kim bilir

Sen bilirsin Ne zaman başlaayacak peki?

bilmem

E hadi başlat ama merak ediyorum Hatta herkes ediyor

en geç yarın eklerim.

millet bomba gibi bölüm

Uyuyordu. Küçük prenses… evet,uyurken tam bir prensesti.
-mmm…mamo-chan…..beklee(kıkırdar) bunu yapmamız yanlış….mamo-chan…
-(alnına bir öpücük kondurur) usako…
-(uyanır) ha…??? Ah,günaydın mamo-chan.
-günaydın usako.
-(kendini toparlar)MAMO-CHAN!!!!! NE!!! NE!!! BEN…YOKSA! HAYIR BUNU YAPMIŞ OLAMAM!!
-usagi, sakin ol!
-NASIL OLABİLİRİM MAMO-CHAN!! BUNU YAPMIŞ OLAMAM!!!
-sakin ol usagi! Hiçbir şey yapmadık. Sadece bana kalmaya geldin o kadar!
-HAYIR BUNU YAPMIŞ OLAMAM….bunu yapmış olamam….olamam….olamam…..(yarım saat devam eder.)
-usagi! Hatırlamıyor musun? Ailenden bir hafta rei de kalıcam dedin ya! Sonra da dün akşam balkonda sohbet edip yatıp uyuduk ya!
-olamam….olamam…. bi dakka! Ben dün akşam uyudum(kafasında su damlası belirir)
-e…evet.
-pardon mamo-chan. Senin evinde olmaya alışkın değilim de (sahte bir kahkaha)
-eee…. Aç değil misin?
-(midesi guruldar.) aaa…evet ya…. Kurt gibi açım!
Birlikte mutfağa giderler.yolda güller vardır. Masada bir gül ve üstünde bir not “ay ışığının güzel prensesine”.
Usagi,gülü eline alır.
-mamo-chan…
-seni seviyorum usako.
Bu arada müzik çalmaya başlar.
-bu dansı bana lütfeder misiniz prenses?
-tabi ki prensim der ve ayağa kalkar.
Sanki geçmişteki prenses halidir dans ederken. Mutfak balkondadır. Onlar dans ederken usaginin saçları rüzgarda dalgalanır. Bir birlerine bakarlar. Her bakışta bir birlerine yeniden aşık olurlar.
-mamo-chan…
-usako…
Mamoru usagi nin elini tutar ve usagi ondan uzaklaşır.mamoru elinden çeker,usagi dönerek mamorunun koluna gelir. Mamoru koluyla elini tutmaktadır.
-(gözleri parıldar) usako…
-(gözleri parıldar) mamo-chan…
-usako…(usagiye doğru eğilmeye başlar)
-mamo-chan…(mamoruya yaklaşır)
Sonunda dudakları dudaklarına değer. Derin bir şekilde öpüşürler. Öpüşmeleri bitince ikiside bir birine bakar.
-seni seviyorum usako…
-bende seni seviyorum mamo-chan…
Yine öpüşürler.
-kahvaltı?
-mmm…nasıl hayır diyebilirim ki?
Mamorunun hazırladığı kahvaltı görmeye değerdi. Kalp şekilde kesilip kızartılmış ekmek dilimleri üstünde vişne reçeli,kalp şeklinde omlet,yapısı kalp prizmaya benzeyen bir bardak,içinde bitki çayı,kalp şeklinde kesilmiş peynirden yapılan kule,üstünde birkaç siyah yeşil zeytin,kulenin altına nane yaprakları dizilmiş,masada gül yaprakları, bir aşk şarkısı,ve mamorunun elinde bir bileklik.
Usagi çok şaşkındı. Mamoruya baktı.
-mamo-chan…
O anda mamoru ona bir elbise verdi.
-belki bunu giymek istersin diye düşünmüştüm.
Usagi kıyafeti alıp mamorunun odasında boyanmaya girdi.
Üstünü çıkardı. Kıyafeti inceledi. Kıyafet zarif kırmızı,gül yaprakları işlemeli ipek bir elbiseydi. Uzundu ve yere kadar uzanıyordu. Kokladı. Aynı kutuda olan gül yaprakları gibi kokuyordu. Kutuda not kağıdı vardı. “güller kadar güzel olan meleğe” yazıyordu üzerinde. Usagi duygulanmıştı.
-mamo-chan….
Hadi ama …. Ağlayamazdı. Bu gün olmazdı. Elbiseye bakıyordu. Kaldırıp çenesine dayayıp kokmamaya başladı. Gül kokuyordu. İçinden bir mendil düşmüştü. Kırmızı,ipek bir mendil. Üstünde “ağlamanı ne kadar istemesemde, ağladığında göz yaşlarını kaybetmemek için” yazıyordu. Çok duygulandı. Artık ağlıyordu. Sevinçten ağlıyordu.
Kendi kendine sakin ol dedi. Hadi ama ağlamaması lazımdı. Göz yaşlarını mendile sildi. Üstüne elbiseyi giydi. Koridora çıktı. Mamoru onu bekliyordu. Koridorda ilerleyen usagiyi gören mamoru hayranlıkla ona baktı. Kırmızı elbise vucüyla bir bütün olmuştu. Güzel bir kadın olmuştu eşi. Hayır,nişanlısı. Mamoru,gözünü usagiden alamıyordu. Usagi ona bakıp gülümsedi ve yanağına bir öpücük kondurdu.
-teşekkürler mamo-chan.
Mamo-chan gülümsedi ve ayağa kalkıp reverans yaptı. Usagi utanmıştı. Suratının kızarması onu ele veriyordu. Sandalyeyi çekti.
-buyrun prenses.
-teşekkürler prensim.
Usagi yerine oturdu ve zarifçe eteğini düzeltti. Mamoru onun gözlerine düşüyordu. Ve o anda aklına bir şey geldi.
-izninizle prenses.
-tabi…buyurun prensim.
Mamoru odasına gitti ve bir kutuyu aldı. O arada gözüne kırmızı ipek mendil takıldı. Islaktı. Neden ağlamış olabilirdi ki? Beklide mutluluktandır diye düşündü. Usaginin içeride beklediğini hatırladı.
Kutuyu alıp mutfağa gitti. Hafif bir rüzgar vardı ve usaginin saçları ipeksi bir şekilde dalgalanıyordu.
Masadaki gül yaprakları kalp şeklinde dalgalanarak rüzgarda savruluyordu. O an usagiye bir kez daha aşık oldu.kendini toparladı ve usaginin yanına gitti.
Kahvaltılarını yapmaya başlarlar. Usagi peynir dilimleriyle başlar. Ama üstündeki zeytinleri almadığı için kule yıkılır. Usagi üzülür ,sonuçta mamoru o kadar uğraşmıştı değil mi?
Usagi utanır. Mamoru ise kendi peynirlerinden bir parçayı usaginin ağzına uzatır. Usagi yavaşça ısırır. O da çatalıyla mamoruya bir dilim peynir uzatır. Mamoruda peyniri ısırır.
-mmm…bir meleğin ellerinden yiyince daha lezzetli oluyor.
Usagi kızarır. Ama mamoruya kaçamak bir bakış atar. Mamoru da ona göz kırpar.

Kahvaltılarını bitirip kahve içmek için oturma odasına giderler.usagi kahveyi hazırlamak ister ama mamoru o aldığı küpeleri ayna karşında takarken o işide halletmiştir.
Koltuklarda ince bir örtü vardır. Örtü beyaz ve kelebek motifli bir kimono kumaşıdır. Aynı koltuklar gibi yumuşacıktır. Mamoru,kahveleri beyaz bir sehpaya koyar. Sehpa düz ve sadedir. Kahvelerinden bir yudum alırlar. Usagi kahvede bir değişiklk olduğunu fark etmiştir. Her zamankinden daha tatlıdır.
Bunu fark ettiğini anlayan mamoru
-kahvelere bitter çikolata katmaya karar verdim. Umarım kötü olmamıştır.
Diye bir açıklama yaptı.
-eeee prenses… biraz arabayla gezintiye ne dersin?
Kahvesinden bir yudum alır.
-kahvelerimizi bitirelim.
-onları arabada içeriz.
Usagi gezinerek içmenin daha eğlenceli olacağını düşünerek kabul eder.
Arabaya binerler. Mamoru juuban parkına doğru sürer.
-geldik. Gezinelim mi?
-olur.
Mamoru usagi ile bir banka oturur.
-bir dakika geliyorum der ve arabaya gider.
Teybi açar ve kutuyu alır,cebine atar.
-benimle dans eder misiniz prenses?
Usagi şaşırır ve kabul eder.
Ayağı kalkıp muhteşem bir klasik dans yaparlar. İnsanlar etraflarına toplanır.
Bir birlerine anlam yüklü gözlerle bakarlar. Danslarını bitirirken usagi kollarındadır.
Mamoru kutuyu çıkarır.
Prenses,elinizi rica edebilir miyim?
-tabi ki.
Usagi elini uzattı. Mamoru kutuyu açtı. Kutunun içinde iki kolye,iki bileklik ve iki yüzlük vardı. Hepsi altından yapılmaydı. Üstünde elmas parçaları vardı. Bu,usaginin uğurlu taşıydı.
Mamoru usaginin eline yüzüğü taktı. Usagi hayretle yüzüğe bakıyordu.
Ama usagi daha şoktaken mamoru bileğine ve boynuna kolye ve bileziği takmıştı.
-mamo-chan….??
Diğer kolyeyi eline aldı.
-bu kolye, iki parçadan oluşmuştur. Bu kolye ancak iki sahibi de oradayken bir olur. Bu kolyeleri birleştirirsen tek bir kolye olur.
Kolyeleri birleştirir ve kolye kendiliğinden yapışır.
-ama eğer iki sahibi bir arada değilse…
Kolyeleri ayırır.
-her zaman diğer parçayı çeker. Dünyanın neresinde olursa olsun.
İki kolye bir birine yaklaşıyordu.
-ve asla bir benzeriyle birleşmez. Her birinin tek eşi vardır. Başka bir eşi onu tamamlayamaz.aynı….
-bizim gibi.
Diye tamamladı usagi lafını.
Mamoru da yüzüğü kolyeyi ve bilekliği taktı. Usagi çok duygulanmıştı. Yine gözleri dolmuştu.
-benimle evlenir misin?
Usagi şaşırır ve gözlerine yumuşakça bakar.
-evet.
V o anda bütün insanlar onları alkışlar. İrkilirler. Ve koşarak eve kaçarlar.
-ne….ne….ne zaman o insanlar geldi!?
-bilmiyorum.

-bu gün yorucu bir gündü. İyi geceler usako.
-iyi geceler mamo-chan.

Maalesef gece hala bitmemişti.

İşte bu yaaa Yağmur seni seviyorum...Resmen okurken ellerim titredi Usagi& Mamoru Aşk'tır.İşte kanıtı O kolye meselesi de çok anlamlıydı.Niye bizi böyleleri bulmuyor ki.Hep odunlar buluyor en azından beni öyle Çok uzun bir bölümdü bunun için de teşekkürler ama lütfen lütfen bunu yarım bırakma olur mu

Çok beğendim, beklediğime değdi.Ben zaten senin Seiya-Usagi yapmıyacağını biliyordum Ellerine sağlık.Yeni bölümü ne zaman yazarsın? Harbiden bomba gibi bölümdü ama =)

bir kaç gün sonra
hele bi bu bölümü hazmedinde

Bölüm güzel olmuş ama neden hala mamorunun evinde.Ayrıca kolye erkek takmaz genelde küpede öyle.İstisnalar kaidei bozmaz.2 kolye ve 2 küpe olmamış.Ayrıca biraz abartmış çünkü usagi çok yakı takan bir insan değil sever ama takmaz.Ayrıca lunaparkta evlenme teklifi biraz çocuksa olmuş bence.Ben şık bir akşam yemeğinde etrafı güllerle döşenmiş bir yerde tercih ederdim.Birde olgunlaşması lazım usaginin madem evlilik teklifi alıyor.Evdeki konuşmaları iyiydi ama aynı yatakta yatmaları hoş durmamış.Çünkü evinde kalıyorsan başka odalarda olurlardı değil mi?Ama yinede beğendim.Tabi bunlar benim düşüncelerim seni kırdıysam şimdiden özür dilerim.Devamını bekliyorum.

dur şimdi kim kimin yanına gitti
hem duygusal olsun diye takı işini yaptım. hep takmıycak ki saklıycak kutuda.
ayrıca lunapark değil, usaginin gittiği normal doğa parkı. hem insanların önünde teklif etmek daha zor değil mi? cesaret işidir böyle ortamda teklif etmek u.u

hala evinde değil, dün bir hafta reide kalıcam diye mamoruya gelmiş. sonrada yanlız hissedip yanına yatmaya gitmiş. aralarında olay yok yani. ama bizim usagi ve paranoyaları işte.

bu arada bence bölüm boyu pek çocuksuda davranmadı yani rüyası hariç.
luna parkta teklif etseydi bencede saçma olurdu

yeni bölüm 2-3 gün sonra hele bu hazmolsun, herkes okusun okuyucularımın u.u
ödeve oturuyorum ben kaçar bye
soruları olan ö.m. atsın lütfen fala bilgi vermeyeyim herkese u.u

Coney ben bu bölümü sevdim desem bana ne dersin?

ne romantııııık ya harıka olmuş .ama mamoru anımede bukadar romantık degıldıkı .ama sen cok harıka yazmışssın .lutfen daha kısa zamanda gelsın yenı bolum

zaten bu romantiklik evinde olduğu için. mamorunun evinde hep bir romantik ortam var.

iyi geceler millet
annem yine yatağa işaretini yapıyo
nasıl yapılır: gözüm üstünde ve git işaretinin karışımı bişi