ercan fanficte model olmak istiyormuş kunzite-sama

Kızlar ne olduğunu anlamamışlardı. Gördüklerinin gerçekten karanlıklar krallığının generalleri olduğuna inanamıyorlardı. Bir süre sonra Venüs savaşçısı onlara saldırmıştı ama kunzite kılını kıpırdatmadan bu saldırıyı bloke etmişti…
Kunzite: çok ayıp bir hanım efendiye hiç yakışıyormu…
Mars: siz bizim düşmanımızsınız
Nefrit: öylemi dersin…
Merkür: bizi yok etmeye çalıştınız
Jedit: karanlıklar krallığı bizleri kandırdı. Bizim ilk görevimiz sizi ve kralı korumaktı. Bunu sizde biliyorsunuz… artık kötülüğün etkisinde değiliz…
Kızlar yarı ürkek adımlarla onlara yaklaştılar… göz gözeydiler…
Zoisite: artık harekete geçsekmi…
Kunzite:…
Jupiter: evet hadi gidelim…
Kunzite: önce kral ve kraliçeyi kurtaralım…
Andrasteia ve Yabancı ise var güçleri ile savaşıyorlardı. Kan ter içinde kalmışlardı ama sanki daha yeni başlamışlar gibi savaşıyorlardı.
Bir süre sonra durdular. Andrasteia mızrağını Yabancı ise kılıçlarını yere sapladılar.
Yabancı: yeteneklerini takdir ediyorum… ama artık bitirmem gerekiyor
Andrasteia: çok ukalasın savaş lordu. Seni yorduğumu kabul etmelisin…
Yabancı: yorduğun doğru ama savaş tekniklerini öğrenmemin başka çaresi yoktu… hatta beni yaralamana bile izin verdim…
Andrasteia: seni ukala!!! Kafanı mızrağıma geçirdiğim zaman böyle gülebilecekmisin bakalım…!!! HAAAA!!!!!!!!!
Andrasteia mızrağını kavrayıp hızla yabancıya saldırdı. Yabancı kılını kıpırdatmıyordu. Tam mızrak kafasına inecekken tek bir kılıç hamlesiyle Andrasteia’nın mızrağını ortadan ikiye bölüp diğer kılıcınıda gırtlağına dayamıştı. Şok geçiren Andrasteia ne olduğunu anlamamıştı…
Yabancı: ….
Andrasteia: bitir hadi…
Yabancı: artık benim tutsağımsın
Andrasteia: asla!!... hemen öldür beni…şanımla öldüğümüde herkese anlat…
Yabancı: seni tanıyorum Andrasteia
Andrasteia: ne!!!
Yabancı: seninle ülkemin ticaret yaptığı bir kasabanın yakınlarında karşılaşmıştım… ozaman elinde tahta kılıç olan bir çocuktun… ama ailen yoktu…
Andrasteia: yalan söylüyorsun… benim ailem prenses Neptün sadece ona bağlıyım…
Yabancı:…. Anlıyorum…
Yabancı kılıçlarını indirdi. Daha sonra eliyle Andrasteia’nın kafasını kavradı ve büyülü kelimeler söylemeye başladı. Andrasteia acı içinde yerde kıvranıyordu. Daha sonra acıları dindi… ayağa kalktı… etrafına baktı…
Andrasteia: neler oluyor nerdeyim ben… sen!! Olamaz sen yabancısın!!!!
Andrasteia sevinç içinde yabancıya bakıyordu…
Yabancı: geçmişini hatırlamıyor… kara büyüye maruz kalmış…
Andrasteia: lordum sizi tekrar görmek büyük şeref… ama buraya nasıl geldim… bu kıyafetlerde ne…
Yabancı: bu çok uzun bir hikaye dostum… Prenses Neptünü tanıyormusun
Andrasteia: evet… o benim arkadaşım… o nerde lordum biliyorsanız lütfen söyleyin…
Yabancı: ( kötülerin kalesine baktı) lanet olsun…
O sırada generaller ve savaşçılar karşılarına çıkan düşmanları bir bir geçerek üst bölümlere doğru ilerliyorlardı.
Prenses Neptün : …
Hotaru: görünüşe göre biraz yardım gelmiş…
Prenses Neptün: bu generallerde nerden çıktı böyle…
Hotaru: korkuyormusun
Prenses Neptün: ordularım savaşa hazır. Cehennem ordularının yeri her an bulunabilir. Hala tüm kozlar benim elimde…
Hotaru: Neptün neden hatırlamıyorsun…
Prenses Neptün: sana defalarca söyledim. Hatırlayacak bir şey yok. Ben kötülüklerin prensesiyim… kötülük adına çalışıyorum kaç kere söylemem gerek
Hotaru: hayır!! Sen bu değilsin. Neden anlamıyorsun… eski günleri nasıl unutursun…
Prenses Neptün: seninle karşılaştığım günden buyana böyle konuşup duruyorsun. Beni kandıramazsın boşuna uğraşma… cehennem orduları ortaya çıktığında yüce imparatorumuzda bize katılacak…
Hotaru: imparatorunmu… oda kim!!
Prenses Neptün: hahahaha!!! Azımdan böyle basit şekilde laf alamazsın…
Prenses Neptün penceresinden dünyaya bakıyordu. Tüm şehir karanlığa gömülmüştü. İnsanlar tutsağı gibiydi korkudan kimse dışarı çıkamıyordu.
Prenses Neptün: yüce imparatorumuz az kaldı…
--: efendim… Andrasteia yabancıyı tutsak olarak ele geçirmeyi başarmış huzurunuza gelmek istiyor
Hotaru: ne!!! Bu ne saçma bir haber böyle sen kafayımı yedin…!!! Yabancıyı tutsak alabilecek bir güç bu evrende yok seni gerizekalı!!!!
Prenses Neptün: hahahaha!!!! İçeri gelsinler… kızıl gözlü savaşçının halini görmeni istiyorum…
Andrasteia önce yabancı arkada huzura gelmişlerdi…

.

Bu prenses neptun .neptun savascisinn geleckteki halimi hikaye super gdio

Süper bir bölüm daha.Yenisi ne zaman acabaaaa?
Sereusa,Prenses Neptün PrincessNeptune nickli bir kullanıcı.Eminim sen görmüşsündür.(Kullanıcı değil aslında yakın arkadaş diyelim )Hotaru ben oluyorum.Andrasteia da zaten Andrasteia oluyor

Diger bolum hafta sonu olabilir digerinede baslayamadim cok yorgunum

Hafta sonuu=4-5 gün sonra
Hmm yinede iyi
O zaman yorgunluğunuz geçince ve yazma isteği gelince yeni bölümü bekliyoruz.

Çok güzel bir bölüm haftasonunu dört gözle bekliyorumm

Dizi takip etmem buna bağlandı ama e tabi isminin geçmesi de ayrı bi güzelliği ^^
forumda olmazsam kusuruma bakmayın Lordum vize haftası geliyor

Teşekkür ederim yorumlar için
Doğrusu bende 2-3 hafta olmayabilirim o yüzden haftasonu bitirmeye calişicam diğeri biraz gecikebilir işler baya yogunlasicak yil sonu yaklaştıkça umarim bu hafta sonu bi aksilik çikmaz

Form da yeni oldugm icn pek bilmiorm aciklama icn tsk ederm hotarucum

Niyetim biraz daha uzatmaktı ama dediğim gibi 2-3 hafta olmayabilirim diğer fanfiğe gelince bakarım artık kendinize iyi bakın... yorumlar için teşekür ederim

Prenses Neptün tahtına kurulmuş öylece yabancıya bakıyordu yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı. Yabancının elleri arkadan bağlanmıştı. Andresteia ise işini yapmış olmanın verdiği rahatlıkla huzurda duruyordu
Prenses Neptün: metini çok duydum yabancı ama sanırım kalıbının adamı değilmişsin…
Yabancı öylece prenses neptüne bakıyordu konuşmadan hareketlerini analiz ediyordu
Prenses Neptün: sanırım bu hezimet gruruna dokundu. Üzülme her savaşçı yenilgiyi tadar… sana merhamet göstereceğim… iş birliği yaparsan sağ kalabilirsin.
Yabancı hala konuşmuyordu…
Prenses Neptün: şu an kalemde hızla buraya gelen savaşçılar var onları öldür tekrar özgür kal…
Yabancı: …
Prenses Neptün: neden konuşmuyorsun
Hotaru: hata ediyorsun Neptün… o asla tutsak alınamaz…evrenin en güçlü savaşçısı o
Prenses Neptün: sen hayal kurmaya devam et…
Yabancı: silah arkadaşlarımı senmi katlettin
Prenses Neptün: evet…
Yabancı: kralımıda
Prenses Neptün: evet ihtiyar kral biraz zorlasada güçten düşmüş
Yabancı: sen bir kuklasın… peki kuklacın nerde
Prenses Neptün: bu ne cüret!!! Andresteia hemen bu ukala hainin boynunu vur!!!! Hemen!!!!
Andresteia tepkisiz kalmıştı…
Prenses Neptün: neler oluyor emrime karşımı geliyorsun
Yabancı ellerindeki zincirleri zorlanmadan kırmıştı. Andresteia onun koruması altındaydı. Huzurdaki bütün askerler felç geçirerek ölmüşlerdi. Yabancının gözleri kıpkırmızı olmuştu. Prenses neptüne doğru ilerliyordu
Prenses Neptün: pekala… eğer öleceksem bu şanıma yakışır bir ölüm olmalı…
Tam o esnada generaller ve savaşçılarda içeri girmişlerdi..
Merkür: neler oluyor…
Usagi: kızlar!!!
Jupiter: ordalar kurtaralım onları…
Savaşçılar mamoru ve ailesini ayrıca hotaruyu kurtarmışlardı. Yabancı ise sakin adımlarla prensese doğru yürüyordu. Prenses kılıcını çekti ama birden kılıç onun tutamayacağı kadar ısınmıştı… öylece tahtına oturmuştu ölümü bekliyordu…
Hotaru: lordum!!! Lordum lütfen ona merhamet edin!!!!
Yabancı: …
Yabancı elini prenses neptünün kafasına koydu gene o sihirli sözcükleri söylüyordu. Prenses neptünün hafızasıda yerine gelmişti. Andresteia ve Hotaru ya sarıldılar… oda tıpkı Andresteia gibi hiçbirşey hatırlamıyordu…
Mamoru: teşekür ederim bizi kurtardınız… ama bu nasıl oldu
Jedit: bilmiyoruz…
Setsuna: onları ben getirdim…
Miçhiru: setsuna!!
Setsuna: zaman kapılarının asıl sahipleri savaş lordlarıdır… onların bazı izinleri sayesinde geçmişte bizim için savaşmış insanları geçici bir süre buraya getirmemi istedi. Bende yaptım…
Mamoru: size minnettarım…
Kunzite: bunun için vakit yok biraz detay öğrenmeliyiz…
Yabancı: anlatın bakalım sizin hikayeniz nedir…
Prenses Neptün: ben bir şey hatırlamıyorum
Andresteia: bende öyle…
Hotaru: ben hatırlıyorum… biz üçümüz çocukluğumuzdan bu yana arkadaşız. Aynı köyde yaşayan ve birbirine çok bağlı olan arkadaşlarız. Bir gün kötülük kasabamıza savaş getirdi. Devasa mor bir bulut güneşi kapattı herkesi etkisi altına alan bir dumandı bu… ve içinden şeytani yaratıkları çıkıyor insanlara büyü yapıyorlardı. Andresteia ve Prenses Neptünü yakaladılar bense bir samanlıktaki gizli bölmeye saklanarak kurtuldum. İkiside hem savaş hemde büyü işinde ustalardı bende iz sürme ve takip konusunda ustaydım… o yüzden karanlık emellerini dünyaya uygulamak için arkadaşlarımın hafızalarını sildiler. Bende perşomenin gücünü öğrendim ve iblis ordularını bu kötülüğü yok etmek için kullanmak istedim… ama başaramadım…
Yabancı: anladım…
Kunzite: şeytanla anlaşma yapanın benim oğlum olduğu söyleniyor… bu bir yalan
Setsuna: neden. Bu eski yazıtlarda yazan bir detaydır
Kunzite: eski yazıtlar zositenin erkek olduğunu biliyormu
Setsuna: NEEE!!!!!
Kunzite: evet o bir erkek…
Tam o esnada dışarıdan büyük bir gürültü duyulmuştu. Kale yıkılıyordu kendilerini dışarı atmışlardıki karşılarında devasa bir ordu vardı bu bahsi geçen şeytanın ordusuydu ve serbest kalmıştı.
Başlarında ise büyük siyah atında 2 insan boyunda bir imparator vardı…
--: HAHAHAHAHA!!!! Demek sonunda kavuşutunuz…
Yabancı: kendini tanıt…
--: ben kötülüğün imparatoruyum dünyayı yok edeceğim
Nefrit: daha güncel bir giriş yapamazmıydı
Kunzite: sanırım kötüler yeniliğe biraz kapalı oluyor…
Endimiyon: sayıları çok fazla
Yabancı: evet bizde konum olarak kaçabilecek seviyede değiliz…
Kunzite: … son savaşımızda yanımızda olurmusun
Yabancı: evet…
Yabancı sağına generalleri soluna ise savaşçıları almıştı kılıçlarını çekti… hemen yanında da endimiyon vardı…
Nefrit: kunzite ona söyleyecekmisin
Kunzite: evet… bu iş bittiğinde gene ayrılacağız değilmi
Yabancı: evet
Kunzite: eğer sağ kalırsak yapmak istediğimiz bir şey var
Yabancı: nedir…
Kunzite yabancının kulağına bir şeyler söylemişti. Yabancı şaşkın bir ifade ile kunziteye baktı. Sonra gülümseyerek kılıçlarını düşmana çevirdi
Yabancı: yaşam ve ölüm için…
Şehrin ortasında kıyasıya bir savaş çıkmıştı. Usagi ve çibiusa Andresteia’nın korumasında güvenli bir yere ışınlanmışlardı. Daha sonra Andresteia savaşta arkadaşlarını yalnız bırakmamak için geri dönmüştü.
Şeytan orduları öldürülmelerine rağmen tekrar canlanıyorlardı. Bunu önlemek içinde imparatorun boynundaki perşomeni almalı ve uygun şekilde okumaları gerekiyordu.
Savaş alanında iblislerden sıyrılan yabancı imparatorla karşı karşıya gelme fırsatını bulmuştu
--: demek son kalan sensin…
Yabancı: (gözleri kıpkırmızı olmuştu) ama sen son kalan olmayacaksın!!!
Yabancı bütün gücüyle imparatora değil atına saldırmıştı atın ölümü ile karanlıklar imparatoru yere yuvarlandı ama tekrar kalktı. Mızrağının boyu yabancıdan bile uzundu. Zor bir savaş olacaktı.
Saatler süren savaşta jedit aldığı yara ile merkürün kollarında can vermişti. Zoisite de Andresteia ya gelen bir saldırıyı engellemek için kendini feda ederek ölmüştü…
Kunzite ve Nefrit ise hala sırt sırta çarpışıyorlardı.
Nefrit: yoruldunmu asker
Kunzite: sanırım uzun süre ölü kalmak biraz yormuş…
Neptün: hadi beyler konuşmaya gelmedik buraya…
Nefrit: …
Savaşta son raddelere gelinirken yabancı perşomeni ele geçirmeyi başarmıştı. Bu sayede şeytan orduları yok olmuş imparator ise öldürülmüştü. Dünya tekrar eski haline gelmiş tüm insanlığın hafızası temizlenmişti…
Mamoru: yabancı sizlere inanmadığım için ve yol açtığım felaket için ne kadar özür dilesem azdır…
Yabancı: …
Mamoru: ama siz yinede bize yardım ettiniz… çok teşekür ederim…
Yabancı anlamsızca mamoruya bakıyordu. Bütün işi kendisi yapmış hatta savaşçıların çoğu ölümden dönmüştü. Mamoru ihanetinin suçunu çekmeliydi diye düşündü. Sanki bütün zaferi tek başına elde etmiş gibi davranıyor gibiydi. Yabancı kılıçları ile onu dilim dilim etmeyi çok istiyordu ama kızı ve eşi yüzünden bir şey yapamıyordu… savaşçılara ve generallere teşekür ederek oradan ayrıldı. Onuda elf diyarında bekleyen bir sevdiği vardı.
Setsuna: baylar artık gitme zamanı…
Kunzite: dur… yabancı sana söylediğimizi artık yapabilirmiyiz…
Yabancı kunziteye baktı gülerek olur işareti verdi ve ortadan kayboldu
Mamoru: bu da neydi kunzite… ne yapmak istiyorsunuz
Kunzite mamoruya öyle bir bakmıştıki göz bebekleri bembeyaz olmuştu… mamoru kunziteden yediği yumrukla kendini yerde bulmuştu…
Güçlükle ayağa kalktı
Mamoru: ne yaptığını sanıyorsun ben senin kıralınım
Tam o esnada bir yumrukta nefritten gelmişti…
Kunzite: lanetli kral…!!
Setsuna: hey neler oluyor sakin olun… bunu neden yaptınız
Nefrit: senden nefret ediyorum keşke hiç sana bağlılık yemini etmeseydim…
Setsuna ikisinide ölüme geri yollamıştı…
Setsuna: bunu neden yaptılar mamoru
Mamoru: son savaşta onları karanlıklar krallığının insafına bıraktığımı düşünüyorlar. Bu yüzden onları lanetlediğimi düşünüyorlar nefrit o yüzden lanetli kral dedi…sanırım bir bakıma haklılar…
Mamoru ve kızlar hotaru prenses Neptün ve hotaruyla vedalaşıp ordan ayrılmışlardı…
Andresteia: evet sanırım baş başa kaldık…
Prenses Neptün: canım gerçekten çok üzgünüm
Hotaru: (gülerek) o sen değildinki… boşver sonuçta eski güzel günlere geri döndük…
Andresteia: ama döneceğimiz bir köyümüz yok…
Tam o esnada birden ortadan kaybolmuşlardı… gözlerini elflerin dıyarında açtılar. Karşılarında nerven vardı yabancının koluna girmiş onlara bakıyordu
Prenses Neptün: neler oluyor…
Nerven: eğer arzu ederseniz ömrünüzün sonuna kadar elf şehrinde kalmanızı istiyoruz
Üçününde gözleri parlamıştı
Andresteia: rahatsız etmeyelim…
Hotaru: evet biz çok yaramaz çocuklardık sizinde başınızı ağrıtmayalım
Yabancı: ölümsüz bir ırkın yanında misafir kalacaksınız bir sakıncası olacağını sanmıyorum… hem (elini nervenin karnına götürür) çocuklarımıza bakacak kişilerin olması bizide rahatlatacaktır…
Andresteia, Hotaru ve Prenses Neptün birbirlerine sarılmışlardı. Artık daha rahat bir hayat süreceklerdi…
Ve SON…

Çok güzel olmuş emeğine sağlık Kunzite Abi çok iyi yazıyorsun hemen bitmesine biraz üzüldüm ama final bölümünü gerçekten harika yapmışsın

Off yaa bitmeesine çok üzüldüm
Ama süper ve akıllara kazınacak bir final olmuş.Tebrikller Kunzite Abi.Harika yetenek!
Üzüldüm ama

Bisey dikkatimi cekti ... bn dha onceki fflernizi de okumustum hep bi savas var usagi hp savaslrda vi sekilde rol almio ve mamoru hep nasariszzz