SİYAH BEYAZ |
Yazar
Mesaj
Konusunu anlatan bir alıntı :
Siyah Beyaz’ı beyaz perdeye taşıyan filmin karakterleri ise; fırtınalı bir hayat yaşamış ama 70 yaşına gelmesine karşın hala durulmamış, ideallerine bağlı bir ressam (Tuncel Kurtiz); kalp krizi geçirdikten sonra işini bırakan, sümüklü böcek besleyip sakin bir yaşam sürmeye çalışan bir avukat (Erkan Can); mesleğini yapmaktan sıkılmış, üstüne bir de karısı tarafından terkedilmiş bir doktor (Nejat İşler); ve hayata karşı tek başına direnen, yalnızlığı bir yaşam tarzı haline getirmiş bir iş kadını (Şevval Sam)... Bu insanlar Siyah Beyaz’ın müdavimleri ve bu bar bir anlamda onların sığınabilecekleri son liman. Barın sahibiyse kimseye taviz vermeyen, sinirli, alıngan ama dünya tatlısı bir insan olan Faruk (Taner Birsel).
Siyah Beyaz, dostluk, duyarlılık, 50 yaşına gelmek ve yaşlanmanın farkına varmak, bir mekana bağlanmak ve hayatın küçük ayrıntıları üzerine bir film.
Bütün filmin ANKARA'DA çekilmiş olması çok sevindirdi beni. Ama tamamen "sinema, sinema içindir" felsefesine uygun olarak kurgulanmış bir film. İzlerken çoğu seyirci sıkıldı çünkü; heyecan ve bolca macera hiç yok. Sadece bir barda geçiyor ve hayat tarzları marjinal olan bir kaç insanın yaşamlarını anlatmaktan başka bir şey bulmayı beklemeyin sakın. Bence 5 / 10
Hepsi bir arada
Gölbaşı gölünde balık avlarlarken
Siyah Beyaz’ı beyaz perdeye taşıyan filmin karakterleri ise; fırtınalı bir hayat yaşamış ama 70 yaşına gelmesine karşın hala durulmamış, ideallerine bağlı bir ressam (Tuncel Kurtiz); kalp krizi geçirdikten sonra işini bırakan, sümüklü böcek besleyip sakin bir yaşam sürmeye çalışan bir avukat (Erkan Can); mesleğini yapmaktan sıkılmış, üstüne bir de karısı tarafından terkedilmiş bir doktor (Nejat İşler); ve hayata karşı tek başına direnen, yalnızlığı bir yaşam tarzı haline getirmiş bir iş kadını (Şevval Sam)... Bu insanlar Siyah Beyaz’ın müdavimleri ve bu bar bir anlamda onların sığınabilecekleri son liman. Barın sahibiyse kimseye taviz vermeyen, sinirli, alıngan ama dünya tatlısı bir insan olan Faruk (Taner Birsel).
Siyah Beyaz, dostluk, duyarlılık, 50 yaşına gelmek ve yaşlanmanın farkına varmak, bir mekana bağlanmak ve hayatın küçük ayrıntıları üzerine bir film.
Bütün filmin ANKARA'DA çekilmiş olması çok sevindirdi beni. Ama tamamen "sinema, sinema içindir" felsefesine uygun olarak kurgulanmış bir film. İzlerken çoğu seyirci sıkıldı çünkü; heyecan ve bolca macera hiç yok. Sadece bir barda geçiyor ve hayat tarzları marjinal olan bir kaç insanın yaşamlarını anlatmaktan başka bir şey bulmayı beklemeyin sakın. Bence 5 / 10
Hepsi bir arada
Gölbaşı gölünde balık avlarlarken
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 2 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |