biraz garip oldu kabul ediyorum

en azından yapmışsın ben paintte onu bile yapamıyorum

çok güzel çalışmalar oluyo devamını bekleriz

teşekkür ederim özel bölümü n planını yaptım 3 gün içinde sizlerle

çok güzel bekliyoruz

Gerçekten çok güzel anlatmışssın devamını okumak için sabırsızlıkla bekliyorummm

Usagi Tsukiano yazmış:

yanlız canım 200. bölümde Güneş savaşçsı vardı hatırlarsan turuncu saçlı bir kız bilmiyorsan izleyebilirsin.

bu arada 200. bölümdeki sarışın kadın galaxiya. uzun süre önce galaxsiya galaksiyi korumak için kaosu içine aldı ama kaos onu yavaş yavaş ele geçirdi zaten 200. bölümde savaş sırasında galaxiya yere çakılınca kaosa tamamıyla dönüştü en sonunda ay savaşçısı onu kurtardı.Yani o sarışın kadın güneş savaşçısı değil galaxiya. (en azından benim bildiğim kadarıyla öyle)

özel bölümüm sizlerle üç gün dedim ama 7. bölüm geç geldiği için kendimi affettiriyim dedim


7.BÖLÜM ÖZEL:UZAKLARDAKİ IŞIK
……:Bunu gerçekten yapmak istemiyorum.
…….:Boşuna mızmızlanma bunu yapmamız gerek.
……:Ama bu onun özel yaşamı.
……:Bir görevimiz var kraliçemiz bizi bunun için gönderdi.
……:Evet ama sonuçta bu Alice’in özel…
……:Kapa çeneni!Bu gün patron benim.Ne zaman görevimize odaklanmaya çalışsak hep bunu yapıyorsun.Senin hislerin benden daha kuvvetli ama sen her zaman onları bastırıyorsun.Şimdi benim dediğimi yapıcaz.
Bu konuşmadan sonra ne söyleyebilirdim ki!Zaten ne zaman görevimiz söz konusu olsa benden daha katı olur.Ama Alice bir borcumuz var.Bizi o kazadan kurtarmasaydı şu anda dünyada başka hatta belki kötü pelafiler dolaşıyor olcaktı.Ben kim miyim?Adım Tui.Kraliçe Arinna Laa ve beni kızı Prenses Lea’yı bulmamız için yolladı.Bizler özel hayvanlarız aslında hayvan demek yanlış olur.Bizler (pelafiler) Sonsuz Yaşam Krallığı yada daha genel adıyla Güneş Krallığında bulunan normal Dünyada bulunan anormal hayvanlarız.Pelafiler hem hayvan hem periye dönüşebilen özel yaratıklardır.Ancak her pelafi sadece bir hayvana dönüşebilir ve istediği her zaman peri formuna geçemez.Palefilerin peri formuna geçmesini sağlayan özel güç günleri olur.Bu günde o güç günlerinden biriydi.Bu günkü görevimizde peri formunda görünmez bir şekilde Alice’i takip etmekti.Kraliçe Arinna dan aldığımız haberlere göre bu gün evren tılsımı kendisini göstericekti.Evren tılsımı üzerinde Güneş Ay ve yıldız sembolleri barındıran bir kolyeydi.Laa’nın hislerine göre kolye Alice deydi.Aslında bende öyle hissediyordum.Çünkü bizim dünyada barınmamız için gerekli olan şeyleri prensesimizin aurası sağlıyordu.Her neyse evden çıkma saatimizi okul çıkış saatine göre ayarladık.Peri formumuzda görünmez bir şekilde okulun çatısına doğru gittik.Başka birisini gizlice izlemek hoşuma gitmediği için Laa benden öndeydi.Çatıya ilk o ulaştı. Ve birden gözden kayboldu.Büyük ihtimalle çatıda biraz ilerlemiştir diye düşündüm.Ben de çatıya ulaşınca güçlü bir el beni bir duvarın arkasına çekti.Bu Laa idi.
Tui:Ne?
Laa:Alice yalnız değil.
Alice’in durduğu yöne bakınca dün akşam bize bahsettiği çocuğun yanında olduğunu fark ettim.
Laa:Tui bu kimdi?
Tui:Dün Alice konuşurken onu dinledin mi sen?
Laa:Dinledim ama adını hatırlamıyorum işte.
Tui:Seiya!
Laa:Tamam.
Sonra ne konuştuklarını duydum.Alice ona geçmişini anlatıyordu.Ama…Nasıl olur?Alice geçmişinden kimseye bahsetmezdi ki.
Laa:Tui bak.
Laa’nın baktığı şeyi görünce ikinci kez şok oldum.Laa haklıydı.Evren tılsımı ordaydı işte.Mükemmel altın kolye orada sallanıyor,ışık saçıyordu.Doğal olarak evren tılsımını gören herkes gibi Seiya da hayran kalmıştı.Bu demektir ki prensesimiz Lea tam karşımızda duruyor.
Tui:Peki bundan sonra ne yapmamız gerekiyor?
Laa:Emin değilim.Ama sanırım gezegen savaşçılarına ulaşmamız gerekiyor.
Tui:Hayır!
Laa:Neden?Onu bu şekilde koruyamayız ve o şu andas düşmanın ilk hedefi.
Tui:Sence şimdi,Alice’in karşısına çıksak bizi hatırlayacak mı?
Laa:Haklısın.
Tui:Kraliçe Arinna’ya bu durumu bildirmeliyiz.
Laa:Evet.Hadi eve dönelim.
Biz tam gitmek üzereyken bir şey oldu.Alice koşmaya başladı.Neler olduğunu anlamadık ve bizde takip etmeye başladık.Tanrım Alice çok hızlı koşuyordu.Biz bile ona yetişemedik.Ve en sonunda neler olduğunu anladık.Alice çalıştığı resim atölyesine koşmuştu.Bütün Güneş insanları çok dakiktir ve hiçbir zaman geç kalmaz Alice de böyleydi ve bu günde geç kalmamıştı.Biz de onların tam yanlarında durduk görünmez olduğumuz için bizi fark etmediler.Zaten bizi fark edebilecek tek kişi Alice idi.Onunda bütün dikkati Seiya’nın üstündeydi.
Alice:Mızmızlanmayı kes zaten geldik.Saat kaç?
Seiya:15:56
Alice:Tam zamanında
Seiya:Burası neresi?
Alice:Yaşam atölyesi.Aslında burası bir resim atölyesi.Ben her gün saat 4 den sonra burada çalışıyorum.Hiç geç kalmadım bu günde tam zamanında geldim.Ama geç çıkıyorum.İstersen sen git.
Seiya:Tamam bende eve gidip biraz dinlensem iyi olucak.
Alice:Görüşürüz.
Seiya gittikten sonra Alice atölyeye girdi.Tabii bizde peşinden.Çalıştığı tabloya göz attığımızda.Laa da ben de büyük bir şaşkınlık içindeydik.Sonsuz Yaşam Krallığı bütün ihtişamıyla tuvalin üstünde duruyordu.Dünyaya geleli tam 9 yıl oluyordu ve bu 9 yıl içinde gördüğüm en güzel Sonsuz Yaşam Krallığı Resmiydi.Alice gerçekten bizim Prensesimiz Lea idi.
Laa:Tui buradan uzaklaşalım.
Tui:Haklısın Alice saat 8 de çıkıyor.Gidip Kraliçe Arinna ile konuşalım.
Böylece atölyeden çıkıp eve döndük Kraliçe Arinna ile konuşmamız için gün batımının alacakaranlığındaki ilk yıldızı beklemek zorundaydık.Ki bu süre çok kısıtlıydı ve yakalaması çok zordu.Nitekim yetişememiştik.
Tui:Laa yine yakalayamadık.
Laa:Bunu görebiliyorum Tui söylemene gerek yok!
Tui:Üf sinirini benden çıkarmayı kes.
Laa:Asıl sen bağırmayı kes.
Tui:Ben bağırmıyorum.Her neyse Alice’in yanına dönelim.Yalnız olduğunu biliyorsun.
Laa:Tamam.
Böylece bütün gücümüzü kullanarak Alice’in yanına ulaştık.Ama yinede geç kalmıştık.Gümüş Işık Savaşçısı üzerine doğru yürüyordu.
Gümüş Işık Savaşçısı:Bakalım dün Gezegen Savaşçıları seni neden korumuş.
Alice:Beni rahat bırak.Aradığın şey her neyse bende değil.
Gümüş Işık Savaşçısı:Bundan emin misin?Senden büyük bir enerji algılıyorum.
Alice adım adım geri çekiliyordu.Onun yerinde başkası olsa şimdiye çığlık atmıştı.Onu korumak zorundalardı.Ama kim?Biz ne yapabilirdik ki?Prensesim!Onu daha yeni bulmuşken kaybedemezdik.Bizim gibi pelafiler dövüş için kullanılmazdı ve bizde dövüşmeyi bilmezdik.Güçlü bile değildik ki.Kraliçem ne yapmalıyız?Gezegen Savaşçılarını çağırmaya gitsek bile yetişemezdik.İzlemek dayanılmazdı.Ne yapmalıyız?O sırada gözüme bir şey takıldı.Evren tılsımı bütün ihtişamıyla Alice’in göğsünün üstüde sallanıyordu.Elbette!Bunu nasıl unutabildik ki.Evren tılsımı.Ama onun gücünü sadece Sonsuz Yaşam Krallığının bir varisi kullanabilirdi ve Alice onu kullanmayı bilmiyordu.
Tui:KRALİÇE ARİNNA! LÜTFEN DUY BENİ! PRENSES LEA’YA YARDIM ET!
Laa:Tui ne yapıyorsun?
Tui:Yapabildiğim tek şeyi!KRALİÇE ARRİNA!
O sırada üç şey oldu. Gümüş Işık Savaşçısı Alice’e doğru bir güç topu gönderdi.Alice kendini korumak için ellerini Evren tılsımının hizasında çapraz yaptı.Ve Evren tılsımı uyanışa geçti.Etrafı mükemmel bir ışık kapladı.Güç topları daha ışığın sınırları içine girmeden eriyip yok oldu. Gümüş Işık Savaşçısının ışık yüzünden gözleri kamaştı.Biz de bu fırsattan yararlanarak Alice’i oradan götürdük.Bütün Savaşçılar orda uyanan gücü hissetmiş olmalıydı.Biz Alice’i eve getirdik ve yatırdık.
Laa:Gezegen Savaşçılarına olanları anlatmalı mıyız?
Tui:Nasıl anlatmayı düşünüyorsun?
Laa:Konuşarak!
Tui:Unuttun mu?Biz sadece prensesimiz tamamen uyanırsa konuşabiliriz kendi gezegenimizde değiliz Laa.
Laa:Haklısın ama Gümüş Işık Savaşçısı bu olaydan sonra Alice’i özel hedef haline getiricektir.
Tui:Biliyorum ama yapıcak başka bir şeyimiz yok Laa.Bunu onlar keşfedicek.Üstelik içimde bunun çokda uzak olmadığına dair bir his var
Laa:Sanırım yapıcak başka bir şeyimiz yok.
Kaderimizde yazılı olanları asla bilemeyiz.Ama biz biliyoruz.Sonumuz ölüm olsada Prenses Lea yı korumak zorundayız.Acaba zaman bize neler göstericek…
Özel Bölümün Sonu

Evren tılsımı-Alice'in kolyesi

waaaooow bu bölümde çook güzel olmuş.

çoook teşekkür ederim

Gecikme için üzgünüm arkadaşlar hemde çok ama bu bölüm çok uzun oldu.Bu arada arkadaşlar ben öbür gün 15 günlük bir tatile gidiyorum. Bu gece bitirebilirsem 9. bölümüde sizlerle paylaşırım bu bölümün tadını çıkarın
Not partide giyilen elbiselerden sadece Alice'inkini tanıttım bunun sebebi diğerlerinin elbiselerini fan art olarak buraya koyucam



BÖLÜM 8:GÜZELLİK ASALET VE GÜÇ/OKULDA PARTİ HEYECANI
Ertesi gün Alice kendi yatağında uyandı.Önceki akşam neler olduğu konusunda en ufak bir fikri yoktu.Çok yorgun ve bitkindi.Ama okula gitmesi gerekiyordu.Yatağından kalktı ve mutfağa indi.En son hatırladığı şey Gümüş Işık savaşçısının ona doğru güç topları gönderdiği idi.Kahvaltısını hazırladı.Ve televizyonu açtı.Televizyon ekranında bir haber gördü.Dün yaşam atölyesinin yakınlarında gökyüzüne doğru yükselen çok kuvvetli bir ışık görülmüştü.Spikerler olay yerine gidince ise hiçbir şey en ufak bir hasar dahi bulamamışlar.
Alice:Dün gece neler oldu?
Spikerler olay yerindeki insanlarla konuşmaya başlamışlar.Ve o an konuşanlardan biri bütün kızların dikkatini çekti.
Konuşan adam:Onlar Gezegen Savaşçılarıydı.Geri döndüler.Ay Savaşçısı geri döndü.Ve aralarında yeni biri vardı.
Bun konuşma ardından haberin devamını izlemedi Alice.Zaten okula gitmesi gerekiyordu.Kahvaltısını topladı.Ve okula gitmek üzere bisikletine bindi.Ama daha sürmeye başlamadan,bisikletle gitmek için çok yorgun olduğunu fark etti.Yalnız yürümek istemiyordu.Usaginin evine gittiğinde Usaginin de kapıdan çıkmak üzere olduğunu gördü.
Usagi:Alice okula beraber gidelim mi?
Alice:Olur.
Usagi:Bir şey mi oldu çok keyifsizsin.
Alice:Kendimi hiç olmadığım kadar yorgun hissediyorum.
Usagi:Bu gün okula gelme istersen çünkü gerçekten çok yorgun görünüyorsun.
Alice:Bilmem ki.
Usagi:Seiyayı düşünüyorsan ben ona anlatırım.(muzipçe gülümsesi)
Alice:(hafif kızardı)Tamam Usagi.Ama ben asıl notları ne yapıcam?
Usagi:Senin için Ami den isteyebilirim.
Alice:Çok teşekkürler.
Alice eve gitti.Usagi de okula.Usagi kızlara Alice’in okula gelmeyeceğini anlatı.Ami den notlarını istedi Ami de seve seve verdi.Ders başladığında içeri öğretmenleriyle beraber çok güzel bir kadın girdi.
Öğretmen:Günaydın çocuklar.Bu Bayan Shiza.Kendisi İngiltere de bulunan ünlü Prenses Okulu’nun sahibesi.Kendisi bu okulda bir birinden güzel prensesler yetiştiriyor.Şimdi bu okulda bir parti vericek ve yeni prensesini bulacak.Bayan Shiza siz devam edin.
Bayan Shiza:Evet arkadaşlar bu cumartesi yeni açılan botanik bahçesinin gül bahçesi olan bölümünde,olacak bu parti için tek şartım eşli katılmaktır.Dışardan katılım alıyoruz.Prensesi seçmem için kayıt yapmanız gerekir.Seçilen kişi benimle beraber İngiltere’ye gelecek.Ancak sadece prenses gelicek.Partnerine gereksinimimiz yok.Sorusu olan.(arkalardan bir kız elini kaldırdı)Söyle canım.
Kız:Pardon Efendim.Her Prensesin bir ünvanı olur.Seçilen prensesin ünvanı ne olucak?
Bayan Shiza:Parlayan Güneşin Prensesi.Başka sorusu olan?
Kimse soru sormayınca Bayan Shiza sınıftan dışarı çıktı.
Usagi:Minako kesinlikle katılmalıyım.
Minako:Evet Usagi.Kesinlikle katılmalıyım.
Usagi:Sen kiminle katılacaksın?
Minako:(sinice sırıtarak)Yaten!Sen?
Usagi:(hülyalı bir sesle)Mamoru!
Ami:(mako’ya fısıldayarak)İkisi de birbirinin aynı.
Mako:(aynı şekilde fısıldayarak)Katılıyorum!
O sırada öğle tatilini haber veren zil çalar.Ve Alice sınıfın kapısından içeri girer.
Alice:(zafer kazanmış bir ifadeyle)Tam zamanında!
Usagi:Aaa Alice?
Alice:Selam Usagi!Selam kızlar!
Usagi: Sen evde dinlenmeyecek miydin?
Alice:Evde oturmaktan sıkıldım.Ve artık kendimi çok daha iyi hissediyorum.
O sırada sınıftaki bütün erkekler Alice’in etrafını sardı.Alice partiye onunla gitmeleri için yalvarıyorlardı.Sınıftaki kızlarda Alice’e kötü kötü bakıyorlardı.Alice ise ne olduğu hakkında hiçbir fikri olmadığı için kafası karışmış bir halde etrafındaki kalabalığa bakıyordu.Sonunda Usagi kalabalığın arasından geçerek Alice’in yanına gitti.Ona cumartesi günü gerçekleşecek olan partiyi anlattı.
Usagi:Yani Alice sende o yarışmaya giriceksin.Değil mi?
Alice:Saçmalama Usagi.
Usagi:Neden?
Alice:Usagi benim ne işim olur Parlayan Güneşin prensesliği ile.Üstelik yarışmaya katılmak için bir eşim olması gerekiyor değil mi?
Usagi:Evet.
Alice:(sırtarak)Benim bir eşim yok.
Alice’in bunu söylemesiyle sınıftaki bütün erkeklerin tekrar başına toplanması bir oldu.Usagi geriye çekildi.Minako sırıtarak yanına gitti.Alice’in suratı bezgin bir ifade takındı.Sınıftaki bütün erkekler Alice’in etrafındayken Seiya Alice den uzak bir köşede oturuyor onu izliyordur.Seiya da Alice’e parti için teklifte bulunmak istiyordu.Ama böyle bir ortamda yapamazdı.Seiya bunu düşünürken…
Alice:YETER!
Bütün sınıfa bir sessizlik hakim oldu.Sacede Alice’in sesi duyuluyordu sınıfta.
Alice:YETER!HİÇ-KİMSE-İLE-O-APTAL-PARTİYE-GİTMEYECEĞİM!ASLA!O YÜZDEN DAHA SONRA KİMSE BANA PARTİ TEKLİFİ ETMESİN.
Ve sinirle sınıftan dışarı çıktı.Seiya da Alice’in peşinden sınıftan çıktı.O ikisi dışarı çıkarken öğretmende sınıfa girdi.Alice normalde çok hızlıydı ve şimdi bu kadar kızgın olunca daha da hızlanmıştı.Seiya Alice yetişebilmek için neredeyse koşuyordu.En son Alice bir kapıdan içeri girdi ama seiya çok uzakta olduğu için nereye gittiğini göremedi.Seiya kapının önüne vardığında nefes nefeseydi.İçeriden çok hoş bir müzik duydu hafif ve yatıştırıcı.Başını içeri uzattığında Alice’in büyük bir zarafetle dans ettiğini gördü.Bir süre onu hayran bir şekilde izledi.Sonra müzik durdu ve Alice Seiyanın kapıda onu izlediğini fark etti.Utanarak Seiya ya döndü ama hiç konuşmadı.
Seiya:Gerçekten harika dans ediyorsun.Çok zarifti.
Alice:Gerçekten mi?Genelde dans konusunda beceriksiz olduğum söylenir aslında resim yapmayı da beceremezmişim.
Seiya:Böyle düşünen kim var sen çok güzel dans ediyorsun ve resim yapıyorsun.
Alice:Kuzenlerim.Aslında bende pek hoşlanmadıklarını kabul ediyorum.
Seiya:Boş ver o zaman onları.Bana güveniyor musun?
Alice:Nerden çıktı bu?
Seiya:Sen söyle.Güveniyor musun?
Alice:Evet elbette.
Seiya:Öyleyse dediklerimde ciddi olduğumu da anlamışsındır.Sen cidden çok güzel resim yapıp dans ediyorsun.
Alice:(kızararak)Teşekkürler.
Seiya:Iıı…Şey…
Alice:Sorun ne?Bana istediğin her şeyi sorabilirsin bunu biliyorsun.
Seiya:Aslında cevabını duymaktan korkuyorum.
Alice:(iç ısıtan bir gülümsemeyle)Eminim korkman gereken bir şey değildir.
Seiya:Cumartesi günü olacak olan parti…Benimle gelmek ister misin?
Alice:Yani seninle gelmemi istiyorsun?
Seiya:Neyse boş ver zaten kimseyle gitmeyeceğini söylemiştin.Aptalca bir soruydu.
Alice:Tamam seninle gelirim.
Seiya:Önemli değil gerçekten duygularımı incitmedin bu senin kararın gelmek istemiyorsan sen bilirsin…Ha?Bir saniye sen gelirim mi dedin?
Alice:Evet gelirim dedim.
Seiya birden Alice’in boynuna sarıldı.Sonra çok ileri gittiğini düşünerek geri çekildi.Alice’e aşık olmamalıydı.Daha önce Usagiye olduğu gibi olmamalıydı ama ondan uzak duramıyordu.Eğer gerçekten Alice’e aşık olduysa bu sefer belki karşılığını alabilirdi.O sırada okulun yan tarafından okçuluk klübünün bulunduğu yerde büyük bir patlama meydana geldi.Seiya hemen bunun Gümüş Işık Savaşçısı olduğunu anladı.
Seiya:Alice burada kal!
Alice:Asla!
Seiya:Alice bu çok tehlikeli.Bunu yapamazsın.Düşman senin peşinde.
Alice:Seiya seninle geliyorum!Bu senin içinde çok tehlikeli.Ayrıca beni senden uzaktayken mi öldürmesini istiyorsun.
Seiya:Öldürmek mi?
Alice:Cidden neden böyle bir şey söylediğimi sorma çünkü bende bilmiyorum.Hadi gidelim.Ve gerektiğinde beni koruyabilecek kadar güçlü olduğunu da biliyorum.
Seiya:Alice…
Ama Alice çoktan koşmaya başlamıştı.Okulun arkasına gittiklerinde kızların çoktan dönüşmüş ve savaşmakta olduklarını gördüler.
Dövüşçü:Bana ihtiyacınız var mı?
Herkes:Dövüşçü!
Alice ise onları köşeden izliyordu.Bir şey olduğunda herhangi biri tehlikeye girdiğinde kendi hayatını hiç çekinmeden feda etmek için hazır bekliyordu.Ve tamda düşündüğü gibi oldu Gümüş Işık Savaşçısı’nın yarattığı canavar Ay Savaşçısı’na doğru bir ok çekti ve bıraktı her şey çok hızlı olmuştu.Alice müdahale edemedi.Ok Ay Savaşçısının broşuna isabet etti.Broş paramparça oldu.Herkes dikkatini Ay Savaşçısına yöneltince Gümüş Işık Savaşçısı Seiya’ya doğru bir güç topu gönderdi.Alice bu sefer yeterince yakındaydı.Seiyaya doğru bir hamle yaptı ve seiyanın önüne geçti.Refleks olarak önceki gün yaptığı gibi ellerini evren tılsımının hizasında birleştirdi.Ve evren tılsımı tekrar uyanışa geçti.Etrafı öncesinden daha büyük bir ışık kapladı.Güç topları yok oldu canavar normal haline döndü.Gümüş Işık Savaşçısı ışıktan korunabilmek için kaçtı.Herşey bittiğinde ışık yok oldu ve Alice harcadığı güç yüzünden bayıldı.Seiya Alice’i eve götürdü ve tekrar Usaginin evine gitti.Herkes sadece Usaginin broşu ve ortaya çıkan ışık hakkında konuşuyordu.
Usagi:(üzgün bir şekilde)Broşum paramparça oldu.Onarılmıyor.Artık değişim geçiremem.Hiç birinizi koruyamam kızlar ben ne yapacağım.
Minako:Usagi üzülme!
Hotaru:Bu broş bizim gücümüzle oluşuyordu.Tekrar gücümüzü birleştirirsek eğer…
Usagi:İşe yaramaz!
Herkes:Ne?
Usagi:Sizin gücünüz pegasusun bana verdiği gücün üstüne kurulmuştu.Yani bu param parça broşu onarmamız imkansız.
Rei:Usagi!
Ami:Millet başka çözmemiz gereken bir olay daha var ve bu hepimizin hayatını ilgilendiriyor.
Mako:Anlamadım.
Ami:Alice!
Michiuru:Evet!Öncelikle onun orada ne işi vardı.
Usagi:Seiya o seninle değil miydi?
Seiya:Orda olması benim suçum ve beni korumaya çalışıyordu.Önüme geçmişti.Zaten ne olduysa o zaman oldu.O ışık beni korumak isterken uyandı.
Haruka:Aptal!Onu neden savaş alanına getirdin?
Seiya:Alice çok inatçı biri onu durduramadım benimle gelmek için beni zorladı.Nitekim durmadı da.
Minako:Aşk…
Setsuna:Bu ciddi bir konu Minako.
Minako:Uf anladım ben sadece Alice’in neden orda olduğunu açıklamak istemiştim.
Mamoru:Millet hepimiz yorgunuz lütfen bunu daha sonra konuşalım.Şimdi evlere dağılıp biraz dinlenelim.
Herkes Mamoruya hak vermişti.O günden sonra hiç düşman saldırmadı.Kızlarda biraz dinlenme fırsatı buldu.
--------------------Cumartesi akşamı Alice’in evinin önü--------------------
Seiya Alice’in kapısını çalmak üzereydi.Sonunda kapıyı çaldı ve içerden gelen koşuşturma seslerini fark etti.Evin içinden iki köpek havlaması duyuluyordu.Sonunda Alice kapıyı açtı.Üzerinde kırmızı bir elbise vardı çok hoş ve asil duruyordu.Göğsünün altında da siyah bir kurdele bulunuyordu.Seiya bu elbisenin Alice’e çok yakıştığını düşündü.
Alice:Üzgünüm çok bekledin mi?
Seiya:Hayır.
Alice:Gidelim mi?
Seiya:…
Alice:Seiya!!!
Seiya:Ah!Afedersin,elbisen çok hoş sana çok yakışmış.
Alice:Teşekkürler.Gidelim mi?
Seiya:Tamam.
Alice ve Seiya botanik bahçesine vardığında kızların çoktan oraya gitmiş olduklarını gördü.Onları ilk fark eden Usagi oldu.
Usagi:Alice.Seiya!
Alice:Usagi.(gülümser)Selam kızlar.
O sırada Minako birden Alice’in üstüne atlar.Parmağını burnuna dayayarak;
Minako:Elbiseni nerden aldın?!
Alice:Hı?
Mako(aynı şekilde):Elbiseni nerden aldın biz böyle bir elbiseyi çok aramıştık.Çabuk söyle nerden buldun o elbiseyi?
Alice:Bu elbiseyi ben kendim tasarladım.Çalıştığım atölyenin sahibi de çok güzel dikiş diker benim için dikti.
Minako:Bir dahaki partide bana da tasarlıyacaksın.
Mako:Bana da.
Rei:Bana da.
Herkes:Rei!
Rei:Şimdi geldim.(gülümser)
Alice:Tamam kızlar.Bunu unutmayacağım hepinize bir elbise borçluyum.
Minako:Unutmasan iyi olur.
O sırada Bayan Shiza’nın sesi duyulur.
Bayan Shiza:Millet!Herkes dans pistine yarışmamız başlıyor.Ah!Bu arada yarışmada küçük bir değişiklik oldu.Yarışmacıların ismi açıklanmıyacak gizli tutulacak yarışmanın sonunda sadece birinci açıklanıcak o yüzden şimdi lütfen dans pistine.
Seiya:(Alice’e)Bu dansı bana lütfeder misiniz güzel bayan?
Alice:Tabii ki.
Haruka ve Michiuru dansa herkesten önce kalkmışlardı.Orada bulunan herkes Haruka ve Michiuruyu izliyordu.Ama Alice ve Seiya dansa kalkınca Haruka ve Michiuru gölgelendiler Seiya ve Alice çok uyumlulardı.Neredeyse tek vücut gibi dans ediyorlardı.Alice çok zarifti.Seiya ise çok asildi.Mükemmel dans edişleri vardı.Sonra sırayla herkes dansa kalktı.Dans bittiğinde yemeğe geçildi.Bütün bunlar yarışmanın bir parçasıydı.Sonunda yarışma sona erdi ve birincinin açıklanmasına sıra geldi.
Bayan Shiza:Burada bulunan bütün bayanlar hepiniz içinizde asil bir prenses taşıyorsunuz ancak içinizdeki asil prenses çok gizli çok derinlerde.Bazılarınız içinizdeki asil prenseslerin bir kısmını dışarı yansıtmayı başarmışsınız.Ancak benim aradığım prenses ışığıyla bütün galaksiyi aydınlatacak derecede parlak birisi.Bir prenses olduğu ilk bakışta anlaşılan biri.Şimdi sizi o prensesle benimle İngiltere’ye gelmek için hak kazanmış prensesle yani Parlayan Güneşin Prensesiyle tanıştıracağım.Hepiniz yeni asil prensesinizi selamlayın Alice Heila Parlayan Güneşin Sonsuz prensesi olarak yeni hayatına başlama zamanın geldi.İşte şu an senin yeni hayatının başı ve sonu!Hahahahahaha

8. Bölümün Sonu

Bu arada herkesi konuşturmadım ama bütün kızlar oradaydı

Alice'in elbisesi:

Usaginin elbisesi:

Minakonun elbisesi:

Makonun elbisesi:

Aminin elbisesi:

Reinin elbisesi:

Michiurunun elbisesi:

Setsunanın elbisesi:

Hotarunun elbisesi:

Chibi usanın elbisesi:


umarım olmuşlardır birde burdaki tasarımları bazıları güneş savaşçısına aittir burdan ona çok teşekkür ediyorum hiç soru sormadan bunları benim için tasarladı Gamzee çok sağol bitanem
(alice'in elbisesi bana ait sorması ayıp üzerindeki siyah çok mu kötü olmuş)

Bölüüm çoook güzeldii!!! Devamını bekliyoruzz!! Bu arada Alice in elbisesi çok hoş olmuş.Ve diğerlerinikide.

çok güzel yazmışsın. hepsini bi seferde okudum. çok heycanlı. devamını bekliyorum