EFSUN ÖĞRETİSİ Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 19, 20, 21 ... 62, 63, 64, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj

yani ne desemkii ohhh son bölümüde okudum sonunda @__@ süperdii süperdii yaa bayıldım.. Ya kızım nerden geliyor bu derin hayal gücü böyle
valla şüphelenmeye başlıycam artık
,gerçekte bunları yaşamış gibi anlatıyosun yaa hayran kalmamak elde değil yahu
ohh ya artık size yetiştiğime inanamıyorum
son bölümde liamın palomitaya bakıp onu ölünceye kadar koruyacağım demesi çok romantikti yaa ben etkilendim
zainin'in nereye gittiğini merak ettim.. Sanırım liama sinir oldu.. Ve kutlamayı kötü bişilerin gölgeleyeceğini sanıyorum..
offf yeni bölüm gel'SUN
ellerine sağlık yaa vala şahanesinn sen








offf yeni bölüm gel'SUN



Spoiler:

sağol laru böyle düşünmene çok sevindim^^ peki rüyanda gördün mü XD gördüysen ne gördün çok merak ettim XD
aslında yeni bölüm hazır ama sabredip yarın koyacağım...aslında gidip geliyorum...baya bir yazdım bu sefer...hepsini birden koymasam mı acaba o.O
aslında yeni bölüm hazır ama sabredip yarın koyacağım...aslında gidip geliyorum...baya bir yazdım bu sefer...hepsini birden koymasam mı acaba o.O

Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:


saffiru
ne demek yarısını koy
sen benim meraktan çatlamamı istiyosun heralde
sun-chan, bakma sen onlara, ne kadar yazdıysan koy hepsini, ben okurum






sun-chan, bakma sen onlara, ne kadar yazdıysan koy hepsini, ben okurum




EFSUN ÖĞRETİSİ ve KADİM SÖYLEV fanı

Efsane serisi '' ZAİNİN & PALOMİTA '' fanı


domo arigatoo gozaimasu NQS ^_^

Hmmmm hikayeyi koyma vakti geldiiii ama ben şöyle bir orta yol düşündüm.Birkısmını bugün koyacağım ama kalanı için de haftayayı beklemeyeceğim bir iki gün içinde de kalanını koyarım , ne dersiniz?

Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:



heheh sıkı pazarlık olmuş bakıyorum
ama anlaşma güzel olmuş
bende çok heycanlandım,acaba neler olacak...
merakla bekliyorum vala.
@bu arada Sun cumm ayıpsın görmemmi vala hem rüya hemide kabus gördümm lakin hiç anlatma huyum yoktur.. (korkarım anlatmaya her daim
) ama cidden bu huyumdan pek hoşlanmıyorum..
yani bişeye kafayı taktımmıydı çok fazla üzerine düşüyorum. Nereye gitsem ne yapsam sürekli aklıma gelip durur. Sonra tabi ben işime odaklanmaya çalışırım unutmaya çalıştıkçada bütüm kafamdaki düşünceler falan bilinçaltıma yerleşir.. Eee buda geceleri bana rüya yada kabus olarak geri döner.




@bu arada Sun cumm ayıpsın görmemmi vala hem rüya hemide kabus gördümm lakin hiç anlatma huyum yoktur.. (korkarım anlatmaya her daim




Spoiler:

Sen gerçekten bu hikayenin derin hayal gücünden geldiğine emin misin?
bana yaşamışssında anlatmışsın gibi geldi
iyiki okul yok tatildeyiz yoksa ben bunu tüm gün düşünürdüm dersi dinleyemezdim
öle bi huyum vardır, düşünür düşünür dururum ama kesin bi sonucada varamam
böle hikayelerde bazen hayattan kopuyorum ben
mesela şimdi evi toplamam lasım yoksa ablam beni kescek yarını göremicem
harbi ablam 18:00da gelir yada daha erken EYVAH!yandım bittim
ama düşünmedende duramıorm
böle hikaye yazılır mı?kalkmak istiorm kalkamıorm
aslında istemiorm ama kalkmam lasım
zainin ve liam ikisinide çok sevdim ama açık bişi varki liam palomitadan hoşlanıo
zainide kutsal hanımdan hoşlanıo gibi
iki karakterde birbirinden harika
ben hangisini seçiyim
buldum buldum zainli diye bi karakter yarattıyorum ikisinin karışımı
artık zamnla birinde karar kılana kadar zainli ciyim
nese bana yol göründü bekle beni ev!seni toplamaya geliyorum
(normalde hiç yapmam bunu ama abla var işin sonunda el mahkum ya!
)



















aşk o *-* kimse beni bu adamın 30 yaşında olduğuna inandıramaz XD özellikle de kaspiyan rolündeyken u.u
Ben Barnes iz lav *-*

By İrma *-*

hotaru, allah sana kolaylık versin ne diim, ben de sevmem ev toplamayı
dağınıkken daha kolay buluyorum aradığım şeyi
eee, bu arada sun-chanı gören var mı, bölümü koymayı unuttu galiba




eee, bu arada sun-chanı gören var mı, bölümü koymayı unuttu galiba



EFSUN ÖĞRETİSİ ve KADİM SÖYLEV fanı

Efsane serisi '' ZAİNİN & PALOMİTA '' fanı


domo arigatoo gozaimasu NQS ^_^



Öğreti 12: Hoşça kal zamanı aniden gelirse anılarına sıkı tutun.Sadece onlara sana güle güle diyecektir onun yerine.
Kutlama göz kamaştırıcı ama bir o kadar da sadeydi.Bu anlayamadığı durumu kara yolda ilerleyenler çoğunlukta olsa da elflerin büyüsünden geldiğini düşünüyordu.Onun asaleti ve güzelliği her şeyi daha da güzel gösteriyordu. Sıra sıra elf buranın diliyle Flea ve flearka işlemeli masalar dizilmişti.Herkes halinde memnun bir gülümsemeyle yemek yiyor sohbet ediyordu. Evet hareketli bir kutlama değildi ama huzurlu olduğunu düşünüyordu Palomita. O huzurlu mutlulukta eğlenmek istiyordu.Palomita’nın yanına Liam ilişivermişti kalabalık masalara yöneldiğinde.
-Nasıl bir duygu?
Palomita dalgınlığından sıyrılıp ona baktı:-Ne nasıl bir duygu?
-Her şey…başka bir gezegenden gelmek , tüm başından geçenler , şu an?
-Anlatması zor. Çok sıradandım önceden burada bazen bu sıradanlığımı bozamadığımı düşünüyorum bazense özel hissediyorum ama…mutlu muyum bunu bilemiyorum.
-Merak etme , dedi Liam gülümseyip, mutlu olacaksın. Bunu hak ediyorsun.
Palomita , Liam’ın nazik hareketlerinden çok memnundu ama yine de aklını kurcalayan bir soru vardı:-Neden Liam? Neden bana bu kadar iyi davranıyorsun? Neden bana bu kadar güveniyorsun? Tanışalı sadece bir gün kadar oldu.
-Neden güvenmeyeyim? Sana yaklaşanlar senin güvenin çok sarsmış anlaşılan…sen bana güvenmeyebilirsin ama ben sana güveniyorum ve bunun için hiçbir sebebe ihtiyacım yok. Sadece sana güvenmek istiyorum.
-Sen bir lider değil misin? Herkese güvenilmemesi gerektiğini biliyor olmalısın…
-Biliyorum ama herkes birilerine güvenmek ister. Halkımdan da çok güvendiğim insanlar var. Senin de o güvendiklerim arasında olmanı istiyorum.
-İyi ama biz bir yolculuktayız.Bizimle sürekli seyahat edebilecek misin? Halkın buna ne der? Hem bakalım onlar bana güvenecek mi?
-Ne kadar çok kurcalıyorsun her şeyi , diyerek gülümsedi Liam, bazen sadece bekleyip olacakları görmek gerekir Palomita.Şu ana kadar başına gelenlerin hiçbirini sen planlamadın değil mi? Bundan sonrasını ne kadar kontrol edebileceğini düşünüyorsun?
Palomita düşündü ve Liam’a hak vermeye başlarken buldu kendini.Bilinmez bir yolculuğa çıkmıştı ama her şey onu geleceğe düşünmeye itmişti.
-Sanırım eğitimimden de kaynaklanıyor bu, dedi mırıldanarak.
-Farkındayım.Seni inanılmaz bir şekilde biçimlendiriyorlar. Neden biraz özgür bırakmıyorsun düşüncelerini? Zainin’e ne kadar çok güvendiğinin farkındayım ama herkese güvensizken neden ona bu kadar güvendiğini anlayamıyorum…
-O hep benim yanımdaydı!
-Yanındaydı…peki yalanlarla mı doğrularla mı?
-Ne demek istiyorsun?
-Sadece ne kimseye aşırı güven ne de aşırı ön yargılı ol diyorum.
-Hmmm…belki de haklısın…
Palomita , Zainin’e baktığında onun da sinirle kafasını çevirdiğini ve yerinden katlığını fark etti.Liam ile konuşmasından memnun olmadığı belliydi ama Palomita Liam’ın yanında rahat hissediyordu kendini. Aptalca bir şey diyecek olsa bile dalga geçmeyeceğinden ya da kızmayacağından emindi.
Zainin sinirli bir şekilde etrafı dolaşıyordu. Liam’dan hiç hem de hiç hoşlanmamıştı ama bunu dışa vuramıyordu çünkü Liam ona hatta herkese karşı inanılmaz nazik davranıyordu.Bu şekildeyken ona ters davranırsa kendisinin kötü konuma düşeceğini biliyordu.
-Lanet olsun!, kafasını iki yana salladı, uzun sürmeyecek Zainin…uzun sürmeyecek…yakında yollarımız ayrılacak…Bu oğlanı niye kafama takıyorum ki? En iyisi Raini ile sırada gideceğimiz yeri konuşmak.
Bu düşüncelerle Raini’yi arayan Zainin onun endişeli bir şekilde Majeste Celenore ile konuştuğunu gördü. Gerçi endişesini etrafa yansıtmıyordu ama onu uzun süredir tanıdığı için Zainin onu çözmeye başlamıştı. Flearkalar, Flealar’dan daha ketumdu. Her zaman karanlık bir yanları vardı ne kadar değişmeye çalışsalar da. Majeste kafasını iki yana salladı ve keskin bakışlarla bir şeyler söyledi Raini ye.Raini ardından seslense de onu kaile almadı.Zainin yavaşça Raini’nin yanına gitti.
Raini son bir kez seslendi: -Anne! Bir kere olsun beni dinle! Hepimiz ölücez!
Elf kraliçe sinirle Raini’ye döndü: -Sana kaç kere , sesi gittikçe donuklaştı, bana anne deme dedim…
İki elf de karşılarında Zainin’i görünce afallamışlardı.Majeste Zainin’e tepeden bakarak:
-Ne işin var senin burada? Bizi mi dinliyorsun?
Zainin aynı küstahlıkla yanıt verdi: -Gerek yok…o kadar çok gürültü yapıyorsunuz ki…
-Bana bak gümüş efsun ustası…
-Sanki bilmediğim bir şeyi duymuşum gibi davranmayı kes, diyerek lafını böldü Zainin.
-Evet ama yeterince iyi eğitememişsiniz bu kızı…anneliğini kabul etmediğimi söylemiştim onu size teslim ederken…babası öldüğünde bunu istemediğimi söylemiştim. Yine de onu bana bırakmaya kalktınız. Ancak ben öldüğüm zaman o liderliği hak edecek o zamana kadar burada görmek istemiyorum.
Zainin duygularını içine akıtan ve yüzüne majesteye karşı sadece saygı ifadesinin yer aldığı bir tavır takınmıştı.Sessizce onu dinliyordu.Zainin tekrar Majesteye baktı.
-Ailevi meselelriniz beni ilgilendirmiyor. , diye kestirip atmıştı, şu ölüm meselsini anlatın…
-Raini’nin gereksiz bir öngörüsü.
-Neden gereksiz olduğunu düşünüyorsun?
-O tam bir kara elf bile değil! Kara elfler elflerden daha çok önseziye sahip elfler ise sadece doğa ile ilgilenir…Babası bir elf bunu biliyorsun…
Güçleri bizim kadar kuvvetli değil!
-Bu gerçek bir sebep değil…Raini sen neden bunu söyledin?
-Hava…gök yüzü…rüzgar…bana fısıldadılar.Yıldızlar karanlığın gelişi yüzünden gizlendi.Buradan hemen ayrılmalıyız.
-BURASI BİZİM AZ KALAN VATANLARIMIZDAN BİRİ! BURADAN AYRILAMAYIZ!
-Sakin ol Majeste Flearka…, Raini’ye dikkatlice baktı. Çok ciddiydi, Buradan ayrılsanız iyi olur.Raini’nin ön görüleri sandığınızdan daha güçlüdür.
-İmkanı yok…Burası benim –
-Burası senin ölü vatanın ve ölü halkın olacakmış seni aptal! Senin düşündüğün vatanın filan değil kraliçeliğin!
-Saçma! Sen de buranın halkındansın sadece bizim gitmemizi istiyorsun! Ama biz yok olmayacağız. Cennet alevinin lanetinden de kurtulduk artık huzurluyuz!
Zainin durakladı: -Cennet alevinin laneti mi?
********
Palomita boynuna dokunmuştu istek dışı. Bir acı hissetmişti sanki. Liam da bunu fark etmiş olacak ki ona soru sorar bakışlarını yöneltti.Palomita ne olduğunu anlamadığına dair omuzlarını kaldırdı.
-İyi misin?, diyerek Palomita’nın boynuna uzandı Liam.
Palomita çekinerek: -Bi..bilemiyorum bir an bir acı hissettim ama şimdi geçti.
Liam Palomita’ya bakışlarını dikti: - Bununla ilgili ne olursa bana söyleyeceksin tamam mı? Bu sadece senin sorumluluğun değil…
-Ta-tamam…, güler yüzlü Liam konu bu olunca inanılmaz ciddileşiyordu.Bir süre sonra öksürerek, ehem..şey biraz geri çekilir misin?
-Ah ! Şey…affederisin…, hızla geri çekilen Liam Flealardan biri ile konuşmaya gitti yüzü kızarmış bir şekilde.
Palomita elinde olmadan gülümsediğini hissetti.Neler olduğunu anlamıyordu tam olarak ama o da gittikçe Liam’a güvenmek istiyordu.Kendisi de onunla konuşmaya gelen küçük bir flea’ya baktı.
-Selam ufaklık…
-Teşekkürler insanoğlu…
-Ne için?
-Laneti üstümüzden aldığın için…
-Bu karmaşadan söz ediyorsan merak etme kutsal hanımı bana verdiğiniz güç ve kadim asa sayesinde bulunca sona erecek…
-Hayır ben şeyi diyorum…
O sırda Zainin Palomita’nın omzundan tuttu:
-Gidiyoruz!
-Nereye?
-Çabuk ol buradan gidiyoruz…
-Dur Liam’a…
-O bizimle gelmiyor!
-Sen deli misin? O bana verilen gücü harakete geçirece-
-Uzatma bende oradaydım duydum her şeyi…Hatta daha fazlasını, küçük flea ya bakmasıyla çocuğun kaçması bir oldu.
Palomita sinirle Zainin’e döndü:-Ne kadar kabasın!
-Pusula uzatma bir kerede, hadi dedim!
-Hayır!, Zaininin elimi omzundan attırdı ve hızla ayağa kalktı, bana bazı açıklamalarda bulunmadan hiçbir yere gitmiyorum!
Zainin Palomita’nın merakının her zaman gereksiz zamanlarda ortaya çıktığını düşünmüştü.Şu an da tam anlamıyla aynı şeyi düşünüyordu ama Palomita’nın merakını dışında onu çıldırtan başka bir özelliği inanılmaz derecede inatçı olmasıydı. Ona istediği şeyleri anlatmadan hiçbir yere gitmeyeceğini biliyordu.
-Pekala gel şurada konuşalım, diyerek daha sessiz bir yere gittiler.Uzaktan eğlenen Flealar ve Flearkalara baktılar bir süre.Palomita’nın gözü ortada sarmaşıklar arasında beliren garip heykele kaymıştı.Kertenkele gibi siyah bir madenden kafası ve onunla hiç ilgisi yokmuş gibi görünen kıvrım kıvrım inen odunsu yer yer dalların damar damar iki yandan uzandığı anlamsız bir vücudu vardı.Kendi kendi güldü elinde olmadan.”Modern sanat olsa gerek” diyerek içinden geçirdi.Zainin onu gülmek üzereyken kendine getirdi , ne bilmek istiyorsun?
-Neden Liam’a güvenmiyorsun? Neden benim de güvenmememi istiyorsun?
-Kimseye güvenemezsin…
-Sen hariç değil mi?
-Ne?
-Sana güvenmemi istiyorsun.
-Bu sorunu aştığımızı sanıyordum.
-Ben de…ama Slithliam’ın son yaptıklarını düşününce…
-O aynı zamanda iyi bir siyasetçidir. Unutma başkenti yönetiyor.İnsanları sözleriyle etrafında toplama sanatının da ustasıdır.
-Onun kötü halini o kadar iyi tanıdım ki dürüstlüğünün farkını görebildim Zainin. Benden sakladığın şey nedir? Neden sana Zainin deniyor?
-Sana bunu ormanda anlatmıştım…ama ormanın büyüsü yüzünden farklı şeyler duydun sanırım.
-O halde tekrar anlat.
-Pekala Pusula dediğin gibi olsun…
Ben önceden bu dünyanın büyük komutanlarından biriydim ama Kutsal Hanımın ve Konsülün seçimiyle kutsal Hanımın Koruyuculuğu onuru bana bahşedildi. Başlarda herkes gibi biriydim onun için. Onun kafesini sağlamlaştıran bir demirci, kaçmasını önleyen bir gardiyan gibi…Ve bu görevi bilerek tüm gücümle devam ettiriyordum.Herkes kadar karşıydım ona…ama bu zamanla değişti.Sarayı ve saraydakileri zamanla daha iyi tanıdım.Önceden benim için hiçbir önemi olmayan sadece görev olması açısından kıymeti olan Kutsal Hanımı daha iyi tanıdım.Sessizce ağlayışlarını dinledim. Yalnızlığını gördüm. Raini ona iyi davranan tek kişiydi çünkü o da tam da kutsal hanım gibi yalnızdı.Onu anlıyordu. Ama gücü Kutsal Hanımın ruhunu korumaya yetmiyordu. Diğerleri kutsal Hanımın güçlerini bastırmaya çalışıyordu zaten , ruhunu düşünen yoktu.Zamanla Kutsal Hanım bana da güvenmeye başladı.Onun anlatılandan ne kadar farklı olduğunu gördükçe ben de ona yakınlaştım ve arkadaşlık eder buldum kendimi.Kutsal Hanımın asil güzelliğinin yanında insanı kendine bağlayan bir tılsımı vardı. Eğer ona düşmanlığı seçmemişsen ona bağlanmamak oldukça zordur.
Bir süre sonra…her kutsal Hanım ya da efendiye yapıldığı gibi güçleri artınca nişanlandırıldı.Nişanlısı Konsül tarafından Slithliam olarak seçildi. Zaten ya altın ya da gümüş kandan biri ile nişanlanabilirdi ama Kutsal hanımı engellemeyi seçecek biri olmalıydı. Konsülün bir kısmı bu düşünceyi taşıyordu.Böyle düşünmeyenler de doğrudan seslerini çıkaramazdı çünkü halk Kutsal Hanımdan korkarak büyütülüyordu bu nedenle kimse onları anlamayacaktı.Sonuçta Slithliam ile Kutsal Hanım nişanlandı ve her nişanlı gibi Slihtliam’a başkentin yönetimi verildi ve Kutsal Hanımın baş gardiyanlığı. Slithliam onu her an gözlüyordu tüm tarihteki nişanlılar gibi…ben de onların büyük yardımcısıydım.Ama bu haksızlığa daha fazla dayanamadım. Kutsal Hanıma tamamen kalbimi açtım. Onun yalnızlığını tek giderebilecek kişi bendim. Ruhunu koruyabilecek tek kişi bendim.Gizlendiği yerlerde onu tek ben bulabilirdim çünkü ruhu sadece bana uzanırdı. Usturlabı bu nedenle bana vermişti. Sonunda umutsuzca onu severken buldum kendimi.
-Zainin…
-Kutsal Hanım da beni seviyordu ama bunun tehlike demek olduğunu biliyordu.
-Diğerleri öğrenir ve sana zarar verirdi çünkü.
-Hayır…Kutsal Hanım ya da efendi için birini sevmek onun bastırılması gereken güçlerinin ortaya çıkması demektir. Yıllarca aldığı eğitimin ona öğrettiklerinin zayıflaması demektir. Kutsal Hanımın kendini kontrol etme gücünü kaybetmesi demektir. Yoksa içindeki kötü güçler ortaya çıkar…
-Ama bu çok saçma sevgi iyi bir duygudur…
-Sevgi bencilce bir duygudur. Görevin olduğu için sevmezsin birisini ya da sevmen emredildi diye…kendin için seversin.Üstelik sevmemen istendiğinde kendine söz geçiremezsin. O sevginin getirdiği bencilliğe düşerse içindeki tüm karanlık güçler ortaya çıkacaktı.Nihayetinde olanlar fark edildi…aslında cezam ölümdü…ama Kutsal Hanım beni asla sevmediğini söyledi konsüle, onları ikna etti…Bu yüzden cezam sürgün olarak değiştirildi ve adım elimden alındı. Ben artık en büyük yasağı çiğnemiş bir günahkardım. Ben artık Zainindim. Ama beni bu hale getiren bu ceza değildi. Kutsal Hanımın duygularını inkar etmesiydi. Hep olacakları hep başkalarını düşünüyordu. Onu seven adamı bir kere olsun düşünmemişti. Kutsal Hanım da bencil aslında. Onu sevenleri kendinden uzaklaştıran bir bencil… Beni sürdükten sonra kendisinden Raini’yi de uzaklaştırdı sonra da konsülden onu destekleyenleri ve nihayetinde ortadan kayboldu.Çünkü geri geleceğimi biliyordu, onu sevenlerin ona ulaşmaya çalışacağını biliyordu. O bunu istemiyordu.
-Yani Slithliam’ın biz şehirden ayrılırken söylediği “Başkentin yönetici ve kutsal Hanımın nişanlısı…” derken farklı kişileri değil kendisini kastetmişti…Kutsal Hanımın nişanlısı Slithliam ha…bu nedenle onu arıyor…
-Nişanlı…ne nişanlı ama…onu arıyor çünkü onu kontrol altına almak istiyor.Bense onu arıyorum çünkü bedeli ne olursa olsun onun özgür olmasını onun bu bencillikten kurtulmasını istiyorum.Ama şimdi onun ruhuna ulaşamıyorum.Ona isteği dışında ulaşabilen tek kişi sensin…önceki pusulalar onun gücüne dayanamadılar düş uykusuna yattı kurtarılanlar biliyorsun…Sen farklısın…sen benim tek umudumsun.Kutsal Hanımın iyiliğini isteyenlerin tek umudusun.
-Kutsal Hanım bulunmak istemiyorsa bana ulaşan kimdi?
-Bu bir bağ Pusula…Seninkiyle olan bağı beklide en güçlüsü.Güçlerini kontrol etmek gittikçe zorlaşıyor onun için ve yansıması olarak kontrol dışı güçleri sana ulaşıyor.
-Bulunmak istemiyor ve sebebine haksız bir sebep diyemeyiz.Belki de onu aramamalıyız Zainin…
-ASLA!Onun için her şeyimi feda ettim görmüyor musun? Dostlarımı, gümüş efsun grubunu, ustamı…benim yüzümden artık çete haline geldiler…asaletleri ellerinden alındı…Daisy’i insan oğlundan sonra ikinci kez hayal kırıklığına uğratan onu bu kadar sert hale getiren benim! Kutsal Hanım için her şeyi feda ettim ve gerekirse yine ederim…,Zaini sinirle Palomita yı ağaca yaslayıp hemen yüzünün yanında ağaca bir yumruk savurmuştu, Onu bulacağım ve kendine getireceğim.Bu tutsaklıktan kurtaracağım!
-Ta..tamam sakin ol…, Zainin’den inanılmaz derecede korkmuştu.Aşk onu ne hale getirmişti böyle? Palomita sevginin böyle kötü bir sonucu meydana getireceğini hiç düşünmemişti.Onu sakinleştirmezse işlerin çığrından çıkacağını biliyordu ve buradan gitmeleri gerektiğini söylemişti az önce Zainin.Bu yüzden yanında ağaca vurulmu yumruğu nazikça tuttu ve iki eliyle avuçladı.
-Palomita…üzgünüm ileri gittim…
-Önemli değil.Seni anlıyorum demek isterdim ama maalesef ben daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım. Ama sana saygı duyuyorum Zainin.Aşkın için savaşıyorsun.
Raininin sesi gelmişti arkalarından: - Gitmiyor musunuz? Siz de mi ölmek istiyorsunuz?
Palomita telaşla:-Doğru! Biz neden gitmeliyiz Zainin?
-Çünkü birazdan buradaki herkes ölecek.
-NEEE!!!
Rainin elindeki küçük bir çantayı Palomita’ya uzattı:-Aslında ormana bunu vermek için gelmiştim.Annemin beni istemediğini bilerek bunu da bahane ederek vatanıma dönmek istedim., gözlerinden yaşlar akıyordu, diğer eşyalarını da çantana koydum Palomita hepsi artık bu elf sihri olan çantada.
-Sağol.., arkadaşının göz yaşları için yakmıştı, ama annen kim senin? Ölmemiş miydi?
-Hayır…O ölmedi ama onu öyle görmemi istiyor…Kraliçe babam normal bir elf olduğu için beni hep kara bir leke olarak görmüştür. Ama flea ve flearkaları öldürmek yasak olduğu için doğumuma izin verdi.Bu yüzden varım ve bu yüzden hep babamlaydım…Bu yüzden vatanıma dönemiyorum.Ve şimdi vatanlarımdan biri yok olacak…yine…
Palomita Zainin’e bakmıştı:-Raini’nin hisleri çok güçlüdür Palomita.Gitmeliyiz ve sen de bizimle geliyorsun Raini…
-Ben mi? Tüm yalanlarıma rağmen mi?
-Sadece annene kavuşmak için bir yoldu bu senin için…Palomita da seni anlayacaktır…
-Neler oluyor burada hiçbir şey anlamadım? Herneyse gideceksek gidelim…Ben Liam’ı çağıracağım.
Raini ve Zainin aynı anda:
-OLMAZ!
-Neden ya? Liam’a niye karşısınız?
-Onu bir yerden tanıyorum eminim…ama bu güvensizliğimin başka bir nedeni daha var. Ondan ve Cennet alevinden vazgeçmelisin Lithyasis., gidecek olan Palomita’yı kolunda kavramıştı.
-Olmaz! Liam’a güvenmek istiyorum! Biliyorum onu daha bir gündür tanıyorum ama…
-Birincisi, dedi Raini, onu yaklaşık bir aydır tanıyorsun.
-Ne?
-Ormanın efsunu nasıl dakikaları saatler gibi gösterirse ayları da günler gibi gösterebilir…Bu sizin yakınlaşmanız için flearkalar tarafından hazırlanmış bir oyundu.İkinizi de kandırdık.İkincisi de…
-Beni daha ne kadar aşağılayacaksınız merak ediyorum doğrusu?, diyerek uzun süredir saklandığı yerden ortaya çıktı Liam.
Zainin gümüş alevler içinde kılıcını çıkardı: -Bizden uzak dur!
-Zainin…ben de seninle yollarımın birleşmesini istemezdim! Ama Palomita’nın buraya kadar senin öğrencin olduğunu bile bilmiyordum.Açıkçası umrumda da değil! Siz ve aptal Kutsal Hanımınız benim için önemli değil…Benim şu an tek ilgilendiğim ve önemsediğim kişi Palomita…
-Sen ona nasıl hakaret edersin !!!! Bir dakika seni hatırladım…
Aynı anda arkadan büyük bir gürültü kopmuştu.Korku feryatları acı çığlıkları yükselmişti.Palomita kolunu Zainin’dan kurtaramıyordu:
-Kızıl efsun adına! Neler oluyor burada biri açıklasın!AHHHHHHHHHHHH!!!!!!
Palomita’nın boynu alev alev yanmaya başlamıştı.Cennet alevi bu sefer onun canını yakıyordu.Büyük bir alev patlaması hem eğlence alanından hem de Palomitanın etrafını saran alevlerde naynı anda yükseldi.Patlama yüzünden Zainin, Raini, Palomita ve Liam birbirinden ayrı düştüler.

Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:

Sun süper bir bölüm bayıldım ya o.O
Ayrıcaa ağaca dayayıp yumruk vurmasıda ayrı bir romantik doğrusu
Ama Kutsal Hanım ile olsa bir şey olmaz yani
Liam palomita olmasında ne olursa olsun
Ayrıca o patlama neyin nesiydi nolcek be
Ayrıcaa ağaca dayayıp yumruk vurmasıda ayrı bir romantik doğrusu





Ama Kutsal Hanım ile olsa bir şey olmaz yani

Liam palomita olmasında ne olursa olsun

Ayrıca o patlama neyin nesiydi nolcek be


Vinnie~

anammm
neler oluyo orda ya
kaç palomita kaç,ben sana demedim mi liam sana göre değil diye, bak başına ne belalar açtı.
zainin sen de sallanma evladım, hadi al palomita'yı, raini'yi uzaklaş ordan, liam'ı da bırak ne halt yerse yesin
baştan belliydi zaten, cennet'te alevin işi ne, kesin istenmeyen bi laneti olcak
sun-chan, muhteşem olmuş yeni bölüm diğerleri gibi
zaten üstteki yorumdan kendimi ne biçim kaptırdığım belli oluyordur
yaa bu arada gariptir; ben fizik olarak palomita'ya bayaa benziyorum ve hikayeyi okumuyorum direk yaşıyorum, hatta biraz önce boynumda bi acı hissettim o palomita boynunda bi sızı hissetti'yi okurken
acaba fazla mı kaptırdım kendimi




kaç palomita kaç,ben sana demedim mi liam sana göre değil diye, bak başına ne belalar açtı.
zainin sen de sallanma evladım, hadi al palomita'yı, raini'yi uzaklaş ordan, liam'ı da bırak ne halt yerse yesin

baştan belliydi zaten, cennet'te alevin işi ne, kesin istenmeyen bi laneti olcak

sun-chan, muhteşem olmuş yeni bölüm diğerleri gibi


yaa bu arada gariptir; ben fizik olarak palomita'ya bayaa benziyorum ve hikayeyi okumuyorum direk yaşıyorum, hatta biraz önce boynumda bi acı hissettim o palomita boynunda bi sızı hissetti'yi okurken

acaba fazla mı kaptırdım kendimi


EFSUN ÖĞRETİSİ ve KADİM SÖYLEV fanı

Efsane serisi '' ZAİNİN & PALOMİTA '' fanı


domo arigatoo gozaimasu NQS ^_^

20. sayfa (Toplam 64 sayfa) [ 955 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |