17 Haziran 2009 - Devamını Getir Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Daha sonra da karşısına kırmızı ışık çıkınca otobüs durdu.Ve yayaların geçmesini bekledi.O arada Yağmur otobüse yetişmek için hızla koşuyordu.Yağmur beklediğim an geldi artık otobüse yetiştim derken yeşil ışık yanmıştı.Ve otobüs gaza basarak hızlı bir şekilde ilerledi.Yağmur çok erken konuştum diye fısıldadı.bir yandan fısıldıyordu bir yandanda koşuyordu.İki iş yapmak ona zor geliyordu o yüzden çenesini kapadı.Yağmur otobüse çok yaklaşmıştı.Sonra taşıtlar için kırmızı ışık yanmıştı.Otobüste durunca Yağmur otobüsün arka bölümüne çarmıştı.Sonra neden bu kadar hızlı koştumki diye fısıldayıp otobüsün içine girdi.Otobüsün içine girince yaşasın okula yetişicem diye bağırdı.Sonra otobüsteki kişilere bakınca hepsinin yaşlı oldunu görmüş.Otobüste bir tane bile sınıf arkadaşı yoktu.Yağmur şöföre bu ne otobüsü dedi.Şöförde okul otobüsü olmadığı kesin dedi.Yağmurda peki bu gün günlerden ne dedi. Şöförde hafta içi olmadığıda kesin dedi.Yağmurda yavaş yavaş indi ve bir taksi gördü ona binmek için hızla koşuyordu.Tam binecekti taksi ilerledi.Yağmur taksinin arkasından koşmaya başlamıştı.Taksi durdu.Ve taksinin içindeki yolcu indi.Yamur tam binecekti başka birisi binmişti.Ve taksi gitmişti.Yağmurda olamazzzzz diye bağırdı.Asla eve zamanında yetişemicem diye fısıldayıp eve doğru yol aldı.Eve gelincede bütün gün uyudu.
çok irenç oldu
çok irenç oldu
teşekkürler *TatLı Böcük*
Sonra aniden durdu... Gördüğü kişi ona o aptal otobüsü de o otobüsle gideceği yeri de unutturdu... Öylece, donmuş kalmış bir şekilde karşısında duran kıza baktı... Otobüs ise arkasında çirkin bir homurtu bırakarak uzaklaştı gitti... Zaten otobüsü de görmüyordu artık.. Hiç bir şeyi görmüyordu... Sadece karşısında duran kızı görüyürdu... Koyu kahverengi saçlı, yeşil gözlü kızı... Onu yıllar önce kaybettiğini sanıyordu oysa... ''Nil'' dedi usulca ve kız ona gülümsedi... ''Benim'' dedi o da. Sonra sıkıca sarıldılar birbirlerine, sadece birbirlerini düşünüyorlardı ve başka hiç bir şeyin, hiç kimsenin önemi yoktu...
Otobüs de yoktu, artık hiç canı da yanmayacaktı, ağlamayacaktı... Nil gelmişti yaa, nişanlısı, sevgilisi,arkadaşı, her şeyi Nil....
Sadece bir hafta önceydi, korkunç bir deprem olmuştu, her şey yerle bir olmuştu... O zaman Nil'in öldüğünü sanmıştı.. Herkes öyle söylemişti... ''ÖLDÜ ÖLDÜ NİL ÖLDÜ YOK O ARTIK'' Ve o da kaçmaya karar vermişti, o çirkin lanet olası otobüse binip kaçmaya...
Ama şimdi Nil geri gelmişti, ölmemişti ve o otobüsle kaçmasına gerek yoktu... Daha da sıkıca sarıldı sevgilisine...
-------------------------------------------------------------------
Gülümseyerek uyandı genç adam, çok güzel bir rüya görmüştü, Nil'i görmüştü ve hiç ayrılmayacaklardı, aslında bu doğruydu, çünkü o gün nikahları vardı
bu da benden, daha iyisini yazardım, bu pek iyi değil sanırım, ama aceleye geldi, neyse çok eğlenceli bir etkinlik herkese başarılar
Otobüs de yoktu, artık hiç canı da yanmayacaktı, ağlamayacaktı... Nil gelmişti yaa, nişanlısı, sevgilisi,arkadaşı, her şeyi Nil....
Sadece bir hafta önceydi, korkunç bir deprem olmuştu, her şey yerle bir olmuştu... O zaman Nil'in öldüğünü sanmıştı.. Herkes öyle söylemişti... ''ÖLDÜ ÖLDÜ NİL ÖLDÜ YOK O ARTIK'' Ve o da kaçmaya karar vermişti, o çirkin lanet olası otobüse binip kaçmaya...
Ama şimdi Nil geri gelmişti, ölmemişti ve o otobüsle kaçmasına gerek yoktu... Daha da sıkıca sarıldı sevgilisine...
-------------------------------------------------------------------
Gülümseyerek uyandı genç adam, çok güzel bir rüya görmüştü, Nil'i görmüştü ve hiç ayrılmayacaklardı, aslında bu doğruydu, çünkü o gün nikahları vardı
bu da benden, daha iyisini yazardım, bu pek iyi değil sanırım, ama aceleye geldi, neyse çok eğlenceli bir etkinlik herkese başarılar
arigato gozaimasu küçük-melek
....Efsanevi Sihirli Şovalyeler...
...Hikaru Shidou... ...Umi Ryuuzaki... ...Fuu Hououji ....
Burası Cephiro... İnanan kalp Cephiro'da güç olur...
diğer arkadaşların ne yazdığını okumadım ^^'''' en kısa sürede bakıcam onlara da ^^
işte buda benim hikayem
...Ne vardı bu otobüste ? Neden bu kadar zorunlu hisediyordu kendisini? Belki yeni bir aşk yol almış gidiyordu gözünün önünde.Belkide birşekilde kurtaracağı hayatlar vardı az ötesinde.Koşmaya devam etti.Yılmıyordu! Yılmayacaktı , binecekti o otobüse.İçinden bir ses birşeyler fısıldıyordu ona ama o duyamıyordu...Yanaklarından boncuk boncuk ter damlaları süzülmeye başladı.Çok yorulmuştu.Fakat olmuyordu birtürlü yetişemiyordu.Tökezledi ve düştü. Başını kaldırdığında otobüsün hızla giderken bıraktı toz bulutunu gördü."Hayır! Pes etmiyeceğim" dedi ve ayağa kalktı.Artık bilinçsizce koşuyordu.Bir damla su için hayatını verirdi.Tekrar düştü ve ayağa kalkamadı çünkü dizleri tutmuyordu artık.İnsanüstü bir direnç sergileyerek tekrar ayağa kalktı.Tam inancını kaybetmek üzereyken arkasından bir arkadaşı koşmaya başladı ve ona "Ben senin yanındayım! Başarabilirsin" dedi.Ve başka bir arkadaşı daha arkasında belirdi."Hepimiz sana inanıyoruz" .Bunları duyunca gözlerinden bir iki damla yaş süzüldü...Ve bir ses daha geldi sessizce arkasından "Ben de sana inanıyorum" İşte bu sesle hıçkırıklara boğuldu. Sevdiği de onun yanındaydı.Artık tüm kuvvetini topladı.Kendini daha iyi hissediyordu ve birden içindeki fısıltının yükseldiğini duydu.Evet evet artık duyabiliyordu bu sesi."İnanç tüm zorlukları yener" diyordu bu ses! Ve son bir kez daha olağan gücüyle koşmaya başladı ve işte oluyordu! Yaklaşmıştı otobüse . Çok çok yakındı ve bağırmaya başladı" Duruun! Durun" Bu haykırışları duyulmuş olmalıki otobüs durdu.Ootbüsün kapısına doğru yürüdü.Ve işte inanmıştı , inanarak başarmıştı.Elini kapıyı açmak için kapının koluna doğru götürdü...Oldukça sıcaktı , aniden kapıyı çekti vee ...Gördüğü rüyadan uyandı.Meğerse hepsi sadece rüyaymış.Uyandığında terden sırılsıklam olmuştu.Kalktı ve su içti."Hepsi rüyaymış demek , ne rüya ama !"Hava almak için pencereyi açtı.Gözüne onu dehşete düşürecek bişey takıldı o lanet yeşil renkli ve siyah kalın çizgilerle bezenmiş çirkin görünüşlü otobüs kapısının önünde duruyordu.
işte buda benim hikayem
...Ne vardı bu otobüste ? Neden bu kadar zorunlu hisediyordu kendisini? Belki yeni bir aşk yol almış gidiyordu gözünün önünde.Belkide birşekilde kurtaracağı hayatlar vardı az ötesinde.Koşmaya devam etti.Yılmıyordu! Yılmayacaktı , binecekti o otobüse.İçinden bir ses birşeyler fısıldıyordu ona ama o duyamıyordu...Yanaklarından boncuk boncuk ter damlaları süzülmeye başladı.Çok yorulmuştu.Fakat olmuyordu birtürlü yetişemiyordu.Tökezledi ve düştü. Başını kaldırdığında otobüsün hızla giderken bıraktı toz bulutunu gördü."Hayır! Pes etmiyeceğim" dedi ve ayağa kalktı.Artık bilinçsizce koşuyordu.Bir damla su için hayatını verirdi.Tekrar düştü ve ayağa kalkamadı çünkü dizleri tutmuyordu artık.İnsanüstü bir direnç sergileyerek tekrar ayağa kalktı.Tam inancını kaybetmek üzereyken arkasından bir arkadaşı koşmaya başladı ve ona "Ben senin yanındayım! Başarabilirsin" dedi.Ve başka bir arkadaşı daha arkasında belirdi."Hepimiz sana inanıyoruz" .Bunları duyunca gözlerinden bir iki damla yaş süzüldü...Ve bir ses daha geldi sessizce arkasından "Ben de sana inanıyorum" İşte bu sesle hıçkırıklara boğuldu. Sevdiği de onun yanındaydı.Artık tüm kuvvetini topladı.Kendini daha iyi hissediyordu ve birden içindeki fısıltının yükseldiğini duydu.Evet evet artık duyabiliyordu bu sesi."İnanç tüm zorlukları yener" diyordu bu ses! Ve son bir kez daha olağan gücüyle koşmaya başladı ve işte oluyordu! Yaklaşmıştı otobüse . Çok çok yakındı ve bağırmaya başladı" Duruun! Durun" Bu haykırışları duyulmuş olmalıki otobüs durdu.Ootbüsün kapısına doğru yürüdü.Ve işte inanmıştı , inanarak başarmıştı.Elini kapıyı açmak için kapının koluna doğru götürdü...Oldukça sıcaktı , aniden kapıyı çekti vee ...Gördüğü rüyadan uyandı.Meğerse hepsi sadece rüyaymış.Uyandığında terden sırılsıklam olmuştu.Kalktı ve su içti."Hepsi rüyaymış demek , ne rüya ama !"Hava almak için pencereyi açtı.Gözüne onu dehşete düşürecek bişey takıldı o lanet yeşil renkli ve siyah kalın çizgilerle bezenmiş çirkin görünüşlü otobüs kapısının önünde duruyordu.
Ama içi korkuyla dolan genç böyle düşünmüyordu. “ O öküz arabasına dönmüş otobüsün içinde ben de olmalıyım.”diye defalarca aklından geçirmişti...
Ancak gidiyordu o lanet otobüs hem de hiç arkasına bakmadan. Hızlanıyordu arkasında topraktan havalanan bir toz kümesi bırakarak.
O ise hala koşuyor pes etmiyordu.Ayaklarındaki acıya gözlerinin önünden kaybolan otobüse inat devam ediyordu.O otobüs onun için çok önemliydi.Yetişmeliydi, yetişmek zorundaydı.
Bu otobüsün nereye gittiğini bilmiyordu ya da kendisini neye götüreceğini.İçinden de merak etmiyor değildi.Sanki o otobüs onu geleceğini belirleyen merdivende bir adım daha ilerletecekti.
Aklı ona koşmasını devam etmesini söylüyor bağırıyordu.”Haydi koş, hızlan, yakala şu lanet otobüsü.”Lakin devam edecek durumda değildi.Attığı her adımda bedeni ağırlaşıyordu.Ayakları acıyor devam etmek istemiyordu.Yavaşlıyordu her zorlukla attığı adımda.Düşünceleri karamsardı aynı şu andaki çevresini kaplayan karanlık gibi.Onu destekleyen aklı rüyadan uyanmış şimdi daha çok karamsarlığa düşürüyordu.
Dayanamayacaktı, daha fazla ilerleyemeyecekti, bu sefer kaybetmişti.Yere çöktü, titreyen ellerini toprağa koydu.Zorlukla nefes alıyordu.Kalbindeki umutlar bir anda kırılmıştı bir ayna gibi.Pişmandı yumruğu defalarca kuru toprağa vurdu.Ağlıyordu her ne kadar tuzlu gözyaşlarıyla savaşsa da.Her şeyi kaybetmişti.Hayatı şu eski otobüste geride toz kümesi bırakarak gitmişti.Ve o sadece tozlar içinde zorlukla nefes alıyor ağlıyordu.
Hayatını umursamaz bir edayla yaşarken yaptığı yanlışlıklarla kirletmişti.Hep sonralara kalmış ve hep sonlardan geçebilmişti.Hayatını kendisine küstürmüştü.Ve bu kez son onun başarmasına yeterli olmamıştı.Verilen zamanı hiçe saymış fırsatları elinin tersiyle itmişti.
Ailesinin umutlarını hayallerini yıkmıştı.Ve geri dönmeye yüzü yoktu.Belki seneye bu otobüse yetişebilirdi ama ailesinin yıkılan hayallerini yeniden kurabilecek miydi?
Hep başkaları ona “ölüm yok ya sonunda rahat ol” demişti.Ancak o ölüme her dakika daha çok yaklaştığını hissediyordu.
Zilin sesini duydu kalbi atmıyordu sanki.Elindeki kaleme ve önündeki tertemiz sınav kağıdına baktı.Gördüğü sadece hayal kırıkları pişmanlıklarıydı.
İnce bir el önündeki boş kağıtları aldı ve kadın hala ağlamakta olan gence baktı.Zorlu yarışta kaybedenlerden biriydi o.Onun için tünelin sonu karanlıktı.
Genç yavaşça ağaya kalktı ve suçlu gibi görünen ıslak yüzüyle odadan çıktı.Merdivenlerden yavaşça indi ve güneşin bütün güzelliği ile parladığı bahçeye geldi.Ailesinin umutlu yüzlerine doğru ilerlemeye başladı, peşinde sürüklenen hayal kırıkları, pişmanlık ve karanlık vardı…
Ancak gidiyordu o lanet otobüs hem de hiç arkasına bakmadan. Hızlanıyordu arkasında topraktan havalanan bir toz kümesi bırakarak.
O ise hala koşuyor pes etmiyordu.Ayaklarındaki acıya gözlerinin önünden kaybolan otobüse inat devam ediyordu.O otobüs onun için çok önemliydi.Yetişmeliydi, yetişmek zorundaydı.
Bu otobüsün nereye gittiğini bilmiyordu ya da kendisini neye götüreceğini.İçinden de merak etmiyor değildi.Sanki o otobüs onu geleceğini belirleyen merdivende bir adım daha ilerletecekti.
Aklı ona koşmasını devam etmesini söylüyor bağırıyordu.”Haydi koş, hızlan, yakala şu lanet otobüsü.”Lakin devam edecek durumda değildi.Attığı her adımda bedeni ağırlaşıyordu.Ayakları acıyor devam etmek istemiyordu.Yavaşlıyordu her zorlukla attığı adımda.Düşünceleri karamsardı aynı şu andaki çevresini kaplayan karanlık gibi.Onu destekleyen aklı rüyadan uyanmış şimdi daha çok karamsarlığa düşürüyordu.
Dayanamayacaktı, daha fazla ilerleyemeyecekti, bu sefer kaybetmişti.Yere çöktü, titreyen ellerini toprağa koydu.Zorlukla nefes alıyordu.Kalbindeki umutlar bir anda kırılmıştı bir ayna gibi.Pişmandı yumruğu defalarca kuru toprağa vurdu.Ağlıyordu her ne kadar tuzlu gözyaşlarıyla savaşsa da.Her şeyi kaybetmişti.Hayatı şu eski otobüste geride toz kümesi bırakarak gitmişti.Ve o sadece tozlar içinde zorlukla nefes alıyor ağlıyordu.
Hayatını umursamaz bir edayla yaşarken yaptığı yanlışlıklarla kirletmişti.Hep sonralara kalmış ve hep sonlardan geçebilmişti.Hayatını kendisine küstürmüştü.Ve bu kez son onun başarmasına yeterli olmamıştı.Verilen zamanı hiçe saymış fırsatları elinin tersiyle itmişti.
Ailesinin umutlarını hayallerini yıkmıştı.Ve geri dönmeye yüzü yoktu.Belki seneye bu otobüse yetişebilirdi ama ailesinin yıkılan hayallerini yeniden kurabilecek miydi?
Hep başkaları ona “ölüm yok ya sonunda rahat ol” demişti.Ancak o ölüme her dakika daha çok yaklaştığını hissediyordu.
Zilin sesini duydu kalbi atmıyordu sanki.Elindeki kaleme ve önündeki tertemiz sınav kağıdına baktı.Gördüğü sadece hayal kırıkları pişmanlıklarıydı.
İnce bir el önündeki boş kağıtları aldı ve kadın hala ağlamakta olan gence baktı.Zorlu yarışta kaybedenlerden biriydi o.Onun için tünelin sonu karanlıktı.
Genç yavaşça ağaya kalktı ve suçlu gibi görünen ıslak yüzüyle odadan çıktı.Merdivenlerden yavaşça indi ve güneşin bütün güzelliği ile parladığı bahçeye geldi.Ailesinin umutlu yüzlerine doğru ilerlemeye başladı, peşinde sürüklenen hayal kırıkları, pişmanlık ve karanlık vardı…
Spoiler:
Pasión de los cielos...
Uzun zamandır yazmıyordum böyle bu kadar oldu
umarım beğenirsiniz^^
Yapabileceği birşey yok muydu?
Mutlaka olmalıydı,kurtulmalıydı gerçek denilen can yakan şeylerden,peşinde olanlardan,onu sorgulamaksının suçlayanlardan kurtulmalıydı..
Otobüsün onu nereye götüreceğini bilmiyordu.Ama en azından bir süre kafasını dinleyecek kadar uzaklaştıracaktı olaylardan
Genç otobüsün hızlandığını gördükçe umutsuzluğa düşüyor, o lanet alanın içinde çaresizce koşuyordu.
''Beni de al! Duur Tanrı Aşkına,beni de all!''
Yenice hızlanan otobüs,şoförün ani fren yapmasıyla durdu,Genç şoföre sesini duyurabilmişti,şaşkınlığını bir kenara bırakıp,gözlerini yakan derecede egzoz saçan harap otobüse koştu.
Kapıyı açan otobüs şoförünün belliki,gencin yüzündeki anlamsız ifade hoşuna gitmiş,
''Atla bakalım,anlaşılan acelen var,belki sana yardım edebilirim'' diyerek elini gencin başında gezdirdi.
Alnındaki çizgilere bakılırsa,görmüş geçirmiş biri olmalıydı şoför,oldukça da sevimli görünüyordu.Genç,duyduğu sözlerin etkisiyle gevşedi,''Şeyy,tek istediğim burdan gitmek,olabildiğince uzaklara,neresi olursa olsun''
Boşlukta olan bir gencin ne derece doğru karar vereceği mechuldu.Kaçmak herşeye çözüm değildi.Kaçmak mı?
yıllarca bir yalanla oyalanmış,yaşamı hiçe saçılmış birinin intikam için babasınının bedenini yakması,kaçışı için tek sebep değildi,
Neden? Neden bütün kötü şeyler beni bulur,neden herkes gibi sıradan bir hayatım yokki?
Oysa hayallerle süslediğim çocukluğumda çok mutluydum,Ailem sandığım beni bu zamana kadar getiren annem ve babamın aslında gerçek ailemden beni para karşılığı evlat edindiklerini duyduğumda kan beynime sıçramıştı.Kandırıldığım yetmezmiş gibi neyin nesi olduğumu da bilmiyorum artık!
Onlarla ilgili bütün güzel hayallerim yok olmuştu
Ama en çok canımı yakansa,bunu öğrendikten sonra onlara borçlu kalmam,ve bunun sürekli yüzüme vurulmasıydı
Tutunacak bir dalım kalmadı açıkcası
farkında olmadan şoföre gözlerini dikmiş fakat;aslında kendisini yiyip bitiren düşüncelere dalmıştı
''Beni duyuyor musun?
Heyy,sana söylüyorum,senin için yapabileceğim tek şey şehre kadar gitmek''
yaşlı şoförün bakışlarını farketti ve kendine geldi genç
''Nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum,size minnettarım''..
Umudunu yitirmiş hayattan beklentilerini kesmiş bir gencin öğreneceği çok şey vardı belli ki, önemli olan da bu zaten
Yaşanmışlıklardan güç alıp,ayaklarının üzerinde durmak..
umarım beğenirsiniz^^
Yapabileceği birşey yok muydu?
Mutlaka olmalıydı,kurtulmalıydı gerçek denilen can yakan şeylerden,peşinde olanlardan,onu sorgulamaksının suçlayanlardan kurtulmalıydı..
Otobüsün onu nereye götüreceğini bilmiyordu.Ama en azından bir süre kafasını dinleyecek kadar uzaklaştıracaktı olaylardan
Genç otobüsün hızlandığını gördükçe umutsuzluğa düşüyor, o lanet alanın içinde çaresizce koşuyordu.
''Beni de al! Duur Tanrı Aşkına,beni de all!''
Yenice hızlanan otobüs,şoförün ani fren yapmasıyla durdu,Genç şoföre sesini duyurabilmişti,şaşkınlığını bir kenara bırakıp,gözlerini yakan derecede egzoz saçan harap otobüse koştu.
Kapıyı açan otobüs şoförünün belliki,gencin yüzündeki anlamsız ifade hoşuna gitmiş,
''Atla bakalım,anlaşılan acelen var,belki sana yardım edebilirim'' diyerek elini gencin başında gezdirdi.
Alnındaki çizgilere bakılırsa,görmüş geçirmiş biri olmalıydı şoför,oldukça da sevimli görünüyordu.Genç,duyduğu sözlerin etkisiyle gevşedi,''Şeyy,tek istediğim burdan gitmek,olabildiğince uzaklara,neresi olursa olsun''
Boşlukta olan bir gencin ne derece doğru karar vereceği mechuldu.Kaçmak herşeye çözüm değildi.Kaçmak mı?
yıllarca bir yalanla oyalanmış,yaşamı hiçe saçılmış birinin intikam için babasınının bedenini yakması,kaçışı için tek sebep değildi,
Neden? Neden bütün kötü şeyler beni bulur,neden herkes gibi sıradan bir hayatım yokki?
Oysa hayallerle süslediğim çocukluğumda çok mutluydum,Ailem sandığım beni bu zamana kadar getiren annem ve babamın aslında gerçek ailemden beni para karşılığı evlat edindiklerini duyduğumda kan beynime sıçramıştı.Kandırıldığım yetmezmiş gibi neyin nesi olduğumu da bilmiyorum artık!
Onlarla ilgili bütün güzel hayallerim yok olmuştu
Ama en çok canımı yakansa,bunu öğrendikten sonra onlara borçlu kalmam,ve bunun sürekli yüzüme vurulmasıydı
Tutunacak bir dalım kalmadı açıkcası
farkında olmadan şoföre gözlerini dikmiş fakat;aslında kendisini yiyip bitiren düşüncelere dalmıştı
''Beni duyuyor musun?
Heyy,sana söylüyorum,senin için yapabileceğim tek şey şehre kadar gitmek''
yaşlı şoförün bakışlarını farketti ve kendine geldi genç
''Nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum,size minnettarım''..
Umudunu yitirmiş hayattan beklentilerini kesmiş bir gencin öğreneceği çok şey vardı belli ki, önemli olan da bu zaten
Yaşanmışlıklardan güç alıp,ayaklarının üzerinde durmak..
Tornado'ya binlerce kez teşekkürler U_U
Spoiler:
.....Halada geçiriyordu.Ama ne faydası vardı. Artık otobüs uzaklara doğru gidiyordu.Genç hala koşuyordu yetişemiyeceğini bilerek.Otobüs artık gözden kaybolmuştu.Genç "Gitme!" dedi.Sesi boğuk ve ağlamaklı çıkmıştı."Bütün herşeyimi aldın geçmişimi ALMA!" diye bağırdı otobanın ortasında genç.Kimse yoktu güneş batıyordu.Burada kapana kısılmıştı adeta.Dört dönüyordu."Geçmişimi aldın geleceğimi bile çaldın!" diye haykırıyordu.En sonunda yolun kenarındaki taşa oturdu.Kendini sakinleştirmeyi planlıyordu.Ama bunu bir türlü başaramıyordu."Bu kadar yeter.." diye düşündü gözlerini silerken. Güneşin hafif turuncu ışığı ortalığı aydınlatıyordu. Ama bu ışığın çok sürmeyeceği belliydi en fazla 5 dakika.Yapa yanlızdı.Bir tek o,taş ve küçük bir su birikintisi vardı.Güneşe baktı birde otobüsün gittiği yöne..Birden yanında biri belirdi.
"Anne.." Gencin sesi tekrar ağlamaklı olmuştu.Annesiyle 10 yaşında vedalaşmıştı.Onu bu kadar uzun bir aradan sonra görmek...Gerçekten anlatılmaz bir duyguseli yaşıyordu genç.Elini tutmak için kavramaya çalıştığında.
"Anne gitme beni bırakma..." ağlıyordu..Gözündeki yaşlar okyanus dalgası gibi kocaman."YİNE, YİNE, YİNEEEE...." Genç kendini kaybetmişti.Ağlıyor,ağlıyor ve hala ağlıyordu.Etraf çoktan kararmıştı.Gözlerinin ağırlaştığını hissediyordu.Beyaz bembeyaz bir ışık gördü kendini bıraktı..
"Kalp normal, nabı.." arkadan bu sesleri duyabilyordu genç.Kurtulmuş muydu? Yüzünde bir tebbessüm hemşireye gülümsüyordu.Aklından "Otobüs onun geçmişini elinden almışıydı?" "Hayır" diye mırıldandı. "ya geleceğini?" "Kesinlikle HAYIR"
Fazla kısamı oldu ne sonra belki editlerim Ô_o kimseninkini okumadım valla etkinlenmiym diye Ô_o benzer varsa editleyemem valla Ô_o katılmam yarışmaya olur biter..neyse sonuç olarak ben kazanamıcam xD emin olun xD korkamyın ondan benden xD maksat eğlenmek yani olay bu xD
"Anne.." Gencin sesi tekrar ağlamaklı olmuştu.Annesiyle 10 yaşında vedalaşmıştı.Onu bu kadar uzun bir aradan sonra görmek...Gerçekten anlatılmaz bir duyguseli yaşıyordu genç.Elini tutmak için kavramaya çalıştığında.
"Anne gitme beni bırakma..." ağlıyordu..Gözündeki yaşlar okyanus dalgası gibi kocaman."YİNE, YİNE, YİNEEEE...." Genç kendini kaybetmişti.Ağlıyor,ağlıyor ve hala ağlıyordu.Etraf çoktan kararmıştı.Gözlerinin ağırlaştığını hissediyordu.Beyaz bembeyaz bir ışık gördü kendini bıraktı..
"Kalp normal, nabı.." arkadan bu sesleri duyabilyordu genç.Kurtulmuş muydu? Yüzünde bir tebbessüm hemşireye gülümsüyordu.Aklından "Otobüs onun geçmişini elinden almışıydı?" "Hayır" diye mırıldandı. "ya geleceğini?" "Kesinlikle HAYIR"
Fazla kısamı oldu ne sonra belki editlerim Ô_o kimseninkini okumadım valla etkinlenmiym diye Ô_o benzer varsa editleyemem valla Ô_o katılmam yarışmaya olur biter..neyse sonuç olarak ben kazanamıcam xD emin olun xD korkamyın ondan benden xD maksat eğlenmek yani olay bu xD
Cevapsız soruların, boynumda kolların, al senin olsun!
ilk defa bi şey yazdım ^^''' kötü oldu sanırım çok klasik bir hikaye ama olsun maksat katılmak bende okumadım hiçbirinizinkini ama okurum birazdan sanırım ^___^
Spoiler:
Bağırdı otobüsün arkasından ve otobüs durdu yapamıyordu gidemiyordu otobüs onu bekliyordu ama o yerinden kıpırdayamıyordu. Birkaç adım atmaya çalıştı ayakları taş kesmişti sanki yürüyemiyordu. Oysaki istediği olmuştu nereye gitiğini bilmediği bu otobüse binip her şeyden uzaklaşacaktı geride kalan ne varsa unutacaktı. Buna bu kadar yaklaşmışken neden yapamıyordu. Otobüsün korna çaldığını bile duymuyordu. Sanki ondan başka kimse yoktu o an sadece dünyada o vardı. kafasında otobüsün içinde ben de olmalıyım sözü yankılanıp duruyordu. Bir adım attı sonra bir adım daha derken otobüsün kapısına geldi kapısının önünde öylece durdu geriye baktı sonra otobüsün içine ama olmadı yapamadı. Çok gitmek istese de gidemedi. Yapamamıştı işte ayakları geri geri gitmişti. Oysa her şeyi bırakıp gitmeyi o kadar çok istiyorduki. Her şeyi unutup hiç bilmediği bir yerde hiç tanımadığı kişilerin olduğu bir yere gitmek neresi olduğu hiç önemli değildi sadece onu tanımamaları yeterliydi. Kendine neden neden gidemedim bu kadar yaklaşmışken neden giden otobüsün arkasından bakıyordu. Ben de otobüste olabilirdim ama … hep amaları yarım kalıyordu bir türlü devamını getiremiyordu. Aslında sebeplerini biliyordu korkuyordu bunları dile getirmekten gitmek daha kolay gelmişti oysaki onu da
başaramamıştı. Hep korkak olduğunu düşündü sorunlardan kaçtığı derin
bir nefes aldı anlamaya başladı gitmeme sebebini gitseydi bile buradan sadece bedeni ayrılacaktı tüm benliği burada kalacaktı.
Kafasındaki sorular bir bir azalmaya başlamıştı. Yüzünde bir gülümseme oldu. Boş bakan gözlerine canlılık gelmişti. Buraya ait olduğunu biliyordu geri döndü başına ne gelirse gelsin onlarla yüzleşecekti. İlerde birini gördü buradan gitme sebebi olan kişilerden sorunlardan biriydi.
Öylece baka kaldı karşındaki ona doğru yürüyordu. Söylemek istediği çok şey vardı ama söyleyemiyordu. Karşı karşıya geldiklerin de böylece durudular.
yönetmen
--Kestik bu bölüm çok güzel oldu diğer bölümün setini hazırlayın
başaramamıştı. Hep korkak olduğunu düşündü sorunlardan kaçtığı derin
bir nefes aldı anlamaya başladı gitmeme sebebini gitseydi bile buradan sadece bedeni ayrılacaktı tüm benliği burada kalacaktı.
Kafasındaki sorular bir bir azalmaya başlamıştı. Yüzünde bir gülümseme oldu. Boş bakan gözlerine canlılık gelmişti. Buraya ait olduğunu biliyordu geri döndü başına ne gelirse gelsin onlarla yüzleşecekti. İlerde birini gördü buradan gitme sebebi olan kişilerden sorunlardan biriydi.
Öylece baka kaldı karşındaki ona doğru yürüyordu. Söylemek istediği çok şey vardı ama söyleyemiyordu. Karşı karşıya geldiklerin de böylece durudular.
yönetmen
--Kestik bu bölüm çok güzel oldu diğer bölümün setini hazırlayın
2. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 48 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |