last song
http://www.dailymotion.com/video/k15OaKs2ZN9Nv2fILb

jesus
http://www.dailymotion.com/video/k3m7XvD6VASIhBQ4bp

Gackt Camui : ismi genellikle Japonya'da bile ingilizce yazılan Gackt (japonca'da gakuto ya da gakto denir) bir çok entsrümana hakim bir vokalist ve bestecidir. Hem Japonya'da hemde dünyanın her köşesinde büyük bir hayran kitlesine sahiptir Gackt çocukken Okinawa denizinde neredeyse boğuluyordu, ve bu olayın ardından mistik güçlere sahip olduğunu söyler. Gackt, Cains:feel ve Malice Mizer gruplarının vokalistliğini yapmıştır. Malice Mizer'da iken tüm ülke tarafından tanınmış, ve gruba büyük sayıda hayran kazandırmıştır. Gackt yumurta salatası ve içinde et sever ayrıca bir kere evlenip ayrılmıştır.

Trampet, Tuba, Kornet, Trombon, Piyano, Gitar, Davul, Bass, diğer orkestral enstrümanlar ve geleneksel Japon enstrümanlarını mükemmel derecede kullanabilir.

Gackt anadili olan Japonca dışında, farklı akıcılıklarda İngilizce, Kuzey aksanı ile Çince, Korece ve Fransızca bilmektedir.

Gackt gerçek ismini ya da doğum gününü hiç açıklamadı. Malice Mizer'da olduğu dönem kendinin 4 Temmuz 1540ta doğan bir vampir olduğunu söylemişti. Medya spekülasyonlarına göre asıl doğum tarihi 4 Temmuz 1973tür. Yapılan sıkı incelemeler araştırmacıları Gackt'in gerçek adının Satoru Okabe olduğuna inandırmış gibi. Ancak bunların hiç biri kesin olarak bilinmiyor.

Okinawa'da doğan Gackt, kuralcı ebevenyler tarafından yetiştirildi. 7 yaşındayken, Okinawa denizinde neredeyse boğuluyordu. Otobiyografisine (Jihaku) göre, Gackt kurtarıldıktan sonra doğaüstü güçler edindi ve diğer insanların göremediği şeyleri görmeye başladı. Bu yüzden dinlenmesi amacıyla akıl hastanesine yollandı. Aynı otobiyografide, Gackt çocuk sahibi olmak istemediğini çünkü kendi sorun yaratan yeteneklerine çocuklarının da sahip olabileceğinden korktuğunu söylemiştir.

Gackt herzaman çok rekabetçi olmuştur, "kazanmak istediğimden değil, kaybetmek istemediğimden" diyerek bunu belirtmiştir. İkisi de müzisyen olan anne ve babası, Gackt'e henüz üç yaşındayken piyano dersleri aldırmaya başladılar ki henüz fiziksel olarak çalabilmesi imkansızdı. Bu derslere uzun yıllar ilgi göstermeyen Gackt, bir arkadaşının ondan daha iyi piyano çalabilmesi nedeniyle rekabetçi yapısı nedeniyle piyanoda ustalaşmaya karar verdi. Gackt 17 yaşında olduğunda, müzik zevki klasik müzikten rock müziğe kaydı. Bunun sonucu olarak müziğin klasik standartları olmayan enstrümanları öğrenmeye başladı ve özellikle çağdaş rock üzerine yoğunlaştı.

Gackt aynı anda hem bir kayıt stüdyosu hem de ismi bilinmeyen bir grup için davulculuğa başladı. Ardından Cains:feel isimli grubu kurdu.

GACKT'İN KENDİ AĞZINDAN MALICE MIZER

95'te Tetsu'nun yerine geçen Gackt; Malice Mizer'ın yetenekli vokalisti, piyanisti ve kimi durumlarda bestecisidir (trajik piyano ballad'ı Regret ve daha duygusal olan La Ciel onun besteleridir).

Gackt, kendine güveninin aşırıya kaçmadığını ama "Yapabileceğimi düşünmeye çalışıyorum. Ne olursa olsun amacıma ulaşabilirim. Bu temeli olmayan bir güven. Ama çoğu zaman diğer Malice Mizer üyelerine de diyorumki : 'gelecekte olmak istediğiniz ya da yapmak istediğiniz şeylerin hayalini kurun'. Bence mümkün olabileceğini düşündüğünüz için hayallerinize ulaşabilirsiniz. Malice Mizer için düşündüğümüz mükemmellik ve görüntü ulaşılabilinir. Biz buna ulaşabileceğimize inanıyoruz. Grup üyelerinin hepsinin kendine has karakterleri olduğunu biliyorum. Eğer sadece yaptığımız sanata yoğunlaşırsak manyak gibi oluruz ama eğer sadece reklam başarısına yoğunlaşırsak sadece basit bir reklam ürünü rock 'n' roll grubu oluruz. Bence üyelerimiz bu dengeyi iyi sağlayabiliyorlar. Aslında, Malice Mizer'a başladığımızda, kimse bunun mümkün olmadğını düşünüyordu."

Bazı zamanlar Gackt kendiyle de mücadeleye girdi, "Önceki Malice Mizer çerçevesini yok etmeye çalıştım. Bu bir yıl aldı. Bu yüzden diğer üyelerle karşı karşıya geldim. Ama bence önceki Malice Mizer çerçevesini kırmasayadık, şu anki Malice Mizer olamazdık. Sanırım olumlu hislere sahip olmadan bir şey yapamayız. Eğer bu mümkün değil diyorsak, o anda elimizden birşey gelmez".
Gackt, çok yönlü enstrümental enstrümental yeteneğine rağmen hiç kendi çalmayı düşünmediğini söylüyor. "Sanırım başkaları çaldığında, bende olmayan şeylere sahip olduğu için, sadece kendi yapacağımdan daha iyi şeyler yaratabilirim. Ben çok yönlüyüm ve herşeyde herkesten iyiyim. Kami'ye tamamdır demem mesela. Ama Kami'nin sadece kendi yaratabileceği şeyler vardır, bu yüzden onunla iyi geçiniyorum".

Gackt'de olmayan şeylerin diğer üyelerde olması, Gackt'in Malice Mizer'a katılmasındaki en büyük etken olmuş, "Her üyenin tek tek bir çekiciliği var ve sadece bu değil Malice Mizer'a katılmamdaki bir sebep de grubun benim için büyük bir anlam ifade ediyor olması. Yaptığım şeyin sadece benim yapabileceğimi hissetmek istiyorum". Malice Mizer'a katılması Gackt'in bu isteğini tatmin etmiş ve Gackt önceki vokalistin ardından gruba dahil edilmiş olsa da asla bir yedek gibi olmamıştır.

Gackt, bir çok ünlü sanatçıya hayranlık beslemiş ancak kimseyi taklit etmek istememiştir. Orjimalin taklit edilmesini çok sıradan bulmaktadır. Ona göre sadece kendine has ve dahiyane şeyler gerçekten insanın kalbine ulaşabilir. Ne tarz müziğin onun kalbine ulaştığı sorulduğunda, "Led Zeppelin'i hiç sevmem ama bir kere Stairway to Heaven'ı duyduğumda ağlamamı engelleyemedim. Anladım ki beni ağlatan müziği dinlememdi. İngilizce bir şarkı olduğu için sözleri anlayamıyordum ayrıca Robert Plant'in sesini de hiç sevmem, hatta Led Zeppelin'in müziğini hiç sevmem. Böyle olmasına rağmen çok etkilenmiştim. Benim için şok edici birşeydi."

Led Zeppelin deneyiminin ardından albümü ona veren arkadaşı Gackt'e, Londra'da şarkıyı dinleyen birçok kişinin intihar ettiğini anlatmış, "Arkadaşımın hikayesini duyduğumda, şarkıyı dinlediğimde tamamen ne hissettiğimi anladım. Şarkıda insanların kendilerini öldürmesine yol açabilecek yoğun bir güç vardı.". Peki Gackt öyle şarkılar mı yapmak istiyordu, "Eğer dinleyiciyi bir dereceye kadar etkileyebilirsem bu çok iyi olur, ama aslında bundan da pek emin değilim. Ancak bu kez Fransa'ya geldiğimde piyanoyu bırakmadığım için çok sevindim". Bunun sebebi Fransa'da olan bir olaydı, "Video çekimleri sırasında, şatoda eski bir piyano buldum ve çalmaya başladım. Sonra şatoda yaşayan bir kız ve onun arkadaşı bana yaklaştılar ve piyano çalmamı dinlediler. Çalmam bitince çok mutlu bir yüz ifadesi sergilediler. Ben Fransızca bilmiyorum ve onlarında İngilizcesi çat pattı yani birbirimizle konuşamıyorduk ama kesinlikle birbirimizle iletişim kurabilmiştik. Çok güzel bir andı" Gackt müziğin gücünün lisan engeline takılmadığını anlamıştı, "Kimse için piyano çalmamıştım. Hatta piyanoyu sadece tekbaşımayken çalardım. Ama o kızların önünde çalarken, bilinçaltımdan onlar için çalıyordum. Çalmayı bitirince onların duygularını gerçekten hissettim. Daha önce hiç öyle hissetmemiştim." Sırf bu anı için bile olsa, Gackt Fransa'ya gelmekten çok mutlu olmuştu.

Gackt hiçbir zaman bir klasik müzik piyanisti olacağına inanmamıştı, "Başkaları tarafından bestelenen parçaları anlayamıyorum. Parçanın tam olarak derinine inemiyorum ve sanırım parçanın anlamını anlayabilecek kadar zeki de değilim. Klasik müzikte, parçayı kurallarına göre çalmalısınız. Ben kalıplara sadık kalarak klasik müzik çalmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. İnsanlar öğretirken genellikle teknik ve teori üzerine yoğunlaşıyorlar ama aslında duygular veya kalp gibi önemli şeyleri atlıyorlar. Ben sahnede şarkı söylerken tamamiyle kendimden geçmiyorum, sadece şarkıyla kendimi özdeşleştiriyorum. Her şarkının bir hikayesi ve ana karakteri vardır, ben şarkı söylerken kimi zaman ana karakter oluyorum kimi zamanda hikayeyi anlatan kişi ama ikisinde de sahnede kendimi kaybetme hissine kapılmıyorum".

Peki Gackt bir şarkıcıdan çok kendini bir aktör olarak mı görüyor, "Belki de. Sanırım şarkılardaki hisleri dinleyiciye yansıtmak benim bir tür kaderim." Gackt şarkı söylemenin dışında aktörlüğe de hevesli olduğunu belirtiyor, ayrıca kendi içinde de bir çok kişilik olduğunu söylüyor, "Bana hangi kişiliğimin gerçek olduğunu soruyorlar. Gerçekten bilmiyorum. Her kişilik bana ait ve aynı zamanda da değil. Biliyorum bu çok garip ama içimde birçok çeşitli kişilikler var ve bunlar birbirleriyle karşılaştıklarında ortaya yeni kişilikler çıkıyor. Sanırım ortaya yeni çıkanlar eskilerin bir devamı gibi. Bu beni yormuyor ama bazen kendimden nefret ediyorum".

Gackt geçmişi hakkında konuşmaktan pek hoşlanmıyor buna çocukluğa da dahil. "Kendi kendimi üzerek incitirdim. Ama kendimden nefret etmem halinde hiçbir şeyin düzgün gitmeyeceğinin de farkındaydım. Ama birşeyleri bilmek onu anlayabileceğiniz anlamına gelmez. Sonunda kendime karşı olumlu olmaya başladım ve kendimi iyileştirdim ve görüyorsunuz artık burdayım. Bazı şeyleri yavaş yavaş anlamaya başladım. Eğer kendime kendimi sevdiğimi söyleyebilirsem ciddi anlamda mutlu olabilirim." Gackt şu an mutluyum diyemiyor bunun nedeni hırslı doğasına bağlandığında, "Biraz ondan. Ama son yıllar içinde yüz ifadem çok değişti. Mutlu olamamamın birazı da bendeki bu fiziksel değişimden kaynaklanıyor.

Belki de Gackt'in yüz ifeadesi içinde bulunduğu ruh halinden kaynaklanıyordur, "yüz ifadem o kadar değiştiki eğer bir yabancı benim eski fotoğraflarımı görürse benim yüzümü değiştirmek için bir operasyon geçirdiğimi düşünebilir hatta şu an bunu düşünenler bile var. Ama eğer bir operasyon geçirseydim kesinlikle daha yakışıklı olurdum. Şimdiye kadar hiç dış görünüşümün güzel olduğunu düşünmedim. Bana iyi göründüğümü söyleyen insanlara şaşıyorum acaba her defasında nereme bakıyorlar."

Gackt herşey hakkında büyük merak sahibi biri, "evet herşey çok çabuk ilgimi çekiyor. Meraklılık konusunda sanırım şampiyon olabilirim. Mesela, bir kaç gün önce çekimler için Fransa'ya gitmeden önce otelin bu odasında kalıyordum (röportajın olduğu oda). İlk yaptığım şey çekmeceleri karıştırmak oldu. Ayrıca yatağın altına da baktım. Eğer yatağın altında ufak çöp gibi şeyler görseydim yatağı yerinden kaldırır ve onun ne olduğuna bakardım. Demek istediğim, odamdaki herşeyi bilmeden rahat edemiyorum. Başka bir örnek de, eğer elektronik birşeyler satın alırsam, kullanım klavuzunu başından sonuna okurum. Eğer artık öğrendiysem ilgim tamamen kaybolur".

Gackt eğer birşey hakkında herşeyi öğrendiyse ilgisini kaybediyor, "İlgilendiğim şeyin daha zor olmaması ve hedefe kolayca ulaşabilmem sebepleriyle hayal kırıklığına uğradığım çok oluyor. Malice Mizer'a olan ilgimin kaybolmamasının sebebi sonucu tam olarak kestirememem, yani ne olacağını tam olarak bilememem. Bence Malice Mizer'ın büyük bir potansiyeli var, çoğu zaman beklediğimizden çok daha iyi işler başardığımızı düşünüyorum ve bu bizi daha da kamçılıyor. Bu yüzden devam edebiliriz."

Boğulma vakasının ardından, Gackt bilinç altında geçmişinden bazı kesitler görmüş, "Bir yaşındaki halim geldi gözlerimin önüne, bu olduğunda birden tüm dünya yavaşladı, ayrıca hiçbir şey de duyamaz olmuştum. Bunun yanında açıklayamayacağım bir coşku hissetmiştim. Sanki ölümle kol kola olmanın verdiği coşku gibi. Bu coşkuyu yüksek hızla araba kullandığımda tekrar hissettim. Onun ardından, artık genellikle bir dağ yolunda araba kullanırken sürat yapıyorum. Sadece hız yapmak anlamsızca bence ama kendimi ölümün eşiğinde hissetmenin bir anlamı var. Düşük hızda araba kullanırken bile bir coşku hissediyorum çünkü o zaman bile yoğun bir dikkate ihtiyacınız var. Ayrıca kayak yapmayı seviyorum, kaymaya henüz yeni başlamışken bile oldukça yüksek bir hızda kayıyordum." Gackt yüksek hız yaptıktan sonra olumsuz bir ruh haline girdiğini söylüyor, "Sanırım ölümden korkuğum kadar, ölümü çekici de buluyorum". Gackt ölüme olan bu ilgisini hiç olgunca bulmuyor.

SOLO KARİYER
Gackt, Malice Mizer'dan ayrıldıktan sonra kendi kurduğu GacktJOB isimli grupla solo kariyerine başladı. Grup; You (keman, ritm gitar), Yukihiro "Chachamaru" Fujimura (baş gitar, efektler), Masa (ritm gitar), Ren (bas gitar), Toshi (davul), Yosh (kareografçı, dansçı) ve Igao'dan (klavye) oluşuyordu. GacktJOB sonradan Ryuichi "Ryu" Nishida (davul) ve Ju-ken'i (bas gitar) kendine ekledi. Gackt'in canlı performansları, çoğu zaman bu grup elemanları arasında homoerotik şovlara sahne oldu.

Gackt'in solo kariyeri çok başarılı oldu, Malice Mizer'da yakaladığı şöhret seviyesinin oldukça üzerine çıktı. Şu an dünyanın heryerindeki ülkelerinde hayranları mevcut.

Müziğin dışında Gackt bir çok tv reklamlarında ve Japon draması Hero's Hero'da aktörlük yaptı. Ayrıca L'Arc En Ciel'in vokalisti Hyde'la ortaklaşa Moon Child isimli filmi yazdı ve oynadı.

Gackt aynı zamanda bir yazardır. Moonchild: Requiem'i yazan Gackt'in aynı zamanda henüz yayımlanmamış bir çok küçük hikayesi vardır. 2003'te Jihaku adındaki otobiyografisini yayımladı. Bu kitapta kendi derin düşüncelerini ve hayatına etki eden olayları anlatıyordu. Gackt ayrıca onun sahne kostümlerini dizayn eden Yoshiyuki Konishi için modellik de yaptı. Kendi açtığı sadece üyelerin girebildiği bar ve restorant olan Tamaly Bar'da kendinin ve ailesinin yemek tarifleri kullanılıyor.

*Moonchild Requiem (özet) : Kaotik ve sorun dolu bir şehirde, kader dört tane öksüzü (öksüzlerden biri Sho [Gackt]) Kei [Hyde] adında ebedi hayata sahip olan bir vampirle karşılaştırır. Güçlü ve aynı zamanda savunmasız olan bu beş karakter, çatışma ve korku dolu bu dünyada gerçek aşkı bulabilmek için mücadeleye girerler. Vahşet dolu bir dönemin ağlarına takılan karakterler, kendilerini aşkın acı tadı ve nefret içinde birbirleriyle savaşırken bulurlar.

Gackt ayrıca Bujingai adında bir Playstation 2 oyununda yer aldı. Gackt hem sesiyle hemde motion capture tekniğiyle oyunun ana karakterini canlandırdı. Ayrıca ünlü oyun Metal Gear Solid 2: Sons of Liberty'nin Japonya'daki reklamlarında oynayan Gackt'in adı oyunun künyesinde geçmektedir. Gackt, New Fist Of The North Star (Shin Hokuto No Ken) isimli animede Seiji isimli karakteri de seslendirmiştir. Ayrıca Texhnokyze isimli animenin kapanış şarkısı olan Tsuki No Uta, Gackt'e aittir.

İnternette dolaşan bazı dedikodulara göre, Final Fantasy VIII'deki ana karakter olan Squall Leonhart, Gackt model alınarak yapılmıştı. Denilenlere göre Squall Leonhart'ın dizaynırı büyük bir Gackt hayranıydı. Ama bu olay hiç resmi bir boyuta taşınmadı.

2005in başlarında, Zeta Gundam: A New Translation isimli anime severlerin merakla beklediği Gundam filmi için Gackt'ten bir tema şarkısı yazıp söylemesi istendi. Şarkılar Metamorphoze ve bu şarkının farklı bir aranjmanına sahip olan Kimi Ga Matteiru Kara'ydı.

paylaşımın için teşekkürler
çok takip etmedim bu grubu ama baya ünlü olduğundan biliyorum,ilk fırsatta indirip dinleyeceğim^^

ben pek dinLemiyorum ama bir kaç şarkılaRı var ama en sevdiğim Last song diye birşeydi payLaşım için sağoL

japonca müziğe Gackt'la başlamıştım çok yakışıklııı biraz da ondan kaynaklandı sanırımXD hayatıyla ilgili pek birşey bilmiyordum özellikle denizde boğulması ve yaşadıklarını en sevdiklerim:Kimi no Tame ni Dekiru Koto,Redemption,Luna ve BLACK STONE paylaşım için çok teşekkürler HiKa ChaN^^

harika bir sesi var. sesi güzel olduğu kadar farklı da. çok severim Gackt'ı.

Açıkçası Gackt ile onun Vocaloidi olan Kamui Gakupo ile tanıştıktan sonra tanıştım. Ama sesinin yumuşaklığı beni benden aldı. Genelde Rock söylese bile sesi bana yumuşak ve dinlendirici gelmiştir hep. Tam olarak yaşının ve adının bilinmemesini ilginç buldum çünku çoğu yer adının "Kamui Gakuto" olduğunu söylüyor ve doğum günü de sizin de belirttiğiniz tarih olduğundan oldukça eminler. Yinede isterse vampir olsun isterse insan kesinlikle en sevdiğim Japon erkek şarkıcı. Vanillia mesela dinledikçe burnum kanar... Last song ciddi anlamda duygulandırır beni... Rock tarzı şarkıları da iyi gaza getirir hani yani şöyle özet geçeyim:

Dinlemediyseniz dinlemelisiniz ama dinlemeseniz de olur çünkü onu kendime saklamak istiyorum