Ay Savaşçısı: Kıyamet Günü Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Savaş lordları yok olmuşlardı. Sadece bir tanesi hayatta kalmıştı. Mamoru ve ailesi karanlığın hizmetkarlarına esir düşmüşlerdi. Şeytan ordularını hayata döndürecek perşomende onların elindeydi.
Eymi ve diğerleride elf krallığına sığınmışlardı. Setsunadan ise hala bir haber yoktu.
Elf krallığının üzerine güneş doğuyordu. Nerven gözlerini açtı. Yabancı gitmek üzere hazırlıklarını yapmış kılıçlarını kuşanmıştı. Nerven kalkıp yabancının en büyük kılıcını eline aldı ve ona uzattı
Yabancı kılını aldı ve yerine koydu. Nervene baktı
Nerven: gidiyorsunuz. Bana bir veda etmeden öylece gidecekmiydiniz
Yabancı: bunlar duygusal davranışlar… bir savaş lordu bunlardan çok uzak prensesim
Nerven: (hafifçe tebessüm eder) bana geri dönecekmisiniz
Yabancı nervenin ellerinden tutup ona sarıldı
Yabancı: bilmiyorum… ama geri gelmek için her şeyi yapacağım…beni bekleyecekmisin
Nerven: evet… hemde sonsuza dek…
Yabancı nervenin alnından öperek onun için zorda olsa odadan ayrılmıştı. Elf kralı ona istediği kadar asker temin edebileceğini söylesede yabancı kabul etmemişti.
Elf krallığından çıkarken krallık çıkışında savaşçıları hazır halde görmüştü
Yabancı: siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz
Merkür: bizde geliyoruz
Neptün: orası bizim gezegenimiz. Geri almak bizimde görevimiz…
Yabancı: tamam… ama hiçbirinizin hayatı için söz veremem…
Mars: önemli değil… hiçbir savaşta kendi hayatımızı önemsemedik zaten
Kötülük safında ise savaş lordlarına güven eksikliği duyarak düşmanın tuzağına düşen ve onların yok olmasına neden olan mamoru düştüğü pişmanlık çukurundan çıkmaya çalışıyordu. Usaginin hamileliği ve küçük kızının korkusunu ayrıca arkadaşlarının akıbetide ona çok ağır geliyordu. Neyseki Prenses Neptün usagiye insaflı davranıyordu. Aslında onu mamoruyu tutmak için bir koz olarak kullanıyordu. Ona bu sayede her şeyi yaptırıyordu. Prenses Neptün yabancı tehdidine karşıda en güçlü savaşçısı olan Andrasteia'yı savaşa dahil etmişti. Andrasteia büyücü bir savaşçıydı. Kara büyü ve savaş taktikleri üzerinde ustaydı. Yani yabancıya denk olabilecek bir rakipti.
Yabancı ise kalan gezegen savaşçıları ile dünyaya ayak basmıştı. Dünya atmosferi kara bulutlarla kaplanmıştı.
Venüs: neler oluyor böyle…
Yabancı : dengeler bozuluyor. Şeytan orduları her an ortaya çıkabilir.
Jüpiter: nerden başlayacağız…
Yabancı: …
Yabancı durmuştu gözlerini kapattı. Kötü bir gücün kendilerine yaklaştığını hissediyordu
Merkür: iyimisin yabancı…
Bir süre sonra gözlerini açtı kılıcını çekti…
Yabancı: …
Andrasteia: krallığımıza hoş geldiniz… teslimiyetinizimi bildirecektiniz
Yabancı: tekrar teslim alacağız…
Andrasteia: sanırım sizden daha kalabalığız…
Yabancı: son adam ayakta kalana kadar savaşacağız…ve son adam benim…
Merkür: dünyayı hemen terk edin…
Andrasteia: dünya artık bizim
Yabancı: şehrin göbeğindeki devasa dağı görüyormusunuz
Merkür: evet…
Yabancı: kaleleri orası Prenses Neptünü öldürün tutsakları kurtarın…
Jüpiter: yabancı sen olmadan bunu yapamayız… yardım etmen gerek
Yabancı: yardım geldi bile dediğimi yapın…
Mars: hey Neptün… bu prenses senin akraban olabilirmi…
Neptün: sanmıyorum sadece isim benzerliği ama öldürmeden önce soracağım…
Savaşçılar gitmişlerdi. Andrasteia ve Yabancı baş başa kalmışlardı…
Andrasteia: son savaş lordu…seni öldürmek büyük keyif olacak
Yabancı: öldürdüğüm düşmanların ortak özelliği ne biliyormusun
Andrasteia: nedir
Yabancı: hepside bu cümleyi kurdu… hazırmısın
Andrasteia: yaşam ve ölüm için
Yabancı: yaşam ve ölüm için…
Bütün güçleri ile birbirlerine girmişlerdi. Kızlar ise hızla şehrin göbeğinden yükselen devasa dağa ulaşmaya çalışıyorlardı. Mağaranın girişine yaklaştıklarında ise pusuya düşürülmüşlerdi. Etrafını karanlığın canavarları sarmıştı. Sayıları çok fazlaydı.
Jupiter: ne yapacağız Merkür
Merkür: yabancı yardım çoktan geldi demişti. Ona güvenmekten başka çaremiz yok…
Canavarlar saldırmışlardı. Bir anda etrafı büyük siyah bir duman kaplamıştı. Duman dağıldığında ise canavarlar yok olmuşlardı. Merkür gene elflerin geldiğini düşünmüştü. Ama karşılarında ellerinde kılıçlarla 4 kişi vardı. Sis iyice dağıldığında ise şok olmuşlardı. 4 kılıçlı savaşçıdan biri öne çıktı sinsice gülüyordu
Kunzite: selam bayanlar… bizi özledinizmi…
Eymi ve diğerleride elf krallığına sığınmışlardı. Setsunadan ise hala bir haber yoktu.
Elf krallığının üzerine güneş doğuyordu. Nerven gözlerini açtı. Yabancı gitmek üzere hazırlıklarını yapmış kılıçlarını kuşanmıştı. Nerven kalkıp yabancının en büyük kılıcını eline aldı ve ona uzattı
Yabancı kılını aldı ve yerine koydu. Nervene baktı
Nerven: gidiyorsunuz. Bana bir veda etmeden öylece gidecekmiydiniz
Yabancı: bunlar duygusal davranışlar… bir savaş lordu bunlardan çok uzak prensesim
Nerven: (hafifçe tebessüm eder) bana geri dönecekmisiniz
Yabancı nervenin ellerinden tutup ona sarıldı
Yabancı: bilmiyorum… ama geri gelmek için her şeyi yapacağım…beni bekleyecekmisin
Nerven: evet… hemde sonsuza dek…
Yabancı nervenin alnından öperek onun için zorda olsa odadan ayrılmıştı. Elf kralı ona istediği kadar asker temin edebileceğini söylesede yabancı kabul etmemişti.
Elf krallığından çıkarken krallık çıkışında savaşçıları hazır halde görmüştü
Yabancı: siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz
Merkür: bizde geliyoruz
Neptün: orası bizim gezegenimiz. Geri almak bizimde görevimiz…
Yabancı: tamam… ama hiçbirinizin hayatı için söz veremem…
Mars: önemli değil… hiçbir savaşta kendi hayatımızı önemsemedik zaten
Kötülük safında ise savaş lordlarına güven eksikliği duyarak düşmanın tuzağına düşen ve onların yok olmasına neden olan mamoru düştüğü pişmanlık çukurundan çıkmaya çalışıyordu. Usaginin hamileliği ve küçük kızının korkusunu ayrıca arkadaşlarının akıbetide ona çok ağır geliyordu. Neyseki Prenses Neptün usagiye insaflı davranıyordu. Aslında onu mamoruyu tutmak için bir koz olarak kullanıyordu. Ona bu sayede her şeyi yaptırıyordu. Prenses Neptün yabancı tehdidine karşıda en güçlü savaşçısı olan Andrasteia'yı savaşa dahil etmişti. Andrasteia büyücü bir savaşçıydı. Kara büyü ve savaş taktikleri üzerinde ustaydı. Yani yabancıya denk olabilecek bir rakipti.
Yabancı ise kalan gezegen savaşçıları ile dünyaya ayak basmıştı. Dünya atmosferi kara bulutlarla kaplanmıştı.
Venüs: neler oluyor böyle…
Yabancı : dengeler bozuluyor. Şeytan orduları her an ortaya çıkabilir.
Jüpiter: nerden başlayacağız…
Yabancı: …
Yabancı durmuştu gözlerini kapattı. Kötü bir gücün kendilerine yaklaştığını hissediyordu
Merkür: iyimisin yabancı…
Bir süre sonra gözlerini açtı kılıcını çekti…
Yabancı: …
Andrasteia: krallığımıza hoş geldiniz… teslimiyetinizimi bildirecektiniz
Yabancı: tekrar teslim alacağız…
Andrasteia: sanırım sizden daha kalabalığız…
Yabancı: son adam ayakta kalana kadar savaşacağız…ve son adam benim…
Merkür: dünyayı hemen terk edin…
Andrasteia: dünya artık bizim
Yabancı: şehrin göbeğindeki devasa dağı görüyormusunuz
Merkür: evet…
Yabancı: kaleleri orası Prenses Neptünü öldürün tutsakları kurtarın…
Jüpiter: yabancı sen olmadan bunu yapamayız… yardım etmen gerek
Yabancı: yardım geldi bile dediğimi yapın…
Mars: hey Neptün… bu prenses senin akraban olabilirmi…
Neptün: sanmıyorum sadece isim benzerliği ama öldürmeden önce soracağım…
Savaşçılar gitmişlerdi. Andrasteia ve Yabancı baş başa kalmışlardı…
Andrasteia: son savaş lordu…seni öldürmek büyük keyif olacak
Yabancı: öldürdüğüm düşmanların ortak özelliği ne biliyormusun
Andrasteia: nedir
Yabancı: hepside bu cümleyi kurdu… hazırmısın
Andrasteia: yaşam ve ölüm için
Yabancı: yaşam ve ölüm için…
Bütün güçleri ile birbirlerine girmişlerdi. Kızlar ise hızla şehrin göbeğinden yükselen devasa dağa ulaşmaya çalışıyorlardı. Mağaranın girişine yaklaştıklarında ise pusuya düşürülmüşlerdi. Etrafını karanlığın canavarları sarmıştı. Sayıları çok fazlaydı.
Jupiter: ne yapacağız Merkür
Merkür: yabancı yardım çoktan geldi demişti. Ona güvenmekten başka çaremiz yok…
Canavarlar saldırmışlardı. Bir anda etrafı büyük siyah bir duman kaplamıştı. Duman dağıldığında ise canavarlar yok olmuşlardı. Merkür gene elflerin geldiğini düşünmüştü. Ama karşılarında ellerinde kılıçlarla 4 kişi vardı. Sis iyice dağıldığında ise şok olmuşlardı. 4 kılıçlı savaşçıdan biri öne çıktı sinsice gülüyordu
Kunzite: selam bayanlar… bizi özledinizmi…
VENÜS FORUM LORDU
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
EĞER KIRDIYSAM HAK ETMİŞTİR BEN BOŞUNA KIRMAM
HOTARU İMZA İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): LordKunzite
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): sailor serenity, LordKunzite
3. sayfa (Toplam 5 sayfa) [ 64 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |