kitaplardan sözler Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, 6, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bazıları yaşayarak mutluluğa ulaşmaya çalışacakları yerde, mutlu olabilmek için kendi dışlarında "bir şey olmasını" bekler; ya da nasıl mutlu olunabileceği konusunda sonu gelmez tartışmalar sürdürürler.
/Engin Geçtan-İnsan Olmak/
/Engin Geçtan-İnsan Olmak/
"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu
>funnylife<
yenielmakurdu
Bu mesaja teşekkür edenler (4 kişi): Alice, Saffiru, harukausagi, LadyinDeath
Okuduğum kitapta değil ama izlediğim bir filmden alıntı yapıyorum.Mutlaka kitaplarda da geçiyordur zira Gandhi'ye ait bu sözler.
"Umutsuzluğa düştüğümde tarih boyunca doğruluk ve sevginin her zaman kazandığını hatırlarım. Tiranlar ve katiller olmuştur, hatta bir süre yenilmez sanılmışlardır ancak sonunda her zaman kaybederler, düşün bir her zaman."
"Çılgınca tahribatı totaliterlik nedeniyle ya da özgürlük ve demokrasi adı altında yapmak ölüler, yetimler ve evsizler için ne değiştirir?"
"Göze göz ilkesi tüm dünyayı kör eder."
"Uğrunda ölmeyi göze alacağım birçok dava var ama uğrunda öldüreceğim hiçbir dava yoktur."
"Umutsuzluğa düştüğümde tarih boyunca doğruluk ve sevginin her zaman kazandığını hatırlarım. Tiranlar ve katiller olmuştur, hatta bir süre yenilmez sanılmışlardır ancak sonunda her zaman kaybederler, düşün bir her zaman."
"Çılgınca tahribatı totaliterlik nedeniyle ya da özgürlük ve demokrasi adı altında yapmak ölüler, yetimler ve evsizler için ne değiştirir?"
"Göze göz ilkesi tüm dünyayı kör eder."
"Uğrunda ölmeyi göze alacağım birçok dava var ama uğrunda öldüreceğim hiçbir dava yoktur."
he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Alice, Saffiru
“Bana verdiğin her şey için teşekkür ederim…. Yağmurla Gelen Hediyem… Sen bana Tanrı’nın varlığının kanıtısın.. Sen mucizesin… sen hayatsın.. Ama en önemlisi benimsin ve hep benim kalacaksın…. Sonsuza kadar…” sonra dudakları birleşti… sonsuza kadar…
Rita Hunter - Yağmurla Gelen
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Alice
Dünya zıvanadan çıktı. Açgözlülük her şeyi pençesine aldı. Servet değerli olmanın, yeteneğinin yegane kanıtıymış gibi görülüyor. İletişim kanalları canavarların eline düştü. Kötülük övdükçe övülür oldu
Şeytanların vaazı dinlenir, melekler bir kenara atılırken, dürüst olana bu zıvanadan çıkmış dünyaya hak ettiğini sanmaktan başka çare kalmaz.
John Verdon - Şeytanı Uyandırma
Şeytanların vaazı dinlenir, melekler bir kenara atılırken, dürüst olana bu zıvanadan çıkmış dünyaya hak ettiğini sanmaktan başka çare kalmaz.
John Verdon - Şeytanı Uyandırma
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): harukausagi, LadyinDeath, laru
Bir sürü dostunun içinde elbet düşmanların olacak ama unutma ki;onca düşmanın içinde önce seni dostun vuracak.
he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Alice
20 Şub 2013 1:36
"Bunu asla yapmam."
"İlk fırsatta sizden kurtulmanın yolunu bulurum."
"Bu sefer çantanız işe yaramaz. İçinde taş mı saklıyorsunuz? Neredeyse çenemi dağıtıyordu."
Isabel de artık çantasına güvenemeyeceğinin farkındaydı. Dere kenarında ani bir refleksle çantasını savurduğunda niyeti savunmaydı ama şimdi adamın yaralı dudağına bakınca bunun onu ne derece kızdırmış olduğunu tahmin edebiliyordu. Endişeyle çantasını sıkı sıkı kavramıştı ki bej rengi büyük bir keseye benzeyen büzgülü çantasındaki beklenmeyen kıpırtıyla irkildi. "Lanet olsun, Mimi!"
"Mimi?"
"Mimi!" Isabel gözlerini kocaman açıp başını sallayarak adamı onayladı.
Çamura bulanan çantanın büzgüsünü aceleyle açıp kimseler görmesin diye içine tıktığı kaplumbağasına uzandı. Henfield'dan saklamaya özen gösteriyordu ama saklayacak da değildi. Sadece gözüne sokmaya gerek yoktu.
"Ne var çantada?"
Isabel küçük kaplumbağayı çantadan çıkardı. Mimi normal halinden daha da öfkeli görünüyordu.
"O kaplumbağayı çantanızda mı taşıyorsunuz?" Isabel adamın nasıl baktığını göremese de ensesine değen okları hissedebiliyordu. "Bir saniye... Siz bana bir kaplumbağa ile mi vurdunuz?"
Rita Hunter-Aşkın Ateşi
Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): harukausagi, Alice, Kohana Mai
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): harukausagi
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi.
Son Kuşlar- Sait Faik Abasıyanık
Son Kuşlar- Sait Faik Abasıyanık
İyi bir adamı anlatan iyi bir kitaptan;
Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.
Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Alice
"Tekrar gelecek misin?"
Kız, gözlerini çocuğun gözlerine dikti. Söylemek istediği çok şey vardı ancak kelimeleri asla ulaşmayacaktı. Nasıl ki bu yağmur hiç durmayacaksa, onun kelimeleri asla gökyüzüne ulaşmayacaktı. Düşünceleri, tıpkı hiç güneş görmemiş bir çiçek misali dudaklarından dökülmeyecekti. Çünkü bu onun tarzıydı. Rüzgar gibi, belli belirsiz gelirdi, insanlar onun rüzgar olduğunu fark ettiğinde ise kaybolurdu. O yüzden cevap veremedi bir süre.
"Bilmem,"dedi soğuk sesiyle. "Tekrar geleceğim günü tanrı bile bilemez." diye mırıldandı. Tekrar gelmeyecekti. Tekrar gelemeyecekti.
Gün batımında ayrıldı kafeden. Kapı çanı onun için son bir kez çınladı. Bu ufak bir elvedaydı. Şimdiye dek sahip olduğu tek elveda...
-Lynnette Valerica / Yankı
Kız, gözlerini çocuğun gözlerine dikti. Söylemek istediği çok şey vardı ancak kelimeleri asla ulaşmayacaktı. Nasıl ki bu yağmur hiç durmayacaksa, onun kelimeleri asla gökyüzüne ulaşmayacaktı. Düşünceleri, tıpkı hiç güneş görmemiş bir çiçek misali dudaklarından dökülmeyecekti. Çünkü bu onun tarzıydı. Rüzgar gibi, belli belirsiz gelirdi, insanlar onun rüzgar olduğunu fark ettiğinde ise kaybolurdu. O yüzden cevap veremedi bir süre.
"Bilmem,"dedi soğuk sesiyle. "Tekrar geleceğim günü tanrı bile bilemez." diye mırıldandı. Tekrar gelmeyecekti. Tekrar gelemeyecekti.
Gün batımında ayrıldı kafeden. Kapı çanı onun için son bir kez çınladı. Bu ufak bir elvedaydı. Şimdiye dek sahip olduğu tek elveda...
-Lynnette Valerica / Yankı
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Alice
05 May 2013 16:25
5. sayfa (Toplam 6 sayfa) [ 84 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |