Minako:Haruka-san burda değil mi?
Michiru:Burda.
Rei:Nerde yakışıklı adam nerde?
Makoto:Nerde o büyük sınıflı (Orayı hatırlayamadım )adam nerde?
Minako:Nerde?
Michiru:(Elini Sağa doğru çevirir.)
Minako,Rei,Makoto görür.
Minako:Vööööööööööö
Rei:O bir kız
Makoto:Erkek değil.
Haruka:Ben erkek olduğumu söylemedimki.
Minako:Olamaz

super s szonu finalinde nehelenya ne kadar yalnız olduğunu söyleyince usagi arkadaşlarımı bırak ben senin yerinde olsam dayanamazdım beni öldür arkadaşlarım seni anlar senle arkadaş olurlar demişti ya kızlarda ağlamıştı vay beee mız mız usagi ne kadar da büyüdü dedim

ne komikti gerçekten o bölüm yaa

kesinlikle efsane niteliğinde mizahi açıdan mükemmel bir sahne izledikçe hala gülerim ayrıca star sezonunda seiya ile usaginin yaşadığı diyalog da çok duygusal bir diyalog ve oldukça güzel.. )

Sailor Moon Super S sezonunda malum Fisheye bizim yağız delikanlı Mamoru'ya abayı yakmıştır. Karşısındaki tek engel Usagi'dir. Mamoru'yu yalnız yakaladığı her fırsatı değerlendirir lakin her seferinde geri çevrilir. Bu durumun üzerine yağmurda ıslak bir halde otururken Usagi bizim Fisheye evladımızı evine davet eder. İkili Usagi'nin odasında takılmaktadır. Usagi rakibine çay hazırlamak için mutfağa iner Fisheye ise Usagi ve Mamoru'nun fotoğrafına bakmaktadır ve şu sözleri söyler
-Mamoru ikiniz yalnızken sen bu şekilde mi gülümsüyorsun?
Fisheye'ın bu tespiti tartışmasız en iyiler arasına girer. (en azından benim görüşümde:))
Bir de SM special'da bu super s öncesindeki özel bölümlerde düşman Uranüs'ü esir alır ve neptünü eğer hareket edersen tüm dünya yerle bir olur. Neptün ise düşmana aldırmadan Uranüsü kurtarır.Aralarında geçen diyalog:
-Blöf yaptığımı nereden biliyordun?
-Bilmiyordum.
-Sen ne biçim savaşçısın bir kız uğruna tüm insanları tehlikeye atıyorsun böyle?
-Harukasız bir dünya kurtarmaya değmiyor.
demişti Michiru bu diyalog'da oldukça samim gelir bana:)

Mamoru-Diana diyaloğu gerçekten güzeldi

34. bölümde Kunzite’ın Mamoru’nun elinden gökkuşağı kristallerini almak için kurduğu tuzak sonrası Ay savaşçısı ve arkadaşlarını kurtaramamanın hezimetini yaşarken yaralı bir şekilde evine gelip;
Kapıyı yumruklayarak “lanet olsun onu koruyamadım” demesini unutmayacağım.
----
Zoisite:Mamoru Chiba’nın kazayla öldüğünü kraliçe Beryl’e iletsem iyi olur
SM:Ne kazası
Zoisite:Ne?!
Usagi her zamanki girişini yaptıktan sonra…
Zoisite:Ay savaşçısı, Smokinli Şövalye ile birlikte senin de icabına bakacağım
SM:Neden bahsediyorsun sen?Ben burada Smokinli Şövalye diye birini görmüyorum
Mamoru:Smokinli Şövalye tam da burada
SM:Bu olamaz
Dedikten sonra Mamoru, smokinli şövalyeye dönüşmüştü.Cebinden bir gonca gül çıkardığı anda Usagi’nin göz bebekleri titremişti…
SM:İmkansız
Demek sen Smokinli Şövalyesin
Mamoru:Bugün çok cesurdun.Gerisini bana bırak.
SM:Yapamam, çünkü yaralısın.Kaçmanı istiyorum!
Mamoru:Ay savaşçısı, seni ben koruyacağım!
Ay ay ay böyle bir sahiplenme bişeyler bişeyler…Yaktın beni Mamoru

-------------

68.bölümden…
Chibi-Usa’nın enerjisini gören düşmanlar onu yakalamak için fırsat kollarken Usagi chibi-usa bulmuştu.Fakat 4 hayalet kız kardeş peşlerini bırakmamıştı.Bizim kızlar onlarla uğraşırken Usagi chibi-usa’yı koruyordu.Sonra Rubeus Usagi’ye saldırınca Usagi kendinden geçip:
Yaşından büyük davranıyorsun.Muziplikler yapıyorsun ve çok zor bir çocuk olabiliyorsun.Ama aslında…
Rubeus:Sonun geldi (chibi-usa bakarak)
SM:Henüz değil, ben öyle kolay ölmem.Bu kızı ne olursa olsun koruyacağım
Demesi çok güzeldi.Ama böyle anlatınca olmuyor ki en iyisi izlemek

Mamoru&Usagi'nin tüm diyaloglarını seviyorum hepsini hepsini.Şuan bu kadar ekliyorum daha sonra devam edicem.

Hepsi güzeldi..Ellerinize sağlık

Minako benim niye saf kalbimi çıkartmıyorlar diye üzüldüğü zamanki diyalog çok komikti. Zaten o bölüm(109du herhalde) başlı başına komediydi yaa