Suç ve Ceza Sayfaya git: 1, 2, Sonraki |
Yazar
Mesaj
KİTABIN ADI : Suç ve Ceza
KİTABIN YAZARI : F.M. DOSTOYEVSKİ
YAYINEVİ VE ADRESİ:Oda Yayınları Beyoğlu / İSTANBUL
BASIM TARİHİ :1994
KİTABIN YAYIM MAKSADI : Hayattaki Bazı Acı Ve Sıra Dışı Olayları İnsanlara Aktarmak
YAZARI:
1822’ de Moskova’ da doğdu. Koyu katolik olan bir ailenin oğludur.Babası doktordu.Hasta bir annesi vardı.Evleri babasının çalıştığı hastanenin bitişiğindeydi.Ama babası onun dış dünyayla, özellikle hastahaneyle ilişki kurmasını yasaklamıştı.Dostoyevski bu yüzden içine kapanık bir çocuk olarak büyüdü. Annesi ölünce babası içkiye düştü, oğluyla da ilgilenmedi. On altı yaşına geldiği zaman Petersburg’ daki mühendis okuluna gönderildi. Okuldayken babasının bir cinayete kurban gittiğini öğrendi. Bir daha da onun adını ağzına almadı. Bu arada hayallerinin ürünlerini vermeye başladı. Yarım yaratılmış insanların hikayesi olan “ insancıklar “ adlı romanını yazdı. Bundan sonraki dönemlerde aydınlarla birlikte hareket etti. Çarı devirip yerine cumhuriyet yönetimini getirmek için yapılan hareketlere katıldı.En sonunda tevkif edildi. Önce ölüm cezasına çarptırıldı, kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgüne çevrildi. Çarın emriyle Sibirya’ ya kürek mahkumluğuna gönderildi. Omak kalesinde ayakları zincire bağlı olarak dört yıl kaldı. Bundan çok etkilendi, ruhunda silinmeyecek izler meydana geldi. Bunun sonucu olarak sara nöbetlerine tutuldu. 1859 yılında Petersburg’ a yeniden dönme izni çıktı. Geçimini sağlamak için durmadan yazdı.Eserlerinde güçlü psikolojik çözümlemeler vardır.İnsan ruhunu kendi hayat tecrübelerini de katarak ustaca yansıtmasını bilmiştir.Çocukluğundan beri rüyalarını dolduran yoksul, merhamata layık, garip insanların romanlarını yazmaktan büyük zevk duyuyordu. Ölü Bir Evden Hatıralar,Ev Sahibesi, Budala , Karamazof Kardeşler, kumarbaz önemli eserleridir.
KİTABIN ÖZETİ :
Dört aydır evin kirasını verememişti. Evin sahibi onu mahkemeye verecekti. Uzun süreden beri hasta olmasına rağmen yaşlı Teteri kadının evine gidebilirdi. Daha önceki yüksüğe 1.5 Ruble veren kadın yeni getirdiği saate baktı ve “1.5 Ruble” dedi. Raskonikov kabul etmek zorundaydı çünkü kata çıkana kadar kimseyle karşılaşmamıştı. Yaşlı kadın, kız kardeşi ile beraber kalıyordu evde. Çok zengin olmasına rağmen, kız kardeşi hiç miras bırakmayacaktı. Kız kardeşini çoğu zaman döver, onun her işini takip etmesi gerektiğini düşünürdü.
Raskolnikov 1.5 Rubleyi aldı ve dışarı çıkıp bir meyhaneye gitti. Marmeladov yan masada oturuyor olmasına rağmen taşınıp sohbet etmekten kendini almamıştı. Marmeladov eşini çok seviyordu ve üç çocuğunu da; ama çok içyordu. O kadar ki ailenin geçimi için Sonya fahişelik yapmak zorunda kalmıştı. “Ne kadar fedakar bir kız bu Sonya” diye düşünmekten kendini almamıştı. Raskolnikov Marmeladov ‘un evine gittiklerinde eşi haykırışla onları yumruklamaya başladı. Hep içiyordu ve evdeki 20 Rubleyi götürüp içkiye vermişti. Marmeladov Raskolnikov cebindeki 50 Kapik’i oraya bırakarak uzaklaştı. Eve geldi, yorgundu. Nastasya bir mektup getirdi. Raskolnikov heyecanla okumaya başladı mektubu. Annesinden gelmişti mektup. Annesi kız kardeşi Dunya’dan bahsediyordu. Dunya, Luzhin adında çift memurluğu olan 45 yaşındaki biriyle evlenecekti. Hem Luzhin onların eşyalarıyla beraber Petersbur’ga gelmesi için yardım edecek, gelmelerini sağlayacaktı. Annesi, 60 mil ötedeki tren yoluna gitmek için bir araba ayarladığını, trende ise 3 ncü sınıfta güzel bir yolculuk yaptıktan sonra Petersburg’a gideceklerini ve onu çok özlediğini yazıyordu.
Raskolnikov “Bu evlilik olmayacak” diye düşündü. Dışarı çıktı ve birkaç saat dolaştıktan sonra yorgun düşüp bir yerde uyukladı. Kötü bir rüya gördükten sonra uyandı. Eve gitti. Saat 7’ye yaklaşıyordu. Saat uygundu. Aşağıdaki baltayı alacak kimseye gözükmeden yaşlı tefeci kadının evine gitti. İçeri girerken onu kimse görmemişti. 2 nci katta boya yapan adamlarda onu yukarı çıkarken görmemişlerdi.
Tefeci kadının evine girdi ve ona bir kültablası uzattı. Kadın kültablasına bakarken baltayı kafasına indirmişti. Kadının ölü bedeni yerde yatıyordu. İçeri daldı ve dolaptan sadece rehin verilmiş, birkaç parça altını cebine aldı. Yaşlı kadının kız kardeşiyle içeride karşılaştı. Kızın şaşkın bakışları altında baltayla onu da öldürdü. Doğrusu bir kişinin toplumdaki binlerce kişinin refahı ve mutluluğu için ölmesinin bir zararı yoktu. Üstelik bu tefeci kadın çok kötü biriydi. Kapıda birkaç kişi kapıyı vuruyorlardı. Hiç evden çıkmayan tefeci kadının, çıkacağı tutmuştu. Raskolnikov titriyor, dışarı çıkıp her şeyi itiraf etmek istiyordu ama yapmadı. Dışardakilerden biri kapının içeriden sürgülü olduğunu fark etti. Yaşlı kadına bir şey olduğunun farkına vardılar. İki kişi Kapıcıyı çağırmak için aşağı indi. Bu kaçmak için tam fırsattı, Raskolnikov kapıyı açtı, hızla merdivenlerden inmeye başladı, aşağıdan gürültü gelmeye başlayınca Raskolnikov boyacıların dairesinin kapısının arkasına saklandı ve kapıcı ile üç adam yukarı çıkınca o da dışarı çıkıp değişik bir yoldan eve gitti. Baltayı aldığı yere bıraktı. Çok korkmuştu ve titriyordu. Aldığı mücevherleri ve kıymetli takıları dışarıda bir yerde saklamayı ihmal etmedi.
“2 gün geçti hala uyanmadı” diye düşünüyordu Üniversite arkadaşı Razumikin. Doktor Zozimov hastalığı atıp kendisine geleceğini söylüyordu. Ama Raskolnikov uyanınca arkadaşını ve doktoru isteksiz bir vaziyette evden kovdu ve dışarı gidip bir bara oturdu. Eski gazeteleri okurken yanına gelen bir polis memuru melenkolik ve deli bir ruh haliyle cinayetten bahsedip, üstü kapalı her şeyi anlattı. Korktuğunu, endişelendiğini hiç hissettirmedi.
Ertesi gün eve geldiğinde annesi ve kız kardeşi Dünya’ nın kendisini beklediklerini gördü. Çocuğun halini gören anne şaşkınlıkla titriyordu. Onu ertesi gün bay Luzbinin geleceği görüşmeye çağırırken korkmuştu. Ertesi gün bay Luzbin onları ziyaret etttiğinde, Raskolnikov haklı çıkmanın gururu ile gülüyordu. Bay Luzbin kız kardeşi çok aşağılamış, onların fakir bir aile olduğunu değerlendirerek fazla istekte bulununca evden kovulmuştu. Hemen ardından Raskolnikov “elveda” diyerek evden ayrıldı. İnanamıyordum. Annesi oğlunun bu tavırla doğrusu ağlamaktan başka yapacak bir şeyleri yoktu. Raskolnikov melenkolik halde evi terkederken her nasılsa arkadaşı Ramuskin’e onları emanet etmeyi de ihmal etmemişti.
Bay Marmeledov’un cenazesi için evine gittiğinde Sonya’da oradaydı Sonya’ya karşı inanılmaz bir his içindeydi. Ailesi için Sonya’nın yaptığı fedekarlık onun gözlerini büyülemişti. Birkaç gün boyunca Sonya’yı düşündü ve fırsat buldukça onunla konuşmaya çalışarak geçirdi vaktini.
Polis memuru porifiri Raskolnikov’un (Mihailovis adında genç biri cinayeti işlediğini itiraf etmiş olmasına rağmen) cinayet işlediğini biliyor ve onun psikolojik durumunu bildiği için, itiraf etmesi için onu sıkıştırıyor ama tutuklamayacağını söylüyordu. Cinayeti işlediğini Sonya’ya itiraf etmişti. Sonya’da Raskolnikov’a “gidip teslim olmasını, yere kapanıp Allah’tan ve insanlardan özür dilemesini” istiyordu.
Sonuç olarak Raskolnikov vicdanının verdiği acıya dayanamayıp suçunu polise itiraf etti. 1.5 yıldır Sibirya’daydı Raskolnikov. Petersburg’ a, Razumukin ve kardeşi Dunya evlenmişlerdi. Mahkeme Raskolnikov’un iyi hali, parayı kullanmadığı, daha önceki yaşamında verimli bir üniversite öğrenimi yaptığı, fedakar kişiliği ve kendi kendine teslim olmasından dolayı, çok az bir cezayla 8 yıl kürek mahkumiyetine çarptırıldı. Raskolnikov’u Sonya her gün ziyaret ediyordu. Sibirya da ailesi ile sürekli mektuplaşan Sonya, Ramuzkin ve Dunya’nın tek haber kaynağıydı. Raskolnikov,Sonya’nın sevgisi ile hayata bağlandı ve geleceğin planlarını beraber hayal etmeye başladılar..
YORUM:
Çok İlginç ve Tuaf Bir KİTAP Benm Bu Kitabı Geçen Sene HOCA'mın Zoruyla 15 Günde Okudum Başta İstememiştim ama sonra Öle Bir Sardı KiOKUDUKÇa OKUYASIM Geldi Eminim Okuyanınız Vardır!
şu kitabın adını duyunca aklıma derya geliyo o şimdi italya'ya gitti onu en son ne zaman gördüm bilmiyorum o çok severdi bu kitabı ve ağır ve tarihi romanları da çok severdi
niye yazdım ben bunu şimdi
neyse evet ben okumadım bu kitabi ama derya'm sağolsun okumuş kadar oldum.güzel gerçekten.
niye yazdım ben bunu şimdi
neyse evet ben okumadım bu kitabi ama derya'm sağolsun okumuş kadar oldum.güzel gerçekten.
Çok teşekkür ederim Küboş*uum
Spoiler:
Ben şu anda "suç ve ceza"yı okuyorum.. Gerçekten süper bir kitap.. Okudukça okuyasım geliyor ve elimden bırakamıyorum kitabı.. Burdaki özeti de okumadım.. Heyecanı kaçmasın diye.. ^^
Dünya edebiyatındaki en önemli kalsiklerden birisi ve bunu kesinlikle hak ediyor..
Dünya edebiyatındaki en önemli kalsiklerden birisi ve bunu kesinlikle hak ediyor..
メルベ
mükemmel bir kitap.
raskolnikovun zaten ailecek hastasıyız (kim değil ki?)
özellikle cinayeti işledikten sonra raskolnikovun cezasını çekmeden acısından kurtulamayacağını anlatan bölüm, onun kendi içindeki savaşları, çırpınışları...
o kadar mükemmel bir dille anlatılmıştı ki...
dostoyevskinin önünde eğiliyoruz (:
raskolnikovun zaten ailecek hastasıyız (kim değil ki?)
özellikle cinayeti işledikten sonra raskolnikovun cezasını çekmeden acısından kurtulamayacağını anlatan bölüm, onun kendi içindeki savaşları, çırpınışları...
o kadar mükemmel bir dille anlatılmıştı ki...
dostoyevskinin önünde eğiliyoruz (:
aşağıda spoiler da kitap hakkında yaptığım önceki yorumlar var..
vay be ben kimmişim de böyle pervasız şeyler söylemişim???
Gencecik ruhumun üstünde kocaman izler bırakan kitaptı, çok güzel, çok, çok iyi..
öyle işte...
vay be ben kimmişim de böyle pervasız şeyler söylemişim???
Gencecik ruhumun üstünde kocaman izler bırakan kitaptı, çok güzel, çok, çok iyi..
öyle işte...
Spoiler:
off off
http://www.travian.com.tr/?uc=tr13_130336
travyann!! a$mı$$ oyun!
becERİKsizler gelmesinn!
yada gelenler de şööle iice bi oynasın, nüfusu bi 80'e ersin...bu kıytırık strateji oyununun üstesinden gelebilirsiniz bea, güweniom bn size hah!
http://www.travian.com.tr/?uc=tr13_130336
travyann!! a$mı$$ oyun!
becERİKsizler gelmesinn!
yada gelenler de şööle iice bi oynasın, nüfusu bi 80'e ersin...bu kıytırık strateji oyununun üstesinden gelebilirsiniz bea, güweniom bn size hah!
Psikoloji oldum olası ilgimi çekmiştir.
Gerçekten de tam bir psikanalist bakış açısıyla ele alınmış olaylar.Yalnız ismi polisiye birşeyler çağrıştırıyor olabilir,fakat bu romanı dediğim gibi ele almak lazım.
İnsanın kendi kendiyle savaşması gayet yoğun bir dille veriliyor ve akılda kalıcı cümlelerin sayısı da bayağı fazla.Hatta yanılmıyorsam Kurtlar Vadisi'nde bu kitaptan bir paragraf birebir alınmıştı.
Bak orası doğru.Bana Death Note'daki Yugimi'yi hatırlatıyor kendisi.
Gerçekten de tam bir psikanalist bakış açısıyla ele alınmış olaylar.Yalnız ismi polisiye birşeyler çağrıştırıyor olabilir,fakat bu romanı dediğim gibi ele almak lazım.
İnsanın kendi kendiyle savaşması gayet yoğun bir dille veriliyor ve akılda kalıcı cümlelerin sayısı da bayağı fazla.Hatta yanılmıyorsam Kurtlar Vadisi'nde bu kitaptan bir paragraf birebir alınmıştı.
rei yazmış:
Bak orası doğru.Bana Death Note'daki Yugimi'yi hatırlatıyor kendisi.
Gold-chan ^^ Bunu yapan insan olamaz.
bende okudum ama insanın aklına olmadık şeyler getiriyor
bi de raskolnikovun insanları üstün ve pasif insan diye 2ye ayırmış olmasınada sinirlerim bozulmuştu:S
yinede şimdiki kitapların çoğundan 10000 kat daha akıcı ve realist
bi de raskolnikovun insanları üstün ve pasif insan diye 2ye ayırmış olmasınada sinirlerim bozulmuştu:S
yinede şimdiki kitapların çoğundan 10000 kat daha akıcı ve realist
NePtUnE&uRaNuSs
bir kaç hafta önce ikinci defa okudum çok güzeldi tabiy çok etkileyici özellkike sonya ve raskolnikov çiftiii
arigato gozaimasu küçük-melek
....Efsanevi Sihirli Şovalyeler...
...Hikaru Shidou... ...Umi Ryuuzaki... ...Fuu Hououji ....
Burası Cephiro... İnanan kalp Cephiro'da güç olur...
1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 25 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |