EFSUN ÖĞRETİSİ Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 23, 24, 25 ... 62, 63, 64, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
Onları Gördüğü halde liam ve paloya ulaşamaması zainin'ni üzmüştür yaa.
Raini'in iyi olmasına çok sevindim Sun yaa valla çünkü bi önceki bölümde çok enşelenmiştim onun için..
Zainin tam zamanında raini'ye yardım etti. Valla o olmasa belkide hem raini hemde annesi ölmüş olucaklardı.. (annesine üzülmezdim
ama raini'me bişi olmasın ya ^^)
Yalnız şu dialog ilgimi çekti, ben kutsal hanımın palomitayla konuştuğunu düşünüyordum. Ama zainin de onu duyması duyabilmesi ilginç.. Ve paloyla aynı şeyleri söylediler.. Yapmaa...!! kutsal hanım aynı anda hem paloya hemde zainin'e sesini ulaştırabildi.. Ve sanırım “Hoşça kal zamanı aniden gelirse anılarına sıkı tutun.Sadece onlar sana güle güle diyecektir onun yerine” derken ona bi çeşit veda etmiş olmalı.. Buna çok üzüldüm yaa... kutsal hanım ve zainin birleşmelerini isterdim. Ama böyle bişeyin olması, çok zor ve eğerki kutsal hanım öldüyse, imkansız.. Ama ölmediğini umut ediyorum ben yaa...
Hikayedeki yeri bu kadar değildir bence.. yani burda böyle bu şekilde ölmemeli!! Lütfen ölmemiş ol kutsal hanım.. En azından zainin için pes etme..!! aşkın gücü küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Kutsal hanım zainin aşkı için yaşamalısın yaa..
Zainin'ne çok üzüldüm doğrusu.. Sevdiği insanın sesini uzun zamandaan sonra bu şekilde duyması.. Onu kaybettiği duygusuyla acı çekmesi.. beni çok üzdü.. diğer yandan, liam ve palodan bi haber alamadık acaba onlar ne durumda..??
Sunn chann çok güzeldii ya devamı için sabırsızlanıyorum.
Ellerine sağlık canım..^^
Raini'in iyi olmasına çok sevindim Sun yaa valla çünkü bi önceki bölümde çok enşelenmiştim onun için..
Zainin tam zamanında raini'ye yardım etti. Valla o olmasa belkide hem raini hemde annesi ölmüş olucaklardı.. (annesine üzülmezdim

Yalnız şu dialog ilgimi çekti, ben kutsal hanımın palomitayla konuştuğunu düşünüyordum. Ama zainin de onu duyması duyabilmesi ilginç.. Ve paloyla aynı şeyleri söylediler.. Yapmaa...!! kutsal hanım aynı anda hem paloya hemde zainin'e sesini ulaştırabildi.. Ve sanırım “Hoşça kal zamanı aniden gelirse anılarına sıkı tutun.Sadece onlar sana güle güle diyecektir onun yerine” derken ona bi çeşit veda etmiş olmalı.. Buna çok üzüldüm yaa... kutsal hanım ve zainin birleşmelerini isterdim. Ama böyle bişeyin olması, çok zor ve eğerki kutsal hanım öldüyse, imkansız.. Ama ölmediğini umut ediyorum ben yaa...
Hikayedeki yeri bu kadar değildir bence.. yani burda böyle bu şekilde ölmemeli!! Lütfen ölmemiş ol kutsal hanım.. En azından zainin için pes etme..!! aşkın gücü küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Kutsal hanım zainin aşkı için yaşamalısın yaa..
Zainin'ne çok üzüldüm doğrusu.. Sevdiği insanın sesini uzun zamandaan sonra bu şekilde duyması.. Onu kaybettiği duygusuyla acı çekmesi.. beni çok üzdü.. diğer yandan, liam ve palodan bi haber alamadık acaba onlar ne durumda..??
Sunn chann çok güzeldii ya devamı için sabırsızlanıyorum.


Ellerine sağlık canım..^^
Spoiler:

Palomita içinde büyük bir acıyla uyandı :-LÜTFEN YAPMAAA!!! ZAİNİN!, sesi alçaldı, Zainin acı çekiyor…yapma…,Palomita eliyle yüzünü kapatmış usulca ağlıyordu ki tanıdık kollar ona sarıldı.
-Merak etme Palomita…Ben seninleyim…
Palomita biraz daha kendine geldiğinde olanların farkına iyice vardığında başka bir yerde olduğunu idrak etti.Kafasını kaldırdığında ona sarılan kolların Liam’ın olduğunu anladı ama o kadar umutsuzdu ki güç alabileceği tek kişiyi de kendinden uzaklaştırmak istemedi.
-Liam…
-Efendim?
-Bana söz verdin…gerçekten söz verdin değil mi?Hayal değildi değil mi?
-Hayır Palomita, hayal değildi.Bana güven hiç kimseye güvenmediğin kadar güven…sana söz veriyorum seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.Söz veriyorum…
Palomita da ona sarıldı: -Sana güvenmek istiyorum.
-EHEM!Pardon çifte kumrular müsait olduğunuz zaman geleyim ben…
Şaşkınlıkla kafalarını kaldırdıklarında karşılarında başına bandana bağlamış sarışın hafif irice neşeli bir tip duruyordu munzurca gülüşüyle.Liam gülümsedi:
-Yoan kes şunu! Canımdan bezmiş haldeyim zaten!
-Bana buradan pek öyle görünmedi, dedi sırıtması bir kat daha artan adam.
-Yoan!Ah!, Liam ayağa kalkacakken göğsünü tuttu aynı anda Palomita ve Yoan Liam’ı yakaladı ve Palomita’nın uzandığı yere oturttular.Palomita Liam’ın göğsünün yanık nedeniyle sarıldığını öğrendiğinde çok üzülmüştü.
-Cennet alevi yaptı bunu değil mi?
-Anlaşılan sadece onu taşıyana zarar vermiyor, dedi gülümseyerek, ama geçiyor merak etme.Hekimlerimiz çok beceriklidir.Bizi anlatmaya geçmeden önce dostumu tanıtayım.Yoan, bizim baş teknisyenimizdir .Herkesten fazla mekanik bilgisi vardır.Silahlarımızın bir çoğunu o tasarlamıştır ve hatta hepsinde katkısı vardır.Gel gör ki sulu espri anlayışı yüzünde kızlar ona asla bakmaz, dedi gülerek.
-Hadi ordan!, dedi suratını asarak Yoan, bir sürü platonik aşığım var benim hatta hayranlarım, sonra aklına yine munzurca bir şey gelmiş gibi yine gülümsedi, tabi güzel bayan bence yine de dikkatli olun çünkü aramızdaki en tehlikeli çapkın Liam’dır.Bilirsiniz, yakışıklı, akıllı ve lider…yaniii bence dikkatli olun da aranıza kara thes girmesin…
Palomita durakladı:-Thes?
-Bir hayvan, dedi Liam, siyah olanlarının uğursuz olduğuna inanılır…Yoan kes şunu ayrıca…
-Doğru tabi, dedi Yoan, bu küçük hanım da bu kadar güzel olunca belki de endişelenmesi gereken sensindir, derken Liam’ın ciddileştiğini görünce espriyi kesti, Her neyse ben yemeğinizi getirmiştim.Ehem…ben…gitsem iyi olur…
Kırdığı potun burukluğuyla Yoan giderken Palomita gülmeye başlamıştı:-Hahaha bizi şey sandı…
-Sandı mı?
-Yani işte birlikteymişiz gibi… durumun farklı olduğunu bilmiyor yazık ona…bizi neşelendirmeye çalıştı.
Liam’ın canı acımıştı bu sözler karşısında ama sesini çıkarmadı:-Ya sağ olsun…Her neyse hadi yemeğini ye bakalım…
Palomita arkasını yasladığı yatakta bir yandan yemeklerini yiyor bir yandan da odayı inceliyordu.Oda sandığı yerin bir mağara olduğunu fark ettiğinde çok şaşırmıştı.O kadar çok demir, anlayamadığı teknolojik alet vardı ki neden bir mağarada olduklarını anlamıyordu.Tüm teknolojiye rağmen bazı şeylerse tahtadan ya da yapraktandı tabi…Buranın doğa ve teknoloji karışımı hali pek hoşuna gitmişti kızıl efsun öğrencisinin.Etrafta hiç efsun yok gibiydi…Sonunda bunu düşünmesiyle heyecanlandı:
-Efsun…ZAİNİN! KUTSAL HANIM!
-Sakin ol!
-Ama Liam…Kutsal Hanım yok olmuş olabilir…
-İyi ya sen de bu aptal görevden kurtulmuş olursun.
Palomita sinirlenmişti:-Nasıl böyle söylersin? Kutsal Hanım o kötülüğü durdurdu…Buranın insanları onu ne kadar sevmese de en büyük koruyucunuz o! Üstelik…Zainin onun yüzünde acı çekiyor.
-En başından beri gönlünü ona kaptırmaması gerekirdi, dedi Liam düşünceli bir şekilde.
-Bu kadar katı olma…sevgi kontrol edilebilen bir şey değildir ki…
Liam acı bir gülümseme ile Palomita’nın gözlerinin içine baktı:-Bak o konuda haklısın.
Palomita tam olarak nedenini anlamasa da kızarmıştı:-A..acaba Raini de iyi midir?Onu çok merak ediyorum.
-Hepsini öğreniriz, dedi Liam ayağa kalkarken, sen iyileş de biz her şeyi hallederiz.
Liam bir örtü ile kapanmış olan kapıya yönelirken Palomita seslendi:-Liam!
-Efendim?
-Oradan gitmeden az önce küçük bir elf bana laneti aldığımız için teşekkür etti ve sessiz otorite ile Majestenin dedikleri, boynuna dokundu, cennet alevi sandığımız gibi bir şey olmayabilir.Sanırım onu devralmamız için kandırıldık.
-Ne!?, bir süre düşündü, bunu ancak bir kişiden öğrenebilirim…söylediğin iyi oldu.Meraklanma bunu da hemen araştıracağım.Bana bu konuda aklına gelen her şeyi söyle tamam mı?
-Merak etme anlatacağım…, gülümsedi.Onun gülümsemesiyle Liam’ın da sert duran siması yumuşadı.
-Pekala dinlenmene bak…Yediğin yemekler özel ilaçlı yemeklerdi hekimlerimiz tarafından hazırlanan.Yarın çok daha iyi olursun.O zaman sana şehrimizi gösteririm.
-Liam…
-Hı?
-Seni..
-Evet?
-Seni tanıdıkça eminim daha çok güveneceğim…bana biraz zaman ver tamam mı?
Liam bir kez daha hayal kırıklığı içinde dönüp giderken “Tamam, meraklanma” gibi bir şeyler mırıldanmıştı.İçindense başka şeyler geçiyordu.
-Merak etme Palomita…Ben seninleyim…
Palomita biraz daha kendine geldiğinde olanların farkına iyice vardığında başka bir yerde olduğunu idrak etti.Kafasını kaldırdığında ona sarılan kolların Liam’ın olduğunu anladı ama o kadar umutsuzdu ki güç alabileceği tek kişiyi de kendinden uzaklaştırmak istemedi.
-Liam…
-Efendim?
-Bana söz verdin…gerçekten söz verdin değil mi?Hayal değildi değil mi?
-Hayır Palomita, hayal değildi.Bana güven hiç kimseye güvenmediğin kadar güven…sana söz veriyorum seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.Söz veriyorum…
Palomita da ona sarıldı: -Sana güvenmek istiyorum.
-EHEM!Pardon çifte kumrular müsait olduğunuz zaman geleyim ben…
Şaşkınlıkla kafalarını kaldırdıklarında karşılarında başına bandana bağlamış sarışın hafif irice neşeli bir tip duruyordu munzurca gülüşüyle.Liam gülümsedi:
-Yoan kes şunu! Canımdan bezmiş haldeyim zaten!
-Bana buradan pek öyle görünmedi, dedi sırıtması bir kat daha artan adam.
-Yoan!Ah!, Liam ayağa kalkacakken göğsünü tuttu aynı anda Palomita ve Yoan Liam’ı yakaladı ve Palomita’nın uzandığı yere oturttular.Palomita Liam’ın göğsünün yanık nedeniyle sarıldığını öğrendiğinde çok üzülmüştü.
-Cennet alevi yaptı bunu değil mi?
-Anlaşılan sadece onu taşıyana zarar vermiyor, dedi gülümseyerek, ama geçiyor merak etme.Hekimlerimiz çok beceriklidir.Bizi anlatmaya geçmeden önce dostumu tanıtayım.Yoan, bizim baş teknisyenimizdir .Herkesten fazla mekanik bilgisi vardır.Silahlarımızın bir çoğunu o tasarlamıştır ve hatta hepsinde katkısı vardır.Gel gör ki sulu espri anlayışı yüzünde kızlar ona asla bakmaz, dedi gülerek.
-Hadi ordan!, dedi suratını asarak Yoan, bir sürü platonik aşığım var benim hatta hayranlarım, sonra aklına yine munzurca bir şey gelmiş gibi yine gülümsedi, tabi güzel bayan bence yine de dikkatli olun çünkü aramızdaki en tehlikeli çapkın Liam’dır.Bilirsiniz, yakışıklı, akıllı ve lider…yaniii bence dikkatli olun da aranıza kara thes girmesin…
Palomita durakladı:-Thes?
-Bir hayvan, dedi Liam, siyah olanlarının uğursuz olduğuna inanılır…Yoan kes şunu ayrıca…
-Doğru tabi, dedi Yoan, bu küçük hanım da bu kadar güzel olunca belki de endişelenmesi gereken sensindir, derken Liam’ın ciddileştiğini görünce espriyi kesti, Her neyse ben yemeğinizi getirmiştim.Ehem…ben…gitsem iyi olur…
Kırdığı potun burukluğuyla Yoan giderken Palomita gülmeye başlamıştı:-Hahaha bizi şey sandı…
-Sandı mı?
-Yani işte birlikteymişiz gibi… durumun farklı olduğunu bilmiyor yazık ona…bizi neşelendirmeye çalıştı.
Liam’ın canı acımıştı bu sözler karşısında ama sesini çıkarmadı:-Ya sağ olsun…Her neyse hadi yemeğini ye bakalım…
Palomita arkasını yasladığı yatakta bir yandan yemeklerini yiyor bir yandan da odayı inceliyordu.Oda sandığı yerin bir mağara olduğunu fark ettiğinde çok şaşırmıştı.O kadar çok demir, anlayamadığı teknolojik alet vardı ki neden bir mağarada olduklarını anlamıyordu.Tüm teknolojiye rağmen bazı şeylerse tahtadan ya da yapraktandı tabi…Buranın doğa ve teknoloji karışımı hali pek hoşuna gitmişti kızıl efsun öğrencisinin.Etrafta hiç efsun yok gibiydi…Sonunda bunu düşünmesiyle heyecanlandı:
-Efsun…ZAİNİN! KUTSAL HANIM!
-Sakin ol!
-Ama Liam…Kutsal Hanım yok olmuş olabilir…
-İyi ya sen de bu aptal görevden kurtulmuş olursun.
Palomita sinirlenmişti:-Nasıl böyle söylersin? Kutsal Hanım o kötülüğü durdurdu…Buranın insanları onu ne kadar sevmese de en büyük koruyucunuz o! Üstelik…Zainin onun yüzünde acı çekiyor.
-En başından beri gönlünü ona kaptırmaması gerekirdi, dedi Liam düşünceli bir şekilde.
-Bu kadar katı olma…sevgi kontrol edilebilen bir şey değildir ki…
Liam acı bir gülümseme ile Palomita’nın gözlerinin içine baktı:-Bak o konuda haklısın.
Palomita tam olarak nedenini anlamasa da kızarmıştı:-A..acaba Raini de iyi midir?Onu çok merak ediyorum.
-Hepsini öğreniriz, dedi Liam ayağa kalkarken, sen iyileş de biz her şeyi hallederiz.
Liam bir örtü ile kapanmış olan kapıya yönelirken Palomita seslendi:-Liam!
-Efendim?
-Oradan gitmeden az önce küçük bir elf bana laneti aldığımız için teşekkür etti ve sessiz otorite ile Majestenin dedikleri, boynuna dokundu, cennet alevi sandığımız gibi bir şey olmayabilir.Sanırım onu devralmamız için kandırıldık.
-Ne!?, bir süre düşündü, bunu ancak bir kişiden öğrenebilirim…söylediğin iyi oldu.Meraklanma bunu da hemen araştıracağım.Bana bu konuda aklına gelen her şeyi söyle tamam mı?
-Merak etme anlatacağım…, gülümsedi.Onun gülümsemesiyle Liam’ın da sert duran siması yumuşadı.
-Pekala dinlenmene bak…Yediğin yemekler özel ilaçlı yemeklerdi hekimlerimiz tarafından hazırlanan.Yarın çok daha iyi olursun.O zaman sana şehrimizi gösteririm.
-Liam…
-Hı?
-Seni..
-Evet?
-Seni tanıdıkça eminim daha çok güveneceğim…bana biraz zaman ver tamam mı?
Liam bir kez daha hayal kırıklığı içinde dönüp giderken “Tamam, meraklanma” gibi bir şeyler mırıldanmıştı.İçindense başka şeyler geçiyordu.

Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:


Zainin bir gündür oturduğu yerden kalkmamış hatta hareket bile etmemişti.Dökülen birkaç damla göz yaşının ardından sanki taş kesilmişti.Etraf yaralılar, ölüler ve can çekişenlerle doluydu.Raini annesini bir köşeye bırakmıştı ; zaten kara elf kendine acımakla uğraşmaktan başka bir şey yapamaz haldeydi.Kızı ise tam aksine tüm halka yardım etmeye çalışıyor onları örgütlüyordu.Artık iyice bitkin düşmüş olan Raini kendinde olan birkaç kişiye yapılacakları izah ettikten sonra çekine çekine Zainin’in yanına gitti.yavaşça yanına oturdu.Tam en kısık şekilde kelimeler dökülecekti ki:
-Zai…
-KAPA ÇENENİ!
Zainin öyle bir bağırmıştı ki Raini yerinden hızla kalkıp savunmasını almıştı.Haksız da değildi çünkü hemen sonra Zainin gümüş alevler içinden efsun silahı olan kılıcını çekti.Yüzü öyle bir haldeydi ki tüm elfler korkuyla saklanmaya başlamışlardı.
-Hepinizi yok edeceğim…hepinizi…, buz gibi bir ses tonu ile tüm elflere konuşuyordu.Önünde kaçarken yere düşen küçük elfe baktı.Palomita ile konuşan elfti bu.Zainin’in öfkesi iyice körüklenmişti.
-İSTENMEYEN IRKLAR! SİZ HER ZAMAN FELAKET GETİRDİNİZ!, kılıcını hızla aşağı indirmişti ama hedefini önüne başkası geçmişti.
Raini yerde kanlar içindeydi.Kanına göz yaşları karışıyordu:-Lütfen halkıma zarar verme…yalvarırım…haklısın…bil-iyorum…ama lütfen, lütfen… Kutsal Hanım yaşamamız için yapmışken bunları…bizi yok edemezsin…
Zainin’in kızıl gözleri alev alevdi, gümüş saçlarına kılıcının savrulmasıyla Raini’nin kanı bulaşmıştı:-O sizi korurken siz bizi tuzağa düşürdünüz…o herkesi düşünürken konsey ona acı çektirdi…ama o hala aynı şeyi yapıyor…hala onu sevenleri değil sevmeyenleri umursuyor.İstenmeyen ırklar büyük savaştan bu yana uğursuzluğun gölgeleri oldular MAGNUSFE üzerinde…O büyük gücü bulduğunuzda gözünüz döndü…efsunumuzu kıskandınız!Daha çok istediniz! Hep daha çok!
-HEPİMİZ AYNI DEĞİLİZ!, diyerek haykırdı, ANNEME BAK O ÖYLE AMA BEN DEĞİLİM! SENİ TUZAĞA DÜŞÜREN İNSANOĞLU ÖYLEDİ AMA PALOMİTA ÖYLE DEĞİL!
Zainin durdu:-Palomita…
Zainin duraklamasından faydalanan Raini ağır yarasına rağmen ayağa kalktı.Koruduğu küçük elf ise korkuyla olanları izliyordu.Raini Zainin’in yüzüne dokundu:
-Zainin…Palomita’nın neleri geride bırakarak buraya geldiğini biliyorsun.Çocukluğundan beri aslında Kutsal Hanımın ağında olduğunu biliyorsun.Onun belki de hepimizden daha temiz bir yüreği olduğunu biliyorsun… Kutsal Hanım gibi kötüleşmesin diye hep öyle saf kalsın diye istemedin gelmesini ama Zainin ona asla gerçeği anlatmayarak ona en büyük oyunu oynayanlardan biri de sensin.
-Palomita…,derken kılıcını indirdi Zainin, benim suçum…
-Palomita bize ne kadar bağlı başına gelenlerden habersiz…Onu hepimiz kandırıyoruz…O temiz yürekli bir kız o bir insanoğlu, o istenmeyen ırktan biri ve sen Magnusfe halkından birisin, sen gümüş kandansın…Söyle şimdi Zainin gerçek kötü kim?
Zainin iyice çökmüş görünüyordu: -Ne yaptım ben? Onu asla getirmemeliydim…ama o kadar inatçıydı ki…hepsi benim suçum…bu ismi hak ediyorum.Ben gerçekten günahkarım.
Raini Zainin’nin gümüş işlemeli siyah giysisine sıkıca tutunarak ayakta durabiliyordu:-Sen sadece inandığın şey için savaşıyorsun.Her seçimin bir bedeli vardır Zainin.Bunu şimdiye kadar asilce taşıdın.Kendine gel ve böyle davranmaya devam et…
Zainin bir süre daha sessizce durdu ve düşündü.Kutsal Hanımı, Palomita’yı , konsülü…Ve bir karar verdi.Artık dayanamayacak durumda olan Raini kendinden geçti.O yere düşerken hızlıca onu yakaladı gümüş efsun ustası.Ve büyük gücünü bir kez daha gösterdi.
-SPRITUSES VLEA TO FLEA UNT FLEARKA!
Birkaç minik renkli ışık efsunlu çağrıya yanıt verdi.Ateş böcekleri gibi ortalıkta uçuşmaya başladılar.Zainin’in efsunundan da güç alarak önce can çekişen flea ve flearkalara gittiler ve onların ruhlarını emdiler.Hüzünlü bir melodi sarmıştı sanki etrafı.Yitirilen kardeşleri, yitirilen babalar, yitirilen anneler…yitirilen ruhlar için ağlıyordu renkli ışıklar.Flea ve flearkalar da onların melodisiyle ağıt yakmaya başladılar.Renkli ışıklar aldıkları ruhları kendi özleri ve Zainin in efsunuyla birleştirdiler daha sonra elveda seslenişiyle tüm yüreklere acı salarak kendilerini feda ederek etrafı renkli tozlarla kaplayan bir patlama yarattılar.Renkli tozlar tüm yaraları iyileştirdi.Sakatların kopan organlarını ya da yitirdikleri duyularını geri vermediler ama yaralarını onları öldürmesini engellediler.Böylece can çekişen ruhlar, kendi yaşam özleri ve efsunu kullanarak yaşayabilecek olanlara ikici bir şans bahşetmiş oldular.
-Herkes fedakarlıkta bulunacak vakti geldiğinde…, diye mırıldandı Zainin buz gibi bir sesle.Sanki Palomita’yı tanımadan önceki haline dönmüştü.Ama yine de içinde bir şeyler değişmişti.Yeni kararlar almıştı ve yeniden güçlenerek ayağa kalkmıştı, belki de ilk kez haklıydın Kutsal Hanım.Sen değil anılar bana güle güle diyor.
-Zai…
-KAPA ÇENENİ!
Zainin öyle bir bağırmıştı ki Raini yerinden hızla kalkıp savunmasını almıştı.Haksız da değildi çünkü hemen sonra Zainin gümüş alevler içinden efsun silahı olan kılıcını çekti.Yüzü öyle bir haldeydi ki tüm elfler korkuyla saklanmaya başlamışlardı.
-Hepinizi yok edeceğim…hepinizi…, buz gibi bir ses tonu ile tüm elflere konuşuyordu.Önünde kaçarken yere düşen küçük elfe baktı.Palomita ile konuşan elfti bu.Zainin’in öfkesi iyice körüklenmişti.
-İSTENMEYEN IRKLAR! SİZ HER ZAMAN FELAKET GETİRDİNİZ!, kılıcını hızla aşağı indirmişti ama hedefini önüne başkası geçmişti.
Raini yerde kanlar içindeydi.Kanına göz yaşları karışıyordu:-Lütfen halkıma zarar verme…yalvarırım…haklısın…bil-iyorum…ama lütfen, lütfen… Kutsal Hanım yaşamamız için yapmışken bunları…bizi yok edemezsin…
Zainin’in kızıl gözleri alev alevdi, gümüş saçlarına kılıcının savrulmasıyla Raini’nin kanı bulaşmıştı:-O sizi korurken siz bizi tuzağa düşürdünüz…o herkesi düşünürken konsey ona acı çektirdi…ama o hala aynı şeyi yapıyor…hala onu sevenleri değil sevmeyenleri umursuyor.İstenmeyen ırklar büyük savaştan bu yana uğursuzluğun gölgeleri oldular MAGNUSFE üzerinde…O büyük gücü bulduğunuzda gözünüz döndü…efsunumuzu kıskandınız!Daha çok istediniz! Hep daha çok!
-HEPİMİZ AYNI DEĞİLİZ!, diyerek haykırdı, ANNEME BAK O ÖYLE AMA BEN DEĞİLİM! SENİ TUZAĞA DÜŞÜREN İNSANOĞLU ÖYLEDİ AMA PALOMİTA ÖYLE DEĞİL!
Zainin durdu:-Palomita…
Zainin duraklamasından faydalanan Raini ağır yarasına rağmen ayağa kalktı.Koruduğu küçük elf ise korkuyla olanları izliyordu.Raini Zainin’in yüzüne dokundu:
-Zainin…Palomita’nın neleri geride bırakarak buraya geldiğini biliyorsun.Çocukluğundan beri aslında Kutsal Hanımın ağında olduğunu biliyorsun.Onun belki de hepimizden daha temiz bir yüreği olduğunu biliyorsun… Kutsal Hanım gibi kötüleşmesin diye hep öyle saf kalsın diye istemedin gelmesini ama Zainin ona asla gerçeği anlatmayarak ona en büyük oyunu oynayanlardan biri de sensin.
-Palomita…,derken kılıcını indirdi Zainin, benim suçum…
-Palomita bize ne kadar bağlı başına gelenlerden habersiz…Onu hepimiz kandırıyoruz…O temiz yürekli bir kız o bir insanoğlu, o istenmeyen ırktan biri ve sen Magnusfe halkından birisin, sen gümüş kandansın…Söyle şimdi Zainin gerçek kötü kim?
Zainin iyice çökmüş görünüyordu: -Ne yaptım ben? Onu asla getirmemeliydim…ama o kadar inatçıydı ki…hepsi benim suçum…bu ismi hak ediyorum.Ben gerçekten günahkarım.
Raini Zainin’nin gümüş işlemeli siyah giysisine sıkıca tutunarak ayakta durabiliyordu:-Sen sadece inandığın şey için savaşıyorsun.Her seçimin bir bedeli vardır Zainin.Bunu şimdiye kadar asilce taşıdın.Kendine gel ve böyle davranmaya devam et…
Zainin bir süre daha sessizce durdu ve düşündü.Kutsal Hanımı, Palomita’yı , konsülü…Ve bir karar verdi.Artık dayanamayacak durumda olan Raini kendinden geçti.O yere düşerken hızlıca onu yakaladı gümüş efsun ustası.Ve büyük gücünü bir kez daha gösterdi.
-SPRITUSES VLEA TO FLEA UNT FLEARKA!
Birkaç minik renkli ışık efsunlu çağrıya yanıt verdi.Ateş böcekleri gibi ortalıkta uçuşmaya başladılar.Zainin’in efsunundan da güç alarak önce can çekişen flea ve flearkalara gittiler ve onların ruhlarını emdiler.Hüzünlü bir melodi sarmıştı sanki etrafı.Yitirilen kardeşleri, yitirilen babalar, yitirilen anneler…yitirilen ruhlar için ağlıyordu renkli ışıklar.Flea ve flearkalar da onların melodisiyle ağıt yakmaya başladılar.Renkli ışıklar aldıkları ruhları kendi özleri ve Zainin in efsunuyla birleştirdiler daha sonra elveda seslenişiyle tüm yüreklere acı salarak kendilerini feda ederek etrafı renkli tozlarla kaplayan bir patlama yarattılar.Renkli tozlar tüm yaraları iyileştirdi.Sakatların kopan organlarını ya da yitirdikleri duyularını geri vermediler ama yaralarını onları öldürmesini engellediler.Böylece can çekişen ruhlar, kendi yaşam özleri ve efsunu kullanarak yaşayabilecek olanlara ikici bir şans bahşetmiş oldular.
-Herkes fedakarlıkta bulunacak vakti geldiğinde…, diye mırıldandı Zainin buz gibi bir sesle.Sanki Palomita’yı tanımadan önceki haline dönmüştü.Ama yine de içinde bir şeyler değişmişti.Yeni kararlar almıştı ve yeniden güçlenerek ayağa kalkmıştı, belki de ilk kez haklıydın Kutsal Hanım.Sen değil anılar bana güle güle diyor.

Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:


süper bölümlerdi
zainin yafrım üzülme sen
bu kadar kolay ölmesin kutsal hanım lütfen
kıyamıorm ben bu çocuğa ya
ırkınıda öğrenmiş olduk sonunda zaininin
liam^a gelince çocuk sırılsıklam aşık
palomitada hayırlısıyla olayı çakıcak
yani liam üzülme kızma sen palo nun jeton bayağı bi köşeli
Bide bunun üstüne paraşüt takmış jetonu o inene kadar biz yaşlancaz gibi gelio ama o kadarda deildir dimi sun-chan 

zainin yafrım üzülme sen




liam^a gelince çocuk sırılsıklam aşık





aşk o *-* kimse beni bu adamın 30 yaşında olduğuna inandıramaz XD özellikle de kaspiyan rolündeyken u.u
Ben Barnes iz lav *-*

By İrma *-*

hotaru-tomoe yazmış:
aynen katılıyorum hele şu paraşüt takmış olayı



Zainine neler oldu nasıl biri olcak burdan sonra onu da görmek istiyorum





neyse çok güzellerdi sun-chan yeni bölümleri de sabırsızlıkla bekliyorum



Spoiler:

Spoiler:
Spoiler:

Arada bir gün filan nadasa bırakalım diyorum henüz okumayanlar var gibi görünüyor...alışkın değilsiniz tabi bu kadar arka arkaya yeni bölüm XD biraz daha diğer arkadaşlar okusun o zaman yeni bölüm koyarım...perşembe ya da cuma yani
Zainin acaba aklından neler geçiriyor?Biz bunu ne zaman anlayacağız bilinmez...ama gerçek olan bir şey varki tüm olanlar Zainini ciddi karar almaya itti.Palomita...o da oldukça ilginç şeyler yaşayacak...gerçi şimdiye kadar olanlar da sıradan değildi XD ama şimdiye kadarkilerden farklı şeyler önüne çıkmaya başlayacak...
Zainin acaba aklından neler geçiriyor?Biz bunu ne zaman anlayacağız bilinmez...ama gerçek olan bir şey varki tüm olanlar Zainini ciddi karar almaya itti.Palomita...o da oldukça ilginç şeyler yaşayacak...gerçi şimdiye kadar olanlar da sıradan değildi XD ama şimdiye kadarkilerden farklı şeyler önüne çıkmaya başlayacak...

Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:

yeni bölümler gelmiş.. o.O okumak anca şimdiye nasip oldu.. T_T..
:Liam ve palonun sarıldıkları sahne, çok romantikti. Onları izleyen ve liamla olan dialoglarını çok keyif alarak okuduğum yoan'ı çok sevdim.. ^^ Söylediği şeyler liamın hoşuna gitti belliki ama, palonun bizi şey sandı , beraberiz sandı falan deyip gülmesi, liamı olduğu kadar benide bi garip hissettirdi.. (şu palomitanın liamın duygularını farketmesii uzun zaman alır dediğim, zamanki yorumuma gittikçe daha bi inanmaya başladım.. T_T)
Zavallım liam yara almış yaa..şu cennet alevi, başlarına daha biçok iş açacak gibi
Yanlız palo, hala güvensiz görünüyo liama karşı.. bence artık güvensin yaa çocuğa.. Zavallım liam palonun güvensizliğinden muzdarip.. T__T
Uuuu zainin'e ne oldu öyle yaa.. o.O Bi an aklını kaçırdı sandım.. Fazlaca öfkelendi... Az daha rainimi bile öldürüyodu.. (gözü dönmüş o.O)
Ama palonun ismini duyunca az biraz kendine geldi.
Rainin>>Kutsal Hanım gibi kötüleşmesin diye hep öyle saf kalsın diye istemedin gelmesini ama Zainin ona asla gerçeği anlatmayarak ona en büyük oyunu oynayanlardan biri de sensin... Demekle ne demek istedi..?? kutsal hanım kötü birimi ki..?? (burada neler oluyor o.O)
Zainin nasıl bir karar verdi.. Palomitanın gelmesini engelleyemedi diye kendine çok kızgın.. Bunu telafii etmeye çalışacak gibi de nasıl.. o.O Zainin...... aklından neler geçiriyosun... (daha doğrusu,Sun.. asıl sen neler yapmayı planlıyor'SUN
) ayy valla çok merak ettim yahu..
Süperrr bölümlerdii..
bayıldım doğrusu ellerine sağlık canım ^^
:Liam ve palonun sarıldıkları sahne, çok romantikti. Onları izleyen ve liamla olan dialoglarını çok keyif alarak okuduğum yoan'ı çok sevdim.. ^^ Söylediği şeyler liamın hoşuna gitti belliki ama, palonun bizi şey sandı , beraberiz sandı falan deyip gülmesi, liamı olduğu kadar benide bi garip hissettirdi.. (şu palomitanın liamın duygularını farketmesii uzun zaman alır dediğim, zamanki yorumuma gittikçe daha bi inanmaya başladım.. T_T)
Zavallım liam yara almış yaa..şu cennet alevi, başlarına daha biçok iş açacak gibi

Uuuu zainin'e ne oldu öyle yaa.. o.O Bi an aklını kaçırdı sandım.. Fazlaca öfkelendi... Az daha rainimi bile öldürüyodu.. (gözü dönmüş o.O)
Ama palonun ismini duyunca az biraz kendine geldi.

Zainin nasıl bir karar verdi.. Palomitanın gelmesini engelleyemedi diye kendine çok kızgın.. Bunu telafii etmeye çalışacak gibi de nasıl.. o.O Zainin...... aklından neler geçiriyosun... (daha doğrusu,Sun.. asıl sen neler yapmayı planlıyor'SUN



Süperrr bölümlerdii..

Spoiler:

ay bölümler çok güzeldi ya
kutsal hanım kendini feda etti, raini halkı için savaştı, zainin,palomita
hepsi müthişti
bu arada yeni haberim oldu, gomenasai sun-chan
ye-ni bö-lüm şak şak şak ye-ni bö-lüm şak şak şak




kutsal hanım kendini feda etti, raini halkı için savaştı, zainin,palomita


bu arada yeni haberim oldu, gomenasai sun-chan

ye-ni bö-lüm şak şak şak ye-ni bö-lüm şak şak şak


EFSUN ÖĞRETİSİ ve KADİM SÖYLEV fanı

Efsane serisi '' ZAİNİN & PALOMİTA '' fanı


domo arigatoo gozaimasu NQS ^_^


Gomen nasai Minna...
Yeni bölümleri yeni okuyabildim, tatilde internet yoktu T____T
Her neyse

Vay canına neler olmuş böyleeeeeeee
Palomita kızım hiçbir şey çakamadın mı hala

Zainin ne yaptın sen öyle ya gözün dündü resmen katil oluyordun

Raini ve Kutsal Hanım ne kadar benziyorlar öyle...
Bu arada benim aklıma ne geldi biliyor musunuz hani Palomita bir kafeye gitmişti de orda bir kız vardı Silvia diye...
O Raini olabilir mi?

Ee...yeni bölüm ne zaman, bugün mü yarın mı?




Usa/EzGİ yazmış:
raini olabilir de olmayablirde








aşk o *-* kimse beni bu adamın 30 yaşında olduğuna inandıramaz XD özellikle de kaspiyan rolündeyken u.u
Ben Barnes iz lav *-*

By İrma *-*

Yorumlarınıza şu an yorum yazamıyorum çünkü öyle yorumlar varki beni inanılmaz derecede ipucu vermeye itiyor...o nedenle kendimi tutuyorum XD
Yeni bölüm yarın yani cuma akşam konacak.Akşam derken 21.00 civarı diyebilirim.Daha da geç olabilir ama er geç yarın koyacağım^^ okuduğunuz için ve o haaaariiikaaa yorumlarınız için teşekkür ederim

Yeni bölüm yarın yani cuma akşam konacak.Akşam derken 21.00 civarı diyebilirim.Daha da geç olabilir ama er geç yarın koyacağım^^ okuduğunuz için ve o haaaariiikaaa yorumlarınız için teşekkür ederim




Sessizlik var olmamak değildir...Sessizliğim asaletimdendir... Buradayım...
Spoiler:

24. sayfa (Toplam 64 sayfa) [ 955 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |