Bİr Kişinin Türk Olduğunu Nasıl anlarsınız? Sayfaya git: 1, 2, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bilin bakalım bu ulusal karakter öğeleri kimlere ait...
Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.
Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.
Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.
Gazete bulmacasını başkalarına sora sora çözüp kendisi çözdü diye mutlu olur.
Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar yapıştırır.
Evdeki yaşlılar da kullanabilsin diye tv kumandası, telefon gibi aletlerin üzerindeki tuşların Türkçesini tercüme edip yapıştırır. (on-aç ; off-kapa ; redial-tekrar ara ; volume-ses vb...)
Çayı soğumasın diye çay tabağının içine sıcak su koyarak soğumasını önler.
Soba borusu aktığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.
Nezle olunca tuvalet kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.
Diş fırçasıyla saçını boyar.
Konuşma yeteneği olan hayvanlara ilk olarak küfür etmesini öğretir.
Sahilde mayosunu kabinde giymek yerine arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışır. Bir de arkadaşlarına "bakmayın lan" diye çıkışır.
Denize girip güneşlendikten sonra aşırı derecede yanan sırtına yoğurt sürer.
Dolmuşta veya otobüste bozuk paraları avucunda toplayıp şıkır şıkır çevirip ses çıkartır.
Herhangi bir yere hesap öderken arkasına dönüp gizli gizli para sayar.
Denizde "suyun altında nefessiz ne kadar kalabiliyorum?" diye deneme yapıp boğulma tehlikesi geçirir.
Beton döktükten sonra bir sanat eserini bitirmişçesine beton kurumadan tarih ve imza atar.
Çorabının kirlenip kirlenmediğini koklayarak anlar.
Simit yedikten sonra, masaya dökülen susamları parmağının ucunu ıslatarak toplayıp yutar.
Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun başına dikilir ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.
Yeni yapılmış bir binanın yeni takılmış camına beyaz boyayla S harfi yazar.
Bir dükkana girip, onun bunun fiyatını sorduktan sonra "abi araba beş dakka dursun, ben hemen gelicem" deyip, 2 saat sonra gelir.
Okul yıllığında kendisi hakkında; okulu kırıyordu, kopya uzmanıydı gibi yazıları arkadaşlarına gösterip bununla övünür.
Gazete bayiinin önünde durup da asılı olan gazeteleri ayak üstü okur.
Cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.
Günlük gazeteyi alıp evinin bir köşesinde biriktirir ve kuş kafesinin altına sermek için, kışın sobayı tutuşturmak için, bardak çanak sarmak için kullanır.
Trafikte ambulansın peşine takılarak sıkışıklıktan kurtulup, uyanıklık yaptığını zanneder.
Kağıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder yada elden ele dolaşacağını bildiğinden komik yazılar yazar. (Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de şimdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz.)
Gece aşırı nem ve sıcak olmasına rağmen, üzerini örtmese de yanına yorgan alıp yatar.
Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.
Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur. Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa, taksi parasını veren kişi ön koltuğa oturur.
Kredi kartının işlevsel kısmı zarar görmesin diye selobant yapıştırır.
Denize yüzmeye gidip de yüzdüğü yere işer ve sonra da pişkin pişkin "suyu ısıtıyorum oğlum fena mı?" veya "kocaman deniz ne olacak ki?" der.
Kaldırımda yürümeyip cadde ortasında yürür ve yanından hızla geçen arabaya da "Çarpsaydın bari !" diye tepki gösterir.
Bir turiste adres tarif ederken bağıra bağıra konuşur.
Yazın öğle sıcağında, beyaz renkli şahin marka bir otomobilin içinde, arkadaşları ile birlikte atletli olarak sokakları turlar.
Alışveriş merkezlerindeki güvenlik kameralarında saç tarar.
Birini çağırmak için kapı zilini çalmak yerine evin camına taş atarak amacına ulaşmaya çalışır.
Kürdanla dişini karıştırır, ç ıkarıp bakar, sonra tekrar ağzına koyar.
Ütü fişi, teyp fişi veya televizyon fişi kablosunun bakır teli dışarı çıkmış ise çocukları elektrik çarpmasın diye bakır teli selobantla yapıştırır.
Yemeğini yedikten sonra bulaşık çıkarmamak için çatalını veya kaşığını iyice yaladıktan sonra tatlısını yer.
Ailece televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.
Ceket giyecekse gözükmez diye gömleğini ütülemez, kazağının altına giyecekse sadece gömleğin yakasını ütüler.
Bir Türk kızı çantasının içinde yeni tanıştığı birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile albümünü taşır.
Bir Türk esnafı, müşterisinden aldığı parayı önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlar.
Fayton, at arabası ve el tezgahına bisiklet kornası takar.
Evin bir odasının ampülü patladığı zaman fazla kullanmadığı bir odanın ampülünü onun yerine takar.
Evinde bulunan saksıların dibini kültablası olarak kullanır.
Dişlerini gazoz açacağı, fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.
İşinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eder. (********in oğlu ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun)
Aracın sinyal lâmbaları yerine kolunu çıkararak "dönüyorum" hareketi yapar.
Yemeğin etini en sona bırakır.
Trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basar.
Dingildeyen bir masanın ayağına kağıt sıkıştırır.
Dişlerinin arasından "viij viij" diye ses çıkarır.
Tv'de film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olur (dur oraya gitme öldürecekler seni).
Kulağını kalem ya da örgü şişiyle karıştırabilir.
Arabasına öküz, köpek, horoz sesli korna taktırır.
Gazete kağıdını en iyi şekilde kullanır.( Cam silme bezi, külah, mendil, sofra bezi )
Dikkat çekmemek için denize elbiseleriyle girip, bütün dikkatleri üzerine çeker.
Plastik yoğurt kabını saksı yapar.
Arabasının arkasına yazı yazar .. (Rahmetli de sollardı, tek rakibim THY, kıroyum ama para bende)
Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallar.
Çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere kafasındaki tülbende yapıştırır.
Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.
Çayı, çay tabağına döküp içer.
Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp, çarpılmış arabasına üzülür.
Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontrol eder.
Yemekte eti bıçakla değil, çatalın yanıyla kesmeye çalısır.
Kırmızı ışıkta durduğunuz için size bağırır.
Otoyolda, otomobilin gaz pedalına tuğla koyup, yorulmadan kullanır.
Kola'yı çalkalayıp fıikırtarak asitsiz içmeyi akıl eder.
Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarar ve üzerine de ambalaj lastiği geçirir.
On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.
(Alıntıdır.)
Harbidende bize has özelliklerimiz var yahu *-* heheh buda bizi farklı kılar vesselam
Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.
Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.
Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.
Gazete bulmacasını başkalarına sora sora çözüp kendisi çözdü diye mutlu olur.
Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar yapıştırır.
Evdeki yaşlılar da kullanabilsin diye tv kumandası, telefon gibi aletlerin üzerindeki tuşların Türkçesini tercüme edip yapıştırır. (on-aç ; off-kapa ; redial-tekrar ara ; volume-ses vb...)
Çayı soğumasın diye çay tabağının içine sıcak su koyarak soğumasını önler.
Soba borusu aktığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.
Nezle olunca tuvalet kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.
Diş fırçasıyla saçını boyar.
Konuşma yeteneği olan hayvanlara ilk olarak küfür etmesini öğretir.
Sahilde mayosunu kabinde giymek yerine arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışır. Bir de arkadaşlarına "bakmayın lan" diye çıkışır.
Denize girip güneşlendikten sonra aşırı derecede yanan sırtına yoğurt sürer.
Dolmuşta veya otobüste bozuk paraları avucunda toplayıp şıkır şıkır çevirip ses çıkartır.
Herhangi bir yere hesap öderken arkasına dönüp gizli gizli para sayar.
Denizde "suyun altında nefessiz ne kadar kalabiliyorum?" diye deneme yapıp boğulma tehlikesi geçirir.
Beton döktükten sonra bir sanat eserini bitirmişçesine beton kurumadan tarih ve imza atar.
Çorabının kirlenip kirlenmediğini koklayarak anlar.
Simit yedikten sonra, masaya dökülen susamları parmağının ucunu ıslatarak toplayıp yutar.
Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun başına dikilir ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.
Yeni yapılmış bir binanın yeni takılmış camına beyaz boyayla S harfi yazar.
Bir dükkana girip, onun bunun fiyatını sorduktan sonra "abi araba beş dakka dursun, ben hemen gelicem" deyip, 2 saat sonra gelir.
Okul yıllığında kendisi hakkında; okulu kırıyordu, kopya uzmanıydı gibi yazıları arkadaşlarına gösterip bununla övünür.
Gazete bayiinin önünde durup da asılı olan gazeteleri ayak üstü okur.
Cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.
Günlük gazeteyi alıp evinin bir köşesinde biriktirir ve kuş kafesinin altına sermek için, kışın sobayı tutuşturmak için, bardak çanak sarmak için kullanır.
Trafikte ambulansın peşine takılarak sıkışıklıktan kurtulup, uyanıklık yaptığını zanneder.
Kağıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder yada elden ele dolaşacağını bildiğinden komik yazılar yazar. (Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de şimdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz.)
Gece aşırı nem ve sıcak olmasına rağmen, üzerini örtmese de yanına yorgan alıp yatar.
Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.
Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur. Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa, taksi parasını veren kişi ön koltuğa oturur.
Kredi kartının işlevsel kısmı zarar görmesin diye selobant yapıştırır.
Denize yüzmeye gidip de yüzdüğü yere işer ve sonra da pişkin pişkin "suyu ısıtıyorum oğlum fena mı?" veya "kocaman deniz ne olacak ki?" der.
Kaldırımda yürümeyip cadde ortasında yürür ve yanından hızla geçen arabaya da "Çarpsaydın bari !" diye tepki gösterir.
Bir turiste adres tarif ederken bağıra bağıra konuşur.
Yazın öğle sıcağında, beyaz renkli şahin marka bir otomobilin içinde, arkadaşları ile birlikte atletli olarak sokakları turlar.
Alışveriş merkezlerindeki güvenlik kameralarında saç tarar.
Birini çağırmak için kapı zilini çalmak yerine evin camına taş atarak amacına ulaşmaya çalışır.
Kürdanla dişini karıştırır, ç ıkarıp bakar, sonra tekrar ağzına koyar.
Ütü fişi, teyp fişi veya televizyon fişi kablosunun bakır teli dışarı çıkmış ise çocukları elektrik çarpmasın diye bakır teli selobantla yapıştırır.
Yemeğini yedikten sonra bulaşık çıkarmamak için çatalını veya kaşığını iyice yaladıktan sonra tatlısını yer.
Ailece televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.
Ceket giyecekse gözükmez diye gömleğini ütülemez, kazağının altına giyecekse sadece gömleğin yakasını ütüler.
Bir Türk kızı çantasının içinde yeni tanıştığı birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile albümünü taşır.
Bir Türk esnafı, müşterisinden aldığı parayı önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlar.
Fayton, at arabası ve el tezgahına bisiklet kornası takar.
Evin bir odasının ampülü patladığı zaman fazla kullanmadığı bir odanın ampülünü onun yerine takar.
Evinde bulunan saksıların dibini kültablası olarak kullanır.
Dişlerini gazoz açacağı, fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.
İşinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eder. (********in oğlu ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun)
Aracın sinyal lâmbaları yerine kolunu çıkararak "dönüyorum" hareketi yapar.
Yemeğin etini en sona bırakır.
Trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basar.
Dingildeyen bir masanın ayağına kağıt sıkıştırır.
Dişlerinin arasından "viij viij" diye ses çıkarır.
Tv'de film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olur (dur oraya gitme öldürecekler seni).
Kulağını kalem ya da örgü şişiyle karıştırabilir.
Arabasına öküz, köpek, horoz sesli korna taktırır.
Gazete kağıdını en iyi şekilde kullanır.( Cam silme bezi, külah, mendil, sofra bezi )
Dikkat çekmemek için denize elbiseleriyle girip, bütün dikkatleri üzerine çeker.
Plastik yoğurt kabını saksı yapar.
Arabasının arkasına yazı yazar .. (Rahmetli de sollardı, tek rakibim THY, kıroyum ama para bende)
Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallar.
Çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere kafasındaki tülbende yapıştırır.
Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.
Çayı, çay tabağına döküp içer.
Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp, çarpılmış arabasına üzülür.
Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontrol eder.
Yemekte eti bıçakla değil, çatalın yanıyla kesmeye çalısır.
Kırmızı ışıkta durduğunuz için size bağırır.
Otoyolda, otomobilin gaz pedalına tuğla koyup, yorulmadan kullanır.
Kola'yı çalkalayıp fıikırtarak asitsiz içmeyi akıl eder.
Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarar ve üzerine de ambalaj lastiği geçirir.
On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.
(Alıntıdır.)
Harbidende bize has özelliklerimiz var yahu *-* heheh buda bizi farklı kılar vesselam


Spoiler:
Bu mesaja teşekkür edenler (5 kişi): Minako-chan, Turkuaz, Brubaker, OGÜN, Luna.Usagi


Alıntı:
Asdasd. Kesinlikle :3
Min-Hyeok Gang aşksın seeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen >.<
tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.

tipini yerim oy oy "unni!" >.< Bana Hande unni de evlenelim <3 Sasuke ve Hitsugaya baskılı yastıklarda uyuruz beraber <3 Sana yemek ısmarlayayım ablan olayım <3
not: you've fallen for me dizisindeki Lee Shin'den bi tane de ben istiyorum. evcil hayvan gibi lan.


bir insanın Türk olduğunu böyle anlayamazsınız Türk İnsanı para gibidir üstüne ışık tut içinde Atatürk yoksa sahtedir ne alaka dersenizde bu dediklerim bi ışıktır gerisini siz anladınız zaten :S
ve bunlardan bazıları gelenekselleşmiş şeylerdir sizede ancak bunlarala dalga geçmek kalır bunlar sizin sadece komiğinize gider :@
ve bunlardan bazıları gelenekselleşmiş şeylerdir sizede ancak bunlarala dalga geçmek kalır bunlar sizin sadece komiğinize gider :@
[b][b]


laru yazmış:
HAHAHAHAAH Cok harika ya oldum gulmekten hepside dogru XD ama ben en cok bunlara guldum XD XD paylasim icin arigato laru
Birde etrafinda wc bulabilecegine ragmen agac dibine yada bir kuytuya ayakta iseyen birkisi gorursenz bilinki o da Turk dur XD

ayyy laru harikasın
çok doğru bunların çoğunu yapıyoruz XD

"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu

>funnylife<
yenielmakurdu


**Diş fırçasıyla saçını boyar.**
Hadi diğerlerini anladım da bunu anlayamadım. Dişini fırçalamaya bile üşenen insanlar varken saçlarını boyaması biraz garibime gitti.
Ama şu kumadaları naylonlama olayı bizim evde de var.
Yalnız biz bantla yapıştırıyoruz.
**Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun başına dikilir ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler. **
Bir keresinde telefon çalmıştı, annem bekle bir daha çalsın öyle aç demişti. Bende anlayamamıştım meğersem takıntıymış.
Sağol laru sayende güldüm.
Hadi diğerlerini anladım da bunu anlayamadım. Dişini fırçalamaya bile üşenen insanlar varken saçlarını boyaması biraz garibime gitti.
Ama şu kumadaları naylonlama olayı bizim evde de var.

**Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun başına dikilir ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler. **
Bir keresinde telefon çalmıştı, annem bekle bir daha çalsın öyle aç demişti. Bende anlayamamıştım meğersem takıntıymış.

Sağol laru sayende güldüm.



Gece aşırı nem ve sıcak olmasına rağmen, üzerini örtmese de yanına yorgan alıp yatar.
ehehe bütün yazı yorganla geçirdim *-*
çok hoşlar xD doğrular da eti sona saklarım falan filan...
@bigcommender, ben bunlara dalga geçme gözüyle bakmıyorum şahsen, ki zaten çoğunu yapıyorum. Hatta bu kalıplaşmış bazı davranışların devam etmesi dileğindeyim *-*
ehehe bütün yazı yorganla geçirdim *-*
çok hoşlar xD doğrular da eti sona saklarım falan filan...
@bigcommender, ben bunlara dalga geçme gözüyle bakmıyorum şahsen, ki zaten çoğunu yapıyorum. Hatta bu kalıplaşmış bazı davranışların devam etmesi dileğindeyim *-*


Bunlar sadece Türklere özgü değil ki çoğunu yabancılar da yapıyo zaten xD (ilk cümleyeyedi bu lafım)
Bazıları çok hoş ama güldüm baya xD
Not:Yemekteki eti her zaman en başta yerim *-*
Bazıları çok hoş ama güldüm baya xD
Not:Yemekteki eti her zaman en başta yerim *-*




1. sayfa (Toplam 2 sayfa) [ 16 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |