoku wa yakusoku da.(söz sözdür)” iç geçirip sustum. Bana bakmaya devam ediyordu şimdi bir de sıraya uzanmıştı. Yakından bakınca özleri kahverengi değil koyu yeşilmiş. Saçları da dağınıktı ama özellikle yapılmış olmadığın da belliydi. Daha çok tarasan bile düzelmeyecek şekildeydi. Boyu benden bir baş uzundu ki benim bildiğim asyalılar çömez olmaz mıydı? –benim boyum neredeyse 1,70-
“Rehber-san evin nerede?” gözlerimi yeni çevirdiğim tahtadan ayırmadım.
“Bence bu seni hiç ilgilendirmez.” Bana masu masum baktı. “Ben güvenilmez biri miyim ki beni ilgilendirmez?” afalladım. Onu incitmiş miydim acaba? Durumu toparlamam lazımdı.
“Hayır, o yüzden değil hem kim yeni tanıdığı birine evinin nerede olduğunu söyler ki?” hala aynı şekilde bakıyordu.
“Peki Zeynep naze (neden) benimle bu kadar kaba konuşuyorsun?” bu çocuğu anlamak neden bu kadar zordu?
“Bana çok yabancısın ve nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum.” Yüzünde ‘oltama düştün’ bakışı oluştu.
“Tsundere.” Elimdeki silgiyi kafasına fırlattım.
“Ben tsundere değilim.”
“Tsunderesin ki o silgi kafama vurdu.”
“Kapa çeneni.”
“T-sun-de-re Zeynep” bunu sinir bozucu bir melodiyle söylemişti.
“Sana ben tsundere değilim dedim.”
“Üzünüm ama öylesin.”
Bana boş boş baktı. Ben de umursamayıp sınıfa girdim.
“Bana hala su ‘ukalalık’ dediğin şeyi açıklamadın.” Sırama oturdum o da kendi sırasına oturdu.
“Sağğa ağçığklamağajağım.” Simidi ısırdığım için sesim çok absürt bir şekilde çıkmıştı. Sekai ağzı 5 karış açıldı
“Nani?” lokmamı yuttum.
“Sana açıklamayacağım dedim.” Yanaklarını şişirerek bana baktı. Kafamı çevirdim çok tatlıydı ve ben taviz vermeyecektim.
Bugün nasıl geçti anlamadım. Bütün gün Sekai’la ve ereksiz derslerle uğraştım. Gerçi son ders de çok lazım ya. Sanki Türkçeyi bilmiyorum. Sekai’ın dik dik bakmasının da yardımı yok hani. Biraz daha bakarsa benden dayak yiyecek veya yemeyecek çünkü ona vurmam onunbenim tsundere olduğum tezini kanıtlamaktan başka işe yaramaz. Bide bana inanılmaz zevk verir gerçi.
“Bana dik dik bakmayı kes Sekai.” Güldü ama ukala olarak değil. Keşke sözleri de gülüşü gibi ukalalıktan uzak olsaydı.
“Ya kesmezsem. Sonuçta bunu engelleyen bir kural yok değil mi?” ağzımdan kötü bir şey çıkmaması için dudağımı ısırdım, yumruk atmamak için de yumruğumu sıktım.
“Öyle mi? O zaman dördüncü kural da…”
“Matte matte Zeynep bana 3 kural söyleyeceğim dedin. Yakusoku wa yakusoku da.(söz sözdür)” iç geçirip sustum. Bana bakmaya devam ediyordu şimdi bir de sıraya uzanmıştı. Yakından bakınca özleri kahverengi değil koyu yeşilmiş. Saçları da dağınıktı ama özellikle yapılmış olmadığın da belliydi. Daha çok tarasan bile düzelmeyecek şekildeydi. Boyu benden bir baş uzundu ki benim bildiğim asyalılar çömez olmaz mıydı? –benim boyum neredeyse 1,70-
“Rehber-san evin nerede?” gözlerimi yeni çevirdiğim tahtadan ayırmadım.
“Bence bu seni hiç ilgilendirmez.” Bana masu masum baktı. “Ben güvenilmez biri miyim ki beni ilgilendirmez?” afalladım. Onu incitmiş miydim acaba? Durumu toparlamam lazımdı.
“Hayır, o yüzden değil hem kim yeni tanıdığı birine evinin nerede olduğunu söyler ki?” hala aynı şekilde bakıyordu.
“Peki Zeynep naze (neden) benimle bu kadar kaba konuşuyorsun?” bu çocuğu anlamak neden bu kadar zordu?
“Bana çok yabancısın ve nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum.” Yüzünde ‘oltama düştün’ bakışı oluştu.
“Tsundere.” Elimdeki silgiyi kafasına fırlattım.
“Ben tsundere değilim.”
“Tsunderesin ki o silgi kafama vurdu.”
“Kapa çeneni.”
“T-sun-de-re Zeynep” bunu sinir bozucu bir melodiyle söylemişti.
“Sana ben tsundere değilim dedim.”
“Üzünüm ama öylesin.”
Gomenne, yeni gördüm son eklediğin iki bölümü... Veya bir buçuk bölümü? :]
Ne güldüm yarabbi akşam akşam
İlkokulda bana da çok sataşırlardı yahu, anılarım canlandı. Böyle Sekai gibi arkadaşlarım vardı benim de. Arkadaş denebilirse onlara tabi :p
Tek eksiği Japon olmalarıydı tabi, Japon olsalardı o kadar dayak yemezlerdi benden kıyamazdım o şirin tiplere :ı
Şu aralara Japonca sıkıştırman çok hoşuma gidiyor, ayrı bi havası var. Devam devam :]
Yanlış biliyorsam düzeltin ben de pek anlamam ama, şu 4. bölümde "Omae hontou oni da." kısmında bi yere wa tıkıştırmak lazım değil mi ki acaba o.o
Ne güldüm yarabbi akşam akşam
İlkokulda bana da çok sataşırlardı yahu, anılarım canlandı. Böyle Sekai gibi arkadaşlarım vardı benim de. Arkadaş denebilirse onlara tabi :p
Tek eksiği Japon olmalarıydı tabi, Japon olsalardı o kadar dayak yemezlerdi benden kıyamazdım o şirin tiplere :ı
Şu aralara Japonca sıkıştırman çok hoşuma gidiyor, ayrı bi havası var. Devam devam :]
Yanlış biliyorsam düzeltin ben de pek anlamam ama, şu 4. bölümde "Omae hontou oni da." kısmında bi yere wa tıkıştırmak lazım değil mi ki acaba o.o
Geçen gün iş yerimde sıkıntıdan forumda dolanırken fanficine rastladım.Güle güle okudum.Gelen geçen''Deli midir nedir?''bakışıyla süzerken ben baya bir eğleniyordum.
Eğlenceli bir hikayen var.
Ancak çeşitli yazım,noktalama ve zamanlama yanlışların var. Betimlemelere ve olayları bu kadar hızlı geçmemeye özen gösterirsen daha iyi olur diye düşünüyorum.
Bu eğlence uğruna devamını bekleyeceğim
Eğlenceli bir hikayen var.
Ancak çeşitli yazım,noktalama ve zamanlama yanlışların var. Betimlemelere ve olayları bu kadar hızlı geçmemeye özen gösterirsen daha iyi olur diye düşünüyorum.
Bu eğlence uğruna devamını bekleyeceğim
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): hotaru_zezo
4. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 55 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |