Başlığı görüp "bu ne lan?" diye merakla içeri dalan sevgili okuyucularım, hepiniz hoşgeldinizzz !

Şimdi siz başlığa baktınız xP Aşk-ı Memnu xP
Amaaa... bildiğimiz Behlül'lü Bihter'li Ednan Bey'li Aşk-ı Memnu değil xP Bizim aşk-ı memnumuz naruto cinsinden Aşk-ı Memnu.
Bu hikayeyi Naruto'yu izleyin ya da izlemeyin hiç farketmez bu hikayeyi herkes okuyabilir çünkü seriyle bir bağlantısı yok *o*

Kolay gele Açıp da okumayanın başında yorgan düşe


Not: Şaka.


---

Konoho'da her zamanki olağan bir gündü. Tabi burdaki olağan deyimi tam bir yalan. Aslına bakacak olursanız, Konoho'da her gün on binlerce olay yaşanır. Ama bunların hepsi aile ya da arkadaşlar arasındaki küçük olaylardır. Bu yüzden bunlar için Beşinci'nin olağanüstü hâl ilan etmesi tam bir saçmalıktır. Zaten o da böyle bir şey olmayacağının bilincindedir. Lafı uzatmayalım. Dediğimiz gibi; bugün 'birazcık' normal bir gündü. Fakat ilerleyen saatlerde yaşanan olaylar sadece dört kişi arasında başlayıp Hokage'ye kadar gidecektir.

Bahsettiğimiz küçük olaylardan biri tam da şu saatlerde baş göstermektedir. Uzumaki Naruto, Ichiraku Tsukemen'e doğru ağır adımlarla yol almaktadır. Naruto, dik sarı saçlı on beş yaşında bir çocuktur. Ninja bandı siyahtır. Üzerindeki kıyafeti Jiraiya-sama ona ilk giydirdiğinde çok havalı göründüğünü düşünmüştür. Eskiden kısaydı ama şimdi antrenmanlar sayesinde neredeyse Kakashi-sensei'nin boyuna ulaşmak üzeredir. O yeni doğmuşken Naruto'nun aşırı derecede benzediği dördüncü Hokage, onun vücuduna Konoha'ya saldıran Bijuu'yu mühürlemiştir, bu yüzden Naruto aynı zamanda bir Jinchuuriki'dir. Ichiraku Tsukemen'e geldiğinde alışık olduğu dükkan perdesini kaldırıp içeri girer. Aynı anda Teuchi-sama'nın kızı Ayame bir çığlıkla onu karşılar. " MERHABA NARUTO-SAMA! " Ve Ayame sizi böyle bir şekilde karşılamışsa bu hayra alamet değildir. " Dükkanımızın yeni ismini gördünüz mü?! " Naruto ah, hayır... yine mi? diye içinden geçirerek dükkanın ismine bakar.

ICHİRAKU KARE RAISU

" Kare raisu? O ne? Ah tanrım! Tam da Tsukemen'e alışmaya başlamıştım! " Ayame sırıtır. " Kare Raisu, köri sosu ile yapılan içinde tavuk, havuç, patates olan ve istenilirse üzerine tonkatsu vb. konularak da yenilen bir yemektir. " Tabi bu sırada Naruto'nun Yahu buna yemek demeye bin şahit ister tarzındaki yorumunu duymamıştır. " Köri orijin olarak Hindistan'dan gelmektedir fakat, yüz yıldan fazladır Japon mutfağında kullanılmaktadır. " Naruto aç kalmamak için mecburen bir tane istedi. Ayame babasına seslendi ve birlikte on saatte bir yemeği hazırlayarak Naruto'nun önüne koydular. Naruto acı olduğunu bilmediğini köri sosunu tabağa boşalttı... bir kaşık yedi ve...

" YANIYORUM !! " diye çığıklar atmaya başladı ama yine de dört tabak Kare Raisu yedi. Daha sonra Ayame geldi ve elini uzattı. " 300 yen, lütfen. " Naruto boş gözlerle ona baktı. " Bir tabak ne kadardı? " Ayame gülümsedi. " Bir tabak 75 yen. " Naruto kafasını kaşıdı. " Eee... ııı... Bende sadece 100 yen var. Hehehe ? " Ayame ona kaşlarını çatarak bakar. " Öyleyse bulaşıkları yıkamak zorundasınız. Lütfen benimle gelin. " Naruto eli mahkum mutfağa gider ve eline bir tabak alıp yıkamaya başlar. " Selam gerzek. " Naruto başını sokağa açılan pencereye çevirir. Sasuke ve Sakura, çifte kumrular olarak birbirlerine sarılmış Naruto'yu izliyorlardı. Naruto Sakura'ya aşıktır. Bu yüzden onlarla konuşmuyordur. Başını çevirir. Kıskançlıktan çatlamak üzeredir. " Bırak sevgilim. En iyisi bulaşıklarıyla baş başa kalsın! " Gülerek uzaklaştılar.

" O kızı seviyor musun? " Naruto hızla arkasına döndü. Ayame orada duruyordu. " Ben... o benim arkadaşım. " Kız tek kaşını kaldırdı. " Naruto... seni yıllardır tanıyorum. Ona aşık olduğunu gözlerinden bile anlayabilirim. Hem sana Sakura'yı kıskandırmak için bir sır vereyim mi? " Naruto bunu duyunca kulaklarını diker bu soruya olumlu yanıt verir. Ayama onun kulağına bir şeyler fısıldar ve göz kırpıp gider. Naruto'ysa şoka girmiştir.

Sasuke ve Sakura uzaklaşıyorlardır. " Çok mu katı davrandık, Sasuke? " Sasuke ona inanamayan gözlerle bakar. " Hakediyordu. Hem seni paylaşmaya niyetim yok. " Sakura ona döner ve gülümser. Sasuke de bu gülümsemeye karşılık verir. Yavaş yavaş yakınlaşırlar. Dudaklarının arasında bir kaç santim kalmıştır. Sonra dudakları birbirine değer ve Naruto da dahil olmak üzere bütün dünyayı unuturlar. " Selam gençler! " Birden ayrılırlar ve kıpkırmızı bir şekilde gelene bakarlar. " Ka - Kakashi-sensei !!!! " Kakashi'yse nedendir bilinmez, bu mutlu sahneyi bozduğu için çok mutludur, ama bu sahneyi gördüğü için üzgündür. Sasuke'yi sertçe çeker. Sakura'nın duymayacağı biçimde ona bir şeyler söyler. " Emredersiniz efendim. " Nidaları atarak Sasuke gider. Sakura ve Kakashi baş başa kalırlar. " Sonunda gitti. " Ve Kakashi'yle Sakura öpüşmeye başlarlar.



İkisi de halinden gayet memnun görünüyordur! Ta ki... " Efendim bir yeri anla - " Gördüğü sahne karşısında bir an durur Sasuke, ve cümlesini tamamlar. " ...madım. " Sakura hızla Kakashi'den ayrılır ve Sasuke'ye döner. " Sasuke! Tanrım, açıklayabilirim! " Sasuke'yse öylece bakıyordur. " Böldüğüm için özür dilerim. " Hızla arkasına döner ve koşmaya başlar. Sakura ve Kakashi arkasından bakakalırlar. " Lanet olsun! " Sasuke bu arada koşuyordur. Nereye gittiğini kendisi de bilmiyordur. Tek bildiği yıllardır ona aşık olan kızın onu senseisiyle aldatmış ve aldatıyor olduğuydu. Kahretsin ki o bunun hiç farkında olmamıştı! Kendini çok yalnız hissediyordu. Aslında ölmek istiyordu. İçindeki acı o kadar büyüktü ki... Gerçekten. Gidip kendini öldürecekti. Koşmaya devam etti ve Hokage Anıtı'na tırmandı. Kendini aşağı atmaya hazırlandı. " Dur! Ordaki! Sen n'apıyorsun? Çabuk biri beşinciyi çağırsın! " Kısa sürede intihar haberini alan tüm Konoha orada toplanmıştı. Sasuke ilk defa ağlıyordu. " Hoşçakal aşkım. Hoşçakal dünya. " Ve çığlıklar arasında kendini aşağı bıraktı.