Otobüs teyzesi.Evet,bildiğiniz otobüs ve bildiğiniz teyze.Bu bildiğiniz teyzenin bildiğiniz otobüse normal şartlar altında ve yolcu sıfatında katılıp evrim geçirmesiyle oluşan canlı organizmalara “Teyzes Busses”,yani halk dilinde bilinen adıyla “Otobüs Teyzesi” deniyor.Şimdi gelin beraber bu canlının genel özelliklerini ve yaşam alanı olan otobüslerdeki davranış biçimlerini inceleyelim.
Okul veya dersane çıkış saatleri.Kahramanımız yorgundur ve tüm kalbiyle yolda trafiğe takılmayıp eve erken ulaşabilmeyi dilemektedir.Hatta eve erken ulaşabilirse biraz nette takılmak onu çok rahatlatacaktır.Öyle böyle derken beklediği otobüs gelir ve girer içeri.Büyük bir şans eseri kendisine yer bulabilen kahramanımız,bulduğu köşeye adeta siner.Fakat az sonra kendisine uygulanacak olan çeşitli işkence taktiklerinin bodur Çinlilere bile şapka çıkartacak olduğundan habersizdir.
Kahramanımız rahatlamış oturuken ve tam hafiften uyuklamaya başlamışken otobüsün kapısı fosss sesiyle açılır ve içeriye bir ışık huzmesi dolar.Şaka şaka.Akşam akşam ne ışığı?
Otobüs teyzesi,gırtlaktan gelen bir “bismillaagghh” yakarışıyla otobüse girer.Çevreye şöyle bir göz atar ve oturulacak boş yer olmadığını görür.Bu durumda hemen B planını yürürlüğe koyar ve uygulamaya geçer.Otobüsteki en masum ve en savunmasız görünen gencin (yani kahramanımızın) yanına gelir ve göbeğini omzuna yerleştiriverir!Göbek mi dedim,ne göbeği yahu?Teyzenin iç organlarıyla beraber bütün gövdesini kahramanımız taşımaktadır artık!Teyzemiz bununla da yetinmez ve “öf,pöf,aman,allaagghh!” gibi sıkılma efektleriyle gerekli mesajı iletmeye çalışır.Kahramanımızda bu arada boş durmamakta çevresine agresif bakışlar atarak kolay lokma olmadığını göstermeye çalışmaktadır.Ama agresifin babasının karşısında olduğunu henüz bilmemektedir.
Teyzemiz bu hamlelerden sonuç alamayınca büyük ihtimalle en büyük kozunu oynamaya karar verecektir:toplum psikolojisi.”Ahh,öff,aman,belim ağrıyo,başım ağrıyo,ayağım şişti,midem bulandı,başım döndü” feryatları artarak devam ederken ,tıp bilimi de teyzemizin bünyesinde mevcut hastalıkları tanımlamakta yetersiz kalmaktadır.Otobüs içerisindeki diğer yaşlılar ve yer vermek istemeyip bir de zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışan çakallar hafiften söylenmeye başlar.”Gençlik ölmüş azizim”,”Bizim zamanımızda böyle değildi”,”Eskiden buralar hep dutluktu” derken saf gencimizi baskı altına almaya başlarlar.Hatta bazen otobüs şoförü de aynadan “pislik seni” anlamında bakışlar atarak destek verebilir duruma.Ardından genç tekme tokat dövülerek dışarı atılır.Yok.Şaka.Öyle olmaz.Baskı devam etse de fiziksel şiddet yerine genelde psikolojik şiddet tercih edilir.Yanında MP3 çalar gibi bir kurtarıcı varsa sağlı sollu ataklarla iyice sersemleyen saf ve aynı zamanda sıkı bir rock dinleyicisi olan gencimiz müziğin sesini sonuna kadar açarak karşılık verebilir çevresindekilere.Ama genelde uygulanmayan tekme ve tokatlı fiziksel şiddetin bu kısımda devreye girmesi de ihtimal dahilindedir.
Gencimizin iç dünyasında da şiddetli bir savaş yaşanmaktadır bu arada.
“Çok yorgunsun sen.Bütün gün ders çalıştın ve beynini patlattın.Bir de teyzenin löpürdettiği börekleri taşıyorsun.Rahat ol.Kasma..
“Bak ama,hasta ve yaşlı bir teyze o.Oturmaya senden daha çok ihtiyacı var.
“Evet hasta o,ruh hastası.
“Kalk hemen,yer ver.”
“Sakın kalkma.Otur yerinde.”
Gencimiz büyük ihtimalle bu baskıya dayanamayacak ve teyzeye “Lanet olsun teyze,geç otur da rahatlayalım” der gibi bir bakış atarak yer verir.Teyzemiz genelde gencimizi şiddetle kenara iterek yerine oturur.Arada “Sağol” demeyi ihmal etmeyenler de oluyor tabii.Haklarını yemeyelim ama,çok nadir..
Gencimiz bu kritik kararı aldıktan sonra,otobüsün içinde şenlik havası hüküm sürmektedir artık.
Teyzemiz önce,eğer coğrafi konumu elverişliyse,otobüs şoförüyle konuşmaya çalışır.Konuşmanın konusu zaten hepimizin bildiği “Yolculuk nereye hemşerim?” muhabbetinden başka bir şey değildir.Teyzemiz böylece her daim iktidardan yana olduğunu herkese sezdirir.Fakat eğer şoförden tatmin edici bir cevap alamazsa otobüsün kirli kokmasından başlayarak,yolcu otobüsü hakkındaki bütün düşüncelerini sıralar ve düşmana korku,dosta güven verir.
Şoförle işi bittikten sonra,sıra otobüsteki gençlere gelmiştir.Erkekseniz ve hafiften dağınık bir görünümünüz varsa,yandınız.Teyze inceden inceye saydırmaya başlar.İşin komik yanı,sizin hakkınızda söylediğine dair hiçbir kelime kullanmamasına rağmen,bunu herkesin bilmesidir.Böyle de ince zekalıdır işte Otobüs Teyzesi.
Yolculuğun sonlarına doğru teyze iyice şahlanarak sağa sola laf atmaya başlar.Yediği keklerin,tükettiği çeşitli yiyeceklerin etkisinden midir bilinmez yayıldıkça yayılır koltuğa,genişledikçe genişler.Kalkmasına yakın yanındaki kişinin cama yapıştığı gözlemlenmiştir.
En sonunda teyzemiz ardında Aragorn'un deyimiyle “harap olmuş siperler ve çökmüş bir insanlık” bırakarak otobüsü terkeder..

yazan: zehra sağlam(namı diğer: hotoru_cha veya bonnie_bon)