aşk
Sayfaya git: 1, 2, Sonraki

Sailor Moon Forum -> Kitap, Şiir ve Yazılar
 
Yazar
Mesaj
tomoyo
Sevgi'nin Koruyucusu
Sevgi'nin Koruyucusu



Yaş: 36
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 1,121
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 9

Durumu: Çevrimdışı

tomoyo
Sevgi'nin Koruyucusu
aşk Konu: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
bu yazıyı sabah bir arkadaşım bana yolladı ve okurken göz yaşlarımı tutamadım
çok etkileyici bir yazıydı sizlerle paylaşmak istedim
burda bunun gibi bir yazı yoktu sanrım daha önce hiç görmemiştim
işte yazı...

Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başrdılar. İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında.... Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...

Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu... Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular. Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki... Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağman çocuk sahibi olmayınca, "bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik olur" diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler... "Senin için ölürüm" derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adma "Hayır, ben senin için ölürüm" diye yanıt verirdi hep...

Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, "Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...." Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu, "Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı... Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten....

Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler. Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı. Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı.
Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı. Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde "satılık" levhası asılı olan. "Ne dersin, bu evi alalım mı?" dedi adama. "Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı..." "Sen istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim?" diye yanıt verdi adam. "Amerika'daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı... Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık...."

Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor oldu adam Amerika'ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla.
Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı: "Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut..."

Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardı adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat" diye dil döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...

Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken, "Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım" diye sözünü kesti arkadaşı. "O, seni aldatıyor. İş yerimin tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyiyor her öğlen. Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...." "Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları" diye bağırdı kadın. Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı.... Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece masal olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü adamın...

Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi. İnkar etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken, "son bir kez kucaklamak isterim seni" diyecek oldu ama kadın, "defol" dedi nefretle...

İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin böyle son bulmasına
kimse inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın.
Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleştiğini öğrendi. Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin kalması için dua ediyordu.


Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, kadının derdine çare olamamıştı. Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü. "Sen, buraya ne yüzle geliyorsun" diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. "Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor." dedi genç kadın. Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı: "Hiçbir şey göründüğü gibi değil aslında. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yıl Amerika'daki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir senelik ömrü kaldığını. Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu. Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi. Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika'ya yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa ilk karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim. Sana bu kutuyu vermemi istedi..." Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek istiyordu. Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda. İlk kağıtta, "Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanem" diyordu... Sırayla okudu; "Seni çok sevdim", "Seni sevmekten hiç vazgeçmedim", "Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim." "Fakat benim için ölmeni istemedim" "Şimdi bana söz vermeni istiyorum." "Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı?" son kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın... Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:

"Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım...."


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
29 Şub 2008 20:10
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): hp*star, chibi ami

immortal
Alışıyorum Galiba?
Alışıyorum Galiba?



Yaş: 33
Kayıt: 22 Eyl 2007
Mesajlar: 131
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 1

Durumu: Çevrimdışı

immortal
Alışıyorum Galiba?
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
gerçkten çok duygusalmış
böyle bir aşk yaşamayı isterdim ama sonu böyle olmasın Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
29 Şub 2008 20:56
aqua_vita
Üye
Üye



Yaş: 31
Kayıt: 04 Eyl 2007
Mesajlar: 83
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

aqua_vita
Üye
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
İçim yandı valla sonunda.Böyle bir aşk ölümsüz olur işte.Şimdi bizim yaşadıklarımız gibi iki günlükler değil.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
05 Mar 2008 19:47
princess mercury
O Bir Yıldız!
O Bir Yıldız!



Kayıt: 15 Şub 2008
Mesajlar: 1,470
Teşekkür: 59

Durumu: Çevrimdışı

princess mercury
O Bir Yıldız!
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
vay be.çok duygulandım yaa Üzgün ya da Ağlıyor .nerde kaldı böyle aşklar Hayranlık Besliyor .ama nie sonu böle bitti yaa Üzgün ya da Ağlıyor


by tusako
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
05 Mar 2008 19:55
tomoyo
Sevgi'nin Koruyucusu
Sevgi'nin Koruyucusu



Yaş: 36
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 1,121
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 9

Durumu: Çevrimdışı

tomoyo
Sevgi'nin Koruyucusu
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
evet yaa nerdeee böylesi şimdi
bulan sımsıkı tutsun bırakmasın Kahkaha Atıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
07 Mar 2008 20:29
darklord
Yeni Üye
Yeni Üye

Avatar

Kayıt: 02 Mar 2008
Mesajlar: 35
Teşekkür: 1

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
darklord
Yeni Üye
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
aşk a inanmam aşk kafanızda tasarladını o anı yada o kişiyi gördünğüz an hissettiğiniz duygu yoğunlunun anlamsız bütünüdür...ben böyle yorumluorum ve geçicidir aşk.ama sevgi ye inanırım aşk çok yüzeysdel yoğurdun kaymağı gibi yüzeysel bişey...pek kafanıza takmayın...

[URL=http://imageshack.us][img]http://img181.imageshack.us/img181/2921/lastsamurai1vi8.jpg[/img][/URL]
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Mar 2008 22:30
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): chibi ami

venüs prensesi
Sevgi'nin Koruyucusu
Sevgi'nin Koruyucusu



Yaş: 32
Kayıt: 15 Şub 2008
Mesajlar: 1,185
Nerden: zamanın ve uzaklığın olmadığı sonsuz yerden
Teşekkür: 23

Durumu: Çevrimdışı

venüs prensesi
Sevgi'nin Koruyucusu
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
ağlıyodum ya yapmayın bana bunu Üzgün ya da Ağlıyor içim çok kötü oldu ya off off varmı böyle bi duygu?? Üzgün ya da Ağlıyor


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Mar 2008 22:52
darklord
Yeni Üye
Yeni Üye

Avatar

Kayıt: 02 Mar 2008
Mesajlar: 35
Teşekkür: 1

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
darklord
Yeni Üye
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
işiniz gücünüz yokmu boş muabbet aşk meşk her seferinde ağlıycağını bile bile nie insan kendini kaptırırki bile bile tutsak eder ? bile bile intihar etmek gibi bişey.bide her seferinde kalp acısı çekmek,çok cesurca dicem ama süperkahramanlar ya çok süper olduu için yada aptal olduu için süperdir ya aşık olmak ta aptallık bence...

[URL=http://imageshack.us][img]http://img181.imageshack.us/img181/2921/lastsamurai1vi8.jpg[/img][/URL]
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
07 Mar 2008 23:08
fawn_fairy
Sevgi'nin Koruyucusu
Sevgi'nin Koruyucusu



Yaş: 33
Kayıt: 30 Oca 2008
Mesajlar: 1,141
Teşekkür: 85

Durumu: Çevrimdışı

fawn_fairy
Sevgi'nin Koruyucusu
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
darklord yazmış:
işiniz gücünüz yokmu boş muabbet aşk meşk her seferinde ağlıycağını bile bile nie insan kendini kaptırırki bile bile tutsak eder ? bile bile intihar etmek gibi bişey.bide her seferinde kalp acısı çekmek,çok cesurca dicem ama süperkahramanlar ya çok süper olduu için yada aptal olduu için süperdir ya aşık olmak ta aptallık bence...

sana katılıyorum yazıyı okudum içim bi hoş oldu.ama gene de ben de aşka inanmıyorum Madde hele bu ergenlik çağında boş.......

..
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
08 Mar 2008 0:08
tomoyo
Sevgi'nin Koruyucusu
Sevgi'nin Koruyucusu



Yaş: 36
Kayıt: 20 Ağu 2007
Mesajlar: 1,121
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 9

Durumu: Çevrimdışı

tomoyo
Sevgi'nin Koruyucusu
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
darklord belki hakıl olabilirsin bazen bende böyle şeyler diyorum kendi kendime
ama bir süre sonra adı aşk yada başka bir şey insan güzel duygular hissetmek istiyor bu duyguları sonu ne olursa olsun yaşamak istiyor. bu yazı da o zmanları anlatmak için yazılmış bence
anlık duyguysa bunlar anlık yaşanmasına izin verilmeli bence geleceği düşünerek aşk olmaz zaten

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
08 Mar 2008 15:04
darklord
Yeni Üye
Yeni Üye

Avatar

Kayıt: 02 Mar 2008
Mesajlar: 35
Teşekkür: 1

Durumu: Çevrimdışı

Avatar
darklord
Yeni Üye
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
uyutşturucuda anlık hisler verio bi süre kafan kıyak ama dünyan normal e dömdüğünde ya herşey yine aynı yada daha kötü, ne gerek war ki ?

[URL=http://imageshack.us][img]http://img181.imageshack.us/img181/2921/lastsamurai1vi8.jpg[/img][/URL]
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
08 Mar 2008 16:22
knighTeen87
Yeni Üye
Yeni Üye



Yaş: 37
Kayıt: 01 Mar 2008
Mesajlar: 29

Durumu: Çevrimdışı

knighTeen87
Yeni Üye
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
aşk dediğin şey bikaç ay süren birşey üstüne şiirler şarkılar yazmak çok anlamsız bence

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
08 Mar 2008 18:44
merkür prensesi
Venüs Savaşçısı
Venüs Savaşçısı



Yaş: 32
Kayıt: 17 Ağu 2007
Mesajlar: 1,037
Cinsiyet: Kız
Nerden: Yamashita Malikanesi o_O
Teşekkür: 12

Durumu: Çevrimdışı

merkür prensesi
Venüs Savaşçısı
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
Bu yazıda beni etkileyen böyle bir aşkın asla gerçek olamayacağı! Bu yüzden bu kadar duygulu geliyor, bu yüzden bu kadar içten hissedilip hayran kalınabiliyor. Mantıklı olmaması, bu kadar hayal olması güzel geliyor insana...

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
10 Mar 2008 17:15
Lyzard
Yeni Üye
Yeni Üye



Yaş: 36
Kayıt: 09 Hzr 2007
Mesajlar: 48
Cinsiyet: Erkek

Durumu: Çevrimdışı

Lyzard
Yeni Üye
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
ask bence de o kadar buyutulmesi gereken birsey degil zamanla yokolan birsey. bi insana ömürboyu istesenizde asik olamazsiniz, bir süre sonra ask dediginiz sey aslinda bagimlilik, aliskanlik olur.

Now, my blind eyes see what others cannot.
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
13 Mar 2008 16:50
usa-ko
Aşk'ın Koruyucusu
Aşk'ın Koruyucusu



Yaş: 36
Kayıt: 09 Hzr 2007
Mesajlar: 1,238
Teşekkür: 10

Durumu: Çevrimdışı

usa-ko
Aşk'ın Koruyucusu
aşk Konu: Yanıt: aşk
Alıntıyla Cevap Gönder
yanlış.. adam gerçekten ihanet etmiş. bırakıp gitmekle...
belki sevdiği tek kadının onun yanında olmasına izin verseydi o hastalığı yenebilirdi.

lyzard ve darklord.. hiç aşık olmamış gibi konuşuyorsunuz.
belki de olmadınız. bilmiyorum. ama eğer yeteri kadar cesaretiniz varsa
korkulacak bir şey değil aşk (:

Yalnız’ın adı okunduğunda
Okulda ya da yaşamda
Kimse
“Burada”
deyemez.
Ama
Yok da...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
14 Mar 2008 1:21
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: 1, 2, Sonraki
1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 30 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız