Bağlantılar
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3

Sailor Moon Forum -> Fanart ve Fanfic
 
Yazar
Mesaj
jasmine
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 30
Kayıt: 13 Tem 2010
Mesajlar: 158
Cinsiyet: Kız
Nerden: Hayaller aleminden ... ^_^
Teşekkür: 87

Durumu: Çevrimdışı

jasmine
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
gerçekten çok heyecanlı olmaya başladııııı Katılıyorum! şu hatırladığı şeyleri öğrendiklerini falan çok merak ettim doğrusu
Gülücük Dağıtıyor yeni bölümleri merakla bekliyorum Çok Keyifli Hayranlık Besliyor



funnylife Hayranlık Besliyor
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
03 Ağu 2010 15:58
BaLıMSuLTaN
Biri Beni Durdursun
Biri Beni Durdursun



Yaş: 35
Kayıt: 05 Tem 2010
Mesajlar: 952
Nerden: Boşluk
Teşekkür: 333

Durumu: Çevrimdışı

BaLıMSuLTaN
Biri Beni Durdursun
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
Alican'nın başı yine mi belada Düşünce yazık çocuk hep bilinmezlerde ya iyice ilginçleşmeye başladı hadi bakalım koy koy devamını bekliyoruz bak ...



Jeremy bu kadar tatlı olma! Bebeğimi gölgeliyorsun:(
Dünyamın 8. harikasına giden yol...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
03 Ağu 2010 16:06
Game_man
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 34
Kayıt: 10 Hzr 2007
Mesajlar: 199
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 14

Durumu: Çevrimdışı

Game_man
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
13) Ödün vermek çözüme giden yolda sorun değildir.

Alican bir süre hiç bir şey yapmadan öyle kalır. Hemen yanında ondan çok daha gelişmiş seviyede bir gözlemci vardır ve ne düşünse onu okuyabilmektedir. Şimdi tüm o değerli bilgilerde aklına geldiği için onları düşünmemeye konsantre olmaya çalışmaktadır. Hem bir kurtuluş bulması gerekmekte ama bunu düşünmeden yapmak zorundadır.


: Rahatlamalısın yoksa üstüne biraz daha gelirlerse dökülü verecek tüm bilgiler.
A: ah sen mi geldin?
Alaya: Kim? Kim geldi? Burada kimse yok

Alican'ın düşüncelerini sadece Alaya okuyabilmektedir.

Kraliçe Aleyna: Bizi kandırmaya mı çalışıyorsun yoksa. Bize yardım dokunacağını düşünüyorum. Çok zor değil Alican bana sadece nerede olduklarını söylemen yeterli.

:Şhhhh Onlar benim seninle iletişime geçtiğimi anlayamazlar. Nede olsa ben senin beyninle direk iletişime geçiyorum. Benim seninle anlaşmam için düşünmeme ihtiyaç yok. Ama sen düşünürsen bunu okuya bilirler.
A:Tamam, ama nasıl anlaşıcaz?

Alaya: Nasıl anlaşıcaz diye soruyor kraliçem.
Kraliçe Aleyna: Bizimle normal yollardan da konuşabilirsin Alican. Bizler senin düşmanların değiliz. Seninle aynı milletten olduğumuzu sende biliyorsun. Ayrıca güçlü bir grubuz, sahi senin grubun yoktu değil mi?

:Senin beynin bir kısmına ben hükmedebilirim. Örneğin ne söylemen gerekiğini ve ne düşünmen gerektiğini. Şimdi önce sen karar ver. Bu gruba bildiklerini söylemek istiyor musun? hey hey, düşünmeden cevap vermelisin, mesela bir davranış olarak. Eğer bilgileri vermek istemiyorsan sana en yakın sandalyeye otur.
A:Pekala.

Alican sandalyeye oturur. Karşısındaki grup güçlü ve onun milletinden olsa bile bulunduğu durum onun hiç hoşuna gitmemişti.

Kraliçe Aleyna: Evet ne güzel, sonunda söylemeye karar verdin yakışıklı.

:Son bir soru. Ödün vermek çözüme giden yolda sorun değil midir Alican? ... Bende öyle düşünmüştüm.

Alican beyninde kontrolü kaybediyordu ama bundan korkmuyordu.Aslında içindeki ses biraz daha önce geliyor Alican daha sonra tepki veriyordu ama çok yakındı bu zamanlar birbirine. Ve konuşmaya, konuşturulmaya başladı.

-, A: Öncelikle benim bu saate kadar dışarıda olmam yanlış çünkü bu saate kadar dışarıda olmadım ailem beni merak ediyordur, gitmeliyim. Anlaşmayı daha sonra yaparız

Kraliçe Aleyna: Olmaz, ama dediğin gibi fazla uzatmasak iyi olur. Hem bizim yaptığımız bir anlaşma değil.

-, A: Bu bir anlaşma, hem aynı milletteniz bana zarar veremezsiniz.

Kraliçe Aleyna: Bizimle oyun oynama Alican. Verebileceğimizi biliyorsun.

:Hmm sanırım onlar da bazı şeyleri öğrenmişler hatta öğrenmekle kalmamış bir tanesine sahip bile olmuşlar. Seni tehlikeye atmamak için bunu yapmak zorundayız o zaman.

-, A: Tamam anladığım kadarıyla bu bilgilere çok ihtiyacınız var ve ben yerlerini söylemeden beni bırakmayacaksınız. O zaman size katılmak istiyorum kraliçem.

Elçin: Yeter artık, birde bizim üyemiz olacakmış, derhal yerini söyle! (diye bağırır)

Kraliçe Aleyn , elçine çok sert ve sinir bir şekilde bakmaya başlar bu çıkışından dolayı. Bunu gören her üye kendine çeki düzen verir ve susmaları gerektiği anımsarlar.

Kraliçe Aleyn: Onlara aldırma, elbette bizim bir üyemiz olman güzel olur. Bunun için bizimle bilgiyi paylaşman yeterli.

-, A: Bilgi sözle söylene bilir bişi değil yerini sadece ben hissedebiliyorum bu yüzden beraber gitmek zorundayız. Şimdi eve gidebilir miyim?

Kraliçe Aleyna: O zaman seni mühürlemek ve gruba dahil etmek zorundayım. Baha öz suyumu verir misin? Alican'ı mühürleyeceğim.

Baha Kraliçeye yoğun ama berrak bir sıvı getirir. Kraliçe yavaşça ayağa kalktı sıvıyı yavaşça içti. Öyle bir içti ki karşısındaki Alican'da yutkunur gibi oldu. Kraliçe sıvıyı tam içerken Alican'da istemsizce üçüncü dünyaya geçiş yaptı. Kraliçe ağır adımlarla Alican'a doğru ilerledi. Alican şuan onu sadece parlak yeşil olarak görüyor olsa da içinde bir şeyler hareketlenmeye başladı. Kraliçe Alican'a iyice yaklaştığında Alican'da ayağa kalktı.

Kraliçenin boyu Alican'dan fazla olduğu için biraz eğildi ve Alican'ı dudağından öptü! Bu normal bir öpüşten farklıydı, daha fazla şehvet daha fazla çekim gücü vardı sanki. Sıcak bir ıslaklık ve anlatılamaz bir yumuşaklık vardı Alican'ın dudaklarında. Alican hayatında ilk defa böyle öpüşüyordu ve ilk defa üçüncü dünyada da gözlerini kapar gibi oldu. İçine bir sıcaklık geliyordu, kraliçeye sarıldı ve çok mutluydu. Aşık mı olmuştu acaba bu öpüşme üzerine. Gözlerini açtığında karşısında yeşil parlaklıklar yenine mavi ışıltılar görüyordu. Şok oldu bu değişiklik karşısında ve hemen gerçek dünyaya döndü. Hala karşısında genç oldukça çekici bir bayan duruyordu ve daha az önce ateşli bir şekilde öpüşmüşlerdi. Tam anlamıyla dağıldı, eğer iç ses onun beynini yönetmiyor olsaydı şimdi ne biliyorsa söyleyebilirdi. Öte yandan kraliçenin koruyucularından Yasmin biraz bozulmuş biraz da sinirlenmiş gibiydi.

Kraliçe yerine geçmedi ve herkes sessizce oradan dağıldı. Alican ve Baha Alaya'nın arabasına bindirildiler ve evlerine kadar bırakıldılar. Aslında Yasmin'de geç kaldığını arabayla bırakılması gerektiğini söylese de binemedi araca. Alican eve dönüş yolunda kısa bir süre üçüncü dünyaya geçiş yaptı. Dışarıda hala kendi milletinden olanları yeşil olarak görebiliyor ama HitFile grubundakileri mavi olarak görüyordu. Şimdi anlamıştı bu maviliğin ne olduğunu. Ve biraz daha şaşırdı. ''demek ki hala öğrenecek şeylerim var'' diye düşündü.
Aklını kurcalayan bir eyler vardı. Evet şimdi onlardan kurtulmuştu ama aynı zamanda da mühürlenmişti. Yani bu artık onlardan kurtuluş yok anlamına mı geliyordu?

Gece uykusunda tüm bu olanları iyice tartışmak istemişse de yapamamıştı. Ertesi gün bir okul günüydü ve bu gün hem okulun hemde bu garip işlerin aynı anda gidemeyeceğini düşünüyordu.

Sabahları pek bişi değişmez, servis yine aynı geç kalma süresinde gelir hafif soğuk havayı içine çekerken garip bir şeyler hisseder ve okula giderdi. Ama bu sabah başka bir şey daha vardı onda. Kalbi ikiye bölünmüş yada birbirini besleyen bir aşk daha doğmuştu. Bu sabah Büşra'nın yüzüne baktığında Kraliçe Aleyna'nı anımsadı. Sanki Büşra büyüse Kraliçe Aleyna gibi olcaktı.

İnanmak zor aşka tanrım. Yani onlarca insan mutlu ise bu aşktan yüzlercesi ızdırap içinde. Ama yinede aşkı seviyorum. Bundan duyduğum acı bile olsa yada elimden hiçbir şey gelmeyecek olsa bile bu bir enerji veriyor bana. Ama bilemiyorum bir kalpte iki sevgi olur mu? Acaba kraliçeye gerçektende tutuldum mu? Yok canım sadece öptüğü için böyle hissediyor olmalıyım. Onu yeniden öpmek için nelerimi vermezdim, Aleyna. Ya bu çok zor bir durum. Eğer Büşra ile çıkıyor olsaydım yinde de Aleyna'yı öpmek istermiydim. Of bu konu üzerine daha çok düşünmem gerek...

Alican'ın çok güçlü bir kişiliği yoktur belkide tüm bu olaylar onu derinden etkilemişti. Akında onlarca soru ve belirsiz bir gelecek onu huzursuz ediyordu. Sıradan hayattan sıkılmıştı evet ama şimdide belirsizliklerden sıkılıyordu.

Büşra: Begüm'e mesaj attın mı? Bu gün bu iş bitiyo.
Tuğçe: Bence biraz düşünsen yani iyi bir çocu...
Büşra: Bana ne dediğini bilmiyorsun.
Servis söförü: Hadi kızlar artık okulda devam edersiniz konuşmaya.

Alican: Ne oldu Büşra? Kızgın gibisin.(sesi biraz titrer gibiydi)
Büşra: Sana ne! Bu seni ilgilendirmez.
Ali: Sırada birileri var galiba (pis bir gülümseme gibi geldi ardından alican'a)
Alican: Peki ben sadece...

Alican sözünü bitirmesini yada birşey söylemesini beklemeden indi servisten Büşra. Daha Sonra Tuğçe, Ali ve Fırat ile hararetli bir şekilde konuşmaya başladı. Alican onların ne konuştuğunu çok merak ediyordu ama şimdi yakınlarında Şahin de olduğu için üçüncü dünyaya geçmeye çekindi. Servis biraz geç kalmıştı. Servisteki öğrenciler okulun önündeki sıralanmış öğrencilerin en arkasında durmak zorunda kalmışlardı.

Alican hala Büşra'ya bakıyordu. Ona baktığı zaman hiç bir şey düşünmüyor sanki biraz olsun rahatlıyordu. Ama Büşra bundan hoşlanmıyordu sanırım ki Alican'ı gördüğü yerde uzaklaşmaya çalışıyordu.

Alican: günaydın millet, dilek yine takılmışsın denetime
Dilek: Ne yapayım saçım toka tutmuyorsa!
Alican: Tabi zaren senin saçlarını toplaycak toka yok dimi
Mert: Niye kızların saçlarına kızıyolar ki, bıraksınlar herkes istediği gibi gelsin okula
Alican: O zaman okulun disiplin anlayışı bozulur
Mert: Eee yemişim disiplinini, böyle olunca çok mu değişiyo
Hatice: Sizin içine ne güzel valla saç derdiniz yok.
Dilek: Ama benim saçlarımın uzun hali çok hoş duruyo öyle değil mi mert?
Mert:...(duymamazlıktan geldi)
Mert: Alican ya senle birlikte ödev hazırlıcaktık ne yaptın?
Alican: Ben şey, sanırım unuttum onu ya
Mert: İyi o zaman bende yapmamıştım zaten bilader yapcaksan benimkini de yap dicektim sana.
Alican: tabi canım eğer makul bi ücrette anlaşırsak (hafifçe ama kızgın şekilde gülümsedi)
Alican: Ya oğlum bak bnu yapmazsak sözlü puanımızın yarısı uçar
Mert: Amaaaan uçsun bizde diğer yarısını alırız nolcak, hem bu bir sözlü sonra bi tane daha var yazılılar var. Konu neydi ki bizim?
Alican: Yuh be abicim daha konuyu mu soruyosun! Osmanlının çökmesine neden olan nedenler.
Çağdaş: Ay ben biliyorum Alican size yardım edebilirim.
Alican: Olabilir yarın birlikte yapalım olur mu? Olur mu mert?
Mert: He nededin? (kulağında mp3'ün kulaklıkları ve sesi sonuna kadar açılmış bir metal parça)
Alican: Hem konuyu soruyosun hemde dinlemiyosun
Dilek ve Hatice biraz gülümserler bu duruma.
Mert: sen hallet işte bilader
Tuğba: Bende size yardım etmeye gelebilirim yani yarın...
Alican: (tuğbaya cevap vermeden) tamam çağdaş yarın bir bakalım, bunun(merti gösterir ama tamam işareti yaparak) bi halta yarayacağı yok.

Öğretmen derse girer, anlatır yazdırır anlatır ve çıkar. Okulda zaman zor geçiyor gibi gelmeye başlamıştır Alican'a. Ama tenefüslerde dostlarıyla vakit geçirmek çok iyi geliyordu.
Bu kez servise önceden geldi Alican hocaları erken bırakmıştı anlaşılan. İçinde bir sıkıntı vardı. Anlamsız bir üzüntü. Az sonra neden üzüldüğünü anlayacaktı. Büşra elinde telefon hararetli birazda yükses sesle bir konuşma yapıyordu. Bir kısmını duyabildi Alican.

Büşra: Sana verdiğim değerin karşılığı bu mu!
Senin için yaptıklarım aşkımız bu kadar mıydı? Ya diğer kız! onun da benden haberi var mı!
(sesi titriyordu artık Büşra'nın da, gözleri dolmaya başadı, gözleri dolunca gözleri parlar gibi oluyordu, elindeki telefonu bilinçsizce sıkıyordu.)
Seni bir daha görmek istemiyorm, seni gerçekten de sevmiştim bunu haketmedim allah belanı versin!

Telefonu kapattı ve servise girdi. Alican hiç birşey söyleyememişti. Hem ne diyebilirdi ki, seni uyaracaktım beni dinlemeyeceğin için uyarmadım mı diyecekti. En arka koltuğa geçti sonra da servis yavaşça doldu. Belli ki Büşra'nın çıktığı onu aldatmıştı. Arkadaşlarını dinlemek istemediğini söyledi Büşra. Hepsine kızgındı, onun böyle biri olduğunu biliyor muydunuz ve bana söylemediniz mi siz yardımcı olmuştunuz hatırlıyor musunuz! diye sitem ediyordu. Bir ara sinirden olsa gerek, aranızda tek bir gerçek insan yok hepiniz sahtesiniz be, bile demişti. Alican bu sözüne destek vermek isterdi ama yapmadı. Bu gün yerine oturdu ve yavaşça ağladı o da. Büşra'nın üzülmesi, ağlaması onu da çok üzüyordu ama ne var ki Büşra buna değer vermiyordu.

Allah kahretsin ya! Onun üzülmesine engel olamıyorum of, of. Keşke senin arkadaşın olabilseydim en azından arkadaşın olabilseydim. Sen böyle sahtekar insanlarla beraberken daha çok üzüleceksin, içinde olduğun topluluk böyle ve sende bunu istiyorsun dimi Büşra. Kahrolasıca dünya!

Gece yatağına yattığında aklına yine Büşra geldi, zaten ağlamıştı onun için ama onun sulu gözleri, titreyen sözleri aklına geldikçe hüzünleniyordu ve bir yandan da ona aşıktı. Uyuyamadı kalktı. Akılına sözler geliyordu duymuyordu isyan ediyordu sürekli. Kalktı eline kağıt kalem aldı ve:

Seni her yansımada görüyorsam
Aynada hep benim yanımda duruyorsan
Yatmadan önce seni düşünüyorsam
Göz göze geldiğimizde;
Seni her gördüğümde
Sana bakakalıyorsam
Gözünün içinden ruhuna akıyorsam
Sana dokunmak,
Seni görmek,
Seninle konuşmak,
Seninle zaman geçirmek için yanıyorsam!
Hayatımın rengi çizgisi yani hayatımın anlamıysan
Yazım seni yazıyor,
Gözüm seni görüyor,
Kulağım seni dinliyor,
Düşüncem seni seçiyorsa,
Önce sen diyorsam!
Her dinlediğim aşk dolu müziğe seni koyuyorsam
Senin için ağlıyorsam!
Ruhumu aslında sen belirliyorsan
Kalbim senin için atıyor, çırpınıyorsa!
Sana karşı çaresizsem!
Sence seni gerçekten Seviyorum demektir!




<img src="http://www.fiilitekelesonverelim.org/banner/468x60.gif" width="468" height="60" border="0">
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
03 Ağu 2010 19:26
Turkuaz
Efsane Üye
Efsane Üye



Yaş: 34
Kayıt: 26 Hzr 2010
Mesajlar: 1,525
Nerden: çikolata kazanından zuha XD
Teşekkür: 580

Durumu: Çevrimdışı

Turkuaz
Efsane Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
öff ya iki gün kaybolduk bölümleri doldurmuşunn Kötülük Düşünmekte! pc ye aldım okuycam artık bidahaki girdiğimde yorum yapcam Madde şimdi elimde olmayan nedenlerden dolayı kalamıyorum nette Göz Kırpıyor başka bölüm koyma ben gelinceye kadar Üzgün ya da Ağlıyor


şaka şaka Dil Çıkartıyor



Edit: okudum hemen Kayan Gözler çok güzel bölümlerdi, gitiikçe daha heyecanlı oluyo, Alican ın öğrendiği şu bilgileri çok merak ediyrum,

"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
04 Ağu 2010 13:49
jasmine
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 30
Kayıt: 13 Tem 2010
Mesajlar: 158
Cinsiyet: Kız
Nerden: Hayaller aleminden ... ^_^
Teşekkür: 87

Durumu: Çevrimdışı

jasmine
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
vay bee çok duygusal bi bölüm olmuşşş ....
yazık bu alicanada bee
güzel bi bölümdüü devamını merakla bekliyorum zaten mühürledeilerde çoçuğu ama sonunda büşra alicanın değerini anlayacak gibime geliyoya hadin hayırlısı Çok Mutlu



funnylife Hayranlık Besliyor
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
04 Ağu 2010 16:29
dgr..serenity
Alışıyorum Galiba?
Alışıyorum Galiba?



Yaş: 33
Kayıt: 08 Hzr 2010
Mesajlar: 131
Nerden: sonsuzluktan..
Teşekkür: 46

Durumu: Çevrimdışı

dgr..serenity
Alışıyorum Galiba?
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
duygusal bi bölümdü.. off alicana üzülüyorum ya.. en azından büşranın arkadaşı olsa... yeni bölümleri bekliyorum..

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
05 Ağu 2010 16:52
_mira_
Yeni Üye
Yeni Üye



Yaş: 27
Kayıt: 08 Ağu 2010
Mesajlar: 30
Cinsiyet: Kız
Nerden: napcan sanane be
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

_mira_
Yeni Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
çoook güzel olmuş ali abi o gizemli seside çok sevdim şimdi başım ağrıo ya bende o sesleri duyar gibiyim ve şuan git hikayeni yaz dio

TaNaBaTa FeStİvAlİ



MiRa
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
09 Ağu 2010 12:12
Turkuaz
Efsane Üye
Efsane Üye



Yaş: 34
Kayıt: 26 Hzr 2010
Mesajlar: 1,525
Nerden: çikolata kazanından zuha XD
Teşekkür: 580

Durumu: Çevrimdışı

Turkuaz
Efsane Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
yeni bölüm ne zamn alican??? Soru Göz Kırpıyor

"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
11 Ağu 2010 0:35
Game_man
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 34
Kayıt: 10 Hzr 2007
Mesajlar: 199
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 14

Durumu: Çevrimdışı

Game_man
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
14) Saklı ruhlar, gizli kapılar

Seval hafta sonunun için güzel kahvaltı hazırlamıştı. Bir tek çocukların uyanması gerekiyordu bu muhteşem kahvaltıya başlamak için. Seval tam mutfaktan çıkarken kapı hafifçe iki kez çaldı. Çalan bu kapı apartman kapısı değil direk dairenin kapısıydı. Bu hafif bir ses bile olsa zaten uyanan Alican'ı artık kalkmaya hazır hale getirmişti. Yine de Alican gelen misafirleri özellikle de apartman komşularını sevmediği için gelenlerin kim olduğunu dinleme çalıştı. Pek bir şey duymamıştı ama bir şey hissediyordu.

Seval: (kapıdaki kişiyle bir süre konuştuktan sonra çocukların yatak odasına geçti) Alican kalktın mı oğlum?
Alican: Evet anne, kapıdakiler kimdi?
Seval: Seni soruyor liseden bir arkadaşınmış.

Nası ya, ne arkadaşı. Bu gün kimse gelmeyecekti ki.

Alican: Tamam anne ben bir bakayım, der Alican ve kapıya doğru gider.

Karşısında Yasmin'i görür. Yasmin kendini küçük gösterebilecek bir giysi içinde ama çok tatlı bir halde Alican'ın karşısında durmaktadır. Alican karşısında biraz utanır gibi olur, yataktan kalktığı gibi kapıya gitmiştir.
A: Sen! Ne oldu evimi nereden biliyorsunuz?
Yasmin: Şaşkın, daha uyanamadın sanırım. Seni biz evine kadar bırakmıştık ya. Şey ailene seninle liseden arkadaş olduğumuzu söyledim. Şimdi dışarı çıkmalısın. Kahvaltıyı dışarıda yaparız.
A: Ama ne diye bilirim ki şimdi? (Alican şimdi güzel bir kızla kahvaltı yapmayı hiç hayal etmemişti hem dahası bunlar HitFile grubunun bir oyunu da olabilirdi.) eee tamam ben birazdan hazırlanırım. İstersen içeri geç.
Y: Seni aşağıda bekliyorum.

Alican annesine kahvaltıyı dışarıda yapacağını, arkadaşlarına aslında söz verdiğini ve unuttuğunu söyledi. Hızlıca hazırlanmak onun için sorun değildi ama bir kızla baş başa bir yemek olunca özen göstermek istiyordu.
Eline geçirdiği en uyumlu tişört ve kotu giydi, sonra yüzünü yıkadı, hafif sakalları ona yakıştığını düşünüyordu. Saçları jöleyle arkaya yatırdı ve yeterince kurutamadan dışarı çıktı.

Aslında evin dışında onu bir arabanın beklediğini ve onu alacaklarını da düşünüyordu. Hani şu önemli bilgiler için. Zorla bir gruba dahil olmak onun canını sıkıyordu. Aşağıya indiğinde sadece Yasmin onu bekliyordu. Gün ışığında yeniden baktı Yasmin'e. Gerçekten de hoş kızdı Yasmin, güneş ışında gözlerinin maviliği parlıyordu. Yakınlarda bir yere kahvaltı yapmaya gittiler. Uzun süre sıra dışı bir olayın konusu açılmadı. Sanki bir dostçasına sohbet ettiler. Sonunda Alican bir kaç şey sordu.

A: Neden beni zorla bu işin içine dahil ediyorsunuz?
Yasmin: Hangi iş? Sen bilgilerden mi bahsediyorsun?
A: Evet. Bu bilgiye ben sahipsem kendim özgürce karar vermeliyim.
Yasmin: işte bu yüzden seni bırakamazdık. Kraliçe Aleyna'nın önderliğinde bu savaşı biz kazanacağız, yeni medeniyetler kurulurken en tepede biz olacağız ve buna senin de katkın olacak. Merak etme en yakın zamanda çok iyi bir ekip olacağız.
A: Yani artık sizi değilde başka bir grubu seçemem mutlaka size katılmalıyım öyle mi?
Yasmin: Katıldın bile öptü ya seni o. Artık bizdensin. Sanırım daha önce hiç mühürlenmemiştin. Neyse karnımızı doyurduğumuza göre artık göreve başlasak fena almaz değil mi?
A: Biliyordum, tüm bu iyi niyet, sohbet sadece beni yumuşatmak için!
Yasmin: Nasıl düşünürsen düşün, ama bize kapıları ve saklı ruhları göstermelisin hepsi bu!

Alican bir an için kalkıp gitmek istedi ama nede olsa onu takip edebiliyorlardı. Konuşmanın ardından kısa bir süre içinde eve bıraktıkları araba ile tüm grup üyeleri gelmişti.
Alican ile Yasmin arabanın arkasına geçtiler. Kraliçe Aleyna Alican'a nereye gideceklerini sordu. Alican üçüncü dünyaya geçiş yaptı ve isteksizce ama kararlı bir biçimde gidilecek yeri söyledi.

Dünya üzerinde 7 tane saklı ruh vardır. Kapılar bulunulan dünya üzerinde bu ruhlara ulaşılması için kullanılır. Kapıyı sadece kapıların bilgisine ulaşmış kişiler görebilir. Yine de her kapı bir bilmece gibidir. HitFile grubu her nasıl olduysa bir saklı ruhu kraliçelerine katmayı başarmışlar. Onları bu kadar güçlü yapan ve kendi milletlerine bile zarar verebilme yeteneğini bu sayede almışlar.

Alican hisleri doğrultusunda arabayı İzmir dışına doğru sürdürmeye başlar. Gidecekleri yer biraz uzak olduğu için izin almak zorunda olan kişiler ailelerini arayıp hafta sonu gelemeyeceklerini söylerler.

Bir süre daha izmir dışına yolculuk yapan HitFile grubu bir benzinliğe girer. Artık hava kararmaya ve hafiften soğumaya başlamıştır. Bu yüzden benzinlikten her üye için biraz yemek ve el feneri alırlar. Zaten bu konuda biraz deneyimleri olan grup arabada bir kaç gece görüş gözlüğü, yüksek aydınlatma gücüne sahip bataryalı lamba, kibrit, biraz saf su, ve bazı tıbbi iğneler de yanına almışlardır. Anlaşılan bu yolculuk hiçte kolay geçmeyecektir.

-------------------------------

Alican: Sağ tarafta, evet şimdi sağımızda kaldı.
Alaya: Tamam en yakın sağdan döneceğim, gelmedik mi şu lanet yere!
Baha: Sanırım tuvaletim geldi. Yoruldum yolculuktan ve hava çok karardı. Bu işi yarına bıraksak olmaz mı?
Kraliçe Aleyna: Hayır, bunu bugün bitirmeliyiz. Artık hiç zaman kaybetmeden saklı ruhları bulmak istiyorum. Ama eğer çok tuvaletin geldiyse kenarda duralım da gör işini.
Baha: Şey, tamam bir savaşçı olabilirim ama yinede korkuyorum.

Baha korkmakta tamamen haklıdır. Bulundukları yok artık patikaya benzer haldedir. Sağlı sollu çimenler ve arkasında karanlıklara doğru ilerleyen ağaçlar bulunmaktadır. Saat 23:30 olmuştur ve dünyayı sadece ay aydınlatmaya çalışır. Çevrelerinde hiç elektrik direğinin olmadığını fark eden Elçin nasıl bir yere gittiklerini daha çok merak etmektedir. Baha arabadan dışarı çıkar, arabanın kapısı açılınca içeri giren soğuk hepsinin birden ürpermesini sağlar. Kapı kapatılınca Baha irkilir, dışarıda kalmış gibi hisseder ve aklına kötü şeyler gelmeye başlar. Arabadan fazla uzaklaşamadan hızla arabaya geri döner ve içeri girer. Arabanın direksiyonu döndürüldükçe lastiklerin altında kalan taşların sesleri duyulacak kadar sesiz bir yerdir burası. Alican başka şeyler de hissetmeye başlar, içine nedeni bilinmeyen bir korku gelir, sanki daha fazla o bölgeye yaklaşmaması gerektiğini düşünür. Sonra daha öncekine benzemeyen fısıldamalar duyar. Tüm bunları kraliçeye söylesede oraya gitmemek için yalvarsada artık buraya kadar gelmişlerdir.

Alican içindeki tüm bu duygular sona erer ve araba köy gibi görünen garip bir yere ulaşır. Dar sokaklar arabaların geçmesi için uygun olmadığından arabayı köyün girişinde bırakmak zorunda kalırlar. Ancak Alaya arabayı gitmeye hazır yönde çevirerek bırakır. Şimdi üç sırt çantası ve herkesin elinde el fenerleri dışarı inerler.

Bastıkları yer yarı çimenlik yarı toprak bir yerdir. Bu köyün meydanı falan bulunmaz mı diye düşünür Alican. Ama ters bir yerden köye girdikleri için karşılarına sadece iki tane dar sokak çıkmıştır. Evlerin yüksekliği en fazla üç katlı ama çoğu iki katlı binalar, tarihi görünüşlerinin onları sanki üzerilerine yıkılacakmış gibi hissetmelerine neden oldur. Alican hislerini kullanmak istemesede bunu yapmak zorundadır. Bir an burada öleceklerini düşünür. Kafaına korkunç şeyler gelir. Düşüncelerinden olsa gerek anlamsızca sıcak kan kokusu duyar.

Alican: Lütfen durun! Gitmeyelim. Hiç iyi şeyler hissetmiyorum. Hem bakın biyerden kan konusu alıyorum sizde duyuyor musunuz? Bunu yapmak istemiyorum. Yarın yapalım hava aydınlıkken olsun. Ne olur gitmeyelim!
Kraliçe Aleyna: Bu iş bu gece bitecek (diye bağırır, sesi birazda olsa dar sokakta yankı yapar. O da ürpermektedir ama sonunda alacağı gücü düşünerek kendini motive eder) Kimse korkmasın. Sizler güçlü savaşçılarınız hemde normal insan değilsiniz artık! Devam edin ilerliyor muyuz Alican?

Tüm grup bu garip köy gibi yerde iyice içeriye doğru ilerlemekteydi. Ara sıra sağa sola da döndüler. Bir İnsanı buraya bıraksanız bir günde çıkışı zor bulabilirdi. Artık saat gece yarısı geçmiş olmalıydı. Alican evlere baktıkça sanki perdelerin kıpırdadığını görür gibi oluyordu. Zaten birbirinine çok yakın olan eski evlerin birde balkonları olduğu zaman gökyüzünü de kapatıyorlardı. Atılan her adımın sesini ayrıntısıyla duymam mümkündü bu sonsuz sessizlikte ve herkes konuşmaya korkuyordu sanki. Alican artık çok yaklaştıklarını hissetti. Burayı döndükten sonra sağdaki yer olmalı dedi. Önlerinde evlerle kaplı patikadan bozma bir yol vardı, bu yoldan yan yana ancak üç kişi durabilecek kadar genişliği vardı. Çok dar olan bu yol insanı da daraltıyordu, eziliyormuş hissi veren ve sanki sonsuza uzanıyormuş gibi devam eden yolda sadece el fenerlerinin aydınlığında ilerliyorlardı. Eliçin, Yasmin ve Bahanın korkuları yürüyüşlerini bile değiştirmişti. Herkesin el fenerleri titriyordu ve benzinlikten alınan el fenerlerinin pilinin ne zaman biteceği hiç belli olmazdı. Sonunda Alican el feneri yerine gece görüş gözlüğü takmayı istedi. Elinden fenerini yinede bırakmayan Alican gece görüş gözlüklerini taktığında dondu kaldı bir an. Yolun ilerisinde sanki lambanın ışığının ulaşamadığı yerde bir kaç insan silüeti gördüğünü sandı! Hareket ediyorlar ileri geri yürüyorlardı. Yüzleri kısmında ise bomboş bir alan vardı.

A: Bişeyler var ilerde! Ruh mu bunlar! Ne bunlar ya! (korku içinde bağırdı)
Kraliçe Aleyna: Sanırım ilk defa kullanıyorsun gözlüğü orda bişi yoktur.

Alican artık resmin titremeye başlamıştı. Alican'ın sözlerinden olsa gerek Baha korkudan ağlıyordu ama yinede ilerliyorlardı. Alican birkez daha gözlüğü gözüne taktı. İlerliyorlardı ama insan silüetleri hala oradaydı ve değişik şekilde hareket ediyorlardı. Çok geçekçiydiler, bunların bir yanımsama olması çok zordu. Işık, silüetlerin üzerine geldikçe silüetler kayboluyor görünmüyordu. Sonunda hedeflerine ulaşmışlardı. Karşılarında çok eski hamam duruyordu. Üç katlı bir hamamı ilk defa görüyorlardı ve yavaşça hamama doğru yaklaştılar...


Not: Kusura bakmayın bir süre yazamadım yeni bölümü. Artık bu bölümden itibaren işin içine biraz korku ögeleri de giriyo...



<img src="http://www.fiilitekelesonverelim.org/banner/468x60.gif" width="468" height="60" border="0">
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
14 Ağu 2010 3:28
Turkuaz
Efsane Üye
Efsane Üye



Yaş: 34
Kayıt: 26 Hzr 2010
Mesajlar: 1,525
Nerden: çikolata kazanından zuha XD
Teşekkür: 580

Durumu: Çevrimdışı

Turkuaz
Efsane Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
öhm öhüm Şaşırmış Durumda korkak baha nası da ağlıyo Kahkaha Atıyor

bi de tırstım yau Şaşırmış Durumda çk heycanlı bi bölümdü sonraki bölümü merakla bekliyorum Gülücük Dağıtıyor

"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
14 Ağu 2010 23:50
Game_man
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 34
Kayıt: 10 Hzr 2007
Mesajlar: 199
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 14

Durumu: Çevrimdışı

Game_man
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
walla funny altında bir kilise müziği ezgileriyle yazdıklarımı okuyunca bende tırsmıştım (tabii bide saat 3 gibi okudum)

kendinizi oradaki kişilerin yerine koyduğunuzu düşünün Gülücük Dağıtıyor



<img src="http://www.fiilitekelesonverelim.org/banner/468x60.gif" width="468" height="60" border="0">
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
14 Ağu 2010 23:55
USAGİ CHAN
Yeni Üye
Yeni Üye



Yaş: 33
Kayıt: 28 Hzr 2010
Mesajlar: 32
Nerden: TOKYO'dan
Teşekkür: 13

Durumu: Çevrimdışı

USAGİ CHAN
Yeni Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
yazdıkların hem güzel,hem farklı,hem biraz ürkütücü yani net bişe diyemiyorum,,,,paylaşım için de sağol Gülücük Dağıtıyor

Hüznünü Şefkate Dönüştür
Özel Yanlarını da Güce...
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
15 Ağu 2010 0:01
Turkuaz
Efsane Üye
Efsane Üye



Yaş: 34
Kayıt: 26 Hzr 2010
Mesajlar: 1,525
Nerden: çikolata kazanından zuha XD
Teşekkür: 580

Durumu: Çevrimdışı

Turkuaz
Efsane Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
cık koymam *-* rüyama girer sonra XD

"ilk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın... (C.S.)"
>funnylife<
yenielmakurdu
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
15 Ağu 2010 0:03
jasmine
Sağlam Üye
Sağlam Üye



Yaş: 30
Kayıt: 13 Tem 2010
Mesajlar: 158
Cinsiyet: Kız
Nerden: Hayaller aleminden ... ^_^
Teşekkür: 87

Durumu: Çevrimdışı

jasmine
Sağlam Üye
Bağlantılar Konu: Yanıt: Bağlantılar
Alıntıyla Cevap Gönder
ayy tırstım bi an Şaşırmış Durumda allah allah ne olacak acaba içerde çok merak ettim doğrusuu İnanamıyor!



funnylife Hayranlık Besliyor
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
20 Ağu 2010 0:27
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3
3. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 44 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız