Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Sayfaya git: 1, 2, 3, 4, 5, Sonraki

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 38
Kayıt: 13 Ekm 2015
Mesajlar: 154
Teşekkür: 39

Durumu: Çevrimdışı

LordKunzite
Sağlam Üye
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Uzun süredir kaleme almak istediğim fanfiğim bu hafta sonundan itibaren venüs forumda
Eski ışıltılı zamanlarımızda olmasakta o günlerin anısına hiç okunmasa bile devam ettirmeyi umuyorum

VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
14 Ekm 2015 19:02
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 38
Kayıt: 13 Ekm 2015
Mesajlar: 154
Teşekkür: 39

Durumu: Çevrimdışı

LordKunzite
Sağlam Üye
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Hikayemi daha önceden yazdığım için Giriş bölümünü sizinle paylaşıyorum.
Bu hikayede isminin geçmesini isteyenler öm atabilirler yada yorumlarına ekleyebilirler savaşçı özelliklerini kullandıkları silahları hatta iyi taraftamı yoksa kötü taraftamı olacaklarını dahi belirleyebilirler.
Tek şartım gezegen savaşçılarının hiçbirini seçmemeleri



--GİRİŞ--
2000 li yılların başında dünya şeytani varlıkların saldırısı sonucu işgal altında kalmış fakat gezegenimizin koruyucuları sayesinde bu saldırı bertaraf edilmiş şeytanın uşağı ise yok edilmişti.
Ancak onlarda biliyorlardı ki kötülük sadece yenilir ama yok edilemezdi. Hayatlarına devam ediyorlardı bir kulakları da hep karanlık taraftaydı. Bu huzur pek uzun sürmemişti. 2-3 yıl sonra gene esrarengiz olaylar baş göstermişti. Avrupa, asya ve balkan ülkelerinde açıklanamayan olaylar yaşanıyordu. Bu olayları diğer yıllardan ayıran şey ise kayıp vakaları olmayışlarıydı.
İnsanlar son aylarda bir şehir efsanesinin peşinden koşmaya başlamışlardı. Yasa dışı kazılar, izinsiz aramalar ve bunun gibi olaylar bir anda yükselmeye başlamıştı.
Efsaneye göre dünyayı ele geçirmeye çalışan bir komutan amacına ulaşamayacağını anlayınca ruhunu şeytana satma yolunu seçmişti. Ruhu karşılığında şeytandan güçlü ve yenilmez bir ordu isteyen bu gözü dönmüş kralın isteği kabul edilmişti. Karşılığında ise sahip olduğu tüm hazineden vaz geçecekti.
Cani kral tüm ailesini katlettikten sonra hazinesi için büyük bir gömü alanı yaptırmıştı. Rivayete göre bu devasa hazineyi fethettiği heryere götürüyor. En son nerde kaldıysa oraya gömüyordu. Bu sayede hazinenin net bir yeri belirlenemiyordu. Daha sonrasında krala ve hazinesine ne olduğu tam bir sır olmuştu… Söylentilere göre hazinenin taşınmasına şeytanın uşakları yardım ediyordu.
İnsanlar arasına yayılan dedikodular hepsinin iştahını kabartmıştı. Gezegen korucuyuları bu haberleri endişe ile izliyorlardı. Son savaştan sonra evlenen mamoru ve usaginin bir çocukları olmuştu diğer ise yoldaydı. Mamoru bu haberlerden usagiyi uzak tutmaya çalışıyordu. Ama gezegenin asıl koruyucusu da o olduğu için her şeyi hissedebiliyordu. Mamoru dünyayı karısı ve çocuklarını aynı anda nasıl koruyacağını kara kara düşünüyordu.
Bazen bu hal onun öyle canını sıkıyordu ki korkulu rüyalar bile görüyordu. Gene böyle gecelerden biriydi. mamoru balkona hava almak için çıkmıştı. Yanına eşi geldi.
Usagi: gene uyuyamıyormusun
Mamoru: eskisi kadar kötü değil. Nede olsa zor zamanlardı…
Usagi: içeri gelmeyecekmisin
Mamoru: sen gir hayatım biraz hava almak istiyorum
Usagi: tamam canım…dikkat et üşütme
Mamoru: tamam…
Usagi içerde uyumaya geçerken mamoru yıldızlara bakarak düşüncelere dalmıştı. Derin bir iç çektikten sonra eşini çocuklarını ve arkadaşlarını bu kötülüklerden korumak için dua etmişti. Daha sonra eşinin yanına geçti. Sarı saçlarını okşadı kokusunu içine çekti. Ve sarılarak uykuya daldı…
İlerleyen haftalarda grubun üzerine bir karanlık musibet olmuştu. Mamoru izlendiğini hissediyordu. Sadece kendisinin değil diğerlerinin de takip edildiğine dair endişeleri iyice artmıştı. Bu konularda hisleri çok kuvvetli olan rei’ye konuyu açma gereği duydu. Tapınağında onu ziyaret etti.
Rei geçen yıl ölen dedesinin mezarının başında dua ediyordu bitirdikten sonra mamoruya bir fincan çay ikram etti ve karşısına oturdu.
Rei: bu ne güzel sürpriz
Mamoru: uzun zamandır kötü hissediyorum
Rei: evet kötü enerjini ilk geldiğin anda hissetmeye başladım…
Mamoru: son zamanlardaki haberlerden sonra izlendiğimizi düşünüyorum
Rei: izlendiğimizi derken
Mamoru: sadece ben ve ailem değil. Sen ve diğerleride dahil…
Rei: onlarlada konuştunmu
Mamoru: hayır. Henüz tam emin değilken tedirgin etmek istemedim. Konuyu araştırırmısın
Rei: tabiî ki hemen başlarım…
Mamoru: teşekkür ederim haberlerini bekliyor olacağım…
Rei akşam saatlerinde mamorunun isteğini yerine getirmek için tapınağa çekilmişti. Konsantre oldu. Başta her şey iyi gidiyordu. Bu tür translar kesin sonucu vermesine rağmen ölümcül yan etkileri de vardı. Rei transı derinleştiriyordu. Sınırlarda geziyordu. Önündeki ateş yükselmeye başlamıştı. Rei istediğine ulaştığını düşünerek devam etmeye başladı. başlarındaki musibet her neyse onun yüzünü göstermesini istiyordu. Ateş nerdeyse tavana deyiyordu.
Rei artık istediğini alacağını düşündüğü anda ateş birden sönmüştü. Sadece ateş değil tapınağın içindeki mumlar lambalar hepsi sönmüştü. Tapınak zifri karanlığa mahkum olmuştu.
Rei başaramadığını düşünüp gözlerini açmaya çalıştı. Ancak başaramadı. Öyleki hareket bile edemiyordu. Bedeni taş kesilmişti. Düşünceleri bile donmuştu. Kalbi korkudan yerinden çıkacak gibi çarpıyordu. Kafasında bir ses duymaya başladı. lisanı anlamıyordu. Ama birden içini huzur kaplamaya başlamıştı. Ona ne söyleniyorsa rahatlamasına neden oluyordu. Bu durum 1-2 dakika böyle devam etti. Daha sonra her şey normale dönmüştü. Rei bu yaşadıklarını hemen mamoruya anlatma gereği duymasına rağmen gece çok geç olduğundan bunu yarına bırakmayı tercih etmişti.




VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
16 Ekm 2015 20:15
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): HotaruTomoe

HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: -1038
Kayıt: 23 Eyl 2015
Mesajlar: 269
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 34

Durumu: Çevrimdışı

HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Harika Kunzite Abi tebrikler Kahkaha Atıyor


Güle güle Venüs Forum <3
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
16 Ekm 2015 20:39
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): LordKunzite

LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 38
Kayıt: 13 Ekm 2015
Mesajlar: 154
Teşekkür: 39

Durumu: Çevrimdışı

LordKunzite
Sağlam Üye
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Değerli Yorumlarınız için teşekür ederim
Ertesi gün reimamoruyu arayıp tapınağa çağırdı. Olanların hepsini anlattı. Mamoru bu olaylara bir anlam verememişti. Fakat bu anormalliğin içindeki kötü hisleri desteklediğini anladı. Etrafı gene karanlık güçler tarafından sarılmış olabilirdi. Düşman bu sefer kendini göstermekte de çok ketum davranıyordu.
Mamoru: bütün bu olanların aramızda kalması gerekiyor. Kocana dahi anlatmamalısın
Rei: merak etme ikimizden başka kimsenin haberi olmayacak. Yalnız sana söylemem gereken bir şey daha var.
Mamoru: nedir.
Rei: duyduğum esrarengiz lisanı araştırmayı düşünüyorum
Mamoru: elinde anlayamadığın birtakım sesler var somut bir veri olmadan nasıl araştıracaksın
Rei: bilmiyorum ama araştırmaya başlarsam eğer bir şeylere ulaşabileceğime dair güçlü hislerim var
Mamoru: pekala… nasıl istersen
Bu sohbetten sonra mamoruordan ayrılarak işyerine gitti. rei nerden başlayacağını bilmemesine rağmen içindeki araştırma isteğini dizginleyemiyordu
Tapınaktaki rutin işlerini bitirdikten sonra oğlunu kocasına bırakarak tokyo halk kütüphanesine doğru yol aldı. Aslında aradığı şeyin orda olduğunuda bilmiyordu. İçgüdüleri onu oraya yönlendirmişti.
Boş bir bilgisayarın başına oturdu. Esrarengiz seslerle alakalı dakikalarca araştırma yaptı. Bazı ses örneklerini dinledi lakin hiçbiri duyduğu lisanın yanından bile geçmemişti.
Akşam saatlerinde ise miçhiru ve makoto yaptıkları alışveriş yüzünden evlerine geç kalmışlardı. İki bekar kız eymi ile aynı evde kalıyorlardı. Eve ulaşmak için her zaman kullanmadıkları bir ara sokağı kullanma kararı almışlardı. Çok geç olmamasına rağmen yinede tekin sayılmazdı. Yanlarında bulunan biber gazlarına ve makotonunkarete bilgisine güvenerek o sokağı seçtiler. Hızlı adımlarla ilerliyorlardı.
Birden takip edildiklerine yönelik hislere kapılmışlardı.
Makoto: ayakkabıların bu kadar ses yapıyormuydu
Miçhiru: hayır… sanırım apartmanlardan dolayı yankı yapıyor
Makoto: bu yankı değil takip ediliyoruz
Miçhiru: nerden anladın
Makoto: ritmimiz düştüğü halde yankı aynı ritimde hızlanalım az kaldı
Onlar hızlandıkça yankı dahada hızlanıyordu. Artık takip edildiklerinden en ufak şüpheleri kalmamıştı. Evlerinin arka kapısı görünmüştü. Makoto daha fazla dayanamayarak arkasını döndüğünde kimseyi görememişti. Kendi hızlarından daha yüksek hızda takip edilirken ani bir refleksle nasıl bu kadar çabuk ortadan kaybolurlar diye düşündü
Miçhiru: gidelim makoto zaten geldik
Makoto: asan yanındamı
Miçhiru: hayır çekmecemde bırakmıştım eskisi gibi değil artık dedektörlerde sorun oluyor
Makoto: ne yazıkki aynı şeyi düşünmüşüz
Miçhiru: kapı hemen önümüzde belki köpekti hadi gel
Makoto: tamam…
Günler ilerledikçe bu gerginlikte tırmanıyordu. Makoto ve miçhiru bu sorunu mamoruya açma gereği duymuşlardı. Mamoru bozuntuya vermeden ikisinide dinledi. Hislerinde yanılmamıştı. Kızları rahatlatacak şeyler söyleyip evlerine yollamıştı fakat kendisinin tedirginliği dahada artmıştı. Reiden de henüz bir ses gelmiyordu. Dünyada insanlar çılgınlar gibi kazmaya devam ediyorlardı. Karanlıktaki şey herneyse ayak sesleri hızlanarak yaklaşıyordu. Kendini göstermesi an meselesi gibi görünüyordu.
Mamorunun kafasındaki bu soru yumağı büyürken bir akşam kapısını uzun zamandır görmediği setsuna çaldı. Usagi o gün çocuğuyla birlikte annesinin evindeydi. Mamoru yarı şaşkınlıkla setsunayı davet etti bişeyler içtiler.
Mamoru: buraya gelmen büyük sürpriz setsuna umarım yanlış giden bişeyler yoktur
Setsuna gülmüştü
Setsuna: yokmu…
Mamoru: …(ciddileşti) evet… her ne kadar doğal bir şey gibi görünsede son zamanlardaki gelişmelerden bende rahatsızım
Setsuna: herhangi bir araştırma da bulundunmu yoksa son anımı bekliyorsun
Mamoru: reiye konuyu araştırmasını rica ettim henüz bir haber gelmedi…
Setsuna: bu olan herneyse belki doğa üstü belki değil. Aileni nasıl korumayı düşünüyorsun
Mamoru: bilmiyorum… ama canım pahasına koruyacağım
Setsuna: mamoru… seni endişelendirmek istemiyorum ama durum maalesef korktuğumuz gibi…
Mamoru: nerden biliyorsun…
Setsuna: insanların peşinde olduğu hazine için anlatılan hikayedeki kralın kim olduğunu biliyormusun
Mamoru: adını biliyorum ama kim olduğuna dair bir fikrim yok
Setsuna: Kral Aldric …
Mamoru: …
Setsuna: Kunzitenin oğlu…
Mamoru hışımla ayağa fırlamıştı.
Mamoru: NE!!!...ama bu… bu nasıl olur… imkansız…
Setsuna: biliyorsun kunzite diğer generaller gibi değildi. Hepsinden daha güçlü ve daha karanlık büyülerin ustasıydı… karanlık savaşta her iki ihtimalide düşünerek çılgın bir fikre karar verdi.
Mamoru: anlat…
Setsuna: sevgilisi zoisite ölmeden önce bir bebek dünyaya getirdi. Kunzitenin yaptığı büyü sayesinde kısa ve fark edilmeyen bir gebelikle sağlıklı bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Ve çocuğa kader büyüsü yaparak geçmişe yolladı. Çocuk bir kral olacak ve bahsi geçen anlaşmayla dünyayı kaosa sürükleyecekti.
Mamoru: kral amacına ulaşamadan ölmüştü. Aradıkları şey sadece hazine altın gümüş savaş ganimetleri…
Setsuna: amacına ulaşamadı çünkü şeytanla yaptığı anlaşmayı ihlal etti. Şeytanın ordusuna karşılık ruhunu vermekten vaz geçti. Kibri ve hırsı babasından daha fazlaydı. Şeytanın gazabına uğradı. Şeytan ordusunu hazinenin bulunduğu yere kitledi.
Mamoru: bu efsanenin bilinmeyen yönü nerden öğrendin bunu…
Setsuna: olaylar başladığından dünya kaynaklarının yetersiz olduğunu gördüm. Araştırmak için karanlık arşivlere girdim.
Mamoru: karanlık arşivmi… fakat orası
Setsuna: evet karanlık krallığın arşivi. Bende geçmişte yolculuk yapabiliyorum. Biraz riskli olsada karanlık krallığın gümüş bin yıla saldırdığı gün kunzitenin odasına girmeyi başardım. Günlüğüne her şeyi not etmişti…
Mamoru: aman Allahım… yani hazineye ulaşan bir insan…
Setsuna: şeytanın ordusunu serbest bırakacak…
Mamoru: peki bizi takip edenlerin kim olduklarını nasıl anlayabiliriz
Setsuna: kendilerini göstermeden anlayamayız…
Mamoru: o zaman hazineye herkesten önce ulaşmalıyız. Şeytanın dünyayı ele geçirmesine izin veremeyiz…
Setsuna elinde tuttuğu perşomenimamoruya uzattı. Perşomende garip diagramlar ve şekillerden oluşan yazılar vardı. Ama anlaşılmıyordu
Mamoru: nedir bu
Setsuna: buna karanlık arşivin en özel bölümünde ulaştım. Herneyse 10 gardiyan 5 okçu ve daha birçok güvenlik önlemiyle korunmuştu. Tarihlerindeki en büyük savaşta böyle bir şeyi korumak için arkada asker bıraktıklarına göre çalınmaya değer buldum… ancak yazının lisanı hiçbir dünya diline ait değil… karanlık krallığın kendine bile…
Mamoru: buna reininde bakmasını istiyorum belki bir şeyler bulabilir…
Setsuna: sanırım savaş tekrar kapımızda…
Mamoru: evet… sanırım hiç bitmeyecek…
Setsuna: kader dedikleri bu olsa gerek…
O günden sonra mamoru durumu reiye açmak için akşam saatlerinde evden çıkmıştı. Diğer günlerin aksine etraf çok sakin ve tenhaydı…
Mamoru ilerlerken bir gölge görmüştü sanki. Kapşonlu ve pelerinli biri ona bakıyordu. Tekrar aynı yere baktığında kimseler yoktu…yürümeye devam etti. Reinin tapınağı şehrin biraz dışında kaldığı için uzun ve tenha bir yoldan geçmek zorundaydı.
Yürürken arkasından bir rüzgar estiğini hissetti. Durdu. Arkasına dönmedi. Ama orda biri olduğunu hissediyordu.
Mamoru: bu oyuna bir son ver …gerçekbir savaşçı gibi yüzünü göster…
--: arkanı dönmen yeterli…
Mamoru bu sesle irkilmişti. Nedenini anlamamıştı ama irkilmişti. Arkasına döndü. Karşısında simsiyah pelerinli ve kapşonlu biri duruyordu. Kapşonundan yüzü görünmüyordu. Ellerini önde birleştirmişti.
Mamoru: sonunda kendini gösterme cesaretini kendinden bulman güzel
--: …
Mamoru: şimdide konuşman için cesaretlenmenimi beklemeliyim… bizden ne istiyorsun…
--: perşomeni bana ver…
Mamoru: … neden bahsettiğini bilmiyorum
--: dünyadaki adıyla setsuna gerçek adıyla Plüton prensesinin kara arşivden çaldığı ve sana verdiği bize ait olan bir perşomen… yeterinceaçıkmı kral endimiyon…
Karşısındaki esrarengiz adam onunla alakalı ne varsa söylemişti.
Mamoru: karanlık krallığın son askerine kadar öldüğünü sanıyordum
--: perşomen karanlık krallığıda ait değil…
Mamoru: onu almak için bizim elimize geçmesinimi beklediniz
--: … perşomen….
Mamoru kral endimiyon kimliğine bürünmüştü. Kılıcını çekti…
Mamoru: …
--: kendini yenilmezmi sanıyorsun…
Mamoru: denemeye hazırmısın


VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
17 Ekm 2015 20:20
HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: -1038
Kayıt: 23 Eyl 2015
Mesajlar: 269
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 34

Durumu: Çevrimdışı

HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Vaayyy harikaydı Kunzite Abi süperdi Kahkaha Atıyor Tebrikler Gülücük Dağıtıyor


Güle güle Venüs Forum <3
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
17 Ekm 2015 20:27
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): LordKunzite

PrincessNeptune
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın



Kayıt: 02 Ekm 2015
Mesajlar: 206
Nerden: Okyanustan
Teşekkür: 16

Durumu: Çevrimdışı

PrincessNeptune
Beni Görmeye Alışın
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Cidden bayıldım çok güzel tebrikler Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
17 Ekm 2015 22:42
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): LordKunzite

LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 38
Kayıt: 13 Ekm 2015
Mesajlar: 154
Teşekkür: 39

Durumu: Çevrimdışı

LordKunzite
Sağlam Üye
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Yabancı ve mamoru karşılıklı birbirlerine bakıyorlardı. Elleri bir an kılıçlarına gitmişti. Derken mamoru bir an durdu
Mamoru: bir dakika… sen… sanırım seni tanıyorum
Yabancı: (hafifçe güldü) tanıyorsun elbette
Mamoru: sen savaş lordusun… hemde en güçlülerinden seninle savaşıp bunu anlatabilecek kimse yok
Yabancı: gümüş bin yıla çok uzun zaman önce bir ziyarette bulunmuştum o zamanlar sen küçük bir çocuktun…
Mamoru: peki bizden ne istiyorsun. Hatırladığım kadarıyla bizim düşmanımız değilsiniz
Yabancı: kralım drago perşomeni alıp güvenli şekilde himaye etmemizi emretti.
Mamoru: bu ne işe yarıyor
Yabancı: şeytan ordularının mührünü kıracak dünyaya kıyameti yaşatacak olan tılsımlı büyülerin yazılı olduğu tek perşomen odur
Mamoru: anlıyorum… gayet mantıklı… perşomeni size teslim edeceğim ama bir şartla
Yabancı: şartmı… nezaketinde bir sınırı vardır kral… istersem onu alabilirim
Mamoru: evet sanırım haklısın…ozaman iyi niyetli bir rica olurmu
Yabancı: evet bu olabilir
Mamoru: kranızla görüşmek istiyorum
Yabancı: ben kralın sağ koluyum bana iletmemi istediğiniz şeyleri söyleyebilirisiniz. Güvenlik nedeniyle bir süre kralımız drago kimseyle doğrudan görüşmüyor
Bir an yabancı kulağında kralının sesini duymuştu. Savaş lordları birbirleri ile telapati kurarak konuşabilirlerdi
Drago: bırak gelsin
Yabancı: … şanslı günündesin. Kralım seni görecek
Mamoru: nasıl…
Yabancı: gözlerini kapat 3 e kadar say ve aç…
Mamoru denileni yapmıştı. Kendini birden devasa bir şatonun taht odasında bulmuştu. Kralın tahtı o kadar muazzamdıki adeta bir kubbeyi andırıyordu. Kral drago beyaz tenli ve beyaz saçlıydı. Boyu yabancıdan daha uzundu. Keskin bakışları mamorunun gözlerini deliyordu
Mamoru: kral drago…
Drago: … ülkemize hoş geldiniz…
Mamoru: beni huzurunuza kabul ettiğiniz için teşekkür ederim
Drago: siz uzun süre bizim müttefikimiz oldunuz dedeleriniz bizimle çok savaşa katıldı.
Mamoru: dedelerimle savaşamı girdiniz… yani…
Drago: ırkımız uzun ömürlüdür. Hatta bazılarımıza ölümsüzlük bile bahşedilmiştir. Sizi dinliyorum kral endimiyon isteğiniz nedir.
Mamoru: öncelikle perşomeni sunmak istiyorum
Mamoru perşomeni yabancıya verdi.
Drago: perşomeni kardeşin koruyucuya ver güvenliğinden artık o sorumlu üstündeki bütün tılsımları pasifize etmeli…
Yabancı: emredersiniz…
Yabancı huzurdan ayrılacaktıki
Drago: görüşmemiz bitene kadar kal…
Yabancı: emredersiniz…
Koruyucu yabancının kardeşiydi. Büyüler üzerinde bir ustaydı. Mamoru cesaretini toplayıp kral dragoya seslendi
Mamoru: kral drago ülkem yıllar önce yıkıldı. Elimde ne bir asker nede bir krallık kaldı. Eşimi ve çocuklarımı mı yoksa arkadaşlarımımı koruyayım çaresizim… savaş lordlarının hikayelerini duyarak büyüdüm onlar yardıma daima karşılık verirler
Drago: endişelerinizi anlıyorum. Savaş lordlarının yaratılış amaçları evrendeki dengeleri korumaktır. 18.000 alemdeki tüm savaşlardan haberimiz vardır. Sizinde yıllarca neler çektiğinizi izliyoruz. Şu anda dünyada tekrar garip olaylar baş gösteriyor. Bu zamana kadarki çabalarınızı göz önünde bulundurursak yardımı hak ediyorsunuz
Mamoru rahatladığını hissetmişti. Tek başına sürdürdüğü bu zor savunma savaşında artık evrenin en güçlü savaşçıları onun yanındaydı.
Drago: neler yapabileceğimizi yardımcım yabancı ile görüşeceğim ve size en kısa sürede ilgili desteğin gelmesini sağlayacağız
Mamoru: minnettarım size…peki… tüm bu olayların tetikleyicisi kim. Bu sefer kiminle savaşıyoruz
Drago: net bir bilgi yok düşman kendini göstermiyor.
Mamoru: anladım… sanırım artık gitmem gerek
Drago: isterseniz bugün burda misafirimiz olabilirsiniz
Mamoru: çok naziksiniz ama hamile bir eşim ve korumam gereken bir dünya var
Drago: (hafifçe güler) pekala… askerlerim size dünyaya kadar eşik eder
Mamoru dünyaya gitmek üzere huzurdan ayrılmıştı. Yabancı ve drago yalnız kalmışlardı
Drago: insanlar ne kadar kibirli değilmi…
Yabancı: …
Drago: gümüş bin yılı daha onlar yokken kötülerden kurtarıp atalarının himayesine verdik. Daha sonra zamanı gelince gezegen savaşçılarını oluşturabilmeleri için güç asalarını teslim ettik… ve asırlar sonra toy bir kral dünyayı kendisinin koruduğunu söylüyor
Yabancı: bunu onun heyecanına verelim kralım…
Drago: artık gezegen savaşçılarının zamanı doldu. Yaşları ilerledikçe dünyalık uğraşlara dalıp amaçlarından sapıyorlar.
Yabancı: çok zor zamanlar geçirdiler sanırım bunu hak ediyorlar
Drago: kral endimiyona verdiğimiz söz karşılığında kendine bir tabur kurmanı istiyorum… savaşçılar artık bizim himayemizde olacaktır.
Yabancı : emredersiniz
Drago: perşomen bizim için çok kıymetli. Kıyamet orduları serbest kalırsa dünya iblislerin eline geçer ve onlar esir almazlar. Lanetli hazineyi bulup yok etmeliyiz.
Yabancı: …
Drago: okyanus ötesindeki kavimleri bilirmisin
Yabancı: evet kralım. Pek ilgi çeken yerler değillerdir.
Drago: yıldız adalarındakiler hariç… oraya git. Adanın kahinine olayı anlat. Sana bilgi vermeyecektir. Tehdit et. Hatta zor kullan. İşin bittiğinde ise öldür. Düşmanı henüz bilmiyoruz risk alamayız
Yabancı: emredersiniz…
Yabancı huzurdan ayrıldı. drago ise hafifçe güldü. Şatosundan dünyayı izliyordu.
Drago: bu gezegenden vaz geçemeyiz. İnsan haricinde bir gücün eline geçmemeli…


VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
18 Ekm 2015 14:56
HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: -1038
Kayıt: 23 Eyl 2015
Mesajlar: 269
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 34

Durumu: Çevrimdışı

HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Harikaa tebrikler Kunzite Abi Kahkaha Atıyor Nasıl yeni gördüm yaa Şaşırmış Durumda Şaşırmış Durumda


Güle güle Venüs Forum <3
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
18 Ekm 2015 21:30
PrincessNeptune
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın



Kayıt: 02 Ekm 2015
Mesajlar: 206
Nerden: Okyanustan
Teşekkür: 16

Durumu: Çevrimdışı

PrincessNeptune
Beni Görmeye Alışın
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Çok iyi yazıyorsun Kunzite Abi Çok Mutlu Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
18 Ekm 2015 23:08
LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 38
Kayıt: 13 Ekm 2015
Mesajlar: 154
Teşekkür: 39

Durumu: Çevrimdışı

LordKunzite
Sağlam Üye
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Yorumlar için teşekür ederim biraz kısa tutuyorum sıkılmayın diye. küçük imla hataları olabilir anlamı bozuyorsa uyarın eğer çok kısa olduysa uzun da yazabilirim iyi okumalar

Yabancı kralından aldığı emirle derhal harekete geçmişti. Savaş lordlarının bazı özel güçleri vardı. Zamanda seyahat edebilirlerdi. Bir yerden diğerine rahatlıkta gidebilirlerdi. Her an umulmadık zamanlarda ortaya çıkabilirlerdi. Genelde en bilindik olanıda en ihtiyaç duyulan anda ortaya çıkmalarıydı.
Savaş lordlarının en temel özelliği ise bayanlarının çok güzel erkeklerininde çok yakışıklı olmalarıydı. Onlarda duygusallık adına hiçbir şey yoktu. Aşırı yardımsever olmalarına rağmen aşk hayatları çok değişkenlik gösterebiliyordu.
Genelde iki kişi olarak görevlere çıkan savaş lordları arasında sadece yabancı tek başına görevi tercih ederdi.
Yıldız adalarına vardı. Vücudunu saran kapşonlu pelerini ve kapşonu onu tümüyle gizlemişti. Nerdeyse gezmediği hiçbiryer yoktu daha önce buraya geldğini hatırladı. Kahinin yerini biliyordu. Hızlı adımlarla oraya ilerledi. Kahinin barakasının önü olağan dışı şekilde kalabalıktı. Kimileri ağlaşıp sızlaşıyor kimileride kendi inancına göre dua ediyordu. Yabancı kalabalığı yararak barakanın önüne geldi. Kahin kanlar içinde boğazı kesilmiş şekilde yerde yatıyordu.
Cesedi inceledi. Kahinin bedeninde ve yüzünde işkence izleri vardı. Yani onu öldüren istediği tüm bilgiyi almıştı.
Yapacak bir şey kalmadığını düşündüğü anda limandan bir çığlık daha yükselmişti. Birisi hızla şehre doğru koşmaya başlamıştı. Yabancı hızla oraya yöneldi. Bu kahini öldüren kişi olabilirdi. Yüksek biryere çıktı. Koşan kişi siyahlar içinde bir bayandı. Olası rotalarını düşünüp ondan önce onun varacağı yere ulaştı. Kaçak kız tam bir harabenin içine girip kurtulduğunu sandığı anda boğazına uzanan sivri bir kılıçla irkildi…
Yabancı: selam…
--: garip bir tanışma şeklin var. Ama inan buna vaktim yok
Yabancı: kahini neden öldürdün bilmiyorum zaten aynısını ben yapacaktım. Eğer benimle bilgi paylaşımına girersen seni burdan kurtarırım
--: nasıl olacakki bu. Sahilden kaçmayı düşündüm ama fark ettiler.
Yabancı gülerek kapşonunu çıkardı. 18.000 alemde yabancı heryerde herkesçe tanınıyordu. Bunun nasıl olduğunu ise sadece kendisi biliyordu.
--: lanet olsun… sen yabancısın… yalnız savaşçı…
Yabancı: şimdi ya benimle gelirsin. Yada seni onlara bırakmam
--: tamam geleceğim…
Yabancı: adın nedir…
--: hotaru…
Yabancı: garip bir isim… (hotaruya elini uzattı) gel benimle…
Yabancı ve hotaru ordan kurtulmuşlardı. Onları bir tepeden izleyen iki kişi vardı.
--: ne yapacağız prensesim…
Prenses Neptün: savaş lordlarının onu bulması hiç iyi olmadı. Stratejimizi değiştireceğiz.
--: emriniz nedir.
Prenses Neptün: gezegen savaşçılarına savaş lordlarından önce ulaşmalıyız. Birini kaçırıp rehin alabilirsek hotaru karşılığında fidye olarak kullanabiliriz
--: hotaru herşeyi savaş lordlarına anlatacaktır
Prenses Neptün: sanmıyorum elde ettiği bilgileri kolayca paylaşmaz çünkü o bilgiler onun hayat sigortası. Önce kendi güvenliğini düşünecektir. Bizde bu aradan istifade ederek savaşçılara saldıracağız
--: hangisini tercih edersiniz
Prenses Neptün: Eymi Mizuno
--: emredersiniz prensesim…
Yabancı hotaruyu ülkesine getirmişti. Savaş lordlarının ülkesi sis ormanı denilen devasa sisle kaplı arazinin ortasındaydı. Sisin içinde hertürlü yaratık vardı. Ama savaş lordlarına saldırma cesaretini henüz hiçbir varlık kendinde bulamamıştı.
Kral drago hotaruya dinlenmesi için 1 gün vermişti. Onun bilgilerine ihtiyacı vardı.



VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
22 Ekm 2015 21:51
PrincessNeptune
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın



Kayıt: 02 Ekm 2015
Mesajlar: 206
Nerden: Okyanustan
Teşekkür: 16

Durumu: Çevrimdışı

PrincessNeptune
Beni Görmeye Alışın
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Çok güzel bir bölüm daha Çok Mutlu bizide kattığın için teşekkürler Kunzite Abi Gülücük Dağıtıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
23 Ekm 2015 13:29
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): LordKunzite

HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: -1038
Kayıt: 23 Eyl 2015
Mesajlar: 269
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 34

Durumu: Çevrimdışı

HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Bizde varızz çok güzeldi Kahkaha Atıyor
Şey sadece bişey daha...
Neptün'ün baş harfi büyük benim küçüük hep iyiyim diye de mii?? Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor Üzgün ya da Ağlıyor
Şaka yaptıım çok güzel tebrik ederim.Umarım daha uzun bölümler olur Gülücük Dağıtıyor Kahkaha Atıyor


Güle güle Venüs Forum <3
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
23 Ekm 2015 19:41
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): LordKunzite

LordKunzite
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 38
Kayıt: 13 Ekm 2015
Mesajlar: 154
Teşekkür: 39

Durumu: Çevrimdışı

LordKunzite
Sağlam Üye
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Japonyada ise kızlar herşeyden habersiz hayatlarına devam ediyorlardı. Mamoru kral drago ile yaptığı anlaşmayı kimseye söylememişti.
Bu konuyu sadece setsuna ile konuşabilirdi. Belirli bir yeri olmayan setsunanın kendisini bulmasını bekliyordu. Usagi kızı ile birlikte biraz yürüyüş için dışarı çıkmıştı. Mamoru evde yanlızdı kapı çalındı. Gelen reiydi
Mamoru onu içeri davet etti. Bir süre sohbetten sonra rei ona trans halindeyken meydana gelen garip olayı anlattı
Mamoru: bu tür şeyleri yorumlamakta iyi değilimdir. Fakat olağan dışı bir temasta bulunduğun kesin
Rei: biri benimle konuşuyordu ama ne olduğunu anlamadım. Dünyadan değildi sanki.
Mamoru: anladım… bunu setsunaya danışsak iyi olur nerde olduğuna dair bir şey biliyormusun
Rei: juban çarşısının orda bir evi var dünya işleri ile ilgilenirken orayı tercih ediyor
Mamoru: tamam anladım bugün ona bir ziyarette bulunmak istiyorum
Rei: mamoru yoksa bilmediğim birşeylermi var
Mamoru: hayır… bir şey yok
Rei: son zamanlarda gene garip şeyler oluyor miçhiru ve mokoto geçen akşam takip edildiklerine dair yemin ettiler. Benim başıma gelen şeyde hiç olumlu değildi. Neler oluyor mamoru
Mamoru: bildiğim herşeyi sizinle paylaşıyorum…
Rei: anladım…
Reinin gözü luna artemis ve dianın su kaplarına takılmıştı. Minakonun şehir dışına gitme zorunlulupu yüzünden artemiste onlarla kalmıştı
Rei: bunlar onlarınmı
Mamoru: evet… usagi onları atmamam konusunda beni defalarca uyardı. Ama gördükçe de hüzünleniyor
Rei: üçününde aynı gün ölmesi ne kadar trajik değilmi
Mamoru: evet… onları çok özleyeceğim…
Rei: bende öyle…
Bir süre daha kalan rei vedalaşarak evden tapınağına doğru yola koyulmuştu. Mamoruda setsunanın evine doğru yola çıkmak üzere sokağa indi. Birden makotonun ona doğru koşarak geldiğini gördü yanında harukada vardı. Telaşlı bir halleri vardı
Mamoru: hey neler oluyor
Haruka: mamoru… eymi…!!!
Mamoru: ne oldu ona!!
Miçhiru: eymiyle birlikte çarşıya gidiyorduk. Birden etrafımızı siyah bulutlar sardı gözlerimizi açtığımızda eymi yoktu.
Mamoru: lanet olsun!!!
O sırada savaş lordlarının ülkesinde Hotaru sonunda konuşmaya karar vermişti. Kral dragonun huzuruna geldi. Dragonun ihtişamı onu ürkütmüştü.
Hotaru: …
Drago: ev sahipliğimizden memnun kaldınızmı
Hotaru: fazlası ile evet lordum
Drago: ozaman bizimle işbirliği yapmaya başlayabilirsiniz
Hotaru: güvenliğimden savaş lordları sorumlu olacaksa tabiki
Drago: sizi temin ederim artık savaş lordlarının himayesi altındasınız…
Hotaru: güzel… tıpkı sizler gibi kötü güçlere hizmet edenlerde bu perşomenin güçlerini araştırıyor. Kahinin yanına gittiğimde kaçmak üzereydi. sİlahla tehdit ederek perşomen hakkında birşeyler sordum. Bana perşomenin şeytan ordularını serbest bırakmada kullanıldığını söyledi.
Drago: perşomen savaş lordlarının lisanında yazılmış bununla alakalı bir şey söyledimi
Hotaru: bir perşomenden daha bahsetti. Savaş lordlarının lisanında yazılmış bir perşomen şeytan ordularının tekrar mühürlenmesine yarıyormuş
Draogo: öyleyse bizim elimizdeki perşomen o… yabancı!
Yabancı: kralım…
Drago: kardeşine perşomen üzerindeki deneylerine son vermesini söyle…
Yabancı: emredersiniz…
Yabancı gidecekken telaşla içeri giren bir asker kulağına bir şeyler söyledi. Yabancıda aynı şekilde kralını bilgilendirdi.
Drago: yardımcılarımdan Gece size odanıza kadar eşlik etsin… ihtiyaçlarınızı ona söyleyebilirsiniz
Hotaru : teşekkür ederim kralım…
Hotaru dışarı çıkmıştı. Huzurda sadece kral ve yabancı vardı
Drago: bu kabul edilemez bir durum yabancı. Nasıl oluyorda himayemiz altındaki bir savaşçıyı bizden kaçırıyorlar eymi mizunonun başına bir şey gelirse endimiyon bize ne gözle bakar tahmin ediyormusun
Yabancı: haklısınız kralım bu hatamı telafi etmek için sizden emir bekliyorum
Drago: kimin kaçırdığını bul… hotarunun bahsettiği karanlığın hizmetkarlarından birileri olabilir. Eymi sağa salim bir şekilde endimiyona teslim edilmeli…
Yabancı: emredersiniz..!!!
Yabancı huzurdan ayrılmıştı. Bilinmeyen bir yerde ise kötülüğün hizmetkarlarından bir ekip perişan halde prenseslerinin huzuruna gelmişlerdi.
Prenses neptun: neler oluyor bu halinizde nedir
--: prensesim… başarısız olduk…
Prenses Neptün: 5 savaşçı bir kızı kaçıramadımı. Dönüşmesine engel olamadınızmı sizi salaklar…!!!!
--: eymi dönüşmedi efendim… tam onu yakalayacağımız anda bir sis etrafı sardı ve onu kaybetti… sisin içinde herne vardıysa bizi bu hale getirdi…
Prenses Neptün: komutan!!
--: emredin prensesim
Prenses Neptün: bu beceriksizleri hemen idam et… savaşmaktan anlayan birisi bana bir gezegen savaşçısı getirsin!!! Hemeennn!!!!
--: emredersiniz …
Görevlerinde başarısız olan askerler idam edilmişti. Prenses Neptün taht odasında yanlızdı
Prenses Neptün: Merkür savaşçısı bizde değil. Arkadaşlarının yanında da değil…peki kim kaçırdı onu…


VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
24 Ekm 2015 15:09
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): HotaruTomoe

HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Sailor Moon Fan



Yaş: -1038
Kayıt: 23 Eyl 2015
Mesajlar: 269
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 34

Durumu: Çevrimdışı

HotaruTomoe
Sailor Moon Fan
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Harika ama Luna Artemis ve Diana nasıl ölürler hem de aynı günde Üzgün ya da Ağlıyor


Güle güle Venüs Forum <3
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
24 Ekm 2015 15:18
PrincessNeptune
Beni Görmeye Alışın
Beni Görmeye Alışın



Kayıt: 02 Ekm 2015
Mesajlar: 206
Nerden: Okyanustan
Teşekkür: 16

Durumu: Çevrimdışı

PrincessNeptune
Beni Görmeye Alışın
Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Konu: Yanıt: Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü
Alıntıyla Cevap Gönder
Aynen ama olsun her hikayede böyle şeyler var Kahkaha Atıyor

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
24 Ekm 2015 17:35
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: 1, 2, 3, 4, 5, Sonraki
1. sayfa (Toplam 5 sayfa) [ 64 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız