Uzun Hikaye |
Yazar
Mesaj
Öncelikle filmi tanıtayım :
UZUN HİKAYE
''Mustafa Kutlu’nun ölümsüz eseri olan ve Osman Sınav tarafından sinemaya uyarlanan “Uzun Hikaye”; 1940’lı yıllarda ufacık bir çocukken dedesiyle Bulgaristan’dan göçerek Eyüp’e yerleşen Bulgaryalı Ali’nin (Kenan İmirzalıoğlu) hayatını anlatıyor. Hikaye; 1950’li yıllarda Bulgaryalı Ali’nin delikanlılık çağla zrında Eyüp’te yazlık sinema işletmecisinin kızı Münire (Tuğçe Kazaz) ile birbirlerine sevdalanıp kaçmaları ile başlıyor.
Gözlerinin içindeki kocaman gülümseyişiyle gittiği her yeri güzelleştirme isteği olan Ali’nin karşı koyamadığı eşitlik ve adalet tutkusu da işin içine girince; Münire, biricik oğulları Mustafa ve Ali gittiği her kasabada hayatın farklı bir yüzüyle tanışıyor.
1960’lı yıllardan 1970lerin sonuna kadar uzayıp giden, demir yolları boyunca devam eden ve kasaba kasaba süren “Uzun Hikaye”; kimi zaman hüzünlü ve iç burkan, kimi zaman neşeli ve coşkulu, kimi zamansa heyecanlı ve romantizm yüklü bir macerayı anlatıyor…''
alıntıdır.
Bir iki fragman da koyayım :
Bu da resmi sitesi :
http://www.uzunhikaye.com/#
Bu sitede resimler,fragmanlar,açıklamalar,çekimler v.s. bulabilirsiniz..Gelelim benim neden bu filmi sevdiğim ve konu açma gereği duyduğuma
öncelikle bu filme girdiğimde öyle büyük bir beklentim yoktu;sırf annemin gönlü olsun diye gitmiştim ancak beklentilerimi değil katrilyon katını karşıladı bu film..
Benim ,üzülen ve umudunu kaybetmiş insanlara her zaman dediğim şey :''Umudunu kaybetme..''konusu,hayatların hikayeye sıralanış konusu muhteşemdi..Çok etkilendim ,pür dikkat de izledim ;insanların,özellikle de umudunun olmadığını,sorunların çözümünün olmadığını düşünen,sona ,uçurumun kenarına gelmiş olduğunu iddia eden insanların azıcık pozitif anlayışı kavrayabilmeleri için bu filmi izlemelerini şiddetle tavsiye ediyorum..
Umarım izlersiniz ve beğenirsiniz;yorumlarınızı bekliyorum
UZUN HİKAYE
''Mustafa Kutlu’nun ölümsüz eseri olan ve Osman Sınav tarafından sinemaya uyarlanan “Uzun Hikaye”; 1940’lı yıllarda ufacık bir çocukken dedesiyle Bulgaristan’dan göçerek Eyüp’e yerleşen Bulgaryalı Ali’nin (Kenan İmirzalıoğlu) hayatını anlatıyor. Hikaye; 1950’li yıllarda Bulgaryalı Ali’nin delikanlılık çağla zrında Eyüp’te yazlık sinema işletmecisinin kızı Münire (Tuğçe Kazaz) ile birbirlerine sevdalanıp kaçmaları ile başlıyor.
Gözlerinin içindeki kocaman gülümseyişiyle gittiği her yeri güzelleştirme isteği olan Ali’nin karşı koyamadığı eşitlik ve adalet tutkusu da işin içine girince; Münire, biricik oğulları Mustafa ve Ali gittiği her kasabada hayatın farklı bir yüzüyle tanışıyor.
1960’lı yıllardan 1970lerin sonuna kadar uzayıp giden, demir yolları boyunca devam eden ve kasaba kasaba süren “Uzun Hikaye”; kimi zaman hüzünlü ve iç burkan, kimi zaman neşeli ve coşkulu, kimi zamansa heyecanlı ve romantizm yüklü bir macerayı anlatıyor…''
alıntıdır.
Bir iki fragman da koyayım :
Spoiler:
Bu da resmi sitesi :
http://www.uzunhikaye.com/#
Bu sitede resimler,fragmanlar,açıklamalar,çekimler v.s. bulabilirsiniz..Gelelim benim neden bu filmi sevdiğim ve konu açma gereği duyduğuma
Spoiler:
Benim ,üzülen ve umudunu kaybetmiş insanlara her zaman dediğim şey :''Umudunu kaybetme..''konusu,hayatların hikayeye sıralanış konusu muhteşemdi..Çok etkilendim ,pür dikkat de izledim ;insanların,özellikle de umudunun olmadığını,sorunların çözümünün olmadığını düşünen,sona ,uçurumun kenarına gelmiş olduğunu iddia eden insanların azıcık pozitif anlayışı kavrayabilmeleri için bu filmi izlemelerini şiddetle tavsiye ediyorum..
Umarım izlersiniz ve beğenirsiniz;yorumlarınızı bekliyorum
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Mai Kohana
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): OleSea
Lise son sınıfta çok sevdiğim bir edebiyat hocam vardı. Mustafa Kutlu okumamak kültürsüzlüktür derdi. Gerçi kendisi bu düşünceyi 0.7 uç kullananlar içinde düşünüyor ama olsun. Bu yüzden tüm hikayelerini okur özet çıkarırdık. Bu kitabı elime aldığımda bir günde bitirdiğimi hatırlıyorum. Kitap gerçekten çok güzeldi. Bende yeri ayrıdır. Dilerim filmi de en az kitabı kadar güzeldir.
Beni rahatsız eden tek kısım sanki Osman Sınav yoktan var etmiş gibi fragman yaratmaları. Kitap Mustafa Kutlu'nun ama adını duyana aşk olsun.
Beni rahatsız eden tek kısım sanki Osman Sınav yoktan var etmiş gibi fragman yaratmaları. Kitap Mustafa Kutlu'nun ama adını duyana aşk olsun.
he's like fire and ice and rage. he's like the night and the storm in the heart of the sun. he's ancient and forever. he burns at the centre of time and can see the turn of the universe and... he's wonderful.
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 4 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |