Prensesin Düşü-20.Bölüm FİNAL eklendi. Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 6, 7, 8, Sonraki |
Yazar
Mesaj
çok özledimm! ne zaman bitiyor?
he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): LadyinDeath
chopinetto yazmış:
he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.
20.Bölüm: Final
Endymion yaşadıklarına inanamıyordu...kucağında oğlu huzurla uyuyordu...yanında diğer yarısı gözlerini huzura kapatmış onu bekliyordu...
Endymion baba olduğunu düşündü, en hayal dolu düşlerinde bile tahmin edemezdi bu anı...oğlunun olacağını asla bilemezdi...
Varis gözlerini sımsıkı kapamıştı...Endymion’nun gözlerinden bir kaç damla yaş süzüldü...bu hissettiği mutluluk olmalıydı. Oğlunu beşiğine yatırdı...Saatlerdir uyuyan Serenity’e göz gezdirdi...kendini suçladı olanlar için bir an...ama öfkesi bu güzelliğin yanına yakışmıyordu.
Serenity: e-endy...
Endymion: serenity...sonunda sonunda gözlerini açtın...
Serenity:bebeğim...
Endymion: oğlumuz çok iyi bir tanem...Serenity...ben o kadar korktum ki...
Serenity: ben iyiyim sevgilim...sadece oğlumu görmek istiyorum...
Endymion beşikteki bebeğe uzanır...
Endymion: ve karşınızda Terra ve Ay’ın gelecekteki Kralı...
Serenity’nin gözlerinden yaşlar akmaktadır, bu sefer zaman ona acı ve huzursuzluğu değil mutluluğu armağan etmiştir...
Serenity: bebeğim...sana benim yüzümden bir şey olsaydı...o zaman ne yapardım ben...
Endymion Serenity’i alnından öper...
Endymion: bana neleri verdiğini bilemezsin Serenity...beni ne denli mutlu ettiğini...
Serenity: oğlumuzun bir ismi olmayacak mı?
Endymion: ben onun ismini yıllardır biliyorum...seni ilk gördüğüm andan beri, bu ismi taşıyorum...
Serenity: ne peki?
Endymion: Darien, yüce Darius’un soyundan gelen, tanrıların hediyesi...tıpkı senin bana tanrıların bir hediyesi olduğun gibi, tıpkı oğlumu bana armağan edişin gibi...
Serenity: Darien...korkuyorum Endymion sana, oğluma zarar gelmesinden korkuyorum, duygularım nedeni ile bir Krallık yıkılıyor eğer ben ol-
Endymion: senin hiç bir suçun yok Serenity...tek suç kaderde...ne sana ne de oğluma bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim...
Bir anda kapı açılır!
Rei: bu romantik anlarınızı bölmek istemezdik ama saatlerdir kapının önündeyiz! Artık yeğenimi ve prensesimi görmek istiyorum!
Minako: evet...hem Serenity daha yeni doğum yaptı! Endymion sen ne peşindesin!
Endymion: a ben...şey!
Serenity:Minako!
Makoto: çekilin! Serenity sana tonlarca ay çöreği yaptım, güce ihtiyacın olacaktır!
Ami ise her zamanki sakinliği ile içeri girdi...
Ami: Prenses!
Bir kaç saat kızların bebeğe hayranlıkları ile geçti...Oda’nın boşluğu savaşçıların gülücükleri ile doluyordu...sanki Serenity ölüm ile burun buruna gelmemiş, Terra ise işgal altında değil gibiydi...yalancı bir mutluluk onları donatıyordu...Fakat zaman akıyordu ve kimsenin onu durdurmaya gücü yoktu...
....
Chronos: hazırlıklar tamam mı?
Beryl: elbette...Kunzite biraz önce, sevgili Kraliyet’in Ay’a gideceğini bildirdi...prenses’in asla doğmaması gereken oğlunun takdisi yapılacakmış bu gece...
Choronos: bu gece onların son gecesi olucak Beryl...ölüm ellerimden onlara akıcak...
...
Luna: Prenses bu halde yolculuk etmeniz hiç içime sinmiyor...
Serenity: Luna, herkesin güvenliği için ve oğlumun kurul ile buluşması için dayanmak zorundayım...Şu anda Terra bizim için doğru değil...
Luna: içimde kötü bir his var..
...
Thanatos: Efendimiz...duyduklarım doğru mu?
Zeus: maalesef, asırlardır korku ile kaçındığımız o kehanet bu gece gerçekleşecek...
Thanatos: Zeus...bu bilgimiz dahilinde ise...engel olmalıyız...
Zeus: şimdi ve burada’ya hiç bir engel sağlayamayız...yalnızca gelecekte aynı şeylerin olmamasını sağlayabiliriz...Thanatos...kaderine hazır mısın?
Thanatos: elbette...
Zeus: ya Tanrı’nın Kızı...
Thanatos: tıpkı istediğiniz gibi eylemsiz ve bilinçsiz...
Zeus: artık vaktidir...kader ve zaman’ın oyunlarına boyun eğmenin vakti
...
O gece bütün aile ve kurul Ay’da toplandı, Terra’da yaşanılan karışıklık ve küçük prensin doğumu bunu gerektiriyordu...ama bilmedikleri bir şey vardı. Zaman onlara en kötü süprizi getirmekteydi...
...
Balo salonunun ortasında prens ve prenses birbirlerine sarılmışlardı...Sessizlik büyük bir çığlıkla bölündü...
Artemis: Majesteleri! Terra! Terralılar Ay’a saldırıyorlar...
Kraliçe Selenity: ne diyorsun Artemis!
Kral Elios: Zeus! Zeus’a haber verin!
Serenity: oğlum! Oğlum odada yalnız!
Endymion: Serenity bekle beni!...
....
Beryl: küçük prens hayatın ne kadar da kısa sürdü değil mi...ama kendine yanlış bir zaman ve anne seçtin...oysa benim olsan!
Serenity odaya girdi...
Serenity: Da-oğlum...oğlum aç gözlerini...
Beryl: sana bana engel olamayacağını söylemiştim prenses!
Serenity: oğlum...oğlum...
....
Saray’ın bahçesinde dört savaşçının cansız bedenleri duruyordu, ruhları ebediyet ile buluşmak için beklemekteydiler...Zaman kapısı sahipsiz kalmış...mekan ve kader koruyucularını kaybetmişti...yalancı huzur hızla yerini gerçek acıya bırakmıştı....
...
Endymion: Beryl! Bunu ödeyeceksin...
Beryl: hiç sanmıyorum...Endy! kunzite!
Kunzite prensin arkasından yaklaşır ve kılıcını prensin kalbine saplar...her şey hızla olu bitmiştir...Prenses yalnızdır...oğlunun ve ruhunun cansız bedenlerine bakmaktadır...
Usulca Endymion’nun kılıcına uzanır...acılarını sonsuzluğa armağan eder...
Prenses’in Düşü en mutsuz sonunu karşılamaktadır.
...
Mare Serenitatis yığınlar içindeydi...
Ölümsüz elini ölümlü ile birleştirmiş soluksuz bir şekilde yatıyordu...
Varis gözlerini kısa bir geceye kapatmıştı...
Zaman ve mekan yitip gidenlerin ve gerçekleşen kehanetlerin ağıtını tutuyordu...
Bir hükümdür dileklerini boşluğa diledi...ileride mutluluğun yeniden olası olması için, sözlerini armağan etti...
Ta ki...tanrı’nın kızı hatırlayana kadar acıların pandora’nın kutusunda sımsıkı kapalı kalmasını diledi...
Ta ki gelecek uyanana kadar...Persephone’nin Rüyası gerçek ile buluşana kadar...
SON.
Okuduğunuz, cevapladığınız ve bana inandığınız için teşekkürler...Mutsuz biten sonuma aldanmayın...Hikayemin geleceği Leydi'nin kaleminde gizli...belki de persephone her şeyi değiştirir ne dersiniz?
Endymion yaşadıklarına inanamıyordu...kucağında oğlu huzurla uyuyordu...yanında diğer yarısı gözlerini huzura kapatmış onu bekliyordu...
Endymion baba olduğunu düşündü, en hayal dolu düşlerinde bile tahmin edemezdi bu anı...oğlunun olacağını asla bilemezdi...
Varis gözlerini sımsıkı kapamıştı...Endymion’nun gözlerinden bir kaç damla yaş süzüldü...bu hissettiği mutluluk olmalıydı. Oğlunu beşiğine yatırdı...Saatlerdir uyuyan Serenity’e göz gezdirdi...kendini suçladı olanlar için bir an...ama öfkesi bu güzelliğin yanına yakışmıyordu.
Serenity: e-endy...
Endymion: serenity...sonunda sonunda gözlerini açtın...
Serenity:bebeğim...
Endymion: oğlumuz çok iyi bir tanem...Serenity...ben o kadar korktum ki...
Serenity: ben iyiyim sevgilim...sadece oğlumu görmek istiyorum...
Endymion beşikteki bebeğe uzanır...
Endymion: ve karşınızda Terra ve Ay’ın gelecekteki Kralı...
Serenity’nin gözlerinden yaşlar akmaktadır, bu sefer zaman ona acı ve huzursuzluğu değil mutluluğu armağan etmiştir...
Serenity: bebeğim...sana benim yüzümden bir şey olsaydı...o zaman ne yapardım ben...
Endymion Serenity’i alnından öper...
Endymion: bana neleri verdiğini bilemezsin Serenity...beni ne denli mutlu ettiğini...
Serenity: oğlumuzun bir ismi olmayacak mı?
Endymion: ben onun ismini yıllardır biliyorum...seni ilk gördüğüm andan beri, bu ismi taşıyorum...
Serenity: ne peki?
Endymion: Darien, yüce Darius’un soyundan gelen, tanrıların hediyesi...tıpkı senin bana tanrıların bir hediyesi olduğun gibi, tıpkı oğlumu bana armağan edişin gibi...
Serenity: Darien...korkuyorum Endymion sana, oğluma zarar gelmesinden korkuyorum, duygularım nedeni ile bir Krallık yıkılıyor eğer ben ol-
Endymion: senin hiç bir suçun yok Serenity...tek suç kaderde...ne sana ne de oğluma bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim...
Bir anda kapı açılır!
Rei: bu romantik anlarınızı bölmek istemezdik ama saatlerdir kapının önündeyiz! Artık yeğenimi ve prensesimi görmek istiyorum!
Minako: evet...hem Serenity daha yeni doğum yaptı! Endymion sen ne peşindesin!
Endymion: a ben...şey!
Serenity:Minako!
Makoto: çekilin! Serenity sana tonlarca ay çöreği yaptım, güce ihtiyacın olacaktır!
Ami ise her zamanki sakinliği ile içeri girdi...
Ami: Prenses!
Bir kaç saat kızların bebeğe hayranlıkları ile geçti...Oda’nın boşluğu savaşçıların gülücükleri ile doluyordu...sanki Serenity ölüm ile burun buruna gelmemiş, Terra ise işgal altında değil gibiydi...yalancı bir mutluluk onları donatıyordu...Fakat zaman akıyordu ve kimsenin onu durdurmaya gücü yoktu...
....
Chronos: hazırlıklar tamam mı?
Beryl: elbette...Kunzite biraz önce, sevgili Kraliyet’in Ay’a gideceğini bildirdi...prenses’in asla doğmaması gereken oğlunun takdisi yapılacakmış bu gece...
Choronos: bu gece onların son gecesi olucak Beryl...ölüm ellerimden onlara akıcak...
...
Luna: Prenses bu halde yolculuk etmeniz hiç içime sinmiyor...
Serenity: Luna, herkesin güvenliği için ve oğlumun kurul ile buluşması için dayanmak zorundayım...Şu anda Terra bizim için doğru değil...
Luna: içimde kötü bir his var..
...
Thanatos: Efendimiz...duyduklarım doğru mu?
Zeus: maalesef, asırlardır korku ile kaçındığımız o kehanet bu gece gerçekleşecek...
Thanatos: Zeus...bu bilgimiz dahilinde ise...engel olmalıyız...
Zeus: şimdi ve burada’ya hiç bir engel sağlayamayız...yalnızca gelecekte aynı şeylerin olmamasını sağlayabiliriz...Thanatos...kaderine hazır mısın?
Thanatos: elbette...
Zeus: ya Tanrı’nın Kızı...
Thanatos: tıpkı istediğiniz gibi eylemsiz ve bilinçsiz...
Zeus: artık vaktidir...kader ve zaman’ın oyunlarına boyun eğmenin vakti
...
O gece bütün aile ve kurul Ay’da toplandı, Terra’da yaşanılan karışıklık ve küçük prensin doğumu bunu gerektiriyordu...ama bilmedikleri bir şey vardı. Zaman onlara en kötü süprizi getirmekteydi...
...
Balo salonunun ortasında prens ve prenses birbirlerine sarılmışlardı...Sessizlik büyük bir çığlıkla bölündü...
Artemis: Majesteleri! Terra! Terralılar Ay’a saldırıyorlar...
Kraliçe Selenity: ne diyorsun Artemis!
Kral Elios: Zeus! Zeus’a haber verin!
Serenity: oğlum! Oğlum odada yalnız!
Endymion: Serenity bekle beni!...
....
Beryl: küçük prens hayatın ne kadar da kısa sürdü değil mi...ama kendine yanlış bir zaman ve anne seçtin...oysa benim olsan!
Serenity odaya girdi...
Serenity: Da-oğlum...oğlum aç gözlerini...
Beryl: sana bana engel olamayacağını söylemiştim prenses!
Serenity: oğlum...oğlum...
....
Saray’ın bahçesinde dört savaşçının cansız bedenleri duruyordu, ruhları ebediyet ile buluşmak için beklemekteydiler...Zaman kapısı sahipsiz kalmış...mekan ve kader koruyucularını kaybetmişti...yalancı huzur hızla yerini gerçek acıya bırakmıştı....
...
Endymion: Beryl! Bunu ödeyeceksin...
Beryl: hiç sanmıyorum...Endy! kunzite!
Kunzite prensin arkasından yaklaşır ve kılıcını prensin kalbine saplar...her şey hızla olu bitmiştir...Prenses yalnızdır...oğlunun ve ruhunun cansız bedenlerine bakmaktadır...
Usulca Endymion’nun kılıcına uzanır...acılarını sonsuzluğa armağan eder...
Prenses’in Düşü en mutsuz sonunu karşılamaktadır.
...
Mare Serenitatis yığınlar içindeydi...
Ölümsüz elini ölümlü ile birleştirmiş soluksuz bir şekilde yatıyordu...
Varis gözlerini kısa bir geceye kapatmıştı...
Zaman ve mekan yitip gidenlerin ve gerçekleşen kehanetlerin ağıtını tutuyordu...
Bir hükümdür dileklerini boşluğa diledi...ileride mutluluğun yeniden olası olması için, sözlerini armağan etti...
Ta ki...tanrı’nın kızı hatırlayana kadar acıların pandora’nın kutusunda sımsıkı kapalı kalmasını diledi...
Ta ki gelecek uyanana kadar...Persephone’nin Rüyası gerçek ile buluşana kadar...
SON.
Okuduğunuz, cevapladığınız ve bana inandığınız için teşekkürler...Mutsuz biten sonuma aldanmayın...Hikayemin geleceği Leydi'nin kaleminde gizli...belki de persephone her şeyi değiştirir ne dersiniz?
tüm ff boyunca sanki işin aslı buymuş gibi okudum o inandırıcılığı aldım. Endye küfürler ettik Beryli boğmak istedik. Şimdi minik bebeğimiz doğdu ve herkes öldü geçmiş bunun hesabını ağır ödeyecek. Ayrıca hain hikayenin sonunu neden bana bıraktın çok ağır bir yük bu:D
he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.
öncelikle başarılı bir çalışmaydıtebrik ederim.
Ama O CHO'SUDA BERYL.'DE NAPARIM BİLMEM
sayın ledim bari siz de mutulu olalım. Yinede başarılıydı benim bile ilham kaynayı oldu yazdıkların cidiyim banada yazmak için cesaret kaynayı oldu başka çalışmalarında bunungibi başarılı olmanı dillierim.
Ama O CHO'SUDA BERYL.'DE NAPARIM BİLMEM
sayın ledim bari siz de mutulu olalım. Yinede başarılıydı benim bile ilham kaynayı oldu yazdıkların cidiyim banada yazmak için cesaret kaynayı oldu başka çalışmalarında bunungibi başarılı olmanı dillierim.
Saturnlight yazmış:
Varis Serenity ve Endymion'un oğlu Darien
hikayeyi mutlu sonla bitiremezdi çünkü ay krallığı zamanı mutlu sonla bitmiyor:)
he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.
7. sayfa (Toplam 8 sayfa) [ 110 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |