Ayışığı Günlüğü...~(^_^)~ Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 38, 39, 40, Sonraki |
Yazar
Mesaj
evet mamoru ile konuşmasınıda ekle çok daha guzel olur *-*
devam et
devam et


* * *
Sevgili günlüğüm ,
Yeni bir yola çıkıyoruz seninle… Sen bu yolda benim tek tanığım olacaksın… Bu yüzden yazmaya başladım seni… Geçmişimden çok bahsetmiyorum. Bildiğini var sayıyor , seni öyle kabul ediyorum… Belki ilerleyen zamanda bu eski sayfalarına açtığımda , hayata daha farklı bakabilirim…
Her şey hazır … Yola çıkmak için hazırlıklarımı tamamladım. Ailem ilk olarak yadırgamış olsalar da şu anda iyi durumdalar… Kızlarla da konuştum… Onlarda olanca halleriyle tepkilerini gösterdiler tabi… Bir tek Minako gitmem konusunda destekçi oldu… Onun beni anladığını düşünüyorum… Aynı olmasa da benzer bir durumda buraya gelmişti … Lunayı götürmüyorum. Ben daha ne yapacağımı bilmezken onu da böyle bir maceranın içine atamam. Her şeyden arınıp eski halime doğmalıyım belki. Onun için , burada kalanlar burada kalmalı. Broşum, dönüşüm kalemimi, bir kutunun içine yerleştirdim… Burada bırakıcam hepsini…
Mamoru ; onunla konuşmamız beklediğimden kolay oldu. Şaşırdın mı? Bende ilk olarak bu kadar kolay olmasını beklemiyordum aslında.
O büyük kitapçının karşısındaki cafede buluştuk. (Evet Naru ile oturduğumuz yer) . Bir müddet sessiz oturduk öylece. İlk o konuştu “Neyin var … ” diye sordu.
“Seninle konuşmamız gereken bir konu var.” Dedim. Yüzünü bana yaklaştırdı, gözlerini içinde kendimi görebiliyordum.” Onu anladık , konuşacağımız konuya gel artık,,” O bitirmeden cümlesini atıldım…
“Şey , aslında bunu sana daha önce söylemeliydim … Ben ,buradan gitme kararı aldım.. Başka bir şehre, başka bir ülkeye gidiyorum…” Gözler bir şaşkınlığı bu kadar mı yansıtır… Sessiz kaldı öylece bana bakıyordu şimdi… Derin bir nefes çekip devam ettim. “ Bunu sana daha önce söylemeliydim biliyorum. Sanırım bir süre yalnız kalmalıyım… Ben çok yoruldum Mamoru… Geçmişin yükleri, geleceğin belirsizliği… Yol alamıyorum… Sanki bir çemberde koşup koşup aynı noktaya varıyorum… Böyle bir karar verdim, belki yediden başlamak benim için daha iyi olucaktır… Bunu denemeden bilemem… Bana ,, “
Ayağa kalktı… Sessizce arkasını döndü… Duramadım, sessizce böyle gitmesini istemedim...
”Mamoru… Özür dilerim… Ben hiçbir zaman senin istediğin gibi biri olamadım… Senin tam zıttın oldum , ben söz veriyorum sana deği-şş..” Bir anda bana döndü… Kolumdan çekip , sarıldı.
“Nerede olursan ol ,seni çok sevdiğimi unutma .. Beni unutsan bile seni çok sevdiğimi unutma … Ve biliyor musun sana değişmek hiç yakışmaz… Ben seni bu gülen yüzünle ve o kocaman kalbinle seviyorum… “ Yanağıma masum bir öpücük kondurdu. Sarıldım ona … O ise sözlerine devam etti …
“Madem gitmek istiyorsun . sana engel olmam… Ama söz ver bana sakın kendini üzmeyeceksin … Ben güzel yerler görmek için , gittiğini varsayıyorum… Sadece merak ettiğin için turistik bir gezi …”
“Ama … Ben (!)” diyebildim sadece ..
Mamoru devam etti. “Biliyorum… Bir geziye gittiğini düşünmek, zamanın daha kolay geçmesini sağlayacak, benim için” dedi … “Seni çok sevdiğimi ,sakın unutma usako sakın“….
Sarıldım ona…
Akşam bu saatte bunları sana anlatırken düşündüm de , Mamoru bana gideceğini söylediği gün çok üzülmüştüm… Ama yinede gitmesi gerektiğini düşünmüştüm… Oda o kadar üzüldü mü acaba , yoksa gerçekten kararıma saygımı göstermeye çalışıyor…
Mamoru üzülme , sende bana söz ver sende kendini üzmeyeceksin …. Ben söz verdim ….
Sende söz ver lütfen …

Sevgili günlüğüm ,
Yeni bir yola çıkıyoruz seninle… Sen bu yolda benim tek tanığım olacaksın… Bu yüzden yazmaya başladım seni… Geçmişimden çok bahsetmiyorum. Bildiğini var sayıyor , seni öyle kabul ediyorum… Belki ilerleyen zamanda bu eski sayfalarına açtığımda , hayata daha farklı bakabilirim…
Her şey hazır … Yola çıkmak için hazırlıklarımı tamamladım. Ailem ilk olarak yadırgamış olsalar da şu anda iyi durumdalar… Kızlarla da konuştum… Onlarda olanca halleriyle tepkilerini gösterdiler tabi… Bir tek Minako gitmem konusunda destekçi oldu… Onun beni anladığını düşünüyorum… Aynı olmasa da benzer bir durumda buraya gelmişti … Lunayı götürmüyorum. Ben daha ne yapacağımı bilmezken onu da böyle bir maceranın içine atamam. Her şeyden arınıp eski halime doğmalıyım belki. Onun için , burada kalanlar burada kalmalı. Broşum, dönüşüm kalemimi, bir kutunun içine yerleştirdim… Burada bırakıcam hepsini…
Mamoru ; onunla konuşmamız beklediğimden kolay oldu. Şaşırdın mı? Bende ilk olarak bu kadar kolay olmasını beklemiyordum aslında.
O büyük kitapçının karşısındaki cafede buluştuk. (Evet Naru ile oturduğumuz yer) . Bir müddet sessiz oturduk öylece. İlk o konuştu “Neyin var … ” diye sordu.
“Seninle konuşmamız gereken bir konu var.” Dedim. Yüzünü bana yaklaştırdı, gözlerini içinde kendimi görebiliyordum.” Onu anladık , konuşacağımız konuya gel artık,,” O bitirmeden cümlesini atıldım…
“Şey , aslında bunu sana daha önce söylemeliydim … Ben ,buradan gitme kararı aldım.. Başka bir şehre, başka bir ülkeye gidiyorum…” Gözler bir şaşkınlığı bu kadar mı yansıtır… Sessiz kaldı öylece bana bakıyordu şimdi… Derin bir nefes çekip devam ettim. “ Bunu sana daha önce söylemeliydim biliyorum. Sanırım bir süre yalnız kalmalıyım… Ben çok yoruldum Mamoru… Geçmişin yükleri, geleceğin belirsizliği… Yol alamıyorum… Sanki bir çemberde koşup koşup aynı noktaya varıyorum… Böyle bir karar verdim, belki yediden başlamak benim için daha iyi olucaktır… Bunu denemeden bilemem… Bana ,, “
Ayağa kalktı… Sessizce arkasını döndü… Duramadım, sessizce böyle gitmesini istemedim...
”Mamoru… Özür dilerim… Ben hiçbir zaman senin istediğin gibi biri olamadım… Senin tam zıttın oldum , ben söz veriyorum sana deği-şş..” Bir anda bana döndü… Kolumdan çekip , sarıldı.
“Nerede olursan ol ,seni çok sevdiğimi unutma .. Beni unutsan bile seni çok sevdiğimi unutma … Ve biliyor musun sana değişmek hiç yakışmaz… Ben seni bu gülen yüzünle ve o kocaman kalbinle seviyorum… “ Yanağıma masum bir öpücük kondurdu. Sarıldım ona … O ise sözlerine devam etti …
“Madem gitmek istiyorsun . sana engel olmam… Ama söz ver bana sakın kendini üzmeyeceksin … Ben güzel yerler görmek için , gittiğini varsayıyorum… Sadece merak ettiğin için turistik bir gezi …”
“Ama … Ben (!)” diyebildim sadece ..
Mamoru devam etti. “Biliyorum… Bir geziye gittiğini düşünmek, zamanın daha kolay geçmesini sağlayacak, benim için” dedi … “Seni çok sevdiğimi ,sakın unutma usako sakın“….
Sarıldım ona…
Akşam bu saatte bunları sana anlatırken düşündüm de , Mamoru bana gideceğini söylediği gün çok üzülmüştüm… Ama yinede gitmesi gerektiğini düşünmüştüm… Oda o kadar üzüldü mü acaba , yoksa gerçekten kararıma saygımı göstermeye çalışıyor…
Mamoru üzülme , sende bana söz ver sende kendini üzmeyeceksin …. Ben söz verdim ….
Sende söz ver lütfen …

Bu mesaja teşekkür edenler (3 kişi): DeepSeaGirl, haruka-usa, SahiL

çok tşk ederim bizi kırmadıgın için çok gzl yazmışsın *-*
yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum
yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum


açıkçası amacım , sadece günlük olarak kalmasıydı...yada öyle başlamak.. ama bu geçişleri yazmak gerekliydi sanırım..
. bu bölümleri tasarlamadım hiç, hatta yazmayı bile düşünmemiştim
... onun için bir kusurum olduysa affola ...
neyse yanilerini yazdıkça düzelir inşallah daha da ^_^
yakın zamanlarda yazmaya çalışıyorum ...
Herkese teşekkürlerimi gönderiyorum ,



neyse yanilerini yazdıkça düzelir inşallah daha da ^_^
yakın zamanlarda yazmaya çalışıyorum ...
Herkese teşekkürlerimi gönderiyorum ,



Kendimi ,3-4 yaşında annemi kalabalığın içinde kaybetmiş gibi, hissediyorum…”Nasıl bir his bu?” deme sakın … Biliyorum ki bu hissi bir çok kişi yaşamıştır… Hani güvendiğin bir elin seni bırakması, kalabalık içinde güvensiz gözlerle bir köşeden insanları seyretmek… Hep anneni bulma hevesi… Herkesi ona benzetmek… Ama bir yandan da kalabalığı keşfetme çabası… Korku… “Ya kaybolursam, Ya annemi göremesem…”
Şimdi sadece annemi değil, içinde bulunduğum bütün hevesleri, hayatı burada paketleyip kaldırıyorum yüksek bir rafa… Annem ağlamaklı dururken babam “ Kendine dikkat et , herkese güvenme hemen. İnince bizi ara……” tarzı kelimelerle devam ediyordu. Ben ise kızların, Mamo-chan gelip, gelmeyeceklerini merak ediyordum… Shingo babamın lafına karıştı “Aman bu aptalı kim ne yapacaksa baba… Gitsin gitsin ev bana kalır “ dedi…
“Shingoo sensin aptal… Gidiyorum rahat edersin” dedim, biraz kızgın biraz kırgın… Shingo saçımdan çekti “Aptal Usagi” dedi. Boynuma sarıldı bir anda. Şaşırdım… Kardeşimle çok iyi anlaştığımız söylenemezdi. Hatta ben durumun hep daha vahim olduğunu düşündüm… Ama öyle değilmiş… Ne olursa olsun kardeşim beni, bende onu çok seviyorum işte… Bende ona sarıldım sıkı sıkı...
Artık gitme vakti.
Ve ardımdan o ses…
“Usako “
Döndüm…
Nasıl bir his bu. Onu kaybettiğimi düşünürken, bana tekrar geldiği gün gibi… Çok kısa bir an, bana saatlerce sürmüş gibi gelmişti şimdi… Babamın çıkışmaları kulağıma geliyordu, “Ne işi var bu çocuğun burada yine” Annem ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu. “Bırak işte çocuk, kızımızı görmeye gelmiş”…
“ Kızım onun yüzünden gidiyor…”diye söyleniyordu hala babam… Babama “Hayır onunla hiç alakası yok “savunması yapmadım. Hiçbir şey umurumda değildi çünkü…
Mamoruya koştum...
Boynuna sarıldım. “Seni çok seviyorum “dedi… Ben ise hüznün kucağında bir çocuktum şimdi… Ama ağlamıyordum. Üzüntüm var, ama gözlerim donuk. Ne garip değil mi?
“Usagi ağlıyormusun yoksa?” dedi Rei.
“Kızlar” diye bağırdım sevinçten…
Ami “Seni uğurlamaya geldik” dedi.
Rei atıldı “Hoş sen bizden kaçıyorsun, bu yaptığımız doğru mu, bilmiyorum ama… Merak etme senden haber gelene kadar arayıp rahatsız etmeyeceğiz seni” dedi.
Ami -yeter- der gibi bir bakış attı Reiye… Sonra bana dönerek “Bu kitaplar sana, özellikle eğlenceli bir şeyler seçtim. Okumayı çok sevmediğini biliyorum. Ama bunları kesinlikle okuyabilirsin” dedi, gülümseyerek.
Luna kucağıma atladı ,”Usagi kendine dikkat et “ dedi.
“Aa ben kendi başımın çaresine bakarım ,Luna” dedim, pişkin pişkin… Halbuki verdiğin bütün savaşlardan farklıydı bu… Farkındaydım…
Minako “Bunlar da üşüme diye… Malum orası soğuk oluyormuş, atkı bere bir de kazak” dedi…
Makoto da “Usagi orda yiyecek bulamasın, diye bir şeyler hazırladım” dedi, ve elime iki koca torbayı tutuşturdu.
Ami Makoto ya çıkıştı… “Dünyanın en ünlü mutfağına sahip bir ülke orası Makoto, Usagi oradan şişman bir kız olarak dönmezse iyidir…”
Mamoru yüzüme baktı , “Şişmanlamak mı ?” Hepsi bir ağızdan “Sakın, Usagi” diye bağırdı. Bütün insanlar o an bize odaklandı… Sinek uçsa sesi duyulur yani. Sonrada hepimiz birden kahkahayı bastık.
Ha evet Rei yi merak ediyorsan, o bana seni verdi. Bir defter ve bir kalem. “Sana yardımcı olması için” dedi. Ben de bu yeni yolda, olacakları bu defterde paylaşmaya karar verdim. Şu an uçakta bunları yazıyorum… Yerden metrelerce yukarda… Sevinmelisin bence. Seni olağan şartların dışında bulunduruyorum, şu an..
Ağlamadım şaka gibi geldiğini biliyorum… Evet üzgünüm, bunu itiraf edebilirim. Her şeye rağmen geri dönebilirdim de. Ve kimse de buna bir şey diyemezdi… Aksine herkes daha mutlu olabilirdi. Shingo bile…
Ama dönmedim.
Bu savaşı kazanmadan dönmeyeceğim.
Aslında hayatın nasıl işlediğini gördüğünüz fark ettiğiniz yerlermiş ayrılık mekanları. Bunu şu an daha iyi anladım. Havaalanı, liman ,gar hepsinde yaşadım bunu. Kulaklığı takıyorsunuz. Açıyorsunuz sevdiğiniz bir şarkı. Etrafı seyrediyorsunuz...Ve anlıyorsunuz, hayatın burada daha farklı yaşandığını...
Kendi filminizi çekiyorsunuz sonra...
İster bir ayrılık filmi , hüzün dolu...
İster mutlu bir buluşma , umut dolu...
Şimdi sadece annemi değil, içinde bulunduğum bütün hevesleri, hayatı burada paketleyip kaldırıyorum yüksek bir rafa… Annem ağlamaklı dururken babam “ Kendine dikkat et , herkese güvenme hemen. İnince bizi ara……” tarzı kelimelerle devam ediyordu. Ben ise kızların, Mamo-chan gelip, gelmeyeceklerini merak ediyordum… Shingo babamın lafına karıştı “Aman bu aptalı kim ne yapacaksa baba… Gitsin gitsin ev bana kalır “ dedi…
“Shingoo sensin aptal… Gidiyorum rahat edersin” dedim, biraz kızgın biraz kırgın… Shingo saçımdan çekti “Aptal Usagi” dedi. Boynuma sarıldı bir anda. Şaşırdım… Kardeşimle çok iyi anlaştığımız söylenemezdi. Hatta ben durumun hep daha vahim olduğunu düşündüm… Ama öyle değilmiş… Ne olursa olsun kardeşim beni, bende onu çok seviyorum işte… Bende ona sarıldım sıkı sıkı...
Artık gitme vakti.
Ve ardımdan o ses…
“Usako “
Döndüm…

Nasıl bir his bu. Onu kaybettiğimi düşünürken, bana tekrar geldiği gün gibi… Çok kısa bir an, bana saatlerce sürmüş gibi gelmişti şimdi… Babamın çıkışmaları kulağıma geliyordu, “Ne işi var bu çocuğun burada yine” Annem ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu. “Bırak işte çocuk, kızımızı görmeye gelmiş”…
“ Kızım onun yüzünden gidiyor…”diye söyleniyordu hala babam… Babama “Hayır onunla hiç alakası yok “savunması yapmadım. Hiçbir şey umurumda değildi çünkü…
Mamoruya koştum...

Boynuna sarıldım. “Seni çok seviyorum “dedi… Ben ise hüznün kucağında bir çocuktum şimdi… Ama ağlamıyordum. Üzüntüm var, ama gözlerim donuk. Ne garip değil mi?
“Usagi ağlıyormusun yoksa?” dedi Rei.
“Kızlar” diye bağırdım sevinçten…
Ami “Seni uğurlamaya geldik” dedi.
Rei atıldı “Hoş sen bizden kaçıyorsun, bu yaptığımız doğru mu, bilmiyorum ama… Merak etme senden haber gelene kadar arayıp rahatsız etmeyeceğiz seni” dedi.
Ami -yeter- der gibi bir bakış attı Reiye… Sonra bana dönerek “Bu kitaplar sana, özellikle eğlenceli bir şeyler seçtim. Okumayı çok sevmediğini biliyorum. Ama bunları kesinlikle okuyabilirsin” dedi, gülümseyerek.
Luna kucağıma atladı ,”Usagi kendine dikkat et “ dedi.
“Aa ben kendi başımın çaresine bakarım ,Luna” dedim, pişkin pişkin… Halbuki verdiğin bütün savaşlardan farklıydı bu… Farkındaydım…
Minako “Bunlar da üşüme diye… Malum orası soğuk oluyormuş, atkı bere bir de kazak” dedi…
Makoto da “Usagi orda yiyecek bulamasın, diye bir şeyler hazırladım” dedi, ve elime iki koca torbayı tutuşturdu.
Ami Makoto ya çıkıştı… “Dünyanın en ünlü mutfağına sahip bir ülke orası Makoto, Usagi oradan şişman bir kız olarak dönmezse iyidir…”
Mamoru yüzüme baktı , “Şişmanlamak mı ?” Hepsi bir ağızdan “Sakın, Usagi” diye bağırdı. Bütün insanlar o an bize odaklandı… Sinek uçsa sesi duyulur yani. Sonrada hepimiz birden kahkahayı bastık.

Ha evet Rei yi merak ediyorsan, o bana seni verdi. Bir defter ve bir kalem. “Sana yardımcı olması için” dedi. Ben de bu yeni yolda, olacakları bu defterde paylaşmaya karar verdim. Şu an uçakta bunları yazıyorum… Yerden metrelerce yukarda… Sevinmelisin bence. Seni olağan şartların dışında bulunduruyorum, şu an..
Ağlamadım şaka gibi geldiğini biliyorum… Evet üzgünüm, bunu itiraf edebilirim. Her şeye rağmen geri dönebilirdim de. Ve kimse de buna bir şey diyemezdi… Aksine herkes daha mutlu olabilirdi. Shingo bile…
Ama dönmedim.
Bu savaşı kazanmadan dönmeyeceğim.
Aslında hayatın nasıl işlediğini gördüğünüz fark ettiğiniz yerlermiş ayrılık mekanları. Bunu şu an daha iyi anladım. Havaalanı, liman ,gar hepsinde yaşadım bunu. Kulaklığı takıyorsunuz. Açıyorsunuz sevdiğiniz bir şarkı. Etrafı seyrediyorsunuz...Ve anlıyorsunuz, hayatın burada daha farklı yaşandığını...
Kendi filminizi çekiyorsunuz sonra...
İster bir ayrılık filmi , hüzün dolu...
İster mutlu bir buluşma , umut dolu...
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): haruka-usa
Ne güzel bi hikaye
içim burkuldu
Çok güzel yazıyorsun eline,emeğine sağlık

içim burkuldu

Çok güzel yazıyorsun eline,emeğine sağlık


Jeremy bu kadar tatlı olma! Bebeğimi gölgeliyorsun:(
Dünyamın 8. harikasına giden yol...

yeni bölümü görünce hemen giriş yapıp yorum yapayım dedim
her zamanki gibi süperdi
aralara da resim katman daha da güzelleştirmiş
merak ettim doğrusu usagi geri gelecek mi kızların yanına
nese yeni bölümü bekliyim en iyisi

her zamanki gibi süperdi
aralara da resim katman daha da güzelleştirmiş

merak ettim doğrusu usagi geri gelecek mi kızların yanına

nese yeni bölümü bekliyim en iyisi



Bölümler gerçekten süper ve harika gidiyor. Devamını bekliyorum hatta ayrı bir tat aldığımı da belirtmeliyim ki çok başarılı bir yazı. Tabii bu objektif taraflı görüşüm. Mükemmel. Kesinlikle devam etmeni bekliyor olacağım
Gelelim tek taraflı düşüncemeeee....
Normalde Usagi, bu kadar iç karartıcı olarak düşünen biri olmadığı için özellikle Usagi'nin bu karamsarlığını pek beğenmedim. Neden? Çünkü Usagi'nin karakteri hayatı arkadaşları yanında olduğu sürece hiçbir şeyi kafasına takmayan ve kendisini her şekilde iyi ya da kötü olarak kabullenme gücü vardır. Yani kendisi ile barışık bir insan.
Heee eğer çabuk pes eden biri olarak görülüyorsa bu sadece arkadaşları olmadan bir hiç olduğunu düşünmeden öte bir şey değil yani
Tekrar söylüyorum bu Günlüğün Kesinlikle Devamını Bekliyorum


Gelelim tek taraflı düşüncemeeee....

Normalde Usagi, bu kadar iç karartıcı olarak düşünen biri olmadığı için özellikle Usagi'nin bu karamsarlığını pek beğenmedim. Neden? Çünkü Usagi'nin karakteri hayatı arkadaşları yanında olduğu sürece hiçbir şeyi kafasına takmayan ve kendisini her şekilde iyi ya da kötü olarak kabullenme gücü vardır. Yani kendisi ile barışık bir insan.

Heee eğer çabuk pes eden biri olarak görülüyorsa bu sadece arkadaşları olmadan bir hiç olduğunu düşünmeden öte bir şey değil yani

Tekrar söylüyorum bu Günlüğün Kesinlikle Devamını Bekliyorum




KALBİMİN ANAHTARINI BULUP İÇİMDEKİ MANZARAYI KEŞFEDEBİLEN HERHANGİ BİR KİŞİ İÇİMDE HAPSOLMAYI GÖZE ALMIŞTIR

Tangel yazmış:
her insanın iniş çıkışları olur sanırım, açıkçası usaginin şahsına hiç bir önyargım yok:) ve usagiye laf edenide benden iyi cvplar alır

aslında bu hikayeyi hiç böyle başlamak gibibir fikrim yoktu...
neyse umarım, sıkılmadan okursunuz ne diyim

bakalım ilerleyen durumlarda ne olur .


çok güzel olmuş yaa devam devam devam



VENÜS FORUM SENİ ÇOK SEVİYORUMMMMMM
http://1.bp.blogspot.com/_2s6meg-yAco/SpmsKjALtxI/AAAAAAAAAHY/wfd66C3M654/s320/sailor_saturn_imza1.png
http://1.bp.blogspot.com/_2s6meg-yAco/SpmsKjALtxI/AAAAAAAAAHY/wfd66C3M654/s320/sailor_saturn_imza1.png

teşekkür ediyorum
çaktırmayın
iş yerinde toparlamak zor oluyor umarım bugün yarın hazırlanır bir bölüm daha
ciddi ciddi okuyucularımda var yani
bi bu işe el atmamıştım... bununla tam oldu
heveslerim geri gelsin
,,kaçan ilham perisi hopp duydun mu bak
,sen kaç kaç
gerek kalmıyacak sana yakında
hepinize çok çok teşekkürler


çaktırmayın


ciddi ciddi okuyucularımda var yani









2. sayfa (Toplam 40 sayfa) [ 588 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |