J-Fashion (Japon Modası) |
Yazar
Mesaj
Japon Modası hakkında paylaşımların yapılacağı ne nedir, ne değildir, günün modası, günün J-Fashion fotoğrafı gibi paylaşımların sunulacağı, tarzların konuşulup tartışılacağı gibi Uzak Doğu modası hakkında genel bir platform tadında oluşmasını istediğim bir konu.
Umarım faydadan ziyade rahatça konuşup, keyifli bir tartışma ortamı olur ve tabi tarzlardan ve giyim konusunda da az yada çok yararlanabilinecek olmasını umuyorum.
Ustaların tanıtımıyla başlayayım sonra günün fotoğraflarını paylaşırım.
Kenzo Takada
Tüm dünyada özellikle kozmetik markası olarak isimleşen Kenzo, 1964 yılında Paris’e taşındığında moda çevresiyle tanıştı. 1970’ten sonra başarılarının ardı arkası kesilmedi; önce Vivienne Galeri’de ilk defilesini düzenlemiş, ardından ‘Jungle Jap’ isimli bir butik açtı. Modellerinden biri aynı yıl Elle dergisine kapak kızı oldu. Koleksiyonu New York ve Tokyo’da gösterilirken bir sonraki yıl ‘Fashion Editor Club of Japan’s’ ödülünü kazandı. 1983 yılında ilk erkek koleksiyonunu hazırladı. Bugün ‘Ça Sent Beau’ ismiyle bilinen Kenzo de Kenzo parfüm markasını ise 1988 yılında yarattı. 21 yıl önce işinden emekli olan Kenzo, her şeyi asistanına devredip modayla uzaktan ilgileniyor.
Isse Miyake
Japon modasının ve kozmetiğinin kuşkusuz en büyük isimlerinden. Özellikle teknolojik altyapılı kreasyonları ve parfümleriyle tanınıyor. Üniversitedeyken grafik tasarım Okuyan Miyake, önce Paris ve New York’ta çalıştı. Daha sonra Tokyo’ya gelerek 1970’te burada ‘Miyake Design Studio’yu açtı. 80’lerde ‘pli’ için yeni metodlar geliştirerek bunu kendi tasarımlarına uyguladı. Frankfurt Balesi için kostüm hazırladı. 1994 ve 99 yılları arasında modanın içinde aktif olarak yer aldı.
Hanae Mori
Japon modasında en saygı duyulan ustalardan biri! En büyük özelliğiyse kuşkusuz Japon moda tarihinde Paris ve New York’ta defilesi düzenlenen ilk Japon kadın modacı olması. Ayrıca Fransa’daki bir ‘couture’ federasyonunun ilk Asyalı ‘haute couture’ tasarımcısı ilan ettiği bir modacı, Mori. Japonya’da en fazla onurlandırılan kadın modacıların başında geliyor. ‘İlk’ olma unvanıyla Japon kadınları arasında ‘özgürlük’ ikonu olarak gösterilmesi de boşuna değil. İlk moda evini 1951’de açan Hanae Mori, 90’larda işini 500 milyon dolarlık bir imparatorluğa dönüştürdü.
Yohji Yamamoto
Paris’te 1981’deki defilesinden sonra en çok ilham alınan Japon modacıların başında geliyor. Yohji Yamamaoto ve Y’s markalarının yaratıcısı, özellikle Tokyo’da popüler. New York, Paris’te de butikleri var. İki markanın da yıllık satış rakamı 100 milyon doların üzerinde. Yamamoto daha çok avant-garde tarzıyla biliniyor. Özellikle siyah renkte, battal boy sülüetlerde ve drape kumaşlarda imzasını görmek mümkün. İş birliği yaptığı markalar arasında Adidas, Hermès var. Ayrıca Elton John, Placebo, Heiner Miller gibi sanatçılarla da beraber çalıştı.
Rei Kawakubo
Fransızca’da ‘erkek gibi’ anlamında gelen ‘Comme des Garçons’ markasının kurucusu ve sahibi. Marka öyle büyük bir üne sahip oldu ki dünya çapında pek çok ülkede butiği var. Koleksiyonlar, Tokyo’da Comme des Garçons stüdyolarında tasarlanıyor ve Japonya, Fransa İspanya ve Türkiye’de yapılıyor. Kawakubo’nun markasının işbirliği yaptığı ünlü markalar arasında ise Speedo, Nike, Lacoste, Moncler, Louis Vuitton gibi isimler var.
Junya Watanabe
Tokyo’daki Bunka Moda Okulu’ndan mezun olduktan sonra Comme des Garçons’da işe başladı. 1987’de örgü markası Tricot’un baş tasarımcılığına getirildi. 1992 yılında Comme Des Garçons Homme markası altında tasarımlar yaptı ve sonra işleri büyüterek ismini de markanın yanına iliştirmeyi başardı. O artık ‘Junya Watanabe Comme Des Garçons’ markasını yönetiyordu. Daha çok ‘tekno couture’ tasarımcı olarak bilinen modern çizgileriyle tanınan modacı, 2007’de Converse’in ‘All Star’ serisini hazırladı. 2009 Nisan’ında ABD’nin first lady’si Michelle Obama’nın Royal Opera Binası’nda giydiği mavi desenli kazağı da o tasarlamıştı.
Kaynak: Womenist
Bazı sokak modası fotoğrafları.
Umarım faydadan ziyade rahatça konuşup, keyifli bir tartışma ortamı olur ve tabi tarzlardan ve giyim konusunda da az yada çok yararlanabilinecek olmasını umuyorum.
Ustaların tanıtımıyla başlayayım sonra günün fotoğraflarını paylaşırım.
Kenzo Takada
Tüm dünyada özellikle kozmetik markası olarak isimleşen Kenzo, 1964 yılında Paris’e taşındığında moda çevresiyle tanıştı. 1970’ten sonra başarılarının ardı arkası kesilmedi; önce Vivienne Galeri’de ilk defilesini düzenlemiş, ardından ‘Jungle Jap’ isimli bir butik açtı. Modellerinden biri aynı yıl Elle dergisine kapak kızı oldu. Koleksiyonu New York ve Tokyo’da gösterilirken bir sonraki yıl ‘Fashion Editor Club of Japan’s’ ödülünü kazandı. 1983 yılında ilk erkek koleksiyonunu hazırladı. Bugün ‘Ça Sent Beau’ ismiyle bilinen Kenzo de Kenzo parfüm markasını ise 1988 yılında yarattı. 21 yıl önce işinden emekli olan Kenzo, her şeyi asistanına devredip modayla uzaktan ilgileniyor.
Isse Miyake
Japon modasının ve kozmetiğinin kuşkusuz en büyük isimlerinden. Özellikle teknolojik altyapılı kreasyonları ve parfümleriyle tanınıyor. Üniversitedeyken grafik tasarım Okuyan Miyake, önce Paris ve New York’ta çalıştı. Daha sonra Tokyo’ya gelerek 1970’te burada ‘Miyake Design Studio’yu açtı. 80’lerde ‘pli’ için yeni metodlar geliştirerek bunu kendi tasarımlarına uyguladı. Frankfurt Balesi için kostüm hazırladı. 1994 ve 99 yılları arasında modanın içinde aktif olarak yer aldı.
Hanae Mori
Japon modasında en saygı duyulan ustalardan biri! En büyük özelliğiyse kuşkusuz Japon moda tarihinde Paris ve New York’ta defilesi düzenlenen ilk Japon kadın modacı olması. Ayrıca Fransa’daki bir ‘couture’ federasyonunun ilk Asyalı ‘haute couture’ tasarımcısı ilan ettiği bir modacı, Mori. Japonya’da en fazla onurlandırılan kadın modacıların başında geliyor. ‘İlk’ olma unvanıyla Japon kadınları arasında ‘özgürlük’ ikonu olarak gösterilmesi de boşuna değil. İlk moda evini 1951’de açan Hanae Mori, 90’larda işini 500 milyon dolarlık bir imparatorluğa dönüştürdü.
Yohji Yamamoto
Paris’te 1981’deki defilesinden sonra en çok ilham alınan Japon modacıların başında geliyor. Yohji Yamamaoto ve Y’s markalarının yaratıcısı, özellikle Tokyo’da popüler. New York, Paris’te de butikleri var. İki markanın da yıllık satış rakamı 100 milyon doların üzerinde. Yamamoto daha çok avant-garde tarzıyla biliniyor. Özellikle siyah renkte, battal boy sülüetlerde ve drape kumaşlarda imzasını görmek mümkün. İş birliği yaptığı markalar arasında Adidas, Hermès var. Ayrıca Elton John, Placebo, Heiner Miller gibi sanatçılarla da beraber çalıştı.
Rei Kawakubo
Fransızca’da ‘erkek gibi’ anlamında gelen ‘Comme des Garçons’ markasının kurucusu ve sahibi. Marka öyle büyük bir üne sahip oldu ki dünya çapında pek çok ülkede butiği var. Koleksiyonlar, Tokyo’da Comme des Garçons stüdyolarında tasarlanıyor ve Japonya, Fransa İspanya ve Türkiye’de yapılıyor. Kawakubo’nun markasının işbirliği yaptığı ünlü markalar arasında ise Speedo, Nike, Lacoste, Moncler, Louis Vuitton gibi isimler var.
Junya Watanabe
Tokyo’daki Bunka Moda Okulu’ndan mezun olduktan sonra Comme des Garçons’da işe başladı. 1987’de örgü markası Tricot’un baş tasarımcılığına getirildi. 1992 yılında Comme Des Garçons Homme markası altında tasarımlar yaptı ve sonra işleri büyüterek ismini de markanın yanına iliştirmeyi başardı. O artık ‘Junya Watanabe Comme Des Garçons’ markasını yönetiyordu. Daha çok ‘tekno couture’ tasarımcı olarak bilinen modern çizgileriyle tanınan modacı, 2007’de Converse’in ‘All Star’ serisini hazırladı. 2009 Nisan’ında ABD’nin first lady’si Michelle Obama’nın Royal Opera Binası’nda giydiği mavi desenli kazağı da o tasarlamıştı.
Kaynak: Womenist
Bazı sokak modası fotoğrafları.
Spoiler:
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): duy bas, elaaa
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): CloudT
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): elaaa
Garip tarzları var gerçekten. Bir de minyon tipli olduklarından sanırım çok sevimli duruyor. Erkek modası pek beğenmedim ben ama kızlar çok sevimli.
Geçen gün Wasabi adlı bir filme denk geldim orada da Japon kız aldıklarını sergiliyordu aman yarabbi nasıl kombinasyon sormayın.
Giyim konusunda cesurlar gerçekten.
Geçen gün Wasabi adlı bir filme denk geldim orada da Japon kız aldıklarını sergiliyordu aman yarabbi nasıl kombinasyon sormayın.
Giyim konusunda cesurlar gerçekten.
he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.
Bir de malum alışveriş sitelerinde Japon modası adı altında şahane kıyafetler oluyor. Tanıtımlarındaki kızlara o kadar yakışıyor ki o kıyafetler ama tabi dar kalıp olduğundan benim pek şansım yok. Ferda senin gibi olsam onlarla donatırdım dolabımı. Uçuk kaçık kısımları saymazsak gerçekten güzel giyiniyorlar. Erkeklerde omuz problemi var bence. Çok mu zayıflar ne?
he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.
Ryota'nın yani erkek mankenin tarzı aslında gayet iyi sadece vücut yapısı pek fazla taşımamış buna rağmen bence gayet iyi duruyor ve şu giyim tarzı basit ve çok şaşalı olmamasına karşın, tarz olarak nitelendirilebilir. Bir tek, Jeans şort bana göre değil eğer onun yerine farklı bir seçenek olsaydı tam benlik bir tarz olabilirdi. Basit, ama hoş.
Kadınların giyim tarzıysa her zaman ki gibi uç noktalarda. Öyle kıyafetler var ki ülkemizde giyilmesinin söz konusu bile olacağını sanmıyorum ama Japonya cidden farklı -ki hem düşünsel hem de ahlak olarak bizden çok ayrılar. Belli noktalar keşissede bizden farklı oldukları bariz ortada. Bu da doğal olarak kıyafetlerine/tarzlarına yansıyor.
Kadınların giyim tarzıysa her zaman ki gibi uç noktalarda. Öyle kıyafetler var ki ülkemizde giyilmesinin söz konusu bile olacağını sanmıyorum ama Japonya cidden farklı -ki hem düşünsel hem de ahlak olarak bizden çok ayrılar. Belli noktalar keşissede bizden farklı oldukları bariz ortada. Bu da doğal olarak kıyafetlerine/tarzlarına yansıyor.
Takunyalarla yürümeye alıştıklarından olsa gerek o maşallah afedersiniz ama öküz gibi topuklarla yürümek yürek ister... Ben bu yaşımda düz ayakkabı ile yokuş aşağı korkuyorum yürümeye. Bir şey olur düşerim diye. Millete bak ya
Spoiler:
Not: Bu fotoğrafta gördüğünüz kadının adı Momoru ve kendisinin aynı zamanda bir grubu vardır. Şarkısını dinlemek için;
http://soundcloud.com/usaginoheitai
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 14 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |