YIL 2070 Sayfaya git: 1, 2, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bunu bana bir arkadaşım yolladı ve gerçekten böyle bişi olabilir mi diye düşündüm.
Bu yüzden artık daha dikkatliyim
YIL 2070
50 yaşına henüz bastım ama görüntüm 85 yaşındaki bir insanınki gibi
Yeterince su içemediğim için böbrek sorunları yaşıyorum
Korkarım ki yaşamak için çok vaktim yok
Ben bu topluluktaki en yaşlı insanım...
5 yaşında bir çocuk olduğum günleri hatırlıyorum
O zamanlar her şey çok farklıydı
Parklarda pek çok ağaçlar evlerde güzel bahçeler vardı.
Ve ben yarım saat boyunca büyük bir zevkle duş alırdım
Bugünlerde ise cildimizi temizlemek için mineral yağlı havluları kullanıyoruz.
Eskiden kadınların güzel saçları vardı
Şimdi ise başımızı su kullanmadan temiz tutmamız gerektiği için traş etmek zorundayız....
Eskiden benim babam arabasını hortumdan akan su ile yıkardı
Şimdi ise
Benim oğlum suyun bu şekilde ziyan edilebileceğine bir türlü inanamıyor...
Sokaklarda posterlerde radyoda ve televizyonda SUYU DUYARLI KULLAN uyarıları olduğunu hatırlıyorum
Ama hiç kimse bu uyarıları önemsemedi
Suyun sonsuza dek var olacağını sandık...
Şimdi ise
Tüm nehirler,göller,barajlar ve yeraltındaki su yatakları ya kurudu ya da kirlendi...
Sanayi hemen hemen durma noktasına geldi ve işsizlik büyük oranlara ulaştı
Yegane iş alanı deniz suyunun tuzunu çıkarıp kullana bilinir hale getiren fabrikalar.
Ve işçiler maaşlarının bir bölümünü içme suyu olarak alıyorlar.
Sokaklarda eli silahlı haydutların bir bidon su için insanlara saldırmaları çok yaygınlaştı...
Yiyeceklerin 80% i sentetik
Eskiden yetişkin bir insanın günde 8 bardak su içmesi tavsiye edilirdi
Şimdi ise
Benim sadece yarım bardak su içmeme müsaade ediliyor.
Biz şimdi bir kere giyilip atılan giysileri giymek zorundayız ve bu da çöp miktarını arttırıyor....
Biz şimdi kanalizasyon sistemi susuzluktan çalışmadığı için fosseptik kullanıyoruz...
Nüfusun dış görünümü korkunç. susuzluk nedeniyle kırışık sıska ultraviyole ışınları nedeniyle yaralarla dolu vücutlar...
Şimdi ozon tabakası kalmadığı için ışınlar çok daha kuvvetli...
Cilt kanseri mide bağırsak enfeksiyonları ve idrar sistemi sorunları ölümlerin ana sebepleri...
Cildin aşırı kuruması nedeniyle 20 yaşındaki bir genç 40 yaşında gibi bilim adamları araştırdılar
Ancak bu soruna bir çare bulamadılar görünüyor.
Su üretilemiyor ağaç ve sebze olmadığı için oksijen de azaldı ve bu yüzden yeni neslin zeka kapasitesi ciddi bir şekilde zarar görüyor...
Pek çok erkekte sperm oluşum morfolojisi değişti
Bunun sonucunda da bebekler kusurlu, mutasyonla ve fiziksel sakatlıklarla doğuyorlar
Devlet soluduğumuz hava için bize para ödetiyor
Erişkin başına günde 137m küp soluyoruz...
Bu parayı ödeyemeyen insanlar güneş enerjisiyle çalışan büyük mekanik akciğerlerle havalandırılan bölgelerden kovuluyorlar.
Soluduğumuz hava kaliteli değil ama en azından nefes alabiliyoruz...
Ortalama insan ömrü 35 yıl...
Hala biraz yeşil alanı olan ,nehirleri akan, bölgeler silahlı askerler tarafından korunuyor...
Su, altın ve elmastan çok daha değerli bir hazine haline geldi...
Yaşadığım yere nadiren yağmur yağdığı için hiç ağaç yok.
Bazen yağış beklerken asit yağmurları yağıyor.
Mevsimler ciddi bir şekilde 20.yüzyılın çevreye zarar veren sanayisi ,atomik deneyler ve çevreye yaydıkları kirlerden etkilendiler
O zamanlar çevreyle ilgilenmemiz konusunda uyarıldık ama hiç kimse dikkate almadı
Oğlum benden gençliğimden söz etmemi istediği zaman ona yeşil tarlaların ,çiçeklerin güzelliğini, yağmuru ,nehirlerde yüzmenin ,balık avlamanın , içebildiğimiz kadar su içebilmenin ne büyük bir zevk olduğunu ve insanların ne kadar sağlıklı olduklarını anlatıyorum...
O bana babacığım şimdi neden su yok? diye soruyor...
İşte o zaman boğazım düğümleniyor....
Kendimi suçlu hissetmekten bir türlü kurtaramıyorum çünkü ben de o yaşadığı çevreyi kirleterek tahrip olmasına sebep olan, tüm uyarılara kulağını tıkayan nesle aidim...
Şimdi ise
Bizim çocuklarımız bunun bedelini ödüyorlar!...
Yeryüzünde, şimdi doğanın tikle inanıyorum...
Ne kadar çok isterdim geriye dönüp insanoğluna bunları anlatmayı...
... Henüz daha Dünya gezegenimizi kurtarmaya zamanımız varken...

Bu yüzden artık daha dikkatliyim

YIL 2070
50 yaşına henüz bastım ama görüntüm 85 yaşındaki bir insanınki gibi
Yeterince su içemediğim için böbrek sorunları yaşıyorum
Korkarım ki yaşamak için çok vaktim yok
Ben bu topluluktaki en yaşlı insanım...
5 yaşında bir çocuk olduğum günleri hatırlıyorum
O zamanlar her şey çok farklıydı
Parklarda pek çok ağaçlar evlerde güzel bahçeler vardı.
Ve ben yarım saat boyunca büyük bir zevkle duş alırdım
Bugünlerde ise cildimizi temizlemek için mineral yağlı havluları kullanıyoruz.
Eskiden kadınların güzel saçları vardı
Şimdi ise başımızı su kullanmadan temiz tutmamız gerektiği için traş etmek zorundayız....
Eskiden benim babam arabasını hortumdan akan su ile yıkardı
Şimdi ise
Benim oğlum suyun bu şekilde ziyan edilebileceğine bir türlü inanamıyor...
Sokaklarda posterlerde radyoda ve televizyonda SUYU DUYARLI KULLAN uyarıları olduğunu hatırlıyorum
Ama hiç kimse bu uyarıları önemsemedi
Suyun sonsuza dek var olacağını sandık...
Şimdi ise
Tüm nehirler,göller,barajlar ve yeraltındaki su yatakları ya kurudu ya da kirlendi...
Sanayi hemen hemen durma noktasına geldi ve işsizlik büyük oranlara ulaştı
Yegane iş alanı deniz suyunun tuzunu çıkarıp kullana bilinir hale getiren fabrikalar.
Ve işçiler maaşlarının bir bölümünü içme suyu olarak alıyorlar.
Sokaklarda eli silahlı haydutların bir bidon su için insanlara saldırmaları çok yaygınlaştı...
Yiyeceklerin 80% i sentetik
Eskiden yetişkin bir insanın günde 8 bardak su içmesi tavsiye edilirdi
Şimdi ise
Benim sadece yarım bardak su içmeme müsaade ediliyor.
Biz şimdi bir kere giyilip atılan giysileri giymek zorundayız ve bu da çöp miktarını arttırıyor....
Biz şimdi kanalizasyon sistemi susuzluktan çalışmadığı için fosseptik kullanıyoruz...
Nüfusun dış görünümü korkunç. susuzluk nedeniyle kırışık sıska ultraviyole ışınları nedeniyle yaralarla dolu vücutlar...
Şimdi ozon tabakası kalmadığı için ışınlar çok daha kuvvetli...
Cilt kanseri mide bağırsak enfeksiyonları ve idrar sistemi sorunları ölümlerin ana sebepleri...
Cildin aşırı kuruması nedeniyle 20 yaşındaki bir genç 40 yaşında gibi bilim adamları araştırdılar
Ancak bu soruna bir çare bulamadılar görünüyor.
Su üretilemiyor ağaç ve sebze olmadığı için oksijen de azaldı ve bu yüzden yeni neslin zeka kapasitesi ciddi bir şekilde zarar görüyor...
Pek çok erkekte sperm oluşum morfolojisi değişti
Bunun sonucunda da bebekler kusurlu, mutasyonla ve fiziksel sakatlıklarla doğuyorlar
Devlet soluduğumuz hava için bize para ödetiyor
Erişkin başına günde 137m küp soluyoruz...
Bu parayı ödeyemeyen insanlar güneş enerjisiyle çalışan büyük mekanik akciğerlerle havalandırılan bölgelerden kovuluyorlar.
Soluduğumuz hava kaliteli değil ama en azından nefes alabiliyoruz...
Ortalama insan ömrü 35 yıl...
Hala biraz yeşil alanı olan ,nehirleri akan, bölgeler silahlı askerler tarafından korunuyor...
Su, altın ve elmastan çok daha değerli bir hazine haline geldi...
Yaşadığım yere nadiren yağmur yağdığı için hiç ağaç yok.
Bazen yağış beklerken asit yağmurları yağıyor.
Mevsimler ciddi bir şekilde 20.yüzyılın çevreye zarar veren sanayisi ,atomik deneyler ve çevreye yaydıkları kirlerden etkilendiler
O zamanlar çevreyle ilgilenmemiz konusunda uyarıldık ama hiç kimse dikkate almadı
Oğlum benden gençliğimden söz etmemi istediği zaman ona yeşil tarlaların ,çiçeklerin güzelliğini, yağmuru ,nehirlerde yüzmenin ,balık avlamanın , içebildiğimiz kadar su içebilmenin ne büyük bir zevk olduğunu ve insanların ne kadar sağlıklı olduklarını anlatıyorum...
O bana babacığım şimdi neden su yok? diye soruyor...
İşte o zaman boğazım düğümleniyor....
Kendimi suçlu hissetmekten bir türlü kurtaramıyorum çünkü ben de o yaşadığı çevreyi kirleterek tahrip olmasına sebep olan, tüm uyarılara kulağını tıkayan nesle aidim...
Şimdi ise
Bizim çocuklarımız bunun bedelini ödüyorlar!...
Yeryüzünde, şimdi doğanın tikle inanıyorum...
Ne kadar çok isterdim geriye dönüp insanoğluna bunları anlatmayı...
... Henüz daha Dünya gezegenimizi kurtarmaya zamanımız varken...
..






konu ve bilgi için sağol. geleceğimizin gerçekleri.

By Princess Moon
Rock & Metal Music Download
Ruhum bana vazetti ve ne cücelerden daha büyük, ne de devlerden daha küçük olduğumu gösterdi.
Ruhum bana vazedene kadar insanlığı iki kişi olarak görürdüm: Biri acıdığım, güçsüz; diğeri izlediğim yada direndiğim güçlü.
Ama şimdi her ikisi de olduğumu ve ikisinin aynı maddeden yapıldığını biliyorum.




küresel ısınma bu günlerde bayağı gündemde.. ama aslında küresel ısınma hep vardı =) yanlış hatırlamıyorsam 1994 yılından sonra artmaya başladı.. ama 2000 li yıllarda önlem alın demeye başladılar..
göller dereler kuruyor bu da doğru ama o sular nereye gidiyor? gidiyor başka bir yerde sele neden oluyor.. yani hala bir kurtarma şansımız var... =) ...hadi gitti dönmedi diyelim suyu geri getirmek için yeterince önlem aldık mı? =) ben pek sanmıyorum..
o yüzden "çok üzücü inşallah bizim başımıza gelmez" demek yerine fazladan yanan bir ampul kapatıp "en azından ben denedim" diyebilelim =)
yazı güzel.. ama uydurma.. yani gelecekte öyle bişeyin olacağı garantisi yok ^^ o yüzden elimizdeki bilgilere göre hareket etsek daha iyi böyle tahmin edilerek yazılan şeylerle değil.. =)
göller dereler kuruyor bu da doğru ama o sular nereye gidiyor? gidiyor başka bir yerde sele neden oluyor.. yani hala bir kurtarma şansımız var... =) ...hadi gitti dönmedi diyelim suyu geri getirmek için yeterince önlem aldık mı? =) ben pek sanmıyorum..
o yüzden "çok üzücü inşallah bizim başımıza gelmez" demek yerine fazladan yanan bir ampul kapatıp "en azından ben denedim" diyebilelim =)
yazı güzel.. ama uydurma.. yani gelecekte öyle bişeyin olacağı garantisi yok ^^ o yüzden elimizdeki bilgilere göre hareket etsek daha iyi böyle tahmin edilerek yazılan şeylerle değil.. =)

Eternal Moon yazmış:



http://www.travian.com.tr/?uc=tr13_130336
travyann!! a$mı$$ oyun!
becERİKsizler gelmesinn!
yada gelenler de şööle iice bi oynasın, nüfusu bi 80'e ersin...bu kıytırık strateji oyununun üstesinden gelebilirsiniz bea, güweniom bn size



Hikayenin başı => 50 yaşına henüz bastım
Hikayenin ortaları =>Ortalama insan ömrü 35 yıl...
Burada bir terslik var ama acaba nerede..Neyse devam edelim.Demek ki ortalamanın çok üstünde bir insanmış (!) ..
Olayın geçtiği tarih 2070..Adamın yaşı 50, düş 50 yi,basit bir matematik hesabıyla kaldı 2020..Buraya kadar anlamayan olmayacaktır..Şimdi geliyim sadede..
Bu dediği bir şeyi küçük çocuklara tembihlemezler.Küçük bir çocuk da zaten bu tarz şeyleri dikkate almaz ve dinlemez.Buradan anlayabiliriz ki yaklaşık 15-20 yaşlarındaki hallerini anlatıyor.Bu da 2035-2040 yıllarına tekabül etmekte.geriye kalan 30 yıl içerisinde insanlık bu denli nasıl mahvoldu,aradaki değişken ihtimalleri,standart sapmalar vs bir sürü şey tamamen devreden çıkarılmış.Yani anlatılmak istenen şey güzel,yol yanlış.
Hikayeyi okuma tarihim 2008.Kör bir insan bile teknolojinin son 10-15 yılda ne kadar çok ilerlediğini görebilir.Bahsettiğimiz olaydan az önce çıkardığım şey üzerine 2040 yıllarına kadar susuzluk olmamış.Bu 32 yılda teknoloji hiç mi ilerlemez be arkadaş.Ben diyorum ki teknoloji bu kadar geri olamaz,bence ilerledi ve yapay su üretimine geçildi bile o tarihte..Diyeceksiniz ki nereden biliyorsun,nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsun.Ben de derim ki bu hikayeyi bir yerinden uyduran düşünme kabiliyetinden yoksun yaşam faliyeti, bilimin o kadar geri kaldığını,hiç ilerlemediğini nereden biliyorsa oradan biliyorum..
Ayrıca susuzluk başgösterdikten sonra nereden baksak 30 yıl var arada geçen.Bu kadar büyük bir yaşamsal sorun karşısında hiçbir anlaşma göz önünde tutulmaz,tutulamaz,savaşlar istemesek de,kötü desek de başgösterir.Ve dünya nüfusu tahmin edemeyeceğiniz derecede düşer..Bu sadece 2-3 ülkenin savaşıyla da olmaz.Aynı çevreyi paylaşanlar bile su için birbirlerini öldürmeye başlar..Tüm bunlar nüfusu düşürür su miktarını biraz daha dengeler."Sen neden bu kadar kötümsersin acaba ?" Diye sorabilirsiniz..Hayır kötümser değilim,gerçekçi bakmaya çalışıyorum.Bir yudum ekmek için birbirini öldüren insan hiç görmedim,duymadım,bilmiyorum diyenler 3 maymunu oynamaktan ileri gidemezler.
Hikayenin temeli kötümser mesela..Kestirmeden insanlık hayatının sonuna geçilmiş..Oysa bahsettiğim ayrıntılar hiç de ufak değildir..Hele ki savaş gibi bir durum..
Neyse,gene uzun bir mesaj oldu..Bu forumdaki 2. mesajım,amacım gelip de huzur bozmak değil (böyle düşünenler epey çoktur ) , insanları düşünmeye sevketmek..Çevreyi koruyun,iyi birer insan olun,kötülük yapmayın vs sözleri söylemek haddim değil..Hepiniz düşünebilme yeteneği olan insanlarsınız,bu kabiliyetinizi kullanmanız sizi iyi veya kötü bir yerlere götürür..Karar sizindir,ister kirletin,ister temiz tutun,ister umursamayın,ama hikaye yanlış demiyorum,sadece saçmalanarak anlatılmış.
Saygılarımla,diabl0...
Hikayenin ortaları =>Ortalama insan ömrü 35 yıl...
Burada bir terslik var ama acaba nerede..Neyse devam edelim.Demek ki ortalamanın çok üstünde bir insanmış (!) ..
Olayın geçtiği tarih 2070..Adamın yaşı 50, düş 50 yi,basit bir matematik hesabıyla kaldı 2020..Buraya kadar anlamayan olmayacaktır..Şimdi geliyim sadede..
Alıntı:
Bu dediği bir şeyi küçük çocuklara tembihlemezler.Küçük bir çocuk da zaten bu tarz şeyleri dikkate almaz ve dinlemez.Buradan anlayabiliriz ki yaklaşık 15-20 yaşlarındaki hallerini anlatıyor.Bu da 2035-2040 yıllarına tekabül etmekte.geriye kalan 30 yıl içerisinde insanlık bu denli nasıl mahvoldu,aradaki değişken ihtimalleri,standart sapmalar vs bir sürü şey tamamen devreden çıkarılmış.Yani anlatılmak istenen şey güzel,yol yanlış.
Alıntı:
Hikayeyi okuma tarihim 2008.Kör bir insan bile teknolojinin son 10-15 yılda ne kadar çok ilerlediğini görebilir.Bahsettiğimiz olaydan az önce çıkardığım şey üzerine 2040 yıllarına kadar susuzluk olmamış.Bu 32 yılda teknoloji hiç mi ilerlemez be arkadaş.Ben diyorum ki teknoloji bu kadar geri olamaz,bence ilerledi ve yapay su üretimine geçildi bile o tarihte..Diyeceksiniz ki nereden biliyorsun,nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsun.Ben de derim ki bu hikayeyi bir yerinden uyduran düşünme kabiliyetinden yoksun yaşam faliyeti, bilimin o kadar geri kaldığını,hiç ilerlemediğini nereden biliyorsa oradan biliyorum..
Ayrıca susuzluk başgösterdikten sonra nereden baksak 30 yıl var arada geçen.Bu kadar büyük bir yaşamsal sorun karşısında hiçbir anlaşma göz önünde tutulmaz,tutulamaz,savaşlar istemesek de,kötü desek de başgösterir.Ve dünya nüfusu tahmin edemeyeceğiniz derecede düşer..Bu sadece 2-3 ülkenin savaşıyla da olmaz.Aynı çevreyi paylaşanlar bile su için birbirlerini öldürmeye başlar..Tüm bunlar nüfusu düşürür su miktarını biraz daha dengeler."Sen neden bu kadar kötümsersin acaba ?" Diye sorabilirsiniz..Hayır kötümser değilim,gerçekçi bakmaya çalışıyorum.Bir yudum ekmek için birbirini öldüren insan hiç görmedim,duymadım,bilmiyorum diyenler 3 maymunu oynamaktan ileri gidemezler.
Hikayenin temeli kötümser mesela..Kestirmeden insanlık hayatının sonuna geçilmiş..Oysa bahsettiğim ayrıntılar hiç de ufak değildir..Hele ki savaş gibi bir durum..
Neyse,gene uzun bir mesaj oldu..Bu forumdaki 2. mesajım,amacım gelip de huzur bozmak değil (böyle düşünenler epey çoktur ) , insanları düşünmeye sevketmek..Çevreyi koruyun,iyi birer insan olun,kötülük yapmayın vs sözleri söylemek haddim değil..Hepiniz düşünebilme yeteneği olan insanlarsınız,bu kabiliyetinizi kullanmanız sizi iyi veya kötü bir yerlere götürür..Karar sizindir,ister kirletin,ister temiz tutun,ister umursamayın,ama hikaye yanlış demiyorum,sadece saçmalanarak anlatılmış.
Saygılarımla,diabl0...


1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 29 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |