baya düzenleme yapıp yayınladım umarım beğenirsiniz
10.BÖLÜM
Düşüyor gibiyim ama artık eskisi gibi aşağı doğru gitmiyorum.bir sesduyuyorum kalbim olmalı.şimdi eskisine göre daha kuvvetli atıyor.o zaman hala yaşıyorumhayır sadece ölmekte de beceriksizim.baba benim yerimde olsan ne hissederdin?gerçi beni görsen yüksek ihtimal bu benim kızım değil derdin.o bu kadar kolay pes etmez ve bir hanımefendidir.ne yazıkki o kız öldü baba.içimde bir yerde çığlık ata ata öldü.3 vampir lordun tepes`i düşürüp seni,silvia-nee ve abimi götürüp ablamı kukla kraliçe yaptıkları gün öldü.ve işte ondan geriye kalanda benim.biliyorum birgün geri gelip yüzüme düşündüklerimi diyeceksin herkez öldü desede hayattasın hissediyorum bunu.birden etrafımda bir görüntü oluştu.görüntüde küçük ben beceriksizce büyü yapmayı deniyordu.
--baba olmuyor işte bırak diğerleri gibi bende silah kullanıyım
--mia annen ve benim bu konuda ne hissettiğimizi biliyorsun.hem bu kadar kolay mı pes ediyorsun?bir tepes asla bu kadar kolay pes etmez
--ama beceiksiz olduğum konuda nasıl iyi olayım?
--kılıç kullanmadada iyi değilsinki kızım.kolların dövüş için çok güçsüz bu işi senin için rayne-kun yapar.hem ben mikhail seninleyim.ne olursa olsun,ne kadar değişirsek değişelim hep seninle olucam şimdi yap şu büyüyü!ve bana gücünü göster
--hai!
görüntü bulanıklaşıp yok oldu
--haklısın baba.bu kadar kolay bırakamam.lütfen bana inanmaya devam et
sonra yavaş yavaş bedenimi hissettim.hala biraz acı vardı ama eskisi gibi değil.gözlerimi açtım ve ışık gözüme hücum etti.gözlerime yığınla iğne batıyordu sanki.gözlerimi yavaşça açıp kapayarak ışığa alışmayı bekledim.alışınca yaptığım ilk iş etrafı incelemek oldu.garip bir şekilde sağlam bir yerdeydim. mavi duvarları,siyah beyaz kareleri olan bir odada yumuşak bir yatakta yatıyordum ve gözüme gelen ışığın nedeni beyaz renkli bir lambaydı.odayı gözden geçirmeye devam ettim ve oyuncaklarla dolu birkaç raf,bir çay masası ve yatağımın hemen yan tarafında bulunan bir bordo koltuk vardı.abysste böyle yer varmıymış diye geçirdim içimden.sonra kapıdan içeri Rayne girdi.beni uyanık görmeyi planlamadığı belliydi çünkü beni görünce yüzünde şaşkın bir ifade oluştu.konuşmak için ağzımı açtım ama konuşamadım bana doğru yürüdü ve
--kendini zorlama Mia!beni ne kadar endişelendirdin haberin var mı?bir an delircem sandım
sadece gülümseyip elini tutabildim.yatağın kenarına oturup beni iyice süzdü.sonra gözü boynumdaki mühürde durdu.bu alev şeklinde Higa ailesinin nişanını sembolize eden bir mühürdü.ona dokundu ve``seni koruyamadım``dedi
--(zorla)bence gayet iyi korudun dedim
içimi ısıtan bir gülümsemeyle bana baktı sonra dudaklarıma hafif bir öpücük kondurdu.yanaklarımın anında kızarmaya başladığını hissettim.sonra gözüm kapıya kaydı ve bizi dikizleyip kıskıs gülen usagiyi gördüm.iyi olduğuna sevinmiştim ama bu hareketi tepemi attırmıştı.rayne e dönüp
-kapıda biri bizi gözetliyor
kapıya dönünce onunda yüzü benimki gibi kızardı.usagiyse içeri girip
--sizi suç üstü yakaladım
--nişanlımı öpmemde bir sakınca göremedim usagi
--dikizlemen hiç hoş değil sulugöz.öhö öhö hasta birini bu kadar konuşturmanda değil
usagi duyduklarını hazmadince
--nişanlı O_o ne zaman?biraz erken değil mi?
--usagi ebn bir vampirim ve tam 20 yaşındayım kurallarımız şizden farklı işler
--20 hadi canım okulda ne işn var o zaman?
--sizi görmeye gelmiştim
--bakınca hiç 20 gibi değilsin benden biraz daha büyük gibi duruyosun sadece.aaaaa... keşke bende vampir olsaydım
--offf...!
--neyse mia.sen dinlen ben usagiyide alıp çıkıyorum.yarım satte bir kontrole gelirim.sakın kendini zorlayıp yerinden kalkma
--anlaşıldı
onlar gittikten 5 dk sonra garip hissetmeye başladım.susamıştım.ve bunun etkisiyle kıvranıyordum.gözlerim kırmızı kırmızı yanıp sönüyor,dişlerim sivrilip sonra normalleşiyordu nefes almamsa her geçen saniye zorlaşıyordu.kan krizi geçiriyordum.pek düzenli beslenmeyip üstüne hep hayvan kanı içince zaten oldu olucaktı.benim aksime düzenli beslenen rayne hep beni uyarırdı.bazende zorla içirirdi.bu kadar kötü olduğunu bilsem daha iyi beslenirdim diye düşünürken içeri Rayne girdi.beni görüncede hemen kapıyı kapatıp yamımda belirdi.gözleri sana demiştim der gibi bakıyordu.bir of çekip bileğinde bir sıyrık açtı va ağzıma dayadı.direnmeye çalışsamda pek başarıl değildim.dişlerimi geçirdiğim anda çok sert geçirmiş olmalıyım ki rayne acıdan titredi.ama ses çıkarmadı.gözlerim artık iyice kırmızı olmuştu.susuzluğum geçtiğinde bileğini bıraktım.kafamı sinirimi bozacak şekilde okşadı ve bir dil darbesiyle sıyrığı kapattı.sonra bana dik dik bakıp
--işte ikimizde vejeteryeniz ama düzenli beslenenle düzensiz beslenenin farkı bu
--tamam,üzgünüm bi daha olmıycak
--olmasa iyi olur özellikle çevrede insan varken
--insan kanından iğrendiğimi biliyorsun
--krizde vampirler kendini kontrol edemez mia onlar için kan kandır
--tamam
ona bakabildiğim en masum şekilde baktım
--senle ben napıcam ha?şimdide masumu oynuyosun
sonra içeriden sesler geldi
--mamo-chan biliyor musun mia ile rayne nişanlıymış ve ve mia aslında 20 yaşındaymış
--usagi insanların özel hayatına burnunu sokma hem ben senin aksine bunlarıtahmin etmiştim.unuttun mu onlar eskidende birbirine aşıktı.hem sen bunları düşüneceğine tek parça görevini tamamlamayı düşün
--çok kötüsün mamo-chaan
sesleri kesilince
--rayne onların yanına gitmek istiyorum sorularım var
--bilemiyorum ne zamn bir fikrine katılsam bişeyler oluyor
--mesela?
--bu görev haline bir bak
--bir şey olmaz
biraz düşündükten sonra kalkmama yardım etti ve beraber odadan çıktık.büyükçe bir holdeydik.etrafında 4 oda vardı turuncu boya ile bo yanmış duv arlarıyla uyumsuz mobilyalar ortasına yerleştirilmişti.usagi ile mamamoru karşılıklı oturmuş bizi izliyordu.iki kişilik olana oturduk.Rayne i biraz dayanak olarak kullandım.tamam itiraf ediyorum biraz değildi.sonra sorularıma başladım
--mamoru bir şey buldunuz mu bizden ayrılınca?
--ne yazıkki hayır
--peki bizi nasıl buldunuz?
--kolay oldu bir şey bulamayacağımızı anlayınca dizin gittiğiniz yöne döndük.biraz ilerleyice burnuma kan kokun geldi ve başınızın dertte olduğunu düşündük ve koşarak size yetişmeye çalıştık ama geldiğiizde çok geç sayılırdı.kanlar içindeydin usagide zar zor nefes alıyordu mamoru onu iyileştirmek için altın kristali kullandı
--hiç zincirle karşılaşmadınız mı
--sadece bir .... neydi rayne adını hatırlayamadım
--trump basir bir zincirdi hemen yendik
--anladım peki burayı nasıl buldunuz?
--sizi ararken görmüştük buluncada buraya getirdik
--başka sorun var mı ufaklık?
--hayır yok ve bana ufaklık deme Rayne
birden usagi araya girdi
--bu arada sen aslında kaç yaşındasın rayne-san?
--27 ve sadece Rayne de lütfen
--vavvv... sende göstermiyorsun ama yinede yaş farkınız biraz fazla değil mi
--senle mamoru arasındada az yok aptal usagi hem vampirler için 7 yaş hiç bişey değil
onlar biraz daha konuştu bense düşüncelere dalmıştım.burda daha fazla kalamazdık abyss ışığı somururdu ve usagideki gümüş kristade bolca vardı.milenyum kristali ise vampir yanım saolsun güvendeydi.ama usagi yakında yorgun hissederdi.sonra aklıma venüs kristali geldi.lanet olsun enerjisi biterse bir işe yaramaz ve venüs ölür.tamam hemen gitmeliyiz.kafamı kaldırdım.rayne ile mamoru satranç oynuyordu ve durum berabereydi.usagi ise sıkıntıdan garip garip yüz ifadeleri yapıyordu.boğazımı temizlememle hepsi bana döndü
--dünyaya dönmeliyiz
--ama neden daha sadece minako-chanın kristali elimizde
onlara kısaca durumu açıkladım
--o zaman diğer kızlar için çok mu geç kaldık yok mu olucaklar
--hayır mamoru zincirler tarafından yutulduklarından etraflarında kara enerji var zaten
--aynısı mia-chanın kristali içinde geçerli dimi?senin vampir yanın onu koruyo
--arada kafan çalışıyor usagi
--tamam ne zaman gidiyoruz?
--hazırsanız şimdi usagi
--tamam gidelim o zaman
--bu arada gelirken sen ve usakonun peşinden atlaık ya giderken
bu soruya yerime ryne cevap verdi
--kapı açılınca bizi yukarı doğru çekecek
--daha önce gelmişgibi konuştun rayne-san
--çünkü geldik usagi
--neden?
--benim için önemli birilerini arıyoduk
--buldunuz mu mia-chan?
--hayır am bulucaz neyse hazırlanın.abyss karanlıkların arasından benim için bir kapı aç ve zincirlerinden birini rehberim olarak gönder!
üstümüzde daire şeklinde bir ışık hüzmesi göründü.içinde kargaya benzer bir zincir vardı``bu taraftan dedi ve yükseldi bizde peşinden gittik.en sonunda zincir durdu ve
--daha ileri gidemem
--ha niye?mia-chan bu bizim rehberimiz olacaktı
--geçit sahipli olmasa şimdi sizi bırakıp gitmiş kendime bir anlaşmacı arıyo olurdum küçük kız
--kes sesini ve devam etmiyceksen kaybol zincir
zincir yavaşça kayboldu ve önümüzde müzenin güzel oymalı kapısı geldi kapıyı hepen açıp dışarı fırladım
--burayı ne kadar özlemişim
--evet herkes özledi mia-chan.bu arada minako-chan için ne zamn aya gidicez?
--usagi ay kapısını açacak gücüm şuan yok
--biz veririz sana değil mi
diğerleride onayladı ellerini omzuma koydular ve usagi ile rayne in alnında hilal mamorunun ise altın kristalin işareti belirdi.içime güç doldu ve haykırdım
--ay benim için parılda ve prensesin için kapılarını sonuna kadar aç
beliren kapıdan içeri girip yürümeye başladık
--vav bura tıpku uzay zaman koridoru gibi
--dur sen uzayda seyahat mi ettin
--evet gelecek çok güzeldi mia-chan keşke sende olsaydın
sonra aklına bir fikir gelmiş gibi koşup rayne e yetişti ve fısıldaştılar.bir duygu hissettim.kıskanıyor muydum onları?bu aptalca ama kıskançlıktan ağlayacak noktaya geldim tam ağlıycakken usagi bağırıp düşüncelerimi dağıttı
--işte kapı!
kapıyı koşarak açtı ve bizde peşinden gittik.usagi venüsü kollarına almış bi ona bir kristale bakıyordu
--kristali kalp hizzasına bırak aptal usagi
bıraktığında kristal kayboldu be venüsün göz kapakları titreyip açıldı
--usagi.... neler oldu?
--çok şey oldu minako-chan çok şey...
---------------------------------------------------------------------------------------------------bikaç şeye açıklık getireyim dedim
1 rayne in soyadı higa
2 4 vampir lordu var 3 ü tepes'i düşürdü 1 i savundu savunan aile higalardır.mianın babası zaten devrimden öncede diğer 3 ünü sevmezdi o yüzden kızını diğerlerinden yaşça baya küçük olmasına rağmen rayne e emanet etti ve ilerde nişanlanmalarına karar verdi