Simya Nedir ? Ne Değildir ? |
Yazar
Mesaj
Geçen gün simya hakkındaki kısa araştırmalarım sırasında buldum bu konuyu
içinde gayet yararlı bilgiler var . Benim gibi simya öğrenenler ve simya'ya ilgisi olanların bu bilgiler umarım işlerine yarar
not : gelen mesajlar üzerine konuyu kısaltıp darattım xD
Simya, kimyanın bir bilim olması ile hep küçümsenmiş, gerek felsefesine, gerekse sembolizmine gereği kadar değer verilmemiştir.
Simya, yaygın olarak, maddeden altın elde etmek için yapılan çalışmalarla ilgili olarak bilinir. Simyacı ise vaktini altın elde etmek için geçiren kişidir.
Aslında Simya köken olarak çok eski zamanlara dayanır ve maddi olarak altın elde etmekten çok daha derin amaçları vardır.
Genel olarak Simya Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.
Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.
Simya aynı zamanda Hermetik felsefenin de bir uygulaması olarak kabul edilmiştir. Zaten simyacılar da kendilerini filozof olarak kabul etmişler ve bu sırların Hermes (Mısır panteonunda Thoth) tarafından verildiğini iddia etmişlerdir.
Simya en genel anlamı ile bir sanat ya da bir teknik olarak anlaşılabilir ve amacı maddenin içindeki altını ortaya çıkartmaktır. Simyacılara göre madde hastadır ve iyileştiğinde altın ortaya çıkmaktadır.
[img]http://insanveevren.files.wordpress.com/2011/05/alchemy-workshop.jpg?w=645&h=429[/img]
Simya bu amaçla “Felsefe taşını” aramaktadır. Bu taş maddeyi altına çevirebilmekte ve bundan elde edilen iksir (Elixir) ile insan ölümsüzlüğe kavuşabilmektedir.
Simyada ulaşılan bu son noktaya giden yol Ars Magna (Büyük/ulu Sanat) olarak adlandırılmaktadır.
Tarih boyunca simya mistik ve pratik simya olarak iki yönde gelişmiştir. Pratik simya , kimya biliminin doğuşunda büyük rol oynarken , mistik simya,ezoterik felsefenin bir başka çehresi olarak günümüze kadar gelmektedir.
Simyada Gezegen ile metaller arasındaki ilişki aşağıdaki gibidir :
Güneş > Altın
Ay > Gümüş
Merkür > Cıva
Venüs > Bakır
Mars > Demir
Jüpiter > Kalay
Satürn > Kurşun
Bunlar içinden Altın ve Gümüş mükemmel metaller olup diğerleri mükemmel olmayan metallerdir. Bir teoriye göre metaller demir > bakır > kurşun > kalay > cıva > gümüş > altın sırasını izleyerek altına dönüşmekte , bu süreç döngü şeklinde devam etmektedir.
Simya ile astroloji arasında da sıkı bir ilişki vardır. Her metale bir gezegen karşılık geldiği gibi, bazı reaksiyonların gerçekleşebilmesi için gezegenlerin uygun konumu da gözlenmektedir.
Simyacıların , gnostiklere benzer bir de evren modelleri vardı. Merkezde Dünya, daha sonra yedi gezegen , etrafında sabit yıldızlar , en dışta da saf ruhlar bulunmaktaydı, bundan sonrası ise Tanrı’yı göstermekteydi.
Günümüzde simya artık mistik/ezoterik anlamı ile sürmektedir. Ezoterik düşünceler çağlara göre farklı şekillerde ortaya çıkabilir, simya da bunun özel bir türüdür. Zamanın doldurmuş ancak ezoterik içeriği ve sembolizmi ile yaşayan, tarihçilerin ilgisini çeken bir düşüncedir.
Kaynak ~~


