Korku hikayeleri Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, Sonraki |
Yazar
Mesaj
orasını bilemem işte bi daha görürsem ağzını yüzünü dağıtırım karizması var demem.
şaka bi yana 


..../l、
゙(゚、 。 7
l、゙ ~ヽ
じしf_, )ノ
Fanficimi okumak isteyenler buraya! http://www.venusforum.net/fanart-ve-fanfic/huzur/
゙(゚、 。 7
l、゙ ~ヽ
じしf_, )ノ
Alex Clarie yazmış:
Fanficimi okumak isteyenler buraya! http://www.venusforum.net/fanart-ve-fanfic/huzur/

Bi şey diyim mi, bunun gördüklerinizle alakası yok, bunu beyniniz yaratıyor, bir şeylerin etkisi altındayken herkes böyle saçma şeyler görüyor, ama bunların olmayacağınıza kendinizi inandırırsanız hiç olmuyor(belki de bu yüzden başıma böyle inli cinli bişiy gelmedi)

Benim Yorumum
Tam olarak diyeceğim birşey var,bana doğru doğru demişler ve bu hikayeyi anlatmışlardı ; Bir gün bir kız yolda yürürken kendisini evine çeken bişey olmuş ama ne olduğunu anlayamamış.Eve girmiş ve yatağın altından garip sesler gelmiş.2 gün odasında kapalı kalmış ve 3. gün cesedi bulunmuş.Altında da öle bi resim vardı.İlk bende tırstım ama sonra photoshopta bir brush buldum o şeye benzetmeye çalıştım ve bide baktım neredeyse aynısı ! Bi garip oldum ama ben pek inanmıyorum.Sadece tek birşeye inanırım Allah bizi bu evrende başıboş bırakmamıştır !
Tam olarak diyeceğim birşey var,bana doğru doğru demişler ve bu hikayeyi anlatmışlardı ; Bir gün bir kız yolda yürürken kendisini evine çeken bişey olmuş ama ne olduğunu anlayamamış.Eve girmiş ve yatağın altından garip sesler gelmiş.2 gün odasında kapalı kalmış ve 3. gün cesedi bulunmuş.Altında da öle bi resim vardı.İlk bende tırstım ama sonra photoshopta bir brush buldum o şeye benzetmeye çalıştım ve bide baktım neredeyse aynısı ! Bi garip oldum ama ben pek inanmıyorum.Sadece tek birşeye inanırım Allah bizi bu evrende başıboş bırakmamıştır !

Sen gittin ya,ne kaldı ki elimde ?
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): hidenka_serenityyy

uzun zamandır bu konuya devam etmiyordum
sailor angel sağolsun hatırlattı xD
neyse geçenlerde karadedeler adlı bir belgesel film duydum gerçek bir olayı anlatıyor hatta forumda konusu var
karadeleri biraz araştırdım ve bir kaç korkunç fotoğraf buldum o.O :


neyse geçenlerde karadedeler adlı bir belgesel film duydum gerçek bir olayı anlatıyor hatta forumda konusu var







CB, bonibon1, hotaru_usagi ile hö kardeşliği
deno,hotaru_usagi ile vocaloid kardeşliği

şunu söyleyebilirim bu başlıga akşamları girmeyin 

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Sailor Angel
sahil_perisi yazmış:
+1

..../l、
゙(゚、 。 7
l、゙ ~ヽ
じしf_, )ノ
Fanficimi okumak isteyenler buraya! http://www.venusforum.net/fanart-ve-fanfic/huzur/
゙(゚、 。 7
l、゙ ~ヽ
じしf_, )ノ
Alex Clarie yazmış:
Fanficimi okumak isteyenler buraya! http://www.venusforum.net/fanart-ve-fanfic/huzur/




bende birkaç tane buldum...(ama bazıları pek korkunç gelmedi bana^^)
Köyün birinde genç bi kadın yalnız başına mısır tarlasında çalışırken, kolunu bi mısır kabuğu kesmiş. Kesik bayağı derinmiş. Kolunda şiddetli bi kanama başlamış. Kadıncağız da kan görmeye dayanamazmış. Hemen oracıkta, olduğu yere bayılıvermiş. Bir süre sonra ayılmış ve evine dönmüş.
Aradan epey bi zaman geçmiş. Kadının yarası kapanmış ama kolu şişmeye başlamış. Sürekli bi karıncalanma hissi varmış kesiğin olduğu yerde. Durum böyle olunca, kadını doktora götürmüşler. Doktor muayene etmiş ama bi'şey bulamamış. Kesiğin mikrop kaptığını, bunun sonucunda da deri altında iltihap oluştuğunu düşünerek, şiş bölgeyi kesip içindeki iltihabı akıtmaya karar vermiş. Şişkin yere neşteri vurmasıyla kadının kolundan binlerce minik akrep dışarı fırlamış. Tabii kadın oracıkta kafayı yemiş.
Meselenin aslı sonradan anlaşılmış. Meğer mısır tarlasında kadın baygınken bir akrep kadınının kesik koluna yumurtalarını bırakmış. Minik akrep yavruları da yumurtalarından çıkmış ve kadının kolunda gelişmeye başlamış. Gerisi de malum işte. Kadıncağız hala akıl hastanesinde, "Kolum şişti, kolum şişti" diye dolanıyomuş.
Köyün birinde genç bi kadın yalnız başına mısır tarlasında çalışırken, kolunu bi mısır kabuğu kesmiş. Kesik bayağı derinmiş. Kolunda şiddetli bi kanama başlamış. Kadıncağız da kan görmeye dayanamazmış. Hemen oracıkta, olduğu yere bayılıvermiş. Bir süre sonra ayılmış ve evine dönmüş.
Aradan epey bi zaman geçmiş. Kadının yarası kapanmış ama kolu şişmeye başlamış. Sürekli bi karıncalanma hissi varmış kesiğin olduğu yerde. Durum böyle olunca, kadını doktora götürmüşler. Doktor muayene etmiş ama bi'şey bulamamış. Kesiğin mikrop kaptığını, bunun sonucunda da deri altında iltihap oluştuğunu düşünerek, şiş bölgeyi kesip içindeki iltihabı akıtmaya karar vermiş. Şişkin yere neşteri vurmasıyla kadının kolundan binlerce minik akrep dışarı fırlamış. Tabii kadın oracıkta kafayı yemiş.
Meselenin aslı sonradan anlaşılmış. Meğer mısır tarlasında kadın baygınken bir akrep kadınının kesik koluna yumurtalarını bırakmış. Minik akrep yavruları da yumurtalarından çıkmış ve kadının kolunda gelişmeye başlamış. Gerisi de malum işte. Kadıncağız hala akıl hastanesinde, "Kolum şişti, kolum şişti" diye dolanıyomuş.
Dön gel , yine sev beni.
Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...

Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...
Spoiler:


KORKUNÇ GECE
O gece 5 arkadaş evlerinde toplanmış parti yapmayı planlıyorlardı.Her şeyi 2 gün önceden hazırlamışlardı.Yiyecekler süsler kıyafetler her şey hazırdı.Artık parti başlayabilirdi.Yeterince eğlenmişlerdi,müzik dinleyip dans etmişlerdi.Ama hala canları çok sıkılıyordu.Aralarında en şımarık olan Tuğba "ruh çağıralım" dedi.Odayı bir ürperti sardı.Diğer kızlar zar zor kabul ettiler bu teklifi.Fincandı kağıttı kartondu hepsini hazırladılar.Sıra geldi şu ruhu çağırmaya.Ne gerekiyorsa yaptılar fincanla harflere gittiler.Çıkan harfler şöyle diyordu."Aranızda en şımarık olanınız Tuğba mezarlığa gidip sabaha kadar oturacak" diyordu.Tuğba ne varki bunda diyerek gitti.Sabah mezarlığa gidip baktıklarında Tuğbayı diri olarak değil ölü olarak bir mezara gömülmüş halde bulunmuştu.
RÜYA DEĞİL GERÇEK
Barış o gece korku filmi seyretmişti ve gerçekten çok etkilenmişti filmden.Korka korka yatağına girdi yattı.Rüyasında evde tek başına o filmi seyrettiğini ve tam o anda elektriklerin kesildiğini,daha sonra yukarıdan tıkırtılar ve "seni öldüreceğim" diye sesler geldiğini gördü.Rüya böyle devam etti.Daha sonra ise merdivenlerden bir yaratığın indiğini gördü.Yaratık Barış'a yaklaşıp kafasını kesti ve tam o anda Barış'ın okula gitme vakti geldiği için saat çaldı.Barış kanter içinde uyandı.Yüzünü yıkarken fark ettiki boynunda çizikler vardı ve birazda kan akıyordu.Arkasına döndüğü anda fark ettiki kardeşi korkunç bir maske takmış ve mutfaktan gizlice bıçak almış.Barış arkasını döner dönmez Barış'ın kardeşi maskeyle Barış'ı korkutup elindeki bıçakla abisinin boynunu kesmişti.
YAŞLI TEYZE
evet arkadaşlar bu hikaye new york ta geçiyor.baba ile kız cumartesi günü bir eğlence merkezine gitmek istiyormuş.anne buna razı olmuyormuş.sonunda baba ile çocuk anneyi ikna etmişler.o gün akşam herkes güzelce giyinmiş.gittikleri yerde hep zenginler olucakmış.tam gidecekleri sırada anne gitmekten vaz geçmiş. siz ikiniz gidin demiş.baba ile kızı annelerini zorlamamışlar ve beraber gitmişler.annenin gönlü baba ile kız gittiğinden beri rahat değilmiş.
sonra birşey yoktur herhalde demiş ve unutmuş. baba ile kızı eğlenmişler eve dönüyorlarmış.yoldan yaşlı bir kadının geçtiğini görmüşler.teyzeyi arabaya almışlar. teyze evinin adresini vermiş ve yollarına devam etmişler.kadının verdiği adrese geldikleri zaman her yerin karanlık olduğunu fark etmişler.ve kadının oturduğu tarafa bakınca kadının olmadığını fark etmişler.çok şaşırmışlar.kadının verdiği evin zilini çalmışlar kadın kapıyı açmış ve buyrun demiş adam ile kızı yaşadıklarını kadına anlatmışlar.kadın o kadın benim kardeşim demiş.bir cumartesi akşamı bir eğlence merkezine gitti.eğlence merkezinin adı amusement yani eğlence idi.o akşam birdaha eve dönemedi çünkü çok içki içince kaza yapmıştı ve orada hayatını kaybetmişti o akşamdan beri her cumartesi aynı olay oluyor ama hiç buraya gelemiyor dedi.eve gidince adam karısına başından geçen olayı anlatmış.ve annelerine iyiki erken döndük demişler.ve bu olayı unutmuşlar.
O gece 5 arkadaş evlerinde toplanmış parti yapmayı planlıyorlardı.Her şeyi 2 gün önceden hazırlamışlardı.Yiyecekler süsler kıyafetler her şey hazırdı.Artık parti başlayabilirdi.Yeterince eğlenmişlerdi,müzik dinleyip dans etmişlerdi.Ama hala canları çok sıkılıyordu.Aralarında en şımarık olan Tuğba "ruh çağıralım" dedi.Odayı bir ürperti sardı.Diğer kızlar zar zor kabul ettiler bu teklifi.Fincandı kağıttı kartondu hepsini hazırladılar.Sıra geldi şu ruhu çağırmaya.Ne gerekiyorsa yaptılar fincanla harflere gittiler.Çıkan harfler şöyle diyordu."Aranızda en şımarık olanınız Tuğba mezarlığa gidip sabaha kadar oturacak" diyordu.Tuğba ne varki bunda diyerek gitti.Sabah mezarlığa gidip baktıklarında Tuğbayı diri olarak değil ölü olarak bir mezara gömülmüş halde bulunmuştu.
RÜYA DEĞİL GERÇEK
Barış o gece korku filmi seyretmişti ve gerçekten çok etkilenmişti filmden.Korka korka yatağına girdi yattı.Rüyasında evde tek başına o filmi seyrettiğini ve tam o anda elektriklerin kesildiğini,daha sonra yukarıdan tıkırtılar ve "seni öldüreceğim" diye sesler geldiğini gördü.Rüya böyle devam etti.Daha sonra ise merdivenlerden bir yaratığın indiğini gördü.Yaratık Barış'a yaklaşıp kafasını kesti ve tam o anda Barış'ın okula gitme vakti geldiği için saat çaldı.Barış kanter içinde uyandı.Yüzünü yıkarken fark ettiki boynunda çizikler vardı ve birazda kan akıyordu.Arkasına döndüğü anda fark ettiki kardeşi korkunç bir maske takmış ve mutfaktan gizlice bıçak almış.Barış arkasını döner dönmez Barış'ın kardeşi maskeyle Barış'ı korkutup elindeki bıçakla abisinin boynunu kesmişti.
YAŞLI TEYZE
evet arkadaşlar bu hikaye new york ta geçiyor.baba ile kız cumartesi günü bir eğlence merkezine gitmek istiyormuş.anne buna razı olmuyormuş.sonunda baba ile çocuk anneyi ikna etmişler.o gün akşam herkes güzelce giyinmiş.gittikleri yerde hep zenginler olucakmış.tam gidecekleri sırada anne gitmekten vaz geçmiş. siz ikiniz gidin demiş.baba ile kızı annelerini zorlamamışlar ve beraber gitmişler.annenin gönlü baba ile kız gittiğinden beri rahat değilmiş.
sonra birşey yoktur herhalde demiş ve unutmuş. baba ile kızı eğlenmişler eve dönüyorlarmış.yoldan yaşlı bir kadının geçtiğini görmüşler.teyzeyi arabaya almışlar. teyze evinin adresini vermiş ve yollarına devam etmişler.kadının verdiği adrese geldikleri zaman her yerin karanlık olduğunu fark etmişler.ve kadının oturduğu tarafa bakınca kadının olmadığını fark etmişler.çok şaşırmışlar.kadının verdiği evin zilini çalmışlar kadın kapıyı açmış ve buyrun demiş adam ile kızı yaşadıklarını kadına anlatmışlar.kadın o kadın benim kardeşim demiş.bir cumartesi akşamı bir eğlence merkezine gitti.eğlence merkezinin adı amusement yani eğlence idi.o akşam birdaha eve dönemedi çünkü çok içki içince kaza yapmıştı ve orada hayatını kaybetmişti o akşamdan beri her cumartesi aynı olay oluyor ama hiç buraya gelemiyor dedi.eve gidince adam karısına başından geçen olayı anlatmış.ve annelerine iyiki erken döndük demişler.ve bu olayı unutmuşlar.
Dön gel , yine sev beni.
Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...

Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...
Spoiler:


bir kız yurdunda...
Balıkesir'deki bi kız lisesinde yatakhanenin birinde, kızları gece uyku tutmayınca
birbirlerine hikayeler anlatmaya başlamışlar. Bunların çoğu da okullarına ait korkunç olaylarmış. Güya şeytan çok eski zamanlarda burada yaşayan bi ailenin fertlerine dadanmış ve onların ruhlarına giriyomuş. İnanışa göre şeytanın ayakları terstir ya, o insana da şeytan girince doğal olarak ayakları ters dönüyomuş.
Aradan bi kaç saat geçmiş. Gruptakilerin uykusu gelince herkes yatağına gitmiş. Kızlardan biri accayip sıkışmış. Tuvalete gidecek ama anlatılanlardan epey bi korktuğu için gidemiyomuş. Alt ranzada yatan arkadaşını dürtüp uyandırmış. Diğer kız da bu hikayelerden en çok etkileneniymiş. Zaten zar zor uyuduğundan hiç kalkmak istememiş. Ancak arkadaşı ısrar edince onunla tuvalete gitmek zorunda kalmış. Arkadaşı tuvalete girince o da kapının önünde beklemeye başlamış.
Diğer kız tuvaletten çıktığında bi tuhaf bakıyomuş. Bizimki anlatılanların etkisiyle de olsa gerek direkt kızın ayaklarına bakmış. Bi de ne görsün! Arkadaşının ayakları ters dönmüş. Parmakları arka tarafa bakıyomuş. Kızcağız çığlık çığlık kaçmaya başlamış. Koşarken de ara sıra arkasına bakıyomuş. Tam bu sırada koridorda belletmen öğretmenle çarpışmış. Kız nefes nefese başına gelenleri anlatmış. Sonunda, "Hocam inanamıyorum, ayakları resmen ters dönmüştü" demiş. Öğretmen, "Benimkiler gibi mi yani?" diyerek ayaklarını göstermiş. Kız kafasını aşağı indirince belletmenin ayaklarının da 180 derece arkaya baktığını görmüş. Napsın kızcağız, bu manzarayla beraber oracıkta aklını yitirmiş.
Balıkesir'deki bi kız lisesinde yatakhanenin birinde, kızları gece uyku tutmayınca
birbirlerine hikayeler anlatmaya başlamışlar. Bunların çoğu da okullarına ait korkunç olaylarmış. Güya şeytan çok eski zamanlarda burada yaşayan bi ailenin fertlerine dadanmış ve onların ruhlarına giriyomuş. İnanışa göre şeytanın ayakları terstir ya, o insana da şeytan girince doğal olarak ayakları ters dönüyomuş.
Aradan bi kaç saat geçmiş. Gruptakilerin uykusu gelince herkes yatağına gitmiş. Kızlardan biri accayip sıkışmış. Tuvalete gidecek ama anlatılanlardan epey bi korktuğu için gidemiyomuş. Alt ranzada yatan arkadaşını dürtüp uyandırmış. Diğer kız da bu hikayelerden en çok etkileneniymiş. Zaten zar zor uyuduğundan hiç kalkmak istememiş. Ancak arkadaşı ısrar edince onunla tuvalete gitmek zorunda kalmış. Arkadaşı tuvalete girince o da kapının önünde beklemeye başlamış.
Diğer kız tuvaletten çıktığında bi tuhaf bakıyomuş. Bizimki anlatılanların etkisiyle de olsa gerek direkt kızın ayaklarına bakmış. Bi de ne görsün! Arkadaşının ayakları ters dönmüş. Parmakları arka tarafa bakıyomuş. Kızcağız çığlık çığlık kaçmaya başlamış. Koşarken de ara sıra arkasına bakıyomuş. Tam bu sırada koridorda belletmen öğretmenle çarpışmış. Kız nefes nefese başına gelenleri anlatmış. Sonunda, "Hocam inanamıyorum, ayakları resmen ters dönmüştü" demiş. Öğretmen, "Benimkiler gibi mi yani?" diyerek ayaklarını göstermiş. Kız kafasını aşağı indirince belletmenin ayaklarının da 180 derece arkaya baktığını görmüş. Napsın kızcağız, bu manzarayla beraber oracıkta aklını yitirmiş.
Dön gel , yine sev beni.
Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...

Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...
Spoiler:


Amerika'da bir baba ve oğlu beraber bir karavan yolcuğuna çıkmışlar. Alternatif bir tatil yapmayı planlıyorlarmış. Belli bir yol güzergahı çizmedikleri için macera olsun diye anayoldan sapıp, dar bir yola girmişler. Bayağı bir yol gittikten sonra çöl gibi bir yere varmışlar. Etrafta in cin top oynuyormuş. Bu sırada adam benzinlerinin azaldığının farkına varmış. Hemen haritayı açıp en yakın yerleşim yerini aramışlar. Karavan bir süre daha gittikten sonra, benzin bittiği için yolda kalmış.
Baba kasabaya gidip benzin alıp geleceğini söylemiş. Ancak çocuk bulundukları yerden hiç hoşlanmamış. Babasına kendisini de götürmesi için yalvarmış. Ancak adam çocuğun onu yavaşlatacağını düşündüğü için, karavanın kapısını kilitleyeceğini ve kısa sürede döneceğini söyleyerek çıkmış. Cep telefonunu da çocuğa bırakmış. Çocuk korku içerisinde beklemeye başlamış. Bir saat geçip babası geri dönmeyince paniğe kapılmış. Bir zaman sonra, karavanın tavanından "pıt pıt pıt" diye sesler gelmeye başlayınca telefona sarılıp, eyalet polisini aramış. On dakika sonra kasaba şerifi karavana ulaşmış. Şerif ve yardımcıları kapıyı kırarak açmışlar. Çocuk dışarıya çıkar çıkmaz babasının kasabaya gittiğini, ama çok geç kaldığını nefes nefese anlatmaya başlamış.
Ama şerif çocuğa bakacağına karavanın altında durduğu ağaca bakıyormuş. Sonra yardımcısına "Çocuğu buradan uzaklaştırın" deyince, çocuk arkasını dönüp ağaca bakmış ve düşüp bayılmış. Meğer karavanın üzerine pıt pıt diye damlayan, ağacın dalına asılmış olan babasının kafasız cesedinden akan kanın sesiymiş.
Baba kasabaya gidip benzin alıp geleceğini söylemiş. Ancak çocuk bulundukları yerden hiç hoşlanmamış. Babasına kendisini de götürmesi için yalvarmış. Ancak adam çocuğun onu yavaşlatacağını düşündüğü için, karavanın kapısını kilitleyeceğini ve kısa sürede döneceğini söyleyerek çıkmış. Cep telefonunu da çocuğa bırakmış. Çocuk korku içerisinde beklemeye başlamış. Bir saat geçip babası geri dönmeyince paniğe kapılmış. Bir zaman sonra, karavanın tavanından "pıt pıt pıt" diye sesler gelmeye başlayınca telefona sarılıp, eyalet polisini aramış. On dakika sonra kasaba şerifi karavana ulaşmış. Şerif ve yardımcıları kapıyı kırarak açmışlar. Çocuk dışarıya çıkar çıkmaz babasının kasabaya gittiğini, ama çok geç kaldığını nefes nefese anlatmaya başlamış.
Ama şerif çocuğa bakacağına karavanın altında durduğu ağaca bakıyormuş. Sonra yardımcısına "Çocuğu buradan uzaklaştırın" deyince, çocuk arkasını dönüp ağaca bakmış ve düşüp bayılmış. Meğer karavanın üzerine pıt pıt diye damlayan, ağacın dalına asılmış olan babasının kafasız cesedinden akan kanın sesiymiş.
Dön gel , yine sev beni.
Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...

Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...
Spoiler:


Genç; bi kız ailesinin evde olmadığı bi akşam arkadaşlarını davet etmiş. Kız kıza yemişler, derken içlerinden biri “Hadi cin çağıralım” demiş. Ev sahibi kız da hiç inanmazmış böyle şeylere ama arkadaşlarına ayıp olmasın diye kabul etmiş. Harfler kesilmiş, fincan ortaya konmuş ve elele bir masanın etrafında daire olunup cin çağırma olayına girilmiş. Cin gelmiş gelmesine ama bizim kız hala fincanı arkadaşlarının ittiğini düşünüyomuş. Bi ara fincan hızlı hızlı harflere giderek şöyle demiş: “İçinizde bana inanmayan biri var. Yarın saat 4’te o kişiyle tavla oynamaya geleceğim!” Kızlar feci tırsmıslar ama ev sahibi kız hala dalgasındaymış işin. Saat 9:31 olmadığı halde seans hemen bitirilmiş ve kızlar evlerine dağılmış.
Bizimki zaten o tür şeylere hiç inanmadığından cin olayını ertesi sabah unutmuşmuş bile.öğlene doğru telefon çalmış. Arayan, kızın çok sevdiği, çok iyi anlaştığı teyzesiymiş, “Bugün içimde bi sıkıntı var, evdeysen bi ara sana uğruycam. Dertleşelim biraz” demiş. Kız da sevinmiş teyzesini görecek diye, “Hemen gel, ben de seni özledim” demiş.
Kız, teyzesini hakikaten dertli ve solgun görmüş. Hoşbeş etmişler ama teyze hala dalgınmış. Kız, “Teyzecim sen konuştukça daha kötü oldun, istersen başka bişey yapalım” demiş. Teyzesi de “O zaman tavla oynayalım. Ne zamandır seninle oynamadık. Kafam dağılır biraz” demiş. Kız tavlayı almaya giderken bi gece önceki olay aklına gelmiş, “Meğer benim teyzem cinmiş” deyip gülümsemiş.
Kızla teyzesi tavla oynarken bi ara teyze tuvalete gitmek için kalkmış. O içerdeyken telefon çalmış. Arayan kızın babasıymış. Adamcağız çok üzgün bi sesle konuşuyomuş: “Kızım teyzen öğlen bi trafik kazası geçirdi. Durumu çok iyi değildi ama Allahtan ümit kesilmez deyip sana haber vermedik ama az önce teyzeni kaybettik, başımız sağolsun…”
Bizimki zaten o tür şeylere hiç inanmadığından cin olayını ertesi sabah unutmuşmuş bile.öğlene doğru telefon çalmış. Arayan, kızın çok sevdiği, çok iyi anlaştığı teyzesiymiş, “Bugün içimde bi sıkıntı var, evdeysen bi ara sana uğruycam. Dertleşelim biraz” demiş. Kız da sevinmiş teyzesini görecek diye, “Hemen gel, ben de seni özledim” demiş.
Kız, teyzesini hakikaten dertli ve solgun görmüş. Hoşbeş etmişler ama teyze hala dalgınmış. Kız, “Teyzecim sen konuştukça daha kötü oldun, istersen başka bişey yapalım” demiş. Teyzesi de “O zaman tavla oynayalım. Ne zamandır seninle oynamadık. Kafam dağılır biraz” demiş. Kız tavlayı almaya giderken bi gece önceki olay aklına gelmiş, “Meğer benim teyzem cinmiş” deyip gülümsemiş.
Kızla teyzesi tavla oynarken bi ara teyze tuvalete gitmek için kalkmış. O içerdeyken telefon çalmış. Arayan kızın babasıymış. Adamcağız çok üzgün bi sesle konuşuyomuş: “Kızım teyzen öğlen bi trafik kazası geçirdi. Durumu çok iyi değildi ama Allahtan ümit kesilmez deyip sana haber vermedik ama az önce teyzeni kaybettik, başımız sağolsun…”
Dön gel , yine sev beni.
Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...

Sar sevgine , sevgimi.
Nefes gibi muhtacım sana...
Spoiler:


4. sayfa (Toplam 5 sayfa) [ 67 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |