Gerçekten çok iyi gidiyorsun Lord Kunzite ^^ Son bölümünü sabırsızlıkla bekliyorum ^^

Makato öldü; ama onurlu bir şekilde öldü.arkadşlarına, dostlarına kısacası sevdiklerine zarar vermemek için. bence rei ile mamorunun sarmaş dolaşlığını o dostluğa yedirememiş olmamızdandı, yani bence.

Yazım ve imla hatarım olduysa affınıza sığınıyorum ve tekrar belirtiyorum bu yazılan senaryolar tamamen kendi eserimdir ...
buyrun şimdi son bölüm...iyi eğlenceler...

Akşam saatlerinde endimiyon ve ordusu yer altındaki tünellerden geçerek şatoya giden gizli tünele ulaştılar. Mümkün olduğunca az ses çıkarmaya çalışıyorlardı...eğer fark edilirlerse hem onlar için hemde insanlık için kalan son umutta tarih olacaktı..gizli tünelden şatonun zindanlarına ulaştılar
Endimiyon: ...semih...
Semih: burda 5 nöbetçi var ama sayıyı artırmışta olabilirler...
Endimiyon: tamam...kunzite siz önden gidin ve bu kısmı tamamen ele geçirin
Kunzite: anlaşıldı...
Kunzite kılıcını çekti ve taburu ile birlikte yavaşça ilerledi zindan koridorları dardı ve sadece bi kaç cılız meşale ateşi ile aydınlanıyordu kunzite ve taburu kısa sürede tüm zindandaki vampirleri yok ettiler...
Endimiyon: iyi işti kunzite cedit tüm esirleri serbest bırakın
Zindandaki esirler serbest kalınca kaçmak yerine orduya katılarak savaşmak istemişlerdi. Endimiyon karşı çıksada esir insanların ısrarlarına dayanamadı...
Semih: hey şuraya bakın
Semih zindanın arka tarafında kalan bölmede bir esirin daha olduğunu gördü bu plütondu...
Semih plütonu kurtardı ama o çok güçsüz düşmüştü
Semih: iyimisin
Plüton: dokuna bana!! Alçak!!!
Endimiyon: hey ! hey!! Sakin ol plüton onlar artık bizden
Plüton: endimiyon ama nasıl
Endimiyon: anlatması uzun sürer bizimle savaşabilirmisin
Plüton: evet iyiyim savaşırım...
Endimiyon: güzel şu merdivenler nereye gidiyor
Semih: üst kattaki mühimmat odasına orası çok iyi korunur
Endimiyon: sanırım biraz değişik bir strateji kullanmamız gerekecek
Plüton: neden bana öyle bakıyorsunuz??
Üst kattaki nöbetçiler çok kalabalıktılar 10 kişi bir odayı koruyordu ve saat başı devriye geziyordu...
--: ne kadar sıkıcı bir gün
--: evet keşke biraz heyecan olsa
--: tıkırtıları duyuyormsunuz..
--: zindandan geliyor
Nöbetçiler kılıçlarını çektiler zindandan usul adımlarla biri çıkıyordu ama erkek değildi nöbetçiler karşılarında plüton savaşçısını görmüşlerdi
Plüton: meraba yakışıklılar...
--: ne??
Plüton: bir konuda yardıma ihtiyacım var bana yardım edermisiniz...
--: ne yardımı ne diyorsun sen?
Plüton yavaş yavaş onlara doğru yürüyordu nöbetçilerin akılları başlarından gitmişti tüm nöbetçiler plütonun etrafında toplandılar...ama endimiyonun tuzağınada düşüyorlardı generaller etraflarını sarmışlardı...
--: bir bayan için çok tehlikeli yerler bence ortalıkta fazla gezmemeilisin
Semih: hey!!
--: olamaz tuzak bu!!
Nöbetçiler etraflarını saran generallerin gazabına uğramışlardı hepside doğranmıştı ...
Plüton: üfff çok sitresliydi...
Endimiyon: harika iş çıkardın
Plüton: ama bunu sakın bir daha istmeyin...
Semih: hafta sonu boşmusun güzelim
Plüton: haha çok komik...(gıcık)
Endimiyon iki askeri yanına çağırdı...
Endimiyon: siz burda kalacaksanızı işler kötü giderse bu muhimmat deposunu havaya uçuracaksınız
--: emredersiniz efendim...
Semih: şatonun tehlikeli bölmeleri bundan sonra başlıyor...
Endimiyon: usagi nerde tutuluyor...
Semih: eğer yerini değiştirmedilerse bir üst katta koridorun sonundaki odada
Endimiyon: ben usagiyi kurtarmaya gideceğim sizde görevin geri kalanını gerçekleştirin
Semih: seninle gelmemi istermisin
Endimiyon: hayır...sizi tehlikeye atamam
Plüton: ben seninle gelirim
Endimiyon: tamam...semih emir ve komutayı sen al dostum...bir saat içinde herşey bitmeli sonra burda buluşalım...eğer gelmessem
Semih: seni almadan gideriz...
Endimiyon: aynen öyle...
Semih: dikkatli olun...
Endimiyon ve plüton üst kata usagiyi kurtarmak için harekete geçtiler...
Nefrit: gerçekten onu almadan gidecekmiyiz
Semih: tabiki hayır...
Cedit: hadi beyler artık gitmeliyiz yok etmemiz gereken bir şato var
Generaller de harekete geçtiler...insanlığın son ordusu vampirlerin devasa şatosunda hızla ilerliyorlardı...en üst katta iblis berly ve kaos vardı henüz onları fark etmemişlerdi generaller üst katlara çıkmışlardı ama bir gariplik vardı normalde adım başı nöbetçi olan şatoda hiçkimse yoktu
Cedit: bu bir tuzak
Semih: kesinlikle..
Nefrit: orduyu peşimizde sürüklememeliyiz semih
Semih: evet ordu alt katlarda kalsın bundan sonrasına yanlız gidelim...
Semih orduya alt katların güvenliğini sağlamaları talimatını verdi geri kalan yolu generaller tek başlarına gideceklerdi...
4 general tek başlarına daha hızlı ilerliyorlardı ama hala karşılarına hiçkimse çıkmamıştı...
Kunzite: neler oluyor anlamadım...
Nerdeyse üst katlara gelmişlerdi en sonunda vampirler ortaya çıkmışlardı ama saldırmıyorlardı generaller hepsini doğruyorlardı hiçbiri saldırmıyordu psipisine yok oluyorlardı artık yorulmayada başlamışlardı
Nefrit: durun!!!bizi yormaya çalışıyorlar
Semih: bizimle alay ediyor..
İblis: HAHAHAHA!!!!
Semih: sonunda sevimsiz yüzünü gösterebildin korkak...
İblis: hepinizde zeki olduğunuzu sanıyorsunuz ...ama tuzağıma düştünüz..
Bir anda generallerin karşısına bir görüntü gelmişti vampirler semihin alt katta bıraktığı orduya saldırıyorlardı liderlerinin ve krallarının olmayışı insanlık ordularını başı boş bırakmıştı
Semih: HAYIIRR!!!
Nefrit: olamaz tam bir felaket...
İblis: artık bir ordunuzda kalmadı kaderinize teslim olun yada ölün...
Kunzite: asla teslim olmayacağız..!!!
O sırada endimiyon usaginin tutulduğu odayı bulmuştu kapıyı kırarak odaya girdi usagisine sarıldı saçlarınıın kokusunu derin derin içine çekti çok özlemişlerdi birbirlerini
Usagi: o burda ...
Endimiyon: kim ...canım kim burda
Usagi: çok korkuyorum mamoru...
Plüton: usagi artık ay savaşçısı olmalısın
Usagi: olamam...asamı ve broşmu kırdılar artık savaşamam...
Mars: hahahaha!!!!
Endimiyon: olamaz....
Plüton: mars!!!
Mars savaşçısının kanatları çıkmıştı gözleri kıpkırmızı olmuştu o artık tam bir vampirdi...
Mars: aşkım...beni kurtarmayamı geldin...
Endimiyon: sen aklını kaçırmışsın
Mars: kalbimi kırıyorsun...haaaa!!!!
Mars endimiyon ve usagiye saldırdı ikiside yere savrulmuşlardı
Endimiyon: mars sana zarar vermek istemiyorum lütfen dur
Mars: saçmalık....benimle gönül eylendirmek nedemek sana göstereceğim...
Endimiyon: yanlış anlıyorsun ...dinle lütfen...
Mars: kesin sesinizi!!!!hepinizde öleceksiniz...
Endimiyon usagi ve plüton karşı odaya girdiler kapıyı kapatıp kilitlediler
Mars: hahahaha!!! Beni böyle durduramazsınız...
Endimiyon usaginin gözlerine baktı
Endimiyon: beni dinle...ay savaşçısı olmak için illa broş yada asaya ihtiyacın yok asıl güç senin kalbinde....kalbindeki iyilik ve saflık sana istediğin gücü verecektir hadi dene....yapacaksın...
Usagi: tamam....hayır canım olmuyor işte beceremiyorum....
Endimiyon: .....
Endimiyon usagiye baktı ve onu öptü birden etrafı güneş ışığı kaplamıştı...ve usagi içindeki gücün dolup taştığını hissetti artık o ay savaşçısı olmuştu üstelik herzamankinden daha güçlüydü artık
Plüton: buda neydi böyle
Ay savaşçısı tüm ihtişamıyla ayaktaydı artık kapıyı param parça ederek dışarı mars savaşçısının karşısına çıktı gözlerinde büyük bir öfke vardı
Ay: gezegenimizi yok etmek istediniz....ve arakadaşlarıma zarar verdiniz....bunların hepsini size ödeteceğim...sizin için tek kurtuluş yolu artık sadece ölüm olacak!!!!!
Mars: ....?!?!
Ay: mars savaşçısı benim...siz diğerlerinin yardımına gidin...
Plüton: tamam
Endimiyon: olamaz sanırım istmeyerek bir canavar yarattım...
Plüton: O_o
Ay savaşçısı ve mars savaşçısı büyük bir savaşa başlamışlardı...ikisinden biri yok olana kadarda bitmeyecekti...endimiyon ve plüton geri dönerlerken vampirlerin ordularına saldırdığını görmüştü hemen onların yardımına koştu krallarının geri döndüğünü gören insalar yüreklenmişlerdi ve vampirleri def etmeyi başardılar sayıları biraz azalmıştı ama hala kayda değer bir kuvvet kalmştı...hemen generallerin yanına gittiler...generaller ise üst katta zor duruma düşmüşlerdi...ama ordunun gelmesi ile tekrar güçler eşitlendi...ordu vampirlerle uğraşırken endimiyon semih kunzite cedit ve nefritin karşısında iblis kaos ve berly vardı...insanlığın kaderi işte bu savaş sonrasında sonuca bağlanacaktı.....
Ay: seni yok edeceğim erkeğimi elimden almaya çalışmak ne demek göreceksin
Mars: asıl ben seni yok edeceğim...
Ay: ....ben senden daha güçlüyüm pis vampir...!!!
Mars: bana nasıl hakaret edersin!!!
Ay savaşçısı ve mars savaşçısı birbirlerine ölesiye saldırıyorlardı üst kattada generaller ve kötülüklerin efendileri arasında çatışma başlamıştı...
Ay savaşçısı en güçlü saldırısı ile mars’a saldırdı mars sersemlemişti vampir güçleri sanki ona yterli gelmiyordu yerdeydi ay savaşçısı mars’ın boğazına sarıldı
Ay: eminim boğularakta ölebiliyorsundur..hahaha!!!
Mars: gıggıhhh!! Gıhgıggg!!!
Birden mars savaşçısının kıyafetinin üst cebindeki bir resim dikkatini çekmişti
Ay: buda ne yoksa mamorunun resmimi
Ay savaşçısı resmi aldı resimde eymi miçhiru semih rei makoto mamoru ve kendisinin olduğu bir manzara resmi vardı. Geçen sene kır gezisi sırasında çekilmişti. Ay savaşçısı reinin boğazını bıraktı
Ay: ...bu resim
Mars: ...ver onu bana...
Ay: biz ne yapıyoruz mars...
Mars. ....
Ay: biz arkadaşız ...şu resme bak ....biz bu değiliz anlamıyormusn...ne olursa olsun birlikte kalmayı başardık...ve şimdi bir erkek yüzünden birbirimizi yiyoruz...
Mars: ....şey...
Ay: ...
Ay savaşçısı mars’a elini uzattı gülümsüyordu...
Ay: hadi gel...eski günlerdeki gibi birlikte olalım...
Mars’ın gözlerinden göz yaşları akıyordu oda ay savaşçısına elini uzattı ay savaşçısı ümitlenmişti ama bir anda mars bir kahkaha attı ay savaşçısının elini tuttu ve onu duvardaki pencerenin kesik demir parmaklarına fırlatmak istedi ama ay savaşçısı daha çevik davrandı...mars’ın elini kavradı ve onu kendi tuzağıan sürükledi mars savaşçısı demir pencere parmaklıklarına saplanmıştı ....ay savaşçısı elindeki resmi tekrar mars’ın cebine koydu hayatın yavaş yavaş terk ettiği gözlerine baktı...
Ay: .....gerçekten üzgünüm....
Mars savaşçısı trajik bir şekilde ölmüştü...jüpiterden sonra mars savaşçısıda hayata gözlerini yumdu...ama nede olsa bu bir savaştı ve mutlaka bir zaiyat verilmesi gerekliydi...
Ay savaşçısı gözlerindeki yaşları sildi ve hemen üst kattakilerin yardımına koştu...
Berly: sonunda seni öldürebileceğim endimiyon....
Ay: DURUN!!!!
Kaos-Berly: AY SAVAŞÇISI!!!!
Ay: ikinizi tekrar yok etmek benim için bir zevk olacaktır....
Berly: hadi gel
Plüton: yardım istermisin
Ay savaşçısı plütona baktı
Ay: evet.!!!
Semih: hadi beyler iblis artık bizim intikamımız için onu yok edelim...
Nefrit: evet...
İblis: siz faniler beni alt edemezsiniz...
Şatonun tepesinde büyük bir savaş vardı insanlığın son neferleri var güçleri ile savaşıyorlardı...
Kaos: bu sefer seni yok edeceğim...
Ay: çok beklersin...
Berly: HAAAA!!!
Plüton: ay savaşçısı dikkat et!!!
Endimiyon: HAYIIRR!!!
Berly ay savaşçısına saldırdı ama bir anda Cedit onu engellemişti cedit kılıcını berlynin kafasından içeri sokmuştu berly çığlık bile atamadan yok oldu.
Cedit: bu tüm arkadaşlarım içindi aşalık mahlukat...
Kaos: ...olamaz....
endimiyon cedit ay savaşçısı ve plüton artık yanlız kalan kaosa saldıryorlardı ama o çok güçlüydü...plüton ve ay savaşçısı geriye savruldular ceditte omzundan yaralandı...endimiyonda yerdeydi ...
kaos: bunu hatırladınmı endimiyon...hahahaha
endimiyon: evet...
kaos: ...öldüğünüde hatırlamışsındır o zaman!!!
Endimiyon: ....hadi gel en iyi atışını yap...
Kaos tüm gücünü topladı ve endimiyona saldırdı endimiyon birden yerden sıçradı ve kaosun üzerine uçtu
Endimiyon: bu dünyanın koruyucusu olarak seni burdan kovuyorum!!!!
Endimiyon kaosu ortadan ikiye bölmüştü...artık sadece iblis kalmıştı semih nefrit ve kunzite onun işini bitirmek üzereydiler...iblis yerde sürünüyordu nefrit iblisin ayaklarını kesmişti..
İblis: durun yapmayın konuşarak halledebiliriz...
Semih: korkma dostum...biz hiç acele etmeyeceğiz
Kunzite: evet bu işkence saatlerce sürecek ve sen bize ölüm için yalvaracaksın...
Nefrit: önce dilini keseceğiz bağıramayacaksın...
Semih: sonra kulaklarını keseceğiz...hiçbirşey duyamayacaksın
Kunzite: ve gözlerin...sana yapacaklarımızı görmemen için kızgın demirlerle gözlerini oyacağız...
İblis: hayır!!! Durun lütfen!!!!
Semih: dur daha bitmedi ....kafanla işimiz bitince vücuduna geçeceğiz kollarını ve parmaklarını kıracağız hemde teker teker hiç acele etmeden...
Nefrit: etrafı kirletmemek içinde akan tüm kanları sana içireceğiz...
İblis: siz canavarsınız..!!!
Semih iblisin gözlerine baktı
Semih: EVET!!!!
Endimiyon: hey hadi işiniz bitirin artık...
Generaller bir az önce dediklerinin hepsini yaptılar iblisin ölümü diğerlerininkinden daha acı olmuştu ama şato yok oluyordu çıkmaları lazımdı ...kalan insanların tümü gizli tünele doğru harekete geçtiler...muhimmat odasına geldiklerinde bir sorunla karşılaşmışlardı endimiyon ve semih tüm insanların güvenli bölgeye geçtiklerinden emin oldukları zaman kendileride muhimmat deposundan aşağıya indiler ama bir anda ölü iblisin ruhu onların karşılarına çıkmıştı ayakları kolları gözleri ve kulakları yoktu anlamsız şeyler çıkıyordu azından şato sarsılıyordu hemen ondan kurtulup güvenli bölgeye geçmeleri gerekiyordu....
Semih: gitmelisin vakit kalmadı
Endimiyon: saçmalama şundan kurutlup birlikte çıkacağız sonra miçhiruya nasıl hesap veririm...
İblisin ruhu onlara saldırdı ve ikiside geriye yuvarlandılar...
Ay: olamaz nerde kaldılar...!!!
Kunzite: siz burda kalın biz bir göz atalım
Endimiyon gizli güçleri ile iblisi yok ettti ve hızla kapıya koştular ama artık vakit kalmamıştı endimiyon çıktı tam semihte çıkacakken şatoyu ana karaya bağlayan tünel bağlantısı yarıldı ve semihle endimiyon arasında bir uçurum oluştu...
Endimiyon: hadi semih atlayabilirsin...
Semih arkasına baktı odayı vampirler doldurmuştu artık şatoda sadece onlar kalmıştı
Semih: ...mamoru...
Endimiyon: hayır sakın bi delilik yapma...semih!!!
Semih duvardaki meşalelerden birini aldı ve endimiyona baktı
Endimiyon: hayır!! hayır!!
Semih: miçhiruya onu daima seveceğimi söyle dostum...
Endimiyon: SEMİİİHHH!!!
Semih elindeki meşale ile muhimmat odasınki barut fıçılarına koştu mamoru sadece bunu görmüştü bi süre sonra muhimmat deposu havaya uçmuştu şatoda tuzla buz oldu...haftalardan sonra kırmızı dolunay yerini pırıl pırıl parlayan güneşe bırakmıştı bunu gören eymi minako ve miçhiru birlerine sarıldılar
Eymi: sonunda başardılar
Miçhiru: evet!!
Minako: yaşasın!!!
Ama buruk bir zaferdi..
Nefrit: ...semih bunu bize nasıl yaparsın...
Kunzite: tek başına öldü...bizim için
Usagi: çok üzücü...
Artık eve dönüş vaktiydi insanlar artık sahibi oldukları dünyalarına tekrar kavuşmuşlardı... savaşçıların döndüklerini gören minako hemen kunzitesine koştu ve sarıldı...
Minako: döndün şükürler olsun...
Kunzite: ...evet canım...
Miçhiruda koşar adımlarla onların yanına geldi gözleri semihi arıyordu usagi setsuna cedit nefrit mamoru hepside önünden geçmişlerdi miçhiru sokakta öylece kalmıştı gözleri hala ufuktaydı mamoru miçhirunun omzuna dokundu
Mamoru: seni daima seveceğini söyledi .... o bir kahraman olarak hatırlanacak miçhiru....
Miçhiru konuşamıyordu...sadece sessiz sessiz ağladı...
O gün makoto rei ve semih için bir anıt mezar yaptılar ve etrafını taşlarla ördüler...başlarında uzun süre kaldılar hiçbiri ayrılmak istemiyordu özellikle miçhiru dayanamayıp semihin mezarına kapanmıştı ve ağlıyordu...
Mamorunun yanına ihtiyar adam geldi
--: zor savaşlarda kahramanlar olur evlat...işte bu mezarlar onların kahramanlıklarını simgeliyor...
Mamoru: dünyayı kurtardım ama arkadaşlarıma sahip çıkamadım...ihtiyar
--: evet
Mamoru: onları geri getirmek için bir yol olduğunu söylemiştin...
--: bu çok tehlikeli bir yoldur evlat....
Mamoru güneş gözlüklerini çıkardı generallerde onların yanlarına geldiler
Mamoru: biz hazırız....

... SON.....


Ay Savaşçısı: Cehennem Yürüyüşü...Çok Yakında...(tabi isterseniz)

tek kelimeyle
böhühühühühühühühühü
nie öldürdün reimi nieeeeeeeeeeee nieeeeeeeeeeeee -komplekse girer-
böhühühühühühühühü
kendi sezonumu yazıp michiruyu öldürmezsem.....

ben öldürmedim ya ay savaşçısı öldürdü

ay savaşçısının içinde yıllardır gizlediği bir canavar varmış meğer ...bizi uyutmuş iyimserim diye bende çok şaşırdım inan

ayrıca niye kızıyorsunuz istediğniiz oldu işte usagi ve mamoru kavultular

savaş bu hiç asker kaybetmeden savaş kazanılırmı

tamam nie öldürttün
yoksa gelir diriltirim
bende fanfic yazıcam adı da michirunun 9 canı o 9 canı da harcattıttırıcam ben emin olabilirsin

eheh yok tahmin ettiğim gibi olmadı
ben savaşçıların iyimser halini uyandırım Kunziteyi venüsle sevgili yaptığını düşününce ,Reiyide iyileştirip nefritle sevgili yapcan diye düşünmüştüm
hani karanlık taraf çok önceden reinin ruhunu ele geçirdiğinden mamoruyu sevmiş felan diye yazarsın diyede düşünmüştüm

neyse bakalım bunların açıklamasını yeni olan devamı gibi görülen fanficden görücez

nefrit bu sefer mako öldürür
iyi o da iyimiş

pardon cedit cedit ,hani mangada ceditlemi sevgiliydi aman yarabbi unuttum O.o ceditti yahu ne nefriti

ne güzel işte sayemde fanfic yazma alışkanlığı edineceksin merak etme ben gocunmam istersen miçhiruyu harukayla evlendir..benim için hava hoş benim miçhirum bi tanedir...

Usagii
kyaaaaaaaaaaaaaaaaaa
işte bu çok kötü
unut gitsin diyorum ben böyle daha iyi
ama nie jadeite başka biri mi kalmamış koca japonyada
o michiru diye birini bıraktırmam ben japonyada

bu soruların hepsi 7. sezonum olan Ay Savaşçısı: Cehennem Yürüyüşü isimli fanfiğimde cevaplanacak parmaktan sonra

ayrıca abartın yaw...altı üstü fanfic ne olcak ha rei ölmüş ha usagi

bu arada
Kunzite-Venüs
Nefrit-Jüpiter
Jedit-Mars
Zoisite-Merkür olması lazım yanlış hatırlamıyorsam

eğer usaginin dediğini yaparsan kalpten giderim michirunun 9 canı da kalmış olur sende
ne zaman koyacaksın peki

dur biraz aradan zaman geçsin şöyle bir kaç gün sonra ilk bölümleri yazmaya başlarım hem diğer arkadaşlarında yorumlarını alalım ayrıca usaginin dediği hiçte kötü bir fikir değil Nefrit ve Mars birbirlerine yakışıyorlarda ya