not : gelen mesajlar üzerine konuyu kısaltıp darattım xD

Simya, kimyanın bir bilim olması ile hep küçümsenmiş, gerek felsefesine, gerekse sembolizmine gereği kadar değer verilmemiştir.
Simya, yaygın olarak, maddeden altın elde etmek için yapılan çalışmalarla ilgili olarak bilinir. Simyacı ise vaktini altın elde etmek için geçiren kişidir.
Aslında Simya köken olarak çok eski zamanlara dayanır ve maddi olarak altın elde etmekten çok daha derin amaçları vardır.
Genel olarak Simya Etimolojik olarak Simya sözcüğü Türkçe’de varolan Kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. Kökeni Arapça olan bu sözcükler Arapça’ya da “Kara Ülke” anlamına gelen Khem sözcüğünden gelmiştir. Bu “Kara Ülke”ise Mısır’dır. Etimolojik olarak da Simyanın kökeni Mısır olarak gözükmektedir.
Simya gerçekte bir dönüşüm sanatıdır. Kirli olanı, hasta olanı bir çok süreçten geçirerek , arınmış ve mükemmel olana dönüştürmeyi amaçlar.
Simya aynı zamanda Hermetik felsefenin de bir uygulaması olarak kabul edilmiştir. Zaten simyacılar da kendilerini filozof olarak kabul etmişler ve bu sırların Hermes (Mısır panteonunda Thoth) tarafından verildiğini iddia etmişlerdir.
Simya en genel anlamı ile bir sanat ya da bir teknik olarak anlaşılabilir ve amacı maddenin içindeki altını ortaya çıkartmaktır. Simyacılara göre madde hastadır ve iyileştiğinde altın ortaya çıkmaktadır.
[img]http://insanveevren.files.wordpress.com/2011/05/alchemy-workshop.jpg?w=645&h=429[/img]
Simya bu amaçla “Felsefe taşını” aramaktadır. Bu taş maddeyi altına çevirebilmekte ve bundan elde edilen iksir (Elixir) ile insan ölümsüzlüğe kavuşabilmektedir.
Simyada ulaşılan bu son noktaya giden yol Ars Magna (Büyük/ulu Sanat) olarak adlandırılmaktadır.
Tarih boyunca simya mistik ve pratik simya olarak iki yönde gelişmiştir. Pratik simya , kimya biliminin doğuşunda büyük rol oynarken , mistik simya,ezoterik felsefenin bir başka çehresi olarak günümüze kadar gelmektedir.
Simyada Gezegen ile metaller arasındaki ilişki aşağıdaki gibidir :
Güneş > Altın
Ay > Gümüş
Merkür > Cıva
Venüs > Bakır
Mars > Demir
Jüpiter > Kalay
Satürn > Kurşun
Bunlar içinden Altın ve Gümüş mükemmel metaller olup diğerleri mükemmel olmayan metallerdir. Bir teoriye göre metaller demir > bakır > kurşun > kalay > cıva > gümüş > altın sırasını izleyerek altına dönüşmekte , bu süreç döngü şeklinde devam etmektedir.
Simya ile astroloji arasında da sıkı bir ilişki vardır. Her metale bir gezegen karşılık geldiği gibi, bazı reaksiyonların gerçekleşebilmesi için gezegenlerin uygun konumu da gözlenmektedir.
Simyacıların , gnostiklere benzer bir de evren modelleri vardı. Merkezde Dünya, daha sonra yedi gezegen , etrafında sabit yıldızlar , en dışta da saf ruhlar bulunmaktaydı, bundan sonrası ise Tanrı’yı göstermekteydi.
Günümüzde simya artık mistik/ezoterik anlamı ile sürmektedir. Ezoterik düşünceler çağlara göre farklı şekillerde ortaya çıkabilir, simya da bunun özel bir türüdür. Zamanın doldurmuş ancak ezoterik içeriği ve sembolizmi ile yaşayan, tarihçilerin ilgisini çeken bir düşüncedir.
Kaynak ~~
Spoiler:


CB, bonibon1, hotaru_usagi ile hö kardeşliği
deno,hotaru_usagi ile vocaloid kardeşliği
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): smlyhee





Kaynağını da belirtsen hoş olur.
http://insanveevren.wordpress.com/2011/05/08/simya-nedir-ne-degildir/
http://insanveevren.wordpress.com/2011/05/08/simya-nedir-ne-degildir/

Why do we fall, Bruce?
Spoiler:

Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Gama_Sennin


Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Sailor Star Fighter

Kimyada sevdiğim yegane konudur
İlk sınavda simyayla 50 almıştım, gerisi batmıştı zaten
İlgimi çeken bir konuydu hep, sonra Fullmetal Alchemist'i izleyince daha da sevdim. Gerçekliğe hem yakın hem de bir o kadar uzak.. Müthiş bir ikilem *-*

İlk sınavda simyayla 50 almıştım, gerisi batmıştı zaten

İlgimi çeken bir konuydu hep, sonra Fullmetal Alchemist'i izleyince daha da sevdim. Gerçekliğe hem yakın hem de bir o kadar uzak.. Müthiş bir ikilem *-*
I'm the bone of my sword.



1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 14 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |