Beyaz saçlı efendi?????????..


şimdi benim kafam allak bullak oldu gibi.. şimdi bu beyaz saçlı efendileri kötü prensmi :p ya da iyi prens kötü prens vardır asdfjafdas. sallamasyon <3
ayrıca şu kötüler çok saf ya.. teari gelince parlıyor insan dikkat eder ama... u.u
seni seviyorum diyen ses.. kime ait acaba? o kadar kişi ilan-ı aşk etti ki teariye artık saymayı bıraktı >-< lyhran ya da rasueldir kesin..
ha bir de rasuelin kardeşi vardı ona noldu ya göremiyoruz kaç bölümdür?

ben şu beyaz saçlı efendiye taktım kimdir o neyin nesidir niye teariyi arıyor ?
amacı aeonu çöketmek mi yoksa aeonun kalbinin saflığını kullanıp güç elde etmekmi?
belkide evrene hakim olmak istiyordur (klasik :p)

öhöm gözümüzü iki yüz on altı açtık bekliyoruz

sunema-nee dün okumuştum ve bir safya boyunca da yorum yazmıştım(ne yazdın deme üşengeçliğim üstümde ) ama ben de senin gibi netin azizliğine uğradım peeehh!

fazla uzun yorum yapamaycam -nee valla bütün hevesimi sömürdü bu net

ellerine sağlık güsel bir bölümdü. artık diğer bölüme kadar bişyler biriktirip toplu yorum yaparım

Kısa özden yeni bölümü koyaraktan hemen kaçıyorum
Amayorumlarınızı hep okuyorum bunu bilin ve çok da değerliler benim için
Umarım yeni bölümü seversiniz....



Bölüm 9 "Kalpten Gelen"

Okulda herkes için sıradan bir gün iken Lyhran,Rasuel ve Teari için macera dolu birgün demekti.Özellikle kim olduğu belli olmayan ve birçok şeyi bilen adamın,sürekli birşey için okuldaki kızlara saldırması da ayrı bir sorundu...

Lyhran ve Rasuel bu konuyu düşünürek koridorda giderken karşıdan gelen Vairen ve Kiaru'yu görünce sırıtıp birbirlerine baktılar.
Onları gören Vairen ve Kiaru ise gülümseyerek:
-Merhaba!Nasıl gidiyor?
Rasuel:
-Her zamankinden farklı!Peki sizde neler var?deyince Vairen şaşkınlıkla:
-Bizde mi?Aslına bakarsan benim bugün 2 sınavım var.Ve çok olacağı kesin!Ama Kiaru'nun böyle bir derdi yok sanırım!dediğinde Kiaru ise gururlanmış bir edayla:
-Aslına bakarsan kız arkadaşım ile birşeyler yapacağız!deyince Rasuel,Lyhran'ın kulağına:
-Havuç kırmasının bile sevgilisi olmuş!Elimizi çabuk tutmamız lazım!dediği gibi Lyhran yan yan bakıp:
-Kafana fil falan mı düştü?Çünkü bu kadar beyinde hasar verecek bir ağırlık düşünemiyorum?derken,Rasuel ise sinirle:
-Fil mi!?Sen benimle dalga mı geçiyorsun?
Lyhran:
-Bunu fark etmen bile bayağı zaman aldı...İlginç...deyince Rasuel daha bi sinirle:
-Rosea gelince onu peşinden bi dakika bile ayrılmasın diye tembihleyeceğim!demesiyle Lyhran şoka girmiş bir tavırla:
-Bunu yapacak cesaretin varsa yaparsın!deyince ikisinin arasında yıldırımlar çakışmaya başladı.
Onları izleyen Kiaru ve Vairen ise şaşkınlıkla bakarken,Vairen kolundaki saatine bakıp Kiaru'ya:
-Gitmem gerek!Sonra görüşürüz...Mirina ile iyi eğlenceler!dedikten sonra tam gidecekti ki,konuşmalara kulak misafiri olan Rasuel sevinçle atılarak:
-Mirina ile mi çıkıyorsun?Tebrik ederim!deyince ikisi de şaşkınlıkla kala kaldı.
Vairen bile yüzünde tuhaf bi ifade ile:
-Gitsem gerçekten iyi olur!...diyerek giderken,Kiaru ise tam cevap verecekti ki Lyhran,Rasuel'in kulağına:
-Hatırlıyor musun?İkisini birleştirmek için Teari,şu kutulardan yapmamızı istemişti.Demek biz gidince...demeden Rasuel sözünü keserek:
-Evet.Bir an için düşündüm de Mirina iyi bir kız.
Lyhran sırıtarak:
-Hem de,yeri geldi mi psikopata dönüşebilen bir kız!deyince ikisini gülme tutmuştu.Kiaru ise aralarında ne konuştuklarını anlamamış bir şekilde,kaşının biri havada bakıyordu.Daha sonra ikisine:
-Siz sohbetinize devam edin!Benim gitmem gerek!diyerek ordan uzaklaştı.O giderken ise ikisini bir durgunluk sarmıştı.Ve nedeni de aslında o günleri ne kadar özledikleriydi.1,5 yıl geçmesine rağmen sanki bir ömür boyu hep ayrı kalmış gibi kendilerini soğuk hissetmişlerdi.Kaçırdıkları çok şey vardı...Ve bunu düşündükçe Teari'nin nasıl hissettiğini anlamışlardı...
Ama içlerinden birinin aklından başka şeyler geçmeye başlamıştı.Rasuel,Lyhran'a baktıkça ondaki değişikliği gözle görülür şekilde fark ediyordu.Artık kendinden başkasını önemsemeyen Lyhran gitmiş,yerine halkı için herşeyi yapacak bir prens gelmişti...Onun değişterinin Teari olduğu anlaşılıyordu.Ama yine de,Rasuel Teari'ye olan aşkı yüzünden bunun doğruluğuna inanmamaya çalışıyordu...
Diğer yandan Teari ise Mirina ile sınavdan çıkmış,bahçede yürüyorlardı...
Mirina:
-Çok yorucuydu!Şu sınavlardan nefes almak bile bi mucize!dediğinde Teari gülümseyerek:
-İyi tarafından düşün...Bence çok şey bulacaksın.deyince Mirina düşünceli bir şekilde hafif yukarı doğru bakarak:
-Düşündüm de,gerçekten çok şey var.Haklısın!dedikten sonra Teari'nin yanaklarını sıkarak:
-Hep birşeyler bulmayı başarıyorsun!deyip birlikte gülmeye başladılar.
O sırada Teari'ye yine bir ağrı saplanmış ve yine bi ses pek anlaşılmayan bir şekilde ona sanki "Sonsuz kadar kalbinde yaşamak istiyorum" demişti.
Mirina ise Teari'nin yüzünde beliren değişikliği fark edince endişe ile:
-Teari,sen iyi misin?
Teari ise hafif gülümseyerek:
-Birşeyim yok...Şimdi geçer.dediğinde Mirina hala üzüntü ve endişe içinde:
-Senin için endişeleniyorum!Bu ağrılar artmaya başladığı halde doktora gitmemekte ısrar ediyorsun!dediğinde Teari içtenlikle:
-Merak etme...Hem doktora gittim.Birşeyim yok...deyince Mirina,Teari'nin boynuna atılarak:
-Seni çok seviyorum!Sen benim biricik arkadaşımsın!dediğinde Teari ise belli etmeden içinden kafasının içinde duyduğu sesin ne anlama geldiğini düşünüyordu.Cümleler ve ses ne kadar tanıdık gelse de düşündükçe başındaki artılar daha da artıyordu...

Başka bir yerde,dünkü saldıran adam yine efendisinin önünde saygıyla eğilerek:
-Beni çağırmışsınız efendim?Birşey mi oldu?deyince yine odasının büyük camlarından dışarıya doğru bakan efendisi yüzündeki dalgın ve üzgünmüş gibi gösteren bir ifade ile arkasını dönerek:
-Tek başına başaramayacaksın gibi görünüyo Foul!?...Yanlış anlama...Sadece sabırsızlanan ben değilim,kraliyet ailesinin diğer üyeleri de zamanın yaklaştığını düşünüyor...Bu yüzden Ametis'in de seninle birlikte aramasına karar verdim...Böylece onu daha çabuk bulursunuz.dediğinde Foul az da olsa sinirlenmişti.Ve içinde daha büyük bir hırs oluşmaya başlamıştı.Ama efendisine belli etmeden saygıyla:
-Anlıyorum,efendim!Nasıl isterseniz!diyerek ordan gitti.O gittikten sonra gümüş renkte saçları olan 23 yaşlarında,gümüş gözlü,çok yakışıklı,uzun saçları olan biri gelerek:
-Sevgili Arien!Boş durmadığını görmek güzel!
Arien ise hala aynı dalgınlıkla:
-Seni görmek de güzel Erou!Ve evet...Boş durmuyorum!dediğinde Erou,Arien'e yaklaşıp perçemlerimden birini tutarak:
-Umarım bulursun!dedikten sonra kulağına yaklaşıp,hafif sinsice gülümseyerek:
-Biri senden önce bulmadan...deyince Arien'in dalgın suratında birden bi öfke ifadesi belirdi.Erou'ya öyle bir baktı ki,Erou bile hafif irkilmişti.Ama belli etmeden yine aynı gülümsemeyle arkasını dönerek:
-Hiç şakadan anlamıyorsun!deyip gözden kayboldu.Arien ise yine dalgın bir şekilde camdan şatonun bahçesine doğru bakarak:
-Onu bulacağım...Ve bulduğumda...Sadece benim olacak!diyordu.
Akşam üzeri Teari,Lyhran ve Rasuel'i okul çıkışı yakalamak için aceleyle giderken,yine bi kız çığlığ duyup bakmak için sesin geldiği yöne gittiğinde gördükleri karşısında şok oldu.
Önceden bir kıza saldırırlarken şimdi 4 kıza birden saldırmaya başlamışlardı.Üstelik düşman bu sefer 2 kişi gelmişlerdi.Ama en kötüsü Lyhran ve Rasuel ortalarda yoktu.Teari ne yapacağını düşünürken,Foul Teari'yi görünce Ametis'e:
-Bir kız daha var!Ona da bakalım!deyince Teari cesaretle:
-Denemeye bile kalkışmayın!Kimsiniz siz!?O zavallı kızlardan ne istiyorsunuz?dediğinde Ametis,Teari'ye doğru yaklaşıp ciddiyetle:
-Öğrensen bile yapacak hiç birşeyin yok!dediğinde arkadan tanıdık bir ses:
-O belki!!...Ama bizim yapabilecek çok şeyimiz var!dediğinde Teari sevinçle arkasını döndüğünde Rasuel ve Lyhran'ı görmüştü.Lyhran,Rasuel'e bakıp:
-Bu aptalların iyi bir sorguya ihtiyacı var anlaşılan!Ne dersin?dediğinde Rasuel gülümseyerek:
-Bence de!diyerek Teari'nin yanına doğru gelip:
-Sen iyi misin?
Teari:
-Evet...Ama o kızlar iyi olacak mı?
Lyhran:
-Merak etme.Eski hallerine dönecekler...Ama önce size bir kaç sorum var!deyip Foul ve Ametis'e doğru baktı.
Foul ciddiyetle:
-Aeon'un prensleri!Sizi tanımamak elde değil!Ama uyarıyoruz ki bizim işimize karışmayın!
Rasuel de ciddi bir şekilde atılarak:
-Karışmak mı!?Aeon'u aramak sizin göreviniz değil!Kim olduğunuzu söylemediğiniz gibi,bir de böyle konuşmaya cesaret edebiliyorsanız bu sizin için hiç iyi olmaz!dediğinde onu dinleyen Teari ve Lyhran şaşkınca bakarken,Teari atılarak:
-Onu hiç bu kadar görmedim!dediğinde Lyhran da şaşkınlıkla Rasuel'e doğru bakıp Teari'ye:
-Bu ilk!Aslında o genelde ciddidir.Ama buraya gelince cıvıtıyor!deyince önde konuşma yapan Rasuel arkasına dönüp Lyhran'a kötü kötü bakınca,Lyhran ne olduğuna uğradı.
Ametis ve Foul ise onlara şaşkınca baktıktan sonra ortadan yok oldular.Rasuel ise gittiklerini fark edince Lyhran'a:
-Senin yüzünden adamlar kaçtı!dediğinde Teari hafif üzgün bir şekilde:
-Üzgünüm...Onun suçu değil!Benim yüzümden oldu!Kızacaksan bana kızabilirsin...deyince ikisi da öylece kala kaldı.
Rasuel şaşkınlıkla:
-Onu koruduğuna göre,hafıza silme işi bayağı hasar yapmış...deyince Lyhran hala sessiz ve ve şaşkınlıkla ona bakarken,Teari ise anlamamış bir şekilde ikisine bakıyordu.
O sırada uzak olmayan bir yerde ise sarı renkte,tepeden at kuyruğu şeklinde arkadan bağladığı,önde kahkülleri ve perçemleri bulunan saçlarıyla,mavi gözlere sahip tatlı ve güzel bir kız ise elinde çanta ile etrafa bakınarak:
-Demek burası!Harika olacak!deyip gülümsüyordu...

Bölüm 9 Son

görüşmek üzere...

ahanda lyhran ın kabusu geldi. rosea kesin teari yi kıskanıp pislik yapacak bemden demesi. onee-san yetmez mi artık bu bölümler. artık teari nin aeon olduğunu öğrenseler de on özel olarak korumaya başlasalar ya. yada aeon a götürmeye çalışsalar? bu arda ilk sezon teari nin rasuel e söylediği sırrı da merak ediyorum. yazılı haftam bana dua edin. feni batırdım zaten ...

yeni bölümü bekliyorum haa

Çok teşekkür ederim yorum için Hp-chan
Evet kabus geldi.Yada siz öyle sanıyosunuz...XD
Şu bölümlere gelecek olursak haha o bölümlere daha var.
Umarım sınavında da başarılı olursun Hp-chan ^.^

Yaşasın Roseaaaa
hiç de kabus değil bence çok şirin u.u lyhran ilk başta teariden de hazzetmiyordu bak şimdi neler oldu xd
gümüş saçlı adam kim ya.. teariyi istyen hani .D teariyi mi yoksa gücünü mü istiyor? adsfsadfgfa...
sunema chanıım yeni bölümleri koy artık *-*

Biliyorum...Upuzun bi zamandır bölüm koymadım...Yaklaşık bir ay! O.o....Sanırım kış gelince bende bi uyuşukluk oluyo artı netin gidip gelmeleri...Hepinizden özür diliyerek,umarım bu bölüm affettirir deyip sizleri sevdiğimi söylemek istiyorum ~_~ ve de çok uzattım byee~ diyorum


Bölüm 10 " Beklenmeyen Misafir"

Lyhran ve Rasuel olaydan sonra evlerine doğru giderken oturdukları evin bahçe kapısını açık görünce hafif bir şaşkınlıkla birbirlerine baktılar.Daha sonra ilerleyip evin kapısının da açık olduğunu fark ettiklerinde telaşla eve fırlayıp,kapının önündeki bavulu görünce öylece kala kaldılar...
Rasuel:
-Bu bavulun burda olma nedenini biliyor musun?
Lyhran yan yan bakarak:
-Seni terk ediyorum ondan!...Dikkat edersen ben de senin kadar bu sorunun cevabını aramaktayım.Ama kafanın nerde olduğunu soracak olursan,işte o konuda yardımcı olabilirim!demesiyle birden sevinçle bağıran bir kız sesinin duyulması bir oldu.
Kız:
-SONUNDA GELDİN!dediğinde Lyhran sesin sahibini tanıyınca ürpermiş ve korku dolu gözlerle bakmaya başlayarak:
-Yoksa...dediği sırada Rasuel de hafif gülümseyerek:
-Sanırım bavulun kime olduğunu anladık!dediğinde üst kattan aşağıya koşturarak gelen birisini fark ettiklerinde ikisi de tedirgin gözlerle bakmaya başlamışlardı.
Kız merdivenin başına geldiğinde ise tatlı bir gülümsemeyle:
-LYHRAN!!Seni çok özledim!diyerek kollarını iki yana doğru açıp koşmaya başladı.
Tam Lyhran'a sarılacaktı ki,Lyhran elini kızın kafasına koyup kendinden uzak tutarak bir yandan da:
-Yaklaşma Sakın!
Olduğu yerde koşturan kız ise acıklı bi suratla:
-Nedeeen!??Onca yolu seni görmek için geldim yaa!!
Rasuel ise kıza hafif sinirli bakarak:
-Bizim hiç değerimiz yok demek!?deyince kız gözlerinde birkaç damla gözyaşı kalmış bir şekilde Rasuel'e bakıp:
-Seni doğduğumdan beri görüyorum!Bırak biraz hasret gidereyim!
Rasuel sinir ve şaşkınlıkla:
-Abinle nasıl böyle konuşursun!?Kız dil çıkarıp umursamaz bir şekilde baktığında Lyhran gülerek:
-Kimin kardeşi!
Rasuel daha bi sinirle:
-Sen ona kimin kuzeni de istersen!dediğinde Lyhran hala gülüyordu ve kız güldüğünü fark ettiğinde hayranlıkla bakarak içinden:
-Onu hiç böyle gülerken görmemiştim...Bu kadar içten...demeye kalmadan Lyhran elini kızın başından çekerek:
-Hey sen!Şu bavulunu yolun ortasından kaldır.
Biri takılıp düşebilir.dediğinde kız yine tatlı gülüşü ile:
-Peki!Hemen...diyerek bavulunu tam alacaktı ki Rasuel atılarak:
-Odan soldan 2.kapı...deyince kız bavulu bırakıp Rasuel'e sarılarak:
-Ben de seni özledim,abi!demesiyle Rasuel eliyle kızın başını okşalayıp içtenlikle gülümsedi.
Birkaç saat sonra ise hepsi oturma odasında toplanmış konuşuyorlarken,Lyhran kıza yan yan bakarak:
-Bu kadar erken gelme sebebin ne?deyince kız yüzünü hafif ekşiterek:
-Tam zamanında geldim...Aeon'un yerini tespit ettiğinize göre onu bulmak da bana düşer!dedikten kısa bir süre sonra ise gözlerini hafif sinirle kısıp bakarak:
-İşarete bakacak olan kişinin siz olacağını düşünmediniz herhalde!!Rasuel atılarak:
-Bunu da nerden çıkardın!?Zaten seni çağıran da benim!deyince kız sinirli ve hafif kızarmış bi suratla:
-Sebep sadece o değil!Bakmamalısınız,çünkü eğer bir erkek işaretini görürse bu onunla...demeye kalmadan Lyhran'ın yakasına yapışıp ileri geri sallayarak:
-Özellikle sen!!Sakın bakayım deme!deyince neye uğradığına şaşıran Lyhran:
-Hey Rasuel!Şu akıllıyı al yakamdan,yoksa sonuçlarına sen katlanırsın!deyince hafif şaşkın ve gülen bi yüzle bakan Rasuel:
-Rosea!...Lyhran'ı biraz daha sallayabilirsin!dediğinde Rosea gülümserken,Lyhran öylece kala kalmıştı.
Rasuel'e sinirli bir şekilde bakarak:
-Bunu kendin istedin!deyip sinsice gülümseyince Rasuel irkilmişti.
Lyhran ise Rosea'ya:
-Biliyor musun?Abinin hoşlandığı biri var ve ona...demeye kalmadan suratı kızarmış Rasuel,yerinden fırlayıp panikle Lyhran'ın ağzını kapatıp sırıtarak:
-Sen onu dinleme!Aklınca şaka yapıyor!dedikten sonra Lyhran'a doğru bakıp,hiç olmadığı kadarki korkunç bir surat ifadesi ve ses tonuyla gizlice:
-UYKUN GELDİ...VE ODANA UYUMAYA GİDECEKSİN!...yoksa seni ne yapacağımı biliyorsun...deyince Rasuel'in bu halinden irkilen Lyhran yutkunarak:
-Herneyse!Uykum var!Hem yarın okula gideceğiz değil mi?dediğinde Rasuel normale dönüp gülümseyerek:
-Evet,haklısın!deyince Rosea ve Lyhran birbirlerine bakarak şaşkın ve biliyordum edasıyla:
-Tipik Rasuel...deyip odalarına gittiler.
Ertesi sabah ise...Rosea üzüntülü bir şekilde Lyhran'ın koluna yapışmış bağırarak:
-Bende seninle gelmek istiyorum,yaa!!
Lyhran ise sinirli bir şekilde:
-Sana gelemezsin diyorum!Düşmanın ne zaman saldıracağı belli olmaz!
Rosea parıltılı gözlerle bakarak:
-Beni düşündüğünü bilmiyordum!deyip tam sevinçle sarılacakken Lyhran yine eliyle iterek:
-Deneme bile!dediği sırada yanlarına gelen Rasuel hafif sinirle:
-Lyhran!Çabuk olsana!Geç kalacağız!
Lyhran ise çileden çıkmış bir şekilde:
-Kız kardeşin bıraksa gelicem değil mi?!deyince Rasuel,Rosea'ya bakıp pes etmiş bir şekilde:
-Bırak o da gelsin!Hem Aeon'la karşılaşırsak yardımı olur!deyince Lyhran şaşkınlıkla kala kaldı.
Daha sonra önden önden giderek:
-Sen bilirsin!Ama ona sen göz kulak olursun!deyince Rosea yarı üzgün,yarı sinirli bi tavırla:
-Benim göz kulak olunmaya ihtiyacım yok!Ben tam 18 yaşındayım!dediğinde bile Lyhran umursamaz bir şekilde gitmeye devam ediyordu.Rosea ise sadece sinirden yanaklarını şişirmekle yetinmişti.

Okula vardıklarında ise:

Rosea hayranlıkla etrafına bakınırken Rasuel'e:
-Burası...burası harika!Gerçekten!Sadece gençlerin olduğu bir yer!Hadi dolaşalım!deyip Lyhran'ın kolundan tuttuğu gibi sürüklemeye başladı.Lyhran ise Rasuel'e "Kurtar Beni!"der gibi bakıyordu.
Onlar gittikten sonra,Rasuel'i gören Mirina da yanına gelerek:
-Günaydın!O giden Lyhran mıydı?
Rasuel gülümseyerek:
-Evet.Kız kardeşime okulu gezdiriyor.deyince Mirina heyecanla:
-Kız kardeşin mi var?Onunla tanışmayı çok isterim!dediği sırada karşıdan gelen Kiaru'yu fark edip el sallayınca,Kiaru da görüp yanlarına gelerek:
-Selam!Nasıl gidiyor?
Rasuel:
-Her zamanki gibi!dediğinde Mirina atılarak:
-Biliyor musun!?Rasuel'in kız kardeşi varmış!
Kiaru başta hafif şaşırdıktan sonra gülmeye başlayınca,Rasuel yan yan bakarak:
-Bunun neresi komik!?
Hala gülen Kiaru ise zar zor kendine gelerek:
-Şey...şey...aslında senin bi abi olacağın hiç aklımın ucundan geçmezdi!deyince Mirina hafif sinirli:
-Ne var ki bunda?Bence gayet güzel birşey!demesiyle Kiaru'nun kala kalması ve bu sefer de Rasuel'i gülme tutması bir olmuştu.Haliyle de birkaç dakika sonra hepsi gülmeye başladı.
Diğer tarafta Teari ve Vairen ise konuşa konuşa bahçede giderlerken,onları gören Lyhran sinirle içinden:
-Şu Vairen de hiç yanlız bırakmıyor!diye söylenirken,o sırada Rosea'dan ses gelmediğini fark edip ona doğru baktığında yüzü kızarık,ellerini yumruk gibi yapıp göğsünün üstüne koymuş hayranlıkla bir yere baktığını fark edince Rosea'yı dürterek:
-Hey!Bu ne hal böyle?Kafana birşey mi düştü senin!
Rosea ise hala hayranlıkla bakarak:
-O...O...O KIZ ÇOK TATLI!!!deyip bağırarak parmağıyla Teari'yi işaret edince herkes dönüp Rosea'ya baktı.Lyhran bile ondan daha fazla rahatsız olmuşken Rosea fırlayıp Teari'ye doğru koşmaya başladı.
O sırada Vairen ile konuşan Teari kendisine doğru koşan Rosea'yı görünce şaşkınlıkla baka kalmıştı.
Rosea yine aynı şekil hayranlıkla Teari'ye bakarak:
-Benim adım Rosea Sthrias!Hadi arkadaş olalım!deyince Teari içten gülümseyerek:
-Elbette!Benim adım da...demeye kalmadan Lyhran koştura koştura yanlarına gelerek:
-Herkesin içinde böyle davranamazsın!dediğinde kendisine hafif şaşkın bakan Teari'yi görünce öylece kala kaldı.
Daha sonra kendini toparlayarak:
-Merhaba,nasılsınız?
Şaşkınlıkla bakan Teari ve Vairen ise:
-İyiyiz,ya sen?
Lyhran:
-Ben de...dedikten sonra hala aynı şekilde kendisine baktıklarını fark edince:
-Yaptığı aptallıktan dolayı,Rosea adına özür dilerim!deyince Rosea,Lyhran'a şaşkınlıkla bakarak:
-İnanamıyorum!Benim adıma özür diliyorsun!...Kendinden başkasını düşünmeyen,çapkın,vurdumduymaz Lyhran'a ne oldu?!derken Lyhran ise diğer tarafta sanki her kelimenin sonunda kafasına taş düşmüş gibi kendini yerin dibinde hissediyordu.
Teari gülümseyerek:
-Rasuel ve Lyhran'ın akrabası mısın?
Rosea gülümseyerek:
-Evvet!Ben Rasuel'in kız kardeşiyim!deyince Teari hafif sevinçle:
-Gerçekten mi?Tanıştığımıza memnun oldum.Ben Teari Hena!deyince Rosea biraz duraksamıştı.Ama sonra boş verip yeniden gülümseyerek:
-Tea-chan!!Sana böyle seslensem olur mu?
Teari gülümseyerek:
-Elbette...dedikten sonra içinden:
-Gerçekten çok tatlı bir kız kardeşi varmış,abisine de benziyor...diyordu.
Rosea ise tekrardan:
-Sen de bana Rose-chan de!!Bu arada çok tatlısın!!deyince Teari hafif utanarak:
-Şey...Ben mi?dediğinde Rosea daha bi hayranlıkla:
-Gerçekten,çok tatlısın!deyip Teari'ye sarılıverdi.
O sırada yanlarında olan Vairen ise Rosea'ya bakıyordu.Bu kadar tatlı ve neşeli gülümsemesi onu etkilemişti.
Lyhran ise Rosea'yı kolundan tutup çekiştirerek:
-Hadi gitme vakti!Sonra görüşürüz!deyip giderlerken Rosea acıklı bir suratla gözleri yaşlarla dolmuş bi şekilde bakarak:
-Ama ben Tea-chan'le kalmak istiyorum yaaa!!dediğinde Teari peşinden seslenerek:
-Ne zaman istersen konuşabiliriz!deyince Rosea gülümseyerek "Peki!"deyip gitmişti.
Lyhran'la birlikte yolda giderlerken Rosea ciddiyetle Lyhran'a bakarak:
-Adının tanıdık geldiğini biliyordum!deyince Lyhran hafif şaşkın bakarak:
-Neden bahsediyorsun sen?
Rosea,Lyhran'a doğru bakarak:
-Buraya önceki gelişinizden sonra eve döndüğünüzde hep bir ismi rüyalarında sayıklıyordun!
Lyhran bunu duyunca kala kalmış bir şekilde:
-Saçmalığın bu kadarı!Ben gidiyorum!deyip tam gidecekken Rosea,Lyhran'ın kolunu tutup başı hafif öne eğik üzüntülü bir yüzle:
-Bu doğru,değil mi?Seni kendi kulaklarımla duydum!Birgün sana bakmak için odana geldiğimde,koltukta uyuya kalmıştın ve onun adını söyledin!deyince Lyhran hafif sinirli:
-Sana odama kaç defa...demeye kalmadan iyice üzgün bir yüz ve ses tonuyla bağırarak:
-Ne önemi var!Sonuçta onun adını söyledin!dediğinde Lyhran az da olsa tuhaf olmuş ve üzülmüştü.Tam Rosea'ya seslenecekken,Rosea kendini toplayıp gülümseyerek:
-Sonuçta o çok tatlı!Ben bile onu çok sevdim!Ama bundan sonra ona karşı kaybetmeyeceğim!deyince Lyhran öylece kala kaldı.
Ama asıl herşey bundan sonra başlayacaktı...

Bölüm 10 Son[/i]

bu başlığa ilk yorumum ve ilk yorum
çok güzel olmuş yeni bölüm, Sunema
rosea 18 yaşında olmasına rağmen bana hareketleri 8 yaşında gibi geldi
ama sevimli kız
teariyide çok tatlı buldu haaa
ama Rosea Lyhran ile kuzen değil mi neden sanki ona aşıkmış gibi davranıyor
lafı uzatmayayım devamını bekliyorum

Öncelikle çok teşekkür ederim okuduğun için ~_~
Rosea'ya gelecek olursak,evet öyle bi karakteri var kızımızın Yeri geldiğinde çok ciddi de olabiliyo tabi.Teari sakin ve sevecendir onu sevmene sevindim ^.^
Lyhran ve Rosea kuzen doğru,aslında Rosea zaten Lyhran'a aşık Ama bu aşktan çok kompleks gibi birşey.Zaten ilerki bölümlerde anlaşılacak bu...Öhm yeni bölümde yakın zamanda burda olacak inşallah ~_^

YAŞASIIIIIIIIIIIIN
sunemachanım nolursun daha sık koy bölümleri unutuyorum yavaş yavaşş .D
Roseaaa sonunda geldi Kıza bakınca kendimi görüyorum nihihihi
İşarete bakmak mı Erkek bakarsa ...? Aklıma kötü kötü şeylerr geliyor yaa umarım öyle değildir asdfhjlds.
Yeni bölümü istiyoruzz kış uykusuna yatma sunemachii :d

Haha Merak etme ayıldım,zımba gibiyim.Kış uykusu falan yok Aldım alacağım kadarı u.u Kendinde Rosea'yı gördün demek hehe İşarete gelecek olursak fufufu~ ilerde ilerde Yeni bölümler neti yakaladığım müddetçe burda olacak.Kısa yakında görüşürüz...Okuduğunuz için tekrar teşekkürler ^.^

E şimdi yanii türkiyeden geçerken tüm kızlar saldırmış şunlara diyorum ben olsam bende saldırırdım sdhfdksfuwıjkdgyujm. rosea belki biraz sinir bozucu olabilir ama iyi kız aslındaağağğağ (umarım daha sonra bu söylediklerimi bana yedirmezsin )

Ve bir yeni bölüm ile daha burdayım ^.^ Umarım seversiniz diyerekten yine hoşçakalın diyorum... ~_~


Bölüm 11 " Acı ve Tatlı"

Teari her zamanki gibi dolabına doğru giderken birden birşey hissedivermişti.Ama ne olduğuna anlam veremeden dolabını açıp defterlerini almaya koyuldu.Aslında hislerinde yanılmamıştı...

Onu gözetleyen ve savaşı kazanma aşkıyla yanıp tutuşan Rosea,koridorun sonundan onu izliyordu...Ona öfkelenmeye başladığı her seferde tatlılığını görünce yine kendinden geçiyordu...Ama bu sefer ne olursa olsun kendini tutacaktı.O tatlıysa,kendisi acı olacaktı.Ki Lyhran ve Rasuel onu gizlice gözetlerken yakalayıncaya kadar...
Rasuel hafif sinirle:
-Teari'yi neden takip ediyorsun?
Rosea ciddi bi ifade ile:
-Onla benim aramda kutsal bir savaş başladı!Siz bu işe karışmayın!
Lyhran yan yan bakarak:
-Saçmalama da görevini yerine getir!Bu ve birçok okuldaki 18-20 yaş arası kızlara Aeon olup olmadıklarını anlamak için bakman gerekiyor!
Rosea umursamaz bir şekilde:
-Bu daha önemli!Abim baksın!deyince Rasuel hafif kızarmış bir şekilde:
-Nee!?Ne saçmalıyorsun sen!?Hemen görevinin başına!...Hem sen neden Teari'ye savaş açtın?dediğinde Lyhran'ın kalbi hızla atmaya başlarken,nedendir bilinmez sanki Rosea anlamış gibi:
-Özel bir mesele!Kızlar arasında!O yüzden beni rahat bırakın!deyince birden seslerini duyup da gelmiş Teari'yi görünce öylece kala kaldı.
Teari hafif gülümseyerek:
-Günaydın,nasılsınız?demesiyle yine Rosea'nın suratında bi hayranlık ifadesi oluşmuştu.
Ama kendini toparlayıp ciddiyetle:
-İyiyiz,peki ya sen?
Teari içtenlikle:
-Ben de iyiyim,Rose-chan! deyince Rosea yine dayanamayıp sarılarak:
-Çok tatlısın!demesiyle Lyhran ve Rasuel kala kalırken,Teari ise anlayışla bakıyordu...
Beraber bahçede yürürlerken Rosea atılarak:
-Tea-chan!Hafızanı kaybettiğin doğru mu?deyince Lyhran ve Rasuel'i yine buruk bi acı sarmıştı...
Teari ise gülümseyerek:
-Evet...Aslında birşey hatırlamıyorum...Ama kalbimdeki uzun zamandır var olan boşluk,Rasuel ve Lyhran gelince dolmaya başladı sanki...dediğinde Rosea hayranlıkla baka kaldı.
Daha sonra Lyhran ve Rasuel'e fısıldayarak:
-Gerçekten size değer veriyor olmalı!Hayran kaldım!deyince Rasuel gülümseyerek:
-Herşeyden çok...değer verirdi...demesiyle Rasuel'in suratını öyle gören Rosea heyecanla:
-Sen ondan hoşlanıyorsun!!diye bağırınca üçü de şaşkınlıkla baka kaldı.
Teari merakla:
-Kim...kimden hoşlanıyor?deyince Rasuel:
-Yo-yok birşey!dediğinde Rosea'nın jeton düşünce içinden şoklara girerek:
-İnanmıyorum!Abimle Lyhran aynı kıza aşık olmuş!!Lyhran o yüzden söylememi istemiyordu!Çünkü abimin de sevdiğini biliyordu!!deyip olduğu yere çöküp ağlamaya başlayınca,Teari üzgün bi şekilde:
-Neyin var Rose-chan?Neden ağlıyorsun?
Rosea:
-Böyle bir aşk hikayesi gözlerimden yaş akmasına sebep oluyo!Meğer sana çok haksızlık etmişim!diye ağlamaya devam edince Teari dediklerinden hiç birşey anlamamıştı...Ama yine göğsünün üstüne ağrılar vurmaya,ve yine geçmişten bulanık kesitler görmeye başlamıştı...Sanki birine kolye veriyordu ama tam net göremiyordu.Göğsünün acısı da yüzüne yüzüne vurmuştu...
Rosea fark edince:
-Neyin var Tea-chan?İyi misin?!
Teari acısını belli etmemeye çalışarak gülümseyip:
-Ben iyiyim,endişelenme...deyince Lyhran ve Rasuel de telaşlanmıştı.
Rasuel:
-Gerçekten birşeyin yok değil mi?
Teari gülümseyerek:
-Gerçekten iyiyim.Ufak birşey...dediğinde Lyhran'ın ciddi suratını görünce hafif şaşırmıştı.
Lyhran:
-Doktora gittin mi?
Teari hafif şaşkın:
-E-evet.Birşeyim yokmuş...Bu yüzden endişelenmeyin...deyip gülümsedi.
O sırada olanları uzaktan gören Mirina, koşarak Teari'nin yanına gelip:
-Teari,iyi misin?Yine başladı değil mi?dediğinde Teari birden Mirina'yı karşısında görünce şaşkınlıkla:
-Mirina?Ne...?
Mirina telaşla:
-Geçerken gördüm!İyisin değil mi?!derken kendisine bakan Rosea'yı görünce parıltılı gözlerle bakarak:
-Ne kadar tatlı bir kız!demesiyle Rosea'nın da aynı şekilde bakarak:
-Gerçekten mi!?demesiyle biri dışında hepsi şaşkınlıkla ikisine bakıyordu...Lyhran,Teari için endişeleniyordu ve gerçekten neyi olduğunu merak ediyordu...Ama belli etmesinin imkanı yoktu....

Biraz zaman sonra Lyhran,Rosea'yı gezdirmekten bıktığı için Rosea da Rasuel'le birlikte giderek hem gezmiş hem de Aeon olabilecek kızları araştırmış oluyordu.Bu fırsattan istifade Lyhran da çaktırmadan Teari'ye bakmaya gitmişti...

Teari klüp başkanıydı ve bahçe tarafına bakan bir sınıfta toplantı yapıyorlardı.Yine o gün klüp toplantısı vardı ve Teari klüptekilerle birşeyler konuşuyorken Lyhran da onların sınıf camının önündeki büyük ağacın tepesine çıkmış gizlice seyrediyordu...Ve onu izlerken,fark etmese de aslında Teari'yi görmek onu mutlu ediyordu...

Zaman böyle geçerken 1-2 saat sonra klüptekiler dağılmış Teari birkaç şeyi toplamak için sınıfta kalmıştı.Lyhran da bunu fark edince tam ağaçtan açık sınıf camına atlayıp sınıfa girmek isteyecekken,durduğu dala tekrar oturup sırtını ağaca yaslayarak kendi kendine:
-Ne yapıyorum ben?...Buna hakkım yok...diyerek tam dalgın bakan gözlerini kapatacakken,kendisine doğru bakan birini fark edince başını yavaşça çevirip sınıf camına doğru baktığında öylece kala kaldı.Tam camı kapatacağı sırada Lyhran'ı ağaçta gören Teari de aynı şekil onu görünce kala kalmıştı.Birbirlerine yüzlerinde hafif kızarıklık ile şaşkınca bakıyorlarken,birden güçlü bir rüzgar eserek camı kapatıp kitleyi vermişti.Bunun üzerine şaşkınlıkları daha da artsa da Teari dalgın ve hafif üzüntülü bir yüzle başını çevirip hiç birşey demeden öylece gitmişti.Lyhran ise hafif esen rüzgar ve üzgün bakan gözleriyle,sanki hak verir gibi peşinden bakıyordu...

Başka bir yerde,Aion'ların prensi Arien yine odasının camından içeri dolan temiz havayı kendi içine çekerek,kalbine söz geçirmeye çalışıyordu...Çünkü kalbi birini git gide arzulamaya başlıyordu...Ve bu arzu git gide sinire dönüşüyordu...
Birden konuşarak:
-Neden bu kadar uzun sürüyor?
Birden arkasında beliren Ametis ve Foul saygıyla eğildikten sonra,Foul atılarak:
-Sizi anlıyorum efendim...Ama gerçek şu ki,şu prensler ve bi kız işimize çok karışıyorlar!Ve o bölgede çok kız olduğu için Aeon'u bulmamız da o kadar zorlaşıyor...
Prens Arien sinirli bir yüz ifadesi ile yavaşça yanlarına gelip,yüzlerine bakarak:
-Bana iki küçük prens ve kim olduğu belli olmayan bir kızdan korktuğunuzu söylemeyeceksiniz değil mi?!
Ametis kendinden emin bir şekilde bakarak:
-Prensler evden uzak olmalarına rağmen bu kadar güçlü oluyorlarsa tek açıklaması,Aeon'a yakın bi yerdeler ve Aeon ister istemez onlara yardım ediyor olabilir!
Foul ciddiyetle:
-Bu demek oluyor ki...demesine kalmadan Arien yüzünde hafif alaycı bir gülümseme ile:
-Aeon tam orda!Gidin ve herkesi arayın!Bulmadan da buraya gelmeyin!...Eğer gelirseniz,sonunuz hiç iyi olmaz!deyince ikisi de anlamış bir şekilde bakıp gittiler...Ve Arien'in yüzünde ise gizemli bir gülüş belirdi...

Bölüm 11 Son

Üzgünüm mesaj iki kere gitmiş de...~_~"