hep ye o tatlıyı sana umutsuzluk yakışmyor...sen neşeli birisin ve öyle kalmaya devam et..çünki bunu çok az insan başara bilir....

aslında mutlu kalabilmek sadece kendin olmayı ve seni böyle kabullenmeyenleri umursamamaktır bence.anime izlediğin için benimle dalga geçen insanlar umrumda değil çünkü sınıfın en çalışkanın pepe izlediğini öğrendim.ben çok çocuksu gözükürüm ama sailor moonla beraber korkmamayıda öğrendim.asla korkusuzum demiyorum,ama çok sevdiğim bir insana bir yaratığın saldıracağını düşünmek atak yapmaya hazırlıyor beni.gerçekten bir kahraman olmak istiyorum öyle bir olay gerçekleşirse.asla hayatımı dünyaya tercih etmem.dediğim gibi kusursuz veya korkusuz değilim ama güç olmayı öğrenmeye çalışıyorum.insanlar hayatımda geçici.bu benim yaşadığım 8.şehrim ve 5. okulum. insanlar hep değişti hayatımda ve bende insanların geçici olduğunu öğrendim.benim çocuksuluğumla dalga geçenlerin çoğu benden daha düşük bir yerde olacak.2 ay sonra sevdiğim insanlar dışında anılarımda bile kalmayacaklar gelecekte.bir gün o iyi arkadaşlarımı görmek için elimden geleni yaparken,onları görünce hatırlamayacağım bile.bu hayat bir yanılgıdan ibaret.sevgi sonsuz değildir ama içinde yaşatabildiğin kadar insansındır.aşık olamazsn belki sonsuza kadar ama asla sevgi duygunu da kaybetmezsin.

neyse bana gene bişiler oluyor.aslında yazmayı ve insanları bilgilendirmeyi öğüt vermeyi severim.yazılarımla ve okuduklarımla rahatlar,kafamdaki düşünceden sıyrılıp yeni düşüncelere kafa yorarım. yaşım 14 ama nedense bazen hayatı sorgulamaktan geri tutamıyorum kendimi.bir anda filozoftan çatlak komedyene dönüyorum.aslında...ben bu hayatı ve iyi kötü her duyguyu seviyorum.hayatı,açan çiçeği,kuşu seviyorum.fakat bunların sonsuz olmadığını biliyorum.sondanda korkmuyorum.insanlar ne derse desin yaratanına onun istediği zaman kavuşmaktan daha güzel ne olabilir ki?zamanı gelince o çağıracak ama ben elimde olan süreyi mutluluk ve sorumluluklarımla geçireceğim.

neyse annem yatırtacak birazdan iyi geceler.

sana hatirlarsan seni bende hatirlatan şey gizli sandık demişdim yaa....işte tam anlamiyla dogru demişim...sen hem hayatı derinlikleri ile anlayan hem de bu derinliklerde kaybolmayan neşeli birisin...kendin de dediyin gibi hem filosof aniden de neşeli birine dönüşe biliyorsun ki...bunu pek çok insan yapamaz ve hayatı sorgularken onun derinliklrine iner sonra derinliklerde kaybolur....

ah neyse çenem düşdü benim de...hadi sana iyi geceler bana iyi dersler....

bazen kaybolurum ve sonra o derinliklerden çıkarım ve maraş dondurması alırım(hemde cornetto OWO)
neyse ben kaçar dondurma dedim ya köy kooperatifi saat 7 de kapanıyo onu açtırıp alcam bi tane zaten tatlılın tadı dondurma gibi ağğğ canım çekti almaya gidiyorum bye

not=>bazen duygu patlamalarım ve çok umutsuz gözüktüğüm anlarda olur ama o annem var ya valla gıdıklama krizie girdirir beni tırstım

ben duygusal,kafasındakine rağmen bir süre sonra neşesini tekrar kazanan biriyim.belki iki gün,belki bir saat, gerçekten ağlarım ve bağrınırım sonra arada hüzünlemsemde yarı normal hayata dönerim ve bir süre sonra arada zihnimin oyunlarına rağmen eski halime dönüşürüm haklısın ben gerçekten araştırılacak bir sndık gibiyim ve duygularımı tam olarak yaşayıp bazen bitiren bazen bitiremeyen biyim kötü yanımsa=> her türk gibi tembelim been iyi geceler annemin fişi elde gerçekten tırstım

kendini tanıman iyi bişey..bu senin hayatın derinliklerinde kaybolsan da çıkışı bula bilecegin anlamına gelir...iyi geceler tatlı rüyalar Yagmurcum....

ahem...aklıma geldi bu hikayenin yarım kaldığı ve daha önceden bir sürü devam şekli tasarlamıştım. ama şimdi şu an yazıyorum venüs forumda,word e bile yazmıyorum var ya XD bi bağlantı koparsa gitçek hikaye XDD

neysemm....aylar sonra intikamm bölümmüüü....


-Tak.Tak.
Yavaşça göz kapaklarımı kaldırdım ve mavi gözlerimi açtım. Birisi odanın kapısını tıklatıyordu. O adam(adı artık her neyse)dır belki diye düşündüm ve soğuk bir ifade takındım.
-Gir.
İçeriye siyah kıyafetli ve kahverengi saçlı ürkek bir kız elinde bir tepsiyle girdi. Ürkek bir tavırla önümde eğildi ve endeşeyle konuştu.
-K-K-Kraliçem,size kahvaltı getirmiştim.
Yüzümdeki soğuk ifade,yerini herzaman ki haline bıraktı yerini.
-Sağol. Masaya bırakabilirsin. Ve korkmana gerek yok.
Hemen tekrar eğildi.
-E-Evet kraliçem.
-Ve şu kraliçem olayını da bırak,çok sinir bozucu. Şu kral bilmem ne burada olmadıkça bana Usagi diye seslen,tamam mı?
Kızın gözleri büyüdü ve hızla başını kaldırdı.
-A-Ama kraliçem-
-Bu bir emirdir.
-E-E-Evet kral-yani Usagi-sama.
"Sama" ekine de itiraz etmek istesemde,zaten kız çok gergin olduğu için üstüne değinmedim.
-Başka bir şey var mı?
-Ha-Hayır Usagi-sama.
-Peki. İzninle kahvaltımı yapacağım. Ama önce bana adını söyler misin?
-Hi-Hikari,Usagi-sama.
-Pekala,teşekkürler Hikari-chan,görüşürüz. Ve sakın kimseye yumuşak olduğumu söyleme,tamam mı?
Çekingen kıza göz kırptım. Evet dedi ve hızla odadan çıktı. Kahvaltımı yaptım,ve odamı incelemeye koyuldum. Herşey beyaz kristaldendi. Dolap,masa,kitaplık,ah Mamo-chan okumayı seviyor,ve odadaki diğer her şey. Hepsinin üstünde Altından süslemeler vardı. Kendimi gülümsemekten alı koyamadım. Gümüş ve Altın işlemeler ha? Sonra boy aynası dikkatimi çekti. Yavaşça masadan kalktım ve aynanın karşısına geçtim. Simsiyah bir elbise,siyah küpeler...tipik kara kristal insanı görünüşü. Tabii bu sıradanlığı bozan altın sarısı saçlarım ve deniz mavisi gözlerimi saymazsak. Aklıma dün akşam ki olaylar geldi. Sinirlerimin tepeye çıkmasına engel olamadım. Ve sonra kafama dank etti;ben nasıl kara kristali kullanmıştım?? Gözlerimi kapattım,ve şimşeği yollamadan önceki anı düşündüm,kafamda bir ses duymuştum,bana istediğimi nasıl yapacağımı anlatan. Büyük ihtimalle kara kristalin ruhuydu. Aklıma o adamın bizi nasıl alıp getirdiği geldi,bu da demekti ki eğer kara kristali kullanmayı öğrenirsem,ayrıca gümüş kristali de her an istediğimde çağırıp kullanabileceğim için,kesinlikle şans benden yana olacaktı. İşte buydu! Yapacağım şey. O kral bozuntusuna zehir edecektim. Sonuçta,ona sadece eşi olacağıma söz verdim,burayı terketmeyeceğime ve ya geçmişe geri gitmeyeceğime değil.

Zaten kapalı olan gözlerimi iyice sıkıca kapattım,ve kafamdaki karanlıkta mor renkli bir ateş benzeri ışık gördüm.(shinigamilerin diğerlerinin yerini belirlemede kullandığı yöntem gibi.) Işığa konsantre oldum,birden kendimi yemyeşil bir bahçede buldum. Bahçede kahverengi saçları ve yeşil-kahverengi arası gözleri olan,göğsünde kara kristal olan ve mor uzun bir elbiseye bürünmüş bir kız gördüm. Kız bana baktı,gülümsedi. Oturduğu çimenden kalktı,ve tatlı sesiyle konuşmaya başladı.
-Demek geleceğin kraliçesi sensin?
Hala şaşşkınlığı tam atamamış olarak sadece başımı evet manasında salladım. Gülümsemesi yüzünden düşmedi.
-Peki sen kimsin?
Masum bakışlarla bana baktı.
-Ben mi? Aslında bu biraz karmaşık bir durum. Ben hem senden bir parça,hem gümüş kristalden,hem de kara kristalden bir parça içeriyorum. Yani senin koruma isteğinin ve saf kalbinin vücut bulmuş haliyim. Ama sadece senin zihnin ve kalbinde yaşayabilirim.
Verdiği bilgi karşısında afalladım,yani kim kalbi ve koruma isteğinin sadece zihninde yaşayabilen vücut bulmuş hali ile karşılaşabilir ki?
-Bu da senin özel olduğunun kanıtı.
Düşüncelerimi mi okuyordu?
-Zihninde düşüncelerin duyulabilmesi çokta tuhaf değil,değil mi?
-E-evet. Peki niye buradayım?
-Kara kristalle iletişime geçmeye çalışmıyor muydun?
-Evet,çalışıyordum.
-Dediğim gibi,kara kristalinde bir kısmını barındırııyorum. Bu yüzden onunla iletişime geçmen için benimle iletişime geçmelisin.
Anladığımı gösterir bir biçimde başımı salladım.
-Şimdi,öğrenmek istediğin neydi?
-Ah...Kara kristali kullanmayı öğrenmek istiyorum.
-Aslında,öğrenilecek bir şeyi yok. Sadece yağmak istediğini içinden geçir ve vücudunun hareketi yapmasına izin ver. Kendiliğinden olacaktır.
Bu kadar basit olmasına şaşırmıştım,ama bozuntuya vermedim.
-Sağol.
Gözlerini taktlı ve masum bir hava ile kapattı.
-Sorun değil. Şimdi,gitmen senin için iyi olur.

Gözlerimi açtığımda,odamdaydım,yani kristal tokyodaki odamda. Derin bir nefes aldım,ben baygınken o adam burada yoktu. Gözlerimi kapattım,kafamda reilerin oradaki otobüs durağınıcanlandırdım. Sonuçta tüm kızlar orada olmaydı,değğil mi?
Vücüdumun parladığını hissettim. Yavaşça gözlerimi açtım,ve...


kestiiim!!!! bekleyin accıkın XDDD

yeni bölüm için çok bekletme lütfen.

Süpermiş ya. Yalnız bu kahverengi saçlı ve göz rengi yeşille kahverengi arasında değişen, mor elbiseli kızı sık sık görecek miyiz çok merak ediyorum. En önemlisi Usagi'yi ne sürprizler bekliyor?
Devamını bekliyorum.

ela-chan ve lale min yorumlarını bekliyorum,gelisn hemen yazıcam

süper olmuş yağmur-chan

saol^^ sen hepsini oku da gör

ya okudum o yüzden çatlıyorum kızım

ela-chii okumadan yazmaaam!!

napalım bekleriz