Güç'ün Kaynağı (BİTTİ) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 22, 23, 24 ... 26, 27, 28, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj

bilmiyorum ama sanmıyorum daha yeni yazdım yenisini
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)

Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler


ama tatil yarın bitiyor ve ben birdaha yaza kadar hiç bukadar sık siteye giremeyeceğim
ve sonunu çoook merak ediyorum
(şaka şaka
ne zaman istersen yaz ben okurum ama yorum yazamayabilirim)
belki bu sezondan sonra başka bir sezon yazabilirsin güzel yazıyorsun imkanlar doğrultusunda takip etmeye çalışırım malum öss var bu sene



belki bu sezondan sonra başka bir sezon yazabilirsin güzel yazıyorsun imkanlar doğrultusunda takip etmeye çalışırım malum öss var bu sene

adolph`a imza için çok teşekkürler

Be realistic
Don`t try to be perfect
No one is...

evet 2 film yazmayı düşünüyorum 

Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)

Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler




Biri bazı talepler yüzünden 6.sezondan birkaç yıl sonra ki büyük olasılık 10 yıl falan olacak. Kristal Tokyonun kuruluşu ve diğer ise akriha ve ahvanın doğumundan ölümüne kadar. Tabi bu sezon gibi çok uzun olmayacak kısa olacaklar.
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)

Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler



Kasımda sınavlarım başlıyor eğerr fırsat bulursam kasıma girmeden yazarım ama olmaz ise vizelerden sonra yazmaya çalışacağım.
Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)

Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler



miharu sachiko yazmış:
valla miharuyu bilmem de ben gidiyorum


























hmmm umarım girme fırsatı bulursun yazdığım zaman
yarın öbür gün yazacam yeni bölümü

Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)

Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler


kanka ben geldi bu kadar zaman sonra nerde yeni bölüm
öldünümüz millet ya alooooooooo
size diyorum niye kimse yok burda
.......hepinizi seviyorum arkadaşlarr
...görüşmek üzere
(bu arada yukarıda yazdıklarıma kızmayım olurmu...
.geldim gidiyorum byyyyyyyy) 













1.79 boylarında, sarışın yakışıklı bir adam yavaşça Akriha'ya yaklaştı. Akriha, kendisini kaplayan gölgeyi fark edince zoraki bir gülümseme ile arkasına, gelen adama döndü.
"Ah, merhaba"
Abadren çömelip, gülü Akiha nın elinden aldı ve kokladı."Sorun nedir prensesim?"
"Bir sorun yok Kralım. Sadece çok fazla sessiz. Bunun keyfini çıkartıyordum."
"Hmmm bana pek öyle gelmedi." Genç kral çömelmekten sıkılmış olacak ki çimlerin üzerine oturdu ve bağdaş kurdu. Gülü Akriha ya verdi ve ilgi ile ona baktı."Anlatmak istermisin? Seni her zaman dinlerim,biliyorsun bunu."
Akriha pes etmiş bir şeklde başını eğdi ve gül ile oynamayı kesti."Sorun kardeşim. Birkaç gündür benden çok uzak. Değişmeye başladığını hissediyorum."
"Ne gibi?"Kral daha da ilgi kesilmişti şimdi.
"Soğuk, konuşmaları iğneleyici. Sanırım kıskanıyor..."
"Bizi mi?"Akriha, başını evet anlamında salladı. Abadren, gülümseyerek Akriha yı kollarının arasına aldı ve sevgi dolu,sıcak bir öpücük kondurdu dudağına. Gökyüzünden hatta denizden bile mavi olan gözlerinin Akriha nın altın sarısı gözlerine kenetledi.Sevdiği kişiyiy kaybettiğini sanıyor, bunun böyle olmadığını görecektir. O kaçmaya çalıştıkça sen ona yaklaş."
Akriha morali düzelmiş bir şekilde gülümsedi ama yinede içinde bir burukluk olduğu anlaşılıyordu. Tüm kalbi ile sevdiği adam karşısında duruyordu,ondan ayrılmak istemiyor ama sevdiği kardeşinide üzmek istemiyordu. Son zamanlarda biraz boşlamıştı galiba onu ama döner dönmez bu boş zamanı telafi etmek için elindne geleni yapacaktı. Güneş batmaya batarken dönme zamanı da gelmişti. Dudaklarını sevdiği adamınkiler ile birleştirdi...
Ortalık bir anda değişti, şu anda sarayın içinde Akriha endişeli bir şekilde koşuyordu. Biraz daha olgun görünüyordu. Yüzündeki endişe kötü birşey olduğunun göstergesiydi ya da birine birşey olduğunun."ABADREN!"
"Akriha? "Kral kendisine koşan eşini görünce endişelenmişti,hemen yanına koşmaya yeltendi ama Akriha daha hızlıydı."Sorun nedir?"
"Ahva! Gitti bir anda ... ortadan kayboldu.!"
"Sakin ol..."
"Hayır! Daha önce yaptığı birşey değil. Ona birşey olmuş olmasındna korkuyorum."
"Kardeşin senin kadar kuvvetli biri. Ona birşey yapamaz kimse... Dostlarımla onu aramaları için bağlantı kurucam. Burada bekle."
Akriha, Abadrenin gidişini izlerken gözleri doldu.
"Ben kendine birşey yapmasından korkuyorum..."
Ortam yeniden değişti, Akriha şimdi yeniden bahçede idi. Güller somuş,hava kapalıydı. Etrafta bir hüzün,keder dalgası vardı. Kuşlar kederle ötüyor, iher bir yandan ahıt şakıları geliyordu.
Akriha gözyaşlarına hakim olamamış , ayakda durucak gücünüde kaybetmişti. Yere çökerek başını yere eğdi. Kalbi büyük bir acı yaşıyordu ve sonsuza kadarda yaşamaya devam edecekti... acının yanında özlem kısa zamanda kalbini kaplayacaktı işte o zaman daha da çekilmez olacaktı.
"Ahva! Ne yaptın sen"yumruğunu sıkıp yere vurdu. Gözlerini sıkıca kapatmıştı."Neden? Benden bu kadar mı nefret ediyorsun kardeşim. İlk önce benden kendini mahrum ettin şimdide kocamı.Neden?"
Akriha keder içinde ağlarken hemen arkasında duran Ahva ne yapacağını bilmez ifade ile yerde oturan kardeşine bakıyordu. Akriha kendisini sevmişmiydi? oysa o kadar emindi ki... kendisi yerine o adamı seçtiğine. Yooo hayır böyle olamazdı, o sadece onu sevmişti. Kardeşi yerine o adamı tercih etmişti!
"HAYIR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!"
Ahva gözlerini açtığında yerde yatıyordu. Karnının köşesinde hissettiği yara sızlıyodu. Zorlada olsa yerinden kalktı. Hemen ileride savaşçılar ve prens Serenity ile ilgileniyordu. Baygın bir şekilde yatıyordu.
Ahva gülümsedi ve gözlerini kapadı ve birkaç saniye içinde tüm fziksel acısı kayboldu gitti. Yarası kapandı ve gözlerini açtığında kendini daha da güçlü hisseti. denge savaşçısı Aquamarinin asasını dokunmadan eline çağırdı ve havaya kaldırdı,asa parıldadı ve dünyanın öbür ucunda ki savaşçılar eski hallerine döndüler.
Akriha nın savaşçıları kendilerine geldiğinde şoka uğradılar. Artık güçlerini kullanamıyorlardı. Savaşçı kıyafetleri eski haline dönmüşştü. Bunun bir tek anlamı vardı... Evren Savaşçısı, Güç'ün kaynağı... o artık yaşamıyordu.
"Hahahahahahahah efendim baaşrdı! sevgi budalası efendiniz artık yaşamıyor ve siz de artık hiçbirşeysiniz. Ve bu da.... ne?"Kızıl Hançer şaşkın bir şeklde Galaxiaya ya baktı."Sen gücünü nasıl kaybetmezsin?"
"İçimde Evren nin bir parçası var. Ben Cosmos Galaxiya yım!"Galaxiya gözlerini kapadı ve altın ışık içerisinde kaybol. Birkaç saniye sonra ise zırhı daha da gelişmişti. Kaskı ise artık yoktu.Uuzn kızıl saçları ayaklarına kadar uzanıyordu. Anlı gümüş krsital şekline benzeyen bir işaretle taçlandırılmışdı. Taç saçlarının bir kısmını sarmaşık gibi estetikçe sarmıştı. Kızıl Hançer ikinvi bir şokla ne yapacağını bilmez bir hal aldı. Bu açık ise onun snu oldu. Galaxiya nın kılıç darbesi ile Kızıl Hançer öldü. Şimdi onlarca,yüzlerce karanlık savaşçı güçlerini kaybetmiş savaşçılara hücüm etti. Bunun üzerine Galaxiya kendini hemen iki savaşçıların ortasına attı ve Akriha nın savaşçılarının tümü kapsayacak şekilde güçlü bir kalkan oluşturdu. Kıyamet Savaşçısının, savaşçıları tüm güçleri ile saldırdılar ama kalkanı geçmeyi başaramadılar.
"Bu kalkanı aşamayacaksınız!" Galaxiya her saldırıda titriyordu ama içinde dayanacak gücü olduğunu da biliyordu. Yinede dört bir yandan saldıran yüzlerce savaşçının gücüne karşı ne kadar dayanabilicekti? Heleki efendisi öldükten sonra dayansa ne olacaktı? Ama yined eona bir söz vermişti. Savaşçılarını kruyacaktı!
"Artık kardeşim öldüğüne göre ve savaşçılarıda tüm güçlerini kaybettiğine göre artık büyk bir kıyım yaşanıyor olmalı. Bu yüzden aptallık edeceğinize teslim olun ve bana kardeşimin kılıçını verin."Kılıç düşündüğünden de güçlüydü,özellikle sevgi ile yaratılan gümüş krsitalden oluştuğu düşünülürse fazlas güçlüydü...
"Asla!"
"Aptallık yapıyorsun Endymion. Sen ve prensesin ve evet arkadaşlarınızın hayatını bağışlarım. Kardeşim öldüğüne göre serenityde zarar vermem için bir sebep yok.
"Peki bizi öylesine salıcakmısın yani?"dedi Mars. Ahva muzipçe gülümsedi.
"Güçlerinizi bana vereceksiniz ve bende sizi Nemesise göndereceğim. Hayati ihityaçlarınızı karşılayacağıma söz veririm."
"Ah evet çok teşekkürler."dedi Uranüs. Savaş pozisyonu alarak."Bizde san teslim olacaktık zaten."
"Ne yapacaksınız peki?"
"Savaşacağız... Sevdiğimiz herşeyi korumak için."dedi Serenit yerinden doğrularak.
"Serenity"dedi Endymion. Ahva ise sadece gülümsedi. Yine içinde derinliklerde onları anlamadığını kabul etti.
"Korumak için? Şansın var mı peki presnses? Gücünüz bana yetermi? Yenileceksiniz..."
"En azından tarafımız ve ne için öldüğümüz belli olur."dedi Venüs, ayağa kalkıp savaş pozisyonu alarak.
"Ah evet, Nemrutun Hz.İbrahimi öldürmek için yaktığı ateşi söndürmek için sırtında bir damla su taşıyan karınca misali."
"Aynen öyle!... Biz öleceğimizi dahi bilsek sevdiğiiz kişiler için savaşırız."merkür zoraki ayağa kalktı ve savaş pozisyonu aldı.
"Aksi halde sevgisiz bir haya da yaşamak bizim için ıstırap olur."dedi neptün. Taşmayı bekleyen bir deniz gibi pozisyonunu aldı.
"Biz gücümüzü sadece Akriha dan almıyoruz!!..."Plüton ve Satürn asalarını saldırını saldırmak için öne doğrulttu.
"... onun bize öğrettiği sevgiden de alıyoruz!"dedi Mars ve Jupiter ayağa kalkıp diğerleri gibi savaş pozisyonu alarak.
"Ölüm ise bu gerçeği asla değiştirmez."dedi En son Endymion ve Serenit ile diğerlerinin yanına geçti.
Ahva yüzünde belli etmesede şaşınlık yaşıyordu. Bu azim ve bu inanç daha önce gördüğü birşey değildi. Akriha nın ölümü işi kolaylaştırı sanıyordu ama öyle olmamıştı. İlk defa içinde şüphe hissetti... Karşısında duran savaşçılara baktı hepside ölmeyi bekleyen koruyuculardı. Şimdi düşünüyordu da oca düşman ve savaş. Her defasında hepsini yenmişerdi. Özellikle Kaos. O en güçlüsü idi. Nasıl olurda bu kadar güçlü dşmanları her defasında yenilgiye uğratmışlardı? Bunu daha önce hiç düşünmemişti. Acaba Akriha nın durmadan bahsettiği sevgi denen şey gerçekten de bu kadar güçlümüydü?
Savaşçıların suratlarına baktığın da karralılık ve güç görüyordu ama yooo bu sadece bir yanılgıydı. Boş umut ve kandırmacalar ile kendilerinin bu hayala kaptırmışlardı. Sevgi zayıflıktı ve mutlak güç için sevgiden eser kalmamlıydı.
"O zaman hepiniz.... GEBERİN!!!!!!!!!!!!!!!!!" Asa kalktı ve büyük bir yıkım gücü ile oluşan enerji ,savaşçıların üzerine gönderildi. Aynı anda savaşçılar tüm güçlerini birleştirmiş karşı saldırya geçmişlerdi. ki saldırı tam ortalarında buluştu. Ahva tüm emerji ve güçünün asaya geçirirken savaşçılar aynı şeyi yapıyorlardı. Bulunukları alan sallanmaya, yukarıdan topraklar dökülmeye başladı. Bir süre sonra ise sarsıntı daha da kötü bir hale geldi.Lakin ne Ahva ne de savaşçılar bunu umursamıyorlardı.
"Dayanın!"dedi Serenity. Ahva gülümseyerek saldırısını ilerletiyordu.
"Kabul edin! Artık işiniz bitti. Herşeyinizi kaybettiniz!"
Bir süre soonra Ahva savaşçılara üstün gelmeye başladı. Serenity nin elindeki kılıç titremeye başlamıştı. Ahva ise zafer nidaları atmaya başlamış, daha da bastırmıştı.
"Akriha!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!"
Büyük bir patlama oldu. Ahva gözlerini acı içinde açtı. Ayaşa kalkarken her yanında acı hissediyordu. Kol ve yüzünden kanl akıyordu. Asaya baktığında çatladığını anladı. Çok fazla zorlamış olmalıydı. Artık savaşçılar yoktu, Akriha yoktu. Ona karşı çıkacak hiçbirşey yokru. Evrenin tek ve mutlak hakimiydi!
"NE!"Ahva karşısına baktığın da savaşçıların ek parça halinde hala ayakta olduğunu gördü. Gözleri anlamsız bir şekilde bakıyordu."Nasıl olur bu!"
"Basit sevgili kardeşim!
"Akriha!"Bir anda yoktan var olan bir kadın belirdi. Akriha elinde kılıcı ile durmuştu ve dimdik ayakta idi.
"Nasıl?"
"Sevgi... sevgi yüüznden Ahva. "Akriha nın arkasında sarışın ve erkek ortaya çıktı."Onu sevenler onu çağırdı."
"Abadren sen..."Ahva şaşkındı. Ne olacak ne yapacak bilmiyordu. o ölmüştü ama şimdi karşısında idi. Zaferi artık kaybomuştu tüm güvenini yitirdi, güçü daha fazla kalmamıştı.
Akriha elini Aquamarinin asasına yoğunlaştırdı ve asa uçarak onun eline kondu. Bir anda çatlak asa yenilendi ve beyaz bir ışıkla parıldadı. Asanın içinde çıkan enerji şekillnedi ve tekrar Aquamarin oldu. Aquamarin hiçbir şey olmamaış gibi asayı Akrihadan aldı ve iki kardeşin ortasına geçip Akriha ya baktı.
"Ne yapacağını biliyorsun Aquamarin."
"Elbette..."Aquamarin asasını yukarı kaldırdı ve bir ışık çaktı.. Savaşçılar ne olduğunu anlamadılar. Kendilerini Savaşın alanına buldular. Galaxiya hala koruma kalkanı ile karanlık savaşçıların saldırısına karşı geliyordu. Bir an da olan oldu ve Akriha nın savaşçıları güçlerini yeniden kazandılar. Kıyafetleri değişti,güçleri yeniden ortaya çıkmıştı artık.
"Bu dmeek ki Akriha gerçekten geri döndü."dedi Serenity mutlulukla gülümseyerek. Karanlık savaşçılar diğer savaşçıların güçlerinin geri geldiğini görünce olanı anladılar ve saldırıların son verip geri çekildiler. Galaxiya kalkanı kaldırdı ve yere düştü. Hemen birkaç savaşçı ona yardım edip kaldırdı.
"IŞIĞIN SAVAŞÇILARI! TÜM SEVGİNİZİ KULLANIN VE KARANLIĞI DELİN!"Bu ses nereden geliyordu bilinmiyordu ama sesin sahibinin kim olduğu belliydi. Tüm savaşçılar,Serenity ve diğerleri de dahil olmak üzere kalplerine yoğunlaştılar. Hepsinden çıkan pembe tatlı ışık bir araya geldi ve göz alıcı bir görüntü oluşturarak, sersemlemiş savaşçılara dooğru gitti. Savaşçılar görünmüyodu şu anda ama attığı çığlıklar ve acıları duuylabiliyordu.
"Ne oldu?"dedi Venüs.
"sevgi karanlığı yendi."dedi Plüton ve diğer savaşçıların yanına yöneldi.Diğerleride aynı şekilde onu takiip ettiler. Işık yok olduğunda savaşçıların yerine onlarca bebek ortaya çıktı. Hepside cenin şeklind euuyoyrlardı. herkes buna şaşırıken Akriha ve Abadren ortaya çıktı. Akriha nın elinde ise bir kız bebek vardı.
"Akriha!"serenity koşarak dostuna sarıldı. Gözleri bebeğin anlına kaydığında siyah renkte üç yıldız gördü.
"Bu.. bu şey..."
"Evet bu Ahva.Kardeşim."dedi Akriha gülümseyerek kardeşne baktı."Artık sevginin ne olduğunu bilerek büyüyecek.O ve diğerleri..."
"Peki neden hala siyah"dedi Mars yıldızları göstereek.
"öyle olmalı. Ben evreni temsil ediyorum o da uzayı. "
"Galaksiler evrenin, evrenler de Uzayı oluşturuyor."dedi Satürn.Akriha onaylarcasına başını salladı.
"Ya diğerlerine ne olacak?"dedi Jupiter, onlarca bebeği gösterek.Mars bebeklere yaklaşınca birinin anlında pembe bir kalp diğerinin ise kızıl bir hançer gördü.
"Onlarda sevgi ile büyüyebilicekleri gezegenlere ve ailelere gönderilecekler. Buradaki savaşçılar bu konuda severeck yardımcı olacaklardır."dedi yüksel sesle Akriha. Bunu duyan savaşçılar memnun bir şekilde gülümseyerek kendilerine bebek seçemey başaldılar.
"Şu pembe kalpi kız ile oğlanı biz alalım ne dersşn Rei?"
"Büyük Baba!!!"Mars, kısa boylu şirn büyük babasına koştu ve sıkıca sarıldı. Marsın gözlerinde akan gözyaşları büyük babasını duygulandırmıştı.
"Ağlama sevgili torunum benide ağlatacaksın bak!"
"Bu güzel aile tablosu çok iyi."dedi Akriha neşeyle gülümseyerek.
"Yok oldu değil mi? Karanlık?"
"O üzgünüm Merkür ama hayır. Siz şu anda en güçlü düşmanı yendiniz. Karanlık her daim var olacak ve olmalıda. Yoksa sınav olan bu hayatın hiçbir anlamı kalamz. Bize düşen kötülüğe karşı her daim ayakta kalmaktır."Merkür başını onaylayarak salladı.
"Baş Katip, kalp ve hançere iyi bakın."
"Merak etmeyin Kraliçem her daim."
"ne? Ciddimiydin sen büyük baba?"
"Elbette ki Rei!"
"Onlarında bir şansı olmalı Rei. Bu konuda sana güveniyorum."
"Şey..e....evet efendim bana güenebilirsiniz"dedi Mars gülümseyerek. Mars kalpi eline aldı,büyük babada hançer.
"Şimdi Rei bebeklerin altını sne değiştirisin tamam mı?"
"NE? ASLA!!!!!"
Mars büyük babası ile tartışıken diğerleri de konuşuyorlardı. Abadren, Endymionu bir kenera çketi.
"Prens Endymion... bana ne kadar doğu bir karar verdiğimi gösterdin. Çok iyi bir kral olacaksın."
"Teşşekkür ederim ama siz..."
"Ben yıllar önce yapmak istediğimi yapacağım ve Akriha ile birlikte onun krallığına gidip bebklerimizi büyütücez aa evet birde kardeşin."ddi gülümseyerek."Sana öğrettiklerimi asla unutma... asla Serenity nin yanından ayrılma. İkiniizn gücü ile birklikte koruyabilirsiniz değer verdiğiniz herşeyi."
Endymion anladığını gösterince, Abadren gülümseyerek kolunu prense attı ve geçmişten konuşmaya başladı. Bu sırada Üç ışık savaşçılar ile vedalaşıyord. prensesleri de onlara katılmış konuşuyorlardı.
"Sanırım artık ayrılık vakti geldi. Unutmayın ihtiyacınız olduğu zaman burada olacağız."
Bunun üzerine bir konuşma olmadı. Akrihanın elinde Aquamarinin asası belirdi. Onu yukarı kaldırdı ve çıkan enerji tüm dünyaya yayıldı.Kılıç tekrar gümüş krsital oldu ve serenitye iade edildi.
"Artık insnalar gündelik yaşamlarına devam ediyorlar.Sizlerde normal yaşamlarınıza dönebilirsiniz. Galaxiya asayı yerine koyduktan sonra eski görevine geri dönecek aynı diğerleri gibi. Artık görüşmek üzere ... hepinizi seviyorum."
Galaxiua hariç,O ve diğer savaşçıları ışık hızına geçip dünya atmosferinden dışarı çıkıp geldikleri yerlere döndüler. Serenity ve savaşçıların kıyafetleri eksi hallerine döndü.diğerleri tüm güçler
"Ne oldu?"dedi Neptün.
"Evren savaçısı sizin içinize kendi parçasını vermişti artık yok. kendi gücünüz dünyayı korumak için size yetecektir eğer birgün bir daha böyle bir düşmanla karşılşırsak eğer güçlerinizi geri alacaksınız."
"Aaaa, ben o kitabı çok semiştim."dedi hayal kırıklığı ile merkür. Diğerleride aynı fikirde idiler. Galaxiya ise sadece gülümsemek ile yetindi ve Uranüs,NeptüniSatürn ve Plütona döndü.
"Dış savaşçılar... sizlerde görev yerlerinize geri döneceksiniz."
"Ne giicekler mi?"
"Şimdi değil... vakti geldiğinde."
"Peki ne zaman?"dedi Neptün.
"O zaman anlayacaksınız. Neptün,Satürn ve Uranüs... vakti geldiğinde dış sistem de Evren Savaşçsına katılacaksınız ve sende zaman kapısına Plüton. Şimdi ee hoşçakalın."
Ay Savaşçısı ve kızlar şşakın bir şekilde kayblan Galaxiyaya baktılar. Son anlar ne kadar hızlıydı.
Karanlık çökmülş yıldızlar parıldıyordu. Mamaru ve Ysagi Tapınakta durmuş yıldızları izliyordu. Rei ve diğerleri de büyük baba ile birlikte bebekleri seviyorlardı.
"Umarım bundan sonra savaşmamız gerekmez. Mamoru."
"Umarım... yinede ne olursa olsun senin yanında olacağımı bilmeni istiyorum."
"Bunu biliyorum.... Mamoru"
"Evet?"
"Sence şimdi akriha ve abadren ne yapıyorlardır?"
"Bizim yaptığımızı..."dedi Mamoru ve Usagiy kendine çekti.Gözlerinin içine baktıktan sonra tüm sevgisiyle gelecekteki eşini ve çocuğunun annesini öptü...
SON
Ahada bitti ühühühühühühüh Eeee umarım beklentileriniiz karşılamıştır. Son 2 haftadır ilham gelmedi ya
Bu arada sanırsam en uzun bölüm bu oldu

"Ah, merhaba"
Abadren çömelip, gülü Akiha nın elinden aldı ve kokladı."Sorun nedir prensesim?"
"Bir sorun yok Kralım. Sadece çok fazla sessiz. Bunun keyfini çıkartıyordum."
"Hmmm bana pek öyle gelmedi." Genç kral çömelmekten sıkılmış olacak ki çimlerin üzerine oturdu ve bağdaş kurdu. Gülü Akriha ya verdi ve ilgi ile ona baktı."Anlatmak istermisin? Seni her zaman dinlerim,biliyorsun bunu."
Akriha pes etmiş bir şeklde başını eğdi ve gül ile oynamayı kesti."Sorun kardeşim. Birkaç gündür benden çok uzak. Değişmeye başladığını hissediyorum."
"Ne gibi?"Kral daha da ilgi kesilmişti şimdi.
"Soğuk, konuşmaları iğneleyici. Sanırım kıskanıyor..."
"Bizi mi?"Akriha, başını evet anlamında salladı. Abadren, gülümseyerek Akriha yı kollarının arasına aldı ve sevgi dolu,sıcak bir öpücük kondurdu dudağına. Gökyüzünden hatta denizden bile mavi olan gözlerinin Akriha nın altın sarısı gözlerine kenetledi.Sevdiği kişiyiy kaybettiğini sanıyor, bunun böyle olmadığını görecektir. O kaçmaya çalıştıkça sen ona yaklaş."
Akriha morali düzelmiş bir şekilde gülümsedi ama yinede içinde bir burukluk olduğu anlaşılıyordu. Tüm kalbi ile sevdiği adam karşısında duruyordu,ondan ayrılmak istemiyor ama sevdiği kardeşinide üzmek istemiyordu. Son zamanlarda biraz boşlamıştı galiba onu ama döner dönmez bu boş zamanı telafi etmek için elindne geleni yapacaktı. Güneş batmaya batarken dönme zamanı da gelmişti. Dudaklarını sevdiği adamınkiler ile birleştirdi...
Ortalık bir anda değişti, şu anda sarayın içinde Akriha endişeli bir şekilde koşuyordu. Biraz daha olgun görünüyordu. Yüzündeki endişe kötü birşey olduğunun göstergesiydi ya da birine birşey olduğunun."ABADREN!"
"Akriha? "Kral kendisine koşan eşini görünce endişelenmişti,hemen yanına koşmaya yeltendi ama Akriha daha hızlıydı."Sorun nedir?"
"Ahva! Gitti bir anda ... ortadan kayboldu.!"
"Sakin ol..."
"Hayır! Daha önce yaptığı birşey değil. Ona birşey olmuş olmasındna korkuyorum."
"Kardeşin senin kadar kuvvetli biri. Ona birşey yapamaz kimse... Dostlarımla onu aramaları için bağlantı kurucam. Burada bekle."
Akriha, Abadrenin gidişini izlerken gözleri doldu.
"Ben kendine birşey yapmasından korkuyorum..."
Ortam yeniden değişti, Akriha şimdi yeniden bahçede idi. Güller somuş,hava kapalıydı. Etrafta bir hüzün,keder dalgası vardı. Kuşlar kederle ötüyor, iher bir yandan ahıt şakıları geliyordu.
Akriha gözyaşlarına hakim olamamış , ayakda durucak gücünüde kaybetmişti. Yere çökerek başını yere eğdi. Kalbi büyük bir acı yaşıyordu ve sonsuza kadarda yaşamaya devam edecekti... acının yanında özlem kısa zamanda kalbini kaplayacaktı işte o zaman daha da çekilmez olacaktı.
"Ahva! Ne yaptın sen"yumruğunu sıkıp yere vurdu. Gözlerini sıkıca kapatmıştı."Neden? Benden bu kadar mı nefret ediyorsun kardeşim. İlk önce benden kendini mahrum ettin şimdide kocamı.Neden?"
Akriha keder içinde ağlarken hemen arkasında duran Ahva ne yapacağını bilmez ifade ile yerde oturan kardeşine bakıyordu. Akriha kendisini sevmişmiydi? oysa o kadar emindi ki... kendisi yerine o adamı seçtiğine. Yooo hayır böyle olamazdı, o sadece onu sevmişti. Kardeşi yerine o adamı tercih etmişti!
"HAYIR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!"
Ahva gözlerini açtığında yerde yatıyordu. Karnının köşesinde hissettiği yara sızlıyodu. Zorlada olsa yerinden kalktı. Hemen ileride savaşçılar ve prens Serenity ile ilgileniyordu. Baygın bir şekilde yatıyordu.
Ahva gülümsedi ve gözlerini kapadı ve birkaç saniye içinde tüm fziksel acısı kayboldu gitti. Yarası kapandı ve gözlerini açtığında kendini daha da güçlü hisseti. denge savaşçısı Aquamarinin asasını dokunmadan eline çağırdı ve havaya kaldırdı,asa parıldadı ve dünyanın öbür ucunda ki savaşçılar eski hallerine döndüler.
Akriha nın savaşçıları kendilerine geldiğinde şoka uğradılar. Artık güçlerini kullanamıyorlardı. Savaşçı kıyafetleri eski haline dönmüşştü. Bunun bir tek anlamı vardı... Evren Savaşçısı, Güç'ün kaynağı... o artık yaşamıyordu.
"Hahahahahahahah efendim baaşrdı! sevgi budalası efendiniz artık yaşamıyor ve siz de artık hiçbirşeysiniz. Ve bu da.... ne?"Kızıl Hançer şaşkın bir şeklde Galaxiaya ya baktı."Sen gücünü nasıl kaybetmezsin?"
"İçimde Evren nin bir parçası var. Ben Cosmos Galaxiya yım!"Galaxiya gözlerini kapadı ve altın ışık içerisinde kaybol. Birkaç saniye sonra ise zırhı daha da gelişmişti. Kaskı ise artık yoktu.Uuzn kızıl saçları ayaklarına kadar uzanıyordu. Anlı gümüş krsital şekline benzeyen bir işaretle taçlandırılmışdı. Taç saçlarının bir kısmını sarmaşık gibi estetikçe sarmıştı. Kızıl Hançer ikinvi bir şokla ne yapacağını bilmez bir hal aldı. Bu açık ise onun snu oldu. Galaxiya nın kılıç darbesi ile Kızıl Hançer öldü. Şimdi onlarca,yüzlerce karanlık savaşçı güçlerini kaybetmiş savaşçılara hücüm etti. Bunun üzerine Galaxiya kendini hemen iki savaşçıların ortasına attı ve Akriha nın savaşçılarının tümü kapsayacak şekilde güçlü bir kalkan oluşturdu. Kıyamet Savaşçısının, savaşçıları tüm güçleri ile saldırdılar ama kalkanı geçmeyi başaramadılar.
"Bu kalkanı aşamayacaksınız!" Galaxiya her saldırıda titriyordu ama içinde dayanacak gücü olduğunu da biliyordu. Yinede dört bir yandan saldıran yüzlerce savaşçının gücüne karşı ne kadar dayanabilicekti? Heleki efendisi öldükten sonra dayansa ne olacaktı? Ama yined eona bir söz vermişti. Savaşçılarını kruyacaktı!
"Artık kardeşim öldüğüne göre ve savaşçılarıda tüm güçlerini kaybettiğine göre artık büyk bir kıyım yaşanıyor olmalı. Bu yüzden aptallık edeceğinize teslim olun ve bana kardeşimin kılıçını verin."Kılıç düşündüğünden de güçlüydü,özellikle sevgi ile yaratılan gümüş krsitalden oluştuğu düşünülürse fazlas güçlüydü...
"Asla!"
"Aptallık yapıyorsun Endymion. Sen ve prensesin ve evet arkadaşlarınızın hayatını bağışlarım. Kardeşim öldüğüne göre serenityde zarar vermem için bir sebep yok.
"Peki bizi öylesine salıcakmısın yani?"dedi Mars. Ahva muzipçe gülümsedi.
"Güçlerinizi bana vereceksiniz ve bende sizi Nemesise göndereceğim. Hayati ihityaçlarınızı karşılayacağıma söz veririm."
"Ah evet çok teşekkürler."dedi Uranüs. Savaş pozisyonu alarak."Bizde san teslim olacaktık zaten."
"Ne yapacaksınız peki?"
"Savaşacağız... Sevdiğimiz herşeyi korumak için."dedi Serenit yerinden doğrularak.
"Serenity"dedi Endymion. Ahva ise sadece gülümsedi. Yine içinde derinliklerde onları anlamadığını kabul etti.
"Korumak için? Şansın var mı peki presnses? Gücünüz bana yetermi? Yenileceksiniz..."
"En azından tarafımız ve ne için öldüğümüz belli olur."dedi Venüs, ayağa kalkıp savaş pozisyonu alarak.
"Ah evet, Nemrutun Hz.İbrahimi öldürmek için yaktığı ateşi söndürmek için sırtında bir damla su taşıyan karınca misali."
"Aynen öyle!... Biz öleceğimizi dahi bilsek sevdiğiiz kişiler için savaşırız."merkür zoraki ayağa kalktı ve savaş pozisyonu aldı.
"Aksi halde sevgisiz bir haya da yaşamak bizim için ıstırap olur."dedi neptün. Taşmayı bekleyen bir deniz gibi pozisyonunu aldı.
"Biz gücümüzü sadece Akriha dan almıyoruz!!..."Plüton ve Satürn asalarını saldırını saldırmak için öne doğrulttu.
"... onun bize öğrettiği sevgiden de alıyoruz!"dedi Mars ve Jupiter ayağa kalkıp diğerleri gibi savaş pozisyonu alarak.
"Ölüm ise bu gerçeği asla değiştirmez."dedi En son Endymion ve Serenit ile diğerlerinin yanına geçti.
Ahva yüzünde belli etmesede şaşınlık yaşıyordu. Bu azim ve bu inanç daha önce gördüğü birşey değildi. Akriha nın ölümü işi kolaylaştırı sanıyordu ama öyle olmamıştı. İlk defa içinde şüphe hissetti... Karşısında duran savaşçılara baktı hepside ölmeyi bekleyen koruyuculardı. Şimdi düşünüyordu da oca düşman ve savaş. Her defasında hepsini yenmişerdi. Özellikle Kaos. O en güçlüsü idi. Nasıl olurda bu kadar güçlü dşmanları her defasında yenilgiye uğratmışlardı? Bunu daha önce hiç düşünmemişti. Acaba Akriha nın durmadan bahsettiği sevgi denen şey gerçekten de bu kadar güçlümüydü?
Savaşçıların suratlarına baktığın da karralılık ve güç görüyordu ama yooo bu sadece bir yanılgıydı. Boş umut ve kandırmacalar ile kendilerinin bu hayala kaptırmışlardı. Sevgi zayıflıktı ve mutlak güç için sevgiden eser kalmamlıydı.
"O zaman hepiniz.... GEBERİN!!!!!!!!!!!!!!!!!" Asa kalktı ve büyük bir yıkım gücü ile oluşan enerji ,savaşçıların üzerine gönderildi. Aynı anda savaşçılar tüm güçlerini birleştirmiş karşı saldırya geçmişlerdi. ki saldırı tam ortalarında buluştu. Ahva tüm emerji ve güçünün asaya geçirirken savaşçılar aynı şeyi yapıyorlardı. Bulunukları alan sallanmaya, yukarıdan topraklar dökülmeye başladı. Bir süre sonra ise sarsıntı daha da kötü bir hale geldi.Lakin ne Ahva ne de savaşçılar bunu umursamıyorlardı.
"Dayanın!"dedi Serenity. Ahva gülümseyerek saldırısını ilerletiyordu.
"Kabul edin! Artık işiniz bitti. Herşeyinizi kaybettiniz!"
Bir süre soonra Ahva savaşçılara üstün gelmeye başladı. Serenity nin elindeki kılıç titremeye başlamıştı. Ahva ise zafer nidaları atmaya başlamış, daha da bastırmıştı.
"Akriha!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!"
Büyük bir patlama oldu. Ahva gözlerini acı içinde açtı. Ayaşa kalkarken her yanında acı hissediyordu. Kol ve yüzünden kanl akıyordu. Asaya baktığında çatladığını anladı. Çok fazla zorlamış olmalıydı. Artık savaşçılar yoktu, Akriha yoktu. Ona karşı çıkacak hiçbirşey yokru. Evrenin tek ve mutlak hakimiydi!
"NE!"Ahva karşısına baktığın da savaşçıların ek parça halinde hala ayakta olduğunu gördü. Gözleri anlamsız bir şekilde bakıyordu."Nasıl olur bu!"
"Basit sevgili kardeşim!
"Akriha!"Bir anda yoktan var olan bir kadın belirdi. Akriha elinde kılıcı ile durmuştu ve dimdik ayakta idi.
"Nasıl?"
"Sevgi... sevgi yüüznden Ahva. "Akriha nın arkasında sarışın ve erkek ortaya çıktı."Onu sevenler onu çağırdı."
"Abadren sen..."Ahva şaşkındı. Ne olacak ne yapacak bilmiyordu. o ölmüştü ama şimdi karşısında idi. Zaferi artık kaybomuştu tüm güvenini yitirdi, güçü daha fazla kalmamıştı.
Akriha elini Aquamarinin asasına yoğunlaştırdı ve asa uçarak onun eline kondu. Bir anda çatlak asa yenilendi ve beyaz bir ışıkla parıldadı. Asanın içinde çıkan enerji şekillnedi ve tekrar Aquamarin oldu. Aquamarin hiçbir şey olmamaış gibi asayı Akrihadan aldı ve iki kardeşin ortasına geçip Akriha ya baktı.
"Ne yapacağını biliyorsun Aquamarin."
"Elbette..."Aquamarin asasını yukarı kaldırdı ve bir ışık çaktı.. Savaşçılar ne olduğunu anlamadılar. Kendilerini Savaşın alanına buldular. Galaxiya hala koruma kalkanı ile karanlık savaşçıların saldırısına karşı geliyordu. Bir an da olan oldu ve Akriha nın savaşçıları güçlerini yeniden kazandılar. Kıyafetleri değişti,güçleri yeniden ortaya çıkmıştı artık.
"Bu dmeek ki Akriha gerçekten geri döndü."dedi Serenity mutlulukla gülümseyerek. Karanlık savaşçılar diğer savaşçıların güçlerinin geri geldiğini görünce olanı anladılar ve saldırıların son verip geri çekildiler. Galaxiya kalkanı kaldırdı ve yere düştü. Hemen birkaç savaşçı ona yardım edip kaldırdı.
"IŞIĞIN SAVAŞÇILARI! TÜM SEVGİNİZİ KULLANIN VE KARANLIĞI DELİN!"Bu ses nereden geliyordu bilinmiyordu ama sesin sahibinin kim olduğu belliydi. Tüm savaşçılar,Serenity ve diğerleri de dahil olmak üzere kalplerine yoğunlaştılar. Hepsinden çıkan pembe tatlı ışık bir araya geldi ve göz alıcı bir görüntü oluşturarak, sersemlemiş savaşçılara dooğru gitti. Savaşçılar görünmüyodu şu anda ama attığı çığlıklar ve acıları duuylabiliyordu.
"Ne oldu?"dedi Venüs.
"sevgi karanlığı yendi."dedi Plüton ve diğer savaşçıların yanına yöneldi.Diğerleride aynı şekilde onu takiip ettiler. Işık yok olduğunda savaşçıların yerine onlarca bebek ortaya çıktı. Hepside cenin şeklind euuyoyrlardı. herkes buna şaşırıken Akriha ve Abadren ortaya çıktı. Akriha nın elinde ise bir kız bebek vardı.
"Akriha!"serenity koşarak dostuna sarıldı. Gözleri bebeğin anlına kaydığında siyah renkte üç yıldız gördü.
"Bu.. bu şey..."
"Evet bu Ahva.Kardeşim."dedi Akriha gülümseyerek kardeşne baktı."Artık sevginin ne olduğunu bilerek büyüyecek.O ve diğerleri..."
"Peki neden hala siyah"dedi Mars yıldızları göstereek.
"öyle olmalı. Ben evreni temsil ediyorum o da uzayı. "
"Galaksiler evrenin, evrenler de Uzayı oluşturuyor."dedi Satürn.Akriha onaylarcasına başını salladı.
"Ya diğerlerine ne olacak?"dedi Jupiter, onlarca bebeği gösterek.Mars bebeklere yaklaşınca birinin anlında pembe bir kalp diğerinin ise kızıl bir hançer gördü.
"Onlarda sevgi ile büyüyebilicekleri gezegenlere ve ailelere gönderilecekler. Buradaki savaşçılar bu konuda severeck yardımcı olacaklardır."dedi yüksel sesle Akriha. Bunu duyan savaşçılar memnun bir şekilde gülümseyerek kendilerine bebek seçemey başaldılar.
"Şu pembe kalpi kız ile oğlanı biz alalım ne dersşn Rei?"
"Büyük Baba!!!"Mars, kısa boylu şirn büyük babasına koştu ve sıkıca sarıldı. Marsın gözlerinde akan gözyaşları büyük babasını duygulandırmıştı.
"Ağlama sevgili torunum benide ağlatacaksın bak!"
"Bu güzel aile tablosu çok iyi."dedi Akriha neşeyle gülümseyerek.
"Yok oldu değil mi? Karanlık?"
"O üzgünüm Merkür ama hayır. Siz şu anda en güçlü düşmanı yendiniz. Karanlık her daim var olacak ve olmalıda. Yoksa sınav olan bu hayatın hiçbir anlamı kalamz. Bize düşen kötülüğe karşı her daim ayakta kalmaktır."Merkür başını onaylayarak salladı.
"Baş Katip, kalp ve hançere iyi bakın."
"Merak etmeyin Kraliçem her daim."
"ne? Ciddimiydin sen büyük baba?"
"Elbette ki Rei!"
"Onlarında bir şansı olmalı Rei. Bu konuda sana güveniyorum."
"Şey..e....evet efendim bana güenebilirsiniz"dedi Mars gülümseyerek. Mars kalpi eline aldı,büyük babada hançer.
"Şimdi Rei bebeklerin altını sne değiştirisin tamam mı?"
"NE? ASLA!!!!!"
Mars büyük babası ile tartışıken diğerleri de konuşuyorlardı. Abadren, Endymionu bir kenera çketi.
"Prens Endymion... bana ne kadar doğu bir karar verdiğimi gösterdin. Çok iyi bir kral olacaksın."
"Teşşekkür ederim ama siz..."
"Ben yıllar önce yapmak istediğimi yapacağım ve Akriha ile birlikte onun krallığına gidip bebklerimizi büyütücez aa evet birde kardeşin."ddi gülümseyerek."Sana öğrettiklerimi asla unutma... asla Serenity nin yanından ayrılma. İkiniizn gücü ile birklikte koruyabilirsiniz değer verdiğiniz herşeyi."
Endymion anladığını gösterince, Abadren gülümseyerek kolunu prense attı ve geçmişten konuşmaya başladı. Bu sırada Üç ışık savaşçılar ile vedalaşıyord. prensesleri de onlara katılmış konuşuyorlardı.
"Sanırım artık ayrılık vakti geldi. Unutmayın ihtiyacınız olduğu zaman burada olacağız."
Bunun üzerine bir konuşma olmadı. Akrihanın elinde Aquamarinin asası belirdi. Onu yukarı kaldırdı ve çıkan enerji tüm dünyaya yayıldı.Kılıç tekrar gümüş krsital oldu ve serenitye iade edildi.
"Artık insnalar gündelik yaşamlarına devam ediyorlar.Sizlerde normal yaşamlarınıza dönebilirsiniz. Galaxiya asayı yerine koyduktan sonra eski görevine geri dönecek aynı diğerleri gibi. Artık görüşmek üzere ... hepinizi seviyorum."
Galaxiua hariç,O ve diğer savaşçıları ışık hızına geçip dünya atmosferinden dışarı çıkıp geldikleri yerlere döndüler. Serenity ve savaşçıların kıyafetleri eksi hallerine döndü.diğerleri tüm güçler
"Ne oldu?"dedi Neptün.
"Evren savaçısı sizin içinize kendi parçasını vermişti artık yok. kendi gücünüz dünyayı korumak için size yetecektir eğer birgün bir daha böyle bir düşmanla karşılşırsak eğer güçlerinizi geri alacaksınız."
"Aaaa, ben o kitabı çok semiştim."dedi hayal kırıklığı ile merkür. Diğerleride aynı fikirde idiler. Galaxiya ise sadece gülümsemek ile yetindi ve Uranüs,NeptüniSatürn ve Plütona döndü.
"Dış savaşçılar... sizlerde görev yerlerinize geri döneceksiniz."
"Ne giicekler mi?"
"Şimdi değil... vakti geldiğinde."
"Peki ne zaman?"dedi Neptün.
"O zaman anlayacaksınız. Neptün,Satürn ve Uranüs... vakti geldiğinde dış sistem de Evren Savaşçsına katılacaksınız ve sende zaman kapısına Plüton. Şimdi ee hoşçakalın."
Ay Savaşçısı ve kızlar şşakın bir şekilde kayblan Galaxiyaya baktılar. Son anlar ne kadar hızlıydı.
Karanlık çökmülş yıldızlar parıldıyordu. Mamaru ve Ysagi Tapınakta durmuş yıldızları izliyordu. Rei ve diğerleri de büyük baba ile birlikte bebekleri seviyorlardı.
"Umarım bundan sonra savaşmamız gerekmez. Mamoru."
"Umarım... yinede ne olursa olsun senin yanında olacağımı bilmeni istiyorum."
"Bunu biliyorum.... Mamoru"
"Evet?"
"Sence şimdi akriha ve abadren ne yapıyorlardır?"
"Bizim yaptığımızı..."dedi Mamoru ve Usagiy kendine çekti.Gözlerinin içine baktıktan sonra tüm sevgisiyle gelecekteki eşini ve çocuğunun annesini öptü...
SON
Ahada bitti ühühühühühühüh Eeee umarım beklentileriniiz karşılamıştır. Son 2 haftadır ilham gelmedi ya



Sultanların Günlüğü (İlk kitabım çıktı.
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)
Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler
SAİLOR MOON 7.SEZON:YENİ ÇAĞ'IN BAŞLANGICI FANFİC YAZIM BİTTİ! OKUMAK İÇİN TIKLAYIN(Okumayanı dövüyorlar XD.)

Neptun'e avatar ve imza için teşekkürler


23. sayfa (Toplam 28 sayfa) [ 414 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |