YÜREĞİNİN SESİNİ DİNLEMEK Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 7, 8, 9, 10, 11, Sonraki |
Yazar
Mesaj

hımmm oldukça ilgi çekici bi bırakış olmuş abi
okuyucuları çatlatcak cinsten
neyse yine de harika bi bölüm olmuş hiç de aşırı duyggusal gibi gelmedi bana ama hisli olduğu kesin beni etkilediğini söyleye bilirim
kısacası herşey tam kıvamında duygusallık ne eksik ne fazla doğallık ne eksik ne fazla akıcılık o zati süper
ee ne diim artık
ayrıca sana da kolay gelsin princess seerenity gerçekten zor üç sorunla birden karşı karşıyasın
tekrardan kolay gelsin dewamını dört gözle beklicem



neyse yine de harika bi bölüm olmuş hiç de aşırı duyggusal gibi gelmedi bana ama hisli olduğu kesin beni etkilediğini söyleye bilirim
kısacası herşey tam kıvamında duygusallık ne eksik ne fazla doğallık ne eksik ne fazla akıcılık o zati süper

ee ne diim artık


ayrıca sana da kolay gelsin princess seerenity gerçekten zor üç sorunla birden karşı karşıyasın
tekrardan kolay gelsin dewamını dört gözle beklicem


blog'um ^_^
http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için
http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663

http://ayseelifersoy.blogspot.com/
her şey bunun için

http://www.venusforum.net/viewtopic.php?p=455663#455663



Fanfic Sahibi Pelin bu hikayeyi yazmam için bana izin vermiş bulunuyor...
Arayışla birlikte bu Fanfiğide Devam ettireceğim Umarım ilgi gösterirsiniz..
Ve Yeni bölüm
Semih ve genç kız odada yalnız kalmışlardı. birbirlerine bakıyorlardı ama semihin gözlerinde hala biraz hüzün vardı
--: hala onumu düşünüyorsun
semih: ... biliyorsun onu yıllardır senin beni sevdiğin gibi seviyordum
--: evet o zaman kesinlikle durumunu anlıyorum...berbat değilmi
semih: evet...
--: şimdi şu kapıdan girse , sana kollarını açsa 'ben artık eski büşrayım affet beni' dese ne yaparsın
semih son derece kararlı bir şekilde bir an bile duraksamadan cevap vermişti
semih: ona sarılır ve asla bırakmazdım
Kız çok sinirlenmişti yastığını alıp semihe vurdu.
--: sen bir aptalsın...sen böyle saf saf düşündükçe sana boynuz takan çok olur!!!
semih bu sözler karşısında sinirlerine hakim olamamıştı ve genç kıza bir tokat attı. yatağına olduğu gibi serilen kız ağlamaya başlamıştı
yüzünü yatağa gömdü boğuk bir sesle semihe sesleniyordu
--: Defol hemen evimden!!!defolll!!!!
hülya: çocuklar ne oluyor...semih olum..?
semih mahçup olmuştu ama çokta kızgındı başını öne eğdi ve evden ayrıldı kendini sokağa atmıştı.
Genç kız ise annesinin dizleri üstünde koymuştu başını ağlıyordu
--: nerde hata ettim anne...sevmekmi asıl suçum
hülya: tamamda kızım semihide sevdiği için suçlayamayızki...
--: üfffyaaa!!!
Semih elleri cebinde ilerlerken sokağına son derece lüks bir araba yanaşmıştı arabada son derece yakışıklı ve düzgün fizikli bir adam vardı. Arabadan inen büşra o çocuğada bir öpücük yollamıştı
Çocuk kendisinden yaş olarak kat kat büyüktü doğal olarak büşradanda öyleydi. Ama öpücükler havada uçuşuyordu
Araba uzaklaşırken semih içindeki kıyameti bastırdı ve hızla evine çıkan büşraya seslendi
semih: büşra!
büşra: ne...
semih: biraz konuşabilirmiyiz
büşra: çok işim varya ...akşam için hazırlanmam lazım
semih: sadece 5 dakika
büşra: ....tamam...
Apartmanın hemen önündeki panka oturdular
semih: nerde yalnış yaptım büşra
büşra: üff ya bunlar artık çok canımı sıkıyor semih...sohbet buysa ben boşa vakit kaybetmeyim nolur...
semih: bak bu hayat aldatıcıdır. lütfen aç artık gözlerini.
büşra: ayy canım ya şimdi ağlayacaksın kıskançlıktan
Büşra çok alaycı ve aşalıyıcı konuşuyordu. Semih normalde olsa böyle konuşan birine asfaltı yalatması gerekirdi. Ama karşısında en büyük zaafı büşra vardı. Onun bu onur kırıcı sözlerine katlana bilirdi tek istediği karşısında olması gözlerine doya doya bakabilmesiydi.
Büşra ayağa kalktı
büşra: çalış seninde olurya ...hahahah!!!!
Büşra evine gitmişti bir kaç dakika içinde evden bağırışmalar gelmeye başlamıştı. Ailesi ile tartışıyordu.
zeynep: ooo abi nasılsın
semih çok kızgındı zeynepe baktı ve yanına gitti
zeynep: ya...ya vurma lütfen annemin haberi var...çıktığımdan
semih: sus vurmıycam...murat ve hakan nerde
zeynep: basket sahasında oynuyorlardı
semih: futbolcu adamların ne işi var orda
zeynep: abi işte aşağı mahalle kızlarına hava atıyorlar...
semih: ....neyse ordalarmı hala
zeynep: evet abi
semih: tamam...sende eve git hemen yoksa bidaha çıkamazsın dışarı
zeynep: tamam tamam uçtum..hatta evdeyim şu an...
Semih aşağı mahalleye gitmişti hakan ve muratı buldu
hakan: hayırdır kardeşim hala kötüsün
semih: sizinle bir işim var
murat: herzaman babacım...biz varız dimi hakan
hakan: tabiki...ölümüne gerekirse
semih: tamam dinleyin
Bölümün Sonu
Lütfen Yorumlarınızı Esirgemeyin
Arayışla birlikte bu Fanfiğide Devam ettireceğim Umarım ilgi gösterirsiniz..
Ve Yeni bölüm
Semih ve genç kız odada yalnız kalmışlardı. birbirlerine bakıyorlardı ama semihin gözlerinde hala biraz hüzün vardı
--: hala onumu düşünüyorsun
semih: ... biliyorsun onu yıllardır senin beni sevdiğin gibi seviyordum
--: evet o zaman kesinlikle durumunu anlıyorum...berbat değilmi
semih: evet...
--: şimdi şu kapıdan girse , sana kollarını açsa 'ben artık eski büşrayım affet beni' dese ne yaparsın
semih son derece kararlı bir şekilde bir an bile duraksamadan cevap vermişti
semih: ona sarılır ve asla bırakmazdım
Kız çok sinirlenmişti yastığını alıp semihe vurdu.
--: sen bir aptalsın...sen böyle saf saf düşündükçe sana boynuz takan çok olur!!!
semih bu sözler karşısında sinirlerine hakim olamamıştı ve genç kıza bir tokat attı. yatağına olduğu gibi serilen kız ağlamaya başlamıştı
yüzünü yatağa gömdü boğuk bir sesle semihe sesleniyordu
--: Defol hemen evimden!!!defolll!!!!
hülya: çocuklar ne oluyor...semih olum..?
semih mahçup olmuştu ama çokta kızgındı başını öne eğdi ve evden ayrıldı kendini sokağa atmıştı.
Genç kız ise annesinin dizleri üstünde koymuştu başını ağlıyordu
--: nerde hata ettim anne...sevmekmi asıl suçum
hülya: tamamda kızım semihide sevdiği için suçlayamayızki...
--: üfffyaaa!!!
Semih elleri cebinde ilerlerken sokağına son derece lüks bir araba yanaşmıştı arabada son derece yakışıklı ve düzgün fizikli bir adam vardı. Arabadan inen büşra o çocuğada bir öpücük yollamıştı
Çocuk kendisinden yaş olarak kat kat büyüktü doğal olarak büşradanda öyleydi. Ama öpücükler havada uçuşuyordu
Araba uzaklaşırken semih içindeki kıyameti bastırdı ve hızla evine çıkan büşraya seslendi
semih: büşra!
büşra: ne...
semih: biraz konuşabilirmiyiz
büşra: çok işim varya ...akşam için hazırlanmam lazım
semih: sadece 5 dakika
büşra: ....tamam...
Apartmanın hemen önündeki panka oturdular
semih: nerde yalnış yaptım büşra
büşra: üff ya bunlar artık çok canımı sıkıyor semih...sohbet buysa ben boşa vakit kaybetmeyim nolur...
semih: bak bu hayat aldatıcıdır. lütfen aç artık gözlerini.
büşra: ayy canım ya şimdi ağlayacaksın kıskançlıktan
Büşra çok alaycı ve aşalıyıcı konuşuyordu. Semih normalde olsa böyle konuşan birine asfaltı yalatması gerekirdi. Ama karşısında en büyük zaafı büşra vardı. Onun bu onur kırıcı sözlerine katlana bilirdi tek istediği karşısında olması gözlerine doya doya bakabilmesiydi.
Büşra ayağa kalktı
büşra: çalış seninde olurya ...hahahah!!!!
Büşra evine gitmişti bir kaç dakika içinde evden bağırışmalar gelmeye başlamıştı. Ailesi ile tartışıyordu.
zeynep: ooo abi nasılsın
semih çok kızgındı zeynepe baktı ve yanına gitti
zeynep: ya...ya vurma lütfen annemin haberi var...çıktığımdan
semih: sus vurmıycam...murat ve hakan nerde
zeynep: basket sahasında oynuyorlardı
semih: futbolcu adamların ne işi var orda
zeynep: abi işte aşağı mahalle kızlarına hava atıyorlar...
semih: ....neyse ordalarmı hala
zeynep: evet abi
semih: tamam...sende eve git hemen yoksa bidaha çıkamazsın dışarı
zeynep: tamam tamam uçtum..hatta evdeyim şu an...
Semih aşağı mahalleye gitmişti hakan ve muratı buldu
hakan: hayırdır kardeşim hala kötüsün
semih: sizinle bir işim var
murat: herzaman babacım...biz varız dimi hakan
hakan: tabiki...ölümüne gerekirse
semih: tamam dinleyin
Bölümün Sonu
Lütfen Yorumlarınızı Esirgemeyin
Olmuyor....Sürekli Çevremdekilere Zarar Vermekten Bıktım...


bölümü yeni okudum. yeniden döndüğün için bu fanfice teşekkür ederiz.ama bence türk filmi tadından biraz çıkar. (sadece bir fikir...) buarada ben hala büşranın farklı bir sorunu olduğunu düşünüyorum... bakalım ne olacak...
O
kadar güzel unutmuştun ki beni, Hatırlatmaya kıyamadım...
teşekkürler sun
kadar güzel unutmuştun ki beni, Hatırlatmaya kıyamadım...

teşekkürler sun
Spoiler:

Bir bölümde buraya ekleyeyim dedim
Hemavaz dediğini yapmaya çalıştım. iyi okumalar yorumlar için sağolun
Semih: bugün büşra bi yere gidicek. Bizde onu takip edeceğiz.
Hakan: tamam uyar….
Murat: banada…
Semih planını iyice anlatmıştı. Herşey en ince ayrıntısına kadar tasarlanmıştı. Mahallenin sadık gençlerinden yardım istenmişti. Akşam saatlerinde yine o araba gelmişti. Mahalleye giren arabayı gören ufaklık 3 kısa ıslıkla kendi evinin köşesinde kız arkadaşıyla konuşan hakana mesaj verdi. Hakan arabaya büşranın girdiğini gördü. Hemen arka sokağa gitti. Murat, babasından habersiz aşırdığı arabası ile bekliyordu hakan arabaya bindi
Semih: hadi murat gidelim…
Murat: tamam …
Araba bir balo salonun önünde durdu. Arabadaki çocuk inip büşranın kapısınıda açtı. Büşra çok güzel görünüyordu
Murat: üff bu bizim büşramı ya
Semih: muraaat ayıp oluyo
Murat: pardon ya…
İçerden çılgın müzik sesi ve çığlıklar geliyordu. Ama ters giden bişey vardı. çocuk içeri girmişti ama büşra kenardaki panka oturup öylece beklemeye başlamıştı.
Semih: bu ne ya…
Murat: galiba çocuk hemen çıkıcak sonra başka bi yere gitcekler
Semih: sanırım evet…
Büşra o kadar masumca bakıyorduki dokunulduğu zaman hüngür hüngür ağlayacak gibiydi. Dakikalar ilerleiyordu. Arabada bekleyen hakan semih ve murat hala izliyorlardı
Semih : çocuk hala içerde büşra üşüdü orda ya.
Hakan : hakkaten
Murat: ne yapalım.
Semih: ben gidiyorum bu böyle olmıycak
Murat: dur olum nereye …
Semih: bırak ya gitmem lazım…
Hakan: bizde gelelim…
Semih: hayır siz kalın
Semih arabadan çıkıp büşranın yanına yürümeye başladı. Büşra onu gördüğünde yüzündeki o masum ifadeyi değiştirmişti. Yine alaycı bir bakışla semihi karşıladı
Büşra: ne işin var burdaya …seni aşar burası…
Semih kızmıştı büşrayı kolundan tutup bir sokak arasına götürdü.
Murat: üff ne yapıyo o ya
Hakan: adam niyeti bozdu olum
Murat: doğru konuş lan… in arabadan gözden kaçırmayalım
Hakan ve murat arabadan indiler semihle büşrayı izliyorlardı
Büşra: ne yapıyorsun ya….bıraksana…bu elbise kaç para biliyormusun
Semih: büşra bunlar senin lafların değil. Daha biraz önce süt dökmüş kedi gibiydin. Söyle sorun ne…neden bir saattir kapı önündesin
Büşra: ya …ya bırak!!!!
O sırada klüb korumalarından biri yanlarına gelmişti
--: arkadaşım ne oluyor bıraksana hanım efendiyi..
Semih: hanım efendi benimle birlikte sen işine baksana
Büşra: ya nerden seninle oluyorum …
--: bıraksana arkadaşım istemiyor işte…
Semih: karışma lan sen!!!
Semih korumaya bir yumruk atmıştı. İki adım sendeleyen koruma semihe bir kafa attı.
Murat: çarşı karıştı hakan koşşş!!!!!!!
Hakan ve murat koşarak semihe yardıma gelmişlerdi klübtende iki koruma gelmişti yumruklar havada uçuşuyordu
Hakan: semih büşrayı alıp arabaya gidin
Semih: gel hadi!!
Büşra: ya….
Semih: eeee fazla nazlandın sen!!!
Semih burnundan akan kanları düşünmeden büşrayı sırtladığı gibi arabaya götürmüştü
Bürşa: ya hayvaaannn!!! Bırak beni…
Semih arabanın arka koltuğuna attığı büşranın üstünede kapıları kitledi. Hemen şöför koltuğuna bindi ve arabayla klüb önüne yanaştı
--: gençler ayıptır yaw!!!
Murat: başlarım ayıbına lan!!!!
Semih: atlayın !!!
Hakan ve murat hemen arabaya binerek uzaklaştılar. Semihin burnu kanıyordu. Muratın ve hakanında ağızları burunları ve dudakları kan içindeydi.
Büşra biraz çırpındıktan sonra onların o haline üzülmüştü. Yine marur bir bakışla camdan dışarıyı izlemeye başladı
Murat: reis şu sokaktan dönde bizimkinin eczanesine girelim
Semih: açıkmıdır.
Murat: nöbetçi bu akşam.
Semih muratın dediği yere çekti. Yudum eczanesi adında bir yerdi. Muratın sevdiği kız burda çalışıyordu o gün işleri uzamıştı eczanede tek başınaydı. Kendi halinde sevimli bir kızdı.
Semih: murat sen gir ama kısa kes
Murat peçete ile yüzünü biraz silsede yeterli olmamıştı eczaneye girdi. Sevdiği kız ebru onu görünce şok olmuştu
Ebru: hiiii bune hal!!!!!!!!
Murat: dur canım sakin ol
Ebru: kavgamı ettin yine!!!! Ya üf murat ya!!! Gel buraya!!!
Murat: ya tamam…bak bu sefer arkadaşlarım için yaptım
Ebru: ya arkadaşı için kavga edermi insan!!!
Murat: eeee sıktın be…!! Arkadaş için etmiycende kimin için etcen !!!! şurdan pamuk tentirdiyot filan ver adamın asabını bozma!!!
Ebru kırılmıştı ses çıkarmadan dediklerini yaptı. Muratın uzattığı parayı aldı. Murat arkasını döndü
Ebru: aşkım…
Murat: …efendim.
Ebru muratın yanına geldi ona sarıldı
Ebru: özür dilerim…
Murat: tamam sorun değil
Hakan: ohoooo bune ya
Semih: kan kaybından gitcez olum…
Semih dikiz aynasından büşraya bakmıştı bir an göz gözeydiler. Murat arabaya girdi. Kuytu bir yere gittiler.
Yaralarını temizliyorlardı. Hakan ve murat arabada semih ise arabanın dışında arka kaputta burnundaki kanları temizliyordu
Murat: öfff yinede iyiydi ya…
Hakan: evet stres attık.hahaha!!
Büşra: hala aynısınız
Murat: ooo bunun dilide varmış…
Büşra: kapıyı açarmısınız…,
Hakan ve murat birbirlerine baktılar
Büşra: açın ya
Murat otomatik kilide dokundu ve kapılar açıldı. Büşra semihin yanına geldi. Ona bakıyordu
Semih: ne var …ne bakıyorsun
Büşra: benim için değermiydi…
Semih: ….deymese yapmazdım
Büşra: ver şu pamuğu beceriksiz.
Semihin elinden pamuğu aldı. Biraz tentirdiyot döktü ve semihin yaralarını temizleyemeye başladı.
Semih: aaahhh yavaş ya!!!
Büşra: ay pardon…
Semih: …
Bir süre sonra semih büşranın ellerinden tuttu gözlerine baktı.
Semih: anlat bana… bir şey seni böyle davranmaya zorladı… ve ben bunu öğrenmek istiyorum.
Büşra: tamam…. Antalyaya gittiğimde zenginlikleri ile kandırmaya senden soğutmaya çalıştılar. Benim seni ne kadar sevdiğimi görüncede annemi arayıp yardım aldılar. Annem eğer onların istediği gibi davranmassam mahalleden taşınırız diye tehdit etti. Bende mecbur kaldım..sırf senden uzaklaşmamak için.
Büşranın gözlerinden yaşlar akıyordu. Semih eliyle yaşları sildi.
Büşra: benimle konuştuğun zaman eve gitmiştim hatırladınmı
Semih: evet.
Büşra: geri dönüp boynuna sarılmak istedim. Ama annem kızdı ve kavga ettik.
Semih: anladım… demek bu yüzden bağırıyordu. Peki neden bana böyle davrandılar benden ne istediler.
Büşra: ya aslında sorun sen değilsin. Sorun zenginlik hevesli ailem… antalyada teyzem birde şimarık birini bulmuş bana. Sakın aklına kötü bişey gelmesin. Antalyada elime erkek eli deymedi.
Semih: biliyorum bebeğim. Sana güvenim tam
Büşra: annemle bir anlaşma yaptık. Değişmiş gibi görünüp herkezi kendimden soğutacaktım. Karşılığında mahallede kalacaktık. Beni evden alanda o çocuğun bir arkadaşıymış.
Büşra artık ağlamaktan konuşamıyordu. Semih ona sarıldı. İkiside çok mutluydu.
Büşra: bırakma beni…
Semih: hayır seni asla bırakmam!!!!
Murat: hakan kaptan işe bak bugece burdayız
Hakan: off offf
Hemavaz dediğini yapmaya çalıştım. iyi okumalar yorumlar için sağolun
Semih: bugün büşra bi yere gidicek. Bizde onu takip edeceğiz.
Hakan: tamam uyar….
Murat: banada…
Semih planını iyice anlatmıştı. Herşey en ince ayrıntısına kadar tasarlanmıştı. Mahallenin sadık gençlerinden yardım istenmişti. Akşam saatlerinde yine o araba gelmişti. Mahalleye giren arabayı gören ufaklık 3 kısa ıslıkla kendi evinin köşesinde kız arkadaşıyla konuşan hakana mesaj verdi. Hakan arabaya büşranın girdiğini gördü. Hemen arka sokağa gitti. Murat, babasından habersiz aşırdığı arabası ile bekliyordu hakan arabaya bindi
Semih: hadi murat gidelim…
Murat: tamam …
Araba bir balo salonun önünde durdu. Arabadaki çocuk inip büşranın kapısınıda açtı. Büşra çok güzel görünüyordu
Murat: üff bu bizim büşramı ya
Semih: muraaat ayıp oluyo
Murat: pardon ya…
İçerden çılgın müzik sesi ve çığlıklar geliyordu. Ama ters giden bişey vardı. çocuk içeri girmişti ama büşra kenardaki panka oturup öylece beklemeye başlamıştı.
Semih: bu ne ya…
Murat: galiba çocuk hemen çıkıcak sonra başka bi yere gitcekler
Semih: sanırım evet…
Büşra o kadar masumca bakıyorduki dokunulduğu zaman hüngür hüngür ağlayacak gibiydi. Dakikalar ilerleiyordu. Arabada bekleyen hakan semih ve murat hala izliyorlardı
Semih : çocuk hala içerde büşra üşüdü orda ya.
Hakan : hakkaten
Murat: ne yapalım.
Semih: ben gidiyorum bu böyle olmıycak
Murat: dur olum nereye …
Semih: bırak ya gitmem lazım…
Hakan: bizde gelelim…
Semih: hayır siz kalın
Semih arabadan çıkıp büşranın yanına yürümeye başladı. Büşra onu gördüğünde yüzündeki o masum ifadeyi değiştirmişti. Yine alaycı bir bakışla semihi karşıladı
Büşra: ne işin var burdaya …seni aşar burası…
Semih kızmıştı büşrayı kolundan tutup bir sokak arasına götürdü.
Murat: üff ne yapıyo o ya
Hakan: adam niyeti bozdu olum
Murat: doğru konuş lan… in arabadan gözden kaçırmayalım
Hakan ve murat arabadan indiler semihle büşrayı izliyorlardı
Büşra: ne yapıyorsun ya….bıraksana…bu elbise kaç para biliyormusun
Semih: büşra bunlar senin lafların değil. Daha biraz önce süt dökmüş kedi gibiydin. Söyle sorun ne…neden bir saattir kapı önündesin
Büşra: ya …ya bırak!!!!
O sırada klüb korumalarından biri yanlarına gelmişti
--: arkadaşım ne oluyor bıraksana hanım efendiyi..
Semih: hanım efendi benimle birlikte sen işine baksana
Büşra: ya nerden seninle oluyorum …
--: bıraksana arkadaşım istemiyor işte…
Semih: karışma lan sen!!!
Semih korumaya bir yumruk atmıştı. İki adım sendeleyen koruma semihe bir kafa attı.
Murat: çarşı karıştı hakan koşşş!!!!!!!
Hakan ve murat koşarak semihe yardıma gelmişlerdi klübtende iki koruma gelmişti yumruklar havada uçuşuyordu
Hakan: semih büşrayı alıp arabaya gidin
Semih: gel hadi!!
Büşra: ya….
Semih: eeee fazla nazlandın sen!!!
Semih burnundan akan kanları düşünmeden büşrayı sırtladığı gibi arabaya götürmüştü
Bürşa: ya hayvaaannn!!! Bırak beni…
Semih arabanın arka koltuğuna attığı büşranın üstünede kapıları kitledi. Hemen şöför koltuğuna bindi ve arabayla klüb önüne yanaştı
--: gençler ayıptır yaw!!!
Murat: başlarım ayıbına lan!!!!
Semih: atlayın !!!
Hakan ve murat hemen arabaya binerek uzaklaştılar. Semihin burnu kanıyordu. Muratın ve hakanında ağızları burunları ve dudakları kan içindeydi.
Büşra biraz çırpındıktan sonra onların o haline üzülmüştü. Yine marur bir bakışla camdan dışarıyı izlemeye başladı
Murat: reis şu sokaktan dönde bizimkinin eczanesine girelim
Semih: açıkmıdır.
Murat: nöbetçi bu akşam.
Semih muratın dediği yere çekti. Yudum eczanesi adında bir yerdi. Muratın sevdiği kız burda çalışıyordu o gün işleri uzamıştı eczanede tek başınaydı. Kendi halinde sevimli bir kızdı.
Semih: murat sen gir ama kısa kes
Murat peçete ile yüzünü biraz silsede yeterli olmamıştı eczaneye girdi. Sevdiği kız ebru onu görünce şok olmuştu
Ebru: hiiii bune hal!!!!!!!!
Murat: dur canım sakin ol
Ebru: kavgamı ettin yine!!!! Ya üf murat ya!!! Gel buraya!!!
Murat: ya tamam…bak bu sefer arkadaşlarım için yaptım
Ebru: ya arkadaşı için kavga edermi insan!!!
Murat: eeee sıktın be…!! Arkadaş için etmiycende kimin için etcen !!!! şurdan pamuk tentirdiyot filan ver adamın asabını bozma!!!
Ebru kırılmıştı ses çıkarmadan dediklerini yaptı. Muratın uzattığı parayı aldı. Murat arkasını döndü
Ebru: aşkım…
Murat: …efendim.
Ebru muratın yanına geldi ona sarıldı
Ebru: özür dilerim…
Murat: tamam sorun değil
Hakan: ohoooo bune ya
Semih: kan kaybından gitcez olum…
Semih dikiz aynasından büşraya bakmıştı bir an göz gözeydiler. Murat arabaya girdi. Kuytu bir yere gittiler.
Yaralarını temizliyorlardı. Hakan ve murat arabada semih ise arabanın dışında arka kaputta burnundaki kanları temizliyordu
Murat: öfff yinede iyiydi ya…
Hakan: evet stres attık.hahaha!!
Büşra: hala aynısınız
Murat: ooo bunun dilide varmış…
Büşra: kapıyı açarmısınız…,
Hakan ve murat birbirlerine baktılar
Büşra: açın ya
Murat otomatik kilide dokundu ve kapılar açıldı. Büşra semihin yanına geldi. Ona bakıyordu
Semih: ne var …ne bakıyorsun
Büşra: benim için değermiydi…
Semih: ….deymese yapmazdım
Büşra: ver şu pamuğu beceriksiz.
Semihin elinden pamuğu aldı. Biraz tentirdiyot döktü ve semihin yaralarını temizleyemeye başladı.
Semih: aaahhh yavaş ya!!!
Büşra: ay pardon…
Semih: …
Bir süre sonra semih büşranın ellerinden tuttu gözlerine baktı.
Semih: anlat bana… bir şey seni böyle davranmaya zorladı… ve ben bunu öğrenmek istiyorum.
Büşra: tamam…. Antalyaya gittiğimde zenginlikleri ile kandırmaya senden soğutmaya çalıştılar. Benim seni ne kadar sevdiğimi görüncede annemi arayıp yardım aldılar. Annem eğer onların istediği gibi davranmassam mahalleden taşınırız diye tehdit etti. Bende mecbur kaldım..sırf senden uzaklaşmamak için.
Büşranın gözlerinden yaşlar akıyordu. Semih eliyle yaşları sildi.
Büşra: benimle konuştuğun zaman eve gitmiştim hatırladınmı
Semih: evet.
Büşra: geri dönüp boynuna sarılmak istedim. Ama annem kızdı ve kavga ettik.
Semih: anladım… demek bu yüzden bağırıyordu. Peki neden bana böyle davrandılar benden ne istediler.
Büşra: ya aslında sorun sen değilsin. Sorun zenginlik hevesli ailem… antalyada teyzem birde şimarık birini bulmuş bana. Sakın aklına kötü bişey gelmesin. Antalyada elime erkek eli deymedi.
Semih: biliyorum bebeğim. Sana güvenim tam
Büşra: annemle bir anlaşma yaptık. Değişmiş gibi görünüp herkezi kendimden soğutacaktım. Karşılığında mahallede kalacaktık. Beni evden alanda o çocuğun bir arkadaşıymış.
Büşra artık ağlamaktan konuşamıyordu. Semih ona sarıldı. İkiside çok mutluydu.
Büşra: bırakma beni…
Semih: hayır seni asla bırakmam!!!!
Murat: hakan kaptan işe bak bugece burdayız
Hakan: off offf
Olmuyor....Sürekli Çevremdekilere Zarar Vermekten Bıktım...







Semih büşrayı evine kadar bırakmıştı. Annesi balkondan semihi görmüştü kızgın bir ses tonuyla seslendi.
--: kızım ne işin var semihin yanında...
Büşra: niye anne. O benim arkadaşım
--: eve gel hemen
Semih büşranın annesine nazire yaparcasına büşraya seslendi
Semih: iyi akşamlar canım!
Büşra: sanada canım!
Büşra gülerek eve çıktı. O kadar mutluyduki annesi onun bu mutluluğu karşısında konuşamamıştı bile. Kızının odasına girdi ve yanına oturdu saçlarını okşadı
--: kızım… senin mutlu olman dışında bişey istemedik
Büşra: ama anne görüyorsunki ben semihin yanında mutluyum
--: ama kızım. O sana bu hayatta ne verebilirki
Büşra: zengin şimarıkların veremediklerini…mutluluğu
--: aşkla karın doyuyormu,
Büşra: ya anne lütfen bak çok mutluyum. Lütfen izin ver bari birazcık mutlu kalayım.
--: tamam kızım…
Ertesi gün okulda liseler arası futbol turnuvasının 2. maçı vardı bu maçı kazanan takımlar Çeyrek Finale yükseleceklerdi. Takımın büyükleri semihhlerin sınıfında toplandılar. O gün ufukta koltuk deynekleri ile gelmişti. Tüm sınıf hatta okul onun için koşuşturuyordu.
Meral: ufuk sıran rahatmı istersen benimkine geç
Ali: ufuk istersen ben kalkayım yanından rahat rahat otur
Ufuk: durun ya…şimartacaksınız
Semih: burak ne bu surat
Burak: varya hepiniz cezalısınız
Hakan: ne olduki
Burak: bensiz gece operasyonlarına çıkmışsınız
Semih: ebrumu söyledi
Burak: neyse sonra konuşalım bunları…
Semih: vay vay vay!!! Alemin kralı gelmiş…
Ufuk: estafurullah abi sen varken…
Semih: olurmu ufuğum …nasılsın bakalım
Ufuk: çok iyiyim abi sizleri görünce dahada iyi oldum..bide şunlardan kurtulsam…
Ufuk koltuk deyneklerini kastetmişti. Semih ve arkadaşları biraz kötü olmuşlardı. Semih bozuntuya vermeden konuşmaya devam etti
Semih: kurtulursan kardeşim. Az sabret…
Konuşurlarken içeri büşra girdi. Herkez o sinir bozucu , ukala ve gösteriş meraklısı büşra sanmıştı onu. Ama o sınıfa seslenerek
Büşra: arkadaşlar! Size bir açıklama yapmak istiyorum
Tüm sınıf onu pür dikkat dinliyordu.
Büşra: geçen haftaki halim için herkezden teker teker özür diliyorum. Ne olduğunu anlayamadım. Eğer kalp kırdıysam lütfen af edin..
Sınıfta bir alkış tufanı kopmuştu. Herkes eski büşraya tekrar ‘merhaba’ demişti.
Büşra o günlerde kalbini kırdığını düşündüğü herkesle teker teker sohbet etmişti. Gönüllerini almıştı. Coğrafya dersi fazla sürmemişti öğretmenleri kalan zamanlarında sohbet etmeleri için öğrencilerine izin vermişti semih hakan ve burak ufuğun yanında toplandılar tüm sınıf bir anda ufuğun etrafına gelmişti
Semih: ufuğum geliceksin değilmi maçı izlemeye
Ufuk: gelmezmiyim abi
Hakan: gelecek tabi…onsuz olurmu
Büşra: bende ilk defa maçınızı izleyeceğim çok heyecanlıyım
Semih: sanki sen oynayacaksın.
Büşra: hıh!! İstemiyorsan gelmem
Semih yavaşça kolunu büşranın omzuna attı. Büşra kıpkırmızı olmuştu herkez onlara bakıyordu
Semih: aa canım ne oldu kızardın
Büşra: ya çeksene hoca görcek…
Semih: bak ilk maçımda senin yüzünden döküldüm sarı kart gördüm…ve oyundan alındım. Ama şimdi göreceksin asıl maçı ufuğumda var Tribünde…
--: semih!!!
Semih: buyrun benim hocam
--: olum ahtapot gibi yapışmışsın kıza çeksene kolunu
Semih: ya hocam nolduki
--: sınıf burası ne o öyle…
Semih: hocam bizi hiçkimse ayıramaz..!!
Sınıf: OOOOOOOOOO!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
--: aman ne halin varsa gör…
Bu şakalaşmadan sonra okulun hemen yan tarafındaki sahaya geçilmişti. Rakip takımda ordaydı ama beklenmedik bir şey olmuştu.
Murat: olum hakan…bu bizim kafenin önünde suratını Çarşamba pazarına çevirdiğimiz adam değilmi
Hakan: anaaa harbi o…. Reis
Semih: efendim
Hakan: baksana…
Semih sahaya baktı büşrayı eve getirip götüren sonrada kafede yalnız bırakan çocuktu o.
Semihi görünce kızmıştı yanlarına kadar geldi
Hamit : vay vay vay
Murat: şşttt …burda kuracağın her cümle maç bitiminde sana yol su olarak döner ona göre
Hamit : görüşeceğiz sizle sahada
Semih: görüşelim aslanım…biz hep burdayız
Hakemin düdüğü ile maç başlamıştı.
Tribünde.
Büşra: hadi aşkım…bastııırrr!!!
Pelin: hadi abi!!!
Çağla: semih abi güm güm güm!!!!!!!
Maç çok heyecanlı gidiyordu ki rakip takım bir karambol golüyle öne geçti
Büşra: hay Allah ya!!!
Mihriban: hadi ya….!!
Ufuk: abi yapmayın ya öyle gol yenirmi
Sahada…
Semih: beyler hadi ufuk kenarda bizi seyrediyor… eğer kaybedersek sonu hepimiz için çok acı olur…!!!
Hakan: kaptan haklı hadi beyler!!!
35. dakikadaki gole 45+2. dakikada semihin fizik kurallarını alt üst eden füzesiyle cevap gelmişti. Tribünler gol!! Diye ayağa kalmışlardı. Semih formasını çıkarmıştı atletinin üstünde 1 numara Ufuk yazıyordu. Tüm takım ufuğa böyle bir jest yapmışlardı
Ufuk: abi helal sana ya…
Büşra: topu göremedim ya nasıl oldu …
Çağla: saniyenin bilmem kaçta kaçı kadar üff ya neydi o…
2. yarı başlamıştı.
Hamit : bittin olum sen benim sevdiğim kıza göz dikmenin cezasını ödeyeceksin
Semih: kızın kimi sevdiği belli koçum…boşa ümitlenme.
75. dakikada çocuk semihe bir dirsek atmıştı semih acılar içinde yere yığıldı. Hakem sarı kart göstermişti
Burak: akıllı olsana lan…!!
Murat: çıkarmayız seni bu sahadan artis!!!
Büşra: ayy pislik nasıl vurduya…
Ufuk: semih abi sağlamdır ya öyle basit şeylerle yıkılmaz
Semih bir süre sonra ayağa kalktı kaleye 30 metre uzaklıktan serbest vuruş kullanılacaktı. Semih ortasını yaptı hakanı geçen top murata geldi. Murat güzel bir kafa vuruşu ile durumu 2-1 yapmıştı
Rakip takım beraberlik için yükleniyordu. Hamit topu aldı ve hızla ceza alanına koştu karşısında semih vardı. tereyağından kıl çeker gibi topu aldı ve kontra atağa kalktı.
Hamit: bittin olum sen!!!!!!!
Hamit semihi yakalamıştı omuz omuzaydılar kale semihin tam karşısıdnaydı. Hamit semihe bir omuz darbesi atmak istedi ama semih topa gerilmişti bile
Semih: BUNU ASLA UNUTMAAAA!!!!!!! HAAAAA!!!!!!!
Semih yine harika bir şut çekmişti kaleci topu sadece ağlarda görmüştü ama hamit yinede semihin üzerine gelmişti bunu gören semih boş durmadı ve hamite sağlam bir omuz attı. Hamit acılar içinde yerde kaldı 3-1 ile semih ve arkadaşları Çeyrek Finali kutlamaya başlamışlardı. Tüm takım ufuğu tribünlerden alıp sırlarında taşıdılar
--: kızım ne işin var semihin yanında...
Büşra: niye anne. O benim arkadaşım
--: eve gel hemen
Semih büşranın annesine nazire yaparcasına büşraya seslendi
Semih: iyi akşamlar canım!
Büşra: sanada canım!
Büşra gülerek eve çıktı. O kadar mutluyduki annesi onun bu mutluluğu karşısında konuşamamıştı bile. Kızının odasına girdi ve yanına oturdu saçlarını okşadı
--: kızım… senin mutlu olman dışında bişey istemedik
Büşra: ama anne görüyorsunki ben semihin yanında mutluyum
--: ama kızım. O sana bu hayatta ne verebilirki
Büşra: zengin şimarıkların veremediklerini…mutluluğu
--: aşkla karın doyuyormu,
Büşra: ya anne lütfen bak çok mutluyum. Lütfen izin ver bari birazcık mutlu kalayım.
--: tamam kızım…
Ertesi gün okulda liseler arası futbol turnuvasının 2. maçı vardı bu maçı kazanan takımlar Çeyrek Finale yükseleceklerdi. Takımın büyükleri semihhlerin sınıfında toplandılar. O gün ufukta koltuk deynekleri ile gelmişti. Tüm sınıf hatta okul onun için koşuşturuyordu.
Meral: ufuk sıran rahatmı istersen benimkine geç
Ali: ufuk istersen ben kalkayım yanından rahat rahat otur
Ufuk: durun ya…şimartacaksınız
Semih: burak ne bu surat
Burak: varya hepiniz cezalısınız
Hakan: ne olduki
Burak: bensiz gece operasyonlarına çıkmışsınız
Semih: ebrumu söyledi
Burak: neyse sonra konuşalım bunları…
Semih: vay vay vay!!! Alemin kralı gelmiş…
Ufuk: estafurullah abi sen varken…
Semih: olurmu ufuğum …nasılsın bakalım
Ufuk: çok iyiyim abi sizleri görünce dahada iyi oldum..bide şunlardan kurtulsam…
Ufuk koltuk deyneklerini kastetmişti. Semih ve arkadaşları biraz kötü olmuşlardı. Semih bozuntuya vermeden konuşmaya devam etti
Semih: kurtulursan kardeşim. Az sabret…
Konuşurlarken içeri büşra girdi. Herkez o sinir bozucu , ukala ve gösteriş meraklısı büşra sanmıştı onu. Ama o sınıfa seslenerek
Büşra: arkadaşlar! Size bir açıklama yapmak istiyorum
Tüm sınıf onu pür dikkat dinliyordu.
Büşra: geçen haftaki halim için herkezden teker teker özür diliyorum. Ne olduğunu anlayamadım. Eğer kalp kırdıysam lütfen af edin..
Sınıfta bir alkış tufanı kopmuştu. Herkes eski büşraya tekrar ‘merhaba’ demişti.
Büşra o günlerde kalbini kırdığını düşündüğü herkesle teker teker sohbet etmişti. Gönüllerini almıştı. Coğrafya dersi fazla sürmemişti öğretmenleri kalan zamanlarında sohbet etmeleri için öğrencilerine izin vermişti semih hakan ve burak ufuğun yanında toplandılar tüm sınıf bir anda ufuğun etrafına gelmişti
Semih: ufuğum geliceksin değilmi maçı izlemeye
Ufuk: gelmezmiyim abi
Hakan: gelecek tabi…onsuz olurmu
Büşra: bende ilk defa maçınızı izleyeceğim çok heyecanlıyım
Semih: sanki sen oynayacaksın.
Büşra: hıh!! İstemiyorsan gelmem
Semih yavaşça kolunu büşranın omzuna attı. Büşra kıpkırmızı olmuştu herkez onlara bakıyordu
Semih: aa canım ne oldu kızardın
Büşra: ya çeksene hoca görcek…
Semih: bak ilk maçımda senin yüzünden döküldüm sarı kart gördüm…ve oyundan alındım. Ama şimdi göreceksin asıl maçı ufuğumda var Tribünde…
--: semih!!!
Semih: buyrun benim hocam
--: olum ahtapot gibi yapışmışsın kıza çeksene kolunu
Semih: ya hocam nolduki
--: sınıf burası ne o öyle…
Semih: hocam bizi hiçkimse ayıramaz..!!
Sınıf: OOOOOOOOOO!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
--: aman ne halin varsa gör…
Bu şakalaşmadan sonra okulun hemen yan tarafındaki sahaya geçilmişti. Rakip takımda ordaydı ama beklenmedik bir şey olmuştu.
Murat: olum hakan…bu bizim kafenin önünde suratını Çarşamba pazarına çevirdiğimiz adam değilmi
Hakan: anaaa harbi o…. Reis
Semih: efendim
Hakan: baksana…
Semih sahaya baktı büşrayı eve getirip götüren sonrada kafede yalnız bırakan çocuktu o.
Semihi görünce kızmıştı yanlarına kadar geldi
Hamit : vay vay vay
Murat: şşttt …burda kuracağın her cümle maç bitiminde sana yol su olarak döner ona göre
Hamit : görüşeceğiz sizle sahada
Semih: görüşelim aslanım…biz hep burdayız
Hakemin düdüğü ile maç başlamıştı.
Tribünde.
Büşra: hadi aşkım…bastııırrr!!!
Pelin: hadi abi!!!
Çağla: semih abi güm güm güm!!!!!!!
Maç çok heyecanlı gidiyordu ki rakip takım bir karambol golüyle öne geçti
Büşra: hay Allah ya!!!
Mihriban: hadi ya….!!
Ufuk: abi yapmayın ya öyle gol yenirmi
Sahada…
Semih: beyler hadi ufuk kenarda bizi seyrediyor… eğer kaybedersek sonu hepimiz için çok acı olur…!!!
Hakan: kaptan haklı hadi beyler!!!
35. dakikadaki gole 45+2. dakikada semihin fizik kurallarını alt üst eden füzesiyle cevap gelmişti. Tribünler gol!! Diye ayağa kalmışlardı. Semih formasını çıkarmıştı atletinin üstünde 1 numara Ufuk yazıyordu. Tüm takım ufuğa böyle bir jest yapmışlardı
Ufuk: abi helal sana ya…
Büşra: topu göremedim ya nasıl oldu …
Çağla: saniyenin bilmem kaçta kaçı kadar üff ya neydi o…
2. yarı başlamıştı.
Hamit : bittin olum sen benim sevdiğim kıza göz dikmenin cezasını ödeyeceksin
Semih: kızın kimi sevdiği belli koçum…boşa ümitlenme.
75. dakikada çocuk semihe bir dirsek atmıştı semih acılar içinde yere yığıldı. Hakem sarı kart göstermişti
Burak: akıllı olsana lan…!!
Murat: çıkarmayız seni bu sahadan artis!!!
Büşra: ayy pislik nasıl vurduya…
Ufuk: semih abi sağlamdır ya öyle basit şeylerle yıkılmaz
Semih bir süre sonra ayağa kalktı kaleye 30 metre uzaklıktan serbest vuruş kullanılacaktı. Semih ortasını yaptı hakanı geçen top murata geldi. Murat güzel bir kafa vuruşu ile durumu 2-1 yapmıştı
Rakip takım beraberlik için yükleniyordu. Hamit topu aldı ve hızla ceza alanına koştu karşısında semih vardı. tereyağından kıl çeker gibi topu aldı ve kontra atağa kalktı.
Hamit: bittin olum sen!!!!!!!
Hamit semihi yakalamıştı omuz omuzaydılar kale semihin tam karşısıdnaydı. Hamit semihe bir omuz darbesi atmak istedi ama semih topa gerilmişti bile
Semih: BUNU ASLA UNUTMAAAA!!!!!!! HAAAAA!!!!!!!
Semih yine harika bir şut çekmişti kaleci topu sadece ağlarda görmüştü ama hamit yinede semihin üzerine gelmişti bunu gören semih boş durmadı ve hamite sağlam bir omuz attı. Hamit acılar içinde yerde kaldı 3-1 ile semih ve arkadaşları Çeyrek Finali kutlamaya başlamışlardı. Tüm takım ufuğu tribünlerden alıp sırlarında taşıdılar
Olmuyor....Sürekli Çevremdekilere Zarar Vermekten Bıktım...


8. sayfa (Toplam 11 sayfa) [ 156 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